1. 576.
    +3
    Tcma'nın hiç düşünmediğim bir özelliği geldi bugün aklıma. Adamın 15 yaşındayken yazdıklarındaki olgunluğunun sebebi kendi kendisinin en büyük eleştirmeni olmasında yatıyordu. Bu şekilde kendi karakterine ve özelliklerine kafa yorarak, dışarıdan akıl seviyesinde bulduğu her eleştiriyi kendi avantajına çevirebiliyordu. Frmtr'de buna atıfta bulunanlar vardı "kendini çok eleştiriyorsun" gibisinden. Normal insanlara göre haklılardı, fakat yazı stiline bile baksan "Choq güsel ve Ashiyim" yazan bir neslin arasında adamın yazıları edebi eser niteliğindeydi. "Amlı mısın lan sen ajan mısın?" yazan vardı başlığın altında asdadasd.

    Bu eleştirilerin ve uzun analizlerin sonucunun getirisi olarak kendisini çok iyi tanıdı. Her ihtimali düşünüp önlemler alıp, kişiliği de serpiltince, orantılı olarak hayatta da derinleşmesi hızlanınca; küstahlık, giblememe, kararlı olma, sabır gibi olgun insan skilleri de küçük yaşta açılmış oldu. Tabi hayat sürecinde çok daha farklı tecrübeler yaşamıştır fakat gözlemleyebileceğimiz bir frmtr kanıtı var ortada. Ha beta ne yaptı, "tcma ustam gibleme dedi o zaman giblemiom dishileri vuhuuuuu" diyerek sonuç alabileceğini sandı. Yahut ufku genişleyen beta üç nokta ve edebi dili taklit ederek iyi bir şey yaptığını sandı. Halbuki tcma'yı bu kadar gelişmesinin asıl sebeplerini irdeleyip anlaması gerekiyordu.
    ···
  2. 577.
    +3
    Geçmişe baktığımda sadece bir moron görüyorum. Fakat o haldeyken bunu göremiyordum, bu sebeple de moron olmam çok da problem değildi. Hatta kardeşlik tarafından hiç giblenmemem bile bende bir acı yaratıyordu ve içerliyordum. Mesajlarımı okuduğum o moronu kardeşlik gibleseydi çok abes olurdu. Şu anki halimi de yıllar sonra okuduğumda "moron" deme ihtimalim çok yüksek ve bunu düzeltmek için tek bir yol var, farkındalık ve yüzleşme. Tcma sürekli özeleştiri yaparak bu süreci çok çok aza indiriyordu, hataları bulup düzeltme hızı çok yüksekti. Günlük tutuyordu mesela çok küçük denecek bir yaşta ve olayları kağıda dökmesi, düşüncelerini sürekli görebilmesi, eleştiri yapıp kendini düzeltebilmesini sağlıyordu. Bunu çok küçük bir yaşta görebilmişti o. Tamam adam yeteneklerle hayata önde başlamış olabilir de çok yetenekli olup zayi eden insanlar yok mu? Ya da büyüklüğe kapılıp yanlış yola savrulan? Adamın emeği çok büyük lan serpilmesinde, hakkını vermemişim çoğu zaman. Günlüğün getirilerini de şu an görebiliyorum, o da eski mesajlarımı okuduğum platformlar sayesinde ; o ise bunu çok küçük yaşta fark ederek lisede bile günlük tutmuştu.
    ···
    1. 1.
      +2
      Kanka zaman ayırıp tecrübeni paylaştığın için çok teşekkür ederim. Tavsiyeler var elbet, fakat o tavsiyeyi alıp uygulayabilecek seviyeye kendini çekebilmen çok kritik. Çok güzel tecrübe etmişsin günlük olayını ve sana kattıklarını. işte dürüst olmak o kadar kolay olmuyor, çünkü düşüncelerine o kadar hakim olamıyorsun ve net olarak göremiyorsun. Kendine objektif bakabilmek dünyadaki en zor işlerden biri çünkü hayal ettiğin şey olarak görmek isteğin gerçeğin ötesine geçebiliyor.Ama yazdıkça açılacağını ve daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Bundan önce günlük tutma girişimlerim oldu fakat bu net getirisini idrak edemediğim için ıkıntı bir motivasyonla sadece kısa süreliğine özensiz olmuştu, şimdi adam akıllı yapacağımı düşünüyorum. 14 yaşında başlasan elbet uçardın fakat "bir fidanı dikmek için en iyi zaman 20 yıl önceydi, ikinci en iyi zaman ise bugün" diye bir çin atasözü vardı. Ne yapalım, geriye dönülmüyor ; bundan sonrasını kurtarmak adına bütün çaba bundan sonra. Tanrı yolunu açık kılsın, selâmetle.
      ···
  3. 578.
    +1
    Bazen tükenmişlik bastırıyor ve olabilecek en kötü senaryoyu çizmiş oluyorum kafamda. Ne olacak ki? Uğraştığım her şey çok basit ve gereksiz gözüküyor gözümde, motive olamıyorum. Kendimi yıllar sonra yine böyle taktan uğraşlarla didinirken mi bulacağım? içimde faydalı olma ve daha fazlasını yapabilme isteği var, fakat yapmak zorunda olduklarım da var. Büyük iş ne ki? Herkesin bir rolü var işte hayatta. Topçu musun? cl wc kazandın harika bir kariyer yaptın. Geniş çerçevede bunların hiçbir anlamı yok, kime ne fayda sağladı ki senin başarın? Kariyerli bir futbolcusun o kadar. Ya da mesleğin her neyse çok iyi bir yere geldin, sadece bir meslek erbabısın o kadar. Seni tanımlayan değerler bunlar değil, sana doygunluk yaratacak ana kaynak bunlar asla değil. Ölümsüzlükle yankılanacak her şey tanrı adına yaptıklarından ötesi değil. Bu kariyerinde başarılı olma demek değil, işini iyi yapma demek değil, bunu böyle anlayan salaklar çıkacağı için açıyorum. Bunları yaparsın ama daha asil bir amaç için yaparsın. Dünyada insanları barışa yönlendirebilecek bir figür çizebilirsin, örnek olabilirsin, iyiliğe teşvik edersin, maddi olarak olmayanlara desteklerde bulunursun. Bunları da bir tek O'nun rızası için yaparsın.

    Hücrelerin ölüyor ve vaad edilen zaman dolduğunda her şey için çok geç olabilir. Kendimi yeterince doğru yolda tutmaya uğraşsam da yetersiz hissettiğimde bu umutsuzluk içimi kaplıyor işte. Tek başıma verme ihtimalim var bu savaşı, belki de asla yeterli seviyeye gelemeyeceğim bir ittifak için, bu acı bir hakikat ve yüzleşmem gereken bir durum olabilir. Nasıl tek başıma direnebilirim ki? En zor olan bu tükenmişlik bastırdığında kendini yeniden amacına odaklayabilmek. Kendini doğru yolda tuttuğun sürece tanrının hoşnut olacağından şüphe duymamak. Peki tutuyor muyum yoksa tuttuğuma dair kendimi kandırıyor muyum? Yakında bunu da bileceğim.
    ···
  4. 579.
    +2
    insanı etiketleme hastalığı diye bir şey var betalarda bolca. Zayıf aklın bir yan ürünü olarak addedebiliriz. "Başlık karı kızdan girdi o zaman kesin avamdır, okuyan da asosyaldir", "redpill'de de alfa beta var o zaman kesin arakladı tcma mq", "tcma cem yılmaz'ın esprisinden örnek verdi adam cmylmz çakması ameke", "aha hitler'den örnek verdi nazist oç", "VG mi yapıyorsun, o zaman sen kaslara önem verme biraz beynini geliştir .s.s", "islamdan örnek verdi aha şeriatı getirecek işidci oçları" böyle sonsuza kadar devam eder. Bunlara süreci gözlemleyen herkes bizzat tanıklık etti zaten. Ya ihsan Eliaçık'ın cevizkabuğu progrdıbını izliyorum, bir ara olay sadece şuna döndü siz sosyalist misiniz, yok şu musunuz, bu musunuz mk bir bırak adamın ne olduğunu da ne anlattığına bak. Ama yok abi, bunlar hep semptomlar, peşin hükümcülük ve etiketçilik. Tcma da bir çok şey olduğum söyleniyor dahi, milyoner vs. ama hiçbiri gibimde değil çünkü önemsiz tarzında bir entry girmişti. Harbiden hiç önemi yok lan, çünkü bu soruları soran, etiketlemeye çalışanın niyeti seni anlamaktan çok basite indirgemeye ıkınmasından kaynaklanıyor. Seni belli bir kalıba sığdırıp zihninde bir yere oturtacak.

    Akılsız bir dişiyi düşün, sana yapacağı testin amacı da aşağı yukarı bunlarla ilgili olur. Bu bana sağlam yavruyu verecek x,y,z özelliklerine sahip mi? sahipse karakterini gibtir eder ve menfaat birliği kurmaya çalışır çünkü sen sevişilecek erkek statüsündesindir. Alfa çekimi aktif olduğunda avam dişileri etkilesen de umursamama nedenin bu oluyor. Karakterinden etkilenmiyor çünkü yazılımın evrimsel kodlamadan ötürü seninle sadece içgüdüsel olarak yatmak istiyor. Bu detay bile tcma'nın neden çekip gittiğini kısaca özetler bize. Betaların menfaat birliğini istemiyordu, omegabetaların da yuları kavrayıp bıraktıklarını anlayacak kadar keskinleşmesi için şahsi mücadelelerinde yalnız olması gerekiyordu. Adam onca yazıyı o dönem belki sadece 1 kişi için yazdı diyordu hacı, harbiden de öyle. Bir şekilde motive edebilmesi gerekiyordu kendini, yani eğleniyordu evet fakat çekip gitme meselesi de fake değildi zaten bir ara bırakmıştı adam eğer yazmaya teşvik edici mesajlar gelmeseydi. Ya seninle aynı dili konuşmayan, dediklerini anlamayıp vızıklayan insanlarla muhattap olmak kadar gibik bir şey yok dünya üzerinde. Başlıktan sonra çektiğimiz acıların ortak noktasında artık onlarla ortak dili konuşmamak vardı. Sanırım tcma bu acıyı çok üst düzeyde yaşadığı için, yetişen omegabetaların da onu az buçuk anlayabilmesi için olaya hiç müdahale etmiyor. Kendisi anlaşılabileceği ortamı kardeşlikteki o küçücük azınlığı yukarı çekmek için kendini yırtarak kazanmıştı. Seni anlayan ve aynı dili konuşan, aynı asil değerlere ve ortak kültüre sahip olan insanlarla ittifak kurmanın değeri paha biçilemez olacağı için kimsenin bunu hak etmeden kazanmayacağını garanti ettiği sistemi kurmak da adaletin bir gereğidir.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 580.
    +5
    insanı engelleyen üzen , hatta vaktiyle edindiği travmalarla yüzleşmesi, kendi hatalarını net bir sekilde itiraf etmesi, ailesiyle olan yetiştirme hataları bilinçsiz törpüleri ailesine anlatması, bu zamanlarda hissettiklerini dile getirmesi iç gıdıklatıcı ve çok rahatlatıcı bir şey. Sorunu ortaya koyup çözmek güven veriyor insana.

