1. 1.
    +2 -3
    12 yaşında 13 kurşun yedi.

    küçük ayaklarında mavi terlikleri ölü bedeni terörist damgası yedi
    ···
  1. 2.
    0
    birazdan denyolar basar bu başlığı
    ···
  2. 3.
    +2
    Bu ülkenin kirli suçlarının sicili, ölümün tabelası sayılan mezar taşlarında ölümsüzleştiriliyor.
    Daha 12 yaşındayken, yaşından fazla mermilerle cevahir bedeni delik deşik edilen ve öldürülmeseydi 19 yaşında olacak olan Uğur Kaymaz ve babasına aittir bu taşlar.
    Yoksul evlerindeki yataktan biraz daha büyükçe bir toprak parçasında birbirlerinin koynuna girmiş öylece yatıyorlar.

    Dün, katledilişlerinin yedinci yılıydı
    Katilleri bir gün bile tutuklanmadılar. Mahkemeleri, ‘can güvenliği’ gerekçesiyle Eskişehir’de görüldü. Mahkemesine giden yakınları, canlarını zor kurtardılar.
    Mahkeme, öldürülmelerini ‘meşru’ saydı.
    Uzun uzadıya bir yazı olmayacak bu...

    Bu ülkenin bütün mezarlıklarında en az bu kadar acılı mezar taşları bıraktı bize bu savaş iklimi.
    Ülke, ölüsüyle dirisiyle koca bir kabristana döndü.
    BDP tarafından CHP’ye yapılan çağrı, diriler çarşısında ölümüne çığlıklarla bastırılmaya çalışıyor.
    Ben bu çağrıyı da Sayın Kılıçdaroğlu’nun mezar ziyaretlerini de olumlu karşılayanlardanım.
    Geç olmuş, samimi değilmiş gibi yorumlarımızı yeni dikilecek mezar taşlarını düşünerek ertelemek zorundayız.
    Kürtler yoksul ama onurlu bir millettir. Kalpten gelen bir gülümsemeyle bahtiyar olup, samimi olarak akıtılan bir damla gözyaşına bir ömür verebilirler.
    Yukarıdaki mezarlık Kızıltepe Atatürk Mahallesi’ndedir.
    Kızıltepe, acılı ölüm ve zulümlerle yüreği kevgire dönen ama halen barış için çırpınan Ahmet Türk’ün yurdudur.
    Ahmet Türk, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve “Onlar varsa ben yokum” demeyen bütün arkadaşlarını Kızıltepe’ye davet etmelidir.
    izzetine yakışır bir şekilde karşılayıp, şanıyla ağırlamalıdır.
    Uğur’un mezarında dökülecek bir damla gözyaşı belki barışı hemencecik getirmez ama bu yolda atılacak en önemli adımı başlatmış olur.
    Belki bu kabristandan sonra Devlet Bakanı Ali Babacan’ı da alıp, hiçbir torpile talip olmadan bu topraklarda ölümün koynuna giren asker yeğeninin kabrine giderler.
    Bu dilekleri çok naif bulanlar, ölümle hiç terbiye edilmemiş, onun bıraktığı büyük boşlukla sınanmamış olanlardır.

    sırrı süreyya önder
    ···
  3. 4.
    +1 -1
    şu güzel çocuğun hatırına küfür olmasın bu başlıkta. açmaya gerek yoktu aslında.
    ···
  4. 5.
    +1
    @4 insan olan etmez zaten
    ···
  5. 6.
    0
    mardin'de babası ile beraber polis tarafından katledilmiş ve o yörede yaşadığından dolayı terörist olarak fişlenmiş 12 yaşındaki bir evladımız
    evladımız diyorum ama yaşasa benimle yaşıt olacaktı. ölenler hep genç kalıyor ve hiçbir zaman büyümüyor
    ···
  6. 7.
    0
    vuran polisler beraat etti.
    ···
  7. 8.
    +2
    türkiyede insan hayatına deger verılmedıgını bır daha anladıgımız vahim olay. lanetlıyorum...
    ···
  8. 9.
    0
    @7 ne bekliyordun ki?
    nur içinde yat, uğur.
    keşke devletin kendi evlatlarını öldürmediği bir ülkede doğsaydın.

    x x x

    Çocuk…

    Yazın!.. Raporlarınıza, buz tutan yüreklerinize… Kazın!.. Daha on ikisinde bir çocuk gömdüğünüz… Vurun!.. Kalem tutan sağ elini, babasının tuttuğu sol elini… Vurun sırtından, kahpece…

    "otopsi raporuna göre, 12 yaşındaki ilköğretim 5. sınıf öğrencisi Uğur Kaymaz'ın sağ ve sol eline 4 adet, vücudunun sırt bölgesinden 9 adet olmak üzere toplam 13 adet merminin isabet ettiği, bunlardan 9 tane
    sinin yakın mesafeden (50 cm'nin altında) yapılan atışlarla oluştuğu ve vücutta barut izlerinin olduğu, babası, 31 yaşındaki tır şöförü Ahmet Kaymaz'ın uyluk ve sol eline 2 adet, göğüs kısmına 4 adet, sırt bölgesine 2 adet olmak üzere toplam 8 adet merminin isabet ettiği, bunlardan 8 tanesinin de yakın mesafeden (50 cm'nin altında) yapılan atışlarla oluştuğu ve vücutta barut izlerinin olduğu tespit edildi.”

