/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 176.
    +7
    Binadan içeri girip merdivenlere yönelirken elektrik düğmesine bastım ama yanmadı, elektrikler yoktu. Bina eski olduğu için elektrik tesisatında zaman zaman böyle sıkıntılar oluyordu. “Az bekle abla!” dedim ve telefonumun ışığını açtım. 

    Meryem Hanım önümden basamakları tek tek inerken ben de ona ışık tutuyordum. Siyah pardesüsünün eteklerini kaldırmış düşmemek için dikkatle adım atıyordu. Çoğunlukla önünden ziyade zütünü aydınlatıyordum. Pardesünün altındaki dolgun zütünün sallanışlarını izlerken yarağım sertleşiyordu. 

    iki katı inip de dairenin girişine geldiğimizde Meryem Hanım, “Uhh, çok şükür gelebildik!” dedi gülümseyerek. Telefonun ışığı kapının önündeki küçük holü aydınlatıyordu. Cebimden anahtarı çıkardım ama anahtarı deliğe sokmaya çalışırken heyecandan titreyen elimden kayıp düştü. Meryem Hanım, “Nereye düştü bu?” dedi ve eğilip anahtarı aramaya başladı birden. 

    Tam önümde eğilmiş bir elinde siyah çantasını tutarken diğeriyle de anahtarı arıyordu. Ben de telefonun ışığı ile ona yardımcı olmaya çalışıyordum. Bu haldeyken dolgun zütü pardesünün altında davul gibi şişkin görünüyordu. Anahtarı arama bahanesiyle domalmış, zütünü sağa sola sallıyordu. Sonunda, “Hah, buldum!” dedi ve elinde anahtarla doğruldu. Artık duracak, bekleyecek sabrım kalmamıştı. Telefonun ışığını kapadım, ortalık zifiri karanlığa gömülürken birden kollarından tutup çektim kendime ve yüzünü, dudaklarını öpmeye başladım. 
    ···
  2. 177.
    +1
    Okuyom sanki ya
    ···
  3. 178.
    +8 -1
    Meryem Hanım beni itmeye çalışırken ben onu daha sıkı tutuyordum. Etli ve ıslak dudaklarını karanlığa aldırmadan öpmeye çabalarken kurtulmaya çalışıp tepki gösteriyordu. Sonunda, “Burak ne yapıyorsun, bırak beni!” deyince kendime geldim. Telefonun ışığını açtım tekrar ve bir şey demeden halen elinde tuttuğu anahtarı alıp kapıyı açtım. 

    içeri geçtim önden. Bir süre kapı açık kaldı ama sonra o da girdi içeri. Kapıyı kapayıp, “Ne yapıyorsun sen?” dedi pek de sinirli sayılmayacak bir sesle. Yaptığıma kızmış gibi görünmüyordu ama aceleci davranmama bozulmuş gibiydi. 

    Sözlerine cevap vermek yerine yeniden kollarından tuttum ve dudaklarına yumuldum. Dudaklarını sıkı sıkı kapatmış ve beni yine itmeye çalışıyordu. Kalbim güm güm atıyor, her yerim heyecandan zangır zangır titriyordu ama artık ok yaydan çıkmıştı. Bu noktadan sonra Meryem Hanımı yani Meryem ablayı gibmeden kapanmayacaktı bu defter. 

    Başını sağa sola oynatarak öpmelerimden kurtulmaya çalışıyordu. Böyle davranması hoşuma gitmedi. Oysa başka türlü bir hareket bekliyordum. Sonunda bıraktım. Üstünü başını düzeltir gibi bir hareket yaptı. Suratı kıpkırmızı olmuştu. “Sapık mısın sen?” dedi bu kez sinirle. “Sapık falan değilim, bana numara yapma şimdi!” dediğimde, “Ne numarası, ne diyorsun sen?” dedi ayakkabılarını çıkarırken. 
    ···
  4. 179.
    +9
    Ardından önümden salona geçti. Çadırı dikmiştim ama beni böyle görmesine aldırış edecek değildim. Cemil’in odasına doğrugidecekken kolundan yakaladım ve “Bana bak, bana numara yapma!” dedim sinirle. Kadının anlam veremediğim bu hareketlerinden sıkılmıştım. “Bırak kolumu, ne numarası, ne diyorsun sen?” dediğinde onu çekyata doğru ittim. Kıç üstü çekyata oturdu. 