    Not : Terli elle yazmak tak gibi amk sinirlerim zıpladı.
    ···
    1. 1.
      +3
      Bu olayı bir pgibiyatristin blogunda okumuştum galiba. Bir hastası babasından şiddet mi görüyordu neydi, hastada bir travma oluşuyordu. Doktor hastasına bunu gidip babasına açmasını söylüyordu. Hasta gidip babasına söyleyince babası özür dileyip ağlamış, tabi bu hastayı çok olumlu etkilemiş suçu kabul ettiği için babası. Hızla iyileşme göstermiş travması zamanla da kaybolmuş. Özellikle söyleyeceklerinizi anlayacak, onaylayıp suçu kabullenecek bir aileniz varsa iyi olabilir. Ama her anne babaya da yapılmaz herhalde bu, deep betalarsa suçu kabullenmeyip taku size atacaklardır büyük ihtimalle ve tadadadam yeni bir düşman edindiniz. Çaktırmayın zaten hep düşmanınızdı da artık resmileşti yani. Herkesin içinde bulunduğu durumun nüanslarını değerlendirip ona göre hareket etmesi lazım, dışarıdan bakan için çoğu şey karanlıkta çünkü.
      ···
      1. 1.
        +1
        Yarısına şuku attım. Şunu belirtmek isterim. Şimdi uç aileler olabilir evet bu doğru. Ancak tatatadam yeni düşmanlar edindiniz kısmından ziyade bilinçlenme düzeyine bakmalı önce. Şimdi dedelerimiz 1940 1950 yıllarının kuşağından geliyorlar. Onların yetişme ortamı çocuklarını yetiştirme durumunu ve o da senin yetişme durumunu etkiliyor. Aile içi konuşmalarda beklentiler vs vs nin yanında dedelerinizin vs yetiştirmesine de iyi bakın. Iki neslin travmasını göreceksiniz. Her nesil bir öncekinden daha iyi geliyor neyse ki. Sorunları görüp çözüm üretmek gerekiyor. içsel sorunlar ve kavramlar karşısında mücadele etmek soyut bir eylem olduğundan daha zor tabi. Sorunlu parça ve yeterince güçlü olmayan parça kardeşlikte olamdığımıza göre bizleriz. Bunu düzeltmek gerekli sorunu çözmek zayıfı kuvvetlendirmek gerekli. Tüm bunlar için somut bir düşman aramaya gerek yok. Önce içe bakmalı. Bu konuda aile yetiştirme hataları kısmını zütümle okuduğumu kabul ediyorum. Allahtan ki yazı şeklinde.
        ···
    2. 2.
      +2
      TLC de Dr Now u izliyorum denk geldikçe. Yeme bozukluğu olan insanlar var. Bu insanlar haliyle aşırı kiloya sahipler. Bir yandan diyet ve operasyon yapıyorlar. Diğer yandan pgiboterapiyle bu bozukluğa neden olan şeyi bulmaya çalışıyorlar. Tabi ki hastanın katılımıyla. Orada da değişim istekle geliyor. Neyse , çocukluğa iniyorlar falan illaki bir sorunu buluyorlar. Ve hiç sekmiyor ki çözüm kendine inancı yenileme ve travma ile yüzleşme oluyor. Gerçekten önemli yani biliyoruz. Dikkat ettiğim diğer bir nokta belli travmalar geçiren insanlar bunlar ama sadece yeme bozukluğuyla kendini gösteriyor. Davranış vs vs ile çeşitlenebilir semptomları da vardır illa.
      insan altı varlıklar olarak şu an bunları tek tek çözüp insan seviyesine ulaşmalı. Ardından da insan üstü olmalıyız. iş çok, yol uzun , acı fazla. Ama değişim de istekle gelir deniyor. Içeriden açılan bir kapıdır deniyor. Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır tabi.
      ···
  6. 581.
    0
    http://www.incisozluk.com.tr/e/180260285/

    "ayrıca kardeşlik'te birisinin önünde eğilmek de yoktur kültür olarak yani tam tersi saygını göstermek için kendine çeki düzen verir ve dik durursun sağ elin yumruk yapılıp sol göğse konulması vardır ama bunu gibik çıraklara yaptırmazlar çünkü neyi anladın ki bu somutlaştırmaların neyi kapsadığını farkettin ki yapıyorsun eheheh bunlar ayrıcalıklardır"

    Haci'nın ağzından geçen bahsettiğim kendine çekidüzen verme olayı. Mesela orada sadece üst rütbelilere yapılır demiştim, öyle bi algım/düşüncem vardı, ama bu herkese yapılıyor sanırım. Mesela level 2 usta level 2 ve level 1 ustaya bu selamı verebilir gibi, yani kendinden aşağıdakilere de biri bu selamı verebilir. Benim aklım biraz şu müdür-çalışan ilişkisine gitti istemsiz, hani en ufak karşı çıkmada "Ben senin üstünüm sen kimsin hadsiz" tarzı olan ilişkilere. Kardeşlikte böyle bir şeyin olması söz konusu olabilir mi abi :d. TCMA'nın çıraklaarla oyun oynadığı bir oluşumdan bahsediyoruz :D. Yani diğer akılsızların hiyerarşik üstünlükten dolayı direkt kendini üstün görme çabaları yok, olamaz kardeşlikte. Zaten Haci özellikle bu "hiyerarşik düzendeki yerini anlayabilecek arkadaşlar" meselesine vurgu yapmıştı. Evet bir iş yapılacağı zaman o hiyerarşiye uyulur, emir alma filan olur ama onun haricinde kardeş lan bu adamlar. iki eş rütbeli kardeşlik üyesi de birbirini gördüklerinde çekidüzen verirler kendilerine.
    ···
  7. 582.
    0
    Herkese selam betaya yok
    https://www.youtube.com/w...?v=Sk9UPsMHuX0&t=376s
    Dün bu videoyu izliyordum. Başından başladım çok önemli bir yere denk geldim. Adam hakikat momentumunu başarının temelini çaktıracak bir cümle kullandı 6 küsürüncü dakikalardı.
    ···
  8. 583.
    +1
    Başarının sırrı bir hedef belirleyip en az bir önemli şey başarana kadar o hedefe bağlı kalmak.
    Bilinçaltın o başarı deneyimini alacak ve onu şablon olarak saklayacak.
    Sonra da bilinçaltın seni yönlendirip diğer girişimlerinde de aynı basarı şablonunu tekrarlamak için seni itecek.

    Şimdi burada bir kaç yorum yapacağım. Saçmalarsam tutun millet. Aha şimdi çözdüm diyen boş atanlardan olmak istemiyorum.

    Tcma ne yaptı bize ? Tamam kendisi rol model bir kişilik. Liderliği kişiligi iyi niyeti karakteri değeri vs vs bunları biliyoruz zaten. Hacı da çokça değindi.
    Sonuçta tcmanın lanet dişilerde buradaki insanları ' yelkeni yavaş kalmış insanlar ' olarak nitelendiriyordu en başta.
    Bir erkeğin halletmesi gereken ilk konu dişilerdir. Ki bu konu buradaki erkekler için önemli miydi ? Evet tabi. Kimse bir şey yapamıyordu ve herkes aşırı önemsiyordu. E adam önce burayı hallettirdi. Saha görevleriyle somut kanıtlardan tut. Normalde sana bu cümleleri gerçek hayatta söylemeyecek betaların saldırılarından tut tek tek kanıtladı. Bu normalde ilk başarı değil mi ? Telkinsel yolla alfanı sana verdim mevzusu ilk basarı değil miydi ?
    Yani hacının detaylandırdıģı içinde bir alfa var mevzusuyla alfanı sana verdim mevzusu aynı amaca yönelik olabilir. Bak bakalım betaya trilyon fake açanlara tcma alfasını vermiş mi ?
    ilk başarı evet şablonu da harika oturttu tcma zaten.
    Sonra test etmedi mi ucuz şeylere ömür satanları. Ya da garıyı aldım sana artıh ihtiyacım yoh diyen menfaatçi bini de görmedi mi ? Bu noktadan sonrası kazandığını sanan betaların gibilmesi oluyor zaten.
    Başlık trailer değil mi ? ilk başarı şablonunu çok uç birisi yaptı. Bunun için çabalamak inanmak güvenmek özümsemek aktif katılım gerekiyordu. ilk başarı şablonunu bile insanın emeğine bıraktı. Ne kadar da adil. Reserved yapanlar sığır gibi gibi kaldı mı ? Sonuçta inci ortamında yelkeni yavaş kalmış insanları hızlandırdı. Ilk başarı şablonunu trailer olarak kurdu. Bilinçaltın seni yönlendirip diğer şeyler için , başardığında kendini gerçekleştirdigini hissettiğin şeyler için seni itti. Asıl eğlence böyle bir insan için hayatı yaşamaktır tabi. Sonra bakıyoruz ki bu incide yelkeni yavaş kalmış insanların yanında yelkeni olmayan insanlar ve çapa gibi davranan insanlar da var.

    Bütün karakterini gizledi taklara dalanlar için. Gece başka biri sabah başka biriyle yatmak mesela ben yaptım zevkli oluyor kısmı , ferrari , gece yeni başlıyor vol 1 vol 2 ( kancıkta ) , arkadaşımın sevgilisi mevzusu, milyonerlik gibi gibi.
    Yelkeni yavaş kalmış insanlara ulaşılması için manipüle edildi açlıklarıyla betamız. Tüm bu şartları lehine kullanna tcma karakter olarak da pırlanta olanları toplamadı mı ?
    Tümünü Göster
    ···
  9. 584.
    +2
    altın dişiler

    sadece, biz erkeklerin bu büyük amaç uğrunda savaşırken, pgibolojik sıkıntılarını atlatmak amacıyla hayatını birleştirdiği mükemmel kadınlar değil...
    onlar da en az bizler kadar savaşçı...
    fakat...
    altın dişinize, asla bu yüzünüzü göstermeyin.
    o masum olacaktır...
    hatta işin ciddiyetini kavradığınızda, altın dişi bile isteyeceğinizi sanmıyorum...
    ancak, bir altın dişiniz olacak.
    assassin kimliğiniz burada, benimle kalsın...
    gerçek hayatta...
    ilüzyon olan hayata aktarmayın.
    (unbelievable my7 ?, 13.10.2012 10:47)

    8. “ya bunlar boş işler. bir kadın cevap değil. altın dişi filan da en fazla huzur verir. cevap vermez. yol
    yakınken enerjinizi doğru işlere yönlendirin.”

