/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 201.
    0
    Reserve
    ···
  2. 202.
    0
    Rezzszsz
    ···
  3. 203.
    0
    Reezzzzaak
    ···
  4. 204.
    +8
    Bu sözlerinin ardındansa öfkeyle ve kegib kegib, “Senin işlerinin bitmesini mi bekleyecem ben burada... Bir kere de benim dediğimi yap... Olmaz, ben gitmek istiyorum... Hayır, Cemil'le konuşma, konuşup ne yapacaksın... Oğlun nasihat dinleyecek yaşı geçti artık anlasana... Bu gibtiğimin evinde kalmak istemiyorum, yerin dibinde zindan gibi, akşama kadar hapis gibi evin içindeyim... Hayır... Akrabalarıma falan gitmek istemiyorum ben... Kimse beni misafir etmek zorunda değil... Hayır, Serhat'ın yanında ne işim var benim... Karısıyla kavgalıyım bilmiyor musun... Ben dönmek istiyorum... Sivas'ta annenlere gitmem ben... Benim evim var, annen de ne işim var benim... Hayır olmaz... Beni evde tek tutmuyorsun, ama burada elin addıbının yanında tutuyorsun... Bu çocuk... Cemil'in ev arkadaşı... Rahatsız oluyorum ondan... Böyle garip garip bakıyor bana durmadan... Gözü devamlı üstümde... Rahatsız oluyorum... Yok öyle bir şey yapmadı, ama gözleri devamlı zütümde memelerimde... Hamit ben bilmiyor muyum nasıl giyineceğimi... Eşarbım devamlı başımda, üstümde pardesüm var... O bin gelince odaya giriyorum, kapıyı kilitliyorum... Cemil'e söylemedim bir şey, sen de sakın söyleme... Allah için sakın bak, ölümü gör... Hamit benim dediğimi yap, yoksa ben kendim bilet alıp binecem otobüse!” dediğini, adeta bağırdığını duydum. 

    Meryem'in telefonda beni kocasına şikayet ettiğini duyunca korkmadım dersem yalan olur. Şimdi kocası kalkıp beni ararsa ne diyecektim, yada adam çıkıp gelebilirdi Adana'dan. Belki de kendisi gelmez, durumu Serhat'a bildirir, Serhat'ta gelip benim ağzımı burnumu kırabilirdi. dıbına koyduğumun karısı hem kocasını aldatıyor, hem de yalanlar söylüyordu. Kocası evde olmadığı için pardesü giymiyordu eşarbı başında olsa bile. Ama ona başka türlü anlatıyordu. 
    ···
  5. 205.
    +9
    Bu arada kocasının onu Serhat'ın yanında kalması için ikna etmeye çalıştığı da belli oluyordu. Ama Meryem bunu istemiyordu. Meryem hem Serhat'la kavga etmişti, hem de Serhat'ın karısıyla kavgalı olduğunu söylemişti. Kim bilir ne için kavga etmişlerdi. Belki de kadın bununla kocası arasında bir şeyler olduğunu sezmiş ve bu yüzden kavga etmişlerdi. Kocası Serhat'a güveniyordu, ama onun karısını çatır çatır gibtiğinden habersizdi. 

