/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 426.
    -1
    Ne sallıyon lan bin
    ···
  2. 427.
    0
    Rezerve inş bir gün okurum
    ···
  3. 428.
    0
    Belki okurum
    ···
  4. 429.
    0
    Rez mi diyeyim
    ···
  5. 430.
    0
    Rezzzzz
    ···
  6. 431.
    0
    Yaz ben varım
    ···
  7. 432.
    0
    çööök
    ···
  8. 433.
    0
    riziziriri
    ···
  9. 434.
    +1 -1
    Kadınları anladığını söyleyen insan pi sayısının son rakdıbını bulduğunu söyleyen insanla aynı oranda doğru söylüyodur...
    ···
  10. 435.
    0
    37.Konu farklı yerlere gidiyor ama özelden yazan panpalarim için Özgüven, ve bilinç altı hakkında bir kaç bilgi ekleyecegim .
    Kısım1.Özgüven insan pgibolojisinin (bilinçaltının) en temel öğelerinden biri olmakla beraber bir gerekliliktir. Belli bir ölçüde kendini değerli bulmayan kişi öz kimliği ile pgibolojik çatışma sürecine girerek kendisini devamlı bir pgibo-sıkıntı halinde bulmaya mahkumdur. Söz konusu sıkıntı hali, bireyin rutini olabilir, normalleştirilmiş (doğal algılanan) bir pgibolojik duruma dönüşüp – özgüven ekgibliği – bireyin yaşdıbını olumsuz anlamda yönlendirir.

    insanları diğer canlılardan ayırt eden özelliklerden biri kendinin farkında olmasıdır. insan kendine bir kimlik oluşturur daha sonra bu kimliği yargılamaya gitme gücüne sahiptir. Tüm kaynaklar gibi, bu insan kapasitesi de bireyin lehine kullanılabileceği gibi aksi durum söz konusu olabilmektedir. Kimliğini sevip, sevmeyeceği tamamen bireyin elindedir. Bir rengi, bir sanatçıyı, bir kokuyu sevip sevmemenin aksine, kendi kimliğinizle ilgili öğeleri reddetme eğilimi, sizi yaşdıbınızda ayakta tutan bilinçaltı yapılarınıza zarar verir.

    Kimse özgüveni ekgib doğmaz !

    Kimliğini sevmemeyi öğrenir!

    Özgüven ekgibliğini edinlir!
    ···
  11. 436.
    +2 -1
    37.kısım2
    Kimliğini Reddetme ile Özgüven Ekgibliğine Giden Yol

    Aynen; bir yaranın daha fazla büyümemesi ve acıtmaması için onu kaşımaktan, bir yere dokundurtmaktan nasıl doğal olarak kaçınıyorsak; kendi kimliğini reddeden birey de, kimliğinin ön plana çıkacak durumlardan kaçınmayı tercih edecektir; bir başka deyişle kendini reddetmenin verdiği acıyı arttırmaktan kaçacaktır. Pratikte bu durum; sosyal ve iş hayatında pasif duruşu beraberinde getirir; sevdiğiniz kişiye duygularınızı açmamayı, iş görüşmesine gitmemeyi, ihtiyacınız olduğunda yardım istememeyi tercih eder; başarısız olma riski olan tüm sosyal etkileşimlerden kaçınırsınız. Daha az risk alırsınız. Bu nedenle yaşdıbınız boyunca karşınıza çıkan çoğu fırsatı kaçırır ve çözümleme kaabiliyetinizi sınırlarsınız.

    Kimliğini reddetmenin oluşturduğu yarayı daha fazla deşmemek için, kendiniz ile çevreniz arasında kalın duvarlar örer, başkalarının sizi eleştirmesini engellemeye çalışır, kalenin arkasında duran askerler gibi savunma kalıpları oluşturur ve mükemmelik arayışı içinde kaybolmaya mahkum olursunuz. Çevrenizdekilere karşı soğuk davranmayı ya da devamlı dırdır eden birey olmayı tercih edersiniz. insan etkileşiminde bulamadığınız zevki veya mutluluğu; alışverişte, alkolde veya uyuşturucu maddelerinde aramayı tercih edersiniz.

    Kimliğini reddetmek veya sevmemek ile serüvene başlayan bir bireyin olası yol haritası yukarıda yazıldığı gibidir.  Sonuç Özgüven Ekgibliğidir.
    ···
  12. 437.
    0
    Rezerved 20 de kaldim
    ···
  13. 438.
    0
    Reszzzzzx
    ···
  14. 439.
    +4
    37.kısım3
    Bilinçaltınıza Kendinizi Sevdirin

    Özgüven belli bir ölçüde bireyin kendine bir bütün olarak değer vermesi ile eşdeğer pgibolojik bir duygudur. Bir yemeği sevip sevmeyeceğimize irademizden ziyade bilinçaltımızla karar veririz, ziraa “ben ıspanak yemeğini sevmem, çünkü tadı hoşuma gitmiyor” gibi bir cümleyi dillendirmemiz gerekir ki, bu iradenin sonucu çıkan bir cümle olamaz ve olmamalı, ziraa mantıklı neden sonuç ilişisini ifade edememektedir. Bir sonraki soru “tadı neden hoşuna gitmiyor” olacaktır ki buna verebileceğimiz cevap neden-sonuç ilişkisini açıklayamaz… “çünkü tadı hoşuma gitmiyor”.

