Yıl 15 Nisan 2013 günü dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın iki günlük Trakya gezisi kapsamında geldiği Edirne’de kanser ilaçlarının temini için yardım istemişti. Lenf kanseriydi Dilek Özçelik. Ailesinin maddi imkanları o pahalı kanser ilaçlarına yetmiyordu.

Erdoğan Bayraktarın yanına giden Dilek Özçelik durumu anlatmaya çalışır, korumaların eşliğinde... Parayı eline sıkıştırmaya çalışıp “al işte şunu daha başka ne yapacağız?” Cevabı gelir bakandan.

Kanser hastası Dilek, ilaç alabilmek için yardım istemiş fakat Erdoğan Bayraktarın kendisini dinlemek yerine cebine para sıkıştırması karşısında \\\"Siz beni yanlış anladınız, ben dilenci değilim. insanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda\\\" diyerek, parayı geri verip ağlayarak oradan uzaklaşmıştı.

Şimdi Dilek nerde mi ? Öldü arkadaşlar öldü. Onu kanser değil; onu ihmaller, onu siyasiler, onu insanlıktan nasibini almayanlar öldürdü... Kanser değil.

işte o an vicdan sustu. Hukuk sustu, insanlık sustu. Göz göre göre öldürüldük.

ŞiMDi SiZLER DE UNUTABiLiR VE UCUZ takTAN SiYASETLERiNiZE, BiRBiRiNiZE APTAL APTAL LAF ATMALARINIZA DÖNEBiLiRSiNiZ ARKADAŞLAR. BEN SADECE BU ÜLKEDE SiYASiLERiN ARASINDA EZiLEN 100 LERDE 1000 LERCE KiŞiDEN 1 KiŞiYi ANLATTIM. ZATEN BU DA iLK YAZIM BU HESAPTA. GÖZLERiNiZi AÇMAM DA BiRAZCIK YARDIMI OLDUYSA NE MUTLU BANA.