/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 401.
    +8
    önemli not: amacım sizi bekletip prim yapmak falan değil. O yüzden yanlış anlamanızı istemiyorum binler
    ···
  2. 402.
    +7
    bir eve çıkmam lazımdı. Yani yurtta bu adamla yaşamak istemiyordum. Enteresan işler dönmeye başlamıştı kafamda. Önce kendime eve çıkabilecek bir profilde arkadaş bulmam lazımdı. Bunu çimlere uzanıp düşünürken yanıma o minyon kız geldi.

    "Çok düşüncelisin" dedi
    "Hoşgeldin" dedim
    "Hoşbuldum, ne düşünüyorsun bu kadar" dedi
    "eve çıkacak birisine ihtiyacım var" dedim
    "ben de öyle bir arkadaş arıyorum" dedi
    ···
  3. 403.
    +7
    biraz daha konuştuk. O da beşiktaşlı çıktı. En sevdiği müzik türü de benimki ile aynıydı. Sevdiğimiz çok şey ortaktı. Yalnızca hayat görüşü olarak daha farklı yapılara sahipti. Güzel gülüyordu. Bir kadın olsam ben de onu yapardım. Güzel gülümsemeyi, sanki bütün kadınlar zaafımı biliyorda da onu bana karşı kullanıyorlar gibiyi.
    ···
  4. 404.
    +10
    Sevdiğim insanlarda dikkat ettiğim şeylere onun için de etmiştim. Yine numaralaşamamıştık. Çünkü telefon kullanmıyordu. Telefon kullanmaması biraz bana garip gelmişti. Temelinde salak saçma insanların birbirlerinin egolarını "çok tatlı olmuşsun" gibi yorumlarla şişirdiğini düşünüyordu. Haksız değildi.

    Sen de telefon alırsın ve instagram kullanmazsın dediğimdeyse "bir amaç sonuç ilişkisi var. Telefonun bir amacı artık haberleşmeden çok insanların günlük hayatlarından vakit çalmaya yönelmiş durumda. Eğer insanlar telefonlarını bırakır da gerçek yaşama dönerse daha mutlu olurlar" dedi

    "sen mutlu musun peki? Bunca insan yanılıyor da bir tek sen mi haklısın" diye sordum

    "ben haklılığımı ilan etmiyorum. En başarılı olduğum konu olarak birilerini eleştirmek olduğu için biraz da öyle. Bir doğru diğer doğrunun doğruluğunu.." derken

    "hayır sen cevap ver. Mutlu musun?" dedim

    "Mutlu sayılmam ama mutluluk derecek yüksek olmadığından. Ben birileri için çok önemli değilim. Vazgeçildim ve kandırıldım. Hatta sana şöyle söyleyeyim; belki de doğruluk nedir sorusunu birileri ile konuştuktan hemen sonra sormam lazım kendime" dedi

    "nasıl yani" dedim

    "Kafaya takılacak bir şey var diyelim mesela. Atıyorum telefon kullanmayı çok doğru bulan birisi ile karşılaştın. Oturdun sohbet ettin. Eğer sen kendi kafanda, ulan bir haklı sizsiniz, insanlar kibirli ve şerefsizdir demek yerine; yaşasın benden farklı düşünebilen birisi. Bunun söyledikleri doğru olabilir, bunu doğru bir şekilde değerlendirip doğru olanı bulabilirim demeli"

    "Anladım" dedim

    "Anlamadın. Neyse yarın bu saatte burada.. Görüşürüz" dedi ve ayağa kalktı. Giderken arkasından bakmak yerine gökyüzüne baktım. Bulutlar evet. Bulutlar gayet güzellerdi.
    ···
    1. 1.
      +2
      susar mısın gerizekalı perdeler ağlıyor şu an
      ···
  5. 405.
    +7
    sevgili olmak değil. Tamamen odadan kurtulabilmekti amacım. Birisi ile tanıştım evet. Belki de okandan sonra beni rahatlatacak birisiydi. Kendi kendime derin sohbetler ederken biraz da onu düşünüyordum. Güzel kızdı ve birazcık ahsene benziyordu. Poposu giselle kadar olmasa da şaka şaka..

