/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +62 -48
    Herkesi derinden etkileyen bazı olaylar vardır. Ben size kendiminkini anlatacağım. Yaşadığım şeylere anlam veremiyorum bazen. Her ne kadar huzursuz olsam da sanırım artık yaşadıklarımla yüzleşmem gerek. Anlatacağım olaylar geçen sene başıma geldi. Okumak isteyenlere önerim eğer malum olaylardan etkileniyorsanız okumanızı tavsiye etmem. Birazdan başlıyorum anlatmaya.
    ···
  2. 2.
    +13
    Annem ve babamla aram hep iyi olmuştur. Benim hep mühendis olmamı isterlerdi küçüklükten beri bana mühendis bey diye hitap ederlerdi. Bende onların bu hayalini gerçekleştirmek için lisenin son senesinde it gibi ders çalıştım, sonunda ankarada ki iyi üniversitelerden birinde makine mühendisliğini kazandım. ilkokuldan beri arkadaşım olan Taylan da aynı üniversitede başka bir bölüme girmişti. Her şey bizim için çok güzeldi. Ben hayatım boyunca hep sessiz biri olmuşumdur. Ben ne kadar sessiz ve sakinsem taylan da bir o kadar gevşekti. Birlikte üniversitenin yurduna kayıt yaptırdık. Küçüklüğümden beri dağcılık hep ilgimi çekerdi. Dağcılık yapan insanlara süper kahraman gözüyle bakardım. Üniversitede de dağcılık kulübü olduğunu öğrenince çok mutlu olmuştum. Şimdiki aklım olsa ne o üniversiteye giderdim ne de o kulübe
    ···
    1. 1.
      +23 -6
      Taylan koyimde yaylan ehueuheuhuehe

      tamam beyler özür dilerim, tutamadım kendimi kusura bakmayın
      okumaya devam edin..
      ···
      1. 1.
        +5 -23
        Çocuk seni çok feci giberim
        ···
      2. 2.
        +13
        adın taylan galiba panpa
        ···
      3. 3.
        +2
        Sıfr isminden çuguladım Tayyip baboy
        ···
      4. 4.
        0
        Beyler korkmayın dağcı
        ···
      5. 5.
        0
        hangi üni panpa
        ···
      6. diğerleri 3
    2. 2.
      +1
      taylan i gordum gerisini okumadim. kesin her seyin basi o huur cocugu cikacak
      ···
  3. 3.
    +16
    Dersler başladığında, başka insanlarla da tanışma fırsatım olmuştu. Üniversite de hazırlık dönemi insanların kaynaşması için en ideal dönemdir. Farklı bölümlerden insanlarla tanışırsınız, sosyalleşirsiniz falan. Gerçi benim sosyalleşmek gibi bir derdim yoktu, ama taylan daha okulun birinci ayında kendine bir kız bulmuştu. Ben her zaman ki gibi sessiz takılıyordum. Zaten kızlarla da pek konuşamam. Şimdiye kadar hiç sevgilim olmadı. Boş geliyordu bana bu tarz şeyler. Fakat onu gördüğüm zaman bütün düşüncelerim değişti. Bir an önce gidip onunla tanışmalıydım. Nasıl yapsam falan diye düşünürken olayı taylana anlattım. Dalga geçti pekekent başta. Sonra ciddi olduğumu anlayınca bir iki taktik verdi git yarın yanına otur, tanışmaya çalış dedi zaten ortam müsait yadırgamaz herhalde falan dedi. Biraz da cesaretlendirdi beni. Neyse ertesi gün gözlerim hep onu aradı ama bir türlü bulamıyordum. Dersler bitince bunu dışarıda gördüm tek başına çimlere oturmuş kitap okuyordu. işte dedim fırsat bu gidip tanışayım. Yanına yaklaştım, selam dedi o yemyeşil gözleriyle bana bakarak. Bende merhaba dedim. Şaşırmıştım ilk adımı o atmıştı. Biraz konuştuk o sırada adını öğrenmiştim. Adı Başak'tı. Sonra birbirimize numaralarımızı verdik ve ayrıldık. Çok mutluydum. Akşam mesaj atmayı düşünüyordum. Taylan bugün odaya gelmeyecekti. Tek başımaydım bütün gece. Bir ara sızmışım bundan sonra hayatımın bir parçası olacak rüyayı ilk kez o zaman gördüm. Uzun ve karanlık bir koridorda tek başımayım. Koridorun sonundaki kapıya koşmaya başlıyorum fakat ben koştukça kapı benden uzaklaşıyor. Sonra birden nefesim kesilir gibi oldu. Kollarımdan ve boynumdan bir şey beni çekiyordu. O kadar sıkı tutuyorlardı ki nefes alamıyordum. Birden başak önümde belirdi ve kül olup gitti. Uzak durmamı söylüyordu bir ses.
