1. 601.
    +2
    Akrabalık meselesiyle ilgili kesin bir sonuca varabilen var mı? Benim vardığım sonuç tanrının akraba yani "GRB" kökünden türemiş kelimelerde bir kan bağına atıfta bulunulmadığı yönünde. Nereden vardım buna?

    Bir kere aynı rahimden çıkma anldıbına gelen başka bir kelime daha var "- l-erHāmi" olarak geçiyor. Ahzab 6 ve Enfal 75'de özel olarak kan akrabaları olarak da çevrilmiş bazıları tarafından. Öte yandan "eḳrabu" olarak yakınlaşmak anlamında çokça kullanılmış bu kelime. Bakara 237'de haklarından vazgeçen erkekler takvaya, yani tanrının korunmasına daha yakındırlar diye geçiyor. Al-i imran 167'de küfre daha yakın olanlardan söz ediyor. Nisa 11'de yarar bakımından yakınlık var. Maide 8'de adaletli davranmanın takvaya yakınlıkla ilişkisi var. Nahl 77'de saatin(kıyamet) çok yakın olduğunu söylüyor. Isra 57, Vakıa 85'de de yakınlık babında kullanılmış.
    Lakin kelime "l-kurba" olarak kullanıldığında direkt olarak akrabalık olarak kullanılmış. Hani ibadet kelimesi nasıl ritüellerle yozlaştırılmışsa bu kelimenin de kan bağı varmışcasına yozlaştırılmış olma ihtimali çok yüksek. Bir yakınlık söz konusu evet, fakat kan bağı var mı? Savaşlarda kan bağından olanların birbirini kesmek zorunda kaldığını biliyoruz. Şura 23'de ise elçi muhafazid'in "kurba" sevgisi dışında sizden bir şey beklemiyorum da kastı kan bağı sevgisi olabilir mi? Oradaki insanların hepsiyle arasında kan bağı ilişkisi yoktu ki. Ve son olarak noktayı benim için koyan ayet Mümtehine 3: "Ne yakın akrabalarınız, ne çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz." Tahmin edin burada akraba olarak çevrilen kelime ne? "erHāmekum" Yani ayni rahimden çıkma, kan bağı olan insanlardan söz ediyor tanrı. Bunun için zaten bir kelime varken "krb" nin kan bağı dışındaki bir yakınlık olduğu görülüyor.
    ···
  2. 602.
    0
    "Çünkü bir insanı diğeri ile kardeş kılan imanı ve takvasıdır. "
    Aynen brother, imzamı atarım. Verdiğin elçi Nuh örneği de bende her şeyi çok daha net sağlamlaştırdı. Hucurat 10'da bahsedilen olay, işte tcma'nın yaptığı da buydu. Üstün olanları topluyorum derken bahsedilen üstünlük mevzusu da takvaya dairdi. Nitekim elit alfa grubunu toplamasında ve bu insanların kardeş kılınmasında kan bağından öte bir durum söz konusuydu ; bu insanlar çok daha farklı bir yakınlıkla aile oldular. insanların alfasını tetiklemesindeki olay da bu ruhsal/manevi gücün açığa çıkmasıyla ilgiliydi. Kendisi bu dosdoğru yolu çok daha önceden fark ederek onu nasıl üstün kıldığını keşfetmişti. Başlıkta alfa olunca yaşanacaklardan bahsederken"Her güzel şey seni bulacak" diyordu, burada bariz tanrının yardımına göz kırpıyor gibi ama o şekilde belirtemediğini hissediyorum başlıkta. Tanrısıyla sünni dogmatik bağlamların dışında ne kadar yakın bir ilişkisi olduğunu da mesajlarında bize yansıtmıştı. Tabi kuran gerçeğiyle yüzleşince artık yaşadığı her şeye daha derin ve açıklayıcı cevapları bulmuştır.
    ···
    1. 1.
      +1
      "Başlıkta alfa olunca yaşanacaklardan bahsederken"Her güzel şey seni bulacak" diyordu, burada bariz tanrının yardımına göz kırpıyor gibi ama o şekilde belirtemediğini hissediyorum başlıkta."

      Haci'nın aktardıklarından biliyoruz ki tcma dinini sonradan buluyor. Bir de bu yazının başlarında geçiyor, o zamanlarda dinle pek ilgisi olmadığını biliyoruz. Bunu göz önünde bulundurarak ben bu cümleyi telkinsel eğitime ve sanatsallığa bağlıyorum.
      ···
    2. 2.
      +1
      Dinini önceden bulduğunu mu iddia etmişim? Yoksa tanrının yardımını aktarırken daha yüzeysel bir dil kullanmayı uygun gördüğünü mü söylemişim? Sözlerimi anlamamış ve çarpıtmışsın. Kuran'ı tanımadan önce de tanrısıyla yakın bir ilişkisi vardı.
      ···
      1. 1.
        +1
        Yunus suresi 100. ayette aklı kullanmanın önemi mevcut zaten. Her güzel şey seni ancak aklını etkin bir şekilde kullanırsan bulur.
        " Her güzel şey seni bulacak.
        Fakat nasıl ?
        Nasıl olacak bu ?
        Bu kadar basit mi ? "


        "En iyi olana herkes saldırır ölü adam…
        Göremiyor musun kanka ?
        Hayat çok güzel gerçekten.
        Yaşamasını öğretiyorum ben burada sana…
        Güzel olan her şeyin tozpembe olmadığını öğretiyorum.
        Basit, değil mi ?
        Umursama…
        Liseliye bağla diye söylemiyorum bunu.
        Her şeye hakettiği kadar değer ver."

        Fakat burada her güzel olanın kolay olmayacağı da açıkça yazılmış.
        Güzel olan belli ki duygulara göre güzel değil.
        Referans olarak aklı almazsan ferrari muhabbetlerini uç karı kız muhabbetlerini hedefin yapıyorsun ve kitlenin çoğu da harika bir şekilde eleniyor.

        Alfa olarak planlarını büyütmek kısmının dünyanın batıllıklarına dalmak olmadığı belli oluyor.
        Her şeye gerektiği kadar değer veriliyor.

        Tanrının yardımını aktarırken daha yüzeysel dil kullanmasına aynen katılıyorum.
        ···
      2. 2.
        +2
        Elbette anlamadan, tartmadan, düşünmeden her şeye hak ettiği olan değeri vermek mümkün olmaz. Bunu hakkıyla yapabilmek keskin bir aklın getirisidir. Yunus 100 artık kültleşmiş durumda; caner taslaman, emre dorman, mehmet okuyan gibi akıl ile dini bildirmeye çalışan değerli insanlar da sıklıkla kullanıyor bu ayeti.

        Umursamamak da sürecin sonunda oluşan bir eylem. Her şeyi ilüzyonlardan arınık görebildiğin durumda değersizlik alanına giren olguları giblemiyorsun. Bunlar toplum tarafından oldukça değer görebilir, fakat apple'dan etkilenmeyen altair örneği gibi oluyorsun. "Liseliye bağlamamak" kısmı ise henüz bunları idrak edemeden sırf tcma dedi diye "fak yeaaa giblemiyorum" kuruntusuna kapılma konusunda bir uyarı. Çünkü süreç içerisinde neyin ne olduğunu aklınla ayırt etmen ve bazı olguları ise doğrudan tecrübe etmen gerekiyor. Nitekim bu sebeple saha görevi vs. var.

        Rum 30'da da vurgulanan insanın içinde olan fakat farkında olmadığı o "dosdoğru din" nasıl açığa çıkacak? Neden farkında değil insanlar? Bunun cevabı başlıkta. Kitle düşünmektense ölmeyi tercih edebilecek kadar batağa saplanmış durumda, bu sebeple güdülüyorlar. Başlıkta her şey akıl, sorgulama ve tefekkürü işaret ediyor; fakat bunu bilinç düzeyinde yapmıyor tcma, çünkü ortam müsait değil. Bakın beyler ben çok düşündüm, tefekkür ettim, öyle ki çoğu mevzuyu kafamda simule ederek bile çözebilecek kadar aklımı geliştirdim vs. dese "hastir len" cevaplarıyla başlık bugünkü etkisini yaratamazdı. Primatların bile içine işleyebilecek sanatsallık işte kullanılan, pozitif NLP diye somutlaştırılan olay.
        ···
    3. 3.
      +1
      @bold

      Genel olarak Tcma sanki dinle ilgili olayları başlıktan önce çözmüş ve kardeşliği bu motivasyona göre kurmuş, başlığı yazdığı dönemde de Tanrı’nın yardımının farkındaymış ve dini anlamasından dolayı ortaya çıkan bu manevi güçle ve dosdoğru yolda olduğunun farkına vararak başlığı yazıp insanların alfalarını tetiklediğini söylemişsin. Bunlar doğru değil.

      Tcma’nın kancıkta din ile ilgili yazdıklarında yanlışlar var gerek sünnet muhabbeti gerek Tanrı’nın olup olmadığını dünyada tam olarak bilinemeyeceğini ve dinin biraz da “akıl edemediğine inanma” olayı olduğunu söylemesi mesela -bunun nedeni de henüz dini anlayacak seviyede olmaması ki bu kınanacak bir şey değil-. Yani senin dediğin gibi bir farkındalıkla Tanrı’sını bilme durumu yok. Bu süreçlerde Tanrı’nın yardımı olması farklıdır Tcma’nın bu yardımı farkedip içindeki güçle başlığı yazması farklıdır.

      “ben my7...
      şahane şeyler yapıyorum...
      arada da devri değiştiriyorum...
      fakat, neden hala aradığım bana uzakmış gibi geliyor ?”

      Buradan da anlaşıldığı gibi bir arayış var ama neyi aradığını bilmiyor yani senin dediğin gibi bir durum yok. Başlığın anlaşılmasının Kuran’ın da anlaşılmasına büyük katkıda bulunmasında elbet Tanrı’nın yardımı vardır ama “Tcma o zamanlar bu yardımı biliyordu her şeyi buna göre yaptı” dersen yanlış olur. Dine karşı seviyesince objektif bakıp o anki bilgisine göre mantıklı düşünüp uç fanatiklik yapmaması da Tanrı’sıyla inanılmaz yakın bir ilişkisi olduğunu göstermez ki hem bu kadar şeyi yazmışsın hem de “Tcma’nın dinini önceden bulduğunu söylemedim” yazmışsın yazdıkların tutmuyor yani. Senin dediğin gibi bu güç ile ve farkındalıkla başlığı yazdıysa ve kardeşliği bu amaca yönelik topladıysa aynı zamanda dinini bulmadı demek saçma olur.

      Ek: Bence yazdığın şeyleri iç yüzüyle anlayamıyorsun, bu nedenle gereksiz abartıyor veya farklı noktalara kayıyorsun. Tcma'nın kadim bir oluşumda gözlerini açması hikayesinden tut şuana kadar yaptığın bu abartmalara kadar hep tam olarak bazı şeyleri anlayamadığını düşünüyorum. Bir şeyleri birleştirmeye çalışıyorsun ama yanlış yola sapıyorsun. Biraz da kalın kafalı olduğun için sana yapılan uyarıları takmıyorsun dikine devam yani.
      ···
      1. 1.
        0
        "Genel olarak Tcma sanki dinle ilgili olayları başlıktan önce çözmüş ve kardeşliği bu motivasyona göre kurmuş, başlığı yazdığı dönemde de Tanrı’nın yardımının farkındaymış ve dini anlamasından dolayı ortaya çıkan bu manevi güçle ve dosdoğru yolda olduğunun farkına vararak başlığı yazıp insanların alfalarını tetiklediğini söylemişsin."

        Böyle bir şey söylemedim. Dedim ki tanrının olaylarda yanında olduğunun farkında ve yakın bir ilişkisi var. Kurtuluşun tanrıda olduğunu biliyordu fakat yaptığı keşiflerle gittiği yolu bağdaştıramıyordu ta ki kuranla karşılaşana kadar. Şu anki çerçeveden bakınca da bu dosdoğru yol/takvayla ilişkilendirilebilir. Tanrı kolaylıkları ve yardımı gittiği yol sebebiyle ona cömertçe sundu. Bunun adını o zamanlar koyamıyor olsa da yine de farkında bu maneviyatın ona kattıklarının. Neden koyamıyor? Çünkü barış dinini derinlemesine bilmiyor, o kancık örnekleri de bunu destekler nitelikte. Kuran hakikatiyle karşılaştıktan sonra da parçalar tek tek yerine oturuyor.
        ···
      2. 2.
        0
        Böyle bir şey söylemedim diyorsun entrynin devamında ve üstte yazdıkların ona çıkıyor ben mi anlamıyorum? Şuan yazdıklarından gayet bu yazdıklarım anlaşılıyor, dby de bu izlenime kapılmış belli ki. Ya biz anlamıyoruz ya sen hatalısın ya da anlatmak istediğini yanlış kelime kullanarak aktarıyorsun hatalıysak öğret yani. Hem Tanrı'sına yakın hem onun ona yardım ettiğinin farkında olup hem de nasıl dinini anlamamış olabilir biri? Akılla tam olarak anlamadan birisi Tanrı'sına nasıl yakın olabilir ki? Onu ne kadar tanıyabilir ki? Bunu nasıl çıkardın yazılardan? Tamam büyük pencereden bakınca bir yardım var yol oraya gidiyor da Tcma'nın o zamanlar kurtuluşun Tanrı'da olduğunu bildiğini nereden çıkarıyorsun hangi entryden/yazıdan söyle de öğreneyim ben de? Yani ben bir kanıt göremiyorum buna dair, bana biraz ezberden biraz da bir şeyleri anlayıp geri kalanını çok anlamadan yazıyormuşsun gibi geldi tabi hatam varsa gösterirsen sevinirim.
        ···
      3. 3.
        0
        Tabi ki ben de yanılıyor olabilirim ki daha önce çok kere yanıldım. Bir kopukluk var farkındayım, olmasa ikiniz de beni uyarmaya çalışmazdınız. Belki de farklı perspektiften bakıyoruz olaylara, ben kendi penceremi biraz daha açayım hakikat gün yüzüne çıkacaktır.

        " Hem Tanrı'sına yakın hem onun ona yardım ettiğinin farkında olup hem de nasıl dinini anlamamış olabilir biri?"

        Şöyle, çok yalnızdı herif. Öğretiyi inşa ederken inanılmaz soyutlanmıştı kafa olarak çevresinden. Sohbet, muhabbet etse de insanlar kendisiyle aynı frekansta olamıyordu. Merdıbını anlatacağı bir tek tanrı vardı ve kancık entrylerinden "dua" kavrdıbına ne kadar önem verdiği de bariz. Üstüne "bir dost arıyorsanız tanrıyı deneyin" tavsiyesi de vardı. içini yalnızca tanrısına dökebiliyordu öğreti zihninde inşa edilirken.

        "çünkü din içtedir, ne olduğunu yahut nasıl olduğunu bilemezsiniz... " Varoluş adlı konuda geçiyor bu sözü. iç dünyasındaki temizliğe ve iyiliğe olan yatkınlığı, ahlaki olarak pişmişliğiyle, aklını kullanmasıyla, gittiği dosdoğru yol ile takva sahibi olmuştu. Fakat kuran'ı tanımıyordu çünkü üzeri yüz yıllardır kara bulutlarla örtülmüştü barış dininin. Arapçası da olmadığı için dinini tanıyamamıştı bugüne kadar ve çevresinin sünni dayatmalarındaki izleri de entrylerinde tanıklık ettik.

        Tanrı, insanın içine bu gücü zaten bahşediyor. Ayetler sadece kuran'da yazılı değil. Bir içteki peygamber var, bir de dıştaki peygamberler. Bu içteki peygamber de tanrının dünyadaki vesilesidir. Bir yerde haksızlık gördüğünde karşısında dikiliyorsan, bağırıyorsan ; vicdan sahibiysen sen barış dinini yansıtıyorsundur. Bu dıştaki peygamberler de, içteki peygamberleri/vicdanları ölmüş topluluklara gelirler. Onu uyandırabilmek için. Tcma biliyordu abi işte, nasıl bilmiyorum fakat uyandırdı; hepimizi kurtuluş yoluna hazırlayan savaşcılar haline getirdi keşifleriyle. Tamam büyük planı göremiyordu zamanında, fakat gideceği yolu içgüdüsel olarak biliyordu. Arayışının nereye çıkacağını bilmiyordu fakat nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda bir hassasiyeti vardı. "Bunu bir günah çıkarma olarak düşünebilirsiniz" derken dolmuşluğu ve gerçekleri aktarma yükümlülüğünü omuzlarında hissetmesi olayı var. "Nedensiz bir biçimde bu işe itilmiş buldum kendimi" derken yine bu olay söz konusu. Adam hissediyor yani bunu yapması gerektiğini ama mantıki çerçevede bunu dile getiremiyor. Neticede kuran okumak ve anlamak zorunda değil birisi tanrısıyla yakın ilişki kurmak için. Bu meleke tanrı tarafından insanın içine fıtraten bahşedilmiş durumda. Bu odun dizme meselesi zaten bu melekeyi canlandırmak ve saf metni anlayabilecek kapasiteye kendini taşıyabilmekle ilgili. Nikaragua'da yaşayan bir adam kuran'dan bihaber ölebilir ama tanrısıyla yakın bir ilişki kurmuş olabilir. Pisliği aklını kullanmayanların üzerine yağdırdığını bildiren tanrı, bu kadar tefekkür eden ve akılları keskinleşen savaşçı kodunun kaşifine bu güzellikleri bahşetti. Ve hep bu tip uç adamların bir çeşit mentorları, onlara öğreten ve destek olan yol gösterenleri vardır ; tcma'nın ise yok. Hacı da bunu onaylıyor "olsun, bana da tanrı yardım etti" diyormuş tcma. Bu adamın tanrısıyla yakın ilişkisi olmamasının imkanı var mı?

        "Tcma'nın o zamanlar kurtuluşun Tanrı'da olduğunu bildiğini nereden çıkarıyorsun hangi entryden/yazıdan söyle de öğreneyim ben de?"

        " ''kur'an haricindeki dini kaynaklar tarihi açıdan ne kadar doğrudur usta?
        (çaylak qwerty368 ?, 02.11.2013 17:49)''
        gerçek dini metni okuduğunu nereden biliyorsun ?
        belki de, kasıtlı olarak yapılan çeviri hatalarıyla doludur metin...
        yahut, mükemmel ve kapalı bir anlatım izleyen tanrı'nın ne kastettiğini anlayabilecek bilgeliğe sahip
        misin ?
        sorulması gereken, daha büyük sorular var...
        bir kısım doğrudur ; bir kısım çarpıtılmıştır...
        fakat, en önemlisi şudur ki : asıl metin saf gerçekliktir...
        ve tanrı, kurtuluştur... "
        Tümünü Göster
        ···
      4. 4.
        0
        @hoca

        Dinini anlamadan tanrıya sığınmış olabilir. Mantıklı değil ama olabilir böyle bir şey. Ha tanrıya sığınmasıyla, dua etmesiyle tanrının yardımının farkında olması ayrı şeyler. Bir de konuyla pek alakalı değil ama dine inanma meselelerinde fıtratın da etkili olduğunu düşünüyorum. insanın özü tertemiz olursa bir şekilde "Abi bir din olmalı" diye düşünür gibime geliyor. TCMA'da da bu olmuş olabilir.

        @bold

        Kanka kancıktan gösterdiğin o entry'nin tarihine bakarsan başlıktan sonra, hatta baya bi sonra yani o zaman kesin okumuştur Kur'an'ı. Haci'nın bahsettiği olay da yüksek ihtimalle başlıktan sonra oldu, çünkü bunu söylemek farkındalık gerektirir.

        Varoluş'taki entrylere de baktım ama oradaki anlayışla tanrının yardımının farkında olduğunu düşünmek bana olası gelmiyor. Daha Kur'an'ı okumamış, kendisine tanrının yardım ettiğini nereden bilecek? Tabi bugün bizim toplumda da her şeyi Allah'a bağlayan kekolar var, yani mesela kendilerine kötülük yapanın başına kötü bir şey gelince kinlerinden ve olayı kişiselleştirmelerinden dolayı kinlerinin bir dışavurumu olarak "Allah'ın sopası yok" diyip bugün dünyanın en kötülerinin zenginlik ve güç içinde boğulduğu konusunda yorum yapmayan tiplerden bahsediyorum. TCMA da kesin olarak bilmeyip hayatında olanları tanrının yardımına bağlamış olabilir mi? Kağıt üstünde evet. Ama bana olası gelmiyor dediğim gibi ve zorlama oluyor bu. Özellikle orada yazdığıyla bunu bağdaştırmak daha da bir olası gelmiyor, sebebi de yüksek ihtimalle farkında olmaması. Sonraki yazdıklarına bakınca da ben öyle olmadığını düşünüyorum. Kesin olarak farkındaymış gibi konuşmak yanlış. Burada olasılıklar söz konusu (bana kalırsa 1% bile değil yani orada onu yazarken farkında olduğunu söylemek zorlama bence ama yine de bırakıyorum bi pay).

