/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +14
    devam edim mi binler? Varsa 3-4 kişi devam etcem
    ···
  2. 2.
    +6 -1
    ben yinede yazayım aumına. belki görüp okuyan olur sonra
    ···
  3. 3.
    +10
    beyler bekletmeyi sevmem ama çalışıyorum şuan. Partlar geçikebilir. Çıkınca seri halde gelecek partlar.

    edit: hikayede bitince ismi geçen ve geçecek olan tüm kılzarın ifşa etmeyecek şekilde capsleri gelecek.
    ···
    1. 1.
      +4
      Pampa esrayı bana yapsana çok yalnızım aq
      ···
  4. 4.
    +11 -2
    part 9

    yerimize oturduğumuzda masada sessizlik vardı. Esra başını önüne eğmisti. Ses çıkmıyordu. Sibelin ne kadar mutlu olduğu gözlerinden belliydi.

    Sibel: neyin var Esra iyi misin?

    Esra: iyiyim. yok bişey.

    Garson geldi bu arada. Herkes içeceği yiyeceği ne varsa soylemeye basladi. Esra birşey istemedi.

    - Esra sen istemiyor musun bir şey?

    Esra: ben bir hava alip geliyorum. Siz isteyin ben gelince isterim.

    Esra masadan kalktı. Bende birşey istemedim. Diğerleri istediler isteyeceklerini. Masadan kalktım.

    - Ben bi Esraya bakayım.

    Sibel: istersen ben bakıp geleyim.

    - Yok yok ben bakarım.

    Esranin ardından bende ciktim kafeden. Kafenin yan tarafında park gibi bir yer vardı. Baktım Esra oraya doğru gidiyor. Peşinden gittim bende. Seslendim duymadı. Yanına gidince baktım ağlıyo.

    - Ne oldu Esra? neden ağlıyorsun?

    Esra: beni delirtmek için mi yapiyosun bunlari. eğer öyleyse yapma.

    - Esra ne alakası var seninle.

    Esra: Manco aslında hicbir zaman boş değildim sana karşı. Ama kahretsin, olmadı.

    - Olmayacak diye bir şey yok.

    Esra hıçkırarak hafif hafif ağlıyordu. Ağlamaklı sesi beni üzmüştü biraz. Başını kaldırdı, nefes aldı, birşey diyecekti. Müsaade etmedim. Yapıştım dudaklarına. Park boştu. Arkasındaki ağaca doğru ittim onu. Ağaca dayandıktan sonra bir elim boynuna gitti onun. Onun bir eli benim yüzümdeydi. Diğer elimle eteğinin üzerinden bacaklarına uzanmaya başladım.

    Hava karanlıktı artık neredeyse. Bir kaç limon ağacı, salıncak, kuş sesleri, şehvet, Esra, Ben...
    ···
    1. 1.
      +52
      şevketle birlikte esraya grup yapmışlar...
      ···
      1. 1.
        0
        Defsrcsgz
        ···
      2. 2.
        +3
        senin ben sıfatını gibim ya sabah sabah her entrye guluyorum amk
        ···
      3. 3.
        +3
        Bak olm limon ağacı dio bura antalya mk
        ···
      4. diğerleri 1
  5. 5.
    +8
    part 10

    dudaklarımız ayrıldı bir ara. öperek boynuna kadar geldim. nefes nefeseydik ikimizde. benim sol bacağım onun iki bacağı arasındaydı. sol elimle de bacağını okşuyordum alttan. nefesi boynumda yankılanıp kulağıma dokunuyordu dalga dalga. Nefes nefese:

    Esra: bunu yapmamalıyız. Manco bunu yapmamalıyız.

    - istersen burdan gidebiliriz.

    Benimde nefeslerim onun boynundaydı. Ve devam ediyordum bir yandan ellemeye. Benim dalga alarma geçmişti. Gidelim demesini bekliyordum. Kalbinin atışları beynime işliyordu bir bir.