    Elbette insanları değerlendirirken doğruları ve yanlışları ile değerlendirmek yerine eleştirebildiği veya eleştiremediği ile değerlendirmek daha kolay. Çünkü hiç kimse doğru ve yanlışın ne olduğunu bilmiyor. Önemli olan bireylerin doğruları yerine bireylerin birey oluşu. Bana kalırsa bu böyleydi.

    Belki biraz saçma geliyor, ne alakası var hikaye ile. Bunlar ne amk? Eskort muhabbeti buralara kadar geldi mi? Zaten dediğim gibi.. Bu bir eskortun aşağılık bir hikayesi değil, daha çok hüseyin amcanın o "hayatı ve kadınları tanımak" deyimi denebilir. Birazcık da burada bir apartman var. Apartman da belki de giselle de oturuyordu, hüseyin amca da ceyda ve diğerleri işte. Bunların benim beynimde oturduklarını falan da düşünebilirsiniz. Hayatıma giren insanların durumu ve insanların şerefsizliği hatta bütün sorunsallarını bulabilirsiniz. Emin değilim. Belki ararsanız kendinizden de bir şeyler bulursunuz. Benim amacım sizi bana benzetmek değil, kendimi şu çerçevede bir yerlere sokuşturabilmek. Eminim burayı anlamışsınızdır.

    Neden geç yazıyorsun diye sorular sıklıkla geliyor ama dediğim gibi mezuniyetim seneye güz dönemine kaldığı için stajyer falan kovalıyorum. O yüzden de geç geliyorum. Sanırım iş bulmakta zorlanıyorum. gibtiğimin bölümü

    Umarım yarın öğlen müsait olurum da 3-4 saat yazabilirim. Biliyorum bu durum benim de canımı sıkıyor ama uyumam lazım. Hepinizi öpüyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam kardeşimm kalemime kuvvet
      ···
  6. 406.
    +4 -1
    Selam binler ben geldim.
    ···
    1. 1.
      0
      Hoşgeldin kardesim merakla takip ediyoruz
      ···
  7. 407.
    +5
    O bıdık bıdık yüreği ile hop hop gezen çapsız ve tıfıl kız ile ertesi gün yine aynı yerde buluştuk. Çimlere kitap koyup üzerine oturduk. Hava yumuşamıştı ama bilirsiniz, kış aylarında hani havalar biraz düzelir gibi olur ve sonra tipi kar fırtına falan çıkar. işte öyle bir günün akşamüstüydü.

    Nerede ve nasıl eve çıkacağımızı konuştuk. Acaba birbirimize kolay kolay uyum sağlayabilir miydik? Onları konuştuk ve aslında bunun konuşulacak bir tarafının olmadığını ve yaşanarak öğrenebileceğimizi anladık.

    Ev için araştırma işi bana düştü. Kız başına bir sürü işe kalkışamaz diye düşündüm. Ayrıldık ve ertesi gün yine aynı yerde buluşmak için sözleştik.

    Ben ertesi gün dışarıda ev aradım. Cebecide çok güzel bir ev buldum. 3+1 yüksek giriş ve ucuz. Kontrat falan yapıldı. Ev sahibine kız arkadaşım olduğunu söylediğimde mırın kırın etti ama minyon tipli kıza hiç haber vermeden hallettim. Akşam gidip beğendiğimi ve tuttuğumu söyleyecektim. Plan her şey çok hazırdı. Ev güzeldi bir kere. Ev işte lan demeyin gerçekten güzeldi.
    ···
  8. 408.
    +4
    bugün final yapıyoruz hazır olun binler. Şunu bi trend yapalım. Altın vuruş yapalım ;)
    ···
  9. 409.
    +4
    ortaya güzel bir şey çıksın diye cümleleri toparlıyorum. Son 5-6 entry
    ···
  10. 410.
    +7
    Finale son 5

    Her şey hazırdı ve eve çıkma kararını vermek için minyon olan kız ile buluştum. Ona her şeyi anlattım. Evin fotoğraflarını gösterdim. Tamam olur yaparım dedi. Bu age of da hani der ya "oduncu- seyis-tamam-olur-yaparım" gibi söyledi. Ertesi gün buluşmak için sözleştik. Ben ona evin adresini verdim. Ev hem eşyalıydı ve cafcaflıydı yani Bu varoş evlerden değildi.

    Sabah uyandım ve eşyalarımı toplarken fazıl ile göz göze geldim. "Ne bakıyorsun lan" dedi bana. "ister bakarım ister bakmam dıbına koyduğumun teröristi" dedim. "sensin lan terörist, bak düzgün konuş benimle" dedi. "Senin ben ananı atanı giberim huur çocuğu" dedim. Ayağa kalktı ve bana saldırmaya başladı. Küfürleşmeye devam ediyorduk. Bu sefer sıkı bir dayak yiyordum. Sanırım bir dinci şerefsizden dayak yedim. Ayağa kalktım ve masadaki laptopu aldım ve fırlattım ona. Onun siniri ile beni tekrar dövdü. Geçen seferki gibi kavga etmiyordu, gerçek bir erkek gibiydi. Aygır bir ayının balını elinden almış gibiydi. Dans eden kelebek gibi oradan oraya savrulurken perdelere baktım. Biraz kırmızı mı olmuşlardı? Yoo hayır o benim gözüme kadar akan kanımdı.

    Koşarak uzaklaştım yurttan. Eşyalarım falan hepsi kalmıştı. Elim gözüm yüzüm kan içindeydi ama hiçkimse yardım edecek gibi bakmıyordu. Soluk soluğaydım. Kavga ederken hep böyle olur. Çok bir şey yapmadım da nasıl bu kadar yoruldum olur. Kalp ritimimi hissediyordum. Yürürken kalp ritmim ile yürüyordum. Tik tak sağa sola evet. Otobüse bindim akabinde. Sert bir rüzgar esti ve ben çok fena üşüdüm. Üzerinde sadece kazak vardı.

    130 numaralı otobüsün içerisi ahır gibi kokuyordu ve namussuz şoför olabildiğince yavaş gidiyordu. Kokudan kafamı başka taraflara çevirdim. Biraz ısınmıştım. Burnum ikide bir kan akıtıyordu. Peçete verecek hiçkimse yoktu etrafta. insanlık ölmüştü. Belki de ben ölmüştüm de insanlar beni görmüyordu. ilk söylediğim biraz daha mantıklı geldi kulağa.

    Eve giderken alevlendim ve muallaknin evine gitmeye karar verdim. Onun evine yakın olan durakta indim ve muallaknin evide doğru ilerlemeye başladım.
    ···
  11. 411.
    +4
    Evine giderken markete uğradım. Bir tane sakız aldım. Attım ağzıma. Yürümeye başladım. Arkadan requiem of dream çalıyormuş gibi kasıla kasıla yürüdüm. Birden arkamı döndüm ve fazıl arkamdan 5 tane sakallı ışidçi gibi adamla geliyordu. Koşmaya başladım. Millet bana enteresan bir şekilde bakıyordu. hızlıca binanın içine girdim. muallaknin kapısı çaldım. Deliğe sakızımı yapıştırdım önceden. "Kim o" diye sordu. Sesimi okan gibi yapmaya çalıştım. "Benim okan" dedim. Kapıyı açtı ve içeri girdim. Hızlıca kapıyı kapattım ve muallakye ağız burun girdim. içeriden ahsen geldi. Okan evde değildi. Ahsene vurmaya kıyamazdım. Yanına gittim. Sarıldım ve ben sarılırken beni itekledi. "Ne yapıyorsun gerizekalı" dedi.

    Kimse bana gerizekalı diyemezdi. Evet perdelere baktım. Sonra ahsene baktım. Seviyor muydum? Hayır.. Belki de evet. Tokat attı bana. muallak arkadan bana vurdu o sırada. Ben zamansal kavram melekemi kaybettiğim sırada arkadamdan vurmuştu. Ama yıkılmamıştım. Tekrar döndüm ve sıkı bir yumruk daha attım. Sonra yere düşerken kafası çok fena çarptı. Hemen eğilip nabzını kontrol ettim. Yüzünü tokatladım ve gözlerini açtım. Ölmemişti. Gözünü açtı ve suratıma tükürdü. Ben de sinirlendim ve tam ağzını açıp ağzına tükerecekken arkamdan sıkı bir tahta parçası yedi. Bu sefer ahsendi. Ayağa kalktım. Adi bir leopar gibiydi o sırada. Avcılar sürekli beni vuruyordu ama yıkılmıyordum. Her tarafım şiş içindeydi ve yüzüm tanınmayacak haldeydi. Kafama iki kez darbe yediğimden dolayı biraz da başım dönüyordu.

