/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 101.
    0
    Rezervasyon
    ···
  2. 102.
    +4
    Pampalar 5 dakika sigara molası sonra devam ediyorum okuduğunuzu belli edin
    ···
    1. 1.
      0
      4. postadayim seri yaz eline kuvvet panpa
      ···
  3. 103.
    0
    Rezörk
    ···
  4. 104.
    0
    Okurum rez
    ···
  5. 105.
    +10
    Serhat göründü ilk önce, hemen ardından da Meryem Hanım. ikisi de çırılçıplaktı. Yıkanmışlardı, Meryem Hanım elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu. Serhat’ın inik haldeki yarağı kasıklarına geliyordu. 

    Serhat çekyata uzanırken Meryem Hanım bir süre daha kuruladı saçlarını, ardından o da Serhat’ın yanına uzandı. Birbirlerine sarıldılar. Serhat Meryem Hanımın zütünün yanaklarını okşuyor, avuçluyordu. Meryem Hanımsa onun göğsünü öperken bir eliyle de yarağını kavramış okşuyordu. gibişmiş, banyo yapmış, şimdi de ağır tempoda sevişiyorlardı. 
    ···
  6. 106.
    +6
    Serhat Meryem Hanımın iri memelerini öpmeye, emmeye başladı az sonra. Kaba, iri elleriyse çıplak vücudunda geziniyor, kalçalarını, karnını okşuyordu sürekli. Meryem Hanım buna Serhat’ın yarağını sıvazlayarak yanıt veriyor, onun çıplak göğsünde dudaklarını gezdiriyordu. Yarağım gitgide sertleşmeye başlamıştı. ikinci postanın öncesinde kıvama getiriyorlardı birbirlerini. 

    O ara kapının vurulduğunu duydum. Kulaklığa rağmen 'Güm güm!' diye gelen sesler beni korkuya düşürdü. Kulaklığı çıkardım ve “E, Efendim?” dedim heyecandan kekeleyerek. Kapının arkasından gelen Meryem Hanımın sesiyle daha da heyecanlanıp telaşlandım. “Burak, tatlı yer misin?” diye soruyordu. “Bir saniye!” dedim ve videoyu durdurup ekranı kapattım hemen. 

    Pantolonun önünde çadırı dikmiştim. Beni bu halde görürse ne yapardım? Kapıyı açtım, ama arkasına geçtim, başımı uzattım. Elinde bir tabak sütlaç vardı. “Rahatsız etmedim inşallah?” deyince, “Yo, yok, müzik dinliyordum... ” dedim. “Söylemeyi unuttum. Sütlaç yapıp dolaba koymuştum. Dolapta gene var, almak istersen çekinme!” dedi tabağı uzatarak. “Çok teşekkür ederim, zahmet oldu size!” dedim jestine karşılık. “Yok canım ne zahmeti!” dedi gülümseyerek. 
    ···
  7. 107.
    +9
    Dakikalar önce salonda bakışlarımdan rahatsız olmuş gibi görünürken, şimdi karşımda gülümsemesini anlayamadım. Ama bunun sebebini öğrenmem gecikmedi. Meryem Hanım, “Şey diyecektim, bu telefonu ben çözemedim, Cemil de anlamadı. Sen nasıl kullanıldığını biliyor musun?” dedi. “Tabii, bakarım!” dedim. “Tamam, sütlacını ye, ondan sonra!” dedi yine gülümseyip. 

    Yatağımın üzerine oturup Meryem Hanımın yaptığı sütlacı kaşıkladım. Çok güzel yapmıştı, afiyetle yedim. Ekranımda kadının Serhat’la sevişmesini izlerken bir anda karşıma elinde bir tabak sütlaçla çıkmıştı. Doğrusu ilginç bir durumdu. Yarağımın sertliği yaşadığım heyecan ve korkuyla geçmişti çoktan. Yuvasına çekilmiş köstebek gibi gözden kaybolmuştu bir anda. 

