/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +10
    Part 6

    Vah evladım. Başına neler gelmiş böyle daha önce neden aramadın dedi sesi çok üzgündü merak etme ben daha ölmedim başından bu belayı alacak birini bulacam sen üzülme korkma yavrum siz kuran okuyun yarın sabah otobüse atlayın gelin yanıma ben ahretliğimi bırakamıyorum durumu tekrar kötüleşti sen orda ben burda ciğerim yanar sakın kendi başınıza birşey yapmayın ben kurtaracam sizi sabah kahvaltınızı yapın hemen otobüse atlayıp yanıma gelin bende bir iki kişiyi arayacam dedi sesi çok kötüydü. Tamam dedim telefonu kapadım. Taha bana bakıyordu ne oldu dedi yarın sabah babaannemin yanına gidecem sen de gel bize yardım edecek birini bulacakmış. Tamam dedi. Biraz olsun moralimiz düzelmişti kalktım abdest alıp namaz kıldım taha da benle beraber namaz kıldı. Tekrar odaya geçip tv izlemeye başladık. Aslında bahaneydi tv maksat biraz dikkatimiz dağılsın istiyorduk. Saatler ilerledikçe taha uyuklamaya başladı. Benim de çok uykum vardı ama sabah ezanını bekliyordum uyumak için sabah ezanından sonra içim rahatlıyordu gündüz gözü kötü bir olay yaşamıyor akşam ezanı okunduktan sonra içimi sıkıntı tutuyordu taki sabah ezanına kadar. Taha'yı kontrol ettim uyuyordu saate baktım daha vardı sabah ezanına. Dini bir kanal arıyordum kuran okunan ama yoktu bulduğum tek kanal a9'du onuda izlersem gece vakti tekrar güsul almak zorunda kalırdım. Şansa normalde ne zaman açsam dini bir programa denk gelirdim şimdi ise bi tane bile yoktu. Kim 500 milyar vardı. Açtım biraz olsun kafam dağılmıştı. Bi anda camın tıklama sesi ile yerimden zıpladım. Bakmak istemedim. Ama tıklama sesi geldikçe belki çocuklardır ya da arkadaşlardan biridir gibi saçma bi düşünce aklıma geldi. ama o zaman için mantıklı geliyordu perdeyi araladım hiçbirşey yoktu. Perdeyi çektim tv'ye kitlendim 10 dk sonra tekrar tıklama sesi geldi. Korka korka perdeyi tekrar araladım. Yine kimse yoktu. Oturduğumuz oda sokağa bakıyordu. Sokağa baktım. Gece vakti sokağın ortasında bi keçi parlak gözleriyle bizim eve kitlenmişti. Elim ayağım titriyordu. Direk telefona yapıştım internetten kur'an açıp sesi sona verdim. Tv'nin de sesini kıstım. Biraz aradıktan sonra kuran okunan bi kanal bulmuştum. Tv'de kuran Okunurken bende telefona ayetel kursi indirip mp3 te otomatik tekrar çal yapıp. Ayetel kursi'yi açtım. Biraz durduktan sonra sakinleşmistim. Taha'ya baktım mışıl mışıl uyuyordu gözlerimde derman kalmamıştı. Bi yarım saat sonra sabah ezanı okundu. Sonunda biraz rahatlamıştım. Önce tuvalete gittim bütün gece odadan çıkmamıştım. O rahatlamadan sonra kendimi kanepeye atıp uyumaya başladım. Sabah yine taha uyandırdı. Birşeyler hazırlamıştı. Yedik ordan terminale geçip. Otobüs ayarlayıp yola çıktık. Taha sessizliği bozdu dün gece birşeyler oldu mu dedi. Yok niye sordun dedim. Ne bileyim kulağımın dibinde telefondan gelen kuran sesiyle uyandım da dedi. Güldüm rahat uyumak için açtım dedim. kabus gördün mü dedi. Yok görmedim. Sen de birşeyler var mı dedim yok iyiyim dedi. Bir saatlik yolculuktan sonra yolda indik. Köy yolu önümüzdeydi. Yarım saat yürüdükten sonra köye vardık çok fazla köye gitmediğimden zor da olsa uzaktan akrabam olan kadının evini buldum köyde çok ev olmamasına rağmen evler yanyana değildi. Tarlalarin bahçelerin ağaçların arasına dağılmıştı evler.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Ayrac\\
      ···
  2. 27.