    Konuşma bittikten birkaç dakika sonra yan odanın kapısı açıldı. Hemen ardından da Meryem bir hışımla odama daldı. Öfkeli bir sesle, “Bana göster o şeyleri, nerde kayıtlar?” deyince, “Görmek mi istiyorsun?” dedim ve bilgisayarımı açtım. Az sonra masaüstü ekranı gelince kayıtları tuttuğum klasörü ve sonra da kayıtlardan birini açtım. Birkaç kez mouse ile kaydı ilerlettikten sonra Serhat'la çekyatın üstünde gibiştiği ve aldığı zevkle (gib, gib, oğhhh, gib, kökle, kökle, ığmmm, kökle!) dediği yere geldiğimde suratı kıpkırmızı oldu. Yalan söylemediğimi kendi gözleriyle de görmüştü. 
    ···
  6. 206.
    +4
    Birden odadan çıktı, az sonra döndüğünde ise elinde bir bıçak vardı. Bıçağı gözüme sokar gibi göstererek, “Hemen sil onları yoksa seni delik deşik ederim!” dediğinde, “Manyak mısın lan sen, bırak o bıçağı!” dedim korkuyla ayağa fırlayıp. Ancak Meryem nefretle bana bakıp sıkı sıkı tuttuğu bıçağı havada sallıyordu. Öfkeden gözü dönmüş bir haldeydi. Bir an ne yapacağımı şaşırdım, kadının böyle bir tepki verebileceğini hiç düşünmemiştim. Yine bıçağı sallayıp, “Sil şunları yoksa gebertirim!” derken elimin altına gelen ders kitaplarından birini üzerine fırlattım. Meryem korkuyla geri çekilirken bakışları kitaba kaymıştı. Fırsat bu fırsat diyerek üstüne atılıp bıçağı tuttuğu elini yakaladım. Bileğini var gücümle sıkıp bıçağı elinden atmasını sağladım. Sonra da suratına okkalı bir yumruk attım. Meryem yediği yumrukla sersemlemiş gibi bir süre anlamsızca bakınıp durdu. Bıçağı yerden alıp, “dıbına koyduğumun manyağı ne yapıyorsun sen?” dedim. Başka bir şey dememe kalmadan gene odaya girip kapıyı kilitledi. 

    Kadın güpegündüz beni bıçaklayacaktı. “dıbına koyduğumun huursu, bunları amcanın oğluyla gibişmeden önce düşünecektin!” diye bağırdım odanın kapısının önünde. içeriden tek bir ses bile gelmedi sözlerimden sonra. Odama girip kapımı kilitledim. Bu sırada bilgisayarda Meryem'le Serhat'ın gibişme videosu oynamaya devam ediyordu. Sinirle kapadım bilgisayarı ve yatağa uzandım. gibişin verdiği rehavete öfke ve korku eşlik ediyordu. Meryem manyağın teki çıkmıştı. Bıçağı yastığımın altına koydum, sonra da gözlerimi kapayıp uyumaya çalıştım, ama bir türlü uyuyamadım. En sonunda salona geçip televizyonu açtım. Bu arada üstünde gibiştiğimiz çekyatı kapatıp saati de duvara astım yeniden. 
    ···
  7. 207.
    +5
    Meryem akşam Cemil gelene kadar odadan çıkmadı. Cemil geldiğinde de bana hiç görünmedi. Cemil’e, “Başım ağrıyor oğlum, ben yatacağım. Yemek yapamadım, sen ekmek arası bir şeyler yersin!” dediğini duydum. Cemil salonda, “Abi bugün annemle dolaştınız mı?” diye sorunca, “Eminönü’ne gittik ama erkenden geldik eve. Galiba deniz havası çarptı anneni... ” dedim. “Galiba, baksana bu saatte uyuyacağını söylüyor!” dedi Cemil. Oysa o gün yaşadıklarımızı bilse kim bilir nasıl tepki verirdi. 

    Ertesi gün erkenden kalktım. O gün bir dersim vardı sadece. O da çok önemli değildi. O nedenle gitmemeye karar verdim ve yatağın içinde uyanık halde bir sağa bir sola dönüp durdum. Evde ölüm sessizliği vardı. Acaba Cemil'le birlikte annesi de mi gitmişti? Saat dokuz olmak üzereyken daha fazla dayanamadım ve kalkıp salona geçtim. 