    Esra: Olmaz içeri geçelim.

    - Benim olmanı istiyorum.

    Esra: bu hiç olmayacak.

    Elleri ayrıldı belimden. Ben kendimde değildim. itti beni olduğum yerden. Üzerini toparladı. Saçını düzeltti.

    Esra: hicbir zaman olamayacağız seninle. bir olamayacagız.

    - Söyleme böyle şeyler. Madem içinde vardı böyle seyler. Neden hep sustun. Ben geldiğim zamanlarda neden susturdun hep benide.

    Esra: Sibele sahip çık.
    ···
    1. 1.
      +27 -5
      sibelide giberim senide giberim deseydin keşke
      ···
  6. 6.
    +3
    Beyler tekrar hatırlatayım işteyim çok seri yazamıyorum. Akşam seri partlar gelecek.
    ···
  7. 7.
    +8
    part 14

    Otobüs geldi. Sibelin neşesi gözlerinde ısıldıyordu. Numarasını yazdığı elimi tuttu. Kalemi aldı eline bir daha. Tuttuğu elimin üst yüzüne yazdı:

    " Hiç bırakma."

    Esra bindi otobüse. Sibel otobüse binerken öptü yanağımdan usulca. Sonra oda bindi otobüse Esranın ardından. Esra camdan sinirli sinirli bakıyordu bana. Tebessüm vardı bende. Sanki 3 yılın intikamı gibiydi bu. Belki başka birşey değil.

    Kendi otobüsümüzü bekliyorurduk. Olanlar karşısında Resul ve Sadık susmuştu hep.

    Resul: oğlum ne oluyor anlatsana.

    - hepsini anlatcam kanka

    Sadık: ne oldu birden Sibele sardın? Esra ne olacak?

    - bilmiyorum kanka. bekleyeceğiz.

    Resulun telefonu çaldı. Resul açtı telefonu. Arayan ismail abiydi. Burada bir şirkette mudurdu. Resulle ismail abi şans eseri tanışmışlardı bir zaman. iyi bir insandı ismail abi. resul telefonu kapadı.

    Resul: oldu beyler bu iş oldu. Aldık evi.

    ismail abi tayin olduğu için başka yere gidecekti. 'evimi eşyalarıyla beraber size kiraya verebilirim' demişti. Bu yüzden aramıştı. Biz çoktan karar vermiştik. Tutacaktık evi. En azindan son yıl kendi evimiz olacaktı. Hemde eşya derdimiz bile olmayacaktı. Otobüs geldi bindik. Hepimiz sevinçliydik. Bu hafta eve geçebilecektik.

    Sibele mesaj attım.

    'bana uğur getirdin.'
    ···
  8. 8.
    +9 -1
    part 18

    Seri adımlarla dışarı çıktık Esrayla. Serhatta arkamızdan kalktı geldi. Sen gelme dedim ona.

    Esra: Serhat bizi yalnız bırakır mısın?

    Esrayı alıp orta bahçeye gotürdüm. Burası biraz daha sessiz sakindi. Esra kızmıştı baya

    Esra: ne oluyor amk. zorbalığamı başladın şimdi de? yaptıkların yetmezmiş gibi

    - lan sen bana az mı yaptın da şimdi bunlara laf ediyorsun. kaç zaman peşinden koşturdun beni. Ne için ha? Kim için?

    Esra: Sibel için. Çünkü arkadaşımı arkasından vuramazdım. Bende seninle olmak istesem de bu olamazdı. Arada Sibel kalacaktı hep. Hem ne güzel anlaşıyorsunuz. Sevgili oldunuz baksana iki günde.

    - Senin yerini hiç bir şey, hiçbir kimse dolduramaz.

    Esra: kes yalanı. Benim bunları yiyeceğimi sanma.

    Sinir katsayısı çok artmıştı. Elimi eline uzattım. Çekti elini, itti beni. Bir daha uzattım ve tuttum bu sefer. Çekmek istesede izin vermedim.