    +9
    Part 7

    Evin önüne geldik. Kapıyı çaldım babaannem açtı sarıldık. Taha'ya durumunu sordu geçin içeriye yeni yemek yapmıştım birşeyler yiyin dedi. içeriye geçtim uzaktan akrabam ( sabahat teyze ) yatağında uzanmıştı bizi görünce doğrulmaya çalıştı. Ama halsizdi rahatsız olma yabancı değiliz dedim gülerek. Nasılsın oğlum dedi sesi çok halsizdi iyiyiz asıl sen nasılsın sabahat teyze dedim. Yaşlılık bir ayağım çukurda zaten dedi gülmeye çalıştı. Bu arada elinde tepsiyle babaannem içeri girdi konuşulanları duymuştu bakma sen ona evladım turp gibi beni gommeden gitmez dedi. Sabahat teyze sırıttı. Allah ekgibliğinizi göstermesin sizler benim tek akrabalarımsınız dedim. Biraz daha konuştuk babaannem sofrayı kurdu ben ile taha yemek yerken babaannem sabahat teyzeye çorba içiriyordu. Yemeğimiz bitince babaanneme zahmet vermemek için sofrayı taha ile kaldırdık. Bu arada babaannem sabahat teyzeyi doyurmuş ilaçlarını içiriyordu. Bi yarım saat sonra sabahat teyze uyudu. Babaannem bizi bahçeye çıkardı. Gelmiştik asıl mevzuya babaannem herşeyi en başından tekrar tekrar bana anlattırdı. Hatta dün geceyi bile anlattım taha'nın sitemkar bakışları altında. Biraz ağladı babaannem biraz nasihat verdi. Sonra sizin için birini buldum dedi. Saat geç oldu yarın gidersiniz dedi. Tamam dedik. Bu sırada evin içinden sabahat teyzenin inlemesi geliyordu. Babaannem içeriye gitmek için yanımızdan ayrılırken sabahat teyzenizin haberi yok zaten hasta ona anlatmadım yanında konuşmayalım bu mevzuyu tamam mı dedi. Tamam dedik. Babaannem içeri gitti biz de bahçedeki koltuklara oturup sigara yaktık. Taha sitemkar bir sesle birşey olursa bir dahakine şöyle tamam mı dedi. Kusura bakma telaşlandırmak istemedim seni dedim. Olsun yine de haberim olsun dedi tamam olur. yarın bi gidip şu hocadan öğrenelim neymiş bu başımızdaki dert dedim. Biraz o konu hakkında konuştuk. Gece olunca namaz kılıp yataklara geçtik. Babaannem içeride kuran okuyacaktı. Yorgundum üstümü çıkarmadan kendimi yatağa attım. Taha'nında benden farkı yoktu. Gözlerimi kapatmamla uyumam bir oldu. Gece uyandığımda ayaktaydım arkamda biri vardı arkamı dönmem ile gözgöze geldik boyu çok kısaydı kambur bir duruşu vardı gözleri olması gereken yerde kızıl bir ateş vardı sanki. Bağırmak istedim ama bağıramıyordum vücudumdaki herbir tüy dehşetten dimdikti arkasını döndü yürümeye başladı bende arkasından gidiyordum ne kadar yürüdüm hatırlamıyorum sonra bi anda bayıldım kendime geldiğimde yataktaydım başımda babaannem ve taha vardı. Bir yandan dua okuyup bir yandanda beni kendime getirmeye çalışıyorlardı. Su içirdiler bana 10 dk sonra konuşacak halde hissettim kendimi terden sırılsıklamdım. Ne oldu dedim babaannem ağlayacak gibiydi. Taha konuştu gece kapı sesine uyandım sen yoktun yatakta bende arkandan fırladım her tarafa baktım yoktun sonra seni yolda yürürken gördüm önünde siyah bir köpek onu takip ederek yürüyordun yanına yaklaştım besmele çekerek seni tuttum seni tutmamla yığılman bir oldu kafamı kaldırdığımda ortalıkta o siyah köpek yoktu. Seni sırtlayıp eve getirdim. Ezan okunup bitene kadar kendi kendine değişik bir dilde konuşuyordun Dedi. Babaanneme baktım kusura bakma oğlum kuran okurken uyuya kalmışım taha oğlum olmasa şimdi neler gelirdi başına allah senden razı olsun evladım. Dedi. Taha da babaannemi teselli ediyordu ben ise ne yapacağımı bilmez şekilde öylece oturuyordum.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +1
    rezerve
    ···
  4. 29.