    Bir şey diyecek mi diye bekledim bir süre ama sessiz kaldı. “Bana numara yapma, benimle olmak için erkenden eve gelmek istedin!” dediğimde, “Tövbe tövbe, manyak mısın nesin sen!” dedi sinirle ve ayağa kalkmak istedi. Ama ben omzundan tutup gerisin geri oturttum. 

    Garip bir durumdaydım. Kadın sokakta zütünü avuçlamama ses çıkarmamıştı ama öpmek istediğimde tepki gösteriyordu. “Burak senin derdin ne, ne yapmaya çalışıyorsun?” deyince, “Senden hoşlanıyorum, görmüyor musun?” dedim tepki göstererek. Cevap vermedi, gözlerini de kaçırıyordu benden. “Eminönü’nde yaptığın neydi?” dediğimde, “Ne yapmışım?” dedi başını kaldırıp. “Ulan zütünü avuçladım, pandik attım ama tek kelime etmedin, suratıma bakıp güldün üstelik. Şimdi niye böyle yapıyorsun?” dediğimde, “Sen manyaksın, sapığın tekisin!” dedi. 
    ···
  5. 180.
    +10
    “Sapık falan değilim, bana namusluyum ayakları yapma şimdi!” dedim sözleri üzerine. “Ne diyorsun sen be, delirdin mi, nasıl sözler bunlar?” deyince, “Bana bak, beni kötü kötü konuşturma şimdi!” dedim sinirimden titreyen sesimle. “Kötü konuşsan ne olacak. Abazan sapığın tekisin. Yatağının altında külotumu bulmuştum, üstüne attırmışsın bir de. Dua et ki ne kocamın ne de oğlumun haberi yok bundan. Yoksa seni delik deşik ederler!” dediğinde, “Kocanla oğlunun bilmediği başka şeyler de var!” dedim. 

    içinde olduğum durumu idrak etmeye çalışıyordum halen. Eve gelir gelmez birbirimize sarılıp öpüşmeye başlayacağımızı, sonra da ya benim yatağımda yada şu anda oturduğu çekyatın üzerinde çatır çatır onu gibeceğimi hayal etmiştim, ama durum sandığımdan çok farklıydı. Hayaller ve gerçekler birbirine 180 derece zıttı. Serhat’la çatır çatır gibişirken bana sadece kendini elletip daha fazla ileri gitmeme engel olacak ve benimle alay edecekti, kadının niyetinin bu olduğu çok açıktı. 

    Sözlerim üzerine, “Ne diyorsun sen be, nedir derdin. Neymiş kocamla oğlumun bilmediği, beni tehdit mi ediyorsun?” deyince öfke dolu ama fısıltılı bir sesle, “Amcanın oğlu Serhat’la gibiştiğini biliyorum!” dedim. Sözlerim suratında tokat gibi patladı, duvara çarpmış gibiydi. 
    ···
  6. 181.
    +10
    “Haddini aşma, terbiyesiz hayvan!” diyerek ayağa kalkmaya çalışınca onu geriye fırlattım. Sağ yanına çöktü çekyatın üstünde ama sonra doğruldu. Göğsüm aldığım derin nefeslerle şişip daralıyordu. Öfkeden kuduracak gibiydim. Serhat’la arasında geçen, bildiğim ne varsa söyledim. ilk gibişmelerini gizlice izlediğimi, sonrakileri duvardaki saatin kamerasıyla kaydettiğimi, görüntülerin bilgisayarımda olduğunu, Beşiktaş’a Serhat’la buluşmak için gittiğini, Serhat’tan hamile kalıp bebeği aldırdığını ve Serhat’ın onu tehdit ettiğini vs. hepsini anlattım. 