        Ayrıca gideceği yolu bilmeyip doğru yolda ilerlemesiyle bu farklı olaylar. Yani bizim konuştuğumuz konuda bir bilinçlilik hali olmalı tanrının yardımına dair ki senin iddian da bu yani yukarılarda. Farkında olmadan doğru yolda olması fıtratla, tanrının planıyla filan ilgisi olabilir.

        Yukarıda yazdığımda çok sığ değinmişim, biraz daha detaylı yazmam gerekirdi. Yanlış yapmışım.
        ···
      5. diğerleri 2
    4. diğerleri 1
  3. 603.
    +1
    @bold bir türlü yanıtla kısmından yollayamadım entryi ekran görünmüyor telden buraya yazıyorum.

    Öncelikle şu günah çıkarma ve biraz da bu bilgileri insanların anlamamasından dolayı içinin dolması tespiti güzel.

    Onun dışında farklı perspektif değil bir şeyi anlatırken abartıyorsun. Yani zaten içinde güzellikler olan bir şeyi bu şekilde anlatmaya gerek yok Hacı'dan bile böyle kesin cümleler görmedim ben tcma'nın yaşadığı bu süreçleri bizzat yaşamış gibi kesin konuşuyorsun. Elbette yaşanılan süreçler felan ortada ama kesin olarak bilemeyeceğin şeyleri abartarak ve sanki birebir yaşamış gibi anlatmaya çalışmak gereksiz. Burada rahatsız olduğum şey anlatırkenki tavrın yani. Ben burada Tcma Tanrı'sına hiç yakın olmamıştır, tam olarak anlamasa da içtenlikle hiç dua etmemiştir, kendini çaresiz hissettiği zamanlarda bir üstün güç ve yardım edici olarak Tanrı'dan bir şeyler beklememiştir felan demiyorum olmuş olabilir elbette ancak kesin olarak bildiğimiz ve bilmediğimiz noktalar var ve sen bilemeyeceğimiz ve çok da önemli olmayan noktaları vurgulayıp böyle "işte o manevi güç açığa çıktı, kendisini çok yakın hissediyordu, bu güç ile insanların alfasını tetikledi" felan tarzında böyle net olmayan şeylerden -ki dinini akıl ile tam olarak sonradan bulduğunu kesinlikle biliyoruz- böyle hikaye anlatır gibi yazıyorsun. ilk yazdıklarını oku özellikle tcma her şeyden eminmiş gibi böyle destan anlatır gibi anlatmışsın gerek yok buna. Tahmin yürütebilirsin belli ölçüde ama olayı ilk elden tecrübe etmediğin için bu şekilde bir anlatım yanlış.

    Ya nasıl desem bu biraz zihniyet meselesi. Yani sen böyle çok destansı, efsanevi hikaye gibi olsun istiyorsun mesela yazarken hep bu şekilde bir havayla yazıyorsun, tcma/hacı okuyup bir gazla felan anlattıklarının yanında böyle abartılı veya alakasız beylik/aforizma cümleler kullanıyorsun böyle. Bunu örnek veriyorum hep mesela, tcma'nın kadim oluşumda gözlerini açması, işte kardeşlik'in halka açılış projesi, elit alfa grubu mevzularını felan anlatış şeklin, noktaları birleştirme mantığın felan hep aynı buralarda hep bu hava var. "Hadi beyler birlik olmalıyız hepimiz zayi olacağız" diye yine aynı tavırla forumda başlıklar açman da aynı şekilde.
    Yani bir şeyleri anlıyorsun ama tam olarak kavradığını düşünmüyorum o nedenle senin de merdıbını tam anlatamadığın -yani cümleye dökememe mevzusu tam anlamamaktan geliyor-, 1-2 noktayı birleştirdiğin ama diğer 2-3 noktanın havada kaldığı yazılar çıkıyor.

    Özet: Özellikle ilk entryinde yazdıklarınla ilgili olarak orada olayları açıkladığın tavır gereksiz böyle bir durum olup olmadığından emin değiliz. Bildiğimiz şeyler bize belli bir açıklama yaptırıyor yani her şeyi de bilmen için Tcma'nın kendisi olman gerek, belli tahminler yürütürsün ama bunu kesin hükümmüş gibi bu şekilde anlatmanı doğru bulmuyorum. Tcma'nın o dönemde dinini tam olarak aklıyla bulmadığını biliyoruz yok Tanrı'ya ne kadar yakındı nikugera'daki adam da yakın olabilir ihtimal var yok "böyle bir güçle donatıldığını biliyordu" felan bunlar gereksiz.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Senin entryi okumadan foruma yazmışım yav sanarsın ki faqe
      ···
  4. 604.
    0
    @hoca: Bir daha okudum da yanlış anlaşılan nokta şu sanırım. Ben şu anki pencereden olayı yorumluyorum, tcma bunları görüp bu hamleleri bir bir yaptı demiyorum. iddia ettiğim olay tanrısıyla olan ilişkisindeki derinliğin ona gittiği yolda çok yardımcı olduğu. Kardeşlikteki insanların toplanmasında takvaya yaptığım vurgu var. Orada kan bağının ötesinde bir aidiyet ile kardeş olunmasının arkasındaki gerçeğin gittikleri yolun doğruluğu olduğunu söylüyorum. Dolaylı olarak da iş tanrılarına olan yakınlığına varıyor. Bunun sağlanması için de odunların dizilmesi lazım. Bir kancık entry'sinde tcma tanrıya inanmıyorsan kardeşliği falan gibtir et sana gelmez diyordu. Bu dinin içte olması örneğini de bu sebeple verdim, nikaragua'daki adam örneğini de. Kuran'la karşılaşmadan da gittiğin yol dosdoğru olabilir, ha kuran'a çıkması ayrı bir güzellik tabi ki. Nitekim akılla bilmek ile diğeri asla bir olamaz. Hacı da sıkça vurguluyor zaten bu adamın içi temiz ve tanrı bunu görüp ödüllendiriyor olay bu. Yoksa bir komplo teorisi üretmiyorum her süreci o kontrol etti, insanları kurtuluşa hazırlamayı planladı vs. diye bu ahmaklık olurdu. Tcma bu kadar şeyi planlayamaz, yolun buraya çıkacağını da tahmin edemezdi. Ki bu aşırı normal yani bir kahinlik beklentimiz niye olsun ki, yeterince üstün güzellik başlıkla birlikte yeşermiş durumda.

    Hangi konuyu abartıyorum tam olarak? Manevi güç olayı ise alfa olmanın maneviyatla ilgili olduğunu kendisi de söylüyor kancıkta. Bir yerde de "moron seni alfa olmanı belirleyecek olay gittiğin yoldur" diye uyarıyordu birisini. Bir de "bir beta, en az alfa kadar yetenekli olabilir...
    fakat alfa'nın mistik güçlerini kullanabilmesinin tek nedeni, gittikleri yolların farklı olmasıdır." Başlıkta attığım pasajlarla birlikte bir manevi güç desteğiyle bu işin yürüdüğünün açıkça farkında . olduğu görülüyor. Bunların üstüne kendisindeki kutun da farkında yani insanları değiştirebilmesiyle ilgili verdiği örnekler var. Ya bir de adam farkında olmayabilir mi öğretiyi inşa ediyor ve çok hızlı bir değişim içerisinde. "dı çuzın van" olayına falan girmesi de boşuna değil, yani kendisinde özel bir şeyler olduğunun çokça farkında. Bunlar olmasa başlık olayına falan niye girsin zaten? Farkında olmadığı bir kutu mu ispatlayacak adam? Hayır abi, planında vardı zaten kardeşliği oluşturmak. Sahip olduğu kutu ispatlıyor ki arzuladığı kardeşlerine giden yolu oluşturabilsin.

    edit: nikugura ne olm asdsad. Böyle yazman da iyi olmuş, çok sıkışmıştı ve entryleri açmak işkenceye dönüşmüştü.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 605.
    0
    @hells: kanka buradan yazıyorum çünkü entrylerim onaylanmıyor sitede, nedenini bilmiyorum. Modların rütbeleri düşmesi sebebiyle onaylama yetkilerini kullanamadıklarını tahmin ediyorum sadece.

    Yani patır patır hüküm vermişim, biraz peşin hükümcülük var o entry'de haklısın. Hoca'nın bahsettiği gibi gazlanma durumu var. Kardeşlik analizi ve kuran'daki akrabalık araştırmalarından sonra böyle büyük bir şey yakalama isteğim gerçeğin önüne geçmiş gibi duruyor. Bunun ardında başka sebepler olabilir. Daha sorgular biçimde ve tereddütle yaklaşmak gerekir ki hakikate ulaşmak mümkün olsun. Hoca'nın uyardığı gibi bu tavırla yanlışa saptığım daha önce çok olmuştu. Uyarılar için teşekkür ederim.
    ···
  6. 606.
    0
    @dby: evet, akıl ile tanrıyı bilmese de yardımının bilincinde olduğunu düşünüyorum. Ha bunu bilmek ne katacak o da ayrı bir mevzu. Sadece analiz yaparken aklıma gelenleri biraz heyecanla tespit yapma şevkiyle abartmış olabilirim. Burada da hepiniz beni uyardınız, bu yönden teşekkür ederim. Bir şeyleri yakalama isteği gerçeği görmenin önüne geçtiğinde el frenini çekeceksin. Bir de doğru şeyi sorgulamıyor olabileceğimi fark ettirdiniz. Daha çok akılla bilebileceğim ve kesin olayların üzerinde analizi döndürmeye başlamak daha sağlıklı. Bir önerme yaparak düşünüyorum ama bunu peşin hüküm olarak yazdığımda bu düşünmek olmuyor, yanlışa sapmaya davet oluyor. Sana yazarken çıkardığım dersleri de eklemiş oldum artık sana kısmetmiş en son yazdığım için. Selametle.
    ···
  7. 607.
    0
    beyaz ışık projesi

    buraya ilk geldiğiniz gün...
    zihninizin açık olmadığı, sadece et parçalarına odaklı olduğunuz günler...
    ve size bildirilen, ancak farkında olmadığınız büyük gerçek...
    (unbelievable my7 ?, 04.12.2012 23:27)

    Tanrıyı bulmaktan büyük şey yoktur. Ama akılla. Bu beyaz ışık projesinin devamı starkiller kurgularına elemelere konulu uzun vadeli testlere gidiyor. Akıl yoluyla anlayanlar konfor içindeyken o dönem altın vuruş peşinde olan her şeye anladık usta diyen menfaatçi insanlar beyaz ışık projesine koşarak gelecektir tabi onlar da yarağı yediler.