    Cemil’in odasının kapısı yine kapalıydı. Kilitli mi değil mi diye yoklamak istedim, ama sonra vazgeçtim. Televizyonu açtım. Birkaç dakika sonra ise odanın kapısı açıldı ve Meryem salonda göründü. Dünkü halinden eser yoktu hiç. Süt dökmüş kedi gibiydi, bakışlarından anlaşılıyordu bu hali. Karşıma geçip otururken, “Seninle konuşmak istiyorum!” dedi. Televizyonu kapadım. “Söyle, seni dinliyorum?” dediğimde, “Dün olanlar ikimizin arasında kalacak, kimse bilmeyecek!” deyince, “Benim de zaten kimseye söylemek gibi bir derdim yok!” dedim yanıt olarak. 
    ···
  8. 208.
    +8
    Ama sen de bir daha öyle elinde bıçakla üstüme saldırmayacaksın. Bir daha olursa hiç karışmam görüntüleri veririm internete, gerisini sen düşünürsün!” dedim. Sessiz kaldı bu sözlerimden sonra. Kısa bir sessizliğin ardındansa, “Ben Sivas'a dönene kadar olacak ne olacaksa, ondan sonra da beni rahat bırakacaksın, anladın mı?” dediğindeyse, “Dün kocana beni şikayet ettin. Onu arayıp benim günahıma girdiğini söyleyeceksin, ben yanlış anlamışım diyeceksin, aslında iyi bir çocukmuş diyeceksin. Yoksa karışmam. Durduk yerde benim başımı yakma, kocan da senin gibi manyağın biri çıkıp bana saldırmaya kalkabilir daha sonra. Sen önce bu dediğimi yapacaksın, ondan sonra düşüneceğim senin dediklerini!” diyerek karşılık verdim. 'Olur.' gibilerden başını salladı. 

    Uzun mavi, bol bir etek vardı üstünde. Üstüne ise açık pembe uzun kollu bir bluz giymiş, başını desenli büyük bir türbanla çenesinin altından bağlamıştı. “Niye kocanı aldatıyorsun peki, hem de amcanın oğluyla?” diye sordum. “Ne yapacaksın, seni ne ilgilendirir?” dedi tepkiyle. “Belli kiSerhat'ı seviyorsun, uzun zamandır da birlikte olduğunuz belli. Peki hiç utanmıyor musun, kocanın yüzüne nasıl bakıyorsun?” dediğimde, “Niye, sen ahlak bekçisi misin?” dedi karşılığında. 

    Merak ettiğim bu konuda ondan bir yanıt alamayacağım belli olunca daha fazla soru sormadım. “Benim bugün dersim yok, bütün gün evdeyim!” dedim keyifle. Meryem'den ses çıkmayınca, “Burada mı, benim odamda mı, yoksa Cemil'in odasında mı yapalım?” diye sordum. “Burada olmaz!” dedi Meryem yüzüme bakmadan. “Niye?” dediğimde duvardaki saati gösterdi. “Haa, anladım, kamera var diye istemiyorsun. iyi o zaman, benim odama geçelim!” dedim. Ama içeri geçmeden önce, “Benimle zorla değil isteyerek gibişmeni istiyorum, aynı Serhat'la yaptığın gibi, senden hoşlanıyorum çünkü!” deyince başını sallayıp, “Tövbe tövbe!” dedi fısıltılı bir sesle. 
    ···
  9. 209.
    0
    #rezervatuat
    ···
  10. 210.
    -1
    Ardından serhat içeriye daldı beni ve Meryem hanımı büyük bir hışımla üst üste koyarak çatır çutur gibti
    ···
  11. 211.
    +12
    sonrasında kalkıp odama geçtim. Soyunurken Meryem de geldi. Tek kişilik bir yataktı, çekyat kadar geniş değildi elbette, ama onun gibi eski de değildi. Sağ yanım üstüne çırılçıplak halde uzandım yatağa. Meryem bakışlarım arasında soyunup çıplak kaldı ve o da sol yanı üzerinde yanıma uzandı. Dudaklarına yumuldum hemen. Dünkü gibi sıkıca kapamamıştı dudaklarını. Onları emip dilimi de ağzının içine sokuyordum. Meryem karşılık vermiyordu, ama bu bana yetiyordu. 

