Artık bir şehrim bir kalem yani ülkem vardı geceleri kölelerimden fırsat buldukça hana gidiyor askerlermime ve halkıma rakı ısmarlıyordum . orası arap şehri olduğundan şarap vardı . hemen bizim hayri ustayı çağırttım . artık hanlarda rakı satılcak amk dedim . şarabıda yasaklattım . arada bir bozkırdan kımız sipariş ediyorduk . iyi geliyordu bize .

handa bi lavukla karşılaştım adı bunduk muş . nedir derdin gardaş dedim . bu gün ben ısmarlıyorum rakını kimse dertli olamaz dedim . abi sorma dedi . rakıyıda almıştı pezvenk . sorma derken 2 tane 70 lik devirdi . başladı hayat hikayesini anlatmaya . tabi ben o sırada uykuya daldım .

uyandığımda adam hala anlatıyordu amk . yav tamam gülüm bi sus gel yanımda işe başla dedim . Tabiki usta senin kulun ve kölen olmak benim çok hoşuma gidier dedi .

buna o gün hiç cariye vermedim . ama altına at eline kılıç kalkan sırtına zırh kafasına börk ayağına deri çizme çektim . Tam Türke benzzedi şimdi . bunduka bir görev verdim bakalım ne kadar iyi bir köle ...

bunduk otağımdaki köleleri artimennere ile beraber yeni şehrime taşıyacak ama asla bakmayacaktı .

otağıma girdim kölelerimi biraz kırbaçlayıp gibtikten sonra kutuya koydum bana neden giriyoruz nereye gidiyoruz falan sorular soramadılar . çünkü onlar köle bense efendi .
bir kız vardı yüzümü yaralamıştı . onu domaltmış olduğum kütük ile birlikte büyükçe bir kutuya koydum tabiki yola çıkmadan önce kırbaçlamayı ve gibmeyide ihmal etmedim . tayzeler onlara hergün ağda yaptığından çok temiz oluyorlardı . insanın gibesi gelmiyor değil . sonra at arabalarına bindirttim ve yola çıkardım

eğer bunduk bini benim kölelerimin kutusunua bile bakarsa hayatını kızgın şişlere oturarak kaybedicekti .artimennere çok güvendiğimden ona bu görevi verdim eğer kendisi bile bakarsa bana haber edicekti bende kafasını alıcaktım .

2 gün süren yolculuğun sonunda art, imenner bana komutanım bunduk asla ussuzluk etmedi daima edebini korudu bir keresinde bir cariyeniz kutusunu açtı ve koşmaya başladı .
bizde ok attık bacağından vurduk . bakmadan hemen üzerini örtüyle örtüp kutusuna koyduk . ne emredersiniz dedi

tek emrim Sarranidden en besili develeri getirin . o kulumu develere gibtirip öldürtün bunu herkesin gözü önünde yapın oldu

develerin gibi 1 metreyi aça biliyordu kız ilk saplayışa dayansada deve boşalana kadar hayatta kalamadı . ömrü kısa oldu . zaten tıbbıyecilerim bana bu yaptığımın insanın bütün iç organlarını parçaladığını söyledi . bende sevindim ...

şehrimde kölelerim bana üzüm yediriyordu diğer kölelerim bana tüylerle hava yapıyordu diğer kölelerim yannanıma her türlü muammeleyi yaparken diğer kölelerimde bana masaj yapıyordu . ama elleri hala bağlı boyunları tasmalıydı . hele yüzümü yaralayan onun hala elleri bacakları bağlı beli kütüğe bağlanmış boynunda ağır bir zinci koyulmuş zincirin ucunada ağır bir taş kaçması imkansız . bana onu getirin emrini verdim kölelerime 30 a yık köle vardı hemen bir tarafta koşuşturma başladı arzuladığım kızı paramparça edene kadar gibtim . sonrada teyzelere bıraktım . ben böyle sefa sürerken ...

benden senin gibi serserilere verecek kızım yok dedi .

bak dedim babam yaşında adamsın ver kızını kan çıkmasın dediysemde . senin o kokuşmuş derini yüzeceğim dedi . sen kimsin lan bana atar yapıyosun bunak herif diye çıkıştım .

200 kişilik ordusu vardı . svadaya şovalyeleri 50 taneydi gerisi svadya atlısı filandı benim için hiç farketmez zaten amk .
benim 120 kişilik ordumda ise 60 kıdemli okçu 60 kargıcı bulunuyordu .

ilk defa Türk olmayan atlı birlik görmüştüm . Şovalyeler . onları gördüğümde gülmekten gözümden yaş geldi . PUAAHHHH bu mu lan beni yencek olan ordu adamın atları kıyafet giymiş .ata zırh giydirmişler koşamıyor hayvancağız .

kıdemli okçularım ve kargıcalrımla dağın tepesine çıktık . beklemeye başladık . düşman ufukta belirdi ama hala ateş emri vermedim . bekledik yavaş yavaş geliyorlardı . birden yanıma bi ok düştü . muhtemelen arbaletle atıyor olucaklar çümkü kimse böyle ok atamaz bizden başka .

üstünde bir not : Yol yakın ken teslim ol . Ordumda bir kahkaha patladı . işte biz savaşa böyle gideriz . çünkü biz Yüce TÜRK leriz .

yağı bize yaklaşmıştı . ok çek emri verdim . 120 adet okçu bunların 60 tanesi keskin nişancıdan daha üst düzey . Bir ses ATEŞŞŞŞŞŞ !!! fiuuu fiyuuu sesler çıktı ve sonrada inlemeler at kişnemelerine karıştı . atlar bu ok yağmuru karşısında daha fazla ilerleyemiyor . yağının korkudan dizleri titriyordu .bizim oklarımız düşmana bu denli korku salıyordu işte .

onların iklimindeydik . çimenlerin üstündeki kan damlaları güneşe baktıkça dahada kızarıyor ortalığı kırmızıya boyuyordu adeta . okçularıma buradan ayrılmama emri verdim . 15 tane sağlam iri yarı kargıcıyı yanıma alıp hücüuma geçtik hala dağda 105 kişi bulunuyordu . saldırdık vuduğumuz her kargı yere düşen bir yağı demekti . kargılarımızın ucu kırılana kadar cenk ettik . kılıçlarımızı çektik kafa aldık ama hala bizde kayıp yoktu . yağının zayiatı 80 i aşmıştı sonunda bir kargıcım şovalye tarafından öldürüldü . çok sinirlendim çektiğim bir okla şovalyeyi gözünden vurdum ...

GERi ÇEKiLiNNN GERi ÇEKLiNNNN askerlerim bu emri ikiletmediler . atlarımıza yel yetişemezdi bu hantal atlar mı bize yetişecek . kaçarken aynı zamanda geriye doğru ok salıyorduk . hele bunduk ve artimennere öyle komiğime gittiki . nasrettin hoca gibi eşşeğe ters binmiş sanki düze ok salrcasına düşmanı kafasından vuruyorlardı . savaşın ortasında kahkahayla ok salıyordum . sonuçta Türk değillerdi . onların bu çabasını tebrik ettim . artık dağa yaklaşmıştık askerlerim emir almışçasına ok salıyorlardı aynı anda 105 ok ardından bir 105 daha bir 105 daha . ava giden avlanır hesabı oku yiyen yere yığılmıştı çok az sayıda yağı kalmıştı ki onlarda kaçtılar .

Artimennere kralı çağır huzuruma ...