    Ben konuşurken yüzüme bakamıyordu. Ellerini başının arasına almıştı. Konuşmam bittiğinde ise hıçkırıklara boğulmuş haldeydi. Duvardaki saati aldım ve arkasındaki hafıza kartını gösterdim. “Eğer bana inanmıyorsan bilgisayarımdaki görüntüleri göstereyim sana!” deyince, “Allah belanı versin!” dedi öfkeyle. 

    “Bana beddua edeceğine kocanı aldatmasaydın. Hem kapalıyım, türbanlıyım, namusluyum diye takılıyorsun, hem de kocanı amcanın oğluyla aldatıp ondan hamile kalıyorsun!” dedim yanıt olarak. 

    Birkaç dakika sürdü kendine gelmesi. En sonunda, “Ne istiyorsun benden?” deyince, “gibmek istiyorum dıbına koyduğumun karısı, bunu mu duymak istiyorsun?” dedim öfkeyle. Niyetimin ne olduğunu bildiği halde böyle bilmiyormuş gibi yapmasına, sormasına fena halde gıcık oluyordum. 
    ···
  7. 182.
    +6
    “Bundan sonra ben ne dersem onu yapacaksın, seni ne zaman istersem gibeceğim. Bir kere bile itiraz etmeyeceksin. Benim huurm olacaksın. Yoksa önce oğlun, sonra kocan her şeyi öğrenir. Ondan sonra da o gibişme videolarını koyarım internete dünya alem görür senin ne huur olduğunu!” dedim sonrasında. 

    Bunu yapmamam için yalvarıp yakardı, ama her sözüne karşılık, “ister kabul et ister etme, ama sonuçlarına sen katlanacaksın!” dedim tepkiyle. Gözlerine sürdüğü siyah kalemin izleri küçük birer dere gibi yanaklarından aşağı akıyordu. 

    Duvardan alıp sehpanın üstüne koyduğum saat 15:30’u gösteriyordu. Ağlaması kesilince ona, “Cemil’i arayıp kaçta geleceğini öğren!” dediğimde bir süre tepkisiz kaldı. Ama sonra yanında duran siyah çantasından telefonunu çıkarıp açtı. 

    Cemil’e kaçta geleceğini sordu, onun akşam8-9 gibi olurum dediğini ben de duydum. Telefonu kapatıp, “Akşam gelecekmiş, 8-9 gibi... ” dedi yanaklarında kalan gözyaşlarını silerken. “iyi, tamam. Yeterince zamanımız varmış!” dedim keyifle. Ama onun keyif duyacak hali yoktu. 

    Yavaşça üstümdekileri çıkarırken Meryem Hanım ki aslında artık Hanım dememin de bir anlamı yoktu, çekyatta oturuyordu başı öne eğik halde. Karşısında külotumla kaldığımda bile o haldeydi. “Tamam, hadi başlayalım!” dedim ve külotumu indirip çıkardım. Çırılçıplaktım şimdi. Meryem başını kaldırdı ama bana bakmıyordu. 
    ···
  8. 183.
    0
    Tutar pnp
    ···
  9. 184.
    +5
    Ağzına al bakalım!” dediğimde ilk kez baktı yüzüme. Sertleşen yarağımı tutup önüne geldim, “Aç ağzını bakalım, Serhat’a yaptığın gibi yapacaksın!” deyince araladı dudaklarını. Ortaya çıkan küçük boşluğa soktum yarağımı. Yarağımın kafasına dişleri gelince, “Açsana iyice!” dedim sinirle. O zaman biraz daha açtı ağzını, yarağımı ağzının içine doğru uzattım o anda. 

