Altı kişinin yaşadığı gerçek bir olaydır.
Büyük bir şehirde iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyordum. Dayımın hatır gönül ilişkisine dayanarak soktuğu işimi ilk başlarda hiç sevmedim. daha sonra aynı yerde çalışan merveyle tanışıp sevgili olunca dayıma hala dua ediyorum. sosyal bir hayatımız vardı. Gezmeler tozmalar dağ kampları falan.o sene merveyle 15 er günlük yıllık izne çıkıp egeydi Akdeniz di dolaşıcaz. belli bir hedefimiz yok yollar nere zütürürse diye hazırlık yapıyorduk.

Ekip gidince havuzun etrafındakiler aynı anda kafalarını kaldırıp zafer kutlarmis gibi gulumsediler bize.
O şey içeri girerse artık kaçacak bir yerde kalmıyordu.ve kapı altından sular içeri girmeye başlamıştı. Mert son bir defa diyerek metal sandalyeyi cama vurup kırmayı başardı. Aşağısı belki on metre inmek mümkün değil. Ama çamurlu havuz tam altımızda belki atlayabiliriz.
Bu sey iyice içeri girdi artık ben atliyorum peşimden gelin diye. çamurlu suya etrafındaki yabancılara aldırış etmeden atladım. Onlar gene bakmadılar bile bana. sudan çıkıp hadi diye bağırıyorum hadi atlayın bişey olmuyor.
En zor kısmida kızların ikna olup atlaması oldu.
Sonunda sağ salim hepimiz havuzun yanındaydık. Bize benzeyen bu şeylerden uzaklaşmalk için hemen arabaya binip hareket ettim. nekadar gidersem gideyim gene aynı yere gelicegimi bildiğim için fazla gitmedim. arkada ev görünmüyor şimdi

Arkadaş çevremde de bunu soyleyince mert diye samimi olduğum biri bizde gidicez amcamın kir evi var sessiz sakin kafa dinlemelik biyer. balık bile var golde falan diye anlatırken sizde gelin gibilirsaniz ordan egeye doğru gidersiniz dedi.biz olurmu falan diye düşünürken patronun yeğeni cenk lan gidelim kızlarida alalım balayı yapmış oluruz diye konuya dahil oldu. üç erkek üç kız bi evde napicaz ben rahat edemem diye vazgeçtim ama kızlar samimi birbirleriyle illa gidelim dediler.
En yakın market on beş km uzaklıkta ona göre hazirliginizi yapın dediğinde ben çantanın birini sigara ve biralar la doldurmustum.en çok balık tutma olayına seviniyorum bıraksalar sabaha kadar beklerim oltanın başında.

Kalmak isteyen yok tabi hepsi gidicek. kızlar gidiyor biz erkekler burdayız. Güç bela ikna ettim. akşama kalmadan bizde dönucez diye. kızları bir arabayla gönderdik telefonlar normale dönmus zaten sürekli iletişim halinde olucaz.
Şimdi üç erkek bi araştırma yapıcaz gündüz gözüyle.
Mert amcanı arasana bilmediğimiz bişey varmiymis evle alakalı dedim.bu arada gidip su dolaptan başlayalım dedim. cenk gönülsüz gitmek için söyleniyor sürekli haklı olarak.
Gicirdayarak açılan dolap kapılarının sesi bile korkutucu.bu dolapta bişey yok sadece çocuğun oyuncak bez bebeği var. elime alıp dokundum evet bu gerçek. Gizli bir bölme varmi diye duvarlarını kontrol ederken onlarda aynayı incelemeye çalışıyorlar.
Ayna duzelmis birbirimizi görebiliyoruz artik