    Yanımda kolları aşağı sarkık halde uzanmıştı, ama benim sol elim vücudu üzerinde geziniyordu. Meryem'in bu tepkisiz hali hoşuma gitmese de ben işimi yapıyordum. Göğsüme değen dolgun memelerini avuçlayıp sıkıyor, karnını ve kalçalarını okşuyordum. Ama bu pozisyonda rahat edemediğim için doğruldum ve “Uzan şöyle!” dedim. Meryem sırtüstü uzandı, dünkü gibi bacaklarını açıp ayırınca arasına yerleştimve üzerine uzandım. 

    Beyaz boynunu, yüzünün her yerini, kulaklarını, omuz başlarını öpüp yalıyordum. Göğsümün altında yassılaşan memelerini öpüp emdiğimde ise tarifi imkansız bir zevk alıyordum. Kalas gibi duran Meryem bir süre sonra iki elini sırtıma attı. Ben memeleri ile meşgulken o da omuzlarımı hafiften okşuyordu. Etli meme uçları dil darbelerim ve emmelerim ile gittikçe şişiyordu. Her iki memesini avuçlayıp sıkıyor, hamur gibi yoğuruyordum. 
    ···
  12. 212.
    +8
    Aşağılara kaymaya başladım. Göbek deliğinin etrafını dilleyip yaladıktan sonra dıbının üzerinde gezdirdim dilimi. Etli amdudaklarını emerken Meryem'in bundan büyük keyif aldığını hissediyordum. Am dudaklarını araladım ve ortaya çıkan sulu ve pembe dıbının içini dilledim. Sıcak ve kaygandı amı. Hemen üzerinde bulunan bızırını da dilleyip emdiğimde Meryem'den, “Ihhh!” diye derin bir inilti çıktı, bundan çok hoşlanmıştı. Ben bızırını emmekle ilgilenirken o da saçlarımı çekiştirmeye başlamıştı. Bacaklarını dizlerinden büküp geriye doğru çekince daha rahat bir pozisyon sağlamış oldu Meryem. 

    dıbını iştahla emiyor, dilliyor ve yalıyordum. Geçmişte kız arkadaşımla yaşadıklarımızın faydasını şimdi görüyordum. iki yıl boyunca dolu dolu sevişmiştik. Amından hiç gibtirmese de bunun dışında aklımıza gelen her şeyi yapmıştık. cikste deneyim sahibi bir erkek olmamı kız arkadaşıma borçluydum. Meryem'in amı yalamalarım ve dillemelerim sonucu gittikçe kayganlaşıp ıslanıyordu. Aldığı zevkle inlemeye debaşlamıştı artık. Ben de bundan büyük keyif alıyordum. 
    ···
  13. 213.
    +4
    Ama bu zevk dolu anlarımız dışkapının çalınması ile birden kesintiye uğradı. Meryem büyük bir korkuyla, “Kim bu?” diye beni üzerinden atıp doğrulmaya çalışırken ben de korkudan ne yapacağımı bilmez haldeydim. Meryem kalkıp yerde duran eteğini ve bluzunu giyinirken kapıya adeta yumrukla vuruluyordu. Bu sırada, “Meryem içerde olduğunu biliyorum, aç kapıyı!” diyen Serhat'ın gür sesini duyduğumuzda Meryem öfkeyle, “huur çocuğu!” dedi dişlerini sıkarak. Giyinir giyinmez ise fırlayıp çıktı odadan, ben de külotumu giyinip peşinden gittim. 

