/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 35.
    +1
    rezervetullah
    ···
  2. 34.
    +1
    Rezervetullah
    ···
  3. 33.
    +1
    Sen mi yaşadın bunları panpa
    ···
  4. 32.
    +1
    rezz aldım
    ···
  5. 31.
    +1
    çok uzun ama okurum
    ···
    1. 1.
      0
      Eyvallah
      ···
  6. 30.
    +1
    devam bin güzelmiş
    ···
  7. 29.
    +1
    Cinli hikaye bir ara okurum belki rez
    ···
  8. 28.
    -1
    cinler anneme tecavuz etti son
    ···
  9. 27.
    0
    Hızlı yaz ananı giberim
    ···
  10. 26.
    +2
    rezervvvv
    ···
  11. 25.
    +1
    ZART ZURT
    ···
  12. 24.
    -1
    oc kopyala yapistir yapiyor. hikaye kitabı pdf indirmiş
    ···
    1. 1.
      0
      Oç ıspatla
      ···
      1. 1.
        0
        kanıt anan

        youtube kizilkaya koyu hikayeleri ebesini gibtigim.
        ···
      2. 2.
        0
        huur çocuğu bu yazdığım başka bir yerde anlatılıp yazıyorsa link at. Öyle ananın amından sallamakla olmaz
        ···
  13. 23.
    +1
    Rezerve
    ···
  14. 22.
    0
    Hikayeyi yarida birakma
    ···
    1. 1.
      0
      Okuduysan bittiğini anlarsın
      ···
  15. 21.
    +3
    Saat öğlene yaklaşmıştı amcaoğlunun odaya girmesiyle uyandım. Amcaoğlu bana “ Kuzen ne oldu ne yaptınız, hallettiniz mi işinizi” dedi “ Bende kafamı sallayıp evet “dedim “iyi o zaman hadi kalk gidiyoruz “dedi bende yerimden doğrulup kapıya çıktım orada ki muslukla elimi yüzümü yıkadım. Vedalaşmak için Halise ana’nın yanına gittim, kadının elini öptüm ama nerdeyse ayaklarını da öpücektim, köy hayatı ihtiyaçlarını görsün diye para vermeyi teklif ettim ama onu da kabul etmedi “Herşey Allahın rızası için dedi, Allah razı olsun de yeter” diyince bende elini öpüp kapıya çıktım kuzenle arabaya kadar yürüdük tabi o da merak etmiş olacak ki devamlı sorular sordu “ ne oldu anlatsana “ diye bende Halise Ana’nın “ Burda ne olursa kimseye anlatma sözü aklıma geldi” kuzene sadece muskayı gösterdim bunu yazdı sadece dedim konuyu geçiştirdim. Arabaya binip köyden çıkarken mezarlığın orda durdurdum bütün ölmüşlere Fatiha okudum burada mutlaka Halise Ana’nın kanından olduğu biri vardır düşüncesiyle onların ruhlarına da fatiha gitsin diye düşündüm. Halamın evine geldik kucaklaşıp sarıldıktan sonra o da bana “Ne yaptınız oğlum “ dedi bende kuzene anlattığım kadarını anlatıp muskayı gösterden onada sımsıkı sarılıp “Allah razı olsun hala,sen zütürdün beni oraya”dedim o da “hepimizden oğlum siz benim canım paremsiniz”dedi. Halam birkaç gün daha kalmamızı ısrar etse de ben kabul etmedim, amcaoğlu dedemin en son yaşadığı köyemi gidiyoruz diyince ona da istanbul’a dönmek istediğimi söyledim o da yaşadığım şeyleri düşününce galiba kendince hak verip “Tamam amcaoğlu”diyip kabul etti. Köyden ayrılırken halama bir miktar para bırakıp Halise Ana parayı kabul etmiyor bana erzak al bari onları kabul etsin diye para bıraktım. Bütün bu yaşananlar kafamda dolanırken yola çıktık , Ben yine Arabanın camından çıkardığım kolumun rüzgarın gücü ile okşanmasını, rüzgarın o saklı dokunuşunu hissederek kafamda ki film şeridi gibi geçen görüntülerle yola devam ettim. Şunu unutmayın ki ne kadar günahkar olsak da “Rabbimiz bizi unutmuyor”
    ···
  16. 20.