    Salona geçtiğimde Meryem Hanım çekyatta oturuyordu. Cemil görünmüyordu. “Cemil yok mu?” diye sordum. “Yok, dışarı çıktı, arkadaşıyla buluşacakmış!” dedi. Akşam vakti evde yalnızdık. Meryem Hanım eve geldiğinden beri ilk defa böyle bir durum yaşanıyordu. 

    Telefon elindeydi. Çekyatın yanındaki sandalyeye oturdum, ama Meryem Hanım, “istersen böyle gel!” dedi yanını göstererek. Çok heyecanlıydım, Meryem Hanımla ilk kez böylesine yakınlık kuruyordum. Telefonu verirken yine parmaklarım parmaklarına değdi. Bembeyaz yumuşacık, etli parmak uçları bile içimi bir hoş ediyor, beni heyecanlandırıyordu. 
    ···
  8. 108.
    0
    foto için geldim okumadan gidiyorum panpa
    ···
  9. 109.
    +8
    Çok bilinmeyen bir markanın dokunmatik bir telefonuydu. Alışmak için biraz kurcalamak gerekiyordu. Ben telefonla uğraşırken Meryem Hanım dikkatle bakıyordu. Heyecandan ölecektim sanki. Dakikalar önce bilgisayarımın ekranında deliler gibi gibişen, sevişen kadın şimdi yanı başımdaydı. Hacı yağı denilen biraz ağır bir koku geliyordu üzerinden, ama rahatsız edici değildi. Aksine Meryem Hanıma çok yakışan bir kokuydu. 

    Neyse ki birkaç dakika içinde çözmüştüm telefonu. Nasıl kullanacağını gösterdim kabaca. Parmaklarını uzatıp, “Şuraya mı dokunmam lazım, şöyle mi olacak?” gibi sorular soruyordu telefon elimde olduğu halde. Pantolonun altında yarağımın hafif hafif sertleşmeye başladığını fark ediyordum. Kendime hakim olmaya çalışsam da yapamıyordum. 

    Sonunda telefonu Meryem Hanıma verdim. “Eğer anlamazsanız gene gösteririm!” deyince, “Allah razı olsun, çok sağ ol!” dedi. Ardından kalkıp mutfağa geçti. Az sonra elinde bir tabak sütlaçla geldi ve sehpanın üzerine koydu. Bolca tarçın dökmüştü üstüne. Tekrar yanıma otururken, “Al ye bakalım!” dedi işaret ederek. 
    ···
  10. 110.
    +8
    Teşekkür edip sütlacı yerken, “Senin annen baban nerde yaşıyordu?” diye sordu. “Muğla’da!” deyince, “Ha Muğla’da tamam, Cemil söylemişti de unuttum, kusura bakma!” dedi mahcup bir edayla. Ne iş yaptıklarını sorunca anlattım. “Ben de bizim Sivas’la istanbul’dan başka bir yeri bilmiyorum. Hoş, Sivas’ta da evin içindeyim akşama kadar, bir yere çıktığım yok. Aslında kadın terzisiyim, ama bizim herif sağ olsun çalışmamı istemiyor. Burada da aynı, gene değişen bir şey yok. Cemil’e söylüyorum, çıkar beni dışarı, gezelim biraz, hava alalım diyorum, ama dinleyen kim. Kendine kız arkadaş bulmuş bir tane, şimdi de onun yanına gitti zaten. Oğlum anasını unuttu!” dedi gülümseyerek. 

    Demek Cemil kız arkadaş yapmıştı. Haberim yoktu bundan. Ne diyeceğimi bilmediğimden susmak en iyisiydi. Sessizce sütlacı yiyip bitirince, “Gene var, getireyim mi?” diye sordu. “Yok, zahmet etmeyin... ” dedim utangaçça. “Afiyet olsun!” dedi. Kısa bir sessizlik oldu, odama gidip gitmeme konusunda kararsızdım. 
    ···
  11. 111.
    +6
    Senin var mı arkadaşın?” diye sorunca, “Efendim?” dedim heyecanla. “Arkadaşın, yani kız arkadaşın var mı?” diye sordu bu kez. Meryem Hanım muhabbeti ilerletiyordu. Kalbimin atışları hızlanmaya başladı. “Vardı, ama ayrıldık!” dedim. “Bu zamanda kızlar da bir acayip. Eskiden erkekler kız peşinde koşardı, şimdi kızlar erkek peşinde koşuyor. Al bizimkinin bulduğu mesela. Çorum’dan gelmiş buraya okumaya, ama akşamın bu saatinde elin adamıyla dışarlarda geziyor!” dedi. “Öyle, zaman değişti!” dedim dediklerini onaylıyormuş gibi yaparak. Meryem Hanıma göre zaman değişmiş kızlar erkek peşinde koşuyordu, ama kendisi de kocasının olmamasını fırsat bilip aşığı ile çatır çatır gibişiyordu. 

    “Bana müsaade... ” dedim ayağa kalkıp. “Sütlaç istersen dolaptan al, bir tencere yaptım!” dedi gülümseyerek. “Sağ olun!” diyerek odama geçerken, Meryem Hanımın sandığım gibi biri olmadığını anladım. Yanında kocası, oğlu veya Serhat varken benden çekinir görünürken, kimse olmadığında rahat hareket ediyor, çekinmiyordu. Pazar günü börekten yiyebileceğimi söylemesi, kendisini taksiye bindirmemi istemesi de bunun bir işaretiydi. 

    Kapıyı yavaşça kilitledim ve bilgisayarın başına oturdum. Ekranı açtım, kulaklığı taktım. Kaldığım yerden devam ettim izlemeye. Az önce içerde, yanımda oturan, kokusunu aldığım, nefes alış verişlerini hissettiğim Meryem Hanım şimdi yine Serhat’la sevişiyordu. 
    ···
  12. 112.
    +8
    Serhat memelerini öpüyor, emiyordu sürekli. Meryem Hanımsa, “Daha hızlı, hızlı em!” diyordu Serhat’a. Onun kel kafasını, omuzlarını, sırtını okşuyordu. Serhat aldığı talimatla memelere iyice yumuldu, dili meme uçlarında geziniyor, ısırıyor, dişliyordu. Saatin gizli kamerası saniye saniye net bir şekilde kaydetmişti hepsini. Meryem Hanım tatmin olmamış gibi, “Hızlı em, daha hızlı!” deyip duruyordu yine. 

    Serhat’ın iri elleri bembeyaz, dolgun kalçasında, zütünün üzerinde gezinirken, Meryem Hanım başını sağa sola çeviriyor, “Ihhh, ohhh... ” diye diye hafiften inliyordu. Yarağım demir gibi olmuştu bile. Hemen pantolonu indirdim, bir elimi yarağıma atıp okşamaya başladım. 

    iki Meryem Hanım vardı. Biri salonda oturup oğlunun kız arkadaş edinmesinden şikâyet eden, diğeri ise kendini aşığının kollarına atan. ikisi de aynı kadındı. Biri ahlak, namus bekçisi rolünde iken, diğeri gerçek bir fahişeydi. Ve ben aynı anda ikisine birden şahit oluyordum. 

    Serhat üzerine uzandı Meryem Hanımın. Meryem Hanım dizlerinden büktüğü bacaklarını iki yana açarak aşığını kollarının arasına aldı. Serhat şimdi memelerine daha büyük bir saldırı başlatmıştı. Meryem Hanım onun kel kafasını, sırtını, belini zaman zaman da zütünü okşuyordu. Serhat’ın gür sakalları yüzünde, yanaklarında, dudaklarında, memelerinde geziniyordu sürekli ve Meryem Hanım bundan rahatsızlık duymuyor, aksine çok mutlu oluyordu
    ···
  13. 113.
    +3
    Bir süre sonra Serhat doğruldu ve ayağa kalktı. Elini yine pantolonuna ve cüzdanına attı. Az sonra, “Hasgibtir!” dedi cüzdanın içine bakarak. Başka kondom yoktu anlaşılan. Meryem Hanım, “Yok mu?” diye sorunca, “Yok!” dedi Serhat. “Ne yapacağız?” dedi Meryem Hanım. Serhat, “Ne olacak, daha önce kondom mu vardı, böyle yapacağız!” deyince, Meryem Hanım, “Olmaz, daha önce de böyle yaptın, sonra gördük sonucunu!” dedi. Ne olmuştu ki? 