    Serhat kapıya vurmaya devam edip, “Meryem aç kapıyı, içerdesin biliyorum!” deyince, Meryem, “Ne istiyorsun, niye geldin, defol git!” diye bağırır gibi konuştu. “Aç kapıyı, seninle konuşmak istiyorum!” dedi Serhat yine, ama Meryem, “Defol git, benim seninle konuşacak bir şeyim yok!” dedi karşılığında. “Aç konuşalım, böyle olmaz!” dediğindeyse, “Ben konuşmak istemiyorum, seni de görmek istemiyorum, benden uzak dur artık!” dedi öfkeyle. 
    ···
  14. 214.
    0
    Rezzzzzz
    ···
  15. 215.
    +4
    Ancak Serhat gitmemekte, Meryem'le görüşmekte ısrarlıydı. “Eğer kapıyı açmazsan burada beklerim, sen açana kadar da bir yere gitmem!” dediğinde, Meryem, “Allah kahretsin seni, beni millete rezil edeceksin!” dedi. Ama Serhat, “Sen kapıyı açana kadar hiç bir yere gitmiyorum. Bak sadece konuşmak için geldim, inan başka bir niyetim yok. Korkma benden lütfen. Senden özür dilemek istiyorum, ama ne olursun kapıyı aç. Sadece konuşmak istiyorum. Ondan sonra gideceğim, ama ne olursun bir kere görüşelim!” diye adeta yalvarır gibi konuşunca, Meryem bana dönerek fısıltıyla, “Kapıyı açmam lazım yoksa bu hayvan gitmez. Sen içeri gir, sesini çıkartma sakın. Ne olursa olsun sakın çıkma dışarı, yoksa daha kötü olur!” dedi. “Tamam, ama başından sav gitsin bunu, iki saat bekleyemem ben içeride!” dedim. Meryem, “Tamam tamam!” dedi bana ve sonra kapıya doğru gidip, “Az bekle, ama bak sadece konuşacağız, ondan sonra gideceksin!” dedi Serhat'a. Serhat, “Tamam, söz veriyorum, yemin ederim, konuşup gideceğim!” dedi yanıt olarak. 

    Ben odama geçerken Meryem de peşimden gelip yerde duran türbanını aldı ve başını bağladı. “Yalvarırım ses etme, ben gönderirim bunu. Eğer seni görürse öldürür!” dedi ve ardından kapımı kapadı. Ben de kapıyı kilitledim ve arkasında durup içeriyi dinlemeye başladım. 

    Bir dakika kadar sonra Serhat'ın sesi salondan geliyordu. Ağlamaklı bir sesle, “Lütfen, senden özür dilemek istiyorum. Bir hayvanlık ettim, beni bağışla!” dediğini duydum. Karşılığında Meryem ise, “Sen beni aptal mı sanıyorsun, daha önce de aynısı oldu, o zaman da affettim ama sonra ne oldu, her şey eski tas eski hamam. Artık geçti Serhat efendi, hem ben artık bu günahı taşıyamıyorum daha fazla. Kocamın yüzüne bakarken utancımdan yerin dibine giriyorum. Cemil de artık çocuk değil, anlayacak diye ödüm kopuyor. Bu iş artık bitti, sen yoluna ben yoluma. Zaten yakında Sivas'a dönüyorum. Ondan sonra birbirimizin yüzünü bile görmeyiz!” dedi
    ···
  16. 216.
    +7
    Serhat, “Son sözün bu mu?” diye sorunca, Meryem, “Evet bu!” dedi. Ama Serhat pes edecek gibi değildi. Yine özürler dileyip duruyordu. Ama Meryem de alttan alacak gibi görünmüyordu, her seferinde, “Artık bitti, boşuna özür dileme!” diyordu. Konuşmalar bu şekilde ilerlerken birden Meryem'in, “Napıyorsun bırak beni!” demesini, Serhat'ın ise, “Ben bitti demeden bitmez, senin dıbına koyarım!” dediğini duydum. 

    içeride işler ters gitmeye başlamıştı anlaşılan. Serhat'ın yumuşak, alttan alansesi gitmiş yerine öfkeli ve kızgın sesi gelmişti. “Senin dıbını giberim huur, sen kendini ne sanıyorsun!” dedikten sonra Meryem'e vurduğunu duydum. Çıkan dayak seslerini kapının arkasından rahatça duyabiliyordum. Meryem feci bir dayak yiyordu. Meryem'den, “Vurma, vurma, ahhh, vurma!” sesleri çıkarken Serhat küfürler savurup dayak atmaya devam ediyordu. Attığı ve Meryem'in suratında patlayan şiddetli tokatların sesleri bütün evin içinde yankılanıyordu. 