    +2
    Halise ana bana sert bir biçimde “ Kalk sofranın önün otur “dedi ben yaşadığım şeyin şokuyla yerimden kıpırdayamadım yakamdan tutup beni sirkeleyince zoraki sofranın önüne oturdum. Çıkanları sofranın üstüne koyup bana “oğlum size kara bir büyü yapmışlar, deden yaşadığı sıkıntının sebebini öğrenemeden öbür dünyaya göçmüş, baban da yaptığı iyiliğin mükafatı ile zarar görmemiş ama o iyiliğin sayesinde babanı koruyan Melekler binlerce kez büyüyü yapana Allahın” Ya Kahhar” ismiyle beddua etmişler, vay ki o bedduayı alanların haline sen bile acırsın, Biz insan oğlu çamurdan, cinlerde dumansız ateşten yaratılmış, insanın kötüsü kafiri olduğu gibi, cinlerinde kötüsü kafiri var, Şimdi sana musallat olanları yakıcam, çünkü daha ilk oturduğumuzda Rahmani cinler vasıtasıyla onları uyardım, onlar alay edip gücümün onlara yetmiyeceğini bana da musallat olacağına söylediler, ama bilmiyorlar ki benim gücüm değil Allahın gücü yetecek” dedikten sonra sofrada ki Kandili belinde ki kuşaktan çıkardığı kibritle yaktı kandilin ateşi ağır ağır büyümeye başladı .Kağıda musallat onların adını yazdıktan sonra önce şu duayı okuyup “Ya eyyuhelleziyne keferu la ta'tezirulyevme innema tuczevne ma kuntum ta'melune.” Kağıdı kandilde yakmaya başladı o an ev öyle bir derinden sallandı ki ben deprem oluyor diye yerimden kalkıcakken bana “otur” diye bağırdı. “Sana musallat olanları yakıyorum, yaktıkça bizi korkutmaya çalışıyorlar” diye söyledi ben sesimi çıkarmadan oturdum duayı okuyup her kağıdı yaktıkça ev sallandı son kağıtta evin camı bir patladı ki cam kırıkları sofraya kadar geldi. Ben içimden bildiğim bütün duaları okurken gözümün görüpte anlatsam ifade edemeyeceğim bir şey oldu önümüzde ki o tasın içi yarıya kadar kan diyebileceğim kırmızı bir sıvıyla dolmuştu. Halise Ana leğenden çıkan cevizinin ipini çözüp tasın içine attı peşine o domuz dişini onun peşine de çıkan muskayı yarıya kadar yakıp tasın içine attı. Ben titrerken Halise Ana gayet soğuk kanlı bir biçimde “ Allahın izniyle bu şerden kurtuldun, seni buraya getiren neden de, falına baktırıp o ifritleri uyandıran neden de hepsi Allah’ın bir vesilesiydi, ben sadece bu işte aracı oldum dedi. Bana öyle bir titreme gelmiştiki sanki havale geçiriyordum bana kalkıp bir yudum su verdi suyu içtikten sonra koluma girip odama zütürdüğünde döşeğe yatmama yardım etti. Bana da “ Muskayı yanından ayırma, ev mühürlü, hiçbir kötlük giremez , Müslüman cinler evi koruyor, korkmadan uyu “dedi .Ben artık o anlık şokla mı nedenini bilmediğim bir şekilde huzurla uykuya daldım.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 19.