    Bunu internetim gitmeden hemen önce yunus 100. Ayetli mesajdan sonra @katatese yanıt olarak yazmıştım önizleme ye almış. Şu an ekleyemiyorum bahsettiğim yere. Buraya bırakayım bunu da.
    ···
  8. 608.
    +1
    @hoca: Yorumların üzerine bu olayın üzerine gittim. Ufak bir araştırmayla bunun yaygın bir adı olduğunu öğrendim "histriyonik kişilik bozukluğu" diye geçiyor. Küçüklük anılarımı hatırladım ve geçmişime şöyle bir göz gezdirdim. Belirtilerinin bir çoğunu gösterdim zamanında, bugün de izleri halen devam ediyor.

    Bu abartma olayı bende eskiden de vardı. Böyle çocukken bir olayı anlatırken de sıklıkla yalan ve abartma kullanırdım. Kökeni ise ilgi çekme arzusuna dayanıyor. Karşıdakini etkileyebilmek ve böylece onun ilgisini kazanarak değerli hissetmek. Burada da olayları abartmamın altında çok iyi tespitler yaptığımı göstererek takdir kazanma arzusu olduğunu düşünüyorum.

    Tek çocuk olmamın ve yetiştirilişimin bunda etkisi vardır elbette. Çünkü ailede hep ilgi odağı bendim ve isteklerime çok önem verilirdi. ilkokulda da bu böyle devam etti. Futbolda takım lideriydim, sınıfta en çalışkan bendim, sınıf başkanıydım vs. ilginin hep üzerimde olmasına çok alışkındım. Ergenlikten sonra ise olay tam tersine döndü. Başlıkta anlatılan süreçlerden geçtim ve dişilerden ilgi göremeyen ve boyun eğen "susqun serseri" ye evrilen bir sürece maruz kalmıştım. Dersleri de asla düzenli çalışmamış ve savsaklamıştım, oradan da darbeyi yedim. Kendimi oyunlara verip, erkeklerle de klagib muhabbetler çeviren birine evrilmiştim. Bir de kendimi hep bir yancı pozisyonunda buldum. Olaylarda kendimi asla yeterli görmüyordum, aklımca güçlü bir figürün yanında yer alarak işleri öyle halletmeyi seçiyordum. Bu yazılarımda my7 esintilerinin ve beylik lafların olmasının nedeni o. Güçsüzdüm ve güçlüyü taklit ederek ilgi çekebileceğimi düşünüyordum.

    Bir de bu durum beni tamamen dışarıya bağlı ve eleştirilere karşı kırılgan yapıyordu. Gelen eleştiriler sonrasında egomun zedelenmesi, duygusal çalkantıları yaşamamın sebebi işte o takdire olan bağımlılık ve yetersizlik hissiyatı. Duygular ise o takdiri kazanabilmek için bukalemun gibi her türlü renge dönüştürebiliyordu beni.

    Bunu nasıl yenerim? Şimdilik yüzeysel tespitlerle değindim fakat daha derinine de ineceğim. Tavsiyelerinize de açığım arkadaşlar. Tahminim ise şu, öncelikle bu tespitin yapılması (sizlerin sayesinde), olayı kabul ediş en önemli adım. Bu neticede içsel bir durum, eğer neden böyle olduğunu iyice anlarsam değişebileceğimi düşünüyorum. Kafada bu işi bitirince davranışlarıma da yansıyacaktır. Ama öyle pat diye olmasını beklememek lazım. Yavaş yavaş üzerine gideceğim ve bunu sergilemeye meyillendiğim anlarda bilinçli olarak durdurmam gerekecektir kendimi.

    Bir kere hells'in de değindiği gibi peşin hüküm verme, yeterince şüphe duymama ekgibliğim var. Asıl amacımı hakikate ulaşmak olarak aklıma kazıyıp, aksiyonları da bu doğrultuda oluşturacağım. Daha şüpheci ve sağlam temellerle sorgulamayı öğreneceğim. Olum çok iş çıktı ha, neyse yapacağız artık. Bir hastalığı yendik kaldı 99999, üşüyoruz hacı reyiz. Bir de bilgi felsefesi için internette araştırdım fakat böyle faydalı bir kaynak bulamadım. Bulan varsa ve paylaşırsa güzel olur. Selametle.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Bilgi felsefesi de tcmanın bçsy'da bahsettiği zamanın manipülasyon konusu gibi tanımını verip geçiyorlar buda onun gibi öğrenmemizi istemedikleri konulardan olabilir başka şekilde bulacağız
      ···
  9. 609.
    0
    Gbosadam hiç okumamıştım, başlığın başında onun başlattığı manipulasyonu tamamlayacağını söylüyordu. Nedense hiç merak edip bakmamıştım adam ne yazdı diye. Bir bakayım dedim, bir baktım ki tcma'nın anlattıklarının neredeyse aynısı hem de 2011 yılında ; başlıktan da önce. Üslup ve cümleler bazı yerlerde neredeyse birebir benzerlik gösteriyor. iki ihtimal vardı ; ya tcma gbosadam'dan arak yaptı, ya da tcma gbosadam. Nediyorsun dıbına koduğum diyorsanız başlıkları incelememiş olma ihtimali yüksek şuraya bırakayım.
    (bkz: sadece aptal erkekler kizlara agib olur)
    (bkz: kızların zihnini nasıl manipüle etmek)

    Hacı gbosadam'la ilgili tcma arağı yaptığını söylüyordu, araştırma yapmadığım için heralde doğrudur dedim ve üzerine bile gitmedim. Lakin bakarsanız yazılar 2011 yılında, başlıktan önce yani. Şöyle bir kaç yeri paylaşayım.

    "bu yazi dizisiyle bir nevi gunah cikariyorum."
    "yazi boyunca kisaca anlatacaklarimi ozetlersek :
    1) sevgi/ask diye bir sey yoktur, disinin tek sevdigi sey kendisidir.
    2) hayattaki sorunlarin buyuk cogunlugu dogrudan veya dolayli disilerle ilgilidir.
    3) kizlar, sorun yaratmalarina izin vereceginiz kadar bile muhatap olunacak varliklar degiller."

    "inci sozlukteki yapay "abazalik akimi" bile ne kadar vahim bi halde oldugunuzu gosteriyor."

    "disilik, neden kedilerle ortusturulur biliyor musunuz? bi laf var. bi kopege yemek verirseniz : "aa bu bana yemek veriyor, bu tanri olmali" der. bi kediye yemek verirseniz "aa bu bana yemek veriyor, ben tanri olmaliyim" der. "

    "kadinlarin en buyuk orgazmlarini bebekleri tarafindan emzirilirken yasadigini biliyor muydunuz? bu onlarin arasinda sir gibi bir sey.. "

    "tam tersi, bu bir uyanis. bu bir isyan. beyniniz sacma sapan seylerle uyusturulmayacak artik. televizyonda gordugunuz ask'a, populer romanlarda okudugunuz ask'a, sarkilarda dinlediginiz ask'a gotunuzle guleceksiniz. cocuklara, cabuk uyumasi icin masal okuruz degil mi? ve onlara anlattigimiz sey ask'tir. simdiye kadar, omrunuz boyunca ask'la uyutuldunuz. ve size askla ilgili anlatilan her seyin tamamen sacmalik oldugunu anlatacagim."

    "ve emin olun, anlattigim seyler hosunuza gitmeyecek. benim tavsiyem, basligi terk etmeniz. gibtir olup gitmeniz. cunku yazdiklarimdan sonra, her sey iyice taka saracak."

    "bu baslikta hayattaki sorunlarin bi yerde hep kadinlardan kaynakligini goreceksiniz. ve kadinlar'i giblememeye basladiginizda, gercekten degersiz varliklar oldugunu gordugunuz zaman, hayatiniza aci degil sadece mutluluk katacaklar."

    "ilk entrylerimde belirli cesarete sahip olan okuyuculari kazanmak istedim sadece. onyargili, karsidakine konusma payi vermeyen gibik karakterli insanlar elendi boylece."
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      "baktım ki tcma'nın anlattıklarının neredeyse aynısı hem de 2011 yılında" burada çok büyük sıçış var. Tcma'nın anlattıkları çok daha derin ve geniş bir konseptte. Burada aslında kast ettiğim anlatılan hakikatlerin bir kısmını gbosadam'ın önceden işlediği.
      ···
  10. 610.
    +1 -1
    Şöyle de ilginç bir durum var. Bu üslup ve tavır sonlara doğru 2012'de değişiyor, adam sanki başka birisi oluyor. 2012'de açtığı başlıkta olay hikayelere evriliyor ve anlatım tabiri caizse taka sarıyor. Zaten başlık da tutmuyor. Hacı'nın bahsettiği bu fırlak diye hitap etme, tcma taklidi ıkıntılığı da bu 2012'de yazdıklarına denk geliyor.

    Tcma çalıntı yapacak, araklayacak bir karakter değil ; bunu yıllar içerisinde gördük zaten. Ama ne oldu diye düşünüyorum. Bir insan bir şeyi yaptıysa daha önceden de yapmıştır diye bir olay var. Yani tcma bunu çok sık yapmam'ı yazmadan önce de deneme maksadıyla başlıklar açmış olabilir. Bunu da bizzat kendi hesabıyla değil de, arkadaşının hesabıyla yapmıştır belki de.

    Kendimden biliyorum ki arkadaşlar arasında böyle ortak hesap kullanma, ödünç verme mevzuları oluyor. O dönem bir arkadaşından isteyip denemeler yapmış olabilir. Şöyle de bir entry'si var gbosadam olarak:

    "daha once sozlukte baska bi yazi dizisi denemistim, bir suru insanin hayata, olaylara bakisi degisti. o da iliskiler uzerineydi. tamamlamadim, ama onemli olan tamamlamam degildi, alacak insan almasi gerekeni almisti. kalan bosluklari da burada toparlayabilirler."

    Bunlar anlatılan içeriğin birebir benzerliği, üslup ve tavır benzerliğiyle birleşip ; 2011 yılında yayınlanmasıyla da birleşince kalan tek ihtimal gbosadam'ın tcma olduğu. Bir de adam anlatıyor ve gibtirip gidiyor, bu yönden de tam bir tcma davranışı.

    Bu 2012'de yazılan rezalet yazılara getirebileceğim tek açıklama da hesabın başkası tarafından kullanılmaya başlanılması. Eski yazılardaki akıcılık ve bilgi çeşitliliği yok, olay hikayelere evrilmiş durumda. Bir yandan da tcma ıkıntılığı var. Gelen popülarite ve ilgi sonrası hesabı kullanan diğer kişi olayı devam ettirmek istemiş ve sıçıp sıvamış olabilir. O başlık da şu: (bkz: nedir bütün kızları etkileyen şey)

    Şaşırdığımı söylemem gerekir, çünkü bilgileri ilk ve sadece bunu çok sık yapmam'da olduğunu düşünmüştüm. Aynılarını gbosadam'da görünce şaşırdım. Neticede 2011'de o yazıları yazan kişinin tcma olma ihtimali çok yüksek. Ya bir yerde "tek kişi bile anlasa bana kafi, onun için yazacağım" diyor adam, bu da aynı tcma tipi bir davranış.