    0
    reeeeeeeeeeeeeeeeeez
    ···
  5. 30.
    0
    reserved
    ···
  6. 31.
    0
    Reserveddd panpa toplu halde yaz şunu
    ···
  7. 32.
    0
    Rezerved
    ···
  8. 33.
    0
    rezerved
    ···
  9. 34.
    0
    Hadi panpa
    ···
  10. 35.
    +1
    rezzzzzzzzz
    ···
  11. 36.
    0
    rezervuar
    ···
  12. 37.
    0
    Reserved
    ···
  13. 38.
    0
    Rezerved
    ···
  14. 39.
    0
    rezervedddd
    ···
  15. 40.
    +9
    Part 8

    Sabaha kadar oturduk. Taha içeri geçti. Biraz uyudu babaannem kuran okuyordu. Bense bahçeye çıkmış sabah karanlığında sigara içiyordum. Bi süre sonra güneş ışıldamaya başladı. Saat 8 gibi kahvaltı yaptık. Doğruca babaannemin verdiği adrese gidecektik. Babaannem adresi tarif etti. Ana yola çıkacaktık. Ordan bi arabaya atlayıp 15 20 km ilerideki başka bir köye gidecektik. Yola çıktık şansa köylülerden biri de o tarafa doğru gidiyordu atladık arabasına yol boyu bizi soru yağmuruna tuttu. Okul nasıl gidiyor, o köyde ne işimiz var (tabi yalan söyledim), sabahat teyze, babaannem, bir süre yorulmuştum cevap vermekten allahtan gideceğimiz yere varmıştık. Arabadan indik köy yolunu yürümeye başladık. Köyün meydanına geldiğimizde ortalıkta kimse yoktu. Yaşlı bi adam bi evin önünde oturuyordu. Selam verip gideceğimiz yeri sordum. Adam başta sanki başka birşeyler söylemek istedi ama kendini tuttu. Bize adresi tarif etti. Teşekkür edip yola koyulduk. Baya bi yürüdük. Ortalıkta kimse yoktu en sonunda evi bulduk büyük bir bahçenin başındaydı. Bahçe çeperler ile çevriliydi. Kapıyı ittik bahçeye baktım hiç görmediğim otlar ekilmişti. Ev müstakil kerbin bir evdi. Pek büyük durmuyordu. Evde yaşam belirtisi yoktu. Kapıyı çaldım. Ama gelen olmadı. Taha ile evin önünde oturup sigara içmeye başladık bir süre bekledik gelen olmayınca tam kalkacaktık. Bahçenin kapısı açıldı. Sanırım hocayı bulmuştuk. 1.65 boylarına sakallı takkeli şalvarlı biriydi. Hafif kiloluydu çok yaşlı göstermiyordu taş çatlasın 45 gösteriyordu. Bizi görünce şaşırmadı. Selam verdik. Hoş geldiniz gelin benle dedi. içeriye geçtik. Evde elektronik bir eşya yoktu. Yerde bi kilim odanın köşelerinde minderler vardı. Duvarlara baktım. Duvarın bi köşesinde gaz lambası asılıydı duvarların herbir köşesinde ise el çizimi arapça yazılar vardı. Hoca baş köşeye geçti. önüne oturmamızı işaret etti. Geçtik önüne oturduk. Anlatın bakalım kimsiniz nerden gelirsiniz derdiniz nedir dedi. Ben konuştum taha ile kendimi tanıttım babaannemin yolladığını söyledim bizim köyün adını verdim ordan geliyoruz dedim. Sakince dinliyordu. Hoca konuşmayınca bende devam ettim. Yaşadıklarımızı baştan sona anlattım. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlattıktan sonra hocam arkadaşımda bir problem yok heralde dedim ama tedbir amaçlı o da geldi. Olayları yaşayan genelde ben oluyorum. Dedim. Bakacaz dedi. Taha'ya dönüp bi de sen anlat dedi. Taha yaylada o geceyi anlattı. Hoca hiç kabus gördün mü dedi. Hayır hocam dedi. Akşam ezanı okunsun o zaman bakarız ne olduğuna eğer başınızda bi musallat varsa gece burda kalmanız iyi olur. Ben yorgunum uzanıcam güç toplaman lazım dedi. Bizde izin alıp çıktık. Biraz köyde dolandık kimse yok oturup sigara çay yapacak bir kahve bulalım dedik. Kahve'de yokmuş köyde. evlerin perdeleri sımsıkı kapatılmıştı camiye gidip bi namaz kılalım dedik kapısı kilitliydi bize hocanın yerini gösteren dayının yanına gidelim dedik o da ortalıktan kaybolmuştu. Şaşkın bir halde Hocanın evine döndük. Bahçede bi semaver vardı. Sen odun topla dedi taha. bana içeriye geçti elinde bardak, şeker ve çayla döndü. Semaverde çay yapıp Bahçede oturup çay sigara içtik. Hoca kızmasın dedim parası neyse veririz akşam ezanına daha çok var ne yapacaz dedi taha. 3, 4 saat öyle geçti. Akşam ezanı okundu. Camide hoca yoktu ama dedim. Büyük ihtimal merkezi sistemdir görmedin mi caminin halini. camları toz duman içindeydi harabeden farkı yoktu orda hangi imam görev yapar zaten köyde de kimse yok dedi taha. Ezan okunup bittikten sonra evin kapısı açıldı.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    +9
    Part 9

    Hoca yanımıza geldi. Çayı yeniden ısıtmıştık. Bir bardak da hocaya doldurduk. Kusura bakma hocam köyde kahve yoktu akşama da çok olunca sizi de rahatsız etmek istemedik. Dedim yok evladım misafirsiniz siz kusura bakmayın gündüzleri yorgun olurum ben bir iki işim vardı. Onları da halledince iyice yorgun düştüm. Ayağa kalktı geliyorum dedi elinde tepsi ile geri geldi zeytin, peynir, çökelek, yoğurt bi de tandır ekmeği vardı. Çayla beraber yemeğimizi yedik. Hocam evli değilmisiniz dedim değilim köydekiler ihtiyacımı karşılar dedi. Köyde yaşayanlar var mı kimseye denk gelmedik dedi taha. Hoca, pek dışarıya çıkmazlar insan canlısı değillerdir. Vakit geldi sofrayı kaldıralım içeriye geçelim dedi tamam dedik. Bulaşıkları ben yıkadım taha'da semaveri boşalttı. Külü boşaltırken destur çek 3 defa dedi hoca tamam dedi taha. Biz ortalığı toparlarken hocada içeri de hazırlanıyordu. işimiz bitince hocanın yanına geçtik tekrar önüne oturduk. hocanın tam önünde bi tepsi vardı. Tepsinin köşelerine mumlar dizilmişti. Tepsinin tam ortasında ise bi çömlek çömleğin içinde su vardı. Hoca ufak bir kağıt aldı eline. Annemin adını sordu. Zehra dedim. Arapça yazıyordu. Yazma bitince taha'ya annesinin adını sordu. Köyünü sordu Oda söyledi. Tekrar arapça yazdı. Bize bakıp bu kağıtta sizin isminiz annenizin ismi köyünüz yazılı parmağını uzat dedi bana bi bıçak çıkardı parmağımın ucunu hafifçe kanatip benim bilgilerimin olduğu kağıdı katlayıp üstüne parmağımı bastırdıktan sonra aynı işlemi taha'ya da yaptırdı. Kağıtları çömleğin içine attı. Uzun ince bir çubukla suyu karıştırıp arapça birşeyler söyledi. Sonra durup suya baktı. Bir süre sessizce suyu izledi. Taha'ya dönüp baktı. Çömleği al kapının yanında kazma kürek var onuda sen al diyip bana döndü evin uzağında bir yer