/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +1
    5. bölüm için burada mısınız beyler.
    ···
  2. 127.
    +5
    Köye yaklaşmıştık. Arabanın sallandığını hissediyordum. Sanırım kız uyanmıştı ve kurtulmak için çabalıyordu, hiç anlamam elleri kolları bağlı çuvalın içindeki birinin kurtulma çabasını neyse arabayı köye girmeden durdurdum, yanıma levyeyi alıp bagajın kapağını açtım. Kız çuvalın içinde debelenirken kafasına vurdum, sanırım bayılmıştı çuvalın içinde başının yarıldığını görebiliyordum. Tek isteğim bu darbenin öldürücü olmamasıydı. Yolumuza devam edip köye girmiştik. Eve yaklaştığımızda kapının önünde ışıklar görmüştüm. Neler olduğunu merak ediyordum biraz daha hızlandım. Yaşlı iki kişi kapının önünde elinde fenerlerle bizi bekliyorlardı. Biraz daha yaklaşınca bu kişilerin bu evi almamızda bize yardımcı olan kişilerin olduğunu anladım. Yaşlılardan erkek olanının elinde av tüfeği vardı. Yanlarına gidip soğukkanlı bir şekilde selam verip herhangi bir durumun olup olmadığını sordum. Bizim kümese tilkiler girmiş. Yaşlılar bir-iki tilkinin ağzında tavukla koştuğunu görünce direk bizi aramış ulaşamayınca da hayvanlar helak olmasın diye nöbet tutmaya gelmişler. Kümesin içine girip baktığımda en az 40 tavuğun öldüğünü gördüm ve tilkilere inanılmaz derece nefret beslemeye başladım. Yaşlılara teşekkür edip eve çay içmeye davet ettim, onlarda kabul ettiler. Bizim kız ve yaşlılar içeri girerken ben şu kümesi düzeltip geliyorum dedim yaşlı adam yardım etmek için çok fazla ısrar etse de yardımı kabul etmedim ve içeri geçmeleri ricasında bulundum. Onlar içeri geçince ben arabayı kümese biraz daha yaklaştırıp bagajın içinden kızı çıkardım ve yeraltına indirdim. Kızı çuvalın içinden çıkarıp sandalyeye oturttum ve sıkıcı bağladım. Kafası çok fazla kanamıştı ve kanama hala devam ediyordu. ilk yardım çantasını alıp kızın başına pansuman yaptım. Uyandığında karşısında ki ölüyü görünce çıldırmaması için gözlerini kapattım çünkü o anı görmek istiyordum. Aşağıda işimi bitirdikten sonra kümese çıkıp delik olan yeri geçici olarak kapatacak şekilde onarıp ölü tavuklar bi çuvalın içine doldurduktan sonra eve gittim.
    ···
    1. 1.
      0
      rezervasyonizm 6. sayfa 128. entry
      ···
    2. 2.
      0
      6. sayfa 128. entry Rezervasyonizm
      ···
  3. 128.
    +5
    Bizimkiler çay içip sohbet ediyorlardı. Üzerimi değiştirip yanlarına gittim ve nöbet için birkaç kez özür dileyip minnettar olduğumu söylüyordum. Gözüm yaşlı adamın tüfeğindeydi çok güzel duruyordu. Benim de bir tüfeğe ihtiyacım olduğunu alma konusunda yardımcı olup olamayacağını sordum. istersen bunu sana bırakabilirim yenisiyle hiç uğraşma benim evde bir tane daha var dedi. Çok sevinmiştim teklifini kabul ettim. Aradan bir saate yakın bir süre geçmişti ve ihtiyarların kalkmaya niyetleri yok gibiydi. Kana susamıştım, krize girmek üzereydim. Kendimi zor tutuyordum, her an tüfeği alıp bu yaşlıları öldürüp aşağı inerek kızı parçalara bölebilirdim. Sakinleşmek için üst üste sigara içiyordum. ihtiyarlar sanırım misafirlik olaylarını özlemişlerdi malum 4-5 ev vardı köyümüzde ve hiç kalkmak istemiyorlardı sanki ama benim gerildiğimi anlamış olacaklar ki müsaade istediler. Onları evine kadar arabayla bırakmayı teklif edip arabaya indik. Yol 1-2 dakika sürecekti ama o süre içinde bu ihtiyarları bir milyon kez öldürmeyi düşündüm. Geri dönüp eve kızı kümese çağırmaya çıktım fakat kız yoktu. Hasgibtir diyerek kümese koştum çünkü bizim kız benden önce işe başlamış olabilirdi. Yeraltına indiğimde bizim kızın elinde kasap bıçağı ve beni bekliyordu. Hadi nerde kaldın daha fazla beklemek istemiyorum halledelim şu işi dedi. Kız uyanıktı çabalamayı bırakmış neler kaderini bekliyordu. Ben ölü dostumun yanına gidip oturdum, bizimki kızın gözlerini açıp etrafa bakmasına izin veriyordu. Kız gözleri bir iki açıp kapamadan sonra karşısında beni ve ölü dostumu görünce daha doğrusu dostumun ölü olduğunu anlayınca gözleri görmeliydiniz. Kurbanın son anlarında ki o korku anları sizi ilahlaştırıyordu. Ted Bundy’nin de dediği gibi ölümü ve yaşamı elinizde tutmak istiyorsunuz.
