/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +228 -43
    Gaybı Allah’ n bildirmesiyle bilen ve tüm ilmini yine Allah’dan alan, dolayısıyla yanılma payı olmayan, yaptığı, söylediği, tavsiye ettiği her şeyde hikmet ve isabet bulunan Peygamber Efendimiz’in inceliklerle dolu bazı sünnetlerinin keşfedilmiş bilimsel açıklamaları

    1.Yemeğe Tuz ile Başlamak

    Yemeğe tuz ile başlanırsa beyin tarafından gönderilen bir uyarı sayesinde midede mukus sıvısı salgılanmaya başlar. Bu mukus sindirimi kolaylaştırıcı bir tabaka oluşturur ve midenin sindirime hazırlıksız yakalanmamasını ve dolayısıyla yorulmamasını sağlar.

    2-Suyu Oturarak Ve Üç Yudumda içmek

    Bu şekilde içilen su, dil ve ağız bölgesinde daha fazla duraksar ve tükürük bezleri için gerekli suyun emilimini artırır. Böylece anti bakteriyel ve antioksidan etkiye sahip olan tükürüğün salgılanması artarak ağız ve diş sağlığına katkıda bulunur.

    3- Uyurken Sağ Tarafa Dönüp Yatmak

    Kalbin üzerine yani sola yatıldığında, kalp sıkışır, ağrır ve rahat çalışması engellenir. Sağ tarafa doğru yatılması kardiyovasküler sistemimizin çok daha iyi çalışmasını ve kalbimizin yeni günün temposuna çok daha dingin ve kolay bir şekilde ayak uydurmasını sağlar.

    4- Banyo Yaptıktan Sonra Ayaklara Soğuk Su Dökmek

    Böylelikle kan dolaşımımız hızlanıyor ve sıcak sudan dolayı genleşmiş damarlarımız içindeki kanın aktivasyonu artıyor. Yani tansiyonumuz düşmüyor ve savunma mekanizmamız güçleniyor.

    5- Yemeği Sıcakken Yemek

    Sıcak yemek yemekten sakının!  Suyuti

    Sıcak yemekten de ne diye sakınalım şimdi? demiş olabilirsiniz. Ama ben de size alemlere rahmet peygamberi böyle dediyse, bir hikmeti mutlaka vardır derim. Sonra da şöyle devam ederim ;

    Yemekleri çok sıcak yemek, mide kanseri riskini 3.3 oranında artırıyor. 

    “Sünnetimi (yaşam tarzımı) yaşatan beni sevmiş olur, beni seven de cennette benimle beraberdir.” Tirmizi ilim 16

    Edit : Devamı Aşağıda
    ···
  2. 2.
    +7 -42
    Din sömürüsü çugu
    ···
    1. 1.
      +16 -1
      Ne sömürüsü kardeşim Kuran ahlakı ve sünnetlerimizi yaşamalı, yaşatmalı ve yaygınlaştırmalıyız.
      Hayra vesile olanın hayrı yapan gibi olduğunu unutmamalıyız.
      ···
  3. 3.
    +33 -2
    6- Misvak Kullanmak

    Diş macunları onlarca bileşenden oluşan kimyasal deterjanlardır. Diş fırçaları ise kanserojen maddeleri içeren birer plastik. Oysa misvak tamamen doğal özlerden oluşan ve ağızdaki (sadece) zararlı mikroorganizmaları bloke eden, yararlı mikroorganizmalara müdahale etmeyen, diş çürümesini engelleyen en iyi diş temizleme vasıtasıdır. ilginç olansa tüm bunları 1400 sene evvel, hiç kimya dersi almamış olan ve hatta okuma yazma bile bilmeyen Nebiyyil Ümmi Efendimiz’ in Sallallahu Aleyhi Vessellem bilmiş ve biz ümmetine asırlar önce tavsiye etmiş olmasıdır.
    ···
    1. 1.
      0
      Misvak zararlı organizmaları bloke etmez. içerdiği lifli yapı sayesinde sert bir diş fırçasını sürmekle aynı şeydir. Geri kalan bilgiler doğru.
      ···
    2. 2.
      +2
      içerdiği öz diş bakımına da yardımcı olur.
      ···
    3. 3.
      0
      Misvak 2 hafta kullandım diş etlerim yarıldı bin
      ···
    4. diğerleri 1
  4. 4.
    +33 -1
    7- Teheccüd Namazına Kalkmak