kazıp içine boşaltın dedi. Hocam başımıza birşey gelmesin dedim birşey olmaz bu köyde merak etme dedi. Çömleği taha aldı. Dışarıya çıktık kapının yanındaki kazma küreği aldım. Bahçenin dışına çıktık ileri de boş bir yer vardı oraya gittik bi çukur açtım. Taha'da çömleği içine boşalttı üzerine toprak attık arkamızı döndüğümüzde biraz uzağımızda siyah bi köpek gözlerini üzerimize dikmiş hırlıyordu. Üzerimize saldırmak için tam üzerimize gelirken başka bi yerden daha iri bi köpek önümüzdeki köpeğe saldırdı. Rengi alacaydı. Fırsattan istifade hemen kaçtık. Bahçenin kapısını kapattım. Köpeklerin olduğu tarafa baktım alaca renkli köpek siyah renkli köpeğin boğazını parçalıyordu. Siyah renkli köpek düşünce alaca renkli olan gözlerini bana dikip bakmaya başladı parlak bakışları. Siyah olandan daha korkutucuydu. Eve girdik taha ile. Hoca ortalığı toparlamıştı. olanları anlattık. Alaca renkli olan benim dostum. Size musallat olanlardan birini öldürdü. Taha ile birbirimize baktık. Oturun karşıma dedi hoca. Geçtik oturduk. Musallat sadece senin üstünde değil arkadaşında tehdit altında bi şekilde onlara zarar vermişsiniz. Hocam ama olayları ben yaşıyorum taha sadece bir kere ayaklarının ters olduğunu gördü sadece. Buraya gelmesinin nedeni de sadece tedbir amaçlı dedim. Taha'ya dönüp gelmen iyi oldu oğlum ilk arkadaşınla uğraşacalar ondan istediklerini aldıktan sonra senin peşine düşeceklerdi. Dedi.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    +10
    Part 10

    Hocam peki bize neden musallat oldular dedim. Bilmiyorum evladım ama öğrenecem. Ben diğer odaya geçecem işimiz biraz uzun sürecek. Sizde sabaha kadar bu odada durun sabaha kadar çıkmayın benimle gelin size battaniye vereyim dedi salonda yüklük vardı ordan bize iki battaniye ve yastık verdi. Minderler ile yatacak yer yaptık yastık ve battaniyeyi serip yatacak yer hazırladık. Ben yan odadayım birşey olursa kapıyı çalın yarın gece sizin işi halledecez o yüzden hazırlanmalıyım dedi hoca. Hocam biraz dısarıda oturabilir miyiz taha ile dedim. Olur, ancak bahçeden uzaklaşmayın birşey olursa hemen eve girin içiniz rahat olsun sabaha kadar korunuyor olacaksınız ama tedbir amaçlı uzaklaşmayın dedi. Hoca odaya geçti taha ile dışarıya çıktık semaveri yakıp çay demledik. Evin önünde oturup çayımızı içip sigaramızı yaktık hoca sayesinde sonunda rahatlamıştık. Taha sessizliği bozdu. Oğlum biz ne yaptıkta bunlar bize bulaştı dedi. Bilmiyorum eğer yayladaki günden önceki olaylar olmasa o gün başlamıştır derdim. Ondan öncede sadece ben rahatsız ediliyordum. Hoca bize açıklar heralde dedim. Şu yaylaya gitmeden içtiğimiz gece birşey olmasın hani köpek arkana takılmıştı ya benim kafam hoştu önüme gelen yere destursuz işemiştim. Sen ya dedi. Bende bi kaç kere işemeye çıkmıştım heralde dedim. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar oturup sigara içtik. Sonra semaveri boşaltıp içeri yatmaya geçtik. Uyuduk ertesi gün öğleye doğru uyandım taha hala uyuyordu elbisemi giyinip yüzümü yıkadım semaveri yakıp birşeyler hazırladım. Sonra taha'yı uyandırdım beraber kahvaltı yaptık hocayı da uyandırmak istedim. Taha bırak çıkmak istediği zaman çıkar dün beni uyku tutmadı bütün gece hoca arapça birşeyler okudu yorgundur dedi. Sigara yakmak istedim paket boşalmıştı. Taha'da iki dal kalmıştı. Etrafı toparlayıp onları yaktık sonra sigara bulmak için köye gittik market görememiştik dün. Yola çıktık yol üstünde bi benzinlik bulduk. Ordan sigara aldık köye döndük vakit ikindiye geliyordu. Gölgelik bir ağaç altı vardı çimenlik çok hoş bir yerdi tam köyün girişindeydi taha'ya gel biraz şurda uzanalım dedim. Kabul etti. Geçtik ağacın dibine uzandık aklıma babaannem geldi. Onu aradım biraz konuştuk telefonu kapattım. Taha bende bi evdekileri arayayım dedi biraz uzağa gitti evdekiler ile arası soğuktu taha'nın. konuştuktan sonra yanıma geldi tamam dedi. Sigara yaktık içtikten sonra biraz daha oturduk vakit akşama gelirken hocanın evine doğru yola çıktık. Eve geldiğimizde ezan okunmaya başladı. Semaveri yaktık yiyicek birşeyler hazırladık. Bu sırada hoca odasından çıktı. Geldi birşeyler yedik yemekten sonra sigara yaktık taha ile. hoca kalktı ben birkaç malzeme almak için köye gidecem siz ortalığı toparlayın dün yattığınız odayı boşaltın malzemeleri yüklüke bırakın dedi. Tamam dedik. Hoca çıktı önce yediklerimizi toparladık semaveri boşalttık. Sonra içeriye geçtik odadaki minderleri kilimleri toparlayıp yüklüke doldurduk. Oda boşalmıştı hoca daha gelmemişti. Taha hocanın kaldığı odanın kapısını açmaya çalışıyordu. Ne yapıyorsun dedim bilmiyorum içimde bi sıkıntı var şuraya bakmak istiyorum ne var bu odada. Ya niye uğraşıyorsun adamın evinde yatıp kalkıyoruz adamın ekmeğini yiyip suyunu içiyoruz. Bize bu kadar yardım etti. Hiç para muhabeti yapmadı daha dedim. Bilmiyorum birşeyler yanlış ama ne bulamıyorum. Inşallah sen haklısındır dedi. Dışarıya çıktık sigara yakıp hocayı beklemeye başladık.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    +9
    Part 11

    biraz sonra hoca geldi. Elinde bi torba vardı. Gelin dedi içeri geçtik. Hoca önce diğer odaya gitti. aynalar çıkardı 2 metreye 1 metre boylarındaydı. 4 tane vardı. Perdeyi çektik odaların herbir tarafına bir tane aynayı koyduk. Hoca torbadan bi parça kömür çıkarıp odanın ortasında bir şekil çizmeye başladı. Bize dönüp torbada 4 tane bakır taş var çıkarın baya eskilerdi ve üzerlerinde bir yazı vardı. Ibraniceydi. Torbada otlar var çıkarın onları dısarıda kazanın içinde yakıp küllerini taslara boşaltıp bana getirin. Otları alıp dışarıya çıktık. Kazanın içine otları yığıp güzelce yaktık. iyice yaktıktan sonra külleri taslara boşalttık ve içeriye geçtik. Hoca odanın ortasına sekiz köşeli yıldız çizip sonradan her bir köşenin ucuna ibranice (sonradan öğrendiğim yazıların ibranice olduğunu) birşeyler yazmıştı. Biz içeriye girdiğimizde hoca çizme işini halletmişti. Bizden