/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 76.
    +7 -1
    52-)

    çocuk, babasının yanına gelir ve sorar:

    -baba, teori ile pratik arasındaki fark nedir?

    babası da oğlum, git ablana 1 milyon dolar verseler, brad pitt ile yatar mı diye sor der.

    çocuk ablasına gider ve sorar, ablası da tabi ki yatarım der. sonra babasına gelip ablasının 1 milyon dolar karşılığı brad pitt ile yatacağını söyler.
    bunun üzerine babası çocuğa, bu sefer annene git ve 1 milyon dolar verseler george clooney ile yatar mı diye sor der.
    çocuk bu sefer de aynı soruyu annesine sorar, annesi de tabi yatarım oğlum der. çocuk tekrar babasını yanına gelir ve annesinin de yatacağını söyler.

    bunun üzerine babası çocuğa; oğlum işte sana teori ile pratik arasındaki fark der;
    teoride 2 milyon dolarımız var ama pratikte 2 huur ile birlikte yaşıyoruz.
    ···
  2. 77.
    +7 -2
    bir endüstri mühendisi adayı olarak mükemmel bulduğum bir fıkra daha

    53-)

    büyük bir sirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün new york üzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya düsürür ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara icen bir adam görür ve alcalir:

    "pardon. ben neredeyim acaba?" diye sorar.
    "yerden 500 feet yükseklikte bir balonun icindesin" der adam.
    yönetici sinirlenir:
    "sen mühendissin degil mi?" diye sorar.
    "evet." der adam. "nereden bildin?"
    "cünkü basim belada ve sana bir soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
    "sen de yöneticisin degil mi?"
    "evet sen nereden bildin?"
    "cünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun icinde kaybolmussun, pusulan yok, berbat durumdasin. fakat bu simdi benim sucum oldu."
    ···
  3. 78.
    +6 -3
    54-)

    adamın birisi bir gün, trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.

    bir ara, karadenizli'nin belinde, kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi???

    -bıçağına bayıldım, demiş adama, masaya bir 50 lik banknot basarak, aldım gitti!

    -pen binaumi vermem!!! demiş karadenizli...

    -al, sana 100 o zaman!! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!

    -vermem! demiş kararlı bir şekilde karadenizli!

    -oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. bak bu son teklifim! al sana 300 tl. daha da param kalmadı!!!

    -haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum binağumi!!!

    adam takmış bi kere bıçağa!! çıkarmış bileğindeki rolex saati...

    -bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. bak son teklifim, veriyon mu bıçağı?

    -haçan arkadaşum, ne istersen iste, binagumi isteme penden!!!

    -sen ne kaçırdığının farkında değilsin galiba!! bak, bu saat var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut.

    -haydaa, sen penu anlamaysun kaliba!!! vermeyceum daaaa!!! .. hele bak... diyelum ki aldum saatinu, verdum binagimuuu ... yarin celdum kahveye, ha burda bir kahve içeceum... kalkti pirisu dedu baa "-ananu s..eyum.!!ha pen ne diyeceum ona, "altiyi çeyrek geçiii ???"
    ···
  4. 79.
    +2
    55-)

    fırtına felaket. uçak öyle bir türbülansa girmiş ki, her yer zangır zangır sallanıyor. korkudan sapsarı olmuş yolcu, bakmış yanında bir rahip oturuyor;

    - "bir şeyler yapsanıza peder" demiş, yalvarır gibi. rahip istifini bozmadan cevap vermiş.;

    - "ben yönetimde değil, pazarlamadayım."
    ···
  5. 80.
    +4 -1
    özetle türkiye

    56-)

    bir budist tapınağında,

    mürit : - çok bilge ve onurlu efendimiz, bir inci ile bir kadın arasındaki farkı öğretme lütfunda bulunabilir misiniz?

    üstat : fark şu küçük çekirge; bir inci deliğine her iki tarafından da geçirebilirsin, bir kadına ise yanlızca tek taraftan.

    mürit (şaşırarak) : -ama efendimiz, sizin yüce himalaya bilgeliğinize ters düşmek utancını taşıyarak, işittim ki bazı kadınlar her iki taraftan da geçirilmeyi kabul ederlermiş!

