seviştikten sonra biz şimdi ne yaptık diyen kız

kafası karışık kızdır.

yalandan yere tanım yaptıkdan sonra izninizle size başımdan geçen ibret verici bi olayı anlatmak isterim;

çok afedersiniz ama beni bilen bilir mülayim bi adamımdır. kimseye karışmam, kimseyle işim olmaz. polemik felan sevmem. genel de bilgi yüklü giriler yazıp hemen köşeye çekilirim.

hülasa yine böyle bilgini paylaş etkinliği çerçevesinde 3 beş entry girererken, komşu kızı kezban tepem de dikilip sürekli beni dürtüyor, bıdı bıdı kafamı gibiyordu. neymiş efendim çiftlik oyunu oynayacakmış hadi kuki az kalk da ben oturayım, havuçlarım olmuştur, ineklerimin sütünü sağcam, tavuklarımı falan yemlicem diyordu.

( arkadaşlar yeri gelmişken belirtmek isterim, inanın bu çiftlik oyunu çok taktan bi oyun. sakın sevgilinize, karınıza, dostunuza falan bunu göstermeyin. alıştıkları zaman kalkmak bilmiyorlar. demedi demeyin sevişmeleriniz falan çok randumansız olur. sürekli bunu düşünüyolar, bağımlı oluyolar amk. zaten bilgisayar başından kaldırıp sevişiyosanız ne mutlu size )

ve oturdu kezban bilgisayara.. ben de kaldım gib gibi ayakta.. öyle de bi kötü huyum vardır ki, boş da kaldığım zaman ( sıkıldığım zaman ) vücudum testosteron hormonu salgılar. ılık zütlülerin ter sargılaması gibi bişey yani.. hemen ciksim gelir.. kezban da mini şortlu, sıfır kollu falan olunca, o sütun gibi bacakları ve yukardan görünen meme çatalı beni iyiden iyiye tahrik etmeye yetmişti. dayanamadım ve tüm kibarlığımla sordum;

- kezban galk gız sevişelim amığa koyim.
• olmaz kukla. tavuk besliyom şimdi
- dıbını gibecem tavuklarının ama ha
• öyle deme. 39. seviyedeyim, canan'a yetişmem lazım.
- kezban ciks diyom kız, sevişmek diyom, sen tavuk diyon ya.
• domates ekicem daha. hem ineklerin sü

konuşturmadın fazla, delirdim amk. koltuğu çevirdiğim gibi kezban'ı kucağıma aldım. hemen en yakın duvara gidip sırtını soğuk duvara yasladım ve mavi badisini yırtarak meme uçlarını emmeye başladım. bir yandan da şortunu yavaş yavaş aşağı doğru indiriyordum.

fakat kezban'dan bi inleme sesi gelmiyordu. genel de kuyruğu sıkışmış kedi gibi ciyaklardı ama bugün çok isteksizdi. memelerini kemirirken göz ucuyla kezbana baktım.
tanrım, esniyordu...

- noldu kız kezban
• hep aynı hep aynı kukla. ne zaman sevişsek kendimi hep duvarlar da buluyorum. değişiklik yok. fantezi yok. valla hiç tadmin olmuyom.

şok oldum bu cümleler karşısında. ağzımda ki meme ucu pırt diye çıktı. gururum kırıldı, yıkıldım, incildim ama sanki hiç bir şey olmamış gibi tüm heybetimle karşısında dikildim. demek değişiklik istiyosun he kezban dedim.

- evet değişiklik istiyorum kukla, ciks hayatımız eğlenceli olmalı. kızma ama yemin ediyom tavuk beslemek bile seninle sevişmekten daha zevkli.

kezban tüm öfkesini bir bir kusuyordu. belki haklıydı, belki monotonluk onu bunaltmıştı ama yine de kalbimi kırıyordu. usulca dudağına bi sus işareti koyup şimdi seninle çok değişik bi şey yapcaz dedim ( keşke demez olaydım ) bak dedim kezban madem eğlence istiyosun madem fantezi istiyosun o zaman sevişirken sen bana kadın ismiyle hitap et, mesela meltem de. ben de sana erkek ismiyle hitap edeyim, sana osman deyim, ehehe bakalım nolcak amk '' dedim. ( hay kafamı gibeyim )

kezban kafasını avizeye kaldırarak hafifçe bi gülümsedi. tanıyordum kezban'ı, bu evet demekti ve başladık birbirimizi öpmeye. öpüştük öpüştük öpüştük ve sonunda kezban tebessüm ederek konuştu. yatak odasına geçelim mi meltem ? dedi. vay amk. lan ben bu soruya nasıl cevap verecektim? bu nasıl bi fantaziydi böyle? başa gelen çekilcekti artık, fikir benim fikrimdi. gırk diye yutkunup geçelim osman dedim.

oyun oynamasını çok seven kezban resmen azmıştı. beni sırt üstü yatağa yatırarak tepeme çıkmış ve sıçar pozisyon da şlap şlap oturup kalkıyordu. bu en sevdiğim pozisyonlardan biriydi ve dayanamayıp bağırmaya başladım devam et osman, daha hızlı osman, tokat at osman, gırtlakla beni osman, hadi bebeğim diyor binayı inletiyordum. kezban eliyle ağzımı kapatıp az sessiz ol meltem dedi ve dudaklarını ısırarak oturup kalkmaya devam ediyordu. şlap şlap şlap
tanrım ne de zevkliydi...

bu pozisyon da 3 fişek, misyoner pozisyonunda 2 fişek, domalık pozisyon da bi fişek patlattıktan sonra yeter osman iliğimi kuruttun dedim ve 5 posta atmanın haklı gururunu yaşarken, kezban dizlerini karnına çekerek o ibret verici cümlesini kurdu;

- biz şimdi naptık kukla?
• ebenin dıbını yaptık kezban. seviştik işte kızım. ramazan ayına stok yaptık işte.
- falla billa ben yine bi tak anlamadım. keşke patlıcan, biber falan ekseydim.

eehhhh dedim giblemedim artık kezbanı. doğru duş almaya gittim. o da arkamdan bıdı bıdı konuşmaya devam etti. yani gerçekten şu kadınları anlayamıyorum. sevişsen bi dert sevişmesen bin dert. yakında muallak olup çıkacam. çükümü kesecem amk.

yeter. haggetten yeter.
çiftliğinizi s.ksinler sizin.
kendinize gelin ulan! yeter. yeterrr!