    Kesintisiz uyunan uzun gece uykuları damarlarda vazodilatasyona neden olur. Uyku ortalarında kalkıp el yüz yıkamamız yani abdest almamız, az yorucu egzersizler yapmamız yani teheccüd namazı kılmamız vazodilatasyonu engeller ve zinde bir Müslüman olmamızı sağlar.
    ···
    1. 1.
      +1 -4
      + Uyku evrelerini bölerek uykusuz kalmanızı, stresli olmanızı, sinirli olmanızı sağlar. Mesela tam RAM uykusundayken bölerseniz kalktığınızda kendinizi yorgun hissedersiniz.
      ···
      1. 1.
        +2 -2
        atma lan ram uykusu gerçekten çok kısa sürüyor ve uyuma miktarına bağlı değil
        ayrıca coğu bilim adamı uykuyu gün içerisine dağıtarak alıyor
        ···
    2. 2.
      0
      ram uykusunun maksimum süresi ne kardeş peki nasıl denk getireceksin
      ···
  5. 5.
    +29
    8- Yemek Arasında Su içmek

    Yemeğin ortasında içilen su gıdaların sindirilmesine ve gerekli vitaminlerin emilmesine katkıda bulunuyor. Bu da midede doygunluk hissi oluşturarak az yemeye vesile oluyor
    ···
  6. 6.
    +1 -27
    Din sömürüsü bastim cügüyü
    ···
    1. 1.
      +6
      Ne sömürüsü kardeşim Kuran ahlakı ve sünnetlerimizi yaşamalı, yaşatmalı ve yaygınlaştırmalıyız.
      ···
  7. 7.
    +1 -24
    Arap pls
    ···
    1. 1.
      +10 -1
      Bu din bu peygamber sadece araplara gelmedi panpa bunu bil
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        Mk şakirti sg
        ···
      2. 2.
        0
        çok çağdaşca bi karşılık, yobaz it
        ···
  8. 8.
    +23 -1
    10- Yemeği Sol Ayağı Katlayıp Sağ Ayağı Karna Çekerek Ve Oturarak Yemek

    Bu pozisyonda yemek yemek, su ile doldurulmuş balon şeklinde olan midenin çıkış kısmını kapatarak yenilen gıdanın tam sindirilmeden bağırsaklara kaçmasını önler ve midenin erken dolmasını sağlar. Çağımızın modern vebası olan “Obezite” ile mücadeleye de yine Efendimizin güzel sünneti yetişiyor *
    ···
    1. 1.
      -1
      bravo islam'ı çökerttin. Böyle cahil cahil araştırmadan etmeden konusup anca kendınızı iki tarafta da rezil edersiniz. islama bi zararınız olmaz. daha çok araştırma yaparak, bilimsel verilerle konuş. Sonra müslümanlar cahil yobaz olur.Ama bilimi ortaya koymadan konusan sizlersiniz
      ···
  9. 9.
    +22 -1
    9-Sıcak Yemeğe Üflememek Soğumasını Beklemek

    Tükürükte hem mikroplar için besleyici hem de anti bakteriyel etki gösteren maddeler bulunur. Tükürükte bulunan bu anti bakteriyel maddelere rağmen besin atıkları ve epitel hücre parçaları, ağız boşluğunu mikroorganizmaların yerleşmesi için uygun ortam haline getirir. Bu da ağzın mikroplanmasına ve kirlenmesine neden olur. Yemeklere üflemek ağızdaki bu mikrop ve bakterilerin etrafa ve yemeğe saçılmasına sebep olur. Ayrıca nefesimiz, vücudumuzdan atılan karbondioksit gazından oluştuğu için, yemeklerine atık gaz karıştırmak istemeyen kardeşlerimiz bu çok faydalı sünnetimizi an itibariyle hayata geçirebilirler.
    ···
    1. 1.
      +2 -14
      işte bu yalan. Yemek de tükürük de mideye gidiyor, hiçbir şey farketmez. Ayrıca üflediğin karbondioksit gazı da yemeklere karışmaz.
      ···
  10. 10.
    -21
    KURANDA BÖYLE BiRŞEY YOK ÇÜGÜ .

    ALLAH'IN SALAKLARI BUNLARA iNANANLAR VAR MI YA : (
    ···
    1. 1.
      +7 -1
      Kuran da geçiyor DEMiŞ mi ?
      ···
      1. 1.
        -2
        Kuranda olmayan bişey benim için boş şeylerdir. insanlar tarafından uydurulmuş anlamsız ve aptal şeylerdir. Eğer bir dine bağlıysan o dinin kaynağına yönel , kenarda köşedeki yosunları koklamana gerek yok kanka
        ···
      2. 2.
        +1 -1
        Al işte bir edip yukselci daha yav arkadas insan gore gore ogrenir sacmalamayin ya bunlarin hangisi zararli azicik mantıklı bakin olaylara faydasi var zarari yok bu yonuyle ele al bari
        ···
      3. 3.
        -1
        Kuran da peygamberimize güvenmemizi söylüyor knk
        ···
      4. 4.
        0
        Sünnet bunlar sıradan insanların uydurması deil
        ···
      5. 5.
        0
        Kuran da peygamberimize güvenmemizi söylüyor knk
        ···
      6. 6.
        +1
        “Şunu iyi biliniz ki, bana Kur'an-ı Ke­rim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. (Bu konuda) dikkatli olun; (çünkü) koltu­ğuna kurulan tok bir adamın ‘Size (Hz. Peygamberin sünneti / hadisleri değil) sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter!’ diye­ceği (günler) yakındır... ”
        (bk. Ebu Davud, Sünnet, 5(6), imaret,33; Tirmizî, ilim, 10; ibn Mace, Mukaddime, 2; Darimî, Mukaddime,49; Ahmed b. Hanbel, 2/367, 4/131-132, 6/8).