    ... yani taksta derinleştikten sonra ağzını yüzünü gibeceğini bildiğin
    birisini dövme isteğinin kaybolması gibi. işte aynısı -daha sarsıcı ve etkilisi- öğreti ile yaşanır ve bu
    yüzden öğretide derinleşen insanlar eninde sonunda hakikate adanırlar. yüce bir amaca adanırlar.
    çünkü başka bir şey tatmin etmez hale gelir. aklıyla duygularını itaate almıştır artık. betanın hayalleri
    gibebileceği herhangi bir kız -birkaç da olabilir bu bir başarı değildir yalnızca cahil bir seçimdir eheheh-
    , para, beta ittifakı olur. öğretide derinleşip iyileşen birisi ise altın dişi, tanrı, organizasyon
    üçlemesinde yaşar hayatı. yani kadın arıyorsa altın dişi arar. efendi arıyorsa tanrı'yı arar. ittifak
    arıyorsa tanrı'ya adananları arar. işte bu bize tcma'nın gelişim aşamalarını ifade eder. sana da aşağı
    yukarı olacak olan bu eheheh. bu yüzden öğreti korkunç. tamamen radar altı. öğretide/hayata dair
    hakikatlerde keskinleşen insan korkunç bir ilme erişiyor. burada tanrı'nın istediğine bu anlayışı verip
    istemediğini vermeyeceğini biliyoruz. yani yapılan büyük bir hata da tanrı yokmuş gibi yaşamak. tanrı
    var ve sürekli adaleti gözetiyor. eğer gözetmiyor gibi duruyorsa da imtihan edip hesap gününe
    erteliyor. aha yine nüans eheheh. yani başlık bizi dine çok süper hazırladı. bildiğin biz tanrı uğruna
    savaşırken yaşayacağımız şeylerin temelini yine başlıkta hayata dair hakikatleri anlamayan gibkolarla
    yaşadık -kimi kıskançlığından kimi büyüklük kuruntusundan kimi bilmem anasının amından vızzıkladı

    öyle tiyatral anlatımda
    canlandırıldığı gibi oturup salak salak clublarda takılan kaşar giben bi insanın altın dişisi olmayacaktır -
    bunları sizin sorgulamanız gerekiyordu olum ya-. gidip o kaşarlarla enerji transferi yapacaksın. kendini
    kirleteceksin. altın dişi içgüdüsel olarak bunu farkedecek -hep ederler niye pua ıkıntıları altın dişilere
    sökmüyor sanıyorsun eheheh-. sonra da altın dişi gelip sana adanacak öyle mi? beyler siz altın dişiyi
    adanıyor diye salak filan sandınız herhalde asdasdsadsadas. gerçi siz sadakat gösteren her şeyi köle
    sandığınızdan altın dişiyi de böyle düşünmeniz uzak ihtimal değil. ya bu iblis köpeği olmuş betaların
    kendi hastalıklarını karşı tarafa yaftalamaya ıkınması ne gülünç değil mi ajajajajajajaja.

    ... aklınız var. gereklilikleri de anlıyorsanız ne güzel. kendinizi
    iyileştirin ve nefsinizi itaate alın her hastalık nefsinin seni ele geçirebileceği bi travma halinde onların
    üstüne çık, aklını güçlendir ve vesveseleri gör gerekenleri anla ve stratejik amacın için hayatta
    derinleş departmanında derinleş mücadele edeceksin çünkü yap bunları ve kuran'ı sakın aksatma.
    bunları yaptığında alfan nasıl serpilmeyecek ki asdasdasdasdasdasda. ama diyorum ya bu bir amaç
    değil. alfa olduğunda, alfa olmayı giblemiyor olacaksın. demedi deme. neyin önemli olup neyin
    olmadığını göreceksin. hatta bir şey daha söyleyeyim mi? altın dişin seni bulduğunda pek altın dişi
    filan da giblemiyor olacaksın eheheh. tcma demişti ya motivasyon istiyorsan altın dişini bul diye.
    tamam doğru müthiş huzur verir altın dişi çok iyidir yani. ama orada bizatihi yaşayıp görmenizgereken bir imkansızlığa atıf var beyler. altın dişi öyle gidip marketten alacağınız bir şey değildir. o
    yüzden bilmelisiniz ki motivasyonunuzu altın dişiye dayandıramazsınız. altın dişi huzur verir ama çok
    nadir?! işte yürümek zorunda olduğun bu paradoks bile başlığın sana sordurduğu sorularla hayatı
    derin derin sorgulatmasına sebep olacaktır. tamam başlık süperdir filan fişmekan öğretinin temelini
    verir. tamam abi. ama dikkat et. laa shay'a waqi'un moutlaq bale kouloun moumkine. başlık
    kardeşlik'in gözünde budur. yani sana soruları sorduran, aklını güçlendirendir. -yani seni bir şeyleri
    sorgulamaya iten nüanslardan oluşur bunlara çelişti demek la ilahe illallah sözüne de çelişki demektir
    hayır bu bir yafta değil eğer aklın varsa açıklayayım la ilahe ne demektir hiçbir güç kuvvet otorite ilah
    yok demektir illallah da yalnızca allah demektir yani yalnızca tanrı var demektir aklı olmayan beta
    buradaki nüansa da çelişki diyecektir eheheh burada bir vurgu vardır hiçbir güç/ilah/otorite yok,
    sadece tanrı var üzerine düşünün aaa beta bak görüyo musun kumki tanrı çelişmiş ya
    asdasdasdasdsadas hayattaki hakikatlerden ve hayatın doğasından yola çıkıp tanrı'yı bulduk beyler o
    yüzden kırk kere söyledim başlığı anlamayan zaten tanrı'yı anlamaz diye tanrı'yı anlayan başlığı zaten
    anlar mesela eğer anlamış takliti yapmıyorsa dedim ya abi başlık tamamen bir turnusol tamamen bir
    test eheheh bunu bu mucizeleri qörmeyen müsülman deqildir eki eki kafasında söylemediğimi elbet
    biliyorsunuz bunu şu açıdan söylüyorum sen eğer 2+2=4'ü kavrayamıyorsan o zaman türev integral
    yardıramazsın burada birinin seni gütmesini istemek yerine kendini iyileştirip, aklını güçlendirip
    anlayışını ilmini artırman lazım ki 2+2=4'ü de anlayabilesin türev integral'i de anlayabilesin nitekim
    2+2=4 yalnızca türev integral için odun dizer mesela başlık açısından da şunu çıkarabiliriz ki vücut
    geliştirme sporunu anlamayan birisi başlığı anlamayacaktır bunlar hep birbiriyle alakalı konulardır
    çünkü alayı nüanstır eheheh yani düşün vücut geliştirirken kolu patlamış kumki eki eki kumki ya
    yağları kasa çevirecem eki eki kafası ve bu vızzıklayışların çıktığı kafanın hint kumaşı giyme skalasında
    üste veya alta doğru türevleri asla başlığı anlamayacaktır nasıl ki başlığı anlamayan kuran'ı
    anlamayacaksa bunlar üstünlük veya dinilikle alakalı değil bahsettiğimiz gibkoların akılsız olup
    nüansları değerlendirememesi ile alakalıdır oh be sonunda iyi anlattım herhal ya böyle anlatışımdan
    da anlamıyorsanız lost cause beyler sori sori ne sori asdasdasdsadasdas- tamam çok daha detaylı
    anlatılabilir basit bir iş değildir bunu iddia eden zaten kötü niyetlidir ama baktığında başlık odunları
    dizer. bilin ki huzur da nasihat de kuran'dadır. kardeşlik de tcma da bu yolu takip eder.

    Sabah sabah kancıkta gezerken okudum. Aklıma hacı geldi. Kopyala yapıştır yaptım. Aklıma hacının anlattıklarından gelenleri yapıştırdım.
    Adam bunlara değinirken ben çok malmışım. Ama buna da şükür. Organik atık olarak ölmek istemiyorum. Acı çekeceğim. Her türlü acı çekeceğim ama bu acı kendime zulmetmiş olmanın getirdiği acı olmamalı. Gelişimin acısını çekmek faydalı olandır. Kendime zulmetmemi sağlayan genelde nefsimin doyumsuzluğu oluyor. Nefsimin arzularından sonra zulüm acısı çekmektense itaate alır gelişim acısı çekerim.
    Hacı tylerın dediği gibi tak çukurunda acı çekmektense çıkmak için acı çekerim. Tanrı mücadele edene merhametini göstersin.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 585.
    +1
    Kancık sözlükte, şu an karı gibi didişen iki üç ismin sıçtıkları arasından değerli yazıları bulmak için uğraşmak zorunda kalıyorum. Bir susmadılar ammına . Ama arada son entrysi 2012 2013 olan iyi başlıkları da hotlatıyorlar. Genelinde boş konuşuyorsunuz burayı okuyorsanız diye belirtiyorum. Sonra arkamızdan konuşuyorsun olmasın dhjdjcd.
    ···
  11. 586.
    0
    @9 : din, hayatta seçtiğin yoldur ; bunu daha önceden söyledim.
    aç kitapları oku, hangisi kafana yatarsa onu seç...
    sen çocuğun yanında konuşmuyorsun diye, çocuğun konuşmayı öğrenememesi gibi bir durum söz
    konusu değil ; bunun deneyini yapan bir hint kral bile var tarihte...
    sen istersen gergedanlar sıçtı, üzerine zürafalar işedi ve biz olduk. de ; o çocuk kendi yolunu kendisi
    bulacaktır.
    hakk dinlerinin ortak yönü ise insanların ortak paydasına hitap etmesidir.
    dışarıdan baskı var diye hakk dinleri seçmez insanlar ; en iyi yaşam ve inanma yolu olduğu için
    seçerler.
    dini siyasi yahut ekonomik olaylar etkiler mi dersen cevabım evet olur...
    şuan son gönderilen ve geçerli olan hakk din'in islam olduğunu bilenlerin neden geçmediklerini düşün
    ; sosyal baskıdan korkanlar çoğunlukta...
    zamanında roma imparatoru'nun müslümanlığını açıklamaması neden peki? siyasi baskı...
    ve yine zamanında kureyş'in islam'ı seçmemesinin en büyük nedeni nedir ? tamamiyle ekonomik...
    şahsım adına konuşmak gerekirse islam dinine mensubum ve asla üzerine düşünmedim bu neden
    böyle?
    diye...
    haddim değil bunu düşünmek ; bana emrolduğu üzre kitaba, sünnete, farza uyarım ve yine
    emrolduğu üzre din üzerine gerekli donanıma sahip olmadığımı bildiğimden kafa yormamaya
    çalışırım.
    ama sayenizde bu yazıyla başarısız oldum bu konuda, binozlar sizi...
    din, zor ve dikenli olandır ; ben her şeyi inkar edip saçma dogmalar üzerinde gitmektense din yolunu
    seçtim...
    fakat emredileni yapmayıp, yolun başındaki kayanın tepesinde oturmaktan başka bir şey yaptığım da
    yok ; dünyada işlenilecek en büyük suçun bu olduğunu bildiğim halde...

