/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 26.
    0
    Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
    Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
    ···
  2. 27.
    +1
    aşk budur.
    aşk senin memleketine hapsolmakmış.
    aşk unutmaya çalıştığın her bi an tek bir kareyle tekrar başa sarmakmış.
    aşk unutmaya, ayağa kalkmaya, değişmeye korkar olmakmış.
    ···
  3. 28.
    +1
    iç dünyanda verdiğin savaşta her cephede yenilmek.
    yaptığın mahkemeleri kaybetmek.
    tek kusur konduramamak.
    ···
  4. 29.
    +1
    en alakasız anda aklına gelip midene yumruk yemek gibiymiş ayrılık.
    ayrılık ruhunun hep başkasında kalmasıymış.
    ayrılık hayata anlam yüklemeyi bırakmakmış.
    ayrılık hayal kurmaktan vazgeçmekmiş.
    ···
  5. 30.
    0
    ayrılık belki de hayatının geri kalanını hiç edecek bi ruhun anlık, sinsi ama bir o kadar da güçlü gülüşüne boyun eğmektir.
    bi daha asla kendin olamamaktır.
    ruhsuz kalmaktır.
    dünyanın bütün manevi güzelliklerinden mahrum kalmaktır.
    belki de sensiz yaşamaktır.
    yaşamak değil mahkum olmaktır..
    ···
  6. 31.
    0
    @51 bunun erkeklik veya zayıflıkla alakası yok be kardeşim.
    bi erkeğin gardının en zayıf olduğu andır karşısında sevdiğinin olduğu zaman.
    yaşamın stresinden, yoruculuğundan,darbelerinden alıverir seni hayallere zütürür.
    ruhunu okşar, yüreğinden öper.
    sonuçlarını düşünemezsin bile o an.en ufak kötü ihtimallere yer vermezsin.
    yiğidin boynunu sadece sevda büker.
    ···
  7. 32.
    +1
    yıldızlardan birinde ben yaşıyor olacağım.
    ben gülüyor olacağım bir tanesinde.
    ve geceleyin gökyüzüne baktığında bütün yıldızlar gülüyor gibi olacak..
    ···
  8. 33.
    0
    evde yalnız kalacağımız ilk gün markete gitmiştik.
    içimde bi heves vardı sanki gelecekte gibiyim. evlenmişiz gibi. gerçek değil gibiydi. çocuklar gibiydik şendik.
    yiyecekleri aldıktan sonra jelibon istemişti, çok severdi.
    marketten çıktığımzda kasvetli, rüzgarlı soğuk bi hava vardı.
    haziranın sonlarına doğruydu.
    ···
  9. 34.
    0
    sahilde yürümek istedi ama umduğu gibi olmamıştı.
    karadenizin rüzgarı serttir be akdeniz kızı.
    eve kaçalım dedik.
    içeri girdik, saçları dağılmış öyle masumdu ki alnına doğru yaklaştı dudaklarım.
    sanki karşımda ki dünyada cenneti yaşatan bi melek gibiydi.
    ···
  10. 35.
    0
    mutfağa girdik.
    yan yanayız.
    evlenince yandın derdi yemek yapmayı çok bilmem ben.
    senin canını yiyim bi şekilde hallederiz tek sıkıntımız bu olsaydı keşke.
    ikimizde birbirimizden sakar.
    yemek mi yapıyoruz oyun mu oynuyoruz belli değil.
    ağır bi insandım bütün hayatımda oturaklı oldum hep.
    ama gardım hep düşüyordu yanında.
    çocuk gibi oluyorduk.
    böylesi daha güzeldi belki de.
    ···
  11. 36.
    0
    yemek yedikten sonra öylece topladık masayı bi an önce vakit geçirelim istedim.
    bi kaç gün sonra memleketine gidecekti.
    oturdu yanıma bu defa ben uzandım dizlerine.
    o an dünya da ne olup bittiği çokta umrumda değildi.
    bembeyaz elleriyle sakallarımı okşadı ben gidene kadar kesme derdi.
    işin tuhaf yanı ben o sakalları hala kesmedim.
    sırf senin elin deydi diye kıyamadım.
    eve geç gelmiştik zaten.
    odaya girdik.
    benim odanın balkonu vardı denizi gören.
    karadenize uzun uzuuun baktı.
    sen benim karadenizde ki akdenizimsin dedi.