        Tirmizî’nin bir rivayeti şöyledir:

        "Dikkat edin! Sizden birinizi; emrettiğim veya yasakladığım konulardan birisi kendisine ulaştığında -koltuğuna yaslanmış bir hâlde- ‘bilmiyorum Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız (hadisleri tanımayız derken)’ bulmayayım."

        Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir. (bk. Tirmizi, ilim,10).

        hala da KUR AN'da böyle bir şey yok diyipde hadis'leri kenara atanları görünce acıyorum ya gerçekten acıyorum. Peygamberin yüzüne nasıl bakıcaksınız. Dedikleriniz mantıklı gelmedi mi diceksiniz
        ···
      7. 7.
        0
        Bu tiplerden çok var kardeşim adamlara laf anlatmaktan dilimi traş etmeye başladım. Neymiş efendim sadece kuran yetermis tabiki yeter fakat kuş kadar BEYNiN ile nasıl yorumlayip yaşayacaksın. Bunlar yuzunden millet mal oldu. Ne yapacaklarını şaşırdılar ALLAH sonumuzu Hayır etsin.
        ···
      8. diğerleri 5
    2. 2.
      +8
      Sevgili kardeşim madem kurandaki şeylere elhamdulillah tam manada inandığını soluyorsun kuranda söyle yazıyor "Hayır, Rabb'in hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan, tam anlamıyla Teslim olmadıkça inanmış olamazlar." (Nisâ, 65).

      "Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur" (Ahzâb, 36).

      O), hevâsından (hayalî şeyleri) konuşmaz!) NECM-3(nefsinden keyfinden konusmaz)

      Bunları bil lütfen sünnet ve hadisler kuranin zittı değil bilakis bir bütün ve birbirini destekler niteliktedir. Vesselam
      ···
      1. 1.
        -5
        Neyse yanlış yolda olduğunuzu bilinde ben karışmayayım .
        ···
      2. 2.
        +4 -2
        “De ki, Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan ve esirgeyendir.” (Âl-i imran, 3/31)

        “O, kendiliğinden konuşmaz. Onun konuşması ancak indirilen bir vahiy iledir.” (Necm, 53/3-4)

        “Peygamber size neyi verdiyse onu alın ve size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (Haşir, 59/7)

        Resulûllah Efendimiz (a.s.m.), Allah’ın sevdiği ve razı olduğu örnek insandır. Ona uymayan kimsenin Allah sevgisi, sözde kalmaya mahkûmdur. Hakikat bu iken, sadece âyetle amel etme vehmine kapılarak sünnetten yüz çevirmek, Allah’ın sevdiği zata benzemeyi terk etmek demektir.