    Bir yemeği sevip sevmemeye irade karar veremez; irade bu kararı verebilseydi; sadece faydamıza (sağlık) olan gıdaları tüketmemiz gerekirdi ki, bu herkes için geçerli olurdu (sadece bilinçaltına bu söylemi yerleştirebilmiş olanlar için değil).
    ···
  15. 440.
    +1
    37.kısım4
    Aynen bir yemeği sevmek veya sevmemek gibi, kendimizi sevmemiz veya değerli bulma derecemiz, bilinçaltımız tarafından yönlendirilmektedir. Bu görevin irade olmadığını kanıtlamak için çok söze gerek yok, ziraa “irade” fayda algısına zıt bir kararı veya düşünceyi doğası gereği benimseyemez, dolayısıyla kendini reddetmek gibi kendi içinde zarar arz eden bir karar eğiliminin irade ile ilişkilendirmek başlı başına çelişki olacaktır.

    Bilinçaltımız, ona verdiğimiz veya verdirttirdiğimiz mesajlar doğrultusunda birer söylem grupları oluşturarak, sözkonusu söylem havuzları doğrultusunda kendimize ve çevremize anlam verme ve yargılama gücünü edinir. X olgusuna karşı bugünkü duruşunuz = X olgusu ile ana rahminden bugüne kadar bilinçaltı seviyesinde ilişkilendirdiğiniz mesaj gruplarıdır. Elbette X olgusuna ilişkin çelişkili mesajlar bilinçaltında yer alabilir fakat söylem havuzundaki baskın eğilim doğaldır. Geçmişte ıspanak yemeği ile istem dışı ilişkilendirmiş olduğunuz herhangi bir olumsuz olgu, bugün sizin ıspanak yemeğine karşı duruşunuzu belirleyebilir, fakat siz ıspanak yemeğini sevmemenizi rasyonel bir temele iradenizle oturtamayabilirsiniz.

    Bireyin, kendi kimliğini yargılaması sonucu reddetme eğilimi ve sonucunda özgüven ekgibliğinin oluşması iradeden ziyade bilinçaltı temelli olduğu açıktır.
    ···
  16. 441.
    +4
    37.kısım(Son)
    Bireyin kendini sevmemesine – Özgüven Ekgibliğine yol açan genel durumlar

    Bireyin özbenliği ile ilgili edindiği çevresel mesajların tümü

    Toplumsal normlar ile bireyin kendi kimliği arasında olan kalıcı farklar

    Benimsediği normlara zıt düşen bir girişimde – eylemde bulunmuş olmak

    Kendisi ile gerçekte doğrudan ilişkili olmayan bir durumdan kendini sorumlu tutma (Suçluluk Duygusu)

    Kendisi ile doğrudan ilişkili olan geçmişte yaşanmış bir durumdan kendisini sorumlu hissete algısı (Suçluluk Duygusu)

    idealist (Mükemmelliyetçilik) olma eğilimi

    Yukarıdaki sıralamadan yola çıkarak, özgüven ekgibliğinin temelinde bireyin özbenliği ile ilgili anarahminden bugüne kadar edindiği veya ilişkilendirdiği olumsuz mesajların yattığı açıktır.

    “Senden adam olmaz”

    “Beş para etmezsin”

    “Bir işe yaramazsın”

    gibi baskın olarak, olumsuz söylem kalıplarına maruz kalmış bir bilinçaltının, kendisi ile ilgili yargılama mekanizması da olumsuz yönde olacağından şüphe yoktur. Öz benliği ile ilgili olumsuz söylemlerine inandırılmış bir bilinçaltı, artık bu söylemleri mutlak gerçeklermiş gibi algılayıp, özbenliğini mümkün olduğunca saklamaya çalışacaktır, ziraa saklamazsa birileri “kırılgan, iyi olmayan” kimliğini görüp eleştirebilir düşüncesi hakim olacaktır. Aynen ödevini yapmamış bir öğrncinin, sınıfta iki büklüm şekilde öğretmenden saklanması gibi.

    Kendiniz ile ilgili (kendinizi nasıl gördüğünüz) söylem kalıplarını bilinçaltı düzeyinde değiştirerek, kendinize olan bakış açınızı, doayısıyla kendinize verdiğiniz değer seviyesini değiştirmek tamamen sizin elinizdedir, ziraa bilinçaltı hükmedilmeyi bekleyen devasa bir söylem arşividir. Bilinçaltınıza hükmederek, özbenliğiniz ile ilgili mesajlarınızı, kendi hedefleriniz doğrultusunda değiştirebilir veya alternatif pozitif söylemleri edinmesini sağlayabilirsiniz.
    ···
    1. 1.
      0
      Ağzına sağlık zütünü ıstıram senin
      ···
  17. 442.
    0
    Suarez.
    ···
  18. 443.
    0
    Rez panpa
    ···
  19. 444.
    0
    Rez uarat
    ···
  20. 445.
    0
    Vat anj
    ···