    O anda yapabileceğim hiçbir şey yoktu. içeri geçsem Meryem'in dediği gibi daha kötü bir sonuca yol açacaktım. Ayrıca Serhat ayı gibi bir adamdı ve beni de Meryem gibi dövebilirdi. Yapabileceğim tek şey Meryem için dua etmekti, ama seslere bakılırsa dayağın sonu gelecek gibi görünmüyordu. Sehpanın devrilme sesi geldi, Meryem, “Vurma, bırak, vurma!” diyordu ama nafile. Dayak faslı bittiğindeyse 'Caaarrttt!' diye bir şeylerin yırtılma sesi geldi. 
    ···
    1. 1.
      0
      Meryem ağlamalarının arasında dayak yemekten bitkin bir sesle adeta inler gibi, “Bırak beni, hayvan, bırak!” diyordu, ama Serhat'tan karşılık alamıyordu bu sözlerine. Serhat'ın öfkeli homurtularını duyuyordum. Bir süre sesler bu şekilde birbirini kovaladı, araya Serhat'ın küfürleri de karışıyordu. 

      Meryem'in ağlaması devam ederken, Serhat'ın, “Eğer dediklerimi yapmazsan bunları kocanla oğluna gönderirim, yoksa sen bilirsin!” dediğini duydum. Bu sözleri birkaç defa daha tekrarladıktan sonra kapının şiddetle kapandığını duydum. Bir süre daha içeriyi dinledim. Meryem'in hıçkırarak ağlamalarından başka ses gelmiyordu artık. Kapıyı açıp içeri geçtim. 

      Meryem saçı başı incin bir halde yerde çırılçıplak yatıyordu. Yediği dayakla ağzı yüzü kan içinde kalmıştı. Hemen kaldırıp tuvalete zütürdüm. Ağlamalarına aldırmadan soğuk suyla yüzünü yıkadım. Birkaç dakika sonra kendine gelir gibi olduğunda salona geçtik. Çekyata oturdu. Suratı pancar gibi kızarmıştı. Yerdeki kıyafetleri yırtılmış adeta parçalanmıştı. 

      Yerdeki kıyafetlerini alıp Cemil'in odasına geçti, ama kapıyı kapamadı. Ben de peşinden gittim. Cemil'in küçük dolabının içinden kendisine yeni bir külot ve sutyenle kıyafetler aldı, onları giyinirken, “Resimlerimi çekti huur çocuğu, kocamla oğluma gösterecekmiş!” dedi öfkeyle yüzüme bakarak. Nedendir bilmem o an bu sözlerinden çok utandım. Serhat da benim izlediğim yolu izlemişti, Meryem'i çıplak resimleri ile tehdit ediyordu. 
      ···
  17. 217.
    +5
    Meryem söylene söylene giyinirken Serhat'a küfürler savurup durdu. Giyindikten sonra önümden salona geçti. Çekyata oturdu yine. Sehpa parçalanmıştı. Sandalyeye oturdum, üzerimde halen sadece külotumun olması da garip bir durumdu, ama giyinecek vakti bile bulamamıştım. 

    Meryem sanki az önce dayak yememiş gibi gülerek, “dıbına koyduğumun çocuğu, kendini travestilere gibtiriyor, bana da erkeklik taslıyor!” dedi. Belli ki yediği dayağın şokundaydı halen, bir süre daha gülmeye devam etti ve aynı sözleri tekrarladı. Dudağının kenarı patlamıştı. Odamda yara merhemi vardı, onu alıp geldim. “Şunu sür, dudağının kenarı kanıyor!” deyince merhemden biraz sürdü, “Sağ ol!” dedi gülümseyerek. 