        Bir insan, Kur’an-ı Kerim’i hadislerin ışığında değil de kendi fikriyle yorumlamaya kalkışırsa, ortaya çıkacak yol Allah Resulünün (a.s.m.) değil, o adamın şahsî yolu olacaktır. Bu yolun ise nereye çıkacağı bellidir. Kur’anı anlamaktan maksat onu yaşamak ve yaşatmaktır. Bu noktada, en büyük rehber Allah Resulüdür (a.s.m.).
        ···
    3. 3.
      0
      Panpa bilmiyorum kimden duydun nasıl böyle bir düşünceye kapıldın.
      Ama imanın şartlarından biri peygamberlere imandır. Eğer peygambere ve sünnetlerine inanmıyorsan müslüman değilsin. Benim düşüncem değil bu ama müslümanım diyorsan peygamberlere iman etmek zorundasın.
      ···
      1. 1.
        0
        Bak sen gider ayak islamdan çıktık (: Allah akıl fikir versin
        ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +18 -2
    Allahuekbeer
    ···
    1. 1.
      -3
      kim kimi koparıyorsa kendi payının dıbına koyayım
      ···
    2. 2.
      0
      çügüleyen zındıklar
      ···
  12. 12.
    +17 -1
    Din var rez
    edit: tutmuş biliyodum
    ···
    1. 1.
      +3 -6
      Rezervatullahulbismillahirrahmanirrahim
      ···
      1. 1.
        +2 -5
        kjadgsugasufv açıklamaların saçmalığına bak, e peki solak insanlar wcye sağ ayağıylamı girecek. komedi adamlarsınız vesselam, bide sineği çorbaya batırma olayını açıklasana
        ···
      2. 2.
        0
        sinekler veba virüsünü taşırlardı. Diğer kanatlarında da panzehirleri olduğu için çorbaya batırılardı.
        ···
    2. 2.
      +1
      Üstte kalsın diye yazıyorum. Çoğu doğru 5 yalan. Eski arabistan da fayans mı vardı lan toprak zeminde nasıl kaysın.
      ···
    3. 3.
      0
      Tespitin dıbına koymuşsun panpa iyi forumlar : )
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 13.
    +14 -2
    Trend olmazsa zütümü kumla doldurup yumruklasınlar
    ···
    1. 1.
      0
      Bunu hatirlatirim ama :D
      ···
    2. 2.
      0
      amk tutmayacak gibi ewqewq
      ···
    3. 3.
      0
      Trende girdi hayırlı olsun
      ···
    4. 4.
      0
      Tühh be SS almıştım bende yorumunu... trend olmaz diye saklıyordum :d
      ···
    5. diğerleri 2
  14. 14.
    +2 -13
    Kardeş dokuz yaşındaki kızla yada evlatlığının karısıyla evlenmesindeki hayrı açıklarsan çok iyi olur
    ···
    1. 1.
      +6
      1) hz. aişe validemizin doğum tarihiyle ilgili bir takım görüşler ileri sürülmüştür. bunun sebebi ise o dönemde çocukların doğum tarihine önem verilmez ve tespit edilmezdi. bilahare çocuk meşhur biri olursa insanlar onun doğum tarihiyle ilgilenir ve tespite çalışırlardı. işte hz. aişe validemiz için de böyle olmuştur.

      hz. aişe validemizin, peygamberliğin dördüncü yılında doğduğunu söyleyenler, mekke döneminin sonunda da hz. muhafazid ile evlendiğini iddia ederek; bu evliliği dokuz yaşında yapıldığını iddia etmişlerdir.

      bu iddianın doğru olmadığını, hz. aişe validemizden yapılan bir rivayet ortaya koymaktadır:

      1) hz aişe diyor ki: "hz. muhafazid henüz mekke de iken (hicret yapılmadan önce) ve bende oynayan bir çocuk iken "kamer suresi 46. ayet inmişti... " (kaynak: buhari 1.cilt telifil kur'an bahsi)

      2) kamer suresi 46. ayet, mekke devrinin birinci döneminde (peygamberliğin 4. yılında) inmiştir. hz.aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre buradan yola çıkarak yapılacak hesaplamayla "9 yaşında evlilik safsatası" çökmektedir.

      şöyle ki; olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek hem de sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında olması gerekir. kamer suresi mekke devrinin dördüncü yılında ** indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olan hz. aişe, hz. peygamberle evlendiği zaman (623) en az onbeş; onaltı yaşında olması gerekir.

      3) bunu doğrulayan bir başka delil ise kız kardeşi esma'nın durumudur.

      kardeşi esma, abdullah bin zübeyir'in annesidir. esma yüz yaşına kadar yaşamış ve hicretin 73. yılında vefat etmiştir. hz. aişe validemizden on yaş daha büyüktür.

      hz. ebu bekir'in kızı esma ile oğlu abdullah; abdul uzza'nın kızı kayleden dünyaya gelmişlerdir.

      hz. ebu bekir'in diğer evlatları olan hz. aişe ile abdurrahman ise, ümm-i rümandan doğmuşlardır.

      hz. esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre, hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir.