    ···
  4. 129.
    +5
    Bizim ki kıza işkence yapmak istiyordu. Ama ben buna karşı duruyordum çünkü kızın vücudunun bozulmasını istemiyordum. Sadece öldürecektik vücutta ölüm darbesi dışında bozukluk istemiyordum çünkü çok güzel bir vücuda ve yüze sahipti. Ben sigaramı içiyor kurbanın ölmeden önceki yalvarış mimiklerini izliyordum. Bir ara şarap doldurmak için kalkıp arkamı döndüğümde kan sesinin etrafa yayılış sesini duydum. Bizim ki kızın boğazına bıçağı saplamıştı. Arkamı döndüğümde kız can çekişiyordu. Bu anların gerçekten bir tarifi yoktu. Bu yaşanabilecek en büyük haz. Kızın gözlerinde ki yaşam ışığı sönüyordu ve biz biraz daha tanrılaşıyorduk. Kız tamamen can verdiğinde onu banyoya zütürdük. Ben boynunu başını diktikten sonra vücudunda ki kanları temizleyecektim. Musluğu açıp suyun altında kızı keselerken teninin pürüzsüzlüğünü fark ettim. Pamuk gibiydi, yumuşak ve açık ten. Bir ara üzerimi çıkarıp duşun altına girmeyi de düşündüm ama bizim ki fazlasıyla kıskançtı bunu yapmamı hoş karşılamazdı ve ben bizimkiyle pek fazla ters düşme taraftarı değildim çünkü kadınlara ne kadar aynı şeylerden de zevk alsak güvenemiyordum. Kızı kuruttuktan sonra üzerini giydirip içeriye taşıdım. Gitarımı aldım ve hep beraber şarkılar söyleyip şarap içiyorduk. Gitarı bırakıp müzik setini devreye soktum ve ben ölü kızla, bizimki ölü adamla dans etmeye başladık bu sefer biraz daha iyiydik.
    ···
  5. 130.
    +6
    Gece olduğunda üst kattaki yatak odamıza geçip yattık. Sevişmek istediğimi söylediğim de bizim kız bunu isteğimi reddetti. Çünkü yeraltında ki kızdan etkilendiğimi ve sevişirken onu düşleyeceğimi biliyordu. Düşüncelerimi okumasından nefret ediyordum. Çaresiz uyumaya karar verdim. Sanırım 2-3 saat geçtikten sonra uyandım bizimkinin uyuyup uyumadığını kontrol ettim, ağır bi şekilde uyuyordu. Yeraltına indim. Kızın yanına geldim sigara yakıp ağzına bıraktım ve birer kadeh şarap doldurdum. Biraz sohbet ettikten sonra onu yatak odasına zütürüp soymaya başladım. Teni çok güzel kokuyordu, baş döndürücü bir koku. Dudakları muazzam şekilde tatlıydı. Göğüslerinin arasındayken kendinizi uzayın boşluğunda gibi hissediyorsunuz. Sevişmeye başlayalı 5 dakika olmuştu kapının açıldığını hissettim ve ölü erkek dostumun olamayacağını biliyordum. Bizimki gelmişti bu nedenle arkamı dönmedim ve sevişmeye devam ediyordum, bir iki dakika sonra yeter artık giyin üstünü dedi yukarı gel dedi kapıyı kapatıp gitti. işimiz bitince banyoya geçip beraber duş aldıktan sonra onu giydirip yukarıda ki yatağıma çıktım. Bizimki uyumamış beni bekliyordu. Bana tavır alacağını düşünüyordum fakat yatağa yattığımda üzerime çıkıp beni öpmeye başladı. Amacını anlamamıştım aşağıda bizi izleyip tahrik mi olmuştu yoksa bu şekilde beni daha çok tahrik edip bir daha bir ölüyle sevişmemi engellemeye mi çalışıyordu anlayamıyordum. Boşver buraya odaklan dedi. Lanet olsun sen düşüncelerimi okurken ben sana nasıl odaklanabilirim. Hiç gücüm yok diyerek üzerimden indirdim ve arkamı dönüp uyudum. Hiçbir şey demedi sadece sarılıp uyumaya başladı.