    +2
    Kadına “ Ben nası kurtulucam bunlardan” diyince kadın” Kurtulman için önce kim olduklarını seni neden rahatsız ediyorlar onu öğrenmemiz lazım” dedi. Elinde ki tasın içine birkaç kağıt yazıp attıktan sonra benden tasta ki su dan bir yudum almamı istedi ben kendimi tam teslim ettim tası alıp bir yudum içtim sudan. Tası kadına geri verdiğim de bir yudum da o içti ve “innellahe se yubtilehu” diyip 3 kere suya üfledi. Ben sanki yüz felci çevirmiş gibi en ufak bile yüz mimiklerimi hareket ettirmeden kadına bakarken, kadın suya bakıp birşeyler konuşmaya başladı hangi dilde bilmiyorum konuştukça kağıda arapça birşeyler yazmaya başladı yazmayı bitince bana döndü “ oğlum sana öteki alemden 3 tane varlık musallat olmuş, isimlerini söylediler, isevi dinendelermiş, dedene yazılan muska’nın sebebiyle 3 kuşak 3 oğlan bu sıkntıyı çeksin diye 41 gece de 41 kere okuyup yazmışlar, sen işlediğin günahın değil kanını taşıdığına yapılan büyünün etkisini çekiyorsun” diyince ben ağlamaya başladım “ neden bana vurdu bu büyü ben ne yaptım” diyince kadın “ Büyü dedene yazılmış ona sıkıntı çektirmişler, etkisi babana geçmiş ama baban yaptığı bir iyilikten dolayı Allah’ın melekleri tarafından ismi dualarla zikredilmiş, büyü ona tesir etmemiş, üçüncü kuşak da babanın kanını taşıdığın için sana vurmuş” diyince ben iyice deliye bağladım “ Nası kurtulucam bundan diyince bana “bekle “dedi kağıda uzunca birşeyler yazıp kağıdı 6 kere katlayıp sandıktan çıkardığı bir deri parçasının arsına koyarak dikti. Bana da “ bunu üstünden ayırma her zaman yanında dursun” dedi o deri parçasını alıp gömleğimin ön cebine koydum kadına “ Bitti mi” diyince o da “ daha yeni başladık Allahın izniyle bitecek “ dedi. Beni abdest aldığım leğenin bir başına oturtarak kendisi de yastıkların altından çıkardığı çarşafı leğenin üstüne örttü ve karşıma oturdu. Bana “ Dediklerimi yap, gördüğünden korkma, korkup bırakırsan, peşini bırakmazlar, dediklerimi yaparsan kurtulursun” dedi bende ses etmeden başımı salladım “Şimdi dedi ben okuduktan sonra elini çarşafın altından abdest aldığın suya daldır, eline ne gelirse korkmadan al kenarı koy “dedi bunları duyanca stresden dişimi sıkmadan nerdeyse dişlerim kırılacaktı. Halise Ana bir takım dualar okuyup o tastaki suyu da içindeki kağıtlarla birlikte çarşafın üzerinden leğene döktü. Ben zaten korkudan nerdeyse altıma kaçıracakken birden” bana elini leğene sok ne gelirse korkmadan dışarı at” dedi. içimden besmele çekip elimi suya soktum ama kafamda da şu düşünce leğenin içinde sadece su vardı ne çıkarcam ben burdan derken korkudan nerdeyse kalbimin atışını hissetmediğim o ana geldi elimi çarşafın altında suda karıştırırken elime bir takım birşeyler gelmeye başladı o gelen şeyi avucumun içine alıp dışarı çıkarttığım da kafayı yememem Allah’ın bana acımasıydı bence dışarı çıkarttığım şey üstü iplikle dolanmış bir cevizdi. Çıkan şeyi görünce Halise ana “bir daha sok ne varsa çıkar “diyince elimi yeniden daldırdım elim yine cisimler değiyordu bu sefer ki çıkarttığım bir hayvan dişiydi büyük ihtimalle bir domuzun ön dişiydi. Ben bunları görünce hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bir daha yap diyince bu seferde deriye sarılmış dikişli bir muska çıkardım. Halise Ana çıkanları görünce yüzüme acır gibi baktı o sıra ben elimi başıma dayadım ağlamaya devam ediyordum.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    +2