    Büyük bir keyif dalgası her yanımı sardı birden. Başının iki yanından tuttum ve adeta gibiyormuş gibi yarağımı sokup çıkartmaya başladım ağzına. Meryem bu durumdan memnun kalmamıştı, hareketsiz adeta kütük gibi duruyordu. Yarağım ağzının sıcak ve ıslak boşluğunda gidip geldikçe çıldıracak gibi oluyordum. 

    Ayrıldığım kız arkadaşımla defalarca oral ciks yapmıştım. ilk zamanlar amatör iken sonradan usta bir saksocuya dönüşmüştü. Ama kaç defa istesem de amından gibtirmemişti kendini, bunun yerine zütünden birkaç kez gibmiştim, ama bunda da pek başarılı olamamıştım. züt deliği oldukça dardı çünkü. Edirne’den gelmişti istanbul’a, mezun olunca da dönmüştü. Ama mezun olup da dönmeden önce, “Sen benimle ilerisi için ciddi düşünmüyorsun, sadece gibmek istiyorsun!” diyerek terk etmişti beni. 
    ···
  10. 185.
    +7
    Parlak ve kaygan türbanı üzerinden başına her iki yanından bastırıp hareket etmesini önlemeye çalışıyordum. Yarağımı nerdeyse dibine kadar sokuyordum ağzına. Yarağımın kafasının beyaz yanaklarında yaptığı şişkinlikleri gördükçe daha çok sertleşiyordum. 

    Meryem’den boğuk sesler çıkmaya başlamıştı. Büyük koyu kahverengi gözlerini daha da açmış bakıyordu bana. Ellerini iki yana açıp kaldırmıştı. Bırakmamı istiyordu ama bu zevki yarıda bırakacak değildim. Göz kaleminin izleri ile birlikte bu hali birleşince ferre filmlerde zorla sakso çektirilen kadınlara benzemişti Meryem ve bu daha da azdırıyordu beni. Ancak bir ara yarağımı ısırır gibi oldu, dişlerini geçirmeye çalışıyordu sanki. O zamansa, “dıbına koyarım senin, rahat dur, aç ağzını iyice!” diye tepki gösterince uslu bir hal alıp ağzını açtı iyice. 

    Yarağımı ağzının içinde ileri geri, sağa sola oynatıyordum. Zorlamaya başladım bir süre sonra. Dibine kadar almasını istiyordum. Meryem ellerini karnıma koyup kendini geri itmeye çalışınca ensesinden bastırdım. “dıbına koyarım senin, rahat dur amcık!” dediysem de gözlerinden ince yaşlar akıyor, kendini kurtarmaya çalışıyordu yine. Serhat’ın onu ağzından gibmesi gibi ben de gibiyordum. Sonunda taşaklarıma kadar yarağımı ağzına aldığında zevkten dört köşe olmuştum. Nerdeyse boşalacaktım. Ama onu gibmek istediğim için bu işi daha fazla uzatmayıp çıkardım yarağımı. 

    Meryem nefes nefese kalmış bir halde kusacak gibi oldu, böğürtüye benzer sesler çıkardı birkaç sefer. Ama sonunda kendine gelmişti. Geldiğindeyse, “huur çocuğu!” dedi birkaç kez. Küfürlerine gülerek karşılık verdiğimi görünce daha da sinirlendi. Gene küfür edince ağzına yapışıp, “Tek kelime edersen Cemil’e gösteririm videoları!” dedim. Elimi çekince hiçbir şey diyemedi. Onun yerine gözlerinden akan yaşları elinin tersiyle sildi. 
    ···
  11. 186.
    +5
    Sıra gibişe gelmişti. “Kalk bakalım, soyun hadi!” dedim, ama oturmaya devam edince gene ağzını sıkıp, “Kalk yoksa giberim belanı!” diye bağırdım sinirle. Korkuyla kalktı ayağa ve üstündeki siyah pardesünün düğmelerini açtı tek tek. Çıkarınca siyah pileli eteği ve üzerine yapışık gibi duran beyaz gömleği ile kaldı. Başındaki renkli türbanına taktığı iğneleri el yordamıyla bulup çıkardı, altındaki siyah bonesini de çıkarınca uzun siyah saçları sırtına döküldü. 