    Bu kancıktandı.
    Bu da hacıdan ;

    10. “mesajın çok güzel. bu arayışını görünce mutlu oldum. öğreti din temellidir. tcma hakikati
    gördüğü an kardeşlik'i hakikate yönlendirdi. zemini şartları filan düşünmeksizin çünkü hiç menfaat
    gütmedi. hep gerekeni yaptı. tcma'nın makamı ise dini bir makam değil siyasidir. kardeşlik bir cemaat
    olmaktan ziyade siyasi bir kuruluştur. din arapça sistem demektir. tanrı sistemini indirdi ve gereken
    her şeyi açıkladı. kalan olay emirleri uygulamak yani siyasi. tcma da öğrendi ve daha elbette
    öğrenecekleri vardır hangimizin yok. tcma'nın bizden farkı uçabilmesi filan değil. böyle farklar arayıp
    tcma'yı tanrılaştırmak isteyen mallar var. yapmayın. tcma bizden üstün. burası açık. ancak neden?
    grip olmuyor mu endişe duymuyor mu -nadiren de olsa yani asdasdasd- uykuya yiyeceğe ihtiyaç
    duymuyor mu? bunlar mı üstünlük? bunları misal olarak söyledim. bu zihniyette üstünlük beklentisi
    arayışı bomboş. bu sizi daima yanıltacak. yanlış yerde arayacaksınız üstünlüğü ve bu adam yufka
    yürekli len ben bu adamı yerim diyeceksiniz o adam hepinizi gibecek. tcma tam olarak bunu yaptı
    eheheh. kavrayışınızı kuvvetlendirin ve bu konu üzerinde uzunca düşünün. yani şunu açıklamam
    gerekiyor. tcma'nın en delirdiği konu şuydu diyordu ki ölüme gidecek adam bulmak kolay ama seninle
    zorluklara katlanacak ve seni tanrısı değil de hiyerarşik düzende bir arkadaşı olarak görebilecek bir
    adam bulmak çok zor. tam sözleri bu olmasa da anafikir buydu yani dediklerinin. insan bir makinedir
    ve sosyal olarak belirli davranışlara itaat etmek üzere programlıdır. onca yılın genetik haritaya etkisi
    filan. sebebi önemli değil. tcma işte bunu kırdı. gütmek istemiyordu ve gütmeden ittifak kuracağı
    insanları topladı. belirli bir davranış sergileyip iti köpeği toplamadı. topladı da taşağına topladı yani eheheh. bir de bunun şu boyutu var. tcma önce kitleleri gondiklemeseydi kedi uzanamadığı ciğere
    filan denecekti bu konuda. oysa tcma yapabildiğini ama yapmak istemediğinin bizzat altını çizerek
    yeteneğini ispatlayarak gösterdi olayları. yani adam dedi ki kitlelerin anasını bile gondiklerim ama bir
    gibe derman olmuyorlar bu nedenle atıyorum. böyle söyleyince komik oldu ama işin özeti bu
    asdasdasdas. adam bunu hep yaptı ya. bir kız vardı abi cenevar cenevar eheheh. tcma bunu tav etti
    ve dedi ki aradığım bu değil. sonra ne oldu? bunu da yapmayı bıraktı artık. yani kitle istediğini
    vızzıklayabilir. ciğer mundar filan. tcma onlara güç gösterisi yapıp haksızlıklarını göstermeyi de bıraktı.
    bunun da sonuca gitmeyen bir iş olduğunu gördü. kitleleri giblemiyor bunu iyi biliyorsunuz. bu adam
    neyi gördü de bu hale geldi? soru bu. tcma tek adam olmak istemiyordu. emir bekleyen adamlar değil
    de talimat verilmeden yapacağının çoğunu kestirebilen ve etiketlerle güdülmeyen kardeşler aradı.
    buldu da. talimat emir filan kötü şeyler değildir ama gereken yerde kullanılır kriz anlarında mesela
    hızlı karar alma sebebiyle. onun dışında tcma gereksiz görüyor. harbi gereksiz de. neyse. her sorunun
    cevabı tcma'da değildir. her sorunun cevabı tanrı'dadır ve tanrı her cevabı vermemiştir. sorularına
    cevap arıyorsan kuran'ı incele. elbette kardeşlik sana müthiş şeyler öğretecek ama bir yerden
    başlaman lazım. burada tcma eziktir demiyorum mallaşmayın. sadece adamdan tanrı olmasını
    istiyorsunuz ve o da küsüyor asdasdasd. beta filan değilsin. ama asıl soru şu testler karşısında kafanın
    içinde sesler dönmeye başlayınca ne olarak kalacaksın? tcma zafer elde ederken onunla kalmak
    kolaydır. düşüşe geçtiğinde ne yapacaksın? yolun başındaki kayada oturma olayını çok iyi
    betimlemişsin. tcma böyleydi ama artık değil. hakikati o kadar net gördü ki kuran ile her şeyi bırakıp
    olayın ciddiyetini kavrayıp çalışmalara girişti. bunun daha önce hiç görmediğim bir tcma davranışı
    olarak o zamanlar beni ürperttiğini itiraf etmem gerekiyor. o kadar dehşete düşmüştü ki gördüğü
    şeyin büyüklüğü karşısında. siz sormadan söyleyeyim vahiy filan yok asdasdasd. şu hurafeleri de
    yemeyin. o konu 1400 yıl önce kapandı. son emirler geldi. sonra anlamı yozlaştırdılar filan şimdi
    anlattırma eheheh. kendin araştır. öyle uçuk bir şey değil. kendin de anlarsın. caner taslaman, emre
    dorman, mehmet okuyan başta sana gereken bakış açısını verir. olay dini anlamak değil çünkü bu
    basit olan. tanrı biz anlayalım diye indirdi zaten. özüne bakan bi olay yani. özün temizse göreceksindir
    hakikati. görmek için de kendini zorlama olmuyorsa olmuyordur eheheheh. mesela tanrı şu mağara
    kankaları olayını anlatır ve sayılarının kaç olduğuna dair dönen spekülasyonlardan bahseder hani
    yahudiler bir şey diyor hristiyanlar bir şey diyor filan. sayı vermez sonra. der ki tanrı daha iyi bilir.
    şimdi burada muhafazid bilmiyor ya laf çevirmiş kanka zihniyetinde mallarsanız ve kitabın tanrı'dan
    geldiği konusundaki delillere bakmaksızın bile 2-3 taliban makineli tüfek tarama izleyip öyle
    çözdüyseniz dini hayırlı olsun öyle ancak ananızı çözersiniz eheheh. yani duymak istediğini duyunca
    onu hemen hakikat kabul eden andavallardansanız bir tak görememeniz normaldir menfaatinize
    göre güdülüyorsunuz. onun dışında kitap basittir. anlaman için gelmiştir. anlamak konusunda
    zorlaştırma yok. sadece anlayacak çok fazla şey var. buradan kuran'ın basit bir kitap olduğu anlamı
    çıkmasın. katmanlı bir kitaptır. yani okudukça yeni farkındalık seviyeleri açar sana sürekli. bunu tam
    kelimelerle anlatamam. okuyunca daha önce görmediğin detayları görmekten de öte okuduğun konu
    sana önceden 1 kattıysa sonra 10 katıyor. len nasıl anlatayım şimdi asdadasd. aynı yazı sana her
    seferinde farklı şeyler öğretiyor diyeyim. benzetmek gibi olmasın ama başlık gibi yani yabancılık
    çekmezsiniz eheheheh.”
    16.04.2016 22.55
    Tümünü Göster
    ···
  12. 587.
    0
    dini siyasi yahut ekonomik olaylar etkiler mi dersen cevabım evet olur...
    şuan son gönderilen ve geçerli olan hakk din'in islam olduğunu bilenlerin neden geçmediklerini düşün
    ; sosyal baskıdan korkanlar çoğunlukta...
    zamanında roma imparatoru'nun müslümanlığını açıklamaması neden peki? siyasi baskı...
    ve yine zamanında kureyş'in islam'ı seçmemesinin en büyük nedeni nedir ? tamamiyle ekonomik...

    tcma hakikati
    gördüğü an kardeşlik'i hakikate yönlendirdi. zemini şartları filan düşünmeksizin çünkü hiç menfaat
    gütmedi. hep gerekeni yaptı. tcma'nın makamı ise dini bir makam değil siyasidir. kardeşlik bir cemaat
    olmaktan ziyade siyasi bir kuruluştur.

    Bu ikisini karşılaştırınca gerçekten harika karakterde biri olduğunu daha iyi fark ettim.
    Ama biri roma diğeri tcma roma diğeri kureyş sen ise tek bir kişi olan tcma yı gösteriyorsun diyenler tcma nın kitleyi gibtir edişini atlamış olabilirler.
    ···
  13. 588.
    0
    Nothing is true everything is permitted tam olarak ne anlama geliyor ?
    ···
    1. 1.
      +1
      Hiçbir şey doğru değil herşey mümkündür, mutlak doğruya hiçbir zaman sahip olamayacağız bundan dolayı herşey mümkündür ama zanlarla güdülmek yerine ilimle bazı meseleleri kavrayıp, mutlak olanı, bize bildirildiği kadar anlayabiliriz.
      ···
    2. 2.
      +2
      "Where other men blindly follow the truth, Remember, nothing is true. Where other men are limited by morality or law, Remember, everything is permitted."