    Yanında ki kadın bana kalacağım odayı gösterdi oda’nın içinde de bir ibrik bir de demirden leğen gibi bir şey vardı bunlarla abdest alabileceğimi söyledi ve odadan çıktı. Bende bütün bu yaşadıklarımın şaşkınlığı ve yorgunluğuyla yerde ki döşeğe kendimi attım bütün bu olanları sorguluyordum daha dün düzenli bir işim hayatım varken bir anda herşeyin bozulması hiç planımda yokken köye gelmem, köyde bu yaşadıklarım beynimin içinde dönüyordu. Bir ara gözüm dalmış akşam ezanı sesiyle uyandım. Odanın içinde ki ufak tabureye oturup o demir leğeni önüme çektim , yerleri ıslatmamaya dikkat ederek abdestimi aldım . Namazlık var mı diye etrafıma bakarken duvarda asılı olan keçi postunu alıp üzerinde akşam namazını kıldım. Hayatım boyunca çok namaz kılmasam da içimde sıkıntının olduğu en zor namazı kıldım bilirsiniz akşam namazı en kısa namazlardandır önce 3 rekat farz sonra 2 rekat kılınır önce farzın kılmasının sebebi de kıyametin akşam namazından sonra kopacağı inanılışına göre sadece bu namaz da önce farz kılınır. Neyse vehasıl ben namazı da kıldıktan sonra odadan kapıya çıkıp bir sigara yaktım, sigarayı içtikten sonra içeri Halise Ana’nın yanına gittim o da içeri de Kuran okuyordu bir şey demeden köşeye oturdum okuduğunu bitirmiş olacak ki bana “ Kıldın mı namazı” dedi bende “evet kıldım” dedim. Kuran’ı kapatıp duvarda bezden kılıfına koydu bana “ içerde abdest aldığın leğeni suyunu dökmeden getir” dedi bende suratımda anlamsız bir ifadeyle odaya gidip su dolu leğeni getirdim odanın ortasına yere koydum. Halise Ana yerinden kalkıp percerenin perdesini örtüp kapıyı kapattı. Bana “Bugün burada gördüklerini, duyduklarını kimseye anlatmayacaksın, Allahın izniyle seni bu beladan sıyırıcam” dedi . Kadın bu kadar ciddi konuşunca bende “ Tamam “ dedim sadece. Halise Ana odanın köşesinde ki sandığın başına gidip kapağını kaldırdı içten bir takım malzemeler çıkartı bir takım eski kağıtlar, adını daha sonra öğrendiğim safran mürekkebi,o mürekkebin kalemi, bilen bilir eskiden aydınlanmak için kandil yakarlarmış eski bir kandil ve bir tas çıkartıp yer sofrasının üstüne koydu oturdu beni de karşısına oturttu. Tası ortamıza koydu ve suyu tasa doldurmamı söyledi ben sorgusuz sualsiz ne dediyse yapıyordum suyu doldurdum. Parmağın eski bir yüzük vardı onu çıkardı suyun içine batırdı sonra parmağının yarısına kadar taktı ve yüzük taktığı parmağını ağzına yaklaştırarak şu duayı okudu Yarabbi biz niyet ettik korunmaya alman için okumaya, Yarabbi hıfz aman eyle Ya HAFIZ Ya ALLAH dedikten sonra şu duayı 3 kere okudu: Euzü bikelimâtillahittammâti min şerri mâ haleka duayı bitirip yüzüğü parmağına tam olarak taktı ben şaşkın şakın izlerken bana “ Her doğru işin başı duayla başlar, Allah sadece kendisinden isteyene verir, bizde Allah’dan korunma isteyeceğiz ki bize versin” dedi. Sonra önünde ki kağıda bir takım arapça birşeyler yazdıktan sonra eliyle koparıp kağıt parçalarını su dolu tasın içine attı , yakasında ki toplu iğneyi çıkartıp bana uzattı “ igneyi parmağına batır, akan kanı da suyun içine akıt” dedi bende korka korka dediğini yaptım ,o kadar korkuyordum ki iğnenin battığını bile hissetmedim zaten bi damla kan aktı onu da suyun içine akıttım. Tası iki avucunun içinde önüne aldı içinden birşeyler mırıldanarak okudu. Bana baktı “ Büyü – fal işiyle uğraştın mı “ dedi bende “Yok bilmiyorum öyle şeyler” dedim. Ses tonunu yükselterek “ Yalan söyleme “dedi bende o anın atmosferiyle soruyu sanki ben büyü yapıp fal baktınmı diye anlamıştım Yalan söyleme diye bağırınca “ Sadece geçenlerde birisi falıma baktı o kadardı “ dedim. Suya bakarak anlatmaya devam etti “ Baktırdığın fal, peşindekileri uyandırmış, sana fal bakan kızın söylediği şeyler, onun emrindeki cinlerin onun kulağına fısıldadıkları, o alemde senin adın geçip onun cinleri kendi arasında fısıldadığın da seni rahatsız edenlerin kulağına gitmiş, falla birlikte bilmeden O alemle bu alemin arasında ki kapıyı aralamışsın, O aralıktan geçenlerde sana bu gördüklerini yaşattı. Bunlar kindarlar seni günaha sokup, aklını yitirtmek istiyorlar” diyince benim kanım çekildi yüzümü görmesem de bembeyaz olduğuna yemin bile edebilirim
    Tümünü Göster
    ···
  19. 17.