    ···
  12. 37.
    0
    nerden bileyim o an ömrüme ömür katan sözlerin şuan eriyip bitmeme sebebiyet vereceğini.
    sarıldım.
    o sevimli yüzünü ellerimin arasına aldım.
    hep ezberlelememi istediği şiirin bi bölümünü okudum.
    çocuksu şımarıklarıyla nerdeyse saatlerce şiir okuttu.
    şiiri çok severdi.
    bilmiyordu asıl şiir kendisiydi.
    ···
  13. 38.
    0
    hep dua ederdim.
    nasibim olsun diye.
    o gece öpmekten ileri gitmedim, gidemezdim.
    kendi duama ihanet edemezdim.
    etmedim.
    pişman ya da şikayetçi değilim.
    çocukça yaşıyorduk aşkı.
    ···
  14. 39.
    0
    sabaha karşıydı o derin, koyu,içten buram buram mutluluk kokan sohbetin bitişi.
    yüzümde gezen öpücüklerle uyandığımı hatırlıyorum.
    veda vakti gelmişti.
    memleketine gidecekti artık.
    buruk bi sabahtı birazda.ne kadar bi arada olsakta.
    saçlarını taradım.
    evden çıkış vakti gelmişti.
    hep bi kız çocuğu isterdim.
    kız çocuğum gibiydi. baba gibi davranırdım bazen de.kollayıcı, öğütleyici.
    babasını da çok severdi.
    aklıma o büyülü cümle geldi
    senden güzeli, senden olur.
    ···
  15. 40.
    0
    yolda geçirdiğimiz son saatlerin, dakikaların telaşı vardı üzerimizde.
    apartına vardık.
    biri büyük biri küçük iki bavul indirdi.
    gidiyorum dedi artık vakti geldi.
    ulan şu otobüse yetiştirmesem mi diyorum kendi kendime.
    ama ailesi bekler.
    3 ay diyorum nolacak 3 ay beklersin.
    ···
  16. 41.
    0
    otogara geldik.
    burnum sızlıyor. daha gitmeden burnumda tütüyor.
    ama erkek adamız ağlamıyoruz.
    ailesiyle konuşuyor telefonda.
    bavulunu otobüse koyuyoruz.
    yerine bakmak için otobüse biniyoruz.
    otur diyorum şu yanındaki koltuğa sende git anasını satayım.
    bunun pişmanlığını hala yaşarım.
    keşke gitseydim be kardeşim.
    ···
  17. 42.
    0
    artık son dakikalar.
    etraf kalabalık.
    sarılamıycam mı diyor gözleri dolmuş.
    gözlerini öyle görünce boğazımdan aşağı köz geçer gibi oldu.
    ciğerime kadar yaktı resmen.
    kocaman sarıldık onun deyimiyle.
    son sarılışım son öpüşüm son sevişim bi haziran günüydü işte.
    ···
  18. 43.
    0
    zor bela geçen 3 ayın sonlarına doğru bitmiştik artık.
    3 ay.
    zaman diliminden nefret ettiğim 3 ay.
    geldikten sonra konuştuk.
    bi eylül akşamı.
    ···
  19. 44.
    0
    hava rüzgarlı.
    hafif serin.
    söylediği bütün kelimeler son nefesini vermiş bi bedenin üzerine sıkılan kurşunlar gibiydi.
    ben zaten konuşmuyorum. nefret dökecek değilim.
    biraz daha göreyim biraz daha duyayım hissedeyim yeter.
    ailem dedi. mesafeler.istemediler.
    hatırladığım 3 kelime.
    ayrılığı kelime olarak saymıyorum.
    hayatım olmuş artık.
    ···
  20. 45.
    0
    konuşma bitti.
    git dedim artık git.
    giderken ruhumu al dememiştim.
    yine inat etti ruhumu da aldı zütürdü yanında.
    oturdum banka.
    etrafta yürüyen insanlar olmasına rağmen yaktığım sigaranın çıtırtılarını duyabiliyordum.
    öylesine kaybolmuşum iç dünyamda.
    dumanlar ciğerime saplanan bıçak gibiydi.
    belki arafta kalacağım bi yola girmiştim.
    beynim bomboş.
    ···