    Esra: Neden zor olanı seçiyorsun?

    - Zor değil imkansız oldun hep. Öyle hissettirdin. Şimdi elin elimde. Ama hala uzaktasın, belki de benim olmadığım bir coğrafyada. Al o coğrafyanı da gel. Gel de kurul iklimime.
    ···
    1. 1.
      +70
      Gol do korol oklomomo
      ···
      1. 1.
        +6
        Ahahhahahshdjajjaajajdjajhahajaj ne guldum ya ahah
        ···
      2. 2.
        +2 -5
        çıkarayımda konuş.
        ···
  9. 9.
    +15 -1
    part 22

    Yemek bittikten sonra kalktık hep beraber. Sibel elimi tuttu yine. Bu ikidir sanki ben kaçırıyordum elimi. Daha bağlı tutuyordu. Sadık Aysele yavşıyordu ağırdan. Benim aklım Esradaydı. Acaba ne düşünüyordu şuan? Acaba demin benimle öpüşen Esrayla simdi yanımdaki Esranın fikirleri bir miydi? Böyle bin bir düşünce fakülteye doğru yürüyorduk. Öğlen derslerine girecektik. Bir yandan ben Sibele Esrada duyacak şekilde ev meselesinin detaylarını anlatıyordum.

    Sınıfa girdik. Öyle birkaç gün geçirmiştim ki bu sınıf yabancı geliyordu sanki bana. Esra bizden ayrıldı. Serhat picinin de içinde olduğu arkadaşlarının yanına gitti oturmak üzere. Onlar Sibel ve Ayseli de bekliyormuş gibi baktılar. Sibel de gitmedi Ayselde. Biz orta sıralardan bir yer bulup oturduk. Ders boyu hic bırakmadı elimi Sibel. Elim neredeyse ders boyu onun eliyle beraber onun bacağındaydı.
    ···
    1. 1.
      +1
      Burada sanki bi tren bahçivan olmuş ve kimse sesini çıkarmamış.. Tek bende mi fantezi var aq böyle ?
      ···
  10. 10.
    +9
    part 23

    Dersten sonra ben ve Sibel onlardan ayrı çıktık. Sibele alışmışdım baya baya. Çok temiz düşünceli bir kızdı. Kimseye zararı yoktu. Geride kalan 3 sene içinde de biliyordum zaten az çok. Fakültenin önüne çıktık. Hava serindi biraz.

    Sibel: hayatım evi geçince yardıma geleyim mi bende?

    - yok güzelim gerek yokk bi kere.

    Sibel: ne bileyim temizlik olur bir şey olur? Hem Esra ve Aysel de gelir eğer çagırırsam.

    - yok güzelim o kadar curcunaya gerek yok.

    Biz muhabbet ederken Resuller de geldi yanımıza. Onların arkasından Esra ve arkadaşları da çıktı az sonra. Esranın yanında Serhat pici de vardı. Yanımızda durdular. Serhat lavuğu biraz artist bir çocuktu. Havalıydı.

    Serhat: Sibel hic gelmiyon yanımıza?

    Sibel: Olur mu öyle şey geliyorum tabi.

    Serhat: bilmem hani dışardaki pirince gidip eldeki bulgurdan olma yani.

    - ne demek istiyorsun lan?

    Serhat: Seninle konuşan mı var?

    der demez Resul arkadan bir tane geçirdi Serhat lavuğuna. Serhat biraz sendeledi. Kendine geldi sonra. Bana doğru bir adım attı, tam vurmaya çalışacaktı ki kafayı koydum pice. Sibel bağırıyordu arkamdan bir yandan da çekmeye calışıyordu beni. Esra karşıdan gelmiş ittiriyordu beni. Onlardan başka biri çıkıp birşey demedi zaten. Serhatı yerden kaldırdılar. Serhat kaşını tutuyordu.

    Serhat: göreceksiniz..

