/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +53 -16
    ARKADAŞLAR DÜN YAZDIĞIM BAŞLIK TUTMADI YENiDEN YAZIYORUM
    ···
  2. 2.
    +29 -1
    Fotoya geldi m gidemiyom
    ···
    1. 1.
      0
      Çalıntı başlık dostlarım bu arada
      ···
  3. 3.
    +14
    Sabah kalkıp çıktım dışarı. hava soğuktu biraz. ilk defa okula giderken hayat doluydum. nedeni de karşı kaldırımda siyah beresinin altından çıkan altın saçlarıyla uyumlu ela gözleriyle bana bakan kız. olduğum yerde gülümsedim. sonra yavaş yavaş gittim yanına. "günaydın" dedim. "bırak şimdi günaydını üşüdüm çabuk gidelim" dedi. yürümeye başladık. iç güdüsel bir hareketle sarıldım ona. yanakları kızarınca "hiç üşüyor gibi görünmüyorsun" dedim gülerek. "ya sus yürü" dedi. çok mutluydum işte o sabah. lise 80 yıl sürsede o varken umurumda olmazdı. okula girdik ben kantine gidip çay aldım. bir insanı gerçekten sevince hiçbir hareketini kaçırmak istemiyorsunuz. çay içmesini bile saatlerce izleyebilirdim. bardağı tutuşu, çayı içerken dudaklarının aldığı şekil, parmakları, bana bakışı. çok şikayet etti bu durumdan ama vazgeçmediğimi görünce kendi halime bıraktı. arada dil falan çıkarıyordu gıcık olmam için ama ben gıcık değil aşık oluyordum
    ···
  4. 4.
    +13
    daha ben bir şey demeden "bundan sonra yanında oturmak istiyorum iznin varsa tabi" dedi manidar bir şekilde. "sırana oturmak için neden izin istiyorsun onu anlamadım" dedim. o güldü, gülünce bende mutlu oldum. oturduk kahvaltı ettik beraber. şimdi bile aklıma geldikçe gülümsüyorum. o gün ders falan umurumda değildi. okuldan çıkınca yakınlarda bir park vardı. oraya gidelim mi dedim. olur dedi. gittik beraber oturduk. sabah biraz yağmur yağmıştı. ıslak toprak, ıslak çimen, hafif rüzgar, ve birazdan aşık olacağınız bir kızla beraber oturduğunuzu düşünsenize. büyük bir ağaç vardı, yaprakların çoğu dökülmüş, onun altındaki banklara oturduk. sadece okuldan gelen sesler var. ne konuşsam diye düşünürken o başladı konuşmaya.
    ···
  5. 5.
    +13
    Kalktım kapıyı açıp baktım yağmur yavaşlamıştı. gözleriyle takip ediyordu beni biliyordum o yüzden de heyecanlandım. öküzlük yapıp kızın yüzüne bakmadan " yağmur yavaşlamış ben gideyim, görüşürüz yarın" deyip tak var gibi hızlı hızlı gittim eve. kendimi mal gibi hissediyordum. aşık olmuyorum inşallah dedim kendi kendime. geçtim odaya müzik falan dinledim. ertesi sabah çıktım dışarı baktım evlerinin önünde bekliyor. beni görünce yürüdüğüm kaldırıma geçti. "günaydın" dedi. "günaydın" dedim. sonra mal gibi "birini mi bekliyorsun" dedim. salak mısın der gibi baktı suratıma "seni bekliyorum, beraber gidelim okula" dedi. tamam dedim. giderken biraz sohbet ettik havadan sudan. okula geldiğimizde "ben çay almaya gidiyorum kantine" dedim. "bana da al" dedi. iki simit iki çay aldım çıktım yukarı. geçerken sırasına bırakırım diye düşünüyordum. sınıfa girince baktım sırasında yok, benim sıramda oturuyor. şaşırdım biraz içten içe de sevindim. gittim sıraya koydum aldıklarımı.
    ···
  6. 6.
    +11
    - geçen yıl benimle kimse ilgilenmezken yani herkes beni dışlarken sen neden ilgilendin konuştun?
    + sohbetin güzeldi.
    - dürüstçe cevap ver.
    + tamam tamam. matematiğin iyiydi ilk başlarda bu yüzdendi. ama gerçekten sohbetin çok güzel diğerleri gibi değilsin.
    - anladım. sende diğerleri gibi değilsin.
    + nasıl yani?
    - bilmem. farklısın yani öyle hissediyorum. ve farklı hissediyorum senin yanında. daha samimisin. diğerleri ben böyle olduktan sonra benimle konuşmaya başladılar ama sen hep yanımdaydın.
    sonra bizim sınıftaki ne kadar yavşak varsa bizim yanımıza geldi. kızlı erkekli oturduk orada sohbet ettik. bu sohbette orada kaldı. uzun bir süre sonra devam ettik bu konuşmaya.