    Uyku

    En çok uyku uyumak istedim o an. Birisi beni uyandırmasa ve ben uyusam. Ölmek mi istiyordum? Hayır. Uyumak ve uyanmak. Güç toplayıp herkesi dövmek istiyordum. Ama uyumadım. Kendimi motive etmek için sürekli güçlü olduğumu düşündüm durdum.

    Arkamada dönüp ahsene baktım ve koşarak mutfağa gittim. Mutfaktan iri bir bıçak aldım. Döndüğümde ahsenin telefonu elindeydi. Elinden aldım ve fırlattım. Fırlatırken 155 yazısını okudum.

    "Sus ve şuraya otur" dedim ve oturdu. muallakyi ayağa kaldırdım. Kaşı patlamıştı ve etrafı o iğrenç kanına bulamış gibiydi. Konuşamıyordum çok fazla ama söylediklerim sanki ağzıma uzun bir penis almışımda konuşuyormuşum gibi çıkıyordu. Okanı arayın dedim. Okan buraya gelsin
    ···
  12. 412.
    +7
    Aramaları biraz kötü olurdu. Çünkü mesaj içerikli şeyler söyleyip gelmemesi sağlanabilirdi ama o okan buraya gelecek! dedim bir kere. Yerden ahsenin telefonunu aldım ve whatsapptan mesaj attım.

    "Neredesin bitanem?" dedim
    "Söylemiştim ya, geç gelirim bugün. Arkadaşlardayım" dedi
    "Canım evde bi problem çıktı. Gelsen iyi olur" dedim
    "Ne problemi canım, biraz meşgulüm şuanda" dedi
    "Alt komşu geldi ve kapıda bizi tehdit ediyor. Polisi aradık. Sen de gelsen iyi olur" dedim
    "Tamam tamam meraklanmayın ve kapıyı açmayın. Niye böyle bir şey yapıyor ki bu adam"
    "Sanırım buse bunlara yanlış bir şey söylemiş. Buse şuanda bayılmış durumda. Hadi acele et" dedim ve beklemeye başladık.

    Yarım saat sonra kapı çaldı. Kapıyı açtım ve kapının arkasına gizlendim. içeri girer girmez kapıyı kapatım sıkı bir yumruk attım. Yere yapışmadı. Ayaktaydı ve benden iriydi. Güçlüydü. Ben de güçlü olmaya çalışan bir su aygırı gibiydin o sıra. Ardından bir yumruk daha attım. Sıralayamıyordum çünkü ha düştü ha düşecek gibi oluyordu. Bir tekme daha attım ve bu sefer ayağımdan yakalayıp yere serdi beni. Kağıta sardığım bıçak belimi çizmişti. Ayağa kalkınca bıçağı çekecektim. Ayağa kalkmama fırsat vermedi. Yerde tekmelemeye devam etti ve bıçak biraz daha fazla kesmeye başladı. Sardığım kağıt çoktan yırtılmıştı. Keşke daha iyi sarsaydım diye düşündüm.

    Yerde tekmelerken ölü taklidi yaptım. Tepki vermedim son iki tekmesine ve tekmelemeyi bıraktı. Yüzüm zaten leş haldeydi ve görmemeye yakındım. Gözlerim çok fena durumdaydı ve acilen hastaneye gitmem gerekiyordu. Ölü taklidi yapmam işe yaradı ve bir iki adım uzaklaşır uzaklaşmaz o su aygırı ruhu ile boynuzumu kaldırdım. Ayağa kalktım ve bıçağı çektim. "Şş huur çocuğu" dedim ve üzerine yürüdüm. Adım adım geriye doğru gidiyordu. "huur çocuğu musun ki huur çocuğu dediğimde baktın, bin" dedim

    Cevap vermiyordu ve soğukkanlıydı. Ben daha soğuk kanlıydım ve kanlıydım.