      bundan on yaş küçük olan kardeşi hz. aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı buhari de hz. aişe'nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir.
      ···
    2. 2.
      +1
      Kitabu Menakıbi'l Ensar
      114-Aise (R) şöyle söylemiştir:
      Ben altı yasında bir kız iken peygamber beni nikah akdi ile zevciliğe almıştı.
      (Üç sene sonra)Medineye hicret ettik.
      Haris ibn hazrec oğullarının menziline indik. Müteakiben ben sıtmaya tutuldum .Bu hastalıktan dolayı saçlarım döküldü iyileştikten sonra saçların yine omuzlarıma kadar uzadığı.Bir defasında ben arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Rûman bana doğru geldi ve beni çağırdı ve elini tuttu Ta evin kapısı önünde beni durdurdu .Sonra beni eve koydu evde bur takım kadınlar hazır bulunuyordu bana:
      Hayır ve bereket üzerine geldin, hayırlı kısmetlere geldin dediler.Bu kadınlar kılık kıyafetini düzelttiler ve Rasulullah teslim ettiler. ENSAR KADINLARI BENi RASULULLAHA TESLiM ETTiKLERiNDE BEN DOKUZ YAŞINDA BiR KIZ iDiM.
      ···
      1. 1.
        +1
        Benim yazdığım yazıyı okumadan cevap yazmışşın ben sana kuran ayeti ile olayı açıkladım bütün hadislere güvenemeyiz ama kurana her zaman güvenebiliriz
        ···
      2. 2.
        0
        Kardeş sizin o ayet dediğiniz şey zaten muhafazid on sözü
        ···
    3. 3.
      +1 -2
      Beyler bu peodofil'in dinine (masallarına) inana bilirsiniz ama bilimi alet edemezsiniz.
      ···
    4. diğerleri 1
  15. 15.
    +13
    11-Kerahat Vakitlerinde Uyumamak

    Özellikle işrak vakti, yani güneşin doğuşunda uyuyanlarda bel ağrısı meydana gelir. Dünyanın kendi etrafındaki dönüşünden (gün ve gece oluşumu) meydana gelen çizgisel hız her enlemde farklıdır. Bu fark yer çekimini etkiler. Güneş doğarken yani kerahat vakitlerinde uyuyanlar, yatay pozisyonda olanlar yer çekiminde meydana gelen bu değişikliklerden daha fazla etkilenir ve bel ağrısı yaşarlar. Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem çok düşkün olduğu biz ümmetine kerahat vakitlerinde uyumamayı işte bu yüzden öğütlemiştir. “Sabahları uyuyan sırt ve bel ağrılarına müptela olur” Hadis-i Şerif
    ···
  16. 16.
    +12
    12- Sinir Anında Abdest Almak
    Sizden biriniz sinirlendiğinde, abdest alsın. Ebu Davud

    Abdest alırken suyu temas ettirdiğimiz yerlerimiz, vücudumuzun ley hatlarıdır. Yani en önemli noktaları, enerji merkezleridir. Kişi sinirlendiğinde ise, vücudundaki ritmler değişir. insan vücudu statik yani durgun elektrik taşıdığı için, zamanla bu elektrik giderilmediği takdirde vücutta ağırlık, stres, sıkıntı gibi sonuçlar doğurur. insan sinirlendiğinde ise bu statik elektriğin boşaltılması ve vücudun deri ve kan dolaşımı hareketlerinin değişmesi gerekir. işte abdest de tam da bu noktada işe yarar, insanı rahatlatır.
    ···
  17. 17.
    +3 -5
    Sünnetleri arasında sübyancılık ve üvey olsa bile oğlunun karısıyla birlikte olmak da var mı?
    ···
    1. 1.
      0
      hayır yok
      ···
    2. 2.
      0
      o zaman müslümanlara dediğimi yap yaptığımı yapma diyor.
      ···
  18. 18.
    +2 -5
    9 yaşındaki çocuğu gibmekte peygamber sünneti dimi huur çocukları
    ···
    1. 1.
      0
      gibtir deli
      edit:9 yaşındaki çocuga şeyyapmakla ilgili kaynağıyla beraber mütevatir bi hadis göster. Göstermessende bi daha bu lafı orda burda kullanma cahil herif
      ···
      1. 1.
        0
        Annem beni onlara teslim etti. Üstümü başımı düzelttiler. Çok geçmeden Allah Rasulu (s.a.v.)'i orada görünce irkildim. Beni hemen ona teslim ettiler. Ben o zaman 9 yaşındaydım."
        (Bu hadisi Buhârî (nikâh 38-39, VI, 134; 57-59, VI, 139; 61, VI, 140), Muslim (nikâh no. 69-72, s. 1038-9), Ebû Dâvud (no. 2121,4933-7), Nesâî (nikâh 29/1-3, VI, 82) ve ibn Mâce (no. 1876), Hisâm b. Urve an ebîhî an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler. Rudani, Büyük Hadis Kulliyatı, Cem’ul-fevaid, iz Yayıncılık: 2/226-227.)
        ···
      2. 2.
        0
        “Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.” (Hatemü’l Enbiya Hz. muhafazid ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)