    yarı yıl tatiline kadar çok iyi geçti. aramız daha iyi oldu. daha samimi olduk. sonra yarı yıl tatili girdi araya 19 gün görmedim. ailevi bir meseleden dolayı başka bir yere gitmiştik. arada sırada telefonla konuşuyorduk sadece.
    ···
  7. 7.
    +10
    bir kaç gün sonra msn'de yakaladım. noldu hasta mısın gelmedin dedim. yok ya geç döndük sadece yarın gelecem dedi. tamam. dedim. bu kız okuldaki en iyi arkadaşım gibi bir şeydi. şimdi düşününce aslında karışıkmış durum. pek arkadaşı yoktu bende sırf bu yüzden sohbet etmeye giriştim galiba, bilirim yalnızlık, dışlanmışlık hissini. her neyse ertesi gün otururken bahçede arkadan biri naber diye seslendi. döndüm baktım, gülümseyen bir kız var. ilk önce tanımadım. şaşırdım bir şey de diyemedim. herkesin sınıfta vardır muhakkak, hafif kilolu, incin saçlı, ense kılı olan, sivilceli, neredeyse bileğine gelecek şekilde etek giyen tipler. bu kız böyleydi. ama şimdi karşımda bambaşka biri var gibiydi.
    ···
    1. 1.
      0
      Bende bilirim yanlizligi
      ···
    2. 2.
      +1
      Çalıntı yemin ederim calinti beyler
      ···
    3. 3.
      +1
      Çalıntı yemin ederim calinti beyler
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 8.
    +10
    eğer değişmek istiyorsanız yoğun duygu içine girmelisiniz. nefrette insanı değiştirebilir, hüzün de, aşkta. beni aşk değiştirdi. hayatımda şiirle uğraşmadım ya da edebiyata ilgi duymamıştım. ama değiştirdi beni o ya da ona karşı hissettiklerim. ve değişimin etkisi hala devam ediyor. ve hayatımda bir tek özgeye aşık oldum. başkası olmadı hiç olduysa da o saflığı, o duyguları hissedemedim hiç. her duygu aynı değildi. kitap okumayan ben şiir yazmaya yelteniyordum. çok uğraştım bir kaç satır bir şeyler karaladım. sabah ona okutacaktım. artık onun için bir şeyler yapmak istiyordum. bu da çok değişik bir duygu, sahiplenme duygusu.. bir anda her şeyim oldu. ya da daha önceden de öyleydi de hislerimi bastırdığım için fark edemiyordum. sabahı beklemek için daldım uykuya.
    ···
  9. 9.
    +10
    uzun bir şekilde devam ettik böyle. sonra doğum günü geldi. 9 ocak.
    baba mesleği esnaflık. pastane işletiyoruz. içli dışlıyım bu konularla. peki o biliyor mu? hayır. hayatımda ilk defa kendim dışında biri için bir şeyler hazırladım. pasta yaptım. çikolatalı frambuazlı. aile üç günlüğüne yok evde. bizde kutlayalım mı dedim kabul etti. ilk defa böyle bir şeye kalkıştım pasta yaptım, film, müzik ayarladım. alkol arada sırada alırdım ama o hiç almazdı o yüzden gerek duymadım alkole. hayatta gömlek giymeyi sevmem. bunu bilmediği için bana doğum günümde gömlek almıştı sevgili olmadan önce. onu giydim. saçlarım hep kısaydı o öyle seviyordu. akşam saat 6da kapı çaldı. kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki ayak seslerimi duymuyordum. her şeyin güzel gitmesini istiyordum. ilk defa bir şeyler umurumdaydı. normalde çok vurdumduymaz biriydim. gittim beklemeden açtım kapıyı.
    ···
  10. 10.
    +9
    Ertesi gün sena da erken kalktı eski arkadaşlarıyla buluşacak. Beraber çıktık evden, durağın oradan ayrıldık. Tam o gitti sevdiğimin servisi geldi. iner inmez ben günaydın dedim. O “ o kız kim?” dedi. “Halamın kızı tanıştırayım istersen” dedim. “Tamam gerek yok” dedi. Kıskandı lan. Çok sevindim, havalara girdim gülüyorum falan. Bana baktı “çok salaksın” dedi. Bende “çok güzelsin” dedim. O kızgın ben mutlu girdik okula. Derste konuşmadı yüzüme bakmadı, teneffüste çıktı hemen durmadı. Gitmedim arkasından. Defterine “ bir melek buldum, beni cennetine aldı, şimdi başka bir şeyler aradığımı sanıyor. Sor bakalım kendine sensiz cennetim bir işe yarar mı diye.” Yazdım. iyi hatırlıyorum bu notu. Anlık yazdığım ilk dizeydi diyebilirim. içeri girdi yüzüme bakmadan oturdu yine yanıma. Açtı defteri.