    Sibelin elini tuttum. Şimdi daha sahiplenmişcesine, şimdi daha benimmişcesine, daha benmişcesine.. O bıraktı bir an elimi. Korktum. Serhata doğru iki adım attı.

    Sibel: adam değilsin Serhat.

    Aslı: nereye Sibel?

    Sibel: gidelim sevgilim..
    ···
    1. 1.
      0
      Serhat: Göreceksiniz...
      ···
  11. 11.
    +10
    part 30

    Sibel uzanmış halde yuvarlanıyordu çimlerde. Ben kıpırdamıyordum. Ellerimi başımın altına koydum göğe bakınıyordum. Sibel yuvarlana yuvarlana bir bana çarpıp bir uzaklaşıyordu.Ben gülerek;

    - akıllı ol

    Sibel: ne olurmuş ha?

    - karışmam sonra

    Sibelde gülüyordu bir yandan. Yuvarlanarak bir daha çarptı bana. Ani bir hareketle tuttum Sibeli.O sırt üstü uzanmısken üzerine doğru döndüm bende. Burnumuz birbirine değiyordu.

    - öperim yoksa.

    Sibel: ne bekliyosun o zaman?

    Yuvarlanmaktan nefes nefese kalmıştı Sibel. ikidebir bana çarpmasından dolayı benim dalgada da hareketlenmeler olmuştu. Bunu farketmisti sanırım ama yapacak bisey yoktu. Öpmeye başladım. En çokta saçlarının dibinden öpüyordum. Ellerini belimde buluşturdu. Ardından elleri omuzlarıma doğru çıkıyordu sonrasında saçlarımla buluşuyordu. Dakikalarca öpüştük böyle. Kulağima fısıldadı.

    + şimdi daha fazla seviyorsun.
    ···
  12. 12.
    +9
    part 31

    Kalktık. Nedense daha ilerisi için cesaret bulamamıştım kendimde. Belki böyle olması daha iyi olmuştu. Islanmıştık ikimizde. ben gülüyordum alttan alttan.

    - bizi seviştik sanacaklar.

    Sibel: sevişmedik mi?

    - seviştik.

    Sibelde sırıtıyordu alttan alttan. Ciddileşti sonra birden.

    Sibel: hic bitme. eksilme hiçbir yanımdan. hicbir tarafımdan gitme.

    Durduk olduğumuz yerde. Omuzlarından tuttum Sibeli. Burnundan öptüm.

    - gitmem. hiç.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam etcende görecez daaa
      ···
    2. 2.
      0
      Devam...
      ···
  13. 13.
    +8
    part 32

    bizimkilerin yanına vardığımızda kendilerince bir oyun oynuyolardı. Ayselle Sadık baya baya iyi anlaşıyolardı. Resule göz kırptım sabada lazım der gibi. Omuz silkti. Zaten çok olmamıştı kızdan ayrılalı.

    - Oo eğleniyosunuz baya

    Aysel: sizde katılsanıza. Yeni oyun keşfettik.

    Resul: bence okey alıp gelelim. Surda kiralıyorlar onu da.

    Sibel: Ben aşkımlayım

    Bende inanılmaz bir sırıtış. Sibelin bu çocuk tavrı çok mutlu ediyordu beni. Resul okeyi getirdi. Eşlesip oynadık. Sibel ekgib taşları çalmaya çalışırken acayip şirindi. içimdeki Esra köşeye sıkışmış etini pençeliyordu kalbimin.
    ···
  14. 14.
    +5
    part 37

    Kader: çok teşekkür ederim Manco.

    - ne demek Kader abla. Yapabileceğimiz birşey olursa çagırabilirsin her zaman.

    Kader: abla yok (güldü) tabi çagiririm

    - ben cıkayım artık

    Kader: tamam Manco teşekkürler tekrar

    ilk günden çok fazla yavşamak istemedim kadına. Evinden çıktım. Kapisini kapadi. Holün camından baktim yağmur başlamıştı yine. içimde bir sıkılganlık. Eve gitmedim. Asansöre binip aşağı indim. Bir sigara yaktım Saçağın altında sigaramı içmeye başladim. Telefonu cikardim cebimden. Sibeli aradım. Sibel biraz ağlamaklıydı.