tasları alıp herbir aynanın önüne bir tane bıraktı. Torbadan bi kavanoz çıkarıp içindeki sıvıyı taslara boşalttı. Bize yıldızın ortasına geçmemizi söyleyip torbada geriye kalan son malzemeyi çıkardı bi çeşit tütsüydü. Odayı tütsünün dumanına boğdu. Sonra tasların her birini tek tek tutusturdu. Tasların her birindeki ateşin rengi değişikti. Kuzey tarafında olan mavi. Güney tarafında olan kızıl. Doğu tarafındaki sarı batı tarafındaki yeşil renkteydi tütsü yüzünden oda bir değişik kokuyordu. Her şey bitince hoca gelip tam ortamızda bağdaş kurdu bize yıldızın dışına çıkmamamızı tembihledi tamam dedik. Hoca okumaya başladı. Odadaki tek ışıklar olan tasların içindeki ateşler daha da artmaya başladı. Ama oda karanlığa gömülüyordu. Aynalarda garip şekiller belirdi. Midem bulanıyor başım dolanıyordu olduğum yere yığıldım taha'ya baktım bayılmıştı. Hocaya baktım gözleri kapalı halde okumaya devam ediyordu. Aynaya baktım içinde biri vardı diğer aynalarda birileri vardı siyahlar giyinmişlerdi yüzlerini göremiyordum her saniye görüşüm azalıyordu hoca ayağa kalktı sonrasını hatırlamıyorum bayılmışım. Kâbusumda sekiz köşeli bi yıldızın içindeydim taha yanımdaydı. Etrafima baktım ormanlık bi alanda idik. Ay ışığı ortalığı aydınlatıyordu. Hareket etmeye çalıştım vücudum kitlenmişti. Sadece gözlerimi oynatabiliyordum. Taha'ya göz ucuyla baktım o da benim durumumda gibiydi. Tam önümüzdeki ağaçlık alandan sekiz tane kapkara köpek çıktı. Normal bir köpekten iri ve güçlü duruyorlardı. Her birinin gözleri farklı renkte ışıldıyordu. biraz ilerimize gelip durdular. Ayaklarımın yanından birşeyler hareket ediyordu. Tam önümüzde bi hareketlenme oldu. Dikkatlice baktığımda önümde duran şeyin o gece önümüzde. Siyah renkli köpeğin boğazını parçalayan alaca renkli köpek olduğunu gördüm. Diğer köpek sürüsünün önünde durup uludu. Siyah köpekler gergin bir şekilde dişlerini gösterdi. içlerinden gözleri kızıl renkli olanı diğerlerine göre daha iriydi. Alaca renkli olanın önüne gelip tehdit eder şekilde havladi. Ama alaca renkli olan ondan daha iriydi. kızıl gözlü olanın üzerine zıpladı onun boğazını parçalarken sürünün geri kalanı alaca olana saldırdı ama alaca olan tek başına olmasına rağmen hepsini parçaladı. Hepsini öldürdükten sonra gelip ikimizi birden kokladı tüylerim diken dikendi. önümüzdeki diğer sekiz köpeği sanki oyuncak köpeklermiş gibi parçalamıştı. Köpeğe baktıkça içim daralıyordu içime umutsuzluk doluyordu. Dua okumaya çalıştım. Vücudumdaki her bir sinir parçası yanıyordu sanki. son hatırladığım karanlıktı.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    +15
    Part 12