    ···
    1. 1.
      +3
      içinde yaşayan ve sana bunu yazdıran düşünceler daha fazla dikkatimi çekiyo. Başarılısın ve takipteyim.

      Edit: Bilinç altın ürkütücü
      ···
    2. 2.
      0
      bence kız hayal ürünü...
      ···
  6. 131.
    +5
    Sabah uyandığımda bizimki yanımda yoktu mutfağa inip baktığımda kahvaltı hazırlamış, çayı demlemiş ve omleti yapmıştı. Omlet harika görünüyordu, kavurmalı omleti her zaman çok sevmişimdir eminim ki sizde öyle yine de bu omlet çok daha lezzetliydi. Bir iki lokmadan sonra eve kavurma almadığımızı hatırlayarak kusmaya başladım ve düşüncelerimden emin olmak için yeraltına koşmaya başladım. Arkamdan iğrenç kahkahalar atıyordu ve ben dua ediyordum lütfen olmasındı. Yeraltına indiğimde beynimden vurulmuşa döndüm kızın sağ bacak baldırı yerinde değildi. Kendimi kontrol edemiyordum kızın parçalanmasına mı yoksa bizimkinin bana insan eti yedirmesine mi kızıyordum karar veremiyorum ama inanılmaz şekilde öfke doluydum. Her tarafı dağıtıyordum hançerimi alıp yukarıya kümese çıkıp tavuk kesmeye başladım kriz anında sakinleşmemi sağlayan tek şey buydu. 100 yakın tavuğu katlettikten sonra sakinleşebildim ve sigara yakıp yukarıya mutfağa çıkıp bizimkine bunu neden yaptığını sormak için. Ama mutfağa girdiğimde içtiği çayı gülerken püskürttü ve toparlanıp omleti yemeye başladı. Hiçbir şey sormadım ve masaya gidip oturdum. Az önce beni sinirlendiren şey sadece kızın parçalanmasıydı omletin tadı gerçekten harikaydı. Bizimkine tedirgin bakarak omlete çatalımı zütürdüm ve bir parça aldım yemekle yememek arasındaydım ama karar verip lokmayı ağzıma attım. Hayatım boyunca beklide yediğim en leziz şeydi. Omleti bitirip bir sigara yaktım ve bizimkine uzattım. Sigaralarımızı içerken birdenbire birbirimize bakıp önce tebessüm ettik ve ardından kahkaha atmaya başladık. Bazen olur öyle birden kahkaha atmaya başlarsınız ve sizi hiçbir şey durduramaz o an en taktan bir durumun içinde olsanız bile kahkaha atmayı bırakamazsınız. Yaklaşık 5-6 dakika kahkahalarımız devam etti. Ardından o sofrayı toplarken ben kümese inip dün tilkilerin boşluk bulup girdiği kümesi sağlam bir şekilde onardım daha sonra dünkü ölü tavukları bir ormana atmaya karar verdim. Benim kahvaltıdan önce kestiğim yüz tavuğu tavuk yolma makinesine atıp tüyleri yoldum. Daha sonra üzerinde markamın ismi olan ambalajlara koyup derin dondurucuya attım. Ben inekleri otlatmaya çıkarken, bizimki yumurtaları topluyordu ve ardından serayı kontrol edecekti. Akşamüzeri 4-5 gibi eve geldiğimde karnım çok acıkmıştı. Yolda bizimkinin yemek hazırlamadığını umut ediyordum. Çünkü seri katiller araştırması yaparken Albert Fish’i okumuştum. insan eti yiyen bir seri katildi ve etin en güzel kısmının insanın poposu olduğunu söylüyordu. Eğer bizimki yemek hazırlamadıysa eğer o güzel kurbanımızın poposunu akşam yemeğimiz olarak değerlendirebilirdik ve umut ettiğim gibiydi yemek hazırlanmamıştı. Bizimkine Albet’i anlattım ve denemek istediğimi söyledim hiç itiraz etmeden kabul etti. Kurbanlarımızın yaralarını dikim işini ben yapıyordum, parçalamayı da ben yapmak istemiştim ama bizimki buna izin vermedi. istediğin kurbanı parçalayabilirsin ama bu kurbanımızı ben parçalamak istiyorum dedi. Dün geceden dolayı onu aşırı derecede kıskanıyor ve kin besliyordu, itiraz etmedim. Parçalama işi bittikten sonra biraz süsleyip fırında pişirdik. inanın Albert hiç yanılmıyordu, bu et dünyanın en lezzetli etiydi.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 132.