        1. bk. Buhârî, Menâkıbü’l-Ensâr 20, 44; Müslim, Nikâh 71; Fedâilü’s-Sahâbe 74; Ebû Dâvûd, Edeb 55; ibn Mâce, Nikâh 13; Nesâî, Nikâh 78; Dârimî, Nikâh 56.
        2. bk. Azimli, Mehmet, Hz. Âişe’nin Evlilik Yaşı Tartışmalarında Savunmacı Tarihçiliğin Çıkmazı, islâmî Araştırmalar, Cilt 16, Sayı 1, 2003, s. 28 vd.
        3. bk. Doğrul, Ömer Rıza, Asr-ı Saâdet, Eskişehir Kütüphanesi (Eser Kitabevi), istanbul, 1974, 2/141 vd; Nedvî, Seyyid Süleyman, Hazreti Âişe, Mütercim Ahmet Karataş, Timaş Yayınları, istanbul, 2004, s. 21 vd. Savaş, Rıza, Hz. Âişe’nin Evlenme Yaşı ile ilgili Farklı Bir Yaklaşım, D. E. Ü. ilâhiyât Fak. Dergisi. 4, izmir, 1995, s. 139-144; Yüce, Abdülhakim, Efendimiz’in Bir Günü, Işık Yayınları, istanbul, 2007, s. 82, 83.
        4. Efendimiz’in dedesi Abdulmuttalib’in çok erken yaşlarda Hâle binti Üheyb ile evlendiği, Efendimiz’in annesi Âmine ile babası Abdullah’ı da bu yaşlardayken evlendirdiği, hatta her iki evliliğin aynı mecliste gerçekleştiği, bu sebeple Efendimiz ile amcası Hz. Hamza arasında yaş farkının neredeyse aynı olduğu bilinmektedir.
        5. Efendimiz’e bir de sıhriyet yönüyle yakın olabilme düşüncesiyle Hz. Ömer, aradaki yaş farkına rağmen Hz. Ali’nin kızı Ümmü Gülsüm’le evlenmiş ve o günkü toplum tarafından bu evlilik asla yadırganmamıştır.
        6. bk. ibnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 3/240.
        7. bk. ibn Hişâm, Sîre, 1/271; ibn ishâk, Sîre, Konya, 1981, 124.
        8. bk. ibn Hişâm, Sîre, 1/271; ibn ishâk, Sîre, 124.
        9. Nevevî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2/597; Hakim, Müstedrek 3/635.
        10. Nevevî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2/597; Hakim, Müstedrek 3/635.
        11. Âişe Vâlidemiz’in, hicretten yedi ay sonraki Şevvâl değil de Bedir sonrasına denk gelen ikinci yılın Şevvâl ayında evlendiği de ifade edilmektedir. Bu durumda onun evlilik yaşı, bir yıl daha gecikmiş demektir. bk. Nevevî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2/616.
        12. bk. Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 6, Tefsîru Sûre, (54) 6; Aynî, Bedruddîn Ebû muhafazid Mahmûd ibn Ahmed, Umdetü’l-Kârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Dâru ihyâi’t-Türâsi’l-Arabî, 20/21; Askalânî, Fethu’l-Bârî, 11/291.
        13. Suyûtî, itkân, Beyrut, 1987, 1/29, 50; Doğrul, Asr-ı Saadet, 2/148.
        14. Sekizinci veya dokuzuncu yıl ihtilafı, ay farkından kaynaklanmaktadır. Zira konunun anlatıldığı bazı rivayetlerde sekizinci yılın sekizinci ayı gibi bir ayrıntı dikkat çekmektedir.
        15. Günümüzde bu bilgileri değerlendirip ihtimal hesabı yapan bazı insanlar, Hz. Âişe Vâlidemiz’in evlendiği günkü yaşının en az on dört olduğu, bunun yirmi iki, yirmi üç, yirmi dört veya yirmi sekiz olma ihtimalinin de bulunduğu sonucuna gitmektedirler ki, herhangi bir mesnede dayanmadığı için biz bu türlü yorumlara iltifat etmedik.
        16. ibn Manzur, Lisanü’l-Arab 13/138.
        17. Bu bilgiyi onun dışında sadece ablası Esmâ Vâlidemiz intikal ettirmektedir. bk. ibn Hişâm, Sîre, 1/176; Heysemî, Mecmaü’z-Zevâid, 3/285; ibn Kesîr, Tefsîr, 4/553; Bidâye, 2/214; Kurtubî, Tefsîr, 20/195.
        18. bk. Buhârî, Salât 70, Kefâle 5, Menâkıbü’l-ensar 45, Edeb 64; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, 6/198. Bu durumda, Âişe Vâlidemiz’in söz konusu hadiseyi ifade ederken, "Kendimi bildim bileli ben, ebeveynimi hep dindar olarak gördüm." mealindeki sözü, "Doğduğum zaman bu evde islâm vardı." manasından daha ziyade "Etrafımı tanımaya başladığımda hep islâm’la muhatap oldum." manasına hamledilmelidir.