    - bebeğim neyin var? ne oldu?

    Sibel: Manco gel beni zütür.
    ···
  15. 15.
    +13
    part 44

    içerde sevdiğimi söylediğim kız. Telefonun diğer ucunda sevdiğimi artık söyleyemediğim kız. Hatta sevgimin azalarak nefrete dönüştüğü kız. Yurdun giriş saatinin bitmesine yaklaşık 1 saat vardı. Kalkıp gitsem gibsem şu kızı diye geçirdim içimden. dayanilmaz bir haz vardı içimde. Mesaja devam ettik Esrayla;

    Esra: o zaman be bekliyorsun? Sevgilinden mi korkuyorsun?

    - ona değer veriyorum.

    Esra: hani bana da değer veriyordun?

    - O değeri azaltan sensin. Kendi kendini kaybettiriyorsun.

    Esra: Buraya gelsene..

    Öyle bir laf etmiştiki mahvolmuştum. Gidip gitmemekte kararsizdim. En son kalkıp giyindjm tekrar üzerimi. Coraplarimi bulamadim ilkin. O kadar kararmıştı gözüm. Gidip gibmeden gelmeyecektim. Üzerime ince bir mont aldim. aldim ayakkablarimi elime kapiya doğru yoneldim parmak uclarimla.. Arkadan bir ses geldi. Sibelin sesi;

    + Manco?
    ···
  16. 16.
    +1
    Günaydın binler. Mesaim başladı şuan. Müsait olduğum her an yazıp sizi çok bekletmemeye çalışcam. Çoğunuz şuan burada olmasanızda ben başlayım yinede.
    ···
  17. 17.
    +10 -1
    part 56

    - ne diyorsun lan huur çocuğu

    Serhat: Çok ayıp bak. Hakketen çok ayıp.

    Dalga geçer gibi sırıtıyorlardı. Serhat ayağa kalktı. Ben öne doğru bir adım daha attım.Yan masada tuzluk filan vardı
    Gözüme onları kestirdim.

    Serhat: Ne yüzle geldin lan buraya?

    Esra: Serhat dur. Manco konuşabilir miyiz?

    Esra Serhatı oturttu. Konuşacak birşey kalmıştı sanki amk. Aşağı indik beraber. Kafenin yanındaki küçük parka geçtik.

    Esra: niye geldin buraya?

    - hiçbiri kar kalmayacak yanınızda.

    Esra: Sizde bize ait iki kişi var. Sen bana aitsin, Sibel Serhata.

    Elimle boğazını sıktım.

    - düzgün konuş.

    Esra: o çocuk Sibelin peşini bırakmaz.

    - giberim lan belanızı. Hele sen? Sen degilmiydin Sibelin mutluluğunu isteyen. O yüzden aradan çekilen. Simdi ne oldu? Ne değişti?

    Esra: ben böyle olacağını bilmiyordum. Benim yaşamam gereken şeyleri simdi o yaşıyor seninle. Evine bile geliyor.

    Elim hala yakasındaydı. Hala seviyor muydum? Ama istiyordum onu. Zor olduğu için belkide. Yakasından kendime çekip öptüm dudaklarından. ayrıldık az sonra.

    Esra: Bensiz olamayacaksın hiç.

    Serhat çıkmıştı sonra dışarı. Bize yaklaştı.

    Serhat: bir sorun yok değil mi Esra.

