/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 51.
    +10
    Bir süre sonra konuşmalar yerini fısıltılara bıraktı, net duyamıyordum. Ancak çekyattan gelen gıcırtılar çoğalmaya başlamıştı. Eski çekyat bana gibişmeye başladıklarını söylüyordu sanki. Meryem hanımdan, “Ağğhh, yavaşş, ayyy, ağhhh!” sesleri gelmeye başlarken, adamın yarağını köklediğini düşünüyordum. 

    Çekyatın gıcırtı sesleri saniyeler içinde artmaya başlarken şiddetli ve tok 'Şlap, şlap, şlap!' sesleri gıcırtıları geride bıraktı. Adam pompalıyordu Meryem hanıma ve Meryem hanımın buna cevabı, “Oğhhh, gib, gib, ağhhh!” şeklinde oluyordu. Yarağım kazık gibiydi artık. Adam içerde çatır çatır gibiyordu Meryem hanımı ve ben yarağımı okşayıp dinliyordum. 

    Tahmin ettiğim gibi Meryem Hanım sessizce durmak yerine inleyerek, ohlayarak, ahlayarak aldığı zevki açığa çıkartıyordu. Adamsa ayı gibi böğürmeye başlamıştı artık. Gıcırtılara ikisinden yükselen iniltiler karışıyordu ve evimin salonu ferre film gösterilen bir sinema salonuna dönüşmüştü. 
    ···
  2. 52.
    +14
    Şlap, şlap, şlap!' sesleri hiç kesilmeden devam ediyordu. Adam büyük bir güçle pompalıyor, ikisinin kasıkları bu şiddetli ses patlamalarını yaratıyordu. Adamın iniltileri Meryem hanımınkileri bastırmaya başlamıştı artık. Çekyat üstündeki gibişmeye dayanmaya çalışıyor, ama sanki canı yanan bir insan nasıl inlerse o da aynı şekilde inliyordu. Yarağımdan zevk sıvıları gelmeye başlamış, elim ıslanmıştı. 

    Adamın iniltileri ve çekyatın eskimiş yaylarının gıcırtıları artık son raddeye gelmişti. Adam Meryem hanımı hayvan gibi gibiyordu resmen. Meryem hanımsa bu durumdan çok memnundu ki, “Oğhhh, ağhhh, gib, gib, ağhhh, ayyy!” seslerini evde kimsenin olmadığını düşünerek rahatça çıkartıyordu. Oysa ben evdeydim ve kulaklarım duyduklarına inanamıyordu. 
    ···
  3. 53.
    +14
    Sonunda adamın resmen kurbanlık bir dana gibi böğüre böğüre boşaldığını anladım. Uzun ve hırıltılı inlemeleri giderek azalmaya başlarken, çekyatın gıcırtıları da aynı şekilde azalmıştı. Meryem hanımın zevk ve acı ile karışık inlemeleri de kısılmıştı. 

    Bir iki dakika kadar sonra adamın, “Oğhhh, yoruldum be!” dediğini duydum. Meryem Hanım, “Öküz gibisin, belimi kırdın!” dedi karşılık olarak. Adam, “Amma tantana yaptın sen de be!” dedi sinirlenmiş gibi. Gerçekten de adam Meryem hanımı öküz gibi gibmişti. 
    ···
  4. 54.
    +14
    Saat 12:00 olmak üzereydi. Ayakta boşalacaktım nerdeyse. içerdeki konuşmalar kesilmiş, yerini derin bir sessizliğe bırakmıştı. Birkaç dakika sonra adamın, “Tuvalet nerde?” dediğini duydum. “Şu arkada, solda!” dedi Meryem hanım. Adam tuvalete gitmek için benim kapımın önünden geçecekti. Kapımın önünden geçerken anahtar deliğinden baktım. 

    Görebildiğim adamın halen sertliğini koruyan oldukça iri yarağı oldu sadece. Yarağına kırmızı bir kondom takmıştı. Kondomun içi dölleri ile dolmuş, üzeri ise Meryem hanımın dıbının sıvıları ile kaplanmış, koridorun ışığı altında parlıyordu. Bu koca yarağıyla hayvan gibi gibmişti Meryem hanımı. 
    ···
  5. 55.
    +10
    Adam çişini yaptıktan sonra salona geri döndü. Meryem hanımın, “Serhat, aç mısın, yemek hazırlayayım mı?” diye sorduğu soruya, adam, “iyi olur, çok yordun beni!” dedi yanıt olarak. Demek adı Serhat idi. Meryem Hanım adama adıyla anca kendisini gibtikten sonra seslenmişti ve ben de adını yeni öğrenmiştim. 