    “Ne olacak peki, gönderir mi resimleri gerçekten?” diye sordum. “Hiçbir şey yapamaz, onunki sadece laf. Karısından it gibi korkar. Öyle bir şey yaparsa karısı da öğrenir çünkü. Karısı hemen anında boşar bunu, kadın zengin, bu çulsuzun biri. Bütün para karısında, lokantası, evi, arabası her şeyi karısının üstüne, bunun zütündeki donundan başka bir şeyi yok. Sadece kuru tehdit!” dedi yanıt olarak. 

    Bir süre sessizce oturduk. O an aklıma bir fikir geldi. Serhat Meryem'i tehdit ediyorsa Meryem de onu edebilirdi. “Senin de elinde görüntüler var, eğer o seni tehdit ediyorsa sen de onu edebilirsin!” dediğimde Meryem anlamamış gibi baktı yüzüme. Duvardaki saati gösterdim. “Kameranın çektiği görüntüler var, eğer seni tehdit ederse sen de bu görüntüleri onun karısına göndereceğini söylersin. Madem karısından it gibi korkuyor, sen bunu yapınca bir daha seni rahatsız etmez!” dedim. 
    ···
  18. 218.
    +5
    Meryem önce pek anlayamamış gibi baktı, ama sonra sözlerimin aklına yattığını, “Doğru söylüyorsun!” diyerek onayladı. “Tabii ya, eğer öyle bir şey olursa ben de senin dediğini yaparım. Gönderirim karısına, benim başım yanmış anasını satayım onunki de yansın. Doğrusöylüyorsun!” dedi gülerek. Sonra da, “iyi kibu saati buraya koymuşsun!” dedi. Böyle bir şeyin olacağı hayalime bile gelmezdi. Meryem casus kameralı saat için bana teşekkür ediyordu. 

    Bir süre sonra, “Bunu yaparsan ben de ne istersen yaparım. Beni Serhat belasından kurtar yeter ki!” deyince, “Ne istediğimi biliyorsun!” dedim gülümseyerek. “Biliyorum, onun için söylüyorum zaten. Eğer istersen senin karın olurum, sana karılık yaparım, ne zaman istersen gibtiririm kendimi!” dediğinde, “Ne istersem yapacaksın ama!” dedim keyifle. Meryem bunun sonuçlarının nereye gideceğini bilmeden, “Tamam yaparım!” deyince, “zütünü gibmek istiyorum!” dedim. 

    Meryem bu yaşına kadar zütünün bakireliğini korumuştu, ama artık bunun da bir sonunun geldiğinin farkındaydı, bakışlarından belli oluyordu bu. 

    Usulca, “Tamam.” dedi...  
    ···
  19. 219.
    +8
    Beyler benden bu kadar yarın devam ederiz
    ···
    1. 1.
      +3
      Elim gibimde kaldı awq
      ···
    2. 2.
      0
      Okuyoduk ne güzel amk
      ···
    3. 3.
      0
      Lan yarram kor oldum okumaktan bi gibemedin bide yarin devam ederim diyosun
      ···
    4. 4.
      0
      oruspu çocu zaten kopyalayıp yapıştırıyın. atsana hepsini.
      ···
    5. 5.
      0
      Neyse hızlı yazıyor en azından helal olsun
      ···
    6. 6.
      +1
      Reis kusura bakma da sen de az huur çocuğu değilmişsin
      ···
    7. 7.
      0
      Lan bu gerçek mi amk gerçeksede cemil bunları okursa belanı giber
      ···
    8. 8.
      0
      Karıyı ne yoldunuz amk
      ···
    9. 9.
      +1
      Bize de gönder amk
      ···
    10. diğerleri 7
  20. 220.
    0
    ne yazmissin be pnp
    ···