    “Korkma, boşalmam içine!” dedi Serhat, ama Meryem Hanım ikna olmuyordu. Serhat, “Ne yapalım şimdi sana, içine boşalmam diyorum, anlamıyor musun? Çok istemiyorsan zütten ver o zaman!” dedi sert bir sesle. Bunu duyunca heyecanım daha da arttı. Yoksa Serhat Meryem Hanımı zütünden mi gibecekti? Meryem Hanım zütünden de mi veriyordu Serhat’a? 

    Ancak Meryem Hanımın, “Sen git karını zütünden gib!” demesi ile hevesim kursağımda kaldı. Bu sözlere Serhat’ın cevabı, “Verse de gibsek!” oldu. Meryem Hanım doğruldu çekyatın üzerinde ve “Bak, bir daha şu lastik olmadan gelme buraya. Allah göstermesin geçen sefer gebe kaldım, gördün başımıza gelenleri, kalkıp benim başımı yakma gene. Dikkat et, boşalmadan önce çıkart hemen!” dedi. Demek Serhat’tan hamile kalmış ve büyük ihtimalle de çocuğu aldırmıştı. Duyduklarıma inanamıyordum
    ···
  14. 114.
    +9 -1
    Serhat, “Tamam tamam, korkma sen, ben tutarım kendimi!” dedi başını sallayarak. Ardından, “Sen üstüme çık!” dedi ve çekyata uzandı sırt üstü. Yarağı sertleşmiş kalın bir sopa gibi havaya dikilmişti. Meryem Hanım bir süre bu sopayı sıvazladı eliyle, kısa bir süre de ağzına alarak emdi, yalayıp parlattı. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Az sonra Meryem Hanım çekyatın üstüne çıktı, her iki ayağını Serhat’ın kalçalarının yanına koydu ve yarak altında kalacak şekilde çömeldi. 

    Nefesimi tutmuş izliyordum. Yarağımdan zevk sıvıları gelmeye başlamıştı yine. Meryem Hanım eliyle Serhat’ın yarağını kavradı ve dıbına hizaladı. Kocaman yarak dıbına girmeye başlarken gözden de kayboluyordu. Sonunda Serhat’ın yarağı Meryem Hanımın amında kaybolmuştu. Koca yarağı tamamen dıbına almıştı Meryem Hanım. 
    Bir süre oturur, daha doğrusu işer gibi çömelir vaziyette kaldı Meryem Hanım. Ardından zütünü ileri geri hareket ettirmeye ve yaylanmaya başladı. Bu anlarda, “Immm, ohhh, ayyy... ” diyerek gözlerini kapatmış halde kendinden geçmiş aldığı zevki gösteriyordu. 

    Dizlerinden tutmuş oturup kalkmaya başladı yarak amında olduğu halde. Serhat ise onu belinden tutmuş destekliyordu. “Böyle daha güzel!” dedi Meryem Hanım az sonra. Serhat, “Sana spiral taktır dedim, anlatamadım!” dedi. Ama Meryem Hanımdan cevap gelmedi bu sözlere. Öne doğru eğildi az sonra, ellerini Serhat’ın çıplak, kıllı ve geniş göğsüne attı. ileri geri yaylanıyor, zütünü kaldırıp indiriyor, yarak dıbına girip çıkıyordu sürekli. 
    ···
  15. 115.
    0
    Rezzers
    ···
  16. 116.
    +1 -1
    ibretle okuyorum rez seri.
    ···
  17. 117.
    0
    Devammmmmm
    ···
  18. 118.
    0
    41 rez amk amk
    ···
  19. 119.
    +1
    Abi sözlük artık ne hale geldi yazık ya neyse fazla bekleme part aralarında
    ···
  20. 120.
    0
    Rezervatullah 20
    ···