    Beyaz tenli, 1,65 boyunda hafif toplu bir kadındı. Büyük koyu kahverengi gözlerinin üzerinde siyah kalın kaşları bir yay gibi uzanıyordu. Ahım şahım bir güzelliği yoktu ama çekici bir kadındı. Gömleğinin düğmelerini açıp çıkarınca sutyenin üzerine ince askılı beyaz bir atlet giydiğini gördüm. Siyah eteğini arkasındaki fermuarı açarak çıkardı ayaklarından. 

    Beyaz atleti kasıklarına kadar gelirken kalın lastikli parlak ten rengi çorapları da dizlerinin bir karış üstüne geliyordu. Atleti başının üzerinden çıkarınca güneş yüzü görmemiş bembeyaz vücudu karşımdaydı. Saatin kamerasında göründüğünden çok daha güzel ve tahrik edici bir manzaraydı karşımdaki. Bembeyaz bacakları, kalçaları, şişkin ve yuvarlak göbeği, beyaz sutyeninin taşımakta zorlandığı memeleri ile Afet-i Devran’dı Meryem. Bu güzelliğin tadına kocası ve Serhat’tan sonra bakma şerefi benim olacağı için büyük bir mutluluk duyuyordum. 
    ···
  12. 187.
    +8
    Beyaz pamuklu bir külot giymişti. Külot kasıklarını sıkarken dıbının izi de belli oluyordu. Ellerini sırtına atıp sutyeninin kopçasını açtı, memeleri sutyenden kurtulur kurtulmaz löpürdeyerek sallandılar. Beyaz memelerinin yuvarlak başları açık pembe iken etli ve büyük uçları koyu pembeydi. Biraz sonra onları hayvan gibi emip ısıracaktım. Yaşından dolayı sarkmıştı biraz memeleri, ama tümden yaşlı bir kadınınki gibi de değillerdi. 

    Altındaki külotunu lastiklerinden tutup indirdiğindeyse kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu. Hafiften kararmış, etli ve büyük dudaklara sahip tertemiz tıraşlı amı karşımdaydı. Çekyatı açtım bir çırpıda. Altındaki bölmede Serhat’la gibişirken serdiği battaniye vardı. Onu aldım ve o gün yaptığı gibi iki kat halinde serdimbattaniyeyi. 

    Meryem çekyata oturdu, artık olacakları kabullenmiş gibiydi. Çoraplarını çıkarıp attı bir kenara ve sırtüstü uzandı. Ben de hemen uzandım yanına, yer açmak için duvara doğru ittim biraz. Dudaklarını öpmek istedim ama sımsıkı kapatmıştı ağzını. “Aç şu ağzını, dudaklarını arala!” deyince itiraz edip karşı gelmedi. Araladığı dudaklarına yumuldum hemen. Onları kanırta kanırta emmeye başladım. Bu arada sağ elim de memelerindeydi. Etli, dolgun memelerini sıkıp yoğuruyordum. 
    ···
  13. 188.
    +5
    Kız arkadaşımın memeleri bir elma ise bunlar irice bir kavun gibiydi. Etli uçlarını parmaklarımın arasına almış sıkıyordum. Dudaklarını deli gibi emiyor, yanaklarını ve hafiften çilli beyaz boynunu öpücüklere boğuyordum. Sonrasında dizlerinden büküp iki yana ayırdığı bacaklarının arasına yerleştim ve memelerini emmeye başladım. 