    Üzerinde yürüdüm ve "gel buraya amcık hoşafı" dedim.

    Hala bir şey söylemiyordu. "Neden?" dedim

    Hala bir şey söylemiyordu. Gırtlaktan bir balgam aldım ve yüzüne fırlattım. Hala yüzüme bakıyordu. Avına odaklanmış çita gibiydi. Ve evet hissettim galiba. Bıçağa hamle yaptı. Bıçağı kendime doğru çektim ve sapladım. Tam bacağına saplamıştım. Bacağı kanıyordu. Yerde busenin kanı ile karıştı kanı. Evet ona layık olan da buydu. Adi bir muallaknin kanı ile karışırdı onun kanı. Benimkiler ayrı yerde yuvalanmıştı.

    Ayağa kalktı ve "tamam ne istiyorsun dassak 5 batman?" dedi
    Tümünü Göster
    ···
  13. 413.
    +5
    "Neden?" diye sordum
    "Ne neden" dedi.

    Suratına tükürdüm.

    "Neden?" diye tekrar sordum
    "Ne neden dıbına koycam" dedi

    Suratına tükürdüm.

    "Neden" dedim
    "Çünkü ben bir şerefsizim ve huur çocuğuyum dassak 5 batman. Sen ne zaman esra ile buluşsan ben senin onu gibtiğini düşünüyordum. Ben huur çocuğuyum ki senden intikam almak için ahsenle buluştum, konuştum" dedi
    "Bak işte ahsen, bu adam huur çocuğu" dedim

    Ahsen ağlamaya başlamıştı. "Sus giberim ağlama" dedim ama ağlamaya devam etti.

    "Neyse, devam et" dedim
    "Neye devam edeyim" dedi

    Suratına tükürdüm.

    "Peki anlatıyorum. Seni kıskandım, sen benden daha yakışıklısın, sen daha iyi konuşuyor ve daha iyi bir yerdesin. Ben beş para etmezin biriyim. Benim o parada hiç hakkım yoktu ama istedim, çünkü seni tekrar öyle paralar kazanabilirsin. Ama ben asla kazanamayacaktım. Bu paradan alkollüyken buseye bahsettim. O da böyle bir oyun hazırlayalım dedi. Hem buse ile iyi dost olursam, ahsene daha fazla yaklaşabilirdim. Şimdi bu kadar yeter. Bacağım çok fena ve kan kaybediyorum, lütfen bi ambulans çağır. Şu halimize, şu haline bir bak." dedi.

    "Sana mı soracağım halimi huur çocuğu" dedim ve arkamı dönüp o evden ayrıldım. Şimdi sıra esradaydı ve esrayı nasıl bulacağımı bilmiyordum. Telefondan eskort sitelerini kurcaladım. Her ölçüsü aklımda olan esraya ulaşmak için baya çaba sarf ettim.

    Binadan çıktığımda fazıl ve arkadaşları bekliyorlardı. Onlar yüzünden bu soğukta, ağzım yüzüm yamulmuşken koşmak beni daha da yoruyordu. Bıçağı çekip onları kovalamak zekiceydi ama sokak ortasında birisi beni bu halde görürse polisler peşime düşebilirdi. Korktum. Koşarken belimdeki bıçağı çöpe attım ve koşmaya devam ettim. Onları atlatmış gibiydim. Son sokağı döndüğümde ciğerlerim alev alacak gibiydi.

    Hızlı hızlı hareket ettim. Telefonumu kontrol ettim. Saate baktım ve hakanın nerede olabileceğini düşündüm biraz da. Evet henüz kapanmamıştı. Ganyan bayilerine doğru gidecektim ama bulunduğum noktaya uzaktı. Taksi çevirdim. Taksici "Ne oldu sana evlat? Hastaneye gidelim istersen?" dedi. "Yok ağbi iskitlere gidelim" dedim. Taksici tamam dedi ve hangi takımlısın diye sordu. Arabanın önünde ankaragücü amblemi olduğundan "bursaspor" dedim. "Ah koçum benim be, ben de kırşehirsporluyum aslında" dedi. "Nerelisin ki ağbi kırşehir mi?" dedim "evet evet kırşehirliyim" dedi. "isim ne ağbi" dedim "Hüseyin" dedi. Kafayı yemek üzereydim. "Peki oğlun kızın var mı?" dedim "evet var 3 evladım var" dedi. "Nasıllar yaşıyorlar mı?" dedim "evet, o nasıl söz" dedi. "Peki yenge?" dedim "nasıl soru soruyorsun evlat, evet yaşıyorlar" dedi. "Ağbi kusura bakma bi son sorum daha var, peki yengenin adı ne sevda mı?" dedim "Sen nereden biliyorsun?" dedi.
    "Hiiç tahmin ettim" dedim. "Valla bravo evlat" dedi.