    +1
    Evin kapısından içeri girdiğim de kasvetli bir havası vardı yer de bir minderin üstüne oturmuş yaşlı bir kadın önünde Kuran rahlesi bizi de karşısına oturttuk. Bana derdimi başımdan geçenleri sordu bende tek tek bu Halise Ana’ya anlattım. Bu arada Halise Ana’nın yanında bir de kızı vardı galiba 40 yaşlarında bir kadın . Ondan iki tasın için de su istedi önüme koymasını istedi kadın tasları getirirken bana da avucumu açmamı istedi bende avucumu açtım .Avucumun içine mürekkep gibi bir sıvıyla arapça bir şey yada bir harf olabilir onu yazdı bunu iki avucuma da yaptı daha sonra kadının getirdiği iki tasa ellerimi yumruk yapıp tasların içine sokmamı istedi. O arada ocaklığın altından demir bir kabın içine yarı ateş köz getirdi o yanında ki yardımcı kadın. Halise Ana’nın öyle mistik bir havası varki sorgulamadan herşeyi yapıyorum o an kafana sık dese sıkıcam o kadar tesiri altındayım. Ben ellerimi tasa soktuktan sonra Halise ana bana “ Şimdi bir dua okucam 7 kere eğer okuduğum şeylere dayanırsan, seni rahatsız eden şeyi kovacağım” dedi ben dondum kadının söylediklerini dinliyorum . Halise ana duaya başladı daha sonradan ne olduğunu öğrendiğim şu duayı okudu “"Euzu bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammeh." Her okuyuşunda o ateşli küle üfledi bende içimden sayıyorum kaç olduğuna ama her okuyuşunda sanki boğazıma yumruk atılıyormuş gibi oluyordu. Beşinci kez okuduğunda artık dayanamadım kalktım kendimi dışarı attım. Öyle nefessiz kaldım ki dayanacak gücüm kalmamıştı benim peşime amcaoğlu geldi “ Ne oldu lan, niye kendini dışarı attın” diyince bende “ Oğlum dışarı çıkmasam sanki kalbim duracakmış gibi hissetim dayanamadım” diyince amcaoğluda bende işin ciddiyetinin ne boyutta olduğunu anladık. Ben bir sigara yaktım halam içerde biraz durduktan sonra yanımıza geldi. “Oğlum senin durumun ciddiymiş, Halise ana rahat bırakmazlar durumu daha da ağırlaşır, başına bir hal gelir dedi” bende halama “ iyi de hala ne yapabiliriz onu söylemiyor mu “ dedim. Halam da bana “ Halise Ana bu gece senin burda kalmanı istedi, okuyup birşeyler yazacakmış” dediğinde bende “ Hala tanımıyorum etmiyorum nasıl kalayım, korkarım ben burda “ dedim. Amcaoğlu olanları duyunca zaten iyice tırsağa bağlamıştı böyle olaylardan da çabuk etkilenir o da bana Kal diye ısrar edince bende kabul ettim. Neyse bizimkiler arabaya atladı gitti. Ben evin önünde ki odun kesme kütüğünün üstüne oturup bir sigara yaktım karşıda ki dağları izlemeye başladım o sırada içerden o kadın geldi bana “ Halise Ana seni çağırıyor içeri “dedi ben de sigarayı yere atıp içeri girdim. Halise ana bana “ Namaz kılmayı biliyor musun “ dedi bende “ evet biliyorum “ dedim O da “ o zaman abdest al ruhunu arındır akşam namazını kıldıktan sonra yanıma gel “ dedi
    Tümünü Göster
    ···
  20. 16.
