yaşamak ve yaşadığımı hissedebilmek istiyorum diyen var ise bir an önce terketsin bu tak çukurunu.

zaten yurtdışında olan şanslı insanlar da eğer gerizekalı ve şuursuz değillerse dönmesinler bu iğrenç cehenneme.

hiç bir şeye değer ve önem göstermemeye, küçük görmeye, ve özellikle sizin gibi olmayanı dışlayıp küçümsemeye devam edin. kendi sonunuzu günden güne adım adım hazırlıyorsunuz. en acı şekilde çekeceksiniz kendi meydana getirdiğiniz sonuçları.

o sinekler elbet bir gün kavrulacaktır yakıcı güneşte, tıpkı o tak çukurunun da bir gün kuruyup, kartlaşacağı gibi.

sahip olduğunuz büyük ve mide bulandırıcı kibir yüzünden belki de bu doğruları ve gerçekleri de kabul etmiyorsunuzdur. o kötü gelecek geldiğinde ne kibriniz, ne de cesaretiniz kalacak. söylediğim her şey bu tak çukurunun acı ve iğrenç gerçekleridir. bunu ister bilin, ister görmezden gelin. tarih sizleri yok edecek.

ayakta alkışladım. şuku

ciddi ciddi gerçekten güzel bir hayat isteyen bu tak çukurundan kendini kurtarmaya baksın. gittiğiniz yerde başınıza gelebilecek her hangi bir olay bile bu tak çukurunda bir saniye geçirmek kadar kötü olamaz. iğrenç bir yer burası, iğrenç.

çok kötü yöne gidiyoruz panpalar

kadın erkek eşitliği fıtratta yoktur diyen başkan.
dekolte giyen kadın tecavüzü hak eder diyen bakan.
kadınlar kahkaha atmasın diyen başbakan yardımcısı.

bir laf vardır imam osursa cemaat sıçar diye. ulan ülkenin başındaki adamların kafa yapısı bu tabiki kadın cinayeti olur bu ülkede. dıbına kodumun memleketi teksas gibi. herkesde tabanc bıçak kavga etmeye korkar insan.

battık gençler battık.şu an ekonomi niye az çok düzeldi biliyormusunuz her taku sattıkları için.bu geçici inanın. fakirlik gelecek yakında bizede. bizede tak yemek düşer.

bir savaş olsa yandık. bizim baştakiler sayesinde herkese düşmanız. gibecekler bizi.

bak peşmerge türkiyede eğitiliyor halktan gık çıkmadı. çok haklısın söylediklerinde dine imana küfredince savaş çıkarırlar ama ülkeye yok. hiç acımıyorum bu halka hak ediyorlar beter olsun hepsi. gibtirip gidecem bu ülkeden.

yepyeni bir türkiye. o kadar yeni, o kadar temiz ki, sanki yok gibi. o derece temiz. o derece narin, sanki yerinde bahar yelleri esiyor... dur dur dur bir dakika, ülke gerçekten de yok gibi. yokmuş. yok etmişler.

bu tak çukuru sonunuz olacak. buna karşı olana hayat yardım etsin.

hakediyorsunuz insanlık dışı muameleler görmeyi, çünkü hiç biriniz insanca davranmıyorsunuz.

hep birilerini küçük düşürmeye çalışacaklar kendi eğlenceleri için, ama bu tak çukurunun sonu geldiğinde o kahkahalar yerlerini çığlık ve feryatlara bırakacak. o bir türlü hissedemediğiniz minnet duygusu var ya, ona bile muhtaç olacaksınız.

ülkemi eleştirdiğimde beğenmiyorsan defol git diyorlar da, ülkeleri nasıl bir tak çukuru ve ne halde dönüp bakmıyorlar bile. her şey güllük gülistanlık, hiç bir sorun yok ki böyle şeyler söyleyebiliyorsunuz bana. yok arkadaş, ülkemi sonuna kadar en ağır şekilde eleştiririm, istersem yerin dibine sokarım, ama sen bana defol git diyemezsin, bu ülkenin geleceği ve aydınlığı için hiç bir şey yapmıyorsan diyemezsin. ağzını açamazsın.

konuşulan konular, gündem, ülkedeki var olan her şey o kadar iğrenç ki, düzeltilemeyecek derecede. hiç bir zaman değişmeyecek insanımız, aynı körlüğe ve gerizekalılığa devam edecekler. hiç biriniz kardeşçe ve mutlu yaşamayı haketmiyorsunuz. hakettiğiniz şeyi de az değil, kısa bir zaman dilimde alacaksınız zaten. aşık olduğunuz katilleriniz yapacak size bunu. o zaman minnet duymanın ne demek olduğunu anlayacaksınız. iş işten geçtikten sonra ne kadar faydası olur bilmiyorum. ama tarih sokacak doğruları gözünüze gözünüze. pişmanlıklar içinde, içiniz yana yana ağlayacaksınız görmezden geldiğiniz her bir doğru için. müstehak.

bir insanın başına gelebilecek en kötü şey buralara yolunun düşmesidir. turistler buraya gelirler, kazık yerler. sarkıntılığa uğrarlar bir ülke dolusu ciks düşkünü tarafından. misafirperverliğinden bile bir çıkarı vardır insanımızın, para. parayı, hele dövizi o kadar sever ki insanımız, bir gibke için bütün ülkesini satabilir.

bu ülkede hiç bir zaman hiç bir insan bir insana insan olduğu için değer vermeyecek. hor görecek kendi gibi olmayanı. pislik ve kibir akıyor her bir sokaktan, her bir insanın ağzından. iğrenç, gerçekten huzur yok buralarda.

herkes kendi derdine düşmüş, belki de düşmek durumunda bırakılmış. ama fark edememiş, düşmeyi kendisi de istemiş insanımız. bilerek ve isteyerek ruhunu satmış üç kuruşa, iki somuna. ayaklar altına düşmüş, dert yuvası olmuş. mutluluk sadece bir kelimeden ibaret olmuş. öyle de devam edecek. insanımızda varolan vurdumduymazlık, umursamazlık, hallederizcilik, ihmalkarlık, menfaatçilik, ve biat hayatlarından silinmedikçe.

gelecekte buralar bomboş olacak, toz toprak, harabeler, savaşın hazin kalıntıları, akıllarda nefret edilen siyasiler, pişmanlıklar, hayal kırıkları...

bir günah keçisi bulun kendinize, ardından koltuğunuza yaslanıp bu günü de atlattık diye iç geçirin. kabullenmeyin canım, ben o partiye oy veririm, şuna veririm, ben buyum, ben şuyum, ben oyum, ben, siz, biz. he ben suçluyum, he sen büyük vatansever, he ülkede hiç bir sorun yok, he büyük hökümetimiz, he haşmetlimiz, he burgu makarnalar. körsünüz.