    Başlıkları eğer okumadıysanız siz de bir okuyun, değerlendirin. Ben ilk defa okudum ve oldukça şaşırdım. Yanıldığım bir nokta varsa da lütfen belirtin. Esenlikler...
    Tümünü Göster
    ···
  11. 611.
    0
    Aklının aşırı zayıf oluşuna dair noktayı koymuş bulunmaktasın. Bir şeyleri ifade edişindeki hamlık, ahaaaa şimdi çözdüm dıbınısiqim kafan, hepsi leş.

    ''tcma tam dediğin gibi inci'deki avrat gibme yazılarına denk gelmiştir elbette. hatta internetteki diğer kıro şeylere de denk gelmiştir. öğrendikleri olmuştur. oldu da nitekim. ileride bunları da detaylandırıyorum kumki. mesela gbosadam pandora çevirisiyle veya hormonlara dair anlattıklarıyla tcma'ya fikir vermiştir. tcma da deneyebileceğini deneyip, gözlemleyebileceğini gözlemleyip, doğruluğundan emin olup daha detaylı ve sağlam bi şekilde anlatmıştır bunları. mesele budur. yakaladığın nokta doğru yani. başlık gökten inmedi dıbına koyayım eheheh. tcma elbette zamanında sünni bi türk olarak türkiye'den ve türk kültüründen, internetten, kaynaklardan vs vs etkilendi. bu doğal. her sanatçıda vardır bu. mesele şudur. tcma sanatı kullanmıştır. sanatçıdır diyebiliriz. yazardır diyebiliriz. öğretmendir diyebiliriz. ama bunları tcma'nın tüm sıfatı olarak algılamak yanlış. o açıdan bakarsak tcma bir yazar veya sanatçıdan veya öğretmenden fazlasıdır. hepsidir birer birer hepsine dair parçalar taşır. ama hepsinin fazlasıdır. ha şimdi öğretmenliq bu deil .s.s kafasında bi mahmut hoca ıkıntısı da yapacak değilim asdasdasdasdasdasdasdasdas"

    Çok daha fazla analiz hacı’da var. Ayrıca gbos’un son başlığında yani başlıktan sonra açtığı başlıkta direkt başlığı taklit ıkındığı da okununca görülecektir. Crysis 2 ve ac serisi replikleri üzerine demeçlerini de bekliyoruz. Eğer güzelce sorsaydın hoş bir cevap ve detaylı açıklamalar görürdün. Yahut anlayışımız dahilinde değilse birlikte araştırır ve oturur analiz ederdik, cevapları kovalardık. Bu leşlikle göreceğin maksimum tolerans ise ancak bu kadar.
    ···
  12. 612.
    0
    @hoca dehanni: Kardo malum nedenden buradan yazıyorum sitedeki eleştirine yönelik olan yorumlarımı.

    Sürgün alma nedeninin açıklanmaması daha doğru. Sebebine gelirsek başlık kültürümüz zaten okuyucunun işi çözüp anlamasına yönelik oluşmuş durumda. Eğer bir açıklama olursa kişi hatasının üzerine yeterince düşünmeyeceğinden ders çıkarma meselesi sekteye uğrayabilir. Sonuçta ne zaman sürgün aldığın, ne yaptığını son dönemde hatırlıyorsun ve ona göre düşünüp ders çıkarabiliyorsun.

    Modların genel olayı zaten işin doğasına müdahil olmamak. Yani gidişat çok kırmızı çizgilere geçmediyse engellemiyorlar. Eğer hatanı anlayamıyorsan da bu senin kabahatin olmuş oluyor. Birinin aklı zayıf diye ekstra açıklama yapılması saçma, aklını geliştir ve anla yani. Ben mesela sürgün yediğimde üzerine düşündüm ve neden yediğimi şimdi daha iyi anlıyorum. Eğer bana bu bildirilseydi üzerine hiç düşünmeden bir bilgi bana dayatılmış gibi olacaktı ve hatamı daha iyi anlayamayacaktım. Neticede bu insanlar öğretide derin ve hata yapma olasılığı bizden daha az olan insanlar, ürünlerinden dolayı bir güven önşartı çoktan sağlanmış durumda. Bu sebeple bir bildikleri vardır diye düşünüp bir eleştiri getirmeden önce daha iyi düşünmek gerekir. Senin aklına gelen mevzu onların da aklına gelmiştir ve ona göre bir plan çizmiş olabilirler.

    Sürgün yiyen insanlara tepkisel olarak bir soğuk gidildiğini söylemişsin. Buna katılmıyorum. Bende böyle bir durum olmadı en azından, aktif olduğum süreçte birisi sürgün aldıysa ona farklı bir gözle bakmadım. Bakmayı da doğru bulmuyorum, çünkü bu o kişinin hatasıyla ilgili bir mevzu. Kişi bir hata yapmıştır ve onun bedelini ödüyordur, bu süreçte benim onu dışlamam olayı kişisele bağlamam olur.

    Beta mesajlarının yayınlanması ise tamamen gereksiz, forumun kurulma amacına ters. Orası bir kale niteliğinde ve aklı selim, öğretiyle haşır neşir olmuş insanların ürünlerini sergilediği bir yer. Mesajlar bilgi barındırmıyorsa, vızıklamaysa, betalık içeriyorsa, kişi o seviyeye daha gelememişse tabi ki yayınlamayacaklar. Eğer sen beta entry'si inceleme adına bir ekgiblik görüyorsan buna yönelik bir şey üretebilirsin, her şeyi foruma dayatmamak gerekir.

    Şu anda tek merak ettiğim mevzu modların rütbelerin neden düştüğü ve sürgün insanların entrylerini onaylayıp onaylayamadıkları. Sürgünken mesajınızı bir mod onaylıyordu, şimdi sitede bir mod yok. Benim ise son zamanlarda mesajlarım yayınlanmadı, altında yatan sebep bu mu? Yoksa mesajlarım niteliksiz miydi? ilki olduğunu düşünüyorum çünkü bu rütbe düşme mevzusundan sonra yayınlanmadı mesajlarım. Ve sürgünken özel mesaj atamıyorsunuz, bu sebeple öğrenemedim bu işin detayını...
    Tümünü Göster
    ···
  13. 613.
    0
    @tonga: Yorum yapma nezaketinde bulunduğun için teşekkür ederim.

    "Good artists copy, great artists steal" olayı mı var o zaman burada? Hacı'nın bahsettikleriyle birleşince tcma gbos'tan esinlenmiş ve gerekli gördüğü için başlığa dahil etmiş yorumunu mu yapmamız gerekiyor? Başlık bütünsel olarak farklı bir olay bunun ayırdındayım elbette. Ne sadece gbosadamla kısıtlayabiliriz, ne ac serisi, ne de crysis 2 replikleriyle. Ortada bir çok kaynağın süzgeçten geçirilip sentezlendiği bir sanat eseri var. Şaşkınlığımın sebebi tcma'yı abartmamdan ileri geliyor sanırım. Ben onu böyle daha uçuk şeyler başaran biri olarak hayal etmek istemiş olabilirim. Hacının bahsettiği bir mevzu vardı, insan bir şey yaratamaz. Bakır ve kalayı karıştırır tunç elde eder en fazla diye. Ama şunu da ekliyordu, bu adam bu bilgileri bir yerden öğrendi safsatasını bir geçin bu adam farklı diye. Ben onun üstünlüğünü yanlış yerde aramışım o zaman.

    Bahsettiğin leşliği ifşa etmem iyi oldu çünkü farkında bile değildim. Senin de görüşün elbette önemli, çokça yazılarını okudum gerek sözlüklerde gerekse forumda. Sonuçta bunları anlamadıysam ne tcma'yı ne de başlığı anladığımdan söz edebilirim. Sadece neden neredeyse copy-paste gibi aldığını merak ediyorum. Sonuçta o dönem forumun gündeminde olmalı bu başlık. Tcma farkındadır "ya bu gbos'tan arakladı mk" diyeceklerinin. Bir test olması için kasıtlı olarak mı öyle yayımladı?
    ···
  14. 614.
    0
    Yazdıklarımı okursan ben diyorum ki bu adamlar aramızda en az hata payı yapma olanlar ancak bu olaylara “yaw bu adamlar yapıyorsa eyidir devam” kafasıyla bakmayı da gerektirmez. Amacım “bu adamların hata payı var abi” diyip eleştiriyorum adı altında betalık yapmak da değil. Tabiki güvenim var ama bu tam bir güven değil doğal olarak, bazı şeylerde yanlış yaptıklarını düşünüyorum, yaptıklarının sebebini anlamıyorum ve açıklanmasını istiyorum, bu durumda bana şu söylenebilir “şuan anlayacak seviyede değilsin, sözle de çok anlatılamaz zamanla anlarsın” okeyim –ki örnek olarak forumun aktifliği konusunda bana söylenmişti şimdi anlıyorum yani forumda yazmayan adam incide yardıracak değil mesela neyse-, bazen ben de fazla zorlayabiliyorum bir şeyi anlayamadığım zaman çünkü, yine böyle bir durumum varsa söyleyin.

    Ben ekstra açıklama yapılsın demedim zaten, açıklama yapılsın dedim. Yani sen bir kere adam akıllı açıklarsın mesela ondan sonra fazlasını isteyen kendi hata eder bunu diyorum.

    “Sürgün yiyen insanlara tepkisel olarak bir soğuk gidildiğini söylemişsin. Buna katılmıyorum. Bende böyle bir durum olmadı en azından, aktif olduğum süreçte birisi sürgün aldıysa ona farklı bir gözle bakmadım. Bakmayı da doğru bulmuyorum, çünkü bu o kişinin hatasıyla ilgili bir mevzu. Kişi bir hata yapmıştır ve onun bedelini ödüyordur, bu süreçte benim onu dışlamam olayı kişisele bağlamam olur.”