        19. bk. Taberânî, Mu’cemü’l-Kebîr, 2/285, 286; Mu’cemü’l-Evsât, 12/145; ibn Hişâm, Sîre, 1/243. Bu bilgiyi ondan başka bize, sadece ibn Abbâs, Selmân-ı Fârisî ve Sâib ibn Yezîd intikal ettirmektedir. Selmân-ı Fârisî Efendimiz’le Medine’de buluşmuş, Sâib ibn Yezîd de hicretten üç yıl sonra Medine’de dünyaya gelmiştir. ibn Abbâs ise, bi’setin onuncu yılında, hicretten üç yıl önce ve Şi’b-i Ebî Tâlib sürgününde dünyaya gelmiştir. Demek ki her üç sahabenin de ne Mekke’nin ilk yıllarında kılınan ikişer rekat namaza şahit olmalarına ne de miraç gecesiyle gelen beş vakit namaz emrini görüp intikal ettirmelerine imkan yoktur. Öyleyse bu husus, bizzat Efendimiz’den duyarak bize anlattığı bir mesele değilse Hz. Âişe Vâlidemiz’in müşahede ederek yaşadığı bir gerçektir. Bu ise onun, daha ilk günlere muttali olduğunu ve yaşının da o gün bütün bunları kavrayacak noktada bulunduğunu ifade etmektedir.
        20. ibn Hişâm, Sîre, 1/83.
        21. Buhârî, Nikâh 11; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, 6/210; Heysemî, Mecmaü’z-Zevâid, 9/225; Beyhakî, Sünen, 7/129; Taberî, Târih, 3/161-163.
        22. Onun için bazıları bu tarihte onun, on üç veya on dört yaşlarında bir genç kız olduğunu söylemektedir. bk. Savaş, Rıza, D. E. Ü. ilahiyat Fak. Dergisi. 4, izmir, 1995, s. 139-144.
        23. bk. Berki, Ali Hikmet, Osman Eskioğlu, Hatemü’l-Enbiya Hz. muhafazid ve Hayatı, 210. Burada zayıf da olsa başka bir ihtimalden söz edilebilir; o da onun, doğumunu takip eden yıllarda, ‘beşik kertmesi’ benzeri ve ebeveynler arası bir sözleşme ile karşı karşıya olma durumudur. Ancak ilgili metinlerin hiçbirinde bunu teyit eden herhangi bir ayrıntı yoktur.
        24. Nevevî, Tehzîbü’l-Esmâ, 2/597.
        25. age.
        26. Beyhakî, Sünen, 6/204; ibn Mende, Ma’rifetü’s-Sahâbe, Köprülü Kütüphanesi, No: 242, Varak: 195 b; ibn Asâkir, Târîhu Dımeşk, Terâcimü’n-Nisâ, Dımeşk, 1982, s. 9, 10, 28; Mes’ûdî, Mürûcu’z-Zeheb, 2, 39; ibn Sa’d, Tabakâtü’l-Kübrâ, Beyrût, 1968, 8/58.
        27. Bu evliliğin, hicretten altı ay veya sekiz ay sonra yahut yaklaşık bir buçuk yıl sonra ve Bedir’in akabinde gerçekleştiğini ifade eden rivayetler de vardır. bk. ibn Sa’d, Tabakât, 8/58; ibn Abdilberr, istîâb, 4/1881; Nedvî, Sîretü’s-Seyyideti Âişe Ümmi’l-Mü’minîn, Tahkîk: muhafazid Rahmetullah Hâfız en-Nedvî, Dâru’l-Kalem, Dımeşk, 2003, 40, 49.
        28. ibn Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 3/467.
        29. ibn Abdilberr, istîâb, 2/108; Tehzîbü’l-Kemâl, 16/560.
        30. bk. ibn Sa’d, Tabakât, 8/75; Nedvî, Sîretü’s-Seyyideti Âişe, 202.
        31. ibn Abdilberr, istîâb, 2/108; Doğrul, Asr-ı Saadet, 2/142
        32. bk. Buhârî, Cihâd, 65.
        33. bk. Taberânî, Kebîr, 23/25; ibn Abdilberr, istîâb, 4/1937; ibn Sa’d, Tabakât, 8/63.
        34. bk. Nisâ sûresi, 6.
        35. "Hicretten bir buçuk, iki veya üç yıl önce", "altı veya yedi yaşındayken", "Hz. Hatîce’nin vefat ettiği yıl veya vefatından üç yıl sonra", "hicretten yedi, sekiz ay sonra, hicretin ilk senesi" veya "Bedir’in akabinde" gibi farklı rivayetler için bk. Buhârî, Menâkıbü’l-ensar 20, 44; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe 74; Aynî, Umde, 1/45; ibn Abdilberr, istîâb, 4/1881; Nedvî, Sîretü’s-Seyyideti Âişe, 40, 49.
        36. Hatta konuyla ilgili değerlendirmelere tepkiyle yaklaşan bazıları, "altı veya yedi yaşlarında idim" ifadesini ravinin bir hatası olarak görüp bu cümlenin, "risâlet geldiğinde altı veya yedi yaşlarında idim" şeklinde olması gerektiğini söylemektedirler.
        37. bk. Buhârî, Menâkıbü’l-ensar 43, 44; Müslim, Nikâh 69; ibn Mâce, Nikâh 13.
        38. Buhârî, Menâkıbü’l-ensar 44; Müslim, Nikâh 69; Ebû Dâvûd, Edeb 55; ibn Mâce, Nikâh 13; Dârimî, Nikâh 56; Taberânî, Kebîr, 23/25; ibn Abdilberr, istîâb, 4/1938; ibn Sa’d, Tabakât, 8/63; ibn ishâk, Sîre, Konya, 1981, 239
        39. bk. Buhârî, Şehâdât 15; Megâzî, 34; Tefsîr, (24) 6; Müslim, Tevbe 56; Tirmizî, Tefsîr, (63) 4; ibn Sa’d, Tabakât, 2/65; ibn Hişâm, Sîre, 3/310.