    Taksinin dikiz aynasından arkaya baktım ki fazıl ve 5 ışidli arkadaşı hala takiptelerdi. Hüseyin ağbiye hızlanmasını söyledim.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 414.
    +6
    Final biraz uzayacak galiba. Tek parta çok çok uzun yazmak istemedim şuan. Neyse bi çay içip devam ediyorum
    ···
  15. 415.
    +14
    ulan hiç mi kimse yok amk. Vay lan.. Terk ettiniz demek bin kuruları
    ···
    1. 1.
      0
      ;")
      ···
    2. 2.
      0
      kim terk etmiş
      ···
    3. 3.
      0
      Panpa takipteyiz devam
      ···
    4. 4.
      0
      Trip atma len
      ···
    5. diğerleri 2
  16. 416.
    +10
    iskitlere varmıştım. Bir seferinde ganyan bayisinin karşısında oturduğunu söylemişti. instagramdaki fotoğraflarını kontrol ettim evet balkonda bir fotoğrafı vardı. Fotoğraftan kaçıncı kat olduğunu çözdüm ve binaya girdim. Kapıyı çaldım. Bir kez daha çaldım. Açan kimse yoktu. Ben bu adamı nereden bulacağım derken binanın giriş kapısı açıldı. O aradaki boşluktan baktım ve evet zamanlama harikaydı. Hakan geliyordu yalnız ve ceyda yoktu. Sanırım iş üzerindeydi ve hakan pekekenti de eve gelip bira içecekti. Biliyorum becks içerdi. Becks içenler pekekent midir? Hayır, ben pekekentlik yaparken becks içmezdim.

    Hakan yukarı doğru çıkarken diğer merdivenin oraya gizlendim. Yavaş yavaş hareket ediyordum ve hakan kapıdaydı. Anahtar ile kapıyı açmaya çalışıyordu. Sessiz sedasız yaklaştım odana ve kafasını kapıya ittirdim. Sert bir şekilde çarptı ve yüksek seste bir yankı yarattı. Kafası kanıyordu. Kan izini kapıda gördüm evet. Arkasını dönmesine fırsat vermeden bir kez daha vurdum kafasını. Bayılmıştı. Kucağıma düştü ve ben anahtarları alıp kapıyı açtım. Normalde burada ailesi ile kalması gerekiyordu. Bu evi bana ailem ile kalıyorum diye anlatmıştı. Kapıyı çaldığımda evde kimse olmaması aslında durumu biraz özetler gibiydi. Durun anlatıyorum.

    Eve girdiğimizde bunu içeri taşıdım ve kanepenin üzerine serdim. içeriden bant bulup ellerini ve ayaklarını banlatdım. ip ile sandalyeye mi gömçürsem şerefsizi diye ip ararken içeriden bir kadın geldi. Uykudan yeni uyanmış bir hali vardı. Hayır ceyda değildi. Çığlık atmaya başladı. Koşarak yanına gideyim dedim ve kaçmaya başladı evin içinde. Komşular? Duymazlardı, çünkü bu ev lükstü ve ses yalıtımı vardı. Bakın işte, lüks evlerin dezavantajları. Sizi öldürebilecek bir pgibopattan kaçarken, sesinizi birilerine duyuramıyorsunuz.
    ···
  17. 417.
    +6
    Bağıran kadını yakalayıp yere serdim. Yumruk attığımdan dolayı ağzı kanamaya başladı ve etrafı kan yaptı huur. Benim elim yüzüm şiş halde ve acayip bir sızı içindeydi. Ellerim ayaklarım da şişmişti. Kafamda bir kanama vardı ve kurmuş kan lekesi kaşınıyordu. Kaşıyordum ve kurumuş kanları soyuyordum. Bu arada bu fahişeyi de hakanın yanına oturttum ve bağırmamasını söyledim. Aslında melek değildim ama şeytanla da akrabalığım yoktu.