      Kanka bu bir hayata bakış biçimidir ve elbette nüanslarının anlaşılması gerekir. Nothing is true derken hayatta sana dayatılan dogmalardan ve onları sorgulaman gerektiğinden bahsediyor. Yani bir konuda 1 hakikat vardır 1000 batıl vardır. Burada amaç o hakikati bulana kadar karşına gelen batıllara "nothing is true" mantığıyla yaklaşıp sorgulamak ve sonuç olarak hakikati bulmaktır, eğer zihnini duygularının güdümünden ayırıp objektif düşünebiliyorsan hakikatı bulunca onu da sorgular ve onun hakikat olduğunu anlarsın.

      "Everything is permitted" konusunda da insanlar seni toplum kuralları, ahlak, kanun gibi kurallarla engellemeye çalıştığı zaman bunları giblemeyip amacın için ne gerekiyorsa onu yapabilirsin. Buradaki nüans ise elbette gidip istediğin gibi at koşturamazsın mesela assassinlerin kendi anayasası var normal dünyadaki insanların anayasası -kuran- var bu kuralları asla çiğneyemezsin. Bu çizgiyi hiçbir şekilde aşmamak kaydıyla amacın için her yöntemi kullanabilirsin. Mesela buna bir örnek olarak yusuf 76'ya bakabilirsin, elçi yusuf'un yaptığı kral'ın kanunlarına aykırı ama uygulanıyor. Altair de al-muallim'i öldürdükten sonra onun illüzyon değil gerçek ceset olduğunu anlamak ve geri dönmeyeceğinden emin olmak için cesedi yakmayı tercih ediyor ama abbas'ın dediği gibi bu assassin kurallarına aykırı ama şartlara baktığın zaman kuralların esnetilmesini gerekli görüyor altair abbas da vızzıklıyor işte. Burada da şöyle bir nüans var böyle bir yetki herkese verilemez çünkü herkes nüansları değerlendiremez, insanlar heva ve hevesine göre kanunları çiğnemeye başlar ve bozgun çıkar.
      ···
  14. 589.
    0
    Başlık analizi:
    Hayatımı ikiye ayırsam şöyle derdim: başlıktan öncesi ve sonrası. Başlık olmasaydı şu an nasıl bir halde olacağımı tahmin bile edemiyorum. Başlık okuyanın kim olduğuna göre etkisi değişen bir turnusol. Betaysan hayatını giber ve reklama manipule eder, akıl kırıntısı olan omega-omegabeta formlarındaysan seni potansiyelin konusunda uyandırır ve hakikatlerle yüzleştirir, omegaalfa isen hayat bir şekilde sana bu hakikatlerin bir kısmını öğretmiştir fakat tcma’nın sistematik anlatışını okuyunca her şeyi “vay aq” şaşkınlığıyla daha bir iyi anlarsın ve neticede doğal müttefik olursun.

    Olağanüstü bir adamın online’da kut ispatını yaptığı bir şov diyebiliriz. Eğlenerek yaptığı pgibolojik şovlar, gütmeler, değişime açık olanlara verilen o derin umut dolu motivasyonlar, kullanılan eşi benzerine rastlanılmamış NLP tekniği ve rakı sofrasındaki muhabbet tadında samimi bir dille direkt olarak açıklanan hayata dair hakikatler.
    Kardeşlik için ise sadece senin kim olduğunu anladıkları test unsurundan ötesi değil, sadece bir başlangıç. Şahsi mücadeleni en sağlıklı biçimde verebilmen için savaşçının yaralarını kapatan, ona gerekli teçhizatı sunan bir katalizör. Başlık olmadan, yanlış algı düzeyinde kalacak olan insanların bütün çabası ne yazık ki zayi olacaktı. Başlık ise bu algısal programlamayı kişi için oldukça işlevsel bir biçimde yaparak kelimelerin zihinde yer ettiği anlamları doğrularıyla değiştirerek, kişiyi bir nevi ilüzyonlara takılı kalmaktan kurtarmıştır. Kişi, amacı için koşmakta özgür kılınmıştır.

    Başlık, interaktif yapısıyla insanın doğasını da okuyucuya açık bir biçimde sunmuştur. Gelen uç tepkiler, aktarılan nefret duyguları, ısrarla yazarı aşağı çekme ve yapılan işi basitleştirme ıkıntıları ile beta dolu kitlenin aslında ne mal olduğunu apaçık bir şekilde sunmuştur. Kitlenin hastalıklı mallarla dolu delilerden oluştuğunu bizzat ispatlamıştır. Hayatın kendisinde de barınan bu insan tiplemelerinin toplumun çoğunluğunu oluşturduğu gerçeğini ispatlamış ve bu tiplemelere karşı yazar nasıl tavır takınılması gerektiğini okuyucuya uygulamalı göstermiştir. Bir yandan da gerçekten öğrenmek için, iyi niyetle sorulan sorulara verilen düzgün cevaplar tcma’nın hakedene hak ettiği gibi davrandığını açık bir şekilde göstermiştir. Hak etmeyene de, boş öten koca bir beta kitlesini de tek başına toplu bir şekilde giberek, kutunun insanlar üzerindeki korkunç nüfuz etkisini ispatlamıştır.

    “insanı anlamak hayatı anlamaktır” derler. Tcma bir erkeğin halletmesi gereken ilk mevzu olan dişilerden başlayarak, betaları ve omegaları insanınların algısına öyle güzel yerleştirdi ve saha görevine çıkartarak da bunları bizzat deneyimlettirdi ki okuyucunun çevresini düzgün oluşturabilme fırsatını da ona sunmuş oldu. insani ilişkiler ve nedenleri açıkça ortaya kondu. Ve bütün bunları kendine has bulduğu terimler ve keşifler ile orijinal bir şekilde sundu. Şöyle ki bu terimler bilimsel olarak asla ispatlanmasa da olayları özümseyen insanlar için artık ispata gerek kalmadı, çünkü her şey birinci elden deneyimlendi.

    Başlıkta asıl değişimi sağlayan olay da pozitif NLP olarak somutlaştırılan olgunun sunduğu “altyazı”dır. Bahsedilen altyazı aslında sende bilinçli bir şekilde olmayan değişimin somutlaştırılmasıdır. Anlatılanlar etkileyici olabilir, okuyan kişi ilk defa duymuş olabilir bu bilgileri ; fakat değişim kaynağı asla bu bilgiler değil. Asıl değişim, bu bilgiler anlatılırken okuyucunun farkında olmadığı bilinçaltı değişimi. Başlıkta durmadan sorgulayan, çıkarımlar yapan, çarpıcı sorular soran bir figür olan tcma var ; fakat asla bu sorgulamanın üzerinde durmuyor. Bahsedilen muhabbet tamamen akıl, sorgulama ve tefekkürün dışında olmasına rağmen arka planda kişinin idol olarak benimsediği figür olan tcma bu işleri yapan bir karakter. Bu sorgulamaları da gören okuyucu farkında olmadan aslında “lan ben sorgulamalıyım, düşünmeliyim, gerçeği ve doğruyu ayırt etmeliyim”i kafasına kazıyor. Neticede hiç farkında olmadan kişinin aklının güçlenmesi sağlanmış oluyor. Ha bir de tcma bunu hiç kasmadan, içinden gelerek doğal olarak yapıyor. Bu bile bu insana olağanüstü demek için oldukça yeterli bir sebep.

    Fakat bütün olay bu mu? Değil tabi ki. Bu altyapıyı aldıktan sonra kişi şahsi mücadelesinde ne yapacak? “Sen üzerine düşeni yapabilecek misin?” Mevzusu devreye giriyor. Çünkü tcma her şeyi anlatmıyor, ortaya puzzle’ın parçalarını bırakıyor ve bunları doğru bir şekilde birleştirmek kişinin şahsi görevi.

    Ayrıca ortaya konulan karakterle yazarın kendi karakteri arasında bir bağlantı yok. O sadece başlık için gerekli olan farklı figürleri canlandırıyor, bu da çoğunlukla test adına. Çoğunlukla dedim çünkü bir yerde “farklı karakterde alfaları göstererek size farklı seçenekleri sunuyorum” diyordu. Herkesin özündeki tohum farklı olduğundan dolayı kendisine benimseyeceği alfa modeli de farklı olacaktır.

    Başlık başlı başına bir testten ötesi değil tcma için. Büyük değişimler yaşatmış, insanları derinden değiştirmiş olabilir fakat bu adamın nezdinde can sıkıntısından eğlenmek için yazdığı basit bir yazı dizisinden ötesi değil. Eğlenmek ve hak edene hak ettiğini vermek için açtığı bir başlıktan söz ediyoruz. Bunu yapmak için ne kadar özel ve yetenek ihtiva bir insan evladı olması gerekiyor tahmin etmek bile zor. Ortada bir amme hizmeti olmadığını da belirtiyor. Kimin ne olduğunu anlaması için insanların ruhu bile duymadan onları binbir çeşit numara ile test ediyor. Çünkü kimin neyi hak ettiğini ancak bu şekilde görebilir. Bu testleri yapabilmek için de ne kadar yetenek ihtiva etmek gerekiyor orasını siz düşünün, sıradan bir insanın hayal dahi edemeyeceği olayları 16 yaşındaki bir çocuk sanatsal bir şekilde yapıyor.

    insanın nankör yapısı sebebiyle başlığın popülaritesi belli bir sayıda kalmış durumda. insanlar bu esere herhangi bir ücret ödemeden, inci gibi bir platformdan erişince değerini bilme şansları da oldukça azaldı. Kendisine verilen vücuda bile bu kadar zulmedebilen bir canlıdan söz ediyoruz, hiçbir ücret ödemediği başlığı mı savsaklamayacak? Yine de verdikleri ve okuyucuya sunduğu her şeyi de test olarak kullanabilen dinamik bir başlık. Başlığın verdiklerini ne için kullanacaksın? Bu da bir test unsuru oluşturuyor. Karı kızı etkilemek hoşuna gidecek ve ego tatminine mi başlayacaksın? insani ilişkiler önüne kabak gibi sunulduktan sonra “oqe damam ben oldum knk” mı diyeceksin? Ya da adamın umursamadan öylesine yazdığı bilgileri alıp sağa sola hava atmak için mi kullanacaksın? Ya da daha da düşüp yazarın etkileyici üslubunu taklit ederek (ufku genişlemiş bir beta örneği) sağda solda tcma’cılık mı oynayacaksın? Başlık toplumun ıkıntılarını bedava olarak sundu ki bunları isteyen alsın ve aradan çıksın, yani bunlar hep test, neyt? Test ulan test. Evet, evet Cmylmz taklitçisi detected beta durma saldır goçum gerçi sen buraya kadar okuyabilsen zaten beyni kaybetmezdin amcık salatası seni.

    Sonuçta başlığın ana teması tcma’nın yeteneklerini ispatlaması, kutunu göstermesi üzerineydi. Sonuçlardaki uç etkilerden de bu yüksek nüfuzun etkileri okunuyor. Yıllar sonra bile tak atmaya çalışan, pgiboloji alt üst olan betalar “kut was here” mesajını yolluyorlar. Akıl kırıntısı olanlar arasında da çok hoş bir sevgi bağının yeşermesine vesile oldu, bu insanlar kardeş kılındı. Bir de kardeşlik diye bir şey varmış, oraya da çok güzel diyolağ xd.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 590.
    0
    Alpha analizi:

    Alpha hakkında analizler:
    Çok küçük yaştan beri sorgulayan, aklını inanılmaz derecede kullanabilen, tanrı tarafından bir çok yetenekle dünyaya gelmiş biri. Rüşte ve akıl erginliğine çok zor biraraya gelebilecek bir çok şart ile çok erken yaşında ulaşmıştır. Özündeki temizlik de ancak çok kaliteli bir ailede sevginin yoğunluğuyla yoğurulmasıyla bu kadar yeşerebilmiş olmalı.

    Farkında olmadan, adını koyamadan takva sahibi olmuş, tanrının dosdoğru yoluna kendini adamış bir insan. insanın fıtratındaki kötü özelliklerden o kadar uzak ki, iyiliğin yoğunluğu sebebiyle belli bir yaşa kadar kötülük kavrdıbının var olduğuna bile inanamayacak kadar saf yetiştirilmiş.

    Medyanın, manipulasyonun, törpülenmenin yoğun olduğu bu çağda dünyaya gelmesine rağmen yine de beta tohumları onda hiç tutmamıştır. Alfasına doğuştan duyduğu yakınlık sebebiyle hayatta her daim saldırılara karşı galip gelebilme başarısını göstermiştir. Bir ara 11 yaşında alfasını kaybettiğinden bahseder, bu sıradan bir insan için şartların alfa olmak için ne kadar zor olduğunu ispatlar niteliktedir. Bu kadar üstün yeteneklerle bezenmiş bir insan için bile tehlike çanları çalarken, sıradanlar için bir şans bile yoktur.

    Alpha, yoğun düşünme ve tefekkür sonucunda harika keşifleri ile bir öğreti inşa eder. Yaşadığı her türlü sorunu derin derin düşünür ve çözümlemeye, anlamlandırmaya çalışır. Bu, onu çok küçük bir yaşta çevresinden kopmaya iter. Soruları, cevaplarını çoktan aşmıştır ve ona yardım edebilecek bir kitap yahut bilge yoktur. Tek bir yardımcısı vardır, o da tanrı. Bu kadar iyi niyetle sorgulayan ve dosdoğru yolda ilerleyen kuluna tanrının icabet edip bu keşifleri yaptırması ise cömertliğinin bir lütfudur.

    Kaçınılmaz olarak yaşadığı çevresinden soyutlanma olayı sonucunda farklı bir işe girişmesi gerektiğini içsel olarak fark etmiş. “Nedensiz olarak bu işe itilmiş buldum kendimi” diyordu bir bölümde. Çok büyük bir yalnızlık çekmiş durumda öğreti zihninde inşa edilirken, çevresini ise bir şeyler öğrenmek adına kullanacak kadar ileriye gitmiş durumda. Neden? Çünkü akılsızların hepsi bu adamı tehdit olarak görmüş ve kendi seviyelerine çekmek için ıkım ıkım ıkınmıştır. insanların birbirinin kopyası olduğuna ve belli bir programlamada çalışan hayvanlar olduğuna şahitlik ettikten sonra yapabileceği tek bir şey vardı, ne mal olduklarını öğrenmek adına testler yapmak. Bunun vesilesiyle de gerçek kardeşlerini seçebilmek, bahsettiği elit erkek topluluğu olan kardeşliği kurabilmek. Bizler bu testlerin online tarafına şahit olduk başlık, kancık ve frmtr yazıları ile.

    Karakteri:
    Ahlaki açıdan çok olgun bir kişiliktir. Kime nasıl davranacağını, hangi olaya nasıl şekilde tepki verileceğini çok iyi bilir. Alpha’nın süreçlerde adaleti çok hassas bir biçimde gözettiğini görüyoruz. iyi niyetle sorgulayan birine asla ters tavır sergilemiyor, betalığı ifşa olmuş birisinin ise anasını bile gibiyor. Frmtr’deki toy zamanlarında betalara çok sert çıkışmadığını ve oldukça kibar olduğunu görüyoruz. Hayatta derinleştikçe sertliği de artıyor, çünkü betanın ne mal olduğu onda daha bir içselleşiyor. Bu huur çocuklarının nasıl kötülüğe güdümlenmiş birer bomba olduğu hakikatini bildikten sonra sertleşmesi kaçınılmaz oluyor.

    Alpha, olağanüstü bir adam fakat bunu asla giblemeyecek kadar da mütevazi. Hatta fazla ilgi toplamamak için doğasına karşı gelmeye çalışarak bu ekstremliğini bastırmaya yönelecek kadar da bunun getirilerini umursamayan biri. zütü kalkmıyor çünkü her üstünlüğün ona bir sınav için verildiğinin farkında. Öğretiyi keşfi ve hayattaki derinleşmesinin paralel gitmesiyle artık sadece öğretiyi zahmetsizce yansıtan bir karaktere sahiptir.

    Yaşadığı Hayat:
    Tadında yaşıyordur hayatı, ölçülü olarak ve aşırıcılığa kaçmadan. Gerektiğinde eğlenip, gerektiğinde de aşırı ciddi bir tavırla işlerini hallediyordur. Genel olarak hedeflerini tanrının rızasını kazanmayı amaçlayacak şekilde dizayn etmiştir.

    Hayvansal güdülerini bir usta misali yontmuş ve amaçları doğrultusunda kendisine hizmet edecek şekilde programlamıştır. Vakitten ve irade gücünden tasarruf için bir çok sağlam akıl ile oluşturulmuş alışkanlıklara sahip olduğunu tahmin ediyorum.
    Hayatın merkezinde salat vardır. Yetenekleri ölçüsünde salatı ayakta tutmak için zamanının büyük çoğunluğunu harcıyordur. Bunun dışında okuyordur, spor yapıyordur, oyun oynuyordur, yeri gelince dışarı çıkıp eğleniyordur, hala flört işleriyle uğraştığını sanmıyorum. Özel ilgi alanlarıyla ilgili durmadan bir şeyler öğreniyordur. Kardeşlik için planlar yapıp, zamanın çoğunu da oradaki insanlarla geçiriyordur.

    Elini nereye atsa verimini arttıran, insanları yüksek seviye çeken lider bir kişilik. Akıl sahibi insanlar onun gibi birisiyle vakit geçirmekten büyük keyif alırlar. Hiçbir türlü menfaat gütmeyen, yaptığı şeyi inanılmaz iyi niyetiyle yapan ve çevresine son derece faydalı olmaya çalışan bir insandır.

    ister istemez zorunlu çevreyle vakit geçirmek zorunda kalıyordur. Bunu da sosyal kaslarının zinde kalması ve genel yeteneklerinin paslanmaması adına antrenman niteliğinde kullanıyordur. Sivil bir insanın artık ona bir şey katması çok çok zordur, fakat o yine de bir yolunu bulup bir şeyler öğrenmesini başarıyordur.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 591.
    0
    Sevgilisi:
    Sevgilisi fiziksel ve anatomik kusursuza yakın olan bir altın dişidir. ilişkileri akıl ile oluştuğunda dolayı çok sağlam temellerle atılmıştır. Bu dişi alpha’ya son derece bağlı ve sadıktır. iki insan da birbirleri için bir çok şey ifade eder aslında, yeri geldiğinde çok iyi arkadaş olup eğlenerek vakit geçirirler, yeri gelince birer romantik aşık olup güzel anlar yaşarlar. Hayatın çekilmez geldiği zamanlarda birbirlerine çok iyi destek olan, zor zamanlarda umut yeşertmeyi başarabilen bir çift olmuşlardır.

    Dişilere/Erkeklere Nasıl Davranır?:
    içinden geldiği gibi davranır. Olay dişi yahut erkek olmakta değil, iyi insan yahut kötü insan olmakla alakalı. Kişinin samimiyetine, niyetine, amacına göre ölçüp biçer ve en doğru şekilde karşılığı verir. Zaten öğretiyi istemsizce yansıttığı için hiç kasmaz sosyal olaylarda. Bir su gibi akar ve doğru kararları alması çok rahat bir olaydır onun için.
    Yardıma muhtaç birini gördüğünde elindeki tüm imkanları kullanır. Bir haksızlık gördüğünde ne olursa olsun karşısında durur ve hakkı savunur. Omegalarla samimi ilişkiler kurup, iyiliğe olan yatkınlıklarını besler. Çevresi tarafından oldukça sevilen, sayılan birisidir.

    insanların hayatlarını otomatik bir şekilde yukarı çeker yaydığı pozitif NLP ve alfa enerjisi sayesinde. insanlar onun yanında garip bir mutluluk ve umut dolu bir ruh haline bürünürler. Küçük problemleri ve dert edindikleri olaylar gözlerince küçülür, sadece aşılacak basit birer engel haline gelir.

    Eğer birisi alpha’ya ciddi bir şekilde betalığını kanıtladıysa RIP. Hayat gibme hobisi olan birisi için gerekli şartlar oluşmuştur. Tüm süreçte bir betaya ne kadar derin zararlar verip pgibolojik olarak çökerttiğini görüyoruz. Reelde de bir beta gördüğünde duruma göre acımadan gibertebilir. Hayatında bir çok kere de kıskanılmış ve sırtlanların çeşitli aciz saldırılarına maruz kalmıştır. Klagib betalar ondaki kutun ışığını fark ettikleri anda her türlü pisliği bilinçaltlarının etkisiyle yapmaya çalışarak saldırmştır. Fakat alpha için artık beta gibmek rutin bir iştir, hayatı zaten bu malları gibmekle geçtiği için zahmetsizce bu işi yapar.