    Olum ben böyle bir şey söylemedim. Yazdıkların benim yazdıklarımla tamamen alakasız ve yanlış. Sürgün yiyen biri ortamı bozuyor demektir, ortamı bozan birine ise doğal olarak iyi bakılmaması gerekir ancak bu durumun insanlarda somutlaşmadığını gördüğümü söylüyorum ki sende de somutlaşmamış yani. Tabi bunun bir nedeni de aklın zayıf olması. Bu olayın kişisellikle alakası yok, betalık yapan varsa uyarılır, betalığa devam ettiği sürece dışlanır bu kadar basit. Eğer sürgün sebebi açıklanırsa insanlarda bu olgunun daha iyi somutlaşacağını söyledim, ha “aklı olan zaten anlar” denilebilir, evet ama bu şekilde sebeplerin açık açık belirtilmesi insanın işini kolaylaştırır. Bana kalsa senin -incideki yazdıklarını da toplasak- zaten 2-3 kere sürgün yemen gerekti ancak bu sürgün olayının eğer spesifik bir nedeni varsa çok anlayamadım burnunun dikine gitmenden mi şuana kadar yapılanların toplamı mı bilemiyorum.

    “Beta mesajlarının yayınlanması ise tamamen gereksiz, forumun kurulma amacına ters. Orası bir kale niteliğinde ve aklı selim, öğretiyle haşır neşir olmuş insanların ürünlerini sergilediği bir yer. Mesajlar bilgi barındırmıyorsa, vızıklamaysa, betalık içeriyorsa, kişi o seviyeye daha gelememişse tabi ki yayınlamayacaklar. Eğer sen beta entry'si inceleme adına bir ekgiblik görüyorsan buna yönelik bir şey üretebilirsin, her şeyi foruma dayatmamak gerekir.”

    Ya yazdıklarımı tekrar oku. Genel olarak yazdıklarımdan bir şey anlamamışsın boş atıyorsun. Ben diyorum forum bu şekilde bir kale olmak zorunda değil biraz modifiye edilebilir ki inciden foruma geçince insanların anlayış seviyeleri artıp içerde süper ürünler mi çıktı inciden farklı olarak? Evet başlıkların kapanması ve gereksiz siliklerle uğraşılmayacak, yazılanlar daha iyi kategorize edilip saklanacak –bu çok iyi oldu mesela- ve kontrol olduğu için 1000 kere çürütülen beta aynı konularla karşımıza gelmeyecek bunlar faydalar, ben beta 1000 kere gelsin her seferinde aynı şeyleri tekrar tekrar yazıp gereksiz başlıklarla ortalığı dolduralım da demiyorum. Gerekirse “vızzıklar” adında bir kategori oluşturulabilir beta vızzıkları orada yayınlanır yani forum da kirlenmez.

    Tcma-gbosadam olayında ise belli konularda fikir almak ayrı olaydır intihal yapmak, copy-paste yapmak ayrı olaydır. Genel olarak böyle bir konuda teori üretmeye çalışman boş yani, kimseye hiçbir faydası yok ki söylediklerin de yanlış zaten tonga yazmış. Yani akılla anlamak için sorgulamak ayrı yok tek ihtimal kaldı tcma olması felan yok zaten adam da gidiyor bu da tcma davranışı felan diyerek alakalı gibi görünen alakasız şeyleri sunup noktaları birleştirmeye çalışman ayrı. Olmak istediğini arzu ettiğin şeye inanıyorsun bu yani.
    Son cümlende söylediğin gibi bir test de yok, eğer bir sözün ne anlama geldiğini iç yüzüyle anlamışsan o sözü yerinde kullanman gayet normal ki çok incelemedim senin dediğin gibi bir cümle benzerliği varsa da buna “copy-paste xdxd” denmez. Genel olarak gerçekten boş yani uğraştığın bu şeyler.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 615.
    0
    Yazılarını okuyorum dostum, okumasam vaktimi ayırıp burada sana bir şeyler aktarmaya uğraşmam. Yazılarını anlamadığımı iddia edebilirsin bu ayrı konu.

    Mesajların silinmesi, sürgün verilmesi vs. bunlar birer mesajdır. Yapılacak olan açıklama da ekstraya giriyor, o sebeple "ekstra" dedim. Açıklamaya yapılmadığını ben de biliyorum, ama yapılırsa bunun ekstra bir iş olacağını söylüyorum. Bunu anlamamışsın bir kere.

    Ya sana niye bir şey söylensin abi? Sen kimsin? Niye kendini bu kadar abartıyorsun? Yok bana açıklayın, yok bana söyleyin, yok beni düzeltin. Bir kere üslup tamamen yanlış, full ego belirtileri bunlar. Eskiden de sana söylediğim olayı devam ettiriyorsun, kendini yukarıda tutan bir havan var. Bu sebeple insanlara yüksekten bakıyorsun, tartıştığımızda da çıkış yaptığım mevzu buydu. Daha önceden ceza almamı düşündüğünü söylemişsin, düşüncen kimseyi bağlamıyor. Benim aldığım sürgünde de hatalı olduğum bir olay var elbette, o sebeple aldım. Eğer harbiden merak etseydin ve bana sorsaydın söylerdim zaten.

    "birinin sürgün alması demek aslında o kişinin toplu olarak dışlanması demek, az buçuk aklı olan herkesin alınan sürgünden dolayı o kişiye bir uzaklık hissetmesi demek ancak ben böyle bir bilincin olduğunu çok göremedim, bunun nedenlerinden biri sürgün olayının insanlarda somutlaşmaması"

    Bu ne demek abi? Demedim diyorsun ama hepsini demişsin. Ya dediğinin farkında değilsin, ya da ben seni hiç anlayamıyorum. Sürgün yiyen insan toplu olarak dışlanır diyorsun, bu yanlış bir hüküm. Evet bu insan yanlış yapmış olabilir fakat devamında ne yapacağı da önemlidir. Spesifik bir konuda yapılan yanlıştan da sürgün yiyebiliyorsun, yani ortama karşı yaptığın bir yanlışlık söz konusu olmak zorunda değil. Bu hata bayağı bireysel de olabilir. Nitekim ben yanlış yaptığımda özelden gelip yardımcı olanlar, tavsiyeler verenler insanlar da oldu. "Hadi biz bunu dışlayalım bu bize yanlış yaptı amk" düşüncesiyle insan kaybetmek çok ama çok yanlış. Sende bazı olgular hiç ama hiç oturmamış, benim gördüğüm bu.

    "Ben diyorum forum bu şekilde bir kale olmak zorunda değil biraz modifiye edilebilir ki inciden foruma geçince insanların anlayış seviyeleri artıp içerde süper ürünler mi çıktı inciden farklı olarak?"

    Bu da soru mu? Yani bunun tersini düşünüyorsan büyük nankörlük içerisindesin. Rahat bir nefes alabileceğin, beta vızıklamasından uzak ortamı sundu forum gayet de. Ve ürünler de ızıt bızıt yorumlardan süzülerek yayınlanması sağlanıldı. Vaadi bu zaten forumun. Ürünler kötü dersen, bu insanlarla yani bizle alakalı bir durum. Nitekim ilk ürünlerimle şimdiki arasında bile uçurum var. Açıkçası forum olmasaydı anlayış seviyem bu kadar gelişmeyecekti. Senden, ötekinden, berikinden bir çok faydalı yorum ve eleştiriyle ilerledim.

    "ha “aklı olan zaten anlar” denilebilir, evet ama bu şekilde sebeplerin açık açık belirtilmesi insanın işini kolaylaştırır. "

    Niye iş kolaylaşsın peki? Olay işleri kolaylaştırmak mı yoksa zor olsa da doğru olanı uygulamak mı? 10 kiloyla gelişeceksindir ama işin kolaylaşması için 5 kiloyla çalışırsın, hangisi daha verimli? Çok temel hataların var eleştirilerinde ve dediğim gibi "bize şu yapılsın", "şu sağlansın", "devlet bize bahmiyii" zihniyetinden derhal kurtulmanı öneriyorum. Bir ekgib gedik gördüysen elbette dile getirirsin, bu insanların da hataları olabilir. Ama bu mevzuda yok abi, boşuna fazla zorluyorsun ; daha iyi düşün bu durumları. Foruma gereğinden fazla iş kapasitesi yüklersen bu sefer temelde hedef alınan mevzunun değeri azalacak. Bunun bir de iş yükü tarafı var yöneticiler adına. Beta tecrübe etmekte zorlandığımıza zaten hemfikiriz bunu daha önceden de dile getirdik. Çözüme yönelik ise forum şöyle olsun böyle olsundansa daha yapıcı bir şey belki biz üretebiliriz? Forum öyle kalsın abi güzel yani, niye değiştiriyoruz?

    Neyse bu kadar yazdım ama eleştirilerin çoğunun muhattabı zaten ben değilim, sadece farklı fikirleri duy diye yazdım. Gbosadam'ı okumamış olsan da uyarıların için teşekkür ederim, değerlendireceğim.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 616.
    0
    Yazıları çoğunlukla okuyorsun ama anlamıyorsun/anlamak istediğin gibi anlatıyorsun/çarpıtıyorsun. Bir cümlemi alıntılıyorsun ve bir şeyler yazıyorsun oysa bir sonraki cümleyi de okusan, hatta genel olarak bu konuda yazdığım yazıların tümüne baksan anlayacaksın ama anlamıyorsun. Gbosadam’ı okuyup okumamakla da alakası yok mevzunun hacı zaten net bir şekilde açıklamış mevzuyu konu kapanmış.

    Forumda yazdığım yazıda ben açıklama istiyorum evet, yalnız bu “kimsiniz lan siz kafanıza göre karar alıyorsunuz açıklayacaksınız lan” kafasıyla değil, “beyler şunları şunları yapıyorsunuz ama ben bunu anlayamadım açıklayabilir misiniz/şunu şunu yapsak forum için daha iyi olmaz mı?” kafası var. Ayrıca diyorum ki bundan sonra “eğer şuan anlayamazsın/bu işler çok sözle anlatılmaz, ilerde anlarsın felan denirse de okeyim”, “ben bunları yazdım ama aydınlatılmak da istiyorum yanlışım varsa gösterin” diyorum. Olum hatam varsa beni düzeltin demek ego mu oldu? Forumun daha etkin kullanılabilmesi için fikrimi söylüyorum, “dehanni yanlışsın vızzıklama olum olay bele bele” diyebilirsin, “ya dehanni anlamıyon kardeşim ilerde anlarsın” diyebilirsin uyarabilirsin. Yani “siz bize açıklamak zorundasınız bu iş böyle olacak” diye girmiyorum olaya, açıklama isterken de açıklama istememin yanlış olabileceğini ve bu konuda da aydınlatılabileceğimi belirtiyorum ama sen bu şekilde anlıyorsun. Ben bazen bu konuda fazla zorluyorum ki onu da önceki entryde belirttim, bunu söyleyebilirsin elbette gereksiz açıklama istiyorsun şeklinde mesela sıkıntı yok ama bunu söylerken kullandığın argümanlar boş yani. O mantıkla sen foruma hiçbir soru sorma, sana hiçbir şey açıklanmasın böyle bir kafa var mı? Sen kimsin sana bir şey açıklansın mantığıyla kimse kimseye açıklamasın o zaman. Olum “boş yapıyorsam da boş yaptığımı söyleyin” diyorum bunun kendini yukarda tutmakla, insanları küçük görmekle ne alakası var? Adamlar bana “açıklamaya gerek görmüyoruz bir şeyi değiştirmez/dediğin şeyleri yapmaya gerek yok boşlama” dese de okey diyeceğim zaten. inanmak istediğin şeye inanıyorsun.

