1. 51.
    0
    mesire yeri de vardır.

    http://gidilecekmekanlar....012/02/galata-kulesi.html
    ···
  2. 52.
    0
    ibret olmaz bize her gün okuruz ezberde
    Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetlerde

    Lafz-ı muhkem yalnız anlaşılan Kur’an’ın
    Çünkü kaydında değil hiç birimiz mananın

    Ya açar nazm-ı celilin bakarız yaprağına
    Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına

    inmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin
    Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.

    Mehmet Akif ERSOY
    ···
  3. 53.
    0
    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
    Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
    Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
    Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
    Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
    Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkâm.

    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
    'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
    Asım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
    işte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, islam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât,
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

    Mehmet Akif Ersoy

    anıyoruz... ccc mehmet akif ersoy ccc
    Tümünü Göster
    ···
  4. 54.
    0
    Bi necip fazil değil
    ···
  5. 55.
    0
    ···
  6. 56.
    0
    doğumunun 138. yılında rahmet ve saygıyla anıyoruz seni şairler sultanı
    ···
  7. 57.
    0
    ölümünün 75. yılında saygıyla ve rahmetle anıyoruz kendisini.. mekanı cennet olsun..
    ···
  8. 58.
    0
    "Akif büyük şair
    inanmış adam" demiş nazım hikmet. ama bazı basımlarda büyük ihtimalle nazım hikmet'i fazlaca sahiplenen kişiler tarafından sansürlenmiş. hoş değil.
    ···
  9. 59.
    0
    Beyinler ürperir, yâ Rab, ne korkunç inkılâb olmuş;
    Ne din kalmış, ne îman, din harâp, îman türab olmuş!

    mehmet akif ersoy
    ···
  10. 60.
    0
    yaşasaydı tarikat kurardı
    ···
  11. 61.
    0
    "hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim
    her ne demişsem, görüp de söylemişim
    budur benim hayatta en beğendiğim meslek
    sözün odun gibi olsun hakikat olsun tek"
    ···
  12. 62.
    0
    arnavuttur.
    ···
  13. 63.
    0
    milli şairimiz milli ayarmatör.

    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

    Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

    Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...

    Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    ···
  14. 64.
    0
    nur içinde yat üstadım..
    ···
  15. 65.
    0
    20.12.1873 - 27.12.1936 nur içinde yat üstat
    ···
  16. 66.
    0
    milli şair ve vatan şairi

    Millet için etti mi ordum sefer
    Kükremiş arslan kesilir her nefer
    Döktüğü kandan göğe vursun zafer
    Toprağa bir damlası boşa akmasın
    ···
  17. 67.
    0
    istiklâl marşının yazarı.
    ···
  18. 68.
    0
    toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler bu heyulâyı da er geç silecektir. rahmetle anılmak, ebediyet budur amma, sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir? eşin var, aşiyanın var, baharın var, ki beklerdin; kıyametler koparmak neydi, ey bülbül nedir derdin?
    ···
  19. 69.
    0
    Bugün ölüm yıl dönümü. Nur içinde yatsın.
    20.12.1873 - 27.12.1936
    ···
  20. 70.
    0
    Hakkıdır hakk'a tapan milletimin istiklâl.
    ···