    Kendine neden güveniyor?:
    Bir kere sahip olduğu her şeyi sadece tanrıya borçlu olduğunu biliyor. inşa ettiği her şeyi de akıl ile sorgulayarak, bol bol tefekkür ederek, en ince ayrıntısına kadar düşünerek oluşturmuş. Bu, ona eminlik ve takındığı küstahlığı kazandırıyor. Kendi kendisinin en büyük eleştirmeni olup, zayıf ve güçlü yanlarının tespitini yapıp, kendisini çok iyi bir şekilde tanımış durumda. Bu sebeple dışarıdan gelecek yorumlar ve eleştiriler onun için çok bir şey ifade etmiyor. Güvenini sarsacak herhangi bir durumun mahal vermesine olanak bırakmamış durumda. Gerek tuttuğu günlüklerdeki derinlemesine analizler, gerekse online’da insanların fikrini sorarak öğrenme çabası, bunların ötesinde de bir merak ile gelişme konusundaki evhamli yapısı onu bilgi bakımından çok yukarılara taşımış durumda. Bilgisi ve ilk elden tecrübesi sayesinde hayatın önemli hakikatlerini özümsemiş olmasından dolayı kendisine güveniyor diyebiliriz.

    Kendine güvenmese ne olurdu?
    Efes zengin olurdu xd. Yapacağı işleri korkunç bir kararlılıkla yapamazdı. Elinin bir tersiyle ittiği herkesin delicesine istediği olaylara bağımlı yaşardı. Cesur olup sarp yokuşu göze alması gerektiği kararlarda geri basabilirdi. Belki de ufak tersliklerde pes ederdi. Kısacası şu anda olduğu kişi olmazdı. Fakat bunları ihtimal dahilinde tutmayacak biçimde kendine güvenmeme nedenlerini bir bir akılsal olarak çürüttüğü için hiçbir sıkıntı yaşamıyor.

    Hangi konularda üstün senden?
    Doğuştan sahip oldukları, üstün yetenekleri, aşırı gelişmiş aklı, iyiliğe olan korkunç yatkınlığı, hayata dair hakikatlerdeki derinliği ile çok çok üstün durumda. Kut sahibi bir kere, bununla birlikte de sorumlulukları bazında yapabildikleriyle çok fazla üstünlüğü var. Ben, onun 16 yaşında sunmuş olduğu öğretiyi yıllardır anlamaya çalışan birisiyken, o ise bunu sistematik bir biçimde oluşturmuş olan kişi. Benim odunlarımı dizecek sistematik öğretiyi o yazdı, onun odunlarını ise çok küçük bir yaşta şartlar ve tanrının yardımı dizdi.

    Betalık tohumlarının tutmadığı ve tertemiz saf benliğini koruyabilmiş, dosdoğru yolda olan bir kişilik. Kardeşlik gibi egodan, menfaatten,kibirden arınmış ve akılsal birliği sağlamış ütopik bir sürünün kurucusu ve lideri. Ben ise şahsi mücadelesinde hastalıklarıyla savaşan ve yolunda özgürce koşabilecek kadar arınıp kardeşliğe girmeyi hak etmeye çalışan birisiyim. Bu yolda da alpha’yı anlamak ve yaptığı seçimleri anlamdırmak aklımın gelişmesine katkı sağlıyor, onunonline’da yaptıklarını analiz etmek bile bana mücadelemde büyük katkı sağlıyor. Sonuçta kut var, bunu neden yazıyorum, cevap kut. Yıllardır neden öğretiye asla yüz çevirmeden haşır neşir olmam gerektiğini hissediyorum? Kut.

    insanlardan hangi konuda üstün?:
    Hangi konuda değil ki? insanların hastalık dolu olduğunu ispatlamış ve kitlelerin ne mal olduğunu göstererek müthiş buluşlar yapmış bir insan bir kere. Onun yanında diğer insanlar yaşıyor taklidi yapan belli bir evrimsel programlamanın ürünü olan botlar gibi. Onların hayatları boyunca uğraşıp didinip kazanmaya çalıştıklarının bir hiç olduğunu haşırt diye gözlerinin içine sokmuş ve cevabın bu olmadığını, aslında sadece uçuruma doğru sürüklendiklerni ortaya koymuştur.

    Olayların ardı arkasını görebiliyor ve kimin hangi amaçla öyle davrandığını sezebiliyor. Sezgileri oldukça kuvvetli durumda, birinin ondan bir şeyi saklaması neredeyse imkansıza yakın. Birinin ne mal olduğunu sadece suratına bakmasıyla çözebilecek kadar fizyonomiye hakim. Bir insanı en değerli yapacak olan unsuru yani aklı da yıllarca yaptığı tefekkürlerle inanılmaz derecede keskinleşmiş.

    Öğretinin getirdiği müthiş farkındalık ve bilgi birikimi ile hayatta insanların çırpınıp durduğu odaların her anahtarına o çoktan sahip olmuş durumda. Bir kere asil bir amaca bağlı olarak yaşıyor ve amacında koşabilecek kadar özgür. Hiçbir şekilde menfaat birliği kurmuyor, biriyle kuracağı ilişki sadece akılsal bazda olabilir, bunun dışındakilerle anca nezaketen sohbet edip fazlasıyla da taşak geçebilir. Tüm sosyal ilişkilerde ipler tamamen onun elinde ve istediği gibi at koşturabilecekken asla bunu olumsuz manada kullanmıyor.

    Bunların ötesinde hayallerde yaşamıyor, tüm işi hakikatle. Hayatında hiçbir ilüzyona yer yok, züte züt demekte bir sakınca görmüyor. Asla kendini ya da başkalarını kandırmıyor ve doğru olan ne ise görebilme yetisine sahip. Bir olayın arkasındaki nedenleri, insanların motivasyonlarını, o işi yapmanın gerçekten gerekli olup olmadığını tartıp doğru kararı verebiliyor.

    Hangi özellikleri onu etkileyici-farklı kılıyor?:
    -Hakikati gördüğünde ne olursa olsun o yola adanması
    -Çok fazla başarısına rağmen asla zütünün kalkmaması
    -inanılmaz mütevaziliği ve keskin biçime karakterine yansıyan iyiliği
    -Yaptığı keşiflerin kuran’la bu kadar fazla benzerlik/paralellik göstermesi
    -Belki de binlerce yılda bir denk gelebilecek uç şartların ve karakterin, üstün güzellikteki değerlerin tek bir adamda birleşmesi
    -Tanrısını tam olarak keşfetmeden önceki yaşdıbının da neredeyse tamamen kuran pusulasında ilerlemesi
    -Sahip olduklarının ona sadece sınav için verildiğinin farkındalığına sahip olması
    -Tanrısına duyduğu aşırı saygı ve sevgi ; her şeyin O’ndan geldiğinin farkında olması.
    -Öğretiyi hiçbir şekilde menfaati doğrultusunda kullanmaması. Sadece peşinde olduğu gerçekler için koşan ve bunu tüm iyi niyetiyle yapan bir figür çizmesi.
    -Anlamayan insanlara değer vermeyip gütmeye bile yeltenmemesi, akılsızlardan yüz çevirmesi
    -insanlara değerini asla peşkeş çekmemesi.
    -Öğrendiği her şeyi ücretsiz olarak insanlara sunması ve karşılığında bir beklentiye girmemesi.
    -Bilgisinin bile zekatını başlık zamanında günü gününe vermesi.
    -Güvenilirliği ve adaleti en hassas biçimde tutan hakkaniyeti.
    -Amacına olan adanmışlığındaki korkunç kararlılık.
    -Hassasiyet gerektiren her konudaki inanılmaz titizliği, duyarlılığı ve özeni
    -Sırf eğlenmek için açtığı başlığın binlerce insanın hayatını doğrudan değiştirmesi
    -Hata olarak görülen olayları stratejik anlamda büyük bir avantaja çevirmesi
    -En başından beri dogmanın değil de hakikatin peşinde olması
    -Yaptığı keşiflerin hayata baktığında çok kolay bir şekilde apaçık gözlemlenebilir olması (anlayanlar için)
    -Kitaplardan öğrenilemeyecek bilgileri kendi alın teri ile insanlarla türlü türlü deneyler yaparak öğrenebilmesi ve keşiflerini beklentisiz diğer insanlara sunması
    -Elde ettiklerinden, başardıklarından sonra hiç ama hiç azmaması ve kibre kapılmaması ; güce karşı aç olmayıp, onun kontrolü altına girmemesi.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 592.
    0
    Din analizi:

    Barış dini ne yazık ki tahrip olmuş ve kelimelerin anlamları yozlaştırılmış halde insanlara sunulmuş durumda. Din aslında tertemiz ve tanrının dosdoğru olan dini, onu kirleten ise insanlar.

    Tanrı, gönderdiği din ile bir insanın hayatı yaşaması için gerekli olan anayasayı hazırlamıştır. Önemli olan da bütün konulara açıklık getirmiştir. Fakat insanoğlu meseleleri anlamaktan öte kendi çıkarları doğrultusunda yozlaştırmaktan öteye geçememiştir. Bu sebeple saf gerçekliğe ulaşmak meşakkatli bir yoldur. Herkes hakikati anladığı şekilde eğip bükmüştür. Salat ve namaz meselesi, akrabalık meselesi, kıble, hac gibi ritüelleştirilen ibadetlerin aslında çok daha derin ve çok daha fazla çaba isteyen önemli meseleler olduğu görülmüştür. Salat gibi dinin direği olan bir meselenin namaz olarak sadece ezberlenen birkaç surenin yatıp kalkarak söylendiği bir ritüele indirgenmesi akıl almaz bir rezalettir.

    Fakat tanrının sözlerini anlamak için de bir çok şart gereklidir, yani bu herkese nasip olacak bir olay değildir. insanın daha öncesinde gerekli soruları sormuş olması ve doğru yolda ilerleyecek ivmeyi kendisine kazandırmış olması gereklidir. Kalbinin mühürlenmemiş ve hakikati anlamaya açık olması şartı vardır. Tanrı hayat yoluyla insanlara hakikatin bir kısmını öğretmiştir. Tcma gibi kut sahibi bir insanın kuran’ı gördüğünde direkt olarak teslim olmasında da bu yatar. Tanrının bahsettiğini çok iyi anlayabilecek konuma gelmiştir çünkü.

    Arapçamız olmadığı için bir çok konuda tam yetkinliğe sahip olamıyoruz metin ile ilgili. Sadece ilmine güvendiğimiz insanların yorumlarına bakıyoruz ve karşılaştırıyoruz. Bunun dışında öğreti de Kuran’ı anlamadaki en büyük yardımcımız. Eğer bir çeviri hayata dair hakikatle ters düşüyorsa şüphe çanlarımız çalmaya başlıyor. Öğretinin en harika yönü tanrıyı anlamamızda bize dokunan yardımı olabilir. Öğreti sayesinde tanrıyı akıl yoluyla bilip anlama lütfuna sahip olduk. Tanrı, hayatla çelişen bir mesele sunamaz ; dolayısıyla böyle bir çelişkide anlarız ki çeviriyle ilgili bir hata vardır. Hakikate ulaşmak için de ayetlerin karşılaştırmaları, kelimelerin kökenlerine inme doğrultusuyla asıl gerçekliğe kavuşma şansımız ancak var olabilir.