    ···
    1. 1.
      +6 -3
      Bu hikaye yazildi la benim bildigim koye giden versiyonu
      ···
  4. 4.
    +14 -1
    Nefes nefese uyandım kan ter içindeydim. Taylanı arayacaktım ama telefonun şarjı bitmişti. Zaten neredeyse sabah oluyordu. Dışarı çıktım ve bir sigara yaktım. Gördüğüm rüyayı düşünüyordum. Bir elin omzuma dokunduğunu hissettim birden irkildim. Arkama dönüp baktığımda içim rahatlamıştı. Bizim yurdun görevlisi ilhan abiydi. iyi misin aslanım dedi. iyiyim abi dedim uyuyamadım da dün gece pek dedim. Betin benzin atmış gel sana bir kahve ısmarlayayım kendine gelirsin dedi. Sağol abi ya gerek yok dedim. Fazla üstelemedi o da. Taylanı sordu bana, dün yurda giriş yapmamış haberin var mı dedi. Ben de arkadaşında kalacaktı abi dedim. Bir daha böyle bi durumda bana haber verin olur mu dedi. Başımla onayladım onu. Taylan gelince gördüklerimi ona da anlatacaktım. Bir sigara daha yaktım taylanı beklerken.
    Gelmesi çok uzun sürmedi. Hayırdır oğlum ne bu halin bembeyaz olmuşsun kız tersledi mi yoksa dedi. Sırıtıyordu yavşak. Yok be oğlum dedim. Kahvaltı yapmaya geçelim anlatırım dedim. Çok acıkmıştım. Birlikte pastahaneye geçtik. Birer poğaça ve birer çay aldık. Yedikten sonra ee anlat bakalım noldu dedi. Ben başladım dün yaşadığım her şeyi baştan anlatmaya en son rüyayı anlattıktan sonra baktım bu yine gülüyor gevşek gevşek. Ne oldu lan niye gülüyorsun dedim. Bu muydu ciddi bişey sandım bende dıbına koyim dedi. Sinirlendim ama belki de önemsenecek bir şey değildir diye düşündüm sonra. Kanka dedi süper bir daire buldum kirası falanda uygun gel sende bi gör çıkalım şu yurttan hem girip çıkması da rahat olur dedi. Benimde aklıma yatmıştı annemlerin hayır diyeceğini sanmıyordum. Birlikte evi görmeye gittik fena değildi 700 liraydı kirasıda. Nasıl kanka beğendin mi dedi, güzel her türlü iş görür dedim. Fiyat konusunda falan anlaşınca, ben annemlere haber verdim akşam. Oğlum yapabilecek misiniz? 2 tane oğlan çocuğusunuz yemeği falan ne yapacaksınız dedi. Hallederiz falan zırvaladım birşeyler annemi ikna ettim sonunda. Taylanla birlikte dışarı çıktık. Bir-iki saat dolaştıktan sonra odaya geçtik.