Saat beşe geliyor sonunda gün ağarmaya başladı. Gecenin laneti sanki sis perdesiyle birlikte kalkmaya başladı. etrafı görebiliyoruz. Evin hemen yanındaki yamaçta duruyormusuz. burası yol bile değil. Asıl yol tam arkamızda görünüyor.
insan doğası gereği olaylara karşı mantıklı bir açıklama getirmek ister. bende ters yöndeymis iz oyüzden cikamiyorduk demekki diye kendimi kandırıyorum. oysaki hiç bir şey hiç kimse gecedeki onları aciklayanazdi.
Islak ve çamurlu elbiselerle bu savaşın galibi olan kahramanlar gibi arabadan inip etrafa bakiniyoruz. sonra beraber içeri girip eşyalarınızı alalım şu pis elbiselerden kurtulup yola çıkalım. Biz eve dönucez dediğinde diğerleride onay verircesine kafa salladilar. gecenin hayrindan gündüzün şerri daha makbuldür derler ya insana gereksiz bir cesaret veriyor gün ışığı. toparlanirken duvardaki resmin gene değişmiş olduğunu gördüm. Şimdi büyük bir uçurumun kenarında el ele tutuşmuş iki kişi vardı.
Alıp arkası a baktım duvarlara baktım. Köşedeki tahtadan yapılma eski bir elbise dolabından garip sesler geliyor burdan hemen gitmeliyiz Merve hadi ınelik artık diye aynadaki merveye baktım.
Geceden kalan tek gerceklikti belkide aynada Merve gene yoktu.ona görede ben yoktum. koşar adımlarla kapıya yoneldigimizde eski yırtık bir futbol topu elbise dolabından çıkıp onumde durdu. dolabın kapıları yavaşça tamamen açıldı ıcerdeki karanlıktan çıkan şey gene bir yeri işaret ediyordu sessizce

rez panpa hadi

Üst katta bizi neyin beklediğini düşünmeden çıktık. osey ayağının birini suruyerek merdivenlere çıkmaya başlayınca en sondaki bos odaya girip kapıyı kilitledik. dışardan cama mavi kırmızı bir ışık vurdu.bu ne diye cama yaklasip baktığımda jandarma aracını gördüm. Bir mucize bu kurtulduk diye bağırınca herkes cama yığıldı. geri dönmüşler kurtulduk işte diye herkes birbirine sariliyorken aslında bizi gören kimsenin olmadığıni anlamak çok sürmedi. Çünkü jandarma havuz başında biz olduğunu düşündüğü kişilerle konuşup ayrılmak için hareket etti. olanca gücümüzle cama vuruyoruz ama kimse dönüp bakmadı bile.
Sonumudumuz da az önce gitmişti.

Lanet taput tan pis sular çıkmaya başladı ve içindeki şu artık taşıp ayaklarımızın altına kadar geliyordu. burda kacabilecek biyer yoktu çıkmalıydik. arabayı deneyelim dedim belki bu sefer olur. araba sorunsuz çalıştı göz gözu görmeyen fırtınada ilerlemek imkansız. tanıdık olan toprak yollar gene.ama busefer ilerden bir ışık geliyordu. hayır gelmiyormuş öylece duruyormuş.bu bir araba hatta kamyonet. yanına yakladtigimda açık olan kasasında dört tane çirkin pekte insana benzemeyen canlılar gördüm. bunlar korkunçtu dahada korkuncu üç tane taputun üstüne oturmuşlar bize bakıyorlar di.yanlarında durunca biriyle göz göze geldim ve eminimki bu şey insan olamayacak kadar çirkindi.
Mert bağırdı bas gaza. hızlandım ama döndüğüm her virajda bu kamyon karşımdaydi .bir türlü kacilmiyordu onlardanda. ...

Rezerved panpa okuyorum

Rezzzers

rezzers

Devamı gelicek yarım birakmiycam

Bir çocuğa ait olduğunu düşündüğüm ince küçük bir kol direğine kadar karanlıktan çıkıp arkamdaki duvarı gosteriyordu. sonra yavaşça sanki koluyla onu takip ediyormuş gibi tavana doğru hareket etti. zaten korkumdan bakamazken omuzlarıma damlayan sular bana tavanda neyin olduğu konusunda bir fikir veriyordu. hiç bakamadım sadece Merve hadi iniyoruz yürü diyebildim. merdivenlerden inerken yerde ki ıslak ayak izlerinin bizim odaya doğru gittiğini gördük. Biz icerdeyken gelmiş ve biz duymadık Bile.
O cocuk bize yardım etmeye mi çalışıyordu acaba.
Herkes aşağıda hazır gitmek için. Ama aklımda bunca şey varken gitmek olmaz bişey bana kalmamı söylüyor sanki.o çocuk bu korku dünyası içinde gerçek olabilirmiyidi acaba. hiç dokunmadım belkide etten kemikten gerçek bir insandır. Belkide oda bizden yardım istiyordur.
Ben gelmiycem dedim gündüz olmasinin verdiği rahatlık vardı birazda.siz gidin...