    uyandığımda hocanın evindeydik taha yanımda uzanıyordu. Onu sarstım kendine geldi. Gündüzdü ilk dikkatimi çeken boş duvarlardı. Odada hiçbir malzeme yoktu sadece içinde uzandığımız sekiz köşeli yıldız vardı. Duvarlar çıplaktı perde bile yoktu oda da. Ayağa kalktım taha'yı da kaldırdım hocam diye bağırdım ses yoktu. Kapıyı açmamla şok olmam bir oldu. Salonda hiçbir malzeme yoktu diğer odayı kontrol ettim orası da çıplaktı. Taha'yı aldım yanıma dışarıya çıktık ev sanki bi gece de harabeye dönmüştü bahçe dünkü gibi düzenli değildi ortalık yabani ot kaynıyordu sanki yıllarca boş kalmış harabe bir yer izlenimi veriyordu ev. tekrar eve girdik. Uyandığımız odaya girdik. Yerde sekiz köşeli yıldız duruyordu. Taha'ya baktım o da benim gibi şok olmuştu. Dışarıya çıktık köye doğru gittik. Köy meydanına geldiğimizde her tarafta insanlar vardı. Üstümüz başımız tozdu. Çeşme vardı ileri de üstümüzü başımızı temizledik. Elimizi yüzümüzü yıkadık bir sigara yaktım çıkardım bir tane de taha'ya uzattım. bi çocuk vardı ilerimizde yanımıza çağırdım. Korka korka geldi. Buranın büyükleri nerdedir dedim. Kahvedeler dedi. Kahveyi bize gösterir misin dedim. Başını salladı çocuk önde biz arkada biraz yürüdük sonra ileri de kahveyi gördük cebimdeki bozuklukları çocuğa verdim. Koşa koşa uzaklaştı. Kahveye girdik kahvede 8 9 kişi vardı kahveci dışında hepsi de yaşlı başlı insanlardı. Hepsi bize bakıyordu üstümüz başımız perişandı. Kahveci geldi yanımıza gelin oturun diyip bi masaya oturttu bizi. Perişan gözüküyorsunuz oğlum Ne oldu dedi. çırağını çağırıp muhtara yolladı. Bize önce soğuk bir su getirip ardından çay getirdi. Diğer yaşlılarda bize kitlenmiş bakıyordu. Dilimiz kitlenmiş gibiydi çıkardım bi sigara yaktım taha'da yaktı önüne bakıyordu. Ben ne diyeceğimi bilemiyordum hayal miydi gerçekmiydi rüyada mıydık kabus mu görüyorduk gözlerim yaşardı ağlıyordum. Kendimi bırakmıştım artık sinirlerim boşalmıştı. Taha'nın benden farkı yoktu. O da çocuk gibi ağlıyordu. Muhtar içeriye girdi yanındaki imamdı heralde. Bize baktı perişan halimizi görünce meraklı gözleri acır halde bize bakıyordu. Evladım siz kimsiniz dedi. Kendime gelmeye çalıştım taha hiç konuşmuyordu konuşacak gibi değildi. Ben mustafa yanımdaki de arkadaşım taha dedim. Başımızdan geçen herşeyi anlattım. Ben anlattıkça adamların göz bebekleri büyüyordu. Herşeyi bitirince ortalık sessizleşmişti. Taha'ya baktım değişiklik yoktu korkmaya başladım. Muhtar konuşmaya başladı. Bahsettiğiniz hoca buraya görmek için geldiğiniz hoca adı salih ama sizin bahsettiğiniz yerde oturmuyor. Size yemek getirelim birşeyler yiyin için kendinize gelin. Kahvenin çırağını yolladı çocuk 15 dk sonra elinde bir tepsi ile geri geldi taha ile kıtlıktan çıkmış gibi yiyorduk sanki günlerdir birşeyler yememiştik içimden bi seste öyle söylüyordu. Kahveci soğuk tuzlu bir ayran getirdi onu içtik. kendime gelmiş gibi hissediyordum. Taha'da biraz iyi duruyordu. Gençler isterseniz yarın salih hoca ile görüşün. çok yorgun gözüküyorsunuz. Kendinize gelin öyle görüştürürüz sizi dedi muhtar. taha'ya baktım o da onaylar gibi bakıyordu. Tamam siz nasıl diyorsanız öyle olsun dedim.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    0
    Panpa bi part daha atarsan iyi olur okur çıkarım.
    ···