    üstat (ince bir gülümseme ile) : - işte, o zaman, o bir kadın değil bir incidir.

    adı türkiye olmayan bir ülkenin meclis genel kurul salonu'nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş.

    konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş ve fiyat istemiş.
    birinci marangoz:
    “500 tlye olur bu iş” demiş. “200 malzeme, 200 işçilik, 100 kâr.”
    bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
    - siz aynı işi kaça yaparsınız?
    - 2,500 lira.
    - nasıl olur bu kadar fiyat farkı?
    - 1000 bana, 1000 size... 500 de bu arkadaşa veririz kapıyı yapar.

    ihale ikinci marangoza verilmiş.
    ···
  6. 81.
    +13
    57-)

    orman kerhanesine giden tavşan, en ucuz hayat kadını olan yılanla birlikte olmak ister. aç olan yılan, ilişki esnasında tavşanı yutuverir. daha sonra işini kaybetme korkusuyla tavşanı geri çıkardığında nefes nefese olan tavşan;

    - o ne biçim ağza almak lan öyle! ölüyodum dıbınıskim.
    ···
  7. 82.
    +10
    58-)

    dünyanın en bahtsız adamı varmış. şanssızlık bu ya, tuvalete girdiğinde tuvalet kağıdı bitermiş. ekmek kuyruğuna girse ekmek kalmazmış. doğru cevabı bildiği soru için elini kaldırdığında bütün sınıf elini kaldırırmış. düşün artıkşanssızlık diz boyu. ne diz boyu, boyu geçmiş bile. *
    şanssızlığın daha da fazlası adamın bir tane taşşağı varmış.

    gel zaman git zaman banka kuyruğunda sıra ona geldiğinde sistem kilitlenmiş. koşa koşa metrobüse gelip tam ayağını içeri atacakken kapılar kapanmış. var sen düşün şanssızlığı. bu arkadaşın adı bile umutmuş. *

    gün gelmiş uçağa binmesi icap etmiş. uçağa binmiş. uçak havalanmış. sefer halinde iken kaptan pilot anons yapmış.
    -sayın yolcularımız, kaptan pilotunuz konuşuyor. teknik bir arıza nedeniyle uçaktan bir kişinin atılması gerekiyor. piste geri dönemiyoruz. yolcular arasında yapılacak kura ile hangi yolcunun koltuğu çıkarsa o yolcu uçaktan atılacaktır. bizi seçtiğiniz için teşekkür eder, iyi uçuşlar dileriz. *

    tabii ki de bildiniz. yapılan kura ile bizim şanssız adamın koltuk numarası çıkmış. hostes gelmiş. "beyefendi kura çektik. yapacak bir şey yok. sizin uçaktan atlamanız gerekiyor." demiş. adamın canına tak etmiş. "yeter!" demiş. bu şanssızlığın bu kadarı da fazla! "hanım efendi çok basit bir soru soracağım. eğer bilirseniz ben atlayacağım. yok bilemezseniz şu yanımda oturan beyefendi atlasın." demiş. fıkra bu ya! yan koltuktaki yolcu da kabul etmiş bu teklifi.

    adamımız sormuş.
    -hanım efendi. benim ile şu beyefendinin taşak adedi toplamı kaç eder?
    +hah hah. çok basit tabii ki. 4 eder.
    -nah 4 eder. bende 1 taşak var. (şak diye çıkarmış ortaya maslahatı şahane ile beraber.)
    yan koltuktaki adam: ben de de 3 taşak var.
    ···
  8. 83.
    +12
    59-)

    tanju çolak 80'li yıllarda estirmektedir,hem futbolu hemde çapkınlıkları dillere destan olmuş herkes ona hayran.. idman yaparken bir ara teknik direktörü yanaşır tanju'ya ve sorar;

    - sen hem futbolu süper oynuyorsun hemde sex hayatın iyi, nasıl ikisini bir arada zütürüyorsun nedir bu işin sırrı?

    tanju teknik direktörü bir kenara çekmiş;

    -hocam halim kalmadığı zaman baktımki memnun edemiyeceğim, sevişmeden önce gizlice penisimi sertçe masaya iki-üç sefer vururum ,uyuşması geçene kadar hiç bişey hissetmeden uzunca tatmin ediyorum...