    Uykum yoktu yatağa uzandım aklıma yine başak geldi bugün hiç görmemiştim onu mesajda atamamıştım. Mesaj atmak istiyordum. Telefonunu yazdığı kağıdı bulamıyordum. Taylana soracaktım uyumuştu. Neyse sabah gider konuşurum dedim yattım. Uyudum. Yine o dıbına kodumun rüyası. Yine aynı koridor. Ama bu sefer başak yoktu. Aynı ses "Daha zamanı değil, çok erken" diyordu. Yine nefes nefese uyandım. Yine çok önemsemedim bu rüyayı. Derse gittikten sonra Başak'ı aramaya başladım. Numarasını tekrar isteyecektim. Ama hiç bir yerde bulamadım kızı. Sanki yok olmuştu. Bana pgibolojide olduğunu söylemişti. Bölümünden belki tanıyan vardır diye bir kaç kişiyle konuştum ama kızı ne tanıyan ne de gören birileri vardı
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +16
    Deli olduğumu düşünmeye başlamıştım. Yaklaşık 1 ay kızı aradım her yerde. Sonra ümidimi kestim. Başka bir şeylere yoğunlaşmalıyım dedim kendime. Dağcılık ve kış sporları kulübüne katılmıştım. Başta taylan pek yanaşmasa da onuda ikna etmiştim. Bu arada biz yurttan ayrılıp eve geçmiştik. Her şey yolundaydı uzun zamandır kabusta görmüyordum. O seneyi kazasız belasız bitirdim. Hazırlığı geçmiştim. Başak tamamen aklımdan çıkmıştı. Yazın bir ara ben annemlerin yanına gittim hem özlemiştim onları da. Taylan hala ankaradaydı. Ailesine yalan söylemişti iş buldum çalışıcam diye. Yanlarına dönmek istemiyordu ankara da kızlarla takılmak varken. Selda teyzelere de (taylanın annesi) uğradım ankaraya dönmeden. Bende dönünce işe başlayacağım diyerekten taylanın yalanını bozmadım. Aslında fena fikir değildi zaten yapcak bir işim yoktu elime para geçerdi. Ankara'ya döndüğümde bir kafede işe başladım. Taylanla sadece akşamları görüşebiliyorduk. Ona da iş bulmasını tavsiye ettim gel hatta bizim kafeye bi soralım dedim. Başta kem küm etsede babasının parasını yemek onada koyuyordu. Ertesi gün patronla konuştuk kabul etti. Birlikte çalışmaya başladık. Masada 20 yaşlarında bir kız yanına gidip buyrun ne arzu edersiniz? dedim. Sonra yüzünü bana döndü. içimden hagibtir dedim. Başaktı bu
    ···
  6. 6.
    +11
    Şaşırdığımı o da farketmiş olacaktı ki, hatırladın mı beni dedi. Hiç unutmamıştımki. Seni çok aradım dedim. Biliyorum dedi. Neredeydin peki dedim. Okuldan ayrılmak zorunda kaldım dedi. Neden diye soracakken arkadan Taylanın sesini duydum. Oğlum napıyosun burada tek başına müşteriler bekliyor dıbına koyim dedi. Nasıl tek başımayım lan Başak'ı görmüyor musun? dedim. Ya oğlum sende bir şeyler var iyi misin ne başağı dedi. Onu sadece ben mi görüyordum? Neydi şimdi bu olanlar anlam veremedim. Olum taşak geçiyorum dedim. Şakanın sırası değil oğlum müşteriler bekliyor dedi. Haklısın dedim. Başağın yanından ayrıldım diğer müşterilerin siparişlerini aldım. Geri döndüğümde başak yoktu. Yüzüm yine bembeyaz olmuştu. Taylan geldi hadi çıkıyoruz dedi. Daha mesai bitmedi dedim. Patron izin verdi seninle konuşmamız lazım dedi. Birlikte çıktık dışarı geçtik bir parka oturduk. Sen iyimisin birader dedi bana. iyiyim oğlum bunun için mi çıktık buraya dedim. Neydi bugünki o halin dedi. Şaka yaptım dıbına koyim amma abarttın dedim. Oğlum şaka yapmadığının farkındayım. Ben gelene kadar yarım saat orada öyle durdun dedi. Patron yolladı senin yanına beni anlat herşeyi dedi. Ne yarım saati diye düşündüm o kadar durmuş olamazdım en fazla 5 dk falan kalmıştım. Bitti mi saçmalaman dedim. Anlatmayacak mısın? dedi. Neyi anlatayım oğlum bir şey yok dedim. Sinirlendi biraz iyi lan ne halin varsa gör dedi. Yaklaşık yarım saat öyle oturduk sessizce. Sonra ben hadi kalkalım dedim. Bu başak işine bi açıklık getirmem lazımdı. Gerçekten delirmiş miydim ben amk. Başağı arayıp hiçbir yerde bulamadığımda böyle hissetmiştim en son. Taylanı da hiç bu kadar ciddi görmemiştim. Bir iki hafta daha kafede çalıştıktan sonra ayrılmaya karar verdik. Okul tekrar başlamıştı. Taylan farklı bir bölümde olduğu için fazla görüşemiyorduk. Ben kulüpten Ezgi adında bir kızla tanışmıştım. Hoşlanmaya başlıyordum ondan. ilk kez düzenlenecek gezi için çalışırken karşılaşmıştık. Daha sonra kafa yapılarımız birbirine uyunca epey yakınlaştık. En sonunda ben ezgiye çıkma teklifi ettim ve o da kabul etti. Başak yine kafamdan çıkmıştı. Kütüphaneye gittim. Aldığım bir kitabı geri vermem gerekiyordu. Kitabı verdikten sonra başka kitaplara bakmak için biraz daha kaldım. Kütüphanenin doğu kanadına doğru yürürken başağı gördüğümü sandım. Yanına doğru gittim ve o yemyeşil gözleriyle bana baktı. Neden seni benden başkası göremiyor nesin sen dedi. Bunu sana şimdi söyleyemem, ben başka bir şey söylemek istiyorum sana dedi. Ne söyleyeceksin dedim. O geziye gitme dedi. Neden diye soracaktım ama o sırada telefonum çalıyordu. Kafamı kaldırdığımda başak gitmişti. Arayan ezgiydi, buluşmak istiyordu. işimin olduğunu söyleyip buluşmayı reddettim. Eve gidip internette başakla ilgili bir şeyler bulabilir miyim diye baktım. Eski bir haber bulmuştum yaklaşık 20 yıl öncesine ait. Haberde başağın intihar ettiği yazıyordu
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Burdan suaREZ
      ···
    2. 2.
      -1
      he amk kız kayboluyo falan senin pgibolojin bozulmuyor yalan amk inanmayın
      ···
  7. 7.
    +19 -1
    panpalar okuyan kimse var mı ses verin ona göre devam edicem
    ···
    1. 1.
      +7 -2
      Googla kampüsdeki başakmı yazdın dıbına koyum nasıl buldun kızı
      ···
  8. 8.
    +12
    Haberi okuyunca şok oldum. Yıllar önce intihar eden birisiyle nasıl konuşuyordum ben. Bu durumu kimseye anlatamazdım. Yoksa akıl hastanesini boylardım büyük ihtimal. iki hafta sonra dağ gezisi vardı. Gitmek zorundaydım düzenlenmesi için o kadar uğraşmıştık zaten. Kalmak için bir otel bile ayarlamıştık. Otel sanırım daha yeni açılmıştı ve kış sezonunda ilk müşterileri biz olacaktık, o yüzden fiyat konusunda fazla sıkıntı çıkmadı. Tüm bunları düşünürken akşam olduğunu farkettim. Bu yaşadıklarımın anlamı neydi. Cinler falan mı musallat olmuştu bana. Böyle şeylere hayatım boyunca inanmamıştım ben. Fakat önümde iki seçenek vardı ya deli olduğumu kabul edecektim ya da bu işten bi şekilde sıyrılacaktım. Bir ara yine uyuklamışım. Uykumda yine aynı koridordayım. Duvarda lambalar var fakat yeteri kadar ışık vermiyorlar. Yolun sonunda bir ışık görüyorum. Koşmaya başladığımda yine o ellerin sımsıkı beni sıktığını hissediyorum. Fakat bu sefer ki öncekilerden de kuvvetli. Gitme diye bağırıyor ses, daha zamanı değil. Sesi tarif edeyim beyler. Hafif insan sesini andırıyor ama daha ürkünç, aynı anda birden fazla insan sesinin farklı tonlara bürünerek tek bir kaynaktan çıktığını hayal edin. Tam bu sırada yine nefes nefese uyanmayı beklerken birden çocukluğumun geçtiği sokağa geliyorum. Sokaklar bomboş apartmandan içeri girdiğimde bizim evin kapısının önünde bir sürü ayakkabı olduğunu görüyorum. Kapı hafifçe ittirdiğim de kapı açılıyor. içeri girdiğimde evin içinde dumanlar olduğunu görüyorum. Bir an gördüklerimin rüya olduğunu unuttum ve koşarak mutfağa gittim. Annem mutfakta oturmuş dümdüz yere bakıyor ve ağlıyor. Bağırıyorum anneme anne ev yanıyor çık buradan diye. O ise hala hareketsiz bir şekilde yere bakıyor. Tutup çekmeye çalışıyordum ama tam o sırada rüyadan uyandım. Saate baktım ve saatin gece 3 olduğunu gördüm. O zaman farketmedim ama tüm rüyalarımın bir ortak noktası vardı. Hep gece 3'te uyanıyordum. Hemen telefonu aldım ve annemi aradım.
    ···
  9. 9.
    +15 -1
    Telefonu annem açtı. Hayırdır oğlum bir şey mi oldu gece gece dedi. Yok anne sorun yok ne zamandır görüşmüyorduk sesini duymak istedim dedim. Şaşırmıştı kadın gecenin 3'ünde aramama. Biraz konuştuk herhangi bir sorun olmadığına ikna ettim onu telaşlanmasını istemiyordum. Annemlerin amcamlarda kaldığını öğrendim o sırada. Tamam anne dedim babama selam söyle ben ararım yine yat uyu hadi sen dedim. Telefonu kapattıktan sonra içim rahatladı ama tekrar uyumaya da korkuyordum açıkçası. Balkona çıktım ve bir sigara yaktım. Aşağıda kapkara bir adam vardı. ilk başta dikkat etmemiştim ama bana doğru bakıyordu. Sırtında sandık gibi bir şey vardı. Adam beni çok ürpertmişti. Sigarayı söndürüp içeri girdim. Gecenin bu saatinde bu herif o sandıkla ne yapıyordu şimdi. Ulan dedim kendi kendime ya gerçekten deliyim ya da çok fena taka battım.
    ···
    1. 1.
      +1 -4
      'Şaşırmıştı kadın gecenin 3 ünde aramama'evet her zaman bu saatte arardin demi panpa.Bu sefer nite sasirdiki.
      ···
  10. 10.
    +12 -1
    Artık bir pgibiyatriste falan gitmem lazım diye düşünüyordum. Ertesi gün özel bir pskiyatri kliniğine gittim. Epey bir para kitlediler. Neyse oturdum sıramın gelmesini bekliyorum. Sonra adımı anons ettiler. Kalktım doktorun odasına girdim. 50-55 yaşlarında kır saçlı bir adam vardı. Selamlaştıktan sonra bana şikayetimi sordu bana. Olan her şeyi anlattım. Telefonla bir yeri aradı bana döndü ikinci katta seni bekliyorlar oraya uğra sonra tekrar yanıma gel dedi. Neyse çıktım ben ikinci kata elime üç-beş kağıt ve bir kalem verdiler. Bilen bilir böyle anket gibi bir şey. Bazı sorular sormuşlar puan vermenizi istiyorlar. Mesela son zamanlarda çok öfkeliyim 1-5e kadar puan veriyorsunuz. Hallettikten sonra Halit Beyin odasına gitmemi söylediler. Tekrar döndüm doktorun yanına. Bana uyku ilacı ve depresyon ilacı gibi bir şey verdi. Haftaya tekrar görüşelim dedi. Klinikten çıkınca okula gitmek istemedi canım. Dışarıda biraz dolaştım. Telefon çaldı arayan annemdi. Telefonu açtım. Sabah eve geçmişler evde yangın çıkmış. Nasıl olmuş anne siz iyimisiniz dedim. Annem eve geldiklerinde sabah ocağın altını açık unutup dışarı çıkmış. Benim gelmeme gerek var mı anne dedim. Yok oğlum, biz bir kaç gün daha amcanlar da kalıcaz dedi. Peki dedim telefonu kapattım. Çok korkmuştum beyler. Rüyalarımla bunların bir bağlantısı var mıydı? Akşam eve geldiğimde taylan evde yoktu. Bende bir şeyler yedikten sonra bir sigara yaktım. Uyku bastırmaya başlamıştı.
    ···
  11. 11.
    +12
    Yatağıma uzandım uyumak istemiyordum. Kalkıp bilgisayardan durumumla ilgili bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Bir sitede cinlerle ilgili bir şey okudum. Havas ilmi adında bir şeyden bahsediyordu. Merak ettim acaba işime yarar bir şeyler bulabilirmiyim diye. Kenzul havas adında bir kitap gördüm. Fakat sanırım bu kitabın içeriği Türkiye de kısıtlanmış. Yeni basımlarda çoğu yerini kitaptan kesip atmışlar. Kitabı biraz daha araştırdıktan sonra eski bir sahafın elinde çok eski versiyonun bulunduğunu öğrendim. Yarın o kitapçıya gidecektim.
    ···
  12. 12.
    +12 -1
    O gece hiç bir rüya görmedim. Sabah uyandığımda Taylan hala gelmemişti. Zaten şimdi onunla konuşamazdım. Telefonu elime aldığımda bir sürü cevapsız arama olduğunu gördüm. Ezgi çıldırmış olmalıydı. Kitapçıya gidip işimi hallettikten sonra onu arayacaktım. Ama şimdi sırası değildi. Evden çıktım. Kitapçının adresini yazmıştım bir kağıda. Taksiye bindim adresi gösterdim. Yaklaşık 20 dk sonra adresin yazdığı yere gelmiştim. Çok değişik bir mekandı. Avrupa da ki eski yapılara benzeyen bir görüntüsü vardı dışarıdan. içeri girdim, çok sessizdi içerisi. Sanki sadece ben ve o yüzyıllık kitaplar vardı. Kendi kendime böyle bi yere dükkan açarsan kim gelir dıbına koyım dedim. Sonra 70 küsür yaşlarında bir amca geldi. Değişik bir aksanı vardı. Daha sonradan ermeni olduğunu öğrendim. Buyur yavrum neye baktın dedi. Anlattım kitabı falan senin ne işin var oğlum o kitapla dedi. Başımdan geçenleri anlatmak istedim ama vazgeçtim. Amca dedim o kitap bana lazım dedim. Dur geç bir otur bakayım şuraya ben bakayım bi kitaba dedi. Bir şey içip içmeyeceğimi sordu. istemediğimi söyledim.
    ···
  13. 13.
    +15
    Yaklaşık 10 dk sonra amca içerden elinde çok eski bir kitapla geldi. Karşıma geçti oturdu. Oğlum dedi anlat bakalım sen bu kitabı ne yapacaksın. Bu işler öyle çocuk oyuncağı değil dedi. Bu kitap göründüğü gibi basit bir kitap değildir başına iş açarsın, anlat bakalım şimdi ne olduğunu dedi. Başka çarem yoktu anlatmaya başladım adama her şeyi başaktan sandık taşıyan o adamdan evde çıkan yangından bahsettim. Bak oğlum dedi. Bu cinler insanların düşündüğü tarzda varlıklar değillerdir. Dinler bu dünyaya gelmeden öncede onlar vardı. Müslümanlar onlara cin der, Hristiyanlar iblis. Bu elimdeki kitap çok uzun zaman önce bu işlerle uğraşan insanlar tarafından yazılmıştır dedi.
    ···
  14. 14.
    +9
    Beyler bir sigara molası veriyorum, gelince devam ederiz duruma göre
    ···
  15. 15.
    +16
    Geldim beyler devam ediyorum.

    Kitapçının adı Tirandı. Adamın anlattığı şeyler benim için bir şey ifade etmiyordu. Kitaba bakabilir miyim diye sordum. Al evlat dedi. Kitabı açtım içinde enteresan resimler vardı. Arapça olduğunu düşündüğüm harflerle doluydu. Arapça bilmiyordum ki ben amk. Abi dedim bunları nasıl okuyabilirim ben dedim. içeri gitti eski bir sözlük getirdi. Bazı kelimelerin telafuzları ve anlamları vardı. Bunu al dedi. Sen bu kitapla ne yapacağını biliyor musun peki dedi. Bilmiyorum dedim belki işime yarayan bir şeyler bulurum dedim. Kağıda bir adres yazdı. Kitapları al bu yazdığım adrese git benim yolladığımı söyle, bana anlattığın her şeyi osman hocaya da anlat dedi. Yarım saat önce tanıştığım bu yaşlı adamı bana huzur vermişti. Teşekkür ederim dedim, borcum ne kadar acaba diye sordum. Evladım dedi para mühim değil sen başındaki şu dertten kurtul bakalım bi dedi. Tekrar teşekkür edip yazdığı adrese doğru yola çıktım.
    ···
  16. 16.
    +15
    Geldiğim müstakil bir evdi. içeri doğru yürüdüm kapıyı çaldım. Biraz bekledim kimse açmadı kapıyı. Döndüm evden çıkıyorken yan evden yaşlı bir kadın baktı. Kime baktın evladım dedi. Osman hocayı aradığımı söyledim. iki günlüğüne memleketine gitmişti yarın gelir dedi. Teşekkür ettim, yarın tekrar uğrayacaktım. Eve geçmeden ezgiyi aradım çok sinirlenmişti. Yanına gittim, oturduk. Çok sinirlenmişti bana. Başına bir şey geldi sandım dedi. Özür dilerim dedim, bazı işlerle uğraşmam gerekti. O elindekiler ne dedi. Bir kaç kitap aldım da dedim. Fazla üstelemedi. Birlikte bir süre dolaştık ama, ben bir an önce eve gitmek istiyordum zaten geç olmuştu. Ezgiyi evine bıraktıktan sonra eve geçtim. Taylan içeride oturmuş televizyon izliyordu. Beni görünce nerdesin dıbına koduğum kaç gündür dedi. işim vardı falan diye geçiştirdim. Biraz oturduktan sonra odama geçtim. Kitaba biraz göz gezdirdim ama hiç bir şey anlamıyordum. Sözlükle de uğraşmak istemedim hem uykumda gelmişti. Geçtim yatağıma uzandım. Bir süre sonra uykuya dalmışım. Yine o rüyayı görüyordum. Yine eller beni tuttu ve o sesi duydum hayır daha zamanı değil. Tekrar evimin olduğu sokaktaydım. Evin önünde yine çok fazla ayakkabı vardı. içeri girdim yine sessizlik. Salonun kapısını açtığımda korkudan bayılacaktım. içeride bir sürü insan vardı. Hepsi donuk bir şekilde yere bakıyorlardı. Ben içeri girince hepsi yüzünü bana döndü. Korkup kapıyı kapattım. Odama gittim içeride bir sürü siyah çarşaflı kadın hepsi yere bakıyor. Bağırarak uyandım. Saat yine 3'tü.
    ···
    1. 1.
      +4 -8
      Sallıyor beyler hikayelerin derlemesini yapıp gelip burda yeni hikaye yazıyor. ayrıca yurtlardada senet imzalatıyorlar öyle ha deyince çıkamıyorsun.
      ···
      1. 1.
        -1
        gibtir git lan buradan
        ···
  17. 17.
    +17
    Taylan kapıyı açtı. Oğlum iyi misin lan noldu dedi. Yok bişey ya yataktan düştüm dıbına koyim dedim. Güldü bu sonra masanın üstünde ki kitabı gördü. Bu ne lan dedi. Dua kitabı ya bişey yok dedim. Aldım kitabı hemen kaldırdım. iyi hadi ben yatıyorum dikkat et düşme yine dedi gitti yattı. Benim uykum yine kaçmıştı. Zaten bu saatten sonra uyuyacak züt yoktu bende. Doktorun verdiği ilaçları içmeyi unutmuştum. Sigara içmek için balkona çıktım. Yaktım sigaramı ama hala elim titriyor. Sonra dışarıda yine o herifi gördüm. Sırtında tabuta benzeyen o sandık bana bakıyor. Bağırdım ne var lan diye. Sinirden ağlamaya başlamıştım Taylan geldi yanıma. Tuttu beni içeri aldı. Oğlum ben kafayı yedim diye zırlıyorum. Bu beni teselli etmeye çalışıyor. Sakinleşince anlattım herşeyi. Haftaya gideceğimiz gezi sana tatil olur iyi gelir falan diyor bu bana. Sen hani gelmeyecektin dedim. Biz bu dünyada iki kardeşiz dıbına koyim bundan sonra sen nereye bende oraya dedi. içim rahatlamıştı. Sağol kardeşim dedim. Güneş doğmaya başlamıştı. Ben yine uyuya kalmışım. Sabah uyandığımda taylanla ezginin sesini duyuyordum. Taylan her şeyi ezgiye anlatmış. Ezgi geldi bana sarıldı. Ben kızı ittirdim. Sinirlendim taylana bağırmaya başladım. Ulan dıbına koduğum hani kardeştik biz niye anlattın her şeyi şerefsiz diyo bağırıyorum. Çok ağır hakaretler ettim. Ağza alınmayacak şeyler söyledim. Düşündükçe hala içim bir tuhaf olur pişman olurum. Sonra çektim kapıyı çıktım evden. Osman hocanın evine gidiyordum.