    Dudaklarını ve yanaklarını öpmekten daha keyifli, zevk verici bir şeydi bu. Dilimin ucuyla memelerini yalıyor, aç bir sırtlan gibi uçlarını ısırıyor, bir bebek gibi emiyordum. Yavaşça ağzımı aşağılara kaydırdım. Şişkin göbeğini emip yalarken, yuvarlak bir çukura benzeyen göbek deliğinin etrafını dilledim. 

    Sonrasında göbeğinin altına ve kasıklarına ulaştım. Kalçalarını kavrayıp kaldırdım ve başımı kasıklarının arasına soktum. Etli dıbının dudaklarını emmeye başladığımda Meryem’in titrediğini, irkildiğini fark ettim. Bundan zevk alıyordu anlaşılan. Hafiften sidik kokuyordu amı, ama baskın bir koku değildi bu. 

    Yarağımın sertliği doruk noktasına çıkmıştı artık. Onu gibmek için sabırsızlanıyordum. Dizlerimin üzerinde doğruldum, yarağımın kafasından zevk sıvıları geliyordu. Yarağımı sıvazlarken sessiz duran Meryem telaşlı bir halde, “Lastik tak, lastik yoksa olmaz!”deyince, “Tamam!” dedim ve odama koşar adım gittim. Lastik dediğinin kondom olduğunu biliyordum. 
    ···
  14. 189.
    +6
    Kız arkadaşımı zütünden gibtiğim zamanlarda kullanmak için aldığım bir kutu kondomun içinde birkaç tane kalmıştı. Bilgisayar masasının çekmecesindeki kutuyu alıp içeri geçtim. Meryem bıraktığım gibi duruyordu. Elimdeki kutuyu görünce, “Nerden buldun onu?” diye sordu. Kondomun bir tanesinin paketini açıp yarağıma takarken, “Sen beni deneyimsiz sandın herhalde?” dedim. 

    Yeniden bacaklarının arasında yerimi aldım. Dizlerinden büktüğü bacaklarını kaldırdı ve göğsüne doğru çekti ben bir şey demeden. Deneyimli bir kadındı ne de olsa. Kondomlu yarağımın kafasını etli amdudaklarına, dıbının üzerine ve yarığına sürttüm bir süre, onu gibiş öncesi daha çok kıvama getirmek istiyordum. 

    Bu pozisyonda aynı amı gibi hafiften kararmış, ucunda minik siyah kıllar bulunan ve gibilmediği, halen bakire olduğu belli olan züt deliği de çıkmıştı ortaya. Serhat’ın isteyip de alamadığı zütünün tadına zorla da olsa bakacaktım daha sonra. Ama şimdi bedavadan amgibmenin telaşındaydım. 

    Daha sonra kalçalarından kavradım ve yarağımı yavaşça bastırdım dıbına. Amı genişleyip yarağımı içine alırken zevkle gözlerimi kapadım. dıbının içi fırın gibi sıcacıktı. Geniş dıbına rahatça girdi yarağım, dibine kadar almıştı içine. Bir süre o halde bekledim, Meryem’in yüzünde hiçbir işaret, hareket yoktu. Sanki yarağımı hissetmemişti, belki de numara yapıyordu. Ardından hafif hareketlerle ileri geri gidip gelmeye başladım amında. Dolgun ve bembeyaz kalçalarını avuçlamıştım, o da bacaklarını kalkık vaziyette tutmaya devam ediyordu. Ellerimi daha sonra dizlerinin arkasına atarak ona destek olurken hareketlerimi de hızlandırmaya başladım. 
    ···
  15. 190.
    +3
    Altımızdaki eski çekyattan gıcırdamalar ve yayların çıkardığı sesler geliyordu. Gittikçe hızlanırken bacaklarını biraz daha kaldırdım yukarıya. Harika bir duyguydu bu. Hayatımda ilk kez para vermeden amgibmenin verdiği keyfi yaşıyordum. Yarağımdaki kondom geciktirici kremliydi, ama gene de boşalmaya yaklaştığımı fark ediyordum. 