    Esra: hayır yok.Sen geç ben geliyorum.
    ···
  18. 18.
    +16
    part 61

    Sadık az sonra elinde ekmekler markentten geldi. Sibelle Kader ablada hazırlamışlardı yemekleri. Salonda bir orta sehpa tarzinda masa vardi. Sofra bu masanjn üzerine kuruldu. Dudağım biraz daha iyiydi şimdi. Buz ise yaramıştı. Sadece ağrısını hissediyordum biraz. Masanin etrafina oturduk. Yemeğe başladık. Sibel yanimda oturuyordu benim. Eliyle ekmeği ufak ufak kesip yediriyordu bana. Çorba yapmışlardi. Çorbadan iciriyordu kaşığıyla. Kolay çiğneyemiyordum ama belli etmemeye calısıyordum. Kader abla Resulun yaninda oturmuştu. Yemek yemesi, oturuşu filan oldukça atesliydi.

    Yemek bitince saat neredeyse geceye yaklaşıyordu şimdi. Kader abla bu saate kadar oturdu bizimle. Esasında ciksi olduğu kadar iyi niyetli bir kadındı. Evine geçti yemekten sonra. Biz oturduk biraz. Tv izledik, muhabbet ettik. Resul ben çok yorgunum deyip odasina geçti.

    - lan oğlum ne yaptınız Ayselle

    Sadık: daha çok birşey kanka.

    Sibel: ikisi de asık ama ikisi de gururlu.

    - Allah akıl fikir versin. güzelim sende uyu istersen yoruldun bugün baya.

    Sibel: sen gelmiyor musun?

    - ben oturcam biraz daha.

    Sibel: ben geçiyorum bebeğim. geç kalma ama.

    - tamam bebeğim, iyi uykular.

    Sadık: Oğlum ne oldu da bu hale geldin ya?

    - boşver bahsetme hic.

    Bir sigara çıkarıp yaktım. Dudağımın ağrısından mıdır nedir bilmem ama çok haz veriyordu suan bana. Mesaj geldi. Esradandı.

    ' aşağı in. '
    ···
  19. 19.
    +10
    part 65

    korktum. ikimizin de nefesi kesildi. Esra koptu benden. Ne yapacağımı bilemiyordum. Aklimda milyonlarca düşünce vardı. O esnada sesin kime ait olduğunu pek anlayamadim. Esra da karşımda duruyordu. Heyecandan titriyordu o da.

    Esra: Manco gidelim burdan.

    - nereye gitcez?

    Esra: bilmiyorum Manco gidelim.

    Esra bir yandan elimden tutmuş çekiştiriyordu. Ben hala duvarda oturuyordum. Kalktım. Sesin geldigi yere doğru birkaç adım attım. Bir karartı vardı sadece. Anlayamiyordum henuz kim olduğunu. Sibelse ya? Eger bu Sibelse giberdi belamı. Belki hic bakmazdı yüzüme bir daha. Birkaç adım daha attım. içimde kocaman bir hiç vardı. Esra duvarın kenarında duruyordu hala.

    + Manco?

    - Kader abla?

    + Manco ne yapıyorsun, ne işin var burada?
    ···
  20. 20.
    +13
    part 72

    Kader ablanın kapısını çalsakta fayda etmiyor. Kapıyı açan kimse yoktu. Zile basıp bir yandan da kapıyı tıklıyorduk. En sonunda kapı açıldı. Kader ablanın saçı başı incintı. Kızarmıştı rengi. Üzerinde siyah-kırmızı sabahlığı vardı yine.

    - Kader abla ne oluyor?

    Kader: birşey yok çocuklar. Gürültü mu geldi?

    Resul: abla bir sorun mu var.

    Kader: yok. siz endişelenmeyin. Bişey yok.

    Sadık: abla yapabileceğimiz birşey var mı?

    Bu arada diğer komuslardan da birkaçı çıkmıştı kapılarının önüne. Onlarda bizim koridordaki gurultumüzden rahatsiz oldular galiba. içeri girdi sonra hepsi bir bir.

    - hadi çocuklar eve girelim biz de.

    Kader: beni merak etmeyin.

    Sibel: abla yapabileceğimiz birşey olursa çekinme.

    Döndük biz eve gidiyorduk ki;

    Kader: Manco iki dakika gelir misin?
    ···