    Sürgün konusunda foruma yazdığımı alıntılamışsın ama burada yazdığım önceki entryde yazdığımı okumamışsın sanırım, “Sürgün yiyen biri ortamı bozuyor demektir, ortamı bozan birine ise doğal olarak iyi bakılmaması gerekir ancak bu durumun insanlarda somutlaşmadığını gördüğümü söylüyorum ki sende de somutlaşmamış yani. Tabi bunun bir nedeni de aklın zayıf olması. Bu olayın kişisellikle alakası yok, betalık yapan varsa uyarılır, betalığa devam ettiği sürece dışlanır bu kadar basit.”

    Birisi ortamı bozduğu zaman diğerleri ister istemez ona bir uzaklık hisseder zaten bu sözlü anlaşmayla olacak şey değil bilinç meselesi. Ayrıca kimse sana küçük bir hata yaptın diye sürgün vermez. Önce uyarılırsın felan ha illa devam mı ceza alabilirsin gayet tabi. Önceki entryimden alıntıladığım yere bak diyorum ki “betalığa devam ettiği sürece”. Yani sen belli hataları yaptın ve sürgün aldın ama hatanı düzeltmeye çalışıyorsun yine de dışlanacaksın mı demek istemişim cidden çok kötü hüküm veriyorsun, daha da kötüsü bana –senin tabirinle bana nankörlük ettikten sonra sana yine de bazı konularda yardımcı olduğum konusunda- teşekkür ettiğin konuda benim tutumuma bak. Yani böyle davranan biri “ooo beyler hata yaptı hemen dışlayın ibineyi” mi demiş, fika sürgün aldıktan sonra attığı ilk entryde ona nasıl cevap atmış? Şuana kadar takındığım tutum bu mudur yani? Çarpıtıyorsun.

    Modifiye kelimesini kullandığım cümleyi alıntılamışsın ama ondan sonra forumun faydalarını saydığım yeri gözardı edip yorumlamışsın. O alıntıladığın cümlede senin sanki inciden foruma geçince sadece ortam etkisinden anlayışının uçacağı saçmalığına cevap vermişim. ilk entry ve son entry arasındaki farkın ortamla inanılmaz bir alakası yok, faydası da yok demiyorum sadece senin abarttığın gibi bir durum olmadığını söylüyorum, çıkan ürünlerin ortamla çok alakası olmadığını, forumda sıvayan adamın incide yardırmayacağını belirtiyorum bunun da forumla alakası olmadığını söylüyorum. Ondan sonra da diyorum forumun böyle böyle güzel faydaları var. Zaten genele bakarsan ben forumu daha iyi nasıl kullanabiliriz bunu düşünüyorum ama anlamıyorsun işte.

    iş kolaylaşsın derken demek istediğim “insanlar emek vermesin onların kabuklarını biz kıralım” değil. iş zorlaşsın diyorsan foruma hiçbir şey de sormayabilirsin bu kafayla demek istediğim bu değil. Birisi betalık yapıp sürgün yediğinde betalığı açıklarlarsa mesela bu güzel bir analiz olur, herkes de öğrenir. Senin kafayla kimse kimseye açıklama yapmasın 5 kilo 10 kilo hesabı, bu örneği verirken düşünmediğin şey ikisi de eşit zaman alıyor gibi düşünmen. Öyle bir durum yok. Sen bir konu hakkında kafa yorarsın, kafanın almadığı yerde senden bilen biri sana açıklar bundan bahsediyorum kimse emek vermesin hazır alsın demiyorum.

    Eğer daha iyi bir fikir varsa, somut bir iş varsa kimsenin birini tuttuğu yok hatta canımıza minnet. Eğer benim dediklerimi “forum şöyle olsun böyle olsun” diyip yetersiz görüyorsan -ki görebilirsin yani problem değil-, daha iyi çözüm getirileceğini düşünüyorsan yap tabi ne güzel olur.

    Bu kadar açıkladıktan sonra mantıklı bir şey yazmadığın sürece de sana cevap yazmayı düşünmüyorum artık, şuana kadar bu tarzda yazdıklarına 50-60 entry rahat girmişimdir harbiden yetti yani, umarım anlarsın.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 617.
    0
    Sürgün olayında seni yanlış anlamışım ve bariz çarpıtmışım, o konuda haklısın daha geniş düşünebilmeliydim.

    Bir şeyler isteyebilirsin itirazım ona değil orada, isteyiş tarzında bir ukalalık var. "Forumu hiç kullanmayak"a bağlaman gereksiz, bu çarpıtma oluyor. Öyle bir söylüyorsun ki sanki doğuştan gelen bir hakkınmış gibi bu. Bana şunu da yapın, beni ferahlatın, yanlışımı düzeltin; üslupla alakalı bir durum. Yanılıyorsam falan diyorsun ama içten içe "ben yanılmıyorum mk, dediğimi yapın işte" dediğini duyar gibiyim. Nasıl anlatayım daha bilmiyorum, senin egonu okurken ben hissediyorum. Ayrıca bu farklı formlarda da tezahür ediyor, zamanında belikebond'a yaptığın çıkıştaki gibi. Geçen yine gördüm Apeople'a potansiyelinin düşük olduğunu söylemişsin. Bana demiştin ya hacı bile bu kadar kesin hüküm vermiyor diye, abi sen insanlar hakkında hacı'nın, tcma'nın vermediği hükümleri veriyorsun? ne iş? Hayır, böyle bir "ben oldum, bir şeyler hak ediyorum" havan var ya, bak bu çok zarar veriyor sana. Antipatikliğini geçtim, bildiğin kendine zararı var bunun baltalar gelişimini yani. "Bana öğretin, gösterin bana bunu" ile "gösterirseniz sevinirim gençler" arasında dağlar kadar fark var. Hacı bile "lütfen bana doğruyu öğretin" naifliğiyle yaklaşıyordu olaya. Yani sen kimsin ki biri sana bir şey öğretmekle yükümlü olsun? Kimsenin bir borcu yok abi sana bunu kavrayamadığını düşünüyorum.

    işine gelmediği mevzuyu en uç noktaya çekip "e o zaman hiç yapmayalım hamuq"a bağlama gözünü seveyim. "Şu kızla konuşman gereksizdi" diyen birine," e o zaman gay mi olalım hamuq" demen kadar absürd bir olay bu. Forumu hiç kullanmayalım demiyorum orada, bunu sen de biliyorsun. iyi niyetli olabilirsin forumu daha iyi kullanma adına, ama metodun yanlış kanka. Ayrıca forumdaki ana amaç ürünlerin bir anda süperleşmesi değildi. Diğerlerine göre kalburüstü ürünleri olan başlığa kafa yormuş, kültüre aşina insanlara betalardan arınık ve daha rahat nefes alabilecğei bir ortam oluşturmaktı.

    "Gbosadam’ı okuyup okumamakla da alakası yok mevzunun hacı zaten net bir şekilde açıklamış mevzuyu konu kapanmış."
    Okumadan hacı'nın söylediklerini direkt doğru kabul edebiliyorsan diyeceğim bir şey yok.
    ···
  18. 618.
    0
    Üslup konusunda haklısın hata etmişim biraz rushlamışım sanki bir borç varmış gibi “hadi böyle böyle yapın çabuk” tarzında, zaten ben bu genel olarak forumdaki entry ile alakalı şeyi sormuştum bana teferruat olduğu söylenmişti ve serbestlik konusunun yönetime yük getireceği, o nedenle tekrar yazıp cevap beklemek saçma olmuş abartmışım kendimi. Onun dışında çarpıtmışsın, 1 doğru 10 yanlış olayına devam yani ciddiyim sorunların var. Ego olaylarından tut da saçma sapan tespit kasmandan, birilerine her cevap verdiğinde bir şeyleri çarpıtmandan, olayları anlama yönteminden bu açık yani ortada 1.5 yıllık ürün var.

    Apeoplearmy'e yazdığım potansiyelin düşük olma olayını bile bir hakaret, bir üstten bakma gibi görmüşsün. “Senin potansiyelin düşük hadi sie gelme buraya” mı demişim şimdiye kadar? Yoksa “herkesin bir potansiyeli vardır, önemli olan potansiyelinin yettiği ölçüde çabalamaktır” mı demişim? Benzettiğin olayların birinde hacı tcma’yı tanıyor beraber takılmışlar yani ve tcma hakkında söylediklerinde senin söylediğin gibi bir uçukluk yok. Bu nedenle diyorum hacı’nın böyle kesin anlatmadığı şey üzerine sen kesinmiş gibi anlatıyorsun diye. Diğer olayda ise ben apeoplearmy’nin gerek ürünlerini gördüğümden gerek o forumda içini dökerken kendi yaşantısından aktarmasından felan potansiyelinin düşük olduğunu anlamışım ve bunu belirtmişim yani bunu söylerken kötü bir üslup kullanmamışım zaten özür mesajıydı o. Hacı’nın tcma’nın vermediği hüküm ne alaka dıbına koyim harbiden boş yani.

    Forum konusunda ben zaten “ürünler niye süperleşmiyor amq” felan demedim, ürünlerin platform değişince süperleşmemesi gayet doğal ve bu forumun problemi değil zaten dedim. Forumun belli bir amacı var evet de ben bu amaç çok da gerekli değil diyorum zaten. Yani betalar gelir mesela çürütülürler, sonra yine vızzıkları dayatmaya çalışırlarsa giblenmezler/banlanırlar. Ha çürütülecek bir şey kalmadı elbette moderasyon da giblemiyor mesela yıllardır hep aynı muhabbetler diye, şimdi foruma bir beta gelse orada bir çürütmeyi beceremeyip beta besleme olayı da olacaktır, benim demeye çalıştığım ise bunun da insanlara bir şey öğrettiği, betayla muhatap olurken kendi hastalıklarını açığa çıkarabiliyorsun yani onlarla haşır neşir olmak her türlü fayda. Ha bir seviyeden sonra gibine takmazsın ama o seviyeye gelene kadar da uğraşırsın mesela bundan bahsediyorum. Tabi isteyen başlık sslerinden de kancıktan da ekşiden de nick6’ndan da beta inceler ama kontrollü şekilde forumda da çürütülürse fayda olur diyorum. Ben bunu söyledikten sonra “ama forumun amacı bir kale olması vsvs” yazma yani. Böyle yapılırsa yönetim kısmının işi artacak orası doğru, uğraşmak istemeyebilirler tamam yani bunlar söylenilir ve bu iş yapılmaz ki bana söylenmişti bu yazının üstünde belirttim.

    Gbosadam konusunda olum hacı tcma ile takılmış, kardeşlikte bulunmuş felan. Yani tcma hakkında yalan mı söyleyecek şimdi. Bahsettiğin konu da tcma = gbosadam, sonradan hesabı başkasından aldığı için o kişi devam ettirmeye çalıştı vsvs saçmalıklar ha. Gbosadam tcma değil ki tcma başlığın ilk entrylerinde gbosadam’ı eleştiriyor zaten, hacı’nın gbosadamla ilgili yazdıklarını oku yani böyle bir şeyi bile açıklattıracak cehalet gösteriyorsun ya ona yanıyorum. Saçma sapan komplo teorileri tadında boş beleş işlerle uğraşıp bir de çok büyük olay varmış gibi takılıyorsun, açıklanınca da anlamıyorsun, çarpıtıyorsun. Bu kadar cehalet harbiden fazla.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      "Gbosadam tcma değil ki tcma başlığın ilk entrylerinde gbosadam’ı eleştiriyor zaten, hacı’nın gbosadamla ilgili yazdıklarını oku yani "

      Tam da böyle bir şey yazacaktım. ilk gördüğümde zamanım dardı anca şu an bakabiliyorum.
      Tcma zaten eleştiriyor yani.
      Gbosadamın benzer şeyler yazması tcma olmasından veya bçsy prototipi olmasından kaynaklı değil. Araklamaya çalışmasından kaynaklı. Hacı da en önemlisi tcma arağı var diyor.
      Zaten tcma ise o adam pandorayı çevirdi vereceği olay sondaki olaydı dedi.
      Aksine bakalım tcma böyle hesaplardan deneme adına yazsaydı yani üzerşne uğraşsaydı epeyce marka oluşturmaya çalışıyor olurdu. Ama daha mükemmelini doğaçlama yazıp alacağını alıp gitti. Marka gibi bir olay da yok.
      Ki zaten kendisi de belirtiyor trailer bu diye.
      Daha fazlasını da yazardı. Bu noktada gbosadam tcmadır demek saçma olur.
      Ha elbette denk gelmiştir. Yoksa eleştiri görmezdik yani. keranecibasıdır gbosdur falan değinmeden yazardı.
      Puaları da eleştiriyor.
      Elbette ki denk gelmiştir bir bakmıştır ama sonra gülüp gibtir diyip geçmiştir. Sonrası zaten malum.
      ···
  19. 619.
    0
    Eyvallah bu sorunları fark edip yüzleşmek için buraya yazıyorum. Hala bir çok şeyi yanlış yapıyorum, hem de temel mevzularda. Hatalarımdan hoşnut değilim fakat bunları düzelteceğim, bu sebeple yazıların benim için çok değerli. Dediğim gibi senin kıymetini geç anladım ben, nankörlük ettikten sonra oldu bu. En çok seninle olan konuşmalarımdan sonra zor da olsa bir şeyleri fark ettim. Bir anda olmuyor dostum, 1 hafta önceki yazıma bakınca cringe oluyorum.

    Potansiyel olayına nasıl karar veriyorsun anlam veremiyorum. Birinin potansiyeline hüküm verebilmek bu kadar kolay olmamalı. Tcma'nın bile bu işlere girip, "senin potansiyelin şudur" dediğini hatırlamıyorum demek istedim. Yani bu kadar kolay bir iş mi? Tamam ürünlerini görüyorsun sen bu adamın ama "şu anki" gördüğün potansiyel o. Belki bazı mevzuları aştıktan sonra hiç beklenmedik biçimde serpilecek o insan da? Hayat bu çünkü, ne zaman ne şekilde ivmeleneceğin belli olmuyor. "Si@ gelme buraya" demiyorsun elbette ama küçük gördüğün bu insanı da aşikar. Özür dilerken alttan alta da senin yapabileceğin max bu, zulüm etme kendine diyorsun. Bu tip yazılarının altında hep "ben üstünüm sen aşağıdasın" alt yazısı var. Belki de sen haklısın harbiden öyledir ama biz bunu anlayacak bilgelikte değiliz, özellikle şu aşamada. Yanılıyorsam da bu konuda lütfen bana doğrusunu göster, belki de ben fazla iyimser bakıyorum insanlara karşı. Yani hangimiz neydik ki başlığı okumadan önce, hacı olayları açıklamadan önce, şimdi de bir halt olduğumuzdan değil hani yanlış anlaşılmasın sadece kendimizi kendimizle kıyaslıyorum.

    Adam hacı abi eyvallah yaptığı iyiliği de kimse yapmazdı, hakkını ödemenin mümkünatı yok ama kuran ayeti attığında bakın olm kontrol edin, bunun aksi biata girer tarzında da uyaran bir insan. Tabi ki bu insana güvenirsin, zaten güvendiğin için okuyorsun. Ama anlattıklarına daha iyi hakim olabilmek için incelersin yani, "kuran ayeti" ile "gbosadam" bir değil diyebilirsin olay burada örneklerin nitelikleri değil. Attığı yazıyı, videoyu ; herhangi bir paylaşımı incelemek olay. Çünkü senin kendi soru işaretlerini giderebilmen lazım, bak mesela ben sıçtım sıvadım gbos tespiti konusunda hani sen bunu yaparsın demiyorum ama genel olarak hacı tcma ile takılmış o zaman dediği "default" olarak doğrudur mantığın etiketçi yaklaşıma giriyor. "Lan bu hacı da qardeshlikten atılmısh moruq niye okuyalım ki hamuq" diyen beta'dan ne farkın kalır ki? Dediklerinin neden doğru olduğunu anlayabilmen, kendi sorularının cevaplarını anlayabilmen açısından önemli.

    Ben de öyle çok müthiş bir şey buldum sanrısına kapılma olayı tezahür etti son zamanlarda. Nerden vurdu bilmiyorum ama aşmam gereken bir olay olduğu kesin. Gbos'un yazılarıyla bazı bölümler birebir aynı, başlığın alt kümesi gibi yani. Ama şaşırdığım nokta tam olarak onlar değil. Günah çıkarma, telefon defterindeki dişilerle tek aramayla yatma gibi ufak konularda da aynı benzerlik söz konusu. Problemlerin doğrudan veya dolaylı dişilerle ilgili olması, bazen arada gibtirin gidin okumayın demesi. Ha bunu tcma = gbos moronluğuyla yorumlama cehaletimin açıklaması yok, mallık yani. Olayı araq ya da bu adam tcma xd siyah beyazlığıyla yorumlayıp nüansları görememek falan tonga'nın bahsettiği zayıf akla giriyor işte. Ne tcma'yı ne başlığı anlamamışım daha farklı bir perspektifte değerlendirmem gerektiğini daha yeni anlıyorum. Tcma'nın üstünlüğünü bu bilgileri bilmesi gibi vs. düşünüyordum. Neyse, bu da uzadı ; öyle yani bu da alırsan benim tavsiyem sana. Uzun uzun yazışıyoruz, yorucu da oluyor ama aklı geliştirdiğini düşünüyorum bu işin. Teşekkür ederim yeniden eleştiriler için, sağlıcakla kal dostum.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 620.
    0
    @bold

    Potansiyel olayını yanlış anlamışsın, 1.5 sene önce bende de benzer bir tavır vardı yani insanın potansiyeli sınırsızdır, insan her şeyi yapabilir, istersek neden olmasın, çok çalışırız ve olur bu kadar işte vuhhuu kafasında geçiniyordum aslında sorun neydi biliyor musun? potansiyelim eğer düşükse bunu kabul etmemek için kılıflar giydiriyordum mallığıma. Egoma ters düşüyordu bu durum, potansiyelimin bir başkasından düşük olma ihtimali bile beni rahatsız ediyordu.

    Bu önemli bir şey mi? Abi sana 100 hazne verilmişse önce teker teker doldurursun onları, hazne dolmadan hazne sayısını hesaplamanın hiçbir faydası yok. Belki bazı mevzuları aştıktan sonra hiç beklenmedik biçimde serpilecek o insan da olabilir belki de olamaz ama şöyle düşün. iki tane bebek doğmuş tekinin anası babası bilim adamı kolejlerde eğitim görüyor falan padişah gibi büyütülüyor. Birde köyde doğmuş 10 kardeşli bir evde random büyüyen bir çocuk düşün. Şimdi istisnalar hariç %99 padişah gibi büyüyen bir çocuğun geleceği anası babası gibi olmaz mı? Allah ona böyle bir ailede doğma fırsatı vermiş eğer o bu imkanlara rağmen çakallığı falan seçiyorsa, o imkan verilmeyen çocuktan daha beter bir durumda olacaktır.

    Aynı mesele işte. Eğer sana doğumundan bu yana verilen şartlar o kadar sağlıklı olmazsa -apeoplearmy'nin forumda küçüklüğü hakkında yazdıklarına bir bak, o adam böyle bir hayatı seçer miydi bir seçim hakkı olsaydı?- ne kadar ufkun açık olur ki, işte potansiyeli zorlama mevzusu burda devreye giriyor. senin 100 haznen var ise 1000 haznesi olan adamı gördüğün zaman o adamın senden üstün olduğunu bilmen bir hakikattir zütünü versen de o adamın üstünlüğüne sahip olamazsın zaten olman da önemli bir şey değil çünkü senin sınavın kendi 100 haznenle. O adam sana senin 100 haznen var minvalinde bir şeyler yazıyorsa ve tavsiyede falan bulunuyorsa bu da bir hakikatin belirtilmesidir. güya potansiyeli düşük olan adam bundan rahatsız oluyorsa aşması gereken anlaması gereken çok şey vardır çünkü daha değerin nerede olduğunu farketmemiştir. Hoca dehanninin apeoplearmy hakkındaki yorumları ne kadar gerekli bilmem fakat yukarıdan bakma, aşağılama tarzında bir şeyler değil.
    ···
    1. 1.
      0
      Ananı gibem
      ···
      1. 1.
        0
        kısa ve öz, gayet güzel
        ···
      2. 2.
        0
        Bacında promosyon olsun hadi gene iyisin xd
        ···
      3. 3.
        0
        @ tyler dursun ne boş adamsın amk djndjd insanları sinirli görme isteğin için aciz taklalarını kimin kucağında atıyorsun farkında mısın xnxhdjd
        ···
      4. 4.
        0
        Vaaaaayy şekilsin huur evladı
        ···
      5. diğerleri 2