        http://www.sorularlaislam...ginde-kac-yasindaydi.html
        Tümünü Göster
        ···
  19. 19.
    +6 -1
    O tuvalete sol ayakla girilmesindeki amacı alimler şöyle yorumluyordu:
    insan ani bir şekilde ölüm ile karşılaştığı zaman sağ tarafına doğru hareketsizce düşermiş, olur ya tam helaya girerken ölüm anı gelirse sağa doğru tuvaletin dışına düşülürmüş
    Ben demiyorum öyle duymuştum
    ···
    1. 1.
      +2
      Haklı olabilirsin
      ···
  20. 20.
    +2 -4
    Öfff, geldi yine şakirtler
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Seni bu entrye zorla sokmadık istemiyorsan gidebilirsin
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        Kurandaki bilimsel hatalar yazıp aratmak en fazla iki saniyenizi alır. 1400 yıl önceki insanlar bilimsel konular üstüne tecrübe sahibiydiler, yani gerizekalı falan değildiler. Ama doğru bildiklerinin aksine yanlış bilgilerde mevcut.
        Okuyun, sorgulayın, araştırın, öğrenin amk. insanlara cahilliği sanki vatan göreviymiş gibi aşılamanıza sinir oluyorum.
        ···
      2. 2.
        0
        Sana sadece Kuran dan bir örnek vereceğim o zamanda bunlar 1400 sene önceki insanlar tarafından biliyordu o kadar salak değillerdi diyebilecek misin ?
        Evrenin Genişlemesi
        işte Kuran’ın Allah tarafından indirilip indirilmediğini anlamak isteyenler için bir test imkanı. Bir tarafta ne felsefe, ne fizikle uğraşmış çöldeki muhafazid; diğer tarafta felsefenin, fiziğin ünlü düşünürlerinin iddiaları. işte Aristo, işte Ptolemy, işte Giordano Bruno, işte Telesio Patrizzi, işte Galieo Galilei, işte Isaac Newton… Dünya tarihinin bu en büyük dehaları gözlemleriyle, formülsel uğraşlarıyla Evren’in sınırlı, sonlu veya sonsuz olduğunu iddia etmişler, fakat hiçbiri genişleyen dinamik Evren modelini çizememişlerdir. Ancak 20. yüzyılda Edwin Hubble’ın gelişmiş teleskobuyla gözlemleri, tüm yıldız kümelerinin hızla birbirlerinden uzaklaştığını tespit etmiş, böylece genişleyen dinamik Evren modeli doğrulanmıştır. Evren’in genişlediği ilk kez 1900’lü yıllarda ortaya atılmıştır. 1900’lü yıllardan önce Kuran dışında bu iddiayı ortaya koyan tek bir kaynak bile yoktur. Tek bir kaynak bile!..
        ···
      3. 3.
        0
        biraz internette gezindim ve şunu buldum,

        çin mitolojisinde şöyle yazıyor

        "evren kara bir yumurta gibiydi. pan gu baltasını savururak yumurtayı kırar ve gökler genişlemeye başlar. pan gu'nın bedenindeki pireler ve bitlerden insan meydana gelir."

        şimdi inanmak istersen her dinde oha denebilecek şeyler var, toplum yönetimi 1400 yılı da aşan bir konudur, bana göre kandırılıyoruz kardeşim ama sen bilirsin yine de
        ···
      4. diğerleri 1