    ···
  11. 11.
    +9
    sarışındı zaten. saçlarını sıkı sıkı toplayıp at kuyruğu yapmıştı. yüzündeki sivilceler gitmiş, ense kılı yok, favoriler yok, kilo vermiş, etek boyunu normale çekmiş, karşımda durup bana gülümseyen bir kız. "çok mu değişmişim" dedi. utandığı belliydi. "evet" dedim. o an konuşamadım zaten. "hadi sınıfa gidelim" dedi. sınıfa girdik. herkes benim gibi şaşırdı zaten. erkek diye alay edenler şimdi yavşamak için fırsat kolluyorlardı. bir kaç gün sonra şaşkınlık falan gitti tabi. özge hem çalışkan hem güzel bir kız oldu. düşünsenize popülerliği. bizim muhabbetler eskisi gibi değildi tabi. daha çok arkadaşı vardı. ben en arkada tek başıma oturuyordum. orta sırada benden iki sıra önde oturuyordu o. boş derslerde hep gelirdi sohbet ederdik ya da ben matematikten bir şeyler sorardım. haliyle gelmedi, yeni arkadaşları vardı çünkü. aslında pek önemsemedim ama insan yine de garip hissediyor öyle bir durumda.
    ···
  12. 12.
    +9
    kasım ayını çok severim o da çok sever. kasımda aşk başkadır. benim için aynıydı. bir cumartesi günü kararlaştırdık. 13 kasım. hafta sonu. ikimizde birer termos çay aldık, birkaç simit, üçgen peynir. havada rüzgar yoktu ama soğuktu. kasımın ortası sabahın yedisi başladığımız parka, bizim bankımıza gittik. masa falan da eklenmişti. poşetleri masaya koyduk o oturdu bende karşısına geçtim. " karşıma değil yanıma otur" dedi. " neden hayatım" dedim. "e beni izliyorsun sen bir şey yemiyorsun, gel yanıma" dedi. karşı çıkabilir miyim sanki. geçtim yanıma saçları biraz daha uzamıştı. beresinin altından omuzlarına düşüyordu. ben onu izlerken o zorla bir kaç lokma sıkıştırıyordu ağzıma. o an aklıma milyonlarca şey geldi, yazdığım şiirler cebimdeydi ama çıkarmadım hiçbirini " seni seviyorum"dan daha anlamlı bir şey gelmedi aklıma. neden sürekli zamanın durmasını istiyordum ki. hiçbir sorun yokken bile onu kaybedeceğimden korkuyordum çünkü.
    ···
  13. 13.
    +9
    Ertesi sabah uyanmadım. Uyumamıştım çünkü hemen çıktım evden. Kapılarının önüne gidip beklemeye başladım. Kapıdan çıksa ne yapacağımı bilmiyordum. Sevgili olduk ama ne yapacağımı bilmiyordum. Yaklaşık yarım saat bekledim. Çok erken gelmiştim ama sorun değildi. Sonra kapı açıldı ve çıktı. Birinden hoşlanıyorsanız onu hep farklı görürsünüz. Ben onu her gördüğümde büyüleniyordum. Hislerimi hep içime attığım için fark etmiyordum. Ama şimdi açıkça söyleyebilirdim. Ama sadece ağzımdan “günaydın” çıktı. Gülümsedi “günaydınnn” dedi, ben bittim tükendim. Yürümeye başladık. Koluma girdi. Elini tuttum. Kalp atışlarım diğer bütün sesleri bastırdı. Kokusu ciğerlerimi doldursun diye neredeyse tüm havayı içime çekebilirdim. Sessizce yürümeye devam ettik. ikimizde salakça sırıtıyorduk.
    ···
  14. 14.
    +8
    Beyler ben yine buradan devam edicem okuyacak olan varsa belli etsin kendini
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon
      ···
    2. 2.
      0
      EEEEEEEEDDDD
      ···
  15. 15.
    +8
    Okuyan kendini belli etsin beyler
    ···
  16. 16.
    +8
    Beyler zamandan anlıcanız üzere 10 dk da 2 entry giriyorum
    ···
    1. 1.
      0
      La olm güzel bitir be hikayeyi
      ···
    2. 2.
      0
      81den rez çok güzel be ağladım panpa kusura bakma
      ···
    3. 3.