    tiyoyu alan teknik direktör artık kendinden emin bir şekilde akşam evine gider,eve girdiğinde karısının duş almakta olduğunu duyar ve ona güzel bir süpriz yapmak için soyunur banyonun hemen yanındaki odada bulunan masanın üstüne pensini sertçe iki-üç sefer seslice vurur, o esnada banyodan karısı seslenir;

    -tanju? senmisin?
    ···
  9. 84.
    +4 -1
    60-)

    napoleon bonaparte bir şekilde zaman makinesi ile günümüze gelir ve liderleri ziyaret eder. önce obama ile görüşür: «sizdeki silah ve teknoloji bende olsa waterloo savaşı'nı kaybetmezdim» der. sonra putin ile görüşür: «sizdeki istihbarat bende olsaydı waterloo savaşı'nı kaybetmezdim» der. oradan dexer shawn ile görüşmeye gelir: «sizdeki basın bende olsaydı waterloo savaşı'nı kaybettiğimi kimse öğrenemezdi» der.**
    ···
  10. 85.
    +11
    61-)

    bir gün komutan erlerin hepsini cezalandırarak 10 şınav çekmelerini emreder. 1, 2, 3, ... , 9 derken komutan 9, 9, 9, ... , 9 diye epey devam eder ve bir türlü 10 demez...

    bir ara komutan duraksayıp gülerek, "biliyorum şimdi bana küfür ediyorsunuz ama bu üniforma küfür geçirmez" der.

    temel ise arka taraflardan cılız bir sesle: anan da mi üniforma giyiyy?
    ···
  11. 86.
    +14
    62-)

    adamin biri bara girmis.. üç duble viski içtikten sonra barmene
    -"ödeyecek param yok,ama cebimde 25 santimlik bir piyanist var. sana istedigin herseyi çalabilir.."
    -"hadi ordan sarhos" demis, barmen.adam elini cebine atmis. çikarmis 25 santim boyunda bir piyanist. piyanosu da önünde..
    barmen saskin
    -"türk marsi"diyebilmis.bir döktürmüs 25 santimlik piyanist, mozart'i..
    -"bu nasil is" demis barmen saskinlik içinde..
    -"hurdalikta bir lamba buldum,bin yillik.. parlatmak için ovarken içinden bir cin çikti..
    bin yasinda. çökmüs.kulaklari da zor duyuyor.."
    elini öbür cebine atmis, bir eski lamba çikarmis. barmen'in önüne koymus.
    -"ovala ve dilek dile" diye..
    barmen ovalamis lambayi. hakikaten bir ihtiyar, ayakta zor duran cin.bir eli kulaginda
    -"haa.. hii.." deyip duruyor..
    -"burada bu sigara dumani ve içki kokulari arasinda, iki cigerim de perisan hale geldi.. bana iki yeni ciger" demis, barmen..
    hooop!.. barin basinda, pos biyiklari , kocaman sapkalari, yesil kirmizi kiliklari ile iki yeniçeri.
    -"ama ben yeniçeri degil, yeni ciger istemistim" demis barmen..
    -"ya ben 25 santimlik piyanist mi istedim sanirsin
    ···
  12. 87.
    +9
    63-)

    rahip, pazar sabahı pırıl pırıl bir güne uyanmış. canı müthiş bir şekilde golf oynamak istiyor.

    “hastayım, bugün vaaz veremeyeceğim” diyerek işi yardımcısına yıkmış.

    “kazara kasabadan bir gören olur” diye tam 100 kilometre ilerideki bir golf kulübüne gitmiş.

    herkes kilisede olduğundan etrafta kimsecikler yokmuş. topu çimin üzerine yerleştirmiş. tam o sırada bulutların üzerinden onu izleyen melek, tanrı’ya dönüp “onun oynamasına izin vermeyeceksiniz değil mi?” diye sormuş merakla.

    “tam tersine.. bak ve gör” demiş tanrı.

    rahip topa bir vurmuş, top 250 metre kadar uçmuş, uçmuş ve ‘hoooppp’ tek vuruşla deliğe girmiş.

    melek “neden bunu yaptınız tanrım?” diye sormuş şaşırarak.

