/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +1
    Saat sabahın 14.00 idi. 12 saat uyunur mu dıbına koyim ? Zaten düzen yannak kürrek. Ben üstüne ek olarak birde hipotalamusumu gibip daha da athaletli oluyorum. Nasıl bir varlığım ben ya ? Beni niye yarattın yav ? Ben olmadan da dünya güzel.
    Bugün beni uyandırmaya gelen olmamıştı. Ama başım çok ağrıyordu. Gittim ve ılık duş aldım. Dişlerimi fırçaladım. Ama sigara ve alkol tüketiminden ağzım fare leşi gibi kokuyordu. Bu yüzden ağız gargarası yaptım. Bak hemde böyle hığğğk fpü. Sakallarım uzamıştı. Şans eseri abim daha bugün çıkmadan tıraş olmuş. Makine de şarj vardı. Gerçi duştan önce yapsam daha iyi olurdu ama ben duştan sonra yapıyordum. Hem sakal su yiyince yumuşuyor hem de daha gür çıkıyordu. Bu yüzden sakal traşı olmadan önce yüzünüzü yıkamanızı tavsiye ederim.
    Aşağı indim.
    E: Günaydın.
    A: Günaydın.
    E: Geç kalktım kusuruma bakma.
    A: Dünkü hâlini görünce bir şey yapmadım ama dün dağda ne oldu anlat bakayım.
    E: Ateş böceklerinin liderini elim bantlıyken yendim.
    A: Ne, bir ölüm kalım yarışı mı ?
    E: Evet.
    A: Arabanın kenarına ne oldu peki ?
    E: Bana çarptığı için hırslandım. Yakalamak için ise reverse drift yaptım.
    A: Pekâlâ. Normalde ağzına sıçardım fakat bu zafer için seni tebrik ederim.
    E: Sağol da ben açım ya.
    A: Yannamı ye.
    E: Yav anne.
    A: Bana ne erken kalksaydın.
    E: Hmm, öf pekala.
    Kendime kaşarlı ve salamlı omlet yaptım. Her zaman ki gibi sütümü içtim, peynirimi ve zeytinimi yedim, reçel ve tereyağı alarak kahvaltımı bitirdim. Tamam altımda S2000 olabilir ama bunun kahvaltıda ne değişikliğini bekliyorsunuz, portakallı ördek yememi falan mı ? Öyleyse daha çok bekleyeceksiniz.
    Saat 3 olmuştu. Vitamin ekgibliğinden dolayı takviye kullanıyordum. Haplarımı aldım. Bugün 4.30 ile 7.00 arası taekwondo antrenmanım vardı. Ayağım da neredeyse iyileşmişti. Odama çıktım ve ağırlık çalışmaya başladım. ( https://youtu.be/pVLmZMjxfjw )
    Kafamda bin tane soru vardı yine. Tilki konuşmaya başladı. Bana dediği tek şey şuydu "Negatifliklerden kaçın ve odaklan." Dediği gibi yaptım. Yarım saat kol ve sırt kası çalıştıktan sonra 30 dakika da kum torbasıyla cilveleştim. Saat 4.00 idi. Otobüs gelmek üzereydi. Hazırlandım ve caddedeki durağa yürüdüm. Yürürken Buse ile karşılaştım ama görmemiş gibi yaparak devam ettim. O da benden pek farksız değildi herhalde. Saat 4.25 gibi kulübe girdim ve üstümü değiştirip ısınmaya katıldım. Hoca 1 saat teknik, 30 dakika reflex, 30 dakika yakın dövüş ve son 30 dakika müsabaka yapacağımızı söyledi.
    Teknik çalışmaya başladık. Önce palding dwi-cha-gi, ardından surat hizasında tolyo dwi-cha-gi. Bu şekilde her zaman ki antrenmanımızı yaptık. Sıra geldi müsabakaya.
    Hoca: Eirene, muhsin ile eşleş.
    Muhsin genç ama yapılı bir çocuktu. 16 yaşında ve yeni siyah kuşak olmuştu.
    H: Parooo!
    Selamlaştık ve başladık. Palding ile geldi. Çok hırslıydı. Yaop-cha-gi ve zig zag vuruşlar denedi ama hepsini boşa çektim. Dwi-cha-gi, palding ve tolyo combosu ile bitirecektim ki zıplayarak faul yaptı.
    H: Hong, kamçam !
    1 puan cepteydi.
    H: Paroo!
    Selamlaştık ve pandal-cha-gi vuruşumdan sonra,
    H: Paro. Eirene yeter size bu yoksa kan çıkacak. Sinirini kontrol et, dostun olsa bile amacın öldürmek değil etkisiz hale getirmek. Unutma.
    Acaba hoca haklı mıydı ? Çok mu sinirliydim ? Antrenmanın ardından kulaklıklarımı taktım. ( https://youtu.be/kgAqQ4pWL8k ) eve doğru giden otobüse binmek için durağa yürüdüm. O sırada Eda'da duraktaydı. O da benle aynı kulübe geliyordu.
    E: Eirene, selam. Naber ?
    B: Mükemmeeeeel, sen ?
    E: Bende iyi. Müsabakada efsaneydin.
    B: Yok be sadece her zaman ki vuruşlarımı yaptım.
    E: Sanırım bu demektir ki her zaman mükemmelsin.
    B: E haliyle.
    E: Neyse, bu akşam sizinkileri de al bize gel.
    B: Niye ?
    E: Annem çağırdı. Sürpriz dedi.
    B: Eve gidince bizimkilere söylerim.
    O sırada otobus gelir ve aynı otobüse bineriz.
    E: Eee, okul nasıl ?
    B: Ama ayıp yaaahuu, ben sana kampüs nasıl diye soruyor muyum ?
    E: Hahaha, her zaman ki müthiş esprilerin. Kampüs, kampüs, lanet kampüs ...
    B: Niye lanet ya ?
    E: içeride erkek yokluğundan neredeyse kızlar lezbiyen olacak.
    B: Ya şey, ... ?
    E: Ney ?
    B: Sizin şu kampüs neredeydi arada bir uğrar kız keserim.
    E: Aşk olsun ya, insan bizi görmeye gelir önce.
    B: Seni görme bahanesi ile keseceğim zaten.
    E: Hmmm, hayır.
    B: Yaaa, tamam be söyleme bende başka kızlara bakarım.
    E: Gözlerini oyarım senin.
    B: Ya, ama niye ?
    E: işte. Başka kızlara bakmak yok. Pis herif seni.
    B: Diyene bak, erkek yokluğundan eş cinsel olacak ama bana pis diyor.
    E: Ha ha ha. Ayrıca ben o erkeklere kalmadım tamam mı.
    B: iki güne fikrin değişir merak etme .d
    Otobüsten indik. Eve gitmek için duraktan yürüyordum.
    E: Neyse, görüşmek üzere, annenlere söylemeyi unutma.
    B: Tamam.
    Eve dükkandan geçmeyi düşünüyordum. Dükkana girdim ve yine onla karşılaştım :
    E: Eirene, burada ne işin var.
    B: Burası bizim dükkanımız ama senin ne işin var ?
    (To be continued)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster