/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +138 -17
    ••HiKAYE BiTMiŞTiR••

    Üst not; çok azda olsa kurgu var-diyologlar hatırlanmadığından sallama da var.

    Selam beyler başlıyorum, rezleri alın
    Adım umut paydaklı.

    1989, izmir gaziemir doğumlu orta refahlı bir ailenin çocuğuydum. Annem atıcılık kursu veren bir nevi avcıydı. Hem avcılık hemde atıcılık yapıyordu. Babam annemi aldatmış bir şerefsizdi. Sevmezdim zaten babamı ben daha 11 yaşımdayken annem olayı öğrenmişti ve babamı öldürmüştü. Polis annemi almaya gelince evin anahtarını cebime koydu. Ev zaten tek katlı gecekondu tarzı bir evdi ve arsa ve ev bize aitti. Yani kira gibi bir derdimiz yoktu. Babannem ve dedem, annem babamı vurup öldürdüğünden beri benimle iletişime geçmemişlerdi ve ananemlerinde nerde yaşadıklarını bilmiyordum. Babam aylak bir adamdı. Yani serbest meslek gibi. Çaycılık yapardı. inşaatta çalışırdı. Eve üç beş para bırakıp geceleyin kahvehanede geçirirdi. Ama çok kitap okuyan ve kültürlü bir adamdı. Babam öldükten sonra ben ortada kaldım. Polisler evdeki tüm silahları ve tüfekleri zütürdü. Zaten 1 tabanca 2 de domuz tüfeği dediğim saçma atan ahşap kaplama gibi tüfeklerdi. Polisler benide zütürüp sorguya aldılar. Böyle siyah küçük bie odaydı. Odada kamera vardı tam karşımda onun sol köşesinde kırmızı gözleri olan siyah bir kamera. Şimdinin güvenlik kamerası gibi bişey. Bana soru sormaya başladılar
    Polis-1(p1) polis-2(p2) Ben(ben)
    P1-adın ne çocuk
    Ben-adım umut.
    P2-kaç yaşındasın
    Ben-12 galiba. 11 de olabilir bilmiyorum.
    P2- hangi yılda doğdun umut
    Ben-89da
    P2-annenin babanı neden vurduğunu biliyor musun?
    Kafamı salladım
    P1-şimdi nerde kalıcaksın
    Ben-bilmiyorum abi
    P1-hangi okuldaydın sen
    Ben-yahya kemal abi.
    P1-tamamdır.
    Sağımdaki polis (p1) ayağa kalktı ve gitti. Yaklaşık bir dakika kadar diğer polisle kaldım. içeriye, çıkan polisle birlikte iki polis daha geldi. Galiba diğer iki poliste çocuk şubedendi. Beni aldılar ve başka bir yere danışma gibi bir yere zütürdüler orda da benzer sorular sordular. O gece nezarethanede geçirdim ama pekte öyle değildi. Yemeğimi getirip rahat yastık ve yorgan getirmişlerdi.
    ···
  2. 2.
    +43 -1
    Odada iki tane ranza vardı. Kapının tam karşısında bir pencere vardı. Oda zaten küçüktü. Bir adet masa iki tane sandalye vardı. Masa sağdaki ranzanın bitimindeydi. Dolaplarda soladakinde. Sağdaki ranzanın alt ve üst yatağında çarşaflar vardı. Soldali ranzada ise sadece üst yatakta vardı. Anlaşılan bana alt yatak kalmıştı. Şikayetçi değildim aslında. Odada hafif bir rutubet kokusu vardı ama beni pekte rahatsız etmemişti.
    Eşyalarımı çantadan çıkarıp dolaba koymaya başladım. Zaten fazla bir eşyam da yoktu. Okul kıyafetlerim (Ki bilen bilir o zamanlar kravat ve ceket giyerdik beyaz gömleğin üzerine) iki tane uzun kollu bir eşofman birde kot pantolonum vardı. Annemin verdiği evin anahtarınıda dolabımın anahtarlığına koydum. iç çamaşırlarımı da katlamayı bilmediğimden köşeye tıkıştırdım. Biraz yatağıma yattıktan sonra bloğumu keşfetmeye başladım. ilk başta oda arkadaşlarımın isimlerini öğrenmek istedim.
    ···
  3. 3.
    +36 -1
    Part 2

    Sabah olduğunda-ben uyuyamamıştım- çocuk şubedeki polisler gelip beni yurda zütürdüler. Annemden haberim yoktu daha görüşememiştik ve merak etmeye başlamıştım. Yurda gittiğimde müdür ile polisler konuştular ve beni odaya çağırdılar. Müdür(m) çocuk şube polisi (çb)
    (M) merhaba umut artık burada kalıcaksın ve bir sorun olursa bana haber vericeksin
    (Çb) umut artık yerin yurdun burası. Okuluna devam ediceksin. Ters birdurum olursa müdürüne söylemen yeterlidir. Kendine dikkat et. 2 hafta sonra gelicez. Annen ile cezaevinde konuşman için seni zütürücez buralarda ol.
    (Ben) tamam abi.

    Polisler müdürle el sıkıştıktan sonra gittiler. Müdür de bana bakıyordu. Eliyle ayağa kalkmamı söyledi ve beni biraz süzdü. Benden bahsedecek olursak. Sıska, yaşıtlarıma göre uzun boyunlu dalgalı ve biraz uzun saçlı. Kahverengi gözlü biriydim.
    O sırada bende müdüre bakıyordum. Hatırladığım kadarıyla, tıknaz lavuğun biriydi. Tipinden çok belliydi bin olduğu. Kısa boylu. Hantaldı. Saçları ağarmıştı. Alt dişlerinden bir tanesi nerdeyse yoktu. Resmi bir kıyafetle aynı bu zamanki politikacılara benziyordu(!). Baskın bir tipi vardı. Sakalı yoktu ama kirli sarımtırak ve beyaza çalan pala bıyıkları vardı. Bana doğru yaklaştı masasından kalkarak.
    (M) senin bloğun D bloğu. Ordakilerle iyi geçin
    (Ben) tamam
    (M) sadece tamam değil. TAMAM Efendim diyeceksin bana lan
    Dedikten yaklaşık 1-2 saniye sonra yanağımda bir sıcaklık hissettim. Sonrasında gelen acı hissi. Sert bir tokat atmıştı. Ve dengemi kaybetme-bulma aşamasındaken sandalyeye takılıp yere düştüm. Gururuma yediremedim. Hem saygıdan hemde gücümün yetmeyeceğini bildiğimden gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Yaşlar aktıkça tokat yediğim yanağımın sıcaklığını hissettim. Sonra beni yerimden hoplatan bir ses duydum.
    (M) HAYDAR!
    ···
  4. 4.
    +35
    Saat 1e yaklaşıyordu. Bloktan çıktım ve yemekhaneye doğru yol almak için koyuldum. Ayakkabılarımı giyip zemine doğru gittim. 1. Kata geldiğimde müdürü gördüm.
    (M) Yeni gelen alıştın mı biraz daha
    (Ben) evet efendim
    (M) sabah vurduğum için kusura bakma özür dilerim sinirliydim o sıra
    (Ben) sorun değil efendim
    Yemekhaneye doğru yol alırken içimdende bu dıbına koduğumun oğlu manyak mı diye geçiriyordum.
    Yemekaneye vardım. Merdivenlerin hemen bitişinde yemekhaneydi işte. içeri girdiğimde haydarı ve tayfasını gördüm ilk başta çekinsemde haydar eliyle gel işareti yapıpı yanına çağırdı. Haydar ile 6 kişilerdi. Haydar sanki o grubun başı gibiydi.
    (H) gel umut gel. Bunlar benim arkadaşlar. Hepimiz A bloğunda kalıyoruz. Normalde bu kadar az değiliz ama çoğu okulda. Bu salim, (ince kısa boylu biriydi) şu faruk (buda kalıplı biriydi) bu furkan (bu çocuk çok farklı geliyordu ( ayrıyetten beni taşaklı yapacak eleman)) köşede oturan metin onun yanındaki de çetin. ikizler bu binler.
    Dedi ve gülmeye başladılar bende az biraz sırıttım. Kısaca kendimden bahsedip geçtim olan olayların üzerinden. Furkan sırtımı sıvazlayıp "boşver be. gibtir et hayat hala yaşamak için güzel bir yer. Üzülme. Artık burdasın bir karışan eden olursa beni bulman yeterli" dedi ve şimdiden kendimi daha güvende hissetmemi sağlamıştı. Yavaştan yemekhane dolmaya başlamıştı. Gene bilen bilir, sabahçı öğlenciydi o sıralar okul. Bizim yurdun çoğu sabahçı olsa gerek. Yaklaşık ben geldikten yarım saat sonra yemekane dolmuştu.
    ···
  5. 5.
    +33
    Part 3

    içeriye biri girdi. Galiba haydar buydu. Aklıma haydar diyince kalıplı bıyıklı birinin geleceğini düşündüm ama pekte öyle olmadı. Bununda huur çocuğu olduğunu düşünerek arkamı döndüm. Uzun boylu adem elması fazlasıyla belli olan biri vardı. Ama bu çocuktu. Yaklaşık 16-17 yaşlarında buranın taşaklısı ya da taşak yalayan birisi gibiydi. Çok yavşak bir tipi vardı. Haydar(h)
    (H) Buyrun efendim
    (M) Kaldır şu veledi D bloğuna zütür ordakilerle tanıştır. Odasın eşyalarını koy. Sonra gel işimiz var seninle
    Ben hala ağlamaklı bakış ile haydarın yüzüne baktım. Oda bana acımış olacakki sessizce "hadi kalkta gidelim" dedi.
    Sol kolumdan tuttu ve çekti. Bende yerden aldığım kuvvetle kalktım. zütüm acıyordu. Yere kötü düşmüştüm. Odadan çıktık. Merdivenlerden çıkarken haydar ortaya ilk sohbeti attı
    (H) tokat attı değil mi o bin
    (Ben) evet.
    (H) merak etme ilk gelenlere genelde böyle yapıyor. Banada vurmuştu.
    (Ben)...
    (H) pekte konuşkan biri değilsin galiba.
    Sesimi çıkartmadım yere bakarak çıkıyordum merdivenleri. Yurt 4 katlıydı. 1. Katta müdür ve A bloğu 2. Katta B bloğu. 3. Katta C bloğu ve 4. Katta D bloğu vardı. En sonunda 4. Kata çıktık. Haydar kapıyı açtı. Bloğu şöyle anlatayım. Büyük demir bir kapı var. Yanda ise ayakkabılık. Kapıyı açtığınızda içerde halı var. Yani içeri ayakkabıyla girmek yok. Uzun ve azda olsa genis bir koridor. Ve kapı tam ortasına açılıyor koridorun. Koridordan ise odalara açılan yaklaşık 16-17 tane oda var. Haydarı koridorun sonuna kadar takip ettim. Odaların çoğu boştu. Nedeni ise bugün çarşambaydı ve herkes okuldaydı.
    (H)senin odan burası. Artık burada kalıp yatacaksın
    (Ben) tamam abi, peki bunlar ne?
    Dedikten sonra kapıda bir liste gördüm. Listede 3 kişinin adı vardı ve vegibalık fotoğraflae vardı isimlerin yanında.
    (H)bunlar oda arkadaşların. Saat 1de (ös) en alt katta yemekhaneye gel orada yemek ye. Seni bizimkilerle tanıştırayım
    (Ben) tamam abide, nerde en alt katta orda A bloğu yokmuydu?
    (H) hee, ama koridorun solunda yemekhaneye giden bir merdiven var.
    (Ben) ben bulmaya çalışırım. Ama herkes nerde?
    Düşündüğüm gibi bir cevap vermişti
    (H)herkes okulda olm. Nerde olucak. Sen nerde okuyorsun?
    (Ben) yahya kemal abi
    (H) hangi sınıf lan?
    (Ben)5-B
    (H) salih var tanıyo musun?
    (Ben) evet tanıyorum.
    (H) o benim kardeşim. Oda bu blokta kalıyor.
    Eliyle koridora açılan büyük demir bloğu gösterdi.
    (H) aha tam karşısında!
    (Ben) tamam abi
    (H) koridorun diğer sonunda tuvalet ve banyo var. Sıcak su akşam 7-9 arası açılıyor sabah da 5-6 arası. Neyse sen eşyalarını yerleştir ben müdürün yanına gidiyorum. Ha bu arada adın neydi senin?
    (Ben) umut
    (H) tamam. Zaten ismimi öğrenmişsindir benim. Ama genede ben de haydar
    Dedi elini uzatarak.
    Bende elini sıktım ve başımı salladım.
    (H) al buda dolabının anahtarı.
    Anahtarı aldım ve odaya girdim.

    Edit:isim karışıklığı
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +30
    Haydarlar kalktı ve yemek almaya gittiler. Furkanda yanımda oturuyordu. O kalkınca bende peşlerinden gittim ve nasıl yemek alıcaklarını izleyip aynı şekilde bende almayı düşünüyordum. Çatal bıçak derken aşçının önüne geldik. O günü çok iyi hatırlıyorum. Yemekte salçalı makarna yanında mercimek çorbası ve but vardı. Atıştırmalık ya da ekstra olarak elma veriyorlardı. En arkada ben olduğumdan onları masalara oturmuşlardı bile ve bende yanlarına gidip yemeğime hücum etmeye tam başlıyacaktım ki arkadan omzuma uzanan bir el hissettim.
    Tanımadığım herif (th)
    (Th) sen burada yiyemezsin. Burası A bloğunun yemek yeme alanı bilmiyorsun musun dingil
    Arkamı döndüm ve yüzüne baktım. Sakallı kısa saçlı burnun altında kocaman siyah ben'i olan bir adam söylüyordu bunları. Tam kalkıyorum diyecekken,
    Furkan(f)
    (F) galip abi o bugün geldi yurda bilmiyor bizde ona burayı tanıtıyoruz işte.
    Dedi. Azda olsa rahatlamıştım. Furkan gerçekten beni koruyup kollayacak birine benziyordu. Daha sonra afam bana baktı
    (Th) tamam o zaman bugünlül böyle olsun. Ben galip. Sen kimsin? Neden geldin?
    (Ben) bende umut. Annem cezaevinde babam da öldü.
    Dedim.
    (G) başın sağolsun kardeşim. Bilmiyordum. Neyse yemeğini ye de A bloğundakiler otursun buraya
    (Ben) tamam sağolasın abi

    Hızlıca yemeğimi yedim ve tabağıda alıp kenara koydum.
    ···
  7. 7.
    +29
    Odama çıktım. Oda boş değildi. içerde 3 kişi vardı. Bunlar fotoğraftaki üç çocuktu. Yaşları neredeyse benle aynı gibiydi. içeri girdim ve selam verdim
    Fırat(fı) ömer(ö) oğuzhan(ogu)
    (Fı) selam. Sen yeni gelen misin
    (Ben) evet
    (Ogu-ö) hoş geldin
    (Ben) hoş buldum.
    Fırat benim yatağın üstünde. Diğerin yatağın üstünde ise ömer yatıyordu.
    Neden geldiğimi anlattım bunlara. Bunlarda anlattı. Fırat benden bi yaş büyüktü. Ömer yaşıtımdı. Oğuzhanda bir yaş küçüktü benden.
    Fıratın babası trafik kazasında vefat etmiş. Anneside, kocası olmayınca çıldırmış. Tımarhaneye kapatmışlar.
    Ömerin babası doğumundan önce yokmuş zaten. O da nedenini bilmiyor. Anneside doğum sırası vefat etmiş.
    En trajedik olan ise oğuzhanındı. Çünkü annesi ve babası kardeşti. Bunlarınki aşiret gibi bir şeymiş. Bunlarda annesiyle de babası evlenip oğuzhanı yapmışlar. 6 yaşına kadar her şey güzelken töre diye annesiyle babasını öldürmüşler. Çocuğuda camiye bırakıp gitmişler. Yani anlayacağınız. Hepimiz zavallıydık. Yetim ve öksüzdük. Fırat biraz ağırbaşlı bir çocuktu. Neyin ne olduğunu farkında gibiydi biraz. Ömer çok enerjik biriydi. Oğuzhanda da kinci bir tip vardı. Hala şuan üçüde arkadaşım ve en yakınlarımdandır.
    ···
  8. 8.
    +29
    Saat 6ya kadar sohbetimizden sonra öğrendiklerim, ömer ben fırat aynı okuldaydık. Ömer 5-a daydı. Fırat ise 6-d idi. Ve gene bilen bilir. Yahya kemalde 1-2-3-4-5. Sınıflar başka 6-7-8. Sınıflar başka binadadır. Bahçesi aynı bahçeye çıkar iki okulunda. 6:30 (ös) gibi hep beraber odamızdan çıkıp yemekhaneye çıktık. Yurt nerdeyse 200 kişilik kadardı. Bazı odalar boştu. Yemekhaneye indiğimizde sıra yoktu. Yemeklerimiz alıp yemeğe başladık. Öğlenki yemekler vardı. Haydar ve tayfasına başımla selam verdim. Gene köşede oturuyorlardı. Aynı yerlerinde. Yemeği uzatmadan yedik ve odalarımıza çıktık. Benim okul defter ve kitaplarım evimizde kalmıştı. Yani yarın okula boş gidicektim. Aslında hiç gitmek gibi bir isteğim yoktu. Ama hem salihle yani haydarın kardeşi. Hemde ömer ve fıratla okula gitmeyi ve yolu öğrenmeyi de istyordum. Salihin odasına gittiğimde salih yoktu. Ordaki çocuklara sordum. Az önce çıktığını söylediler. Tuvalete gittim. Salih burda mıın diye sordum. Salih(s)
    (Ben) salih burda mısın?
    (S) evet bekle çıkıyrum
    (Ben)tamam
    Su sesinin ardından ve hemen sonrasında osurma île birlikte bir kapı açıldı ve salih ortaya çıktı
    (S) lan olm burda be işin var
    Hemen ayak üstü olanları anlattım
    (S) tamam yarın okula gel takılırız az.
    Kafamı salladım. Odama gifip bizimkilerin kız muhabettini ve gelecekte param olsa şunu bunu alırım konuşmalarını dinledim. Saat 9 gibi yattım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama en sonunda uyudum
    ···
    1. 1.
      +1
      Haydarın kardeşi sadık deilmiydi
      ···
    2. 2.
      -1
      Salih olucaktı :D
      Neyse uyarın için sağol dostum
      isimler karışıyor. Çok fazla var
      ···
  9. 9.
    +30 -1
    Neyse biz sap gibi takılırken günlerde akıp geçiyordu. Annemle fazla görüşememe başlamıştık. Bayağı boşlamıştım onu. Ziyaretine gitmeyi aklıma koymuştum. Cumartesi gidicektim.

    Haydar ile aramız açılıyor Furkan ile abi kardeş gibi oluyorduk git gide. Furkan gerçekten sigaraya başladığından beri coolaşmaya gözümde büyümeye başlamıştı. Ve idolüm olmuştu artık. Kendisine lisesinden bir kız arkadaş yapmıştı. Yengemizdi artık o. Haftasonları çalışmaya gidiyordu. Vücut yapmaya başladı. Şekil giyinmeye başladı. Benim paranın hepsini bana verdi ve harcadığı parayı da araba yıkamada çalışarak ödeyecekti. Aslında ödeyip ödememesi pekte gibimde değildi. Tamam benim paramdı ama, furkanın himayesinde yurtta bana ters hareket yapan olmuyordu. Haraç gibi düşünün. Ama furkan ödeyecem ödeyecem diyip durdu bende karşı çıkmadım. Furkan çok kültürlü biriydi. Genelde kitap okurdu. Dersleri pek iyi değildi ama gerçekten çok fazla okuyordu. Milliyetçilik duygusu çok fazlaydı. O zamanlar azınlık pek fazla yoktu burda. Yani çok nadir olurdu. O da saygıyla karşılanırdı. Ters hareketi olmazdı onların. Furkanda pek takmazdı onları.

    Ayrıca furkan aşırı derecede göztepeliydi. izmirde olanlar bilir göztepe-karşıyaka-altay kavgalarını. Furkan göztepeye laf ettirmezdi. Bir ara gene yurtta sohbet açıldı. Anıl falan tüm taşaklılar yemekhanede. Furkanda geldi haydarlarla beraber. Anıl(an)
    (An) BABALARI ŞARAP iÇER ANALARI gibiŞŞLERLER GÖZTEPE ÇOCUKLARI huur ÇOCUKLARI
    Diye bir slogan attı ortaya. Furkanın geldiğini görmemiş olsa gerek ki böyle salak bir şey yaptı. Furkanın kafası attı. Anıla sövmeye başladı. Küfürler ortada cirit atarken anılın taraftan biri göztepelilere tekme savurdu. Ama ayağı kayıp yere düşmüştü embesil. Bak hatırlayınca güldüm :D. Sonra furkanda siz kime şekil yapıyorsunuz ayaklarına yattı yemekhanede 2-3 dakikalık güzel bir dayak şovu başladı. Oraya girseydim şuan bunları yazamayabilirdim. Belamı güzelce bir giberlerdi orda. O yüzden mantıklı davranıp sadece izledim. Galip abinin içeri girmesiyle son buldu kavga
    (G) Napıyosunuz lan burda pekekentler!?
    (F) Abi bunlar göztepeye laf attı
    (An) Ya yalanını gibeyim huur evladı

    Furkan tam girecekken galip furkana bir tane geçirdi. Furkan ses etmedi. Anılı kolunda zütürmeye çalıştı. Arkasındaki yığıntı Galibe karşı gelmeye çalıştı ama, galip yer mi. giberim hayatınızı bakışı atarak, anılı zütürdü. Merdivenlerden çıkarıp bir güzel dayak çekti anıla. Tabi ben onu da izledim. Aslında bir yandan da üzülüyordum. Anıla her vurduğunda inliyordu çocuk. Ama haketmişti. O yüzden o kadar da acımadım.

    Ama anılın ölmeyi hakettiği pekekentliğide olmuştu ilerde
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Göztepesin senn bizim canımız ..
      Abi zevkle okuyorum yazilarini
      ···
    2. 2.
      +1
      Göztepesin senn bizim canımız ..
      Abi zevkle okuyorum yazilarini
      ···
  10. 10.
    +31 -2
    Sabah saat 5de dürtülerek fırat tarafından uyandırıldım
    (Fı) kalk lan kalk saat kaç odu geç kalcaz.
    Ömere baktığımda giyinmişti. Fıratta kiloduyla duruyordu. ilk başlarda baya garipsesem de sonrasında alıştım. Kıyafetlerimi giydim. Elimi yüzümü yıkadım. Sonra yemekhaneye kahvaltıya indik. Klagib peynir zeytin yumurta üçlüsü vardı. Ekmekler masalarda kesilmiş olarak vardı. Ve masalarda demir sürahilerin içinde su vardı. Güzel bi kahvaltıdan sonra ( ne kadar güzel olabilir ki) yola koyulduk. Yolu bilmediğimden ömer ve fıratı takip ediyordum. Fıratın sinirli ve agresif bir yönü vardı. Ama kalbi temiz birine benziyordu. Ömer ise tam abaza. Yolda geçerken kaç tane kız varsa baktı züt herif. Okulun bahçesine girdim. Andımız okundu. (Artık yok gerçi). Sınıflara geçtik. Sınıf hocamız geldi. Şahin hocam. Hayatıma yön veren taşak akan biri.
    Şahib hoca (şh)
    (Şh) umut. Babanı kaybetmişsin. Başın sağolsun koçum. Annenin olayınıda öğrendim. Bir yardıma ihtiyacın olursa haberim olsun.
    (Ben) tamam öğretmenim. Bir şey olursa haber veririm.
    Günlee günü kovaladı yaklaşık 20 gün böyle geçti. Furkan ve haydarlarla da arada takılıyordum. Sohbetlerini dinliyordum. Furkan ülkücü biriydi. Haydar ise sevmezdi bu konuları. Furkan arada yanıma gelip var mı sataşan falan diyordu. Günler böyle geçerken bir haftasonu. Cumartesi günü saat 11 gibi iki tane polis geldi.
    ···
  11. 11.
    +27
    Annemin kaşında beyaz bie yara bandına benzer bir şey vardı. Ve o gözünde de büyük bie morarıklık. Anlaşılan içerde annemi hırpalamışlardı ama o bunu önemsemiyordu. Beni gördüğü için bayağı sevinmiş olacak ki sarıldığında içtn içten ağladığını duyabiliyordum. Ben ise sadece ona bakıp içimin nasıl acıdığına şahitlik efiyordum. Annem(A)
    (A) oğlum. Umutum. Seni çok seviyorum kuzum. Çok özledim seni.
    (Ben) bende seni çok özledim annem. Noldu sana neden kaşında yarabandı var.
    (A) kapıya çartım oğlum. (Yalan söylediği apaçık ortadaydı ama ben gene de inanmak istemiştim ona)
    (Ben) çok acıyor mu?
    (A) seni görünce geçti oğlum. Neyse beni geç sen neler yaptın?
    Kısaca yurdu oda arkadaşlarımı ve haydarları anlattım. Beni koruduklarını anlattım.
    (A) oğlum bak kötü yollara bulaşma. Bunlar sana bir şey ikram ederse yapma etme.
    (Ben) tamam annecim merak etme ben başımın çaresine bakarım.
    (A) eve gittin mi hiç?
    (Ben) evet kitaplarımı almak için gitmiştim.
    (A) senin odanda sakladığım bir şey var. Onu al. Dedi sessizce.
    (Ben) tamam annecim ne sakladın?
    Konuyu değiştirmek için,
    (A) seni çok seviyorum oğlum
    (Ben) bende seni annecim.
    Yaklaşık 10 dakika kadar birbirimze baktık. Doya doya sarıldım. Annemin kursları yüzünden normalde fazla görüşemezdik ve çokta yakın değildik. Ama 3 hafta görmemekde çok özlediğimi göstermişti bana.
    Gardiyan"ziyaret süresi bitti" dedi. Başka bir gardiyan dışardan annemi zütürdü. Benide polislerin yanına bıraktılar. Polisler de nasıl geçtiğini sorunca güzel olduğunu ve özlediğimi söyledim. Ve yurda gene bıraktılar beni.
    ···
  12. 12.
    +25
    ileri sarıyorum biraz, pek olaylar yok gene. Yetimhane hayatı işte az çok tahmin ediyorsunuzdur.

    Hayatın bize toz pembe olduğu sonra zütü gibik bir kız yüzünden kapkara olan zamana lise zamanına geçiyordum

    gibtiri taktan bir liseye geçtik, kipa 10. Yıl lisesi.
    Hayatıma şekil verdiğim sonradan da pişman olduğum bu dıbına koduğumun yerinde ben fırat ömer vardık gene. Fırat dersine çalışmayan bir çocuktu. ilk sene kalmıştı. Bizde ömerle ona yetiştik. Furkan liseyi bitirmiş üniversite kazanamamıştı. Ve kavga olayırnın fazlalaşması üzerine yurttan atıldı. Haydar denizliye çocuk gelişime gitti. Böylece taşaklı fediğimiz grup tamamen bitmişti. Yeni çocuklar geliyordu. D bloğundan çıkıp C bloğuna geçmiştik. Buradaki olay şöyleydi. Üniversite zamanı gelince A bloğu tamamen yurttan çıkarılıyordu ve D-Cye C-Bye B-Aya geçiyordu. Yeni çocuklar yaşı küçük olanlar d ye veriliyordu. Arada çok badir olsa da yaşı büyük olup A-B ye gelenlerde olmuştu. Ama onların pek bi vasfı olmazdı. Hayalet gibi geznirilerdi yani.
    Annemin cezaevinden çıkmasına daha vardı. Adam öldürmüştü. Ve planlayarak yapmıştı ki bu cezayı katlıyordu. Annemi çok özlüyordum. Kokusunu şefkatini, her şeyini özlüyordum.

    Liseye geçtiğimizde ben ömer fırat vardık birbirimizi tanıyanlar olarak. Fırat bir sene okulda kalmıştı. Sigaya başlamıştı. Ömerde sigaraya başlamıştı. Ben hala kullanmıyordum.
    Furkan bucaya dayısının yanına geçti. Ama arada uğrardı gaziemire. Pek gezecek bir yer olmazdı ama olsun. Takırlırdı gene bizle.
    Oguzhan hala 8. Sınıftı biz liseye geçtiğimizde. Dersleri iyiydi. Umudumuz vardı ondan. Güzel bir yere gider diyorduk.
    ···
  13. 13.
    +25
    Yurda geldiğimde hala kafamda olan bir şey vardı. Odamdaki annemin bana bıraktığı şey. Açıkcası bir yandan da korkuyordum. Yurda geldiğim gibi eve gitmeye karar verdim. Yurttan eve giden yolu bilmiyordum. O yüzden yurt-okul-ev yapacaktım. Ama bu uzun bir süre demekti. Tek başıma gitmeye yemiyordu. Fıratlara o kadar güvenmiyordum. O yüzden furkanla gitmeye karsr verdim. Haydarıda seçebilirdim ama furkan bana daha yakın ve samimi geliyordu.

    Furkanı bahçede buldum. A bloğu ilr B bloğu maç yapıyorlardı.
    (Ben) furkan abi senden bir şey rica etsem?
    (F) tabi buyur kardeşim?
    (Ben) ya ben annemin yanına gittim orvin dolabında bir şey olduğunu söyledi. Benle gelir misin? Tek başıma gitmek... Iıı..
    (F) korkuyosun galiba
    (Ben) öyle değil!?
    (F) he he tamam anladım ben
    Dedi ve gülmeye başladı.
    Hazırlandı ve 5 dakika sonra yola koyulmuştuk bile.

    Beyler bir sigara molası ve kaldığımız yerden devam.
    ···
  14. 14.
    +25
    Hızlı adımlar sayesinde gelmiştik okula
    (F) evin bura mı dıbına koyim
    (Ben) yok abi evin yokunu yurttan bilmiyom o yüzdn burdanda eve gitcez
    (F) sırıtarak* dıbına koyim senin ya. Neyse devam hadi.
    Sağ salim eve vardık. Bir an anahtarınunuttum sandım ama sonra buldum. O anda kalbim duracak gibiydi ve eğer yanımda olmasaydı furkandan temiz bir dayak yiyebilirdim ve güvenini kaybedebilirdim.
    içeriye girdiğimizde gözlerim doldu. Evimi özlemiştim. Mutfak çürük peynir kokuyordu. Hatta ev çürümüş gibiydi. Fareler cirit atıyordu mutfakta. Tabii mahallenin çocuklarıda camları kırmıştı. Ev çöplük gibi olmuştu nerdeyse. Odaya girdiğimde şoka uğraşmıştım. Odam boştu. Yani normalde ofamda yatak ve masam olurdu ama belli ki hırsız(lar) (huur çocuğu tek başına sırtlayamaz yoksa) yürütmüşlerdi eşyaları. Gardırobum gömmeydi. Tani duvarın içindeydi. Oralara bakarken gardırobun altında furkan bir çekme kol gördü. Çekti ve orta boyutlarda bir kutu vardı. Kutuyu furkan aldı şevkle. Biraz da tedirgindi. Bana baktı. Benim açmamın daha doğru olacağını düşünerek bana verdi isteksizce. Kutu ayakkabı kutusu gbi ama kaliteli bir şeydi. Korkarak açtım. Pekte beklemediğim bir şey çıktı içinden
    ···
  15. 15.
    +24
    Müdür muallaksi galip abi vasitasıyla beni buldu ve odasına emretti. Odasına gittiğimde 2 polis bana baktı (birisi p1).
    (P1) umut bebi hatırladın mı.
    Kafamı onaylarcasına salladım.
    (P1) müdür bey. Umutu bugünlük biz alıyoruz. Annesinin yanına zütürücez.
    (M) tabii tabii. Buyrun.
    Polislerin arkasından onları takip ettim. Heycanlıydım. Yaklaşık 3 haftadır annemi görmemiştim. Ekip arabasıyla bahçeye girmişlerdi. Müdür ise bana lanet okurcasına bakıyordu. Yurda polisin gelmesi hoş karşılanmıyordu. Ve müdürün otoritesini sarsıyordu. Ama durumun böyle olduğunu sadece müdür bildiğinden benden şuan nefret ediyordu.

    1 saatlik yol kadar sonra balıkesir yolunda olması lazım, bir cezaevine geldik. Polislerin gene peşinden giderek içeri girdik. Hoş karşılanmışa benziyordum. Buluşma odasına girdim. Oda soğuktu ve odanın köşesinde bir gardiyan bekliyordu. Annem içeri girdiğinde, sevinç ama bir o kadarda üzüntü vardı içimde
    ···
  16. 16.
    +24
    Kısaca özetlemek gerekirse, çetin ve metinhani şu ikizler, bunları bir aile sahiplenip gidiyor. Giderken de elindeki var olan paralarla yurda toptur çikolatadır dağıtıyor.

    Bir de es geçtiğim bir yer var. A bloğunda sözü geçen ağır baba modlarında yavşak bir herif var. Adı anıl. Hiçte sevememiştim kendisini. Bu çocuk sigara kullanan daha sonradan keşin biri olduğunu öğrendiğim, yani yurdun anarşistlerinden. Söz dinleyemen zütü kalkık biri. Ama hak ediyordu. Yakışıklı güçlü ve saygınlığı olan biriydi. Liseye gidiyordu bu anıl şahsiyeti. Genelde yemekhane boşalınca yurttakiler bunun ciks hikayelerini dinlemeye gelirdi. Bende arada gelirdim. Belki bir şeylee kopartırız diye. Anlattığı olayda şu, işte cart kızı şöyle becerdim. Curt kızı bacak omuza yaptım. Yani yurtta bir tane karşı cinsten varlık olmadığından, abazalaşmış bir topluluk var ve büyük biri size ciks hikayesi anlatıyor. Hadi oturup dinleyelim akşama 31 malzemesi çıkar düşüncesi var işte.
    Neyse bizim haydarlar ile bu anılın üç beş köpeği pek anlaşamazdı. Haydar müdürün taşağını yalayan biriydi. Furkan daa dik başlı sözüm söz biriydi. O yüzden furkanı örnek alırdım hep.
    Furkandan bahsedecek olursak, fazla kilosu olmayan. Kıvırcık saçlı. Adem elması haydar kadar belli olmasada gene de gözüken bir çocuk. Saç rengi kahverengi gözleride kahverengi. Az biraz da yakışıklı bir abimizdi. Haydar tayfanın söz geçireniydi ama, furkana sorardı ilk başta ne yapılacaksa. Furkan kabul etmezse zatn direk fikirden vaz geçilirdi. Bunu anlamıştım.
    Fıratlarla da ortam kıyak geçiyordu. Güzel zaman geçiyorduk. Kutu meselesini anneme sorduğumda bıçağı alabileceğimi ve silahıda polise teslim etmemi istemişti.
    Bende furkana söylerek konuyu ona da açtım. Kabul etti ve beraber kutuyu polise zütürdük. Bu sefer geçen ki polisler yoktu. Gitmişlerdi galiba. Olayı polislere anlattım. Evimi özlediğimi ve bu kutuyu bulduğumu en iyisi size getirmeyi düşündüğümü söyledim. 2-3 saatlik işlemin ardından gibtiri taktan bir imza ile silahtan kurtulduk. Daha sonra furkanın söylediğine göre ruhsatı varmış ve annemin üzerineymiş. Yani bir şey olsaydı anneme kalıcaktı iş.
    ···
  17. 17.
    +23
    Okul başladığında şamata denilen lise 3lerin (ki o zamanlar 3 seneydi zaten) taşak geçmek adına yeni gelenlerle oynamak adı altında nitelendirdiğimiz olay gerçekti. Bizi okulun bahçesinde toplayı etrafımızda halay çekiyorlardı. Hoş değildi. Yaklaşık 50 kişi kadar vardık. Onlarsa nerdeyse bizim iki buçuk üç katımız kadarlardı. Sonra arkadan bağıra çağıra 6-7 adet bigibletli eleman geldi. Bir anda yoğunluk arasında boşluk oluştu çocuklar bigibleti üzerimize sürmeye başladılar. O arada çarpsa ne olur ki dedin en fazla. Evet bişey olmazdı yavaş geliyorlardı. Ama garip olan şey neden yavaş geliyorlardı. Sonra anladım kafama bir şey gelince, huur çocukları domates atıyorlardı. Kıpkırımızı olmuştuk nerdeyse. Aynı kovandaki arılar gibi herkes bir yere kaçmaya başladı. Fırat muallakside onların arasındaydı. Satış yemiştik fırattan. Ömer güzelce sövdü fırata. Bunun hıncını yurtta güzel bir sopa çekerek verdik. Sonra o da teke tek yakalyınca gibtir belamızı ama gene de biz intikamımızı almıştık.

    Üstümüz domates olmuştu. Üstümde yeşil bir gömlekle gelmiştim okula. Çoban salatsı olmuştum o gün amk.
    ilkferse girdiğimizde herkes domatezlenmiş bir biçimde (fırat hariç) hocayı bekliyordu. Aslında şamata bu dönemi devreciliğe zütürecekti. Bizim devre en yakın devre olucaktı ilerde. Yani arkamızı kollayacaktık.
    Hoca derse girdi, gözü fırata ilişti.
    ···
  18. 18.
    +22 -1
    Tabağı koyduktan sonra haydarların yanına gittim. Ayaktaydım o sıra.
    (Ben) afiyet olsun hepinize
    (Grup) eyvallah sana da
    (Ben) haydar abi ben odaya mı çıkayım yoksa ne yapayım?
    (H) kardeşim ne istersen onu yap. Yemekten sonra saat 6ya kadar izin var istersen dışarı çıkar gezersin istersen yurtta takılırsın. Keyfin bilir. Ama ben senin yerinde olsam yurdun bahçesini gezerdim. Öğrenmeye çalışırdım.
    (Ben) tamam ben o zaman biraz etrafa bakayım.
    Yemekhaneden çıkarken etraftakilerin beni izlediğini ve sanki dışlıyormuşcasına bana bakmaları hoşuma gitmemişti. Yeni geldiğimden olsa gerek ki öyle bakıyolardı.
    Bahçeye çıktım ve biraz nefes aldım. Yurdun bahçesi fena değildi. Öyle çok afilli büyük bir yer değildi açıkcası. Ama züt kadar küçükte değildi. Futbal sahası gbi bir yer vardı ama yerler betondu. 4 tane direk koymuşlardı. ikişer tanesi karşılıklı yaklaşık 20 metre vardı kalelerin arası. Bir de pota vardı. Ama etrafta top yoktu. Yurt duvarları fazla yüksek değildi. Tamam ben tırmansam yetişemezdim ama furkan ya da haydar hayli hayli çıkarlardı.
    Yaklaşık 20 dakika sonra millette bahçeye çıkmaya başladı. Yemeklerini yedikten sonra serbestlerdi ne de olsa. Bende köşeye geçip millete bakıyordum. Millette sanki içinden "kim ulan bu andaval?" der gibi bana bakıyorlardı. Açıkcası kötü hissettim ve odama çıkmaya karar verdim
    ···
  19. 19.
    +21
    Fırat
    Ömer
    Oğuzhan
    Oğuzhanın fotoğrafından da belli oluyordu kilolu olduğu. Ömer gözlük takıyordu. Fıratsa zayıf bir çocuğa benziyordu. isimlerini ezberleyip tuvalete gitmeye karar verdim. Tuvalete gittim ve bir güzel işedim. Benim beklediğim tuvalet, tak zütürüp tak kokması olmuştu. Ama şaşırtıcı derece güzeldi ve kötüde kokmuyordu.
    ···
    1. 1.
      +4
      Nick entry uyumu
      ···
  20. 20.
    +20
    Paraya fazla ihtiyaç duymazdım. Yurdun verdiği üç beş kuruşla idare ederdik. Çok lüks takılan biri olmadım. Rutindi genelde. Ama lise ortamı farklıydı. Amacım furkanın prşinden gidip milletin saygısını kazanmaktı. Şunu öğretmişti furkan. Eğer insanlar senden korkarsa, korkanlar toplanıp senin işini hallederler, eğer saygı duyarlarsa, senden daha fazla saygı fuyulacak birini bulurlar. Eğer hem saygı duyup hemde korkarlarsa o zaman tadından yenmez.
    Amacım ilk başta saygı kazanmaktı. Daha sonra korku duyulacak biri olmayı hedefliyordum. Okul gibimde değilde dersler de değildi. Kızlarlada fazla muhabbem olmazdı.
    Şamatanın intikdıbını almayı planladık ben ömer fırat. Aslında fıratı bu işe katmayacaktık ama, ne yapabilirizinden fikir isteyecektik. Böylece bizim devreyi toplayıp intikamı alıcaktık. Tabi plan kurup ve uygulamaya geçirecek olan gene biz olacaktık ki, bizim devre bize saygı duysun
    ···