Buda ne böyle akşam olmuş fırtınalı bir yağmur yağıyor. kolumdaki saat öğlen on biri gösteriyor ama heryer karanlık. Kapıyı geri kapattım dışarısı daha korkunctu.bu gecede burda kaldık anlaşılan diye söverek lanet taputu tekmelemeye başladım. Şimdi napicaz diyen mert aslında yapacak birşey in olmadığını o nun bizimle bugece de oynayacağını çok iyi biliyordu.
Şu yazılara tekrar bakalım dedim belki bir işaret buluruz.bir tür dinsel ayin resmedilmis bir kağıt buldum. birini kurban eden yaklaşık on kişilik bir grup vardı. Ama bu grup çok çirkin çizilmiş hiç insana benzemiyor lar. yanlarında ağzı açık olan bir taput var ve üzerindeki desenlere bakılırsa o taput şuan önümüzde duruyordu

Ben panik yapınca kızlarda haliyle korktu. zaten biyere kız milletiyle gittiysen bir sıfır yenik başlarsın. görmedikleri şeyden korkup bizi burda bırakmayın bizde gelicez diyorlar. hadi beraber bakalım diye çıktık. Dört oda var yukarda üçünde bizim eşyalar var biri boş. Yerlerde toz var ama ayak izi bile yok. neticede bişey bulamadık. Ben yanlış görmüş olamam o suratı hiç birzaman unutmam.
Akşama doğru yorucu bir çalışmanın ardından elektrik su işlerini hallettik. havuz başında yemek tarzı bişeyler yiycem. Kahvaltılık falan.
Ortam huzur verici ama allahın dağında yalnız olmak ve yukarda ki odamda gördüğüm kadının varlığı bayağı bir gerdi beni.ben bidaha görürsem burdan merveyle giderim dedim

Bir ara evin ihtisamina bakmak için kafamı kaldırdım. Üst katların perdeleri kapalı ama bi hareket var perdede. temizlik yapiyorlardir diye önemsemedim. biraz sonra tekrar baktığımda ilk defa üst kat pencerrsinde bana bakarken gördüm onu. öfkeli bir yüzü vardı. Bizi istemediği belliydi.
Dağılmış uzun saçları yerlerinden cikicak kadar büyük gözleriyle gerçekten korkutucu bir yüzü vardı.
Elimdeki bahçıvan makasını yere düşürdüm heyecandan yanlısmi gördüm diye kafamı havuza çevirip tekrar baktım.
Bu sefer üst kattaki en baştaki oda camından bakıyordu. yürümüyor sanki uçuyor gibi bir anda en sondaki cama geçiyordu.
Yol yakınken dönün diyordu sanki.
Afallamam geçince koştum içeri yukarda bir kadın
Var diye bağırıyorum. herkes alt katta bizden kimse yok diyorlar. bizden biri değil zaten mert kim lan o dedim.kim olucak heryer kilitliydi aylardır gelen yoktu diye biliyorum ama çıkıp bakalım dedi

Hazırlıklar tamam ben genede ikinci plan olarak egeye doğru gideriz diye yaptım hazırlığı
Çanakkale sınırları içinde bir çiftlik evine doru üç araba yola çıktık. Dört saatlik bir yolculuktan sonra eve ulaştık. Burası kocaman bir çiftlik evi hayvan falan yok tabi amcası senede on gün uğrayıp geri dönüyormuş.o yüzden biraz bakımsız ve pis kalmış. havuzun suyu çamurla dolu börtü böcek sarmış her yanı.
Tam benlik diye iki katlı Eve eşyaları bırakıp bahçeye koştum ağaç buduycsm çimleri suluycam havuzu temizliycem severdim bahçe işlerini. sekiz odası var herkes biyere yerleşti.ben ağaç budarken kızlar içeriyi temizliycek.