    Meryem hanımın mutfağa geçip yemek ısıttığını duyuyordum. Dün geldiğinde mutfağa girip bir tencere kuru fasulye pişirmiş, ben de iki tabak yemiştim. Şimdi o yemekten aşığına da veriyordu, yani Serhat’a. 
    ···
  6. 56.
    +10
    Serhat da aynı benim gibi kuru fasulyeyi çok sevmişti, “Ellerine sağlık, çok güzel olmuş. Benim karı böyle yapamıyor!” deyince, Meryem hanım, “Senin karı neyi doğru düzgün yapıyor ki Allah aşkına!” dedi. Bu konuşmalar gösteriyordu ki tahminim doğru çıkmıştı. Bunlar birbirlerini tanıyordu, muhtemelen de akrabaydılar. 

    Az sonra kapımın önünden biri geçti hızlıca. Meryem hanımdı bu. Tuvalete girmiş, çişini yapıyordu. Kapıyı kapatmadığı için işemesinin sesini duyabiliyordum. Küçük ve mağara gibi bir evdi burası ve ben devamlı şikâyet ederdim bundan. O gün ilk defa evin bu halinden memnuniyet duymuştum. Meryem Hanım aşığıyla deliler gibi gibişmiş, ben de evin bu özelliği sayesinde olanı biteni dinlemiş ve dinlemeye devam ediyordum. 
    ···
  7. 57.
    +10
    Sifon sesinin ardından hemen eğilip anahtar deliğinden baktım. Meryem hanımın bembeyaz, gün yüzü görmemiş kalçalarını görebildim sadece. Dolgun, etli kalçaları vardı. Yutkundum, bu güzelliğin tadına Serhat bakıyordu şu anda ve ben elim yarağımda öylece kapının arkasında duruyordum. 

    Birkaç dakika sonra, “Getireyim mi gene?” diye sordu Meryem hanım. Serhat, “Yok, ellerine sağlık, yeter bu kadar. Bırak şimdi yemeği de gel şöyle!” dedi. Bu konuşmanın ardından uzun bir sessizlik yaşandı, sadece çekyatın gıcırtılarını duyabiliyordum. 

    gibişmenin ardından şimdi de sevişiyorlardı anlaşılan. Az önceki yüksek perdeden sesler çıkartarak yaptıkları gibişmeye inat şimdi olabildiğinde az ses çıkarıyorlardı. Meryem hanımdan, “Uffff, ayyyy, ığmmm!” sesleri geliyordu belli belirsiz. Serhat’ın onun vücudunu, memelerini öpüp emdiğini, yaladığını düşünüyordum bu seslerin sebebi olarak. 
    ···
  8. 58.
    +10
    Birkaç dakika sonrasındaysa Serhat’ın, “Oğhh, çok güzel, devam et, oğhhh!” diye diye inleme sesleri geldi kulağıma. Meryem hanımdansa ses çıkmıyordu. Kalp atışlarım aynı şiddette devam ediyordu. Acaba Meryem Hanım sakso mu çekiyordu Serhat’a? 

    Kısa süre sonra, “Tamam, gel şöyle!” dedi Serhat. ilk postanın ardından ikinci kez gibecekti Meryem hanımı. Benim de yarağım yeniden sertleşmeye başlarken, Meryem hanımın, “Bu çekyat belimi acıtıyor, içerde oğlanın yatağında yapalım, küçük ama hiç değilse rahat!” demesini işittim. 
    ···
  9. 59.
    +11
    “Nerden buldunuz bunu, çok eskimiş?” dedi Serhat. “Bizim oğlanın arkadaşınınmış, kim bilir kaç senelik!” dedi Meryem hanım. “Bana bak, nasıl biri bu arkadaşı?” diye sordu Serhat benim için. “Bakarsan böyle saf, temiz görünüyor, ama abazanın biri. Herif geçen geldiğimde bavulu karıştırıp külotlarımdan birini almış. Hem de senin o aldığın mavi külotumu. Yatağının altında buldum, huur çocuğu attırmış bir de döllerini üstüne. Allahtan bizim herife fark ettirmedim, yoksa sıçardı ağzına!” dedi Meryem Hanım. 

