mavi saçlı şeytan

arabamdan inip net adımlarla yavaş yavaş yürüyorum. nefes alıp verirken sanki bir ejderhaymışım gibi hissediyorum kendimi. soğuk ve karlı havaya aldırmaksızın üstümde siyah palto boynumda gri atkım yüzümde gülümseyen iyimser bir ifade ile yürüyorum ellerim cebimde. adım adım. nişantaşındaki bi ara sokağa dalıyorum. orta hızdaki net adımlarla yürüyorum. ayağımda sarı ağır ve sert botlarımla.ve anlaştığımız gibi 11barda buluşuyoruz. dış görünüş önemsiz. üstümü çıkarıp kenardaki koltukların üstüne bırakıyorum. garsondan bir içki istiyorum. benim mekanım,ne istediğimi iyi biliyor, alkolsüz içinde ananas tadı ağır basan bir koktely getiriyor. hala adını bilmiyorum bu koktelyin.bir yudum alıyorum, istediğim gibi soğuk değil. sonra
yavaşça dans ediceğim partnerime yaklaşıyorum gözlerim yerde
müzik yavaştan başlıyor dım tım dım dım dım tım gözlerine bakıyorum hazır mısın der gibi
aldığım cevap tanıdık bir adım ileri bir adım geri sonra tutuşumu netleştirip saat yönünde bir tur atıyoruz ve onu kendi etrafında sağ elimle soldan sağa çeviriyorum sol eli
sağ elimde kalıyor geri itip tekrardan döndürerek yanıma çekiyorum omuzdan yönlendirmeyi verip yunus yapıyoruz bitişe yakın kalçalarının temasını hissediyorum sonra açıyorum tekrardan döndürerek bu sefer elini bırakmıyorum onu sonra yıllar önce beraber yaptığımız dans kareografisi geliyor onu yapıyoruz içten döndür geri çekil dıştan döndür sen dön elini yukardan tut iki elini havaya kaldırıp dıştan döndür ve geri dönüşte iki tur attırıp elini beline sar hareketin devdıbını kareografideki gibi yapmıyorum onun yerine
bir tur attırıp tekrardan öne itiyorum açılıyor iki elini tutup önce kendime çekip içeri kapatıp bu sefer sağımdan arkama doğru açıyorum ve kendim güzel bir dönüş yapıyorum kulağım müzikte tı tı tı rı tı tı tı rı belinin arkasındaki elini yakalıyorum kendime çekip sırt sırtayken yüzyüze bakıp gene geldiği yöne doğru salıyorum karşımda kalıyor basit bir hareketle diğer tarafıma alıp elini havaya kaldırıp döndürüyorum ve ta tam geriye doğru eğilmesini sağlayıp güzel bir poz verdiyorum pozdan kalkışta shine kısmı(solo kısım) geliyor
tam solo hareketlere başlıcakken onu görüyorum
falcının dediği kızı
iri gözlü ve kahverengi renkli göz merakım o an bana ne yapıyorsun diye bağarırken o kahverengi gözlerde kendimden bir parça görüyorum
dansın solo kısmının ilk 5-6 saniyesi birbirimize kilitlenip kalmamızla başlıyor o elindeki bardağı düşürürken ben partnerimin beni sanki hareketmiş gibi hafifçe dürtmesiyle
kendime geliyorum ve partnerime bakıyorum ne o der gibi bi soru??? satrançta rakibini 3 hamle sonra mat edicekmiş gibi gülümseyip solo kısma artık benimle özdeşleşen hareketler zincirini yapmaya başlıyorum yıllardan gelen pratikle hareketler kendi kendine gerçekleşiyor sonra tekrardan dansın ikili kısmı geliyor
gülüyorum partnerimi bu sefer daa bi güçle tutuyorum ve daa net yönlendiriyorum aç çek döndür tut çevir açarmış gibi yap geri çek beline sarıl ters çevir sen dön çekerken aç
çat durdur tekrar geri çek yaratıcılığımı aldığım eğitimi hayatımdaki tüm hayalleri o dansa yansıtıyorum ve en son eski dostumun en sevdiği bitirişlerden birini yapıp ayrılıyoruz oturuyoruz yerimize ben içkimden bi yudum daa içiyorum etrafıma bakıyorum ve kızı göremiyorum ama kızın diğer 2 arkadaşı ağızları açık bana bakıyorlar
sonra soruyor bana ne oldu diye
onu gördüm diyorum kimi diyor gerçekten oysa zamanla tanırsın diyorum konuşuyoruz o gece bayağa arada geçen 3 senede neler yaptıklarımızı nişanlanmış seviniyorum kiminle nasıl biriyle olduğunu sorgulamıyorum
dostlarımın bahsettiği 3. sahışları giblemeyi bırakalı çok oldu o gece arabaya biniyor evine değil de deniz kenarında bi yere gidiyoruz içiyoruz
ikimizde mutluyuz çünkü birbirimize baktığımızda yaptığımız pratikler geliyor aklımıza o üniversite yılları kendimizi deli gibi geliştirmemiz
o gece onu evine bırakmaya gittiğimizde içeri davet ediyor beni merdivenleri çıkarken beklentisizce zütüne bakıyorum güzel züt cidden eskiden de öyleydi *
içeri davet ediyor beni kendisine kahve yapıyor bana meyve suyu getiriyor ve içerek konuşmaya devam ediyoruz
en son ne yıllardı be derken kafasını omzuma yaslıyor orda kanepenin de rahatlığıyla uyuyakalıyoruz iki kardeş gibi
sabah ben onu uyandırıyorum gideyim artık diye uyku mahmurluğuyla gülüyor pardon yaa diyor senin omzundamı uyumuşum ben
evet küçük prenses deyip yanaklarını sıkıyorum sonra kalkıp arabama binip evime doğru yola çıkıyorum