    “bu ona ceza” demiş tanrı, “bu harika olayı kime anlatabilecek ki?”
    ···
  13. 88.
    +7 -1
    64-)

    dede torununa hararetli bir şekilde askerlik anılarını anlatmaktadır

    oglum biz çok kahraman askerlerdik, bigün düşman askeri bizi yakaladı. sizi ya gibicez ya da öldürücez dediler.

    -ee sonra

    -sonra hepimizi öldürdüler
    ···
  14. 89.
    +1 -1
    65-)

    12 eylül döneminde ali baransel tüm basın yayından sorumlu olarak atanır bir gün gazetelerden birinde bir fıkra yayınlanır

    kenan evren bu fıkrayı görünce çılgına döner fıkra şöyle

    güney amerika da bir uzmana sormuşlar darbe yapmak mı daha kolaydır yoksa hıyar turşusu yapmak mı

    uzman soruyu cevaplamış darbe yapmak daha kolaydır çünkü hıyar turşusu yapmak için aynı boy taze hıyarları seçeceksin onları uygun kıvamda tuz limon sirkeli suyun içinde uygun süre bekleteceksin vs vs oldukça uzun iş ama darbe yapmak için üç hıyarı yan yana getirmek yeterlidir

    kenan evren bu fıkrayı okuyunca derhal ali baransel i çağırır quot bu ne rezalat böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin neden konrtol etmiyorsun quot

    ali baransel ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve quot sayın paşam boşuna üzülüyorsunuz bakın burada üç hıyar diyor beş hıyar demiyor kiquot

    bunun üzerine kenan evren gazeteyi alıp fıkraya tekrar bakınca hak verir quot evet ya doğru diyorsun bir an farkedememişim
    ···
  15. 90.
    +12 -2
    66-)

    adamın tekinin canı bara gidip bir kaç kadeh içmek istemiş ... barlar sokağında gezerken bir tabela çarpmış gözüne : "yüksek teknoloji bar" ... !!! adam meraklanmış ... içeri girmeye karar vermiş ... bir bakmış , barmen bir robot ... nazikçe yaklaşmış ve : hoş geldiniz beyefendi , zeka düzeyiniz ? ... adam şaşkınlıkla "180" deyivermiş ... robot hemen bir malt viski vermiş ve nükleer fizik, pnömatik sistemler, ozon tabakası , satranç gibi konulardan söz açmış ... güzel bir gecegeçiren adam ertesi gece de gitmeye karar vermiş ... yalnız bu defa zeka düzeyine "100" demiş ... robot hemen bir bardak bira getirmiş ve futbol , at yarışı , emeklilik hayallerinden falan bahsetmiş , açık saçık ciks fıkraları anlatıp sarhoş taklidi yapmış ... iyice keyiflenen adam ertesi gece yine gitmiş ancak bu sefer zekasına "20" demiş ... robot hemen bir fincan çay getirmiş ve başlamış : "eeeee ? naaapcez ? gene akp'ye vercez de mi ? "
    ···
    1. 1.
      0
      Niye siyaset yapıyon amk (hoşuma gitti)
      ···
      1. 1.
        0
        Siyaseti ben yapmıyorum , fıkra yapıyor . Beğenmene sevindim =)
        ···
  16. 91.
    +7 -1
    ingilizce fıkraaaa

    67-)

    one day, little johnny saw his grandpa smoking his cigarettes. little johnny asked, "grandpa, can ı smoke some of your cigarettes?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no", said little johnny. his grandpa replied, "then you're not old enough."

    the next day, little johnny saw his grandpa drinking beer. he asked, "grandpa, can ı drink some of your beer?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no" said little johhny. "then you're not old enough." his grandpa replied.