    Benim adım Uğur Kaymaz/Aldanmayın soyadıma/ Bir akşam karanlığında vurdular beni/ Kaydım bir yıldız misali/Yaşım henüz on ikiydi/Ama polisler terörist deyip/Aldılar ömrümü vicdanlarını yoksayıp/O 13 kurşunu küçük bedenime sığdırıp… /Halbuki benim de vardı hayallerim/Kendimce bu hayattan isteklerim/Ama şimdi...

    Dün bir akşam alacasında vuruldu Uğur… Tam sekiz yıl önce… Baran’ım ve Umut’um var; biri 13 diğeri 21 yaşında… Uğur sırtından vurulduğunda Baran’dı, yaşasaydı 20 yaşında bir Umut olacaktı evrene… Adının önüne terörist ekleyip vurdular bir çocuğu… Uğur 12 yıllık yaşdıbına 13 kurşun sığdırdı. insanlık öldü, 13 kurşunla Uğur’un bedeninde…

    Bilmediklerin vardı çocuk bu topraklarda… Kimse başkasının acısına yanmazken ölümün adı kalleş olup çocuklara bile kurşun sıkarken suçun büyüktü çocuk… Celladın ürkmüştü bakışlarından, tıpkı yaşarken ürktüğü gibi… Ondandı çocuk, 12 yıllık ömrüne 13 kurşun sıkmaları…

    Sen ayağında terliklerinle babanın ardında ölüme koşup vurulduktan sonra kanlı atletine, kurşun delikleriyle dolu kazağına ve süveterine bakıp “Karanlıkta koca adam gibi gözüküyordu” dedi vuran 4 polis… Yargılandılar; yıkayıp ellerindeki kanı, aklanıp paklandılar. 12 yaşında 5. sınıf öğrencisi bir çocukla babasını öldürmekten beraat ettiler. “Aslında 12 değil 17 yaşında, silahı kaldırabilecek yaşta, polise ateş etti” dediler. Arkası kurşun delikleriyle dolu atletin, kazağın, süveterin kadar küçüktü vicdanı seni vuranların çocuk… Her daim vurulacak bir kemik yaşı olan çocuklardandın Uğur…

    Sırtına sıktıkları 9 kurşunun üstüne 40 yalan söylediler çocuk… Öğretmeninin gözüne baka baka, kaleşnikof taşıyacak yaşta olduğunu, bıyıklarının çıktığını, seni vuranlara ateş ettiğini söyleyen katillerin aklandı, vicdanı karaların iktidarında çocuk… Evine dönüp çocuklarına sarıldı cinayete meşru müdafaa diyen koca adamlar…

    Bedenin ve düşlerin vurulmadan bir gün önce Dünya Çocuk Hakları günüydü Uğur… Senin ardından, sekiz yıl boyunca onlarca çocuk öldürüldü. Abdülsamet, Ceylan, Ahmet, Enes, Mehmet, Fırat, Sultan, Osman, Doğan... Pozantı Cezaevi'nde taciz ve tecavüze maruz kalan, Roboski'de katledilen çocuklar ve yenileri… Ne çokmuşsunuz siz çocuk… Saymakla bitmediniz.
    Küçücük bedenlerinize inat acımızı büyüttünüz. Sizi bu yaşamdan alanların yerine biz utandık da taş oldu, duvar oldu, bir yudum vicdanı olmadı koca adamların çocuk…

    Kızıltepe…. Senin yurdun… Adını bir ormana verdiler Uğur… “Karanlıkta çok uzun görünüyordu” deyip senin ormanını yakanlara inat, “bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine” yaşanacak günlere özlemimizdir şimdi senin ormanın… O ormanın karanlığında büyüyor şimdi öfkemiz, acımız ve umudumuz…

    Gözlerinden gözlerinden öperim çocuk…

    Belma Nur Kartal
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    -1
    adım uğur olsun
    bahtım kara
    masal okusun
    bana ankara

    adım uğur olsun
    yaşım on iki
    bedenimin on üç tepesinden
    güvercinler uçsun

    gözlerimin bacasından
    dumanlar yükselsin
    uçurtmalarım gökyüzünde bozulsun
    ama adım uğur olsun...
    ···
  10. 11.
    +1
    ah be uğurum gezi parkı için herkes sokağa dököldü ama sen terörist damgası yedin kimseden ses seda çıkmadı
    ···
  11. 12.
    +1
    Uğurum nasılsın iyisindir umarım hesap verecekler aslanım sen rahat uyu.
    ···
  12. 13.
    +1
    unutmadık.
    unutturmayız.
    ···
  13. 14.
    0
    12 yıl 13 kurşun
    ···
  14. 15.
    0
    Söylesene Vera,
    Çocuklara sıkılan hangi kurşun kahpe değildir
    -Nazım Hikmet
    ···