    Bacaklarını daha da kaldırdım yukarı. Var gücümle pompalamaya başladım. Meryem’in şişkin memeleri yarak darbelerimle birlikte löpürdeyip sallanıyordu durmadan. Meryem ise sol elini duvara dayamış, sağ elini ise arkaya atıp çekyatın kolundan tutmaya çalışıyordu. Zevk iniltilerimin arasına onun sıcak nefesinin ve arada çıkardığı, “Ihhh, uhhh!” sesleri karışıyordu. 

    Her yanım titremeye, kalbim daha hızlı atmaya başlarken son gücümle Meryem’in dıbına pompalıyordum. Yarağım ve taşaklarım dıbına ve kasıklarına çarptıkça aynı Serhat onu giberkenki gibi şiddetli 'Şap şap şap!' sesleri çıkıyor, küçük ve izbe salonun içini dolduruyordu. Bu seslere Meryem’in artık yağlanmış gibi ıslanan geniş amından çıkan osuruğa benzer sesler karışıyordu. 

    Sonunda boşaldığımda aldığım tarifsiz zevki iliklerime kadar hissettim. Meryem harika bir zevk yaşatmıştı bana. Yarağımı amından çıkardığımda kondomun üstünü sanki sabun köpüğüne bulanmış gibi görünce korkuya kapıldım acaba kondom delindi mi diye, ama sonra bunun Meryem’in dıbının sıvıları olduğunu anlayınca rahatladım. Belki o da zevk alıp boşalmıştı. Zaten dıbının etrafında da ıslaklık vardı. Kondomun içiyse döllerimle dolmuştu. Geciktiricili kondom olmasına rağmen erken boşalmıştım, ama yine de müthiş bir keyif duymuştum. 
    ···
  16. 191.
    +5
    Kalkıp tuvalete geçtim. Kondomu çıkarıp alaturka tuvalete attım, işedikten sonra geri döndüm. Meryem kalkmış giyiniyordu. Ona, “Harikaydın, sen de zevk aldın mı?” dediğimde hiçbir şey demedi. Sessizce giyinmesine devam etti. Ama giyindikten sonra, “Sakın bir daha bana yaklaşma!” dedi parmağını suratıma sallayarak. 

    Bu hareketine gülerek, “Oo güzelim daha dur bakalım, bu başlangıçtı. Elime düştün artık, ya benim her dediğimi yaparsın yada bütün her şeyi kocanla oğlun öğrenir!” dediğimde öfkeli ama ağlamaklı bir sesle, “Allah belanı versin!” dedi ve bir hışımla Cemil’in odasına geçip kapıyı kilitledi. 

    Artık avucuma düşmüştü, onu dilediğim gibi gibmenin yolunu bulmuştum. Dışarda zütünü bana avuçlatmıştı, aklı sıra beni bununla avutup alay edecekti. Numaradan yüzüme gülmüştü. Ama işler umduğu gibi çıkmamıştı. 

    Serhat’la yediği naneler şimdi tek tek önüne seriliyordu...  
    ···
  17. 192.
    0
    Rezzzzzzzzzzzzkdjs
    ···
  18. 193.
    0
    Rezzerss devam pnp
    ···
  19. 194.
    +10
    Odama geçip yatağıma uzandım. Sonunda aylardır beklediğim gerçekleşmiş ve Meryem'i gibmiştim. Tarifi imkansız bir mutluluk duyuyordum. O gün okuldan sonra direkt eve gelmesem Serhat’la gibiştiklerine şahit olamayacak ve bu durumda olmayacaktım. Demek kiMeryem'i gibmek benim alnıma yazılmıştı. 

    Kafamda düşünceler birbirini kovalıyordu. Kadın benimle resmen alay edecek, beni parmağında oynatacaktı ve bunun için kendini bana ellettirmeyi göze almıştı. Bunun onun için bir önemi yoktu, kendini ellettirmek kocasını aldatmanın yanında çıtır çerez misali kalıyordu. Sadece ellemekle kalacaktım, kapının önündeki gibi birden dudaklarına yapışacağımı hiç tahmin etmemişti. Böyle bir şey yapabileceğimi, buna cesaret edebileceğimi hiç düşünmemişti, ama olmuştu. zütünü bana ellettikten sonra benim bununla yetineceğimi, buna razı olacağımı düşünmekle hata etmişti. Hele Serhat'la yediği takların önüne koyulacağını hiç ama hiç düşünmemişti. Bunun ikisi arasında bir sır olarak kalacağını sanmıştı, ama benim bu işe dahil olduğumu bilmiyordu. 

    Birkaç dakika geçti sessiz sedasız şekilde, ama sonra Meryem'in telefonla konuştuğunu anladım. Konuştuğu kocasıydı. “Bana bilet al, Sivas'a dönecem, burada kalmak istemiyorum. Hamit, beni deli etme, ben dönmek istiyorum, dediğimi yap!” diye yüksek sesle konuştuğunu işittim. Daha sonrasındaysa, “Bir kere de benim dediğimi yapsan ölür müsün, durmak istemiyorum burada daha fazla, sıkıldım. Hem oğlunla da geçinemiyorum, istanbul'a gelince bir haller oldu buna, kız arkadaş bulmuş kendine sabah akşamonunla, bana gibtir git dedi dün akşam!” diye daha yüksek perdeden çıkan konuşmasını kulağımı duvara dayamama gerek kalmadan rahatça duydum. 
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Bu sözlerinin ardındansa öfkeyle ve kegib kegib, “Senin işlerinin bitmesini mi bekleyecem ben burada... Bir kere de benim dediğimi yap... Olmaz, ben gitmek istiyorum... Hayır, Cemil'le konuşma, konuşup ne yapacaksın... Oğlun nasihat dinleyecek yaşı geçti artık anlasana... Bu gibtiğimin evinde kalmak istemiyorum, yerin dibinde zindan gibi, akşama kadar hapis gibi evin içindeyim... Hayır... Akrabalarıma falan gitmek istemiyorum ben... Kimse beni misafir etmek zorunda değil... Hayır, Serhat'ın yanında ne işim var benim... Karısıyla kavgalıyım bilmiyor musun... Ben dönmek istiyorum... Sivas'ta annenlere gitmem ben... Benim evim var, annen de ne işim var benim... Hayır olmaz... Beni evde tek tutmuyorsun, ama burada elin addıbının yanında tutuyorsun... Bu çocuk... Cemil'in ev arkadaşı... Rahatsız oluyorum ondan... Böyle garip garip bakıyor bana durmadan... Gözü devamlı üstümde... Rahatsız oluyorum... Yok öyle bir şey yapmadı, ama gözleri devamlı zütümde memelerimde... Hamit ben bilmiyor muyum nasıl giyineceğimi... Eşarbım devamlı başımda, üstümde pardesüm var... O bin gelince odaya giriyorum, kapıyı kilitliyorum... Cemil'e söylemedim bir şey, sen de sakın söyleme... Allah için sakın bak, ölümü gör... Hamit benim dediğimi yap, yoksa ben kendim bilet alıp binecem otobüse!” dediğini, adeta bağırdığını duydum. 

      Meryem'in telefonda beni kocasına şikayet ettiğini duyunca korkmadım dersem yalan olur. Şimdi kocası kalkıp beni ararsa ne diyecektim, yada adam çıkıp gelebilirdi Adana'dan. Belki de kendisi gelmez, durumu Serhat'a bildirir, Serhat'ta gelip benim ağzımı burnumu kırabilirdi. dıbına koyduğumun karısı hem kocasını aldatıyor, hem de yalanlar söylüyordu. Kocası evde olmadığı için pardesü giymiyordu eşarbı başında olsa bile. Ama ona başka türlü anlatıyordu. 
      ···
  20. 195.
    0
    Rez ulaaan
    ···