    Tanrının gönderdiği kitaptan sorumluyuz ve hesaba çekileceğiz. Tanrı, kurtuluşu ve bunun yolunu insana bir kitap dahilinde sunmuştur. Yaptığımız bütün davranışlar kuran pusulasında olmak zorunda. Öğreneceğimiz her yeni şey, kazanacağımız her olgu da kuran’ı daha iyi anlamada kullanılacak bir araçtan ötesi değil. Yani öğreti hayatı daha iyi anlamak adına kullandığımız bir savaşçı kodu, hayatı daha iyi anlamak ise kuran’ı daha iyi anlamamızı sağlayan bir olgu. Kuran’ı daha iyi anlayıp özümseyen insanlar ancak O’na en iyi hizmeti yapmaya, kurtuluşu hak etmeye layık olabilirler. Kuran’ı aksatma gibi bir lüksümüz ise asla ama asla yok, bu taviz verilmeyecek kırmızı çizgilerin en başıdır.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 593.
    0
    Kardeşlik analizi:

    Titizlikle seçilen özü temiz, farkındalığı yüksek, hayata dair derinleşmiş insanların dünyada en kutsal amaç olan "kurtuluş" uğrunda birleştiği egodan, kibirden ve bilimum bütün kötü fıtrat özelliklerinden arınmış ideal sürüdür. Oluşumun sağlamlığı ve saflığı da tcma gibi kut sahibi bir liderin ışığında sağlanmıştır.

    Kardeşlikte görev ve sorumluluk bakımında hiyerarşik bir düzen olsa da neticede aynı yolda mücadele eden kardeşlerden oluşan bir ailedir. Bu sebepledir ki insanlar arasında en ufak bir ego kırıntısı yoktur ve ilişkiler basitliklerden arınıktır. Bahsettiğimiz oluşuma katılmak için zaten kişinin şahsi mücadelesinde galip gelmesi gereken, özgürlüğünü kazanması gereken zorlu bir süreç vardır. Benzer yollardan geçen insanların da derinlikleri ve ortak kültürleri onların arasında eşi benzersiz bir sevgi bağı oluşturmuştur. Bu oluşumda en ufak bir beta tohumunun yeşermemesi için tcma büyük bir uğraş verip inanılmaz bir seçicilik göstermiştir.

    Lider olarak tcma bu insanların sevgisini, saygısını ve güvenini online’da yaptığı inanılmaz işler ve kutunun ispatı ile kazanmıştır. insanlar onu açık bir şekilde görmüş ve süreçleri kendi akıl süzgeçlerinden geçirerek liderlerine sadakatlerini sunmuşlardır. Tcma bu insanların güvenini gelişen süreçlerde sergilediği üstün karakteriyle fazlasıyla kazanmıştır. Kardeşliği büyük bir ağ olarak düşünürsek, merkezdeki ana üs tcma’dır ve dallanan diğer ağları besleyen ana güçtür. Yıllar boyunca yoğun çabası sonucunda seçtiği bu insanları da kendi seviyesine çekebilmek için canla başla çalışmıştır. Kardeşlikteki her birey tcma’ya can borcu olduğunu bilir ve ona büyük bir sevgi beslerler. Böyle bir insanın liderleri olduğunu bilmek onlara büyük bir güven verir.
    Kardeşlik despotluktan uzak bir oluşumdur. Tcma süreçlerde zaman zaman aşırı otoriter bir tavır ortaya koyar gibi görünse de aslında olanlar sadece testten ibarettir. Zaten aklı olmayan insanın kardeşlikte işi yoktur. Aklını kullanmayıp özgürlüğüne kavuşamayan, meseleleri anlamayan bir kişi kardeşlikle muhattap bile olamaz. Tcma’nın amacı ve isteği ise otoriter bir rejim kurmanın tam tersine yeterli keskinliğe erişen bireylerin yetiştirip kendisini de denetler konuma gelmelerinden yanadır. Tcma iblis faktörüne oldukça aşina olmasından dolayı %0,01 bile pay olsa bunun gerçekleşmemesi için kuran anayasında kendisini denetleyen bir sistem ortaya koymuştur.

    Kardeşlikte herkes ihtiva ettiği yetenek ve yatkınlıklarına göre görevlendirilir. Çeşitli departmanlarda o işlerden anlayan insanlar görev alırlar. Yani işi bilen insan o işi yapar. Adı sanı duyulmamış ama hakikate dair bilgi taşıyan ilimlerde bile kardeşliğin derinleştiğini biliyoruz. Bunun dışında kardeşliğin gidişatını etkileyecek önemli kararlarda her insanın görüşü alınır. Kriz durumları dışında emirlik bir durum oluşmaz. Yapılması gerekeni söylemeden yapabilen insanlardan oluşan bir oluşum olduğu için zaten bu tür girişimlere gerek duyulmaz.

    insanın serpilmesini sağlayacak, alfalığa yakınlaştıracak doğal şartlar ancak kardeşlik ortamında oluşur. Kutun ve hakikat momentumun verdiği etkiyle insanlar farkında olmadan bile sözsüz eğitimle bile büyük değişimler yaşarlar. Farkında olmadıkları hastalıklar bile kişinin galip gelip daha güçlenmesi için fırsat olarak ona sunulur.
    Kardeşlikte elbette ki kırmızı çizgiler vardır. Kuran’ı terk etmek, betalığa sapmak, işin içine menfaat sokmak gibi olaylarda asla taviz verilmez. Oluşumun saflığı ve temizliği daima korunmak zorundadır. Bunun da sağlanmasında en büyük etken tcma’dır, çünkü kendisi başlı başına öğretinin turnusolu niteliğindedir.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 594.
    0
    Öğreti analizi:

    Öğreti, olağanüstü bir adamın hayata dair yaptığı keşifler ve bunları sistematik biçimde sunuşudur. Eşi benzerine rastlanılmayan marjinallikte ve hayatın ta kendisini anlatışıyla kişinin sadece etrafına bakmasıyla görebileceği sanatsallıktaki keşiflerdir.

    Hayata dair hakikatler konu edinirken tcma bir çok olguyu tanımlamada orijinal keşiflerini kullanır. Hakikatlerin insana bildirilişinde aşamalı eğitim esas alınmıştır. Alfanın ne olduğundan yazının en başında da, ortasında da, sonunda da bahsedilir ; fakat hepsinde farklı aşamalardaki öğretiyi içeren kısımları sunulur. Kişi, eseri her okuduğunda içselleştirebildiği kısmının üzerine yeni bilgisini inşa eder. Yazılar aynıdır fakat bakan gözler farklıdır.

    Öğreti, odunları dizer. insana önemli soruları sordurarak şahsi mücadelesinde gerekli olan yöne zihni kaydırır, böylece doğru yöne doğru kişinin yelkenlerine gerekli rüzgar desteğini verir. Aklı güçlenen kişi, doğru ve yanlışı ayırt edebilmeyi, sonucunda da doğru hüküm verme yetisini öğrenir.

    Öğreti, insanı net bir biçimde açığa koyar. Çarpıcı gerçekler akıl yoluyla aktarılır ve bütün gerçekliğiyle çırılçıplak biçimde işlenir. Davranışların arkasındaki asıl nedenleri ortaya koyarak insan ilişkilerinin ne üzerine döndüğünü kişinin önüne apaçık bir biçimde serer. Keşifler daha çok hayatın geneline yayılan dallar olan pgiboloji, sosyoloji vb. sosyal bilimleri içerir. Anlatılanların az, ya da çok kısmını okuyucu bir yerinden illa ki tutar ; bunun ne kadar olacağı da yaşanmışlıklarla ilgilidir. Beta ise ancak gibi tutar çünkü aklı menfaatlerle sonuna kadar kapanmış durumdadır. Yani öğretinin ne olduğu daha çok seninle ilgilidir.

    Öğretiyi bilmek ve derinleştirip içselleştirmek arasında büyük bir fark vardır. için dışa yansıması olayı bir süre sonra gerçekleşir. Olayları anlayabilecek kadar kafa yoran, derinleşen insanda bir süre sonra davranışsal bazda otomatik değişimler görülür. Bu insan öğretiyi istemsiz bir biçimde yansıtmaya başlamıştır, çünkü artık akılla kavradığı hakikatler karakterine işlemiştir. Yüzeysel olarak bilmek ve otomatik olarak uygulayacak kadar iç içe olmak arasında bu sebeple büyük fark vardır. Hayat bir savaş alanıdır ve öğreti hayatta kullanılacak en etkili savaşçı kodudur. Bir dövüş sanatı gibi ama en etkilisi. taks yaptığını düşün, yıllarca antrenman yapmış olan bir insanın keskin reflekslerinin ani tepkileri ile arada bir takılıp keyfine spor yapan birininki bir olur mu? Savaş, %99 oranda hazırlık aşamasında kazanılır. Öğretiyle sık sık haşır neşir olan insanın bu sebeple hayatta karşılaşacağı olaylara genel olarak oldukça hazırlıklıdır ve alfası onu bu yolda keskin tutar.

    Kuran ve öğreti paralellik gösterir ve çakışmaz, çünkü kuran zaten tanrının insan için hayata yönelik verdiği nasihatlerdir. Öğreti de hayata dair hakikatleri işlediğinden dolayı bir kul eseri olarak kuran ile uyuşur biçimdedir. Neticede öğreti kuran’ı anlamak için kullanılacak önemli bir silahtır, kurtuluşumuzda kullanacağımız yegane enstrümandır. Öğreti yol değildir, yolda bizi sağlam tutacak teçhizat ve silahlanmadır. Asıl yol dindir ve öğretide derinleşmiş insanın bilgisini tanrıyı daha iyi anlamak, hizmetini daha kaliteli yapabilmek için uğraşır. Bunu yapabilecek yetkinliğe ulaşmada odunlar öğreti sayesinde dizilmiştir. Kuran sayesinde de fitil ateşlenir ve odunlar işlevselliğini kazanıp bizi kurtuluş yolunda umarız ki muvaffak kılar. Öğreti de dahil her şey bu yegane amaç uğrunda basamak olarak kullanılır.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 595.
    +1
    https://eksisozluk.com/la...kouloun-moumkine--2772637
    Abi güzel şeyler var. Bir inceleyin
    ···
    1. 1.
      0
      " Her şey plana dahil. " mevzusunu vurguluyor heralde.
      ···