    +7
    5. bölüm sonu beyler. yeni bölüm için rez alın buradayım ve bekliyorum biraz dinlendikten sonra yeni bölümü yazıcam.

    edit: kimse yok galiba sizler toplanınca devam edicem.
    ···
  8. 133.
    +2
    Yaz amk
    ···
  9. 134.
    +1
    Rez çok güzel gidiyo
    ···
  10. 135.
    +2
    Up up up up
    ···
  11. 136.
    +2
    Hadi aq
    ···
  12. 137.
    +1 -1
    Sıçtın sıvadın
    ···
  13. 138.
    +1
    Sen yaz ben okuyorum gercektem guzel yaziyorsun ve ilgi cekici rez
    ···
  14. 139.
    +3
    6. Bölümü birazdan giriyorum buralarda mısınız ?
    ···
  15. 140.
    +4
    6. bölüm
    Sabah uyandığımda daha huzurluydum kahvaltımı yapıp işlerle ilgilenmeye başladım. Serayı düzelttim ve kümesteki yumurtaları topladım ardından bütün günü tavuk kesmeye ayıracaktım. Kesmem gereken 750 tavuk vardı. Ben bir yandan tavuk keserken bizimki tavuk yolma makinesine tavukları atıyordu, yolunan tavukları ambalajlıyorduk. Vakit öğle saatlerini bulduğunda kan arzum artıyordu. Daha çok istiyordum, bir tavuktan çıkan kan beni tatmin etmiyordu artık. 750 tavuğu bir an önce bitirip çevre illere dağıtmaya ve yolda bir kurban bulmayı hedefliyordum. Akşama doğru işimiz bittiğinde tavukları arabanın arkasına yükleyip yola çıktık. Çevre birkaç şehre tavuk ve yumurta siparişlerimiz vardı. Sabaha kadar geri dönmeyecektik. Siparişleri vereceğimiz ilk şehre gelmiştik. Burası bizim yaşadığımız yere göre çok daha hareketliydi. Buradan hemen çıkmak istiyorduk. Siparişlerimizi bırakıp şehirden ayrılmak için yola devam ettik. ikinci şehre geldiğimizde, burası bizim yaşadığımız şehirle hemen hemen aynıydı. Buraya da siparişleri bırakıp artık bir kurban bulmak istiyordum.
    ···
  16. 141.
    +5
    Bir yerde oturup bir iki bira içtikten sonra yola devam edecektik. Yol üstünde güzel eski tip bi bar vardı. içeri girip bira söyledik. Bizimki çalan rock şarkılara eşlik ederken ben etrafta yarın akşam yemeğinde kimin poposunu yiyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Bir ara tuvalete gitmeye karar verdim ve gittim. içeri girdiğimde bir adamın aynanın karşısında aynaya boş boş baktığını fark ettim. Tuvalete girip çıktığımda adam aynı şekilde duruyordu. Omzuna dokunup iyi misin diye sordum, değilim aynada kendimi göremiyorum yani bakıyorum da bu baktığım yüz benim yüzüm değilmiş gibi geliyor dedi. Nasıl yani sen aynada ki kişinin kendin olduğuna inanmıyor musun dedim. inanamıyorum kendimden nefret ediyorum ölmek istiyorum dostum dedi. Kurbanımı bulmuştum ve nasıl yapacağımı düşünmem gerekiyordu. Ellerimi yıkarken yüzünü yıka ve benimle gel biraz konuşmak istiyorum sende benim gibi görünüyorsun biraz dertleşmiş oluruz hem bira ısmarlamış olurum dedim. Ellerimi kuruladım ve tuvaletten çıkıp bizim masaya doğru ilerledik. Bizimkinin yanında bi erkek vardı sanırım oda bi kurban bulmuştu.