Amcan bişey söyledimı dedim hayır ne saçmalıyorsun sen dedi.sen buraya defalarca geldin daha önce garip bişey görmedin mi dedim görsem bidaha gelmezdim zaten diyor.ev gayet normal bizimle oyun oynarmiş gibi sanki. biraz daha bakalim sonra akşam olmadan çıkalım burdan dedim. arka tarafta bir garaj kaldı bakmadığımiz hadi diye kilidi kırıp girdik. çok pis bir koku var ıcerde ölü hayvan kokusu gibi. çok fazla kullanılmayan eşya var nere bakicaz böyle derken taput büyüklüğünde bir sandık gördüm. Gümüş rengi üstünde işlemeler motifler vardı. Yazılarda var ama anlamsız Latince bişeyler yazıyor. sandık dediğimiz şeyin bir taput olduğunu sonradan anladık. Açılıp bakılması gereken şey buydu bizce ama akıllıca bir işmiydi acaba.
Cenk olduğu gibi bırakıp gidelim amcası uğraşsın diyordu. mertle bende hala gündüzden açalım bişey olursa kaçar gideriz diyördük. Sonunda açmaya karar verdik ama paslı büyük bir kilit kırılmasi kolay oldu. içerisi örümcek ağlarına yapışmış eski kagitlarla dolu. define haritası çıkarsa şaşırmayın dedim. garip şekiller yazılar biz bunlara bir anlam veremedik. eski bir tablo çıktı en allttan tablodaki resim pencerede gördüğüm kadına aitti. kapatalım artık derken içerinin nekadar soğumuş olduğunu yeni farkettim. Yaz ortasında insanı üşüten bir soğukluk. Ve yukardan damlayan pis suların kime ait olduğunu çok iyi biliyorum. hiç yukarı bakmayın diye sandığı yavaşça kapattım şimdi kapıya doğru gidiyoruz hadi .ama biri kapıyı kapatmış oysa girerken özellikle açık bırakmıştım. Dışardan rüzgar ve yağmur sesi geliyor on dakika da dışarda ne oldu böyle diyip kapıyı actim

Sonunda yağmur durdu biraz daha görüşüm düzeldi. yollarda ki çukurlar suyla dolmuş arabayı yolda tutamıyorum. durmakta istemiyorum. bigibletli kız gene geliyor ama busefer arkamdan geliyor.yan yana geldiğimizde arkasında oturan erkek çocuğunun kollarının olmadığını gördüm. Bizi geçip gittiler.bu da neydi diye üçümüz de bakarken tekrar arkamızdan gelmeye başladı. şimdide çocuğun kafası tam ters dönmüştü. bunu görünce ayağım bilinçsizce frene yüklendi. durdum ne yapıcam imi ne tarafa gideceğimi bilmeden durdum. O kız gene arkamızdan geliyor aynadan görüyorum.bu sefer çocuk yok yalnız. Yan yana geldiğimizde eliyle bizi gösterip gülerek gitti. Bu tarafta ne var diye başımızı sağa çevirdik. Çocuk sağ kapımda bizi gozetliyordu

Bi taraftan kızlar uyansın diye mücadele veriyoruz diğer taraftan merdivenlerde oturmuş bez bebeğiyle oynayan çocuğa bakıyoruz. Havuzdan çıkmaya çalışan şey sonumuz olabilir derken dış kapının altından sular içeri girmeye başladı. kapının arkasından su sesi geliyor yere damlayan sular içeri doğru geliyor. çocuk tedirgin oldu korkulu gözlerle kapıya bakıp üst kata doğru koşmaya başladı.bu gelen her neyse hayalet çocuğu bile korkutup kaçırdı. içeri giren pis sular sekillenmeye başladı. önce zeminde üç parmak belirdi. sonra yavaş yavaş bir ele dönüşünce üst kata kaçmaya karar verdik. yarı baygın kızları alıp merdivenlerin yarısına geldiğimizde o şeklin yarısı belirmeye başlamıştı.