      0
      Devam et panpa
      ···
    4. 4.
      0
      Olm nerde kaldı gerisi 8 saat oldu be güzel kardeşim
      ···
    5. 5.
      0
      Aynen bea
      ···
    6. 6.
      0
      Guzel bitir amina korum
      ···
    7. diğerleri 4
  17. 17.
    +8
    Bir gün ailem yine şehir dışına çıktı. Şubat ayındayız. Dışarıda soğukta dolaşmak yerine eve gidip sıcakta kahvelerimizi içip oturuyoruz. Bir gün eve erken gitmesi gerekti. Okuldan çıktıktan sonra direkt durağa koştuk. Bende birkaç yere uğrayıp eve gittim. Kapı önünde bir kız vardı. o diye heyecanlandım ama çanta falan vardı. sonra gördüm zaten halamın kızı sena. Napıyorsun falan konuştuk. içeri geldi tabi. Adanaya gidecekmiş öncesinde gelip hem birkaç gün kalıp hem bizimkileri görecekmiş. Bizimkiler yok iki üç gün dedim. “Hadi ya bilet almıştım bende şimdi nasıl olacak” dedi. “Kalabilirsin istersen içerde iki tane boş oda var.” dedim ki zaten demesem bile kalacaktı. Özge kesin kıskanırdı. Sena benden iki yaş büyük güzel bir kız. O yüzden bilmesini istemiyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Kopyala yapıştır yapıyon altı üstü niye bu kadar ara veriyon aq
      ···
  18. 18.
    +8
    Her şey güzeldi. Mutluyduk, aşıktık. Beraber vakit geçiriyorduk saatlerce. Bir gün kötü bir haber vermesi gerekti. Babasının çalıştığı yerin lojmanlarına taşınacaklarını söyledi. santral lojmanı. O da bulunduğumuz ilçeye bir saat uzaklıkta. Deniz kenarında bir yerde. Ören’i bilen varsa işte. Artık gün içinde sürekli vakit geçirme yoktu. sorun muydu? Değildi. Her neyse taşındılar oraya. Okul çıkışlarında en fazla 2-3 saat beraber takılıyorduk, sabah durakta bekliyor gideceği zaman durağa bırakıyordum. Güzel gidiyordu yine her şey.
    ···
  19. 19.
    +7
    "bu aralar pek konuşmuyoruz, yanlış bir şey yapmadım umarım" dedi. hala konuşurken biraz çekingen davranıyordu anlıyordum sesinden. "yok yanlış bir şey yapmadın, eskiden geliyordun artık gelmiyorsun" dedim. sitem ediyor gibi çıktı sesim. ikimizde bir şey demedik bir müddet. sonra o "benim hep en iyi arkadaşım, şimdi çok arkadaşım var ama en iyi arkadaşım sensin yine de. sen hiç gelmiyorsun ama konuşmaya hep ben mi gelmeliyim." dedi. haklıydı aslında bir kaç kere yazılılarda yanına oturmak için gittim. onun dışında hep o geldi. e şimdi eskisi gibi yalnız değil gelmemesi normal. o zamanlar böyle düşünmedim tabi. ergeniz akıl başta değil farklı düşünceler hakim. sanki sevgilimde beni aldattı gibi düşünüyorum. " neyse ya sorun yok" dedim.
    ···
  20. 20.
    +7
    ilk önce yazıyı okudu. Sonra biraz gülümsedi. Sonra kulağıma; “kalbim bu kadar hızlı atarsa kalp krizi geçirebilirim. Görürsün o zaman sen cenneti” dedi. Bende “tamam o zaman bundan sonra güzel söz, iltifat, şiir yok.” Dedim. “ öküz” dedi. Yine iyiydik. Devam ettik. Çıkışta yine direkt gitti eve. Akşam konuşuruz dedi. O akşamı iyi hatırlıyorum. 12 şubat gecesi. Telefonla konuşuyoruz. Ben odamda sena içerde kendi halinde takılıyor. “ annemler yok iki gün. Bak selçukta bizim sitede gel onlarda kalırsın. Akşamları da beraber takılmış oluruz sahile falan gideriz “ dedi. Sena var gidemem ki amk. Ama o senanın bizde kaldığını bilmiyor. Sadece birbirimize görüşürüz derken görüp öyle davrandıysa bizde kaldığını bilse neler olur acaba. Belki çok büyük bir şey değildi sabah yaptığı ama sevdiğiniz birinin tek bir hareketi canınızı feci yakabilirim. Ben mutlu olmuştum beni kıskanmasına. Her neyse biz konuşurken sena bana seslendi. Dondum kaldım.
    ···