    +3
    içime kurt düşmüştü bir kere o düşüncelerle uykuya daldım. Pencerenin çarpmasıyla bir anda uyandım öyle şiddetli rüzgar esiyordu ki pencereyi defalarca çarpıyordu şiddetli çarpmaktan cam kırılır diye söylene söylene yataktan çıktım pencereye kapatmak için gittim. Bu mevsimde böyle hava mı olur diye de içimden geçirmiyor değilim pençeyi kapatıp kolunu çevirdikten sonra hava da ki dolunay dikkatimi çekti sanki bir güneş gibi etrafı aydınlatıyordu ben dolunaya dalmışken kafamın içinde bir ses yüksekdli “ GELDiLER” diye ben o neydi diye dona kalmışken camın önünde yüz yüze kaldığım kap kara çarfalı yüzünün olduğu kısım bile kara olan bir varlık bana bakarak hatırladığım kısmı “ heblena min ledünke” diye çığlık atıyordu. Benim korkudan ağzım yamulmaya başlamışken amcaoğlu ve halamın beni sarmasıyla uyandım. Nefes alış verişim öyle yükselmişti ki gördüğüm şeye mi korkayım rüya olduğuna mı şükredeyim bilemedim. Halam “oğlum ne gördün öyle zor uyandırdık seni” dedi. Amcaoğluna baktığımda yüzünde ki korkuyu içimde hissettim o da “çok korktum oğlum uyanamıcan diye” diyince ben zor sakinleştim. Halam başımda teşbih çekip dua okuya okuya beni uyuttu. Sabah kalkıp kahvaltı yaparken Halam dün gece ne gördüğümü sordu bende mırın kırın birşeyler geçiştirmeye çalışırken ısrarı üzerine köyde yaşadıklarımı ve gördüğüm rüyayı detayıyla anlattım. Halamın gözleri korku içinde “ Yavrum Allah korusun Ecinlilere mi karıştın sen” diyince beni bu korku daha çok sardı. Halam bugün köye gitmeyin bu gece de burda kalın seni de bir güzel okutalım dedi. Ben amcaoğluna baktım o sıra o da başıyla onaylar biçim de Halamın dediklerine hak verdi. Ben de Halama “ Hala kime neye okutucaz, sen okusan olmazmı” dedim. O da “ Yavrum ben okurum ama Halise ana okusa seni daha iyi, onun nefesi kuvvetli “dedi. Ben de başa gelen çekilir diye tamam dedim. Halise Ana dediği kişi bizim bu köye 17 Km uzaklıkta bir köyde yaşayan yaşlı bir kadın. Kahvaltıdan sonra arabaya atladık amcaoğlu ben halam o köye doğru gittik. Köyde maşallah bir dağın zirvesinde sanki dönemeçli köy yolundan o dağ köyüne doğru tırmandık, köyün girişinde mezarlık vardı halam arabayı durdurttu ölmüşlere bir Fatiha okuyalım dedi. Durduk hep beraber duayı okuduktan sonra Köyün meydanına kadar arabayla gittik ondan sonra inip yürümemiz gerektiğini söyledi halam, Bizde mecbur arabayı bıraktık orda halam önce biz arkada yola koyulduk 10 dakika yürüdükten sonra eski kerbin bir evin önüne geldik. Halam bize “siz burda bekleyin ilk ben gireyim çağırırım sizi “ dedi. Bizde amcaoğluyla birer sigara yaktık kapıda ne bu işler diye konuşurken Halam içerden bizi çağırdı
    Tümünü Göster
    ···