    ···
    1. 1.
      0
      6. sayfa 143. entry
      ···
  17. 142.
    +3
    Masaya gittiğimizde bizimki bu arkadaş kim diye sordu ben yeni arkadaşım dedim ve onun yanındakini sordum bu arkadaş kim dedim. Bana ot satmaya çalışıyor dedi. Yanındaki adam biraz afalladı çünkü adam ona ot satmakla ilgili bir şey söylememişti, bizimki onunda düşüncelerini okumuştu. Adam bizimkine dönüp bunu nasıl anladın diye sordu. Bizimki çok belli ediyorsun diye cevap verdi ardından hepiniz ne yapmak istediğinizi çok belli ediyorsunuz dedi. Gerçekten yapacaklarımızı çok mu belli ediyorduk yoksa gerçekten benim düşündüğüm gibi düşüncelerimizi mi okuyordu bilemiyorum. Adam sıkılıp neyse madem öyle alacak mısınız yoksa ben yol alıyım mı dedi. Daha önce ot içmemiştim bu yüzden bizimkine dönüp sen kullanıyor musun diye sordum o da hayır ama denemek istiyorum dedi ve adama dönüp fiyatını sordu. Adamla fiyatta anlaşınca adamdan sarmasını istedi ve sararken ona da öğretmesini istedi. Adam bizimkine cigara sarmayı öğretirken bende yeni kurbanımla tanışmaya çalışıyordum. Bizimkini pek kafana takma biraz farklı biridir biz xxx köyünde yaşıyoruz yumurta tavuk falan işindeyiz x tavuklarını benim ürünlerimdir falan diyerek kendimi ona tanıtıp güven kazanmaya çalışıyorum çünkü onu köye kendi isteğiyle zütürmek istiyordum. Yeni kurbanımızın sıradan bir hayatı vardı ev ve iş arasında geçen fırsat bulursa dışarıda bi iki bira içen bi adamdı. Biralarımız bittiğinde adamı köye davet ettim ve bu gecenin iyi geçeceğine ikna ettim. Üçümüz yola koyulduk ve köye doğru gitmeye başladık.
    ···
  18. 143.
    +5
    Köye vardığımızda eve geçip çay içmeye başladık. Bir yandan çay içiyor bir yandan kurbanımızı tanımaya çalışıyorduk. Bu ilk defa oluyordu. ilk defa birini öldürürken onu tanımak istiyordum. Adamın hayattan ve kendisinden neden bu kadar soğuduğunu merak ediyordum. Aslında merak ettiğim adamın bana olan benzerliği, bende cinayetlerime başlamadan önce bu adam gibi hissediyordum ve merak konusu acaba adam benim gibi mi olmaya çalışıyor yani cinayet mi işlemek istiyor yoksa sadece bu durumdan intihar ederek kurtulmak mı istiyordu. Muhabbet biraz ilerledikçe adamın tercihinin ikinci seçenek olduğunu gördüm. Adam kati surette kendini öldürmek istiyordu ve kimsenin onu ikna etmeye gücü yetmeyecek gibiydi yine de durumu biraz farklılaştırabiliriz. Barda ki adamdan aldığımız otları içiyorduk biraz kafayı bulabilirsek adamı ikna etmemiz biraz daha kolaylaşabilirdi. Ne için ikna etmeye çalıştığımı öğrenmek istiyorsanız söyleyeyim; adamı kendi rızasıyla kurban etmek istiyordum. Biraz rahatladıktan sonra adamı yeraltına indirmeye karar verdim ve indik. Ölülerin olduğu tarafa geçmeden önce adamı omuzlarından tutup içeride göreceği her şeyin gayet normal olduğunu sadece beni anlaması gerektiğini ve hazır hissedince içeri gireceğimizi söyledim. Adam tedirgin ve meraklı görünüyordu buna rağmen hazır olduğunu söylediğinde bizimki bu işin mantıklı olmadığını söylüyordu. Sebebini ise ısrarla söylemiyordu. içeri girdiğimizde adam buz kesmişti, hareket edemiyordu. Biraz kendine gelmesini bekledim ve şaraptan içmesini söyledim. Adam kendine gelince onu bir yere oturtup durumu izah etmeye başladım. Bu gördüğün durum benim