    Ellerini sıkı sıkı tuttum ve öldürmeyceğimi söyledim. içeri gidip geleceğim ve telefondan sakın polis jandarma vs aramamasını rica ettim. Yüzü tanınmayacak çirkinlikte olan bir adama güvenebilirdi bence. Evet güvendi. içeri gittim ve sıkı bir bıçak aldım elime. Hakanı ayıktırmak için kolonya ile yüzünü ovuşturdum. ve sordum

    "sen kimsin?"
    "Hakanın sevgilisiyim" dedi
    "ne zamandır birliktesiniz" dedim
    "4 yıldır" dedi.

    Evet her şey oturmuştu. Hakan bizim evi fuckboddy için ayarlamıştı ve gerçek bir sevgilisi vardı. Her üç günde bir bizde kalıyordu ve sen bunu anlamıyor muydun diye sordum.

    "Biliyorum ama hakan zengin ve benim bununla evlenmem lazım. Hem bu şekilde elimde tutmuş olurum, hem de benden sıkılmamış olur" dedi

    Ulan bu nasıl bir marjinallik. insanların şu hallerini görünce iğreniyorum. Sırf para için sevdiğin adamın başka amcıklarla fingirdeşmesini kabul ediyor. Gemide filminde bir replik vardır. Hani şu bakire huuryu gibtikten sonra kaptan ile cigara içerlerken. orada diyor ki

    iĞRENÇSiNiZ muallakLER
    ···
  18. 418.
    +4
    bitiridiğim için de üzülüyorum aslında ama kimse benim zütü taklu hikayem için boş beklemiş olmasın.
    ···
    1. 1.
      0
      bitti mi şimdi
      ···
    2. 2.
      0
      dedeye noldu amk hikayenin sonunda senin zengin olman lazımdı
      ···
    3. 3.
      0
      dedeye noldu amk hikayenin sonunda senin zengin olman lazımdı
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 419.
    +9
    Hakan uyandı ve suratına tükürdüm. Tükürünce acayip derecede susuzluk çektiğimi anlamıştım. Belimin kanamaya tekrar başladığını hissettim. Kendimi savaştaymış gibi hissediyordum. Kendi mücadelemi veriyordum ve bağımsızlığıma gölge düşüren bütün hainleri tokatlıyordum. Özgür müydüm? Aslında bakarsanız uganda da özgür ama resmi dil ingilizce. ingiltere tarafından verilmiş sahte bir özgürlük. Peki benim özgürlüğüme engel olanlar, beni sömürenler, beni kullananlar? Bunlar ile mücadelemi veriyordum. Oradan güç alıyordum. Güç şuan benim için en önemli şeydi.

    Hakana sordum

    "neden?" dedim
    "ne neden?" dedi

    Suratına tükürdüm

    "neden?" dedim
    "ne neden?" dedi

    Burnumu çektim, hahahay yaptım ve tükürdüm. Tam kaşına yapışmıştı tükürüğüm. iğrenç bir haldeydi. Bu buna bu kadar yeterdi aslında ama ceydayı benim elimden alamazdı. dassak 5 batmana kumpas kuranlar cezalarını misli ile alacaklardı.

    Kulak memesine doğru baktım. Kulağında küpe vardı. Küpesine hamle yaptım ve hızlıca aşağı çektim. Biraz yırtılmış gibiydi ve acı çekiyordu.

    "Neden?" dedim

    "Çünkü ben şerefsizin biriyim. Ben daha fazla para kazanmak istedim. Bu bana yetmiyordu ve senin yaptığın işe göz koydum tam bir profesyonel gibi çalışmıştın. Etrafta sevilen bir yüzün vardı evet içten içe seni kıskanıyordum. Belki bugün belki yarın seni yakalayıp ağzına sıçacağım evet ama yine ve şu pozisyonda bile benden büyük birisin. Evet evet bunları duymak istiyorsun ve bunları sen duymak istediğin için değil, gerçekten böyle olduğu için söylüyorum" dedi.