    ···
    1. 1.
      +18
      panpa sen uyurken taylanla ezgi gibişmişler
      ···
  18. 18.
    +15
    Yolda telefon çaldı. Onlar arıyordu. Açmadım telefonu. Osman hocanın evinin önüne geldim tekrar. Kapıyı çaldım. Yine ses yok. Tam döndüm gidecekken kapıyı yaşlı bir adam açtı. Buyur evladım geç içeri dedi. Hocam ben dedim. Biliyorum her şeyden haberim var yavrum dedi. içer de osman hocanın eşi olduğunu düşündüğüm yaşlı bir kadın vardı. Selam verdi. Hoşgeldin yavrum dedi. Bende selam verdim ve içeri geçtim. Beyler osman hoca öyle televizyonda çıkan cinci hocalar gibi bir tip değildi. Kafasında takke olan birini hayal etmeyin diye söylüyorum bunu. Geç otur bakalım evlat dedi. Geçtim ve oturdum. Az önceki o yaşlı kadın geldi. Çay içer misin evladım dedi. Olur dedim. Osman hoca geçti karşıma oturdu. Kadın çayları getirdikten sonra komşuya gideceğini söyledi. Hocayla evde ikimiz kalmıştık.
    ···
  19. 19.
    +12
    Anlat bakalım oğlum dedi. Başladım ben anlatmaya. Her şeyi anlattım. Bugün gördüğüm son rüyayıda. Kafasını salladı. Kitabı getirdin mi dedi. Evde unutmuştum kitabı. Hocam evde unuttum dedim. Tamam yarın tekrar gel kitabı getir dedi. Peki hocam dedim, ben bu işten kurtulabilecek miyim dedim. Bilmiyorum oğlum ne olduğunu anlamamız lazım önce dedi. Sana verilen kitabın ne olduğunu biliyor musun dedi. Tam olarak değil hocam dedim. O kitabın çok daha eski latince bir versiyonu bulunur, dua kitabı falan değildir o dedi. Çok eskiden beri bazı insanlar o ritüelleri başka boyuttan canlılarla iletişime geçmek için kullanır, bazı insanlarsa öbür taraftaki ölülerle iletişim kurmak için. Fakat kim o kitabı kendi hırsı ve kötülük için kullanırsa ruhunu şeytana teslim etmiş olur dedi.
    ···
    1. 1.
      0
      Lan hızlı lan
      ···
  20. 20.
    +13
    Benim öyle bir niyetim yok dedim. Ailemin başına bir şey gelmesinden korkuyorum. Şu olaydan bir kurtulayım benim bir daha o kitapla işim olmaz dedim. Tamam yavrum, sen şimdi git yarın kitabıda getir bende bu akşam oturur düşünürüm bir şeyler. Teşekkür ettim evden çıktım. Hala bu yaşadığım şeylerin mantıklı bir açıklaması olduğunu düşünüyordum. Doktoru görmeye gidecektim buradan. Tam o sırada annem aradı. Telefonu açtım Taylan olanlardan onada bahsetmiş. Yok bir şey anne dedim. Telefonu kapatıp doktora yetiştim. Beni bekliyordu doktor. Nasılsın verdiğim ilaçları kullanıyormusun dedi. Evet kullandım ama çok etkili gelmediler dedim. Biliyorum dedi. Bana rüya ve hayal gormemi engelleyecek bir ilac verdi. Adamın yüzüne baktım ben şizofren falan mıyım diye sordum. Güldü. Hayir sanmiyorum dedi. Sen bu ilaci kullan bir iki hafta sonra tekrar ugra dedi.
    ···