    Serhat, “Cemil nerden bulmuş bu bini? Bizim o taraflı biri olsaydı keşke. Bana bak, o herifin yanında giyimine, hareketlerine falan dikkat et!” deyince, Meryem Hanım, “Deli misin, ben oğlumun yanında bile başımı açmıyorum. Elin serserisinin yanında mı yapacağım, sen merak etme!” dedi. Bunun üzerine Serhat, “Bilmiyorum yani, ona göre. Sonra herif kalkıp hâllenir sana falan, gelir giberim anasını onun!” dedi sert bir sesle. 
    ···
    1. 1.
      +5
      ahahhaha haykırdım amk
      ···
    2. 2.
      0
      Bi de kıskanıyo ibine
      ···
  10. 60.
    +13
    Serhat’ın değil de Meryem hanımın benim hakkımda bu şekilde konuşmasına bozuldum. Benim için huur çocuğu demesine ayrı sinir oldum. Bana huur çocuğu diyor, ama kendisi kocasını boynuzluyordu, hem de akrabalarından biriyle. Ben sana yapacağımı bilirim dedim içimden, ama o anda sessiz kalıp yeni gibişmelerini dinleyecektim. Bu arada o külotu Meryem hanıma Serhat’ın aldığını öğrenmiştim. Demek Serhat Meryem hanımı sadece gibmiyor, aynı zamanda ona çamaşır bile alıyordu. 

    Az sonra salondan yan odaya geçtiler. Kulağımı duvara verdim. Sesler şimdi duvarın içinden gelse de salondaki konuşmalar gibi duyabiliyordum. Ancak sesler bana yetmez olmuştu, gözlerimle de olaya şahit olmak istiyordum. Kapının topuzunu çevirdim yavaşça, usulca açtım ve koridora çıktım. Cemil’in odası her ne kadar benimki ile yan yana olsa da, kapıları yakın değildi. Kapıların arasında en az 2 metre mesafe vardı. 
    ···
  11. 61.
    +7
    Parmak uçlarıma basarak sessizce ilerledim. Odanın kapısını aralık bırakmışlardı. içerden, “Oğğhhh!” diye bir inilti geldi o ara, Meryem hanımdı inleyen. Hemen ardından da hızlı ve sert gibiş sesleri başladı. Şiddetli 'Şlap, şlap, şlap!' sesleri geliyordu yine. 

    Kalbim deli gibi atıyordu, nefes alışverişimi mümkün mertebe en azda tutmaya çalışıyordum. gibiş sesleri kalp atışlarımın sesine karışıyordu. Başımı hafifçe uzatıp kapının aralığından içeri baktım. Gördüğüm manzara acayipti. 

    Serhat uzun boylu, iri yarı bir adamdı, Meryem Hanım’ı ayakta domaltmış gibiyordu. Meryem Hanım ellerini oğlunun yatağına dayamış vaziyetteydi. Serhat’ın vücudu uzun ve sık kıllarla kaplıydı, insandan çok bir ayıya benziyordu. Kel kafası iri vücudunun üzerinde küçücük görünüyordu. Güçlü elleriyle Meryem Hanım’ın belinden tutmuştu. 

    Meryem hanımınsa dolgun vücudu güneş yüzü görmemiş süt gibi bembeyazdı. iri memeleri Serhat’ın yarak darbeleri ile sallanıp duruyor, zütünün yanakları ve karnının, sırtının etleri löpürdüyordu. Uzun siyah saçları yüzünü kapattığından yüzünü göremiyordum. Saçları rüzgârda savrulur gibi dalgalanıyordu. 
    ···
  12. 62.
    +9
    Meryem hanımın, “Oğhhh, ağhhh, ığhhh, gib, gib, oğhhh!” seslerine Serhat’ın homurtuları ve arada sırada söylediği, “Böyle iyi mi, kocan böyle gibiyor mu seni, iyi mi böyle benim huurm, ha, sen nesin, söyle bana, nesin sen, neyimsin benim?” sözleri karışıyordu. 

    Serhat’ın bu sorularına, “huurnum!” diye yanıt veriyordu Meryem hanım. Evet, doğrusu da buydu, Meryem hanım gerçekten de bir huurydu. Kocasını oğlunun odasında boynuzluyordu. 

    Serhat bir insan değil de güçlü bir boğa gibiydi. Yarak darbeleri ile Meryem Hanım öne doğru atılıyor, Serhat onu belinden güçlü ve kaba elleriyle kavramış tutuyordu. Bıraksa Meryem Hanım yatağın üzerine uçacaktı. 

    Serhat böğürtüler çıkartmaya başlamıştı yine. zütünün kaba ve kıllı etleri taş gibi katılaşmış, Meryem Hanım’ı gücünün en uç noktasına varıncaya kadar sert şekilde gibiyordu. Çıkardığı homurtular ve sesler beni bile korkuturken Meryem Hanım bundan büyük zevk alıyor, “gib, gib, oğhh, gib!” deyip duruyordu. 
    ···
  13. 63.
    +12
    Bu şekilde sert gibilmekten büyük keyif alıyordu. O gece kocasının sessiz sedasız gibmesine karşın, şimdi Serhat’ın gürültülü gibmesi arasında dağlar kadar fark vardı. Çok güçlü ses patlamaları yaşanıyordu odada. 