aydınlanışım ve kutsal bir insana dönüşen halimdir. Burada gördün ölü adam ve yarı bedenli ölü kadın benim yükselişimin bir parçasıdır. Senin gibi hissediyordum, hayattan ve kendimden nefret ediyor aynalardan kaçıyor ve hiçbir zaman yaptığım şeyleri yapmıyormuşum gibi hissediyordum. Kendimi bulduğum kendim gibi hissetmeye başladığım anların görsel örnekleridir bu iki ceset dedim. Adam söylediklerimi hayranlıkla dinliyordu. Dili tutulmuş gibiydi, konuşamıyordu. Birkaç dakika sessizlikten sonra benden ne yapmamı istiyorsun diye sordu. Az önce yukarda senin isteklerini çözmeye çalıştım ve intihardan başka bir şey istemediğine emin oldum. Şimdi benim istediğim sen intihar etme bırak seni ben öldüreyim emin ol acısız bir ölüm olacak. Adam olduğu yere yığılmıştı. Korktuğunu hissediyordum bizimkine baktığımda bana bir şeylerin yanlış gittiğini anlatır bir ifadeyle bakarak pişman olacağımız bir şey yapıyorsun, dedi.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 144.
    +5
    Adamın kendisine gelmesini bekledik. Ayıldıktan sonra biraz daha rahatlayıp kararını vermesine ikna etmeye çabaladık. Adam sanırım bu gördüklerimden sonra beni istesem de istemesem de öldüreceksiniz. izniniz olursa benim bir isteğim var, dedi. Bizimki kesinlikle olmaz dedi. ikimizde şaşkın bir şekilde bizimkine döndük. isteyeceğin şeyi biliyorum bu kesinlikle olmaz dedi. Bende duymak istiyorum dedim. Bizimki bana sesini yükselterek bizi bitireceksin aşağılık herif dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Cebimdeki cigarayı çıkarıp yaktım biraz rahatlamaya çalışıyordum ve adama dönerek isteğini söylemesini söyledim. Madem öleceğim, madem sende benim gibiydin sadece seni anlamak istiyorum, dedi. Ne demeye çalışıyorsun, dedim. Benim sıramı bir sonrakiyle değiştirmeni istiyorum yani buraya bir kurban getirmeni ve onu benim gözümün önünde öldürmeni istiyorum. Cinayetlerini nasıl işlediğini kurban öldükten sonra ona neler yaptığını görmek istiyorum kısaca seni anlamak ve bana benim ölümümden sonra neler yapacağını önceden bilmek istiyorum, dedi. Bunu düşünmem daha doğrusu bizimkiyle düşünüp karar vermem gerekiyor. Seni buraya bağlamak zorundayım kaçma ihtimaline karşı çok geçmeden geri döneceğim, dedim ve adamı sandalyeye kaçamayacağı şekilde bağlayıp yukarı bizimkinin yanına çıktım.
    ···
  20. 145.
    +5
    Hiçbir şey söyleme bu yaptığın delilik bu durum bizi bitirir ve ömrümüzün sonuna kadar bir hücrede işkence görürüz ben bu durumu onaylamıyorum, dedi. Sakinleşmesini isteyip ileride nelerin olduğunu hissettiğini sordum. Bu adam bir cinayete ortak olursa ölümü kabul etmeyecek, korktuğundan değil bu hazzı yaşayan kişiyi durdurmak zor hele bunun gibi bir adamı durdurmak çok çok zor, dedi. Ben denemek istiyorum bu farklı bir şey nasıl hissedeceğimizi görmek istiyorum, dedim. Ne yaparsan yap karışmıyorum, dedi ve sustu. Ben yeraltına inip adama isteğini kabul ettiğimizi fakat yeni kurbanı getirene kadar onu yeraltında bağlı tutacağımızı söyledim. Şartımı kabul etti ve onu uyuması için yatağa zütürüp kelepçeledim. Yukarı çıktığımda bizimki ağzını açmıyordu sadece imalı bakışlar yapıyordu çok fazla beklemeden yatağa gitti ve uyudu. Bende bir kadeh rakı ve sigara içip uyumaya gittim.
    ···