    "Dassak 5 batmanın kevaşesiyim diyeceksin şimdi" dedim

    Yüzüme baktı. Birkaç saniye sonra ciddi olduğumu anlamıştı. Ve sessiz bir biçimde
    "dassak 5 batmanın kevaşesiyim" dedi

    Daha yüksek sesle söyle huur çocuğu dedim ve bıçağı kaldırdım

    "DASSAK 5 BATMANIN KEVASESiYiM" dedi.

    Ayağa kalktım ve kaşına bir yumruk attım. Kaşı çok hızlı bir biçimde kanamaya başladı. Birden şişti ve ben telefonunu elime aldım. Ceydanın numarasının kaydettim kendi telefonuma ve dışarı çıktım. Bana ceydayı bulun!
    ···
  20. 420.
    +7 -1
    ankesörlü telefon kartı aldım marketten ve numarayı aradım. iki kez çaldı ve soluk soluğaydı. Neredesin, adres neresi" dedim. "Dur azgın herif, iş üzerindeyim. Aşkım adres de kızılayda şura şuranın şu katı, ama yarım saate müsait olurum" dedi.

    Telefonu kapattım ve verilen adrese doğru hareketlendim. insanlar yüzüme bakıyor ve korkuyorlardı. Burnum kocaman olumuş, kafamda bir yarık ve belimden kan akıyordu. Üstelik hava daha da soğumaya başlamıştı. Mini mini kar atıyordu ama çok da sert değildi. Ayakkabılarımın için bile kan kokuyordu eminim. Eczane bulamazdım bu saatte. Ceyda yarım saate müsait olacaktı. Bu aralıkta elimi yüzümü kandan temizledim ve kocaman bir yüzüm olduğunu gördüm. Gözüm %30 falan görüyordu. Çok kısılmıştı ve açmaya çalıştıkça gözüm ağrıyordu. Tam anlamı ile palyaço gibiydim ama arı sokmuş palyaço.

    Ceydanın verdiği adrese gitmeden önce marketten bıçak aldım. Uzun ve sıkı bir bıçaktı. Kesinliği fena sayılmazdı. Market personeli çok enteresan baktı ve market personelinin arkasında 6 kişi belirdi. Evet, fazıl ve arkadaşları. Koşarak marketten çıktım ve adrese doğru ilerledim. Bugün hüseyin bolt gibiydim ve bir o kadar elvan abeylegese gibi. Elvana ne olmuştu? Dopingli falan çıkmamıştı değil mi?

    Koşarak binaya girdim ve fazılları bir kez daha atlatmış oldum. Binaya girmek üzere karanfil caddesinin sonuna doğru bir cafeden minyon kızın çıktığını gördüm.

    "Ne oldu senin yüzüne? Ne bu halin?" dedi
    "Hiç sorma boşver" dedim
    "Çabuk hastaneye gitmemiz lazım" dedi
    "Hayır, iyiyim böyle, acelem var, akşam evde konuşuruz" dedim
    "tamam dikkat et kendine" dedi ve gülümsedi. Evet yine o gülümseme. Ama nedense ahsen gibi değil de sadece kendi gibi güzel gülmüştü.

    Koşarak devam ettim ve minyon tipli kızla konuşurken fazıl ve arkadaşlarını atlattığıma emin oldum. Artık diğer sokakta arasınlar dursunlar. Hızlıca ceydanın evine geldim ve kapıyı çaldım. 22 dakika olmuştu. Bence ülkede erken boşalma problemi vardı. O yüzden yarım saati doldurmadan gitmişti bin kurusu. Kapıyı hiç sorgusuz sualsiz açtı. Direk içeri daldım ve benim elimden yüzümden tanıma şansı yoktu. Adi bir zütverene benziyordum çünkü. Bıçağı çıkarttım belimden ve içeri geçmesini söyledim. Koltuğa oturdu ve çığlık atmadan düzgün biçimde yüzüme baktı. Güleceksiniz ama bana dedi ki "neden diye sormaya mı geldin?"
    Tümünü Göster
    ···