    Serhat kendini kaybetmişti artık. “Ağhhh, ağhhh, ağhhh!” sesleri çıkara çıkara adeta intikam alırcasına gibiyordu Meryem hanımı. Yarağıyla Meryem hanımı delmeye çalışıyordu sanki. Amından soktuğu yarağıyla vücudunu delip ağzından çıkartmaya uğraşıyordu. Meryem hanımsa bu durumdan rahatsız değildi. 

    Meryem Hanım’ın dıbını ve Serhat’ın yarağını göremesem de gördüklerim bana yetiyordu. Serhat’ın inleye inleye, homurdana homurdana boşalması uzun sürmedi. Boşalırken de aynı güçle pompalamaya devam etti Meryem hanımın dıbına. 

    Pompalamaları gittikçe azalırken iniltileri ve homurtuları uzun ve tiz seslere dönüşmüştü. Bu arada Meryem hanımdan da aynı şekilde zevk iniltileri geliyordu. 

    Bense yine parmak uçlarıma basarak gerisin geri odama girip kapıyı kapattım. içerden konuşmalar geliyordu, ama kalp atışlarımın sesi bu konuşmaları duymama engel oluyordu. Yan odanın kapısı açıldı az sonra, hemen eğilip anahtar deliğine baktım. 
    ···
  14. 64.
    +1
    Ben bunu okudum amk
    ···
  15. 65.
    +8
    Kapının önünden geçen Serhat idi. Yarağı kazık gibi havaya dikilmişti yine. Az önceki gibi kırmızı bir kondom takılıydı yarağında. Bir saat içinde iki defa gibmişti Meryem hanımı. Onun peşinden Meryem Hanım da geçti tuvalete. Bembeyaz kalçaları terden ıslanmış, ışığın altında parıldıyordu. 

    “Sen yıkan, ben sonra yıkanırım!” dediğini duydum. Az sonra tüplü şofbenin çalıştığını ve Serhat’ın yıkandığını anladım. “Ne zaman gelirsin?” diye sordu Meryem hanım. “Bilmiyorum, bakarım!” dedi Serhat yanıt olarak. “Tamam, ama arayı çok uzatma. Bu fırsat başka geçmez elimize!” dedi Meryem hanım. Kocası iş, ekmek peşinde koşarken, kendisi yarak peşinde koşuyordu, hem de oğlunun evinde. 

    15-20 dakika kadar sonra Serhat gitti. Onun ardından Meryem Hanım tuvalete girip yıkanmaya başladı. Kapıyı kapatmıştı. Yarağımın sertliği geçmişti. Hemen montumu aldım ve olabildiğince sessiz halde çıktım odadan. Cemil’in odasına baktım. Yatağın üzerinde Meryem hanımın ellerini dayadığı yerler çukur yapmıştı. Salonda ise çekyat halen açıktı. Meryem hanımın çıkardığı giysileri ve çamaşırları yerdeydi. Çekyatın örtüsü incin bir haldeydi. 

    Yavaşça kapıyı açıp dışarı çıktım. inanılmaz bir olaya şahit olmuştum. Sokaklarda, caddelerde dolaştım uzun uzun. Etrafımdaki onca kalabalığa, insan seline karşılık benim aklım Meryem hanımdaydı. Onu düşünmeden edemiyordum, bu mümkün değildi. Düşündükçe de yarağım sertleşiyordu yürüdüğüm halde. 

    Akşama doğru eve döndüm. Meryem Hanım ve Cemil salonda oturmuş televizyon izleyip baklava yiyorlardı. Meryem Hanım beni görünce yine gözlerini kaçırırken bugün neler yaptığını gayet iyi bildiğimden habersizdi. Çekyatın yanında yerde gördüğüm giysileri vardı üzerinde. Desenli uzun eteği ile bol ve uzun kollu çiçekli gömleğini giymiş başını omuzlarını da örten bir türbanla bağlamıştı. 

    Cemil, “Abi gelsene, baklava ye!” dedi. Ardından da kalkıp mutfağa geçti ve az sonra elinde bir tabak baklava ile döndü. O kısa aralıkta Meryem Hanım elindeki tabağa dikmişti gözlerini.
    ···
  16. 66.
    +34
    Pampalar şimdiye kadar 2 part bitti kalan 6 part var okuyan varmı
    ···
    1. 1.
      0
      oha amua koyin
      ···
    2. 2.
      0
      Devam pampa okuyoruz
      ···
  17. 67.
    0
    Rezerve
    ···
  18. 68.
    0
    ver gelsin amk
    ···
  19. 69.
    +1
    Ya gibtir git yazacağını gibeyim
    ···
  20. 70.
    0
    Foto efsaneee
    ···