    the next day, little johnny was eating cookies. his grandpa asked, "can ı have some of your cookies?" little johnny replied, "can your penis reach your asshole?" his grandpa replied, "ıt most certainly can!" little johnny replied, "then go fuck yourself. these are mine!"
    ···
    1. 1.
      +4
      çok yüksek ihtimal ana dili ingilizce olmayan biri yazmış büyük ihtimal Türk
      ···
    2. 2.
      0
      görüşün için teşekkür ederim kardeşim =)
      ···
    3. 3.
      +1
      cenab i hak turkish subtitle yapmış fıkraya kendisine teşekkür ediyoruz =)
      ···
    4. 4.
      +4
      jhonny o azimle kendini geliştirmiş ve tanınmamak için soyadını sins olarak değiştirmiş
      ···
    5. diğerleri 2
  17. 92.
    +2 -3
    67-) ingilizce fıkraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

    one day, little johnny saw his grandpa smoking his cigarettes. little johnny asked, "grandpa, can ı smoke some of your cigarettes?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no", said little johnny. his grandpa replied, "then you're not old enough."

    the next day, little johnny saw his grandpa drinking beer. he asked, "grandpa, can ı drink some of your beer?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no" said little johhny. "then you're not old enough." his grandpa replied.

    the next day, little johnny was eating cookies. his grandpa asked, "can ı have some of your cookies?" little johnny replied, "can your penis reach your asshole?" his grandpa replied, "ıt most certainly can!" little johnny replied, "then go fuck yourself. these are mine!"
    ···
  18. 93.
    +3 -10
    lenin başkan

    68-)

    lenin ölüyor ve tanrı onu cehenneme koyuyor.
    ama bu lenin durur mu hiç, başlıyor cehennemde insanları örgütlemeye;

    -"bakin, biz burada yanıyoruz, acı çekiyoruz, öbürleri orada cennette
    rahatla bollukla yaşıyorlar olmaz böyle" diyor ve cehennemde insanlar
    ayaklanmaya başlıyor. melekler hemen gidiyorlar tanrıya;
    - "tanrım lenin cehennemi karıştırdı insanlar ayaklandı" diyorlar. tanrı da;
    -"o zaman onu alın cennete koyun" diyor.
    bu sefer de lenin cennette başlıyor konuşmaya;
    - "bakın, biz burada bolluk içinde yasarken cehennemde yoldaşlarımız acı çekiyor, yanıyor, buna izin vermeyelim" diyerek orayı da karıştırıyor.
    melekler hemen gidiyorlar yine tanrının huzuruna;
    - "tanrım" diyorlar, "lenin orayı da karıştırdı insanlar cennette de
    ayaklandılar ne yapalım?"
    tanrı;
    - "getirin su lenin'i karşıma bakayım" diyor.

    melekler gidip getiriyorlar lenin'i, lenin giriyor.
    tanrı'nın odasına, kapılar kapanıyor aradan 1 saat geçiyor, 2 saat geçiyor, lenin cıkmıyor odadan..
    melekler iyice merak etmeye başlıyorlar.. saatler sonra kapı acılıyor;
    lenin çıkıyor içerden. hemen giriyorlar melekler içeri; "tanrım, ne oldu bu kadar ne konuştunuz?" diye soruyorlar.

    tanrı:
    - "şşşt! tanrı yok, hepimiz yoldaşız !" ??
    ···
  19. 94.
    +14
    69-)

    yine mi papağan diyeceksiniz ancak aramama rağmen bulamadığım bir fıkradır, burada da bulunsun.

    adam bir papağan satın alırken, satıcı papağan'ın çok küfürbaz olduğu konusunda uyarır, ve papağan küfür ettiği taktirde kafesin üstüne bir örtü örtmesinin küfrü sonlandıracağını da ilave eder.

    papağan birkac güne sahibinin adını öğrenir ve başlar küfretmeye:
    -ahmet zütüne koyim, ahmet zütüne koyim...
    adam kafesin üstüne bir örtü örter ve papağan susar.

    bir gün, iki gün, 1 hafta derken, adam bakar papağandan çıt yok, merak eder, örtüyü hafifçe aralayıp bakarken papağanla göz göze gelir. papağan :
    -zütün mü kaşınıyo ahmet?
    ···
  20. 95.
    +9
    70-)

    nasreddin hocadan adamın biri bir gün tencere ister. ertesi gün, tencere kırık dökük ama yanında bir tane tencere ile hocanın yanına gelir.
    -hoca tencere doğurdu.
    -doğurur tabi, anasını gibmişsin.
    ···
    1. 1.
      0
      Ayraç koyalım
      ···