/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +21 -5
    Pnplar toplaşın bundan 6 ay önce yaşadığım ilginç bir anımı anlatıyorum, Normalde bende anı bitmez, hikaye anlatma huyum da yoktur.

    Ama 2 gün önce bir entry de bu konuya ucundan bir değinince, 14 kişi rez aldı. (bkz: http://www.incisozluk.com.tr/e/206400480/) Eee artık bana da anlatmak şart oldu.

    Abartma ve sallama huyum yoktur ama deşifre olmamak için bazı şeyleri gizli tutabilirim, değişik isim ve tarihler söyleyebilirim. Anlattıklarım yaşanmış olaylardır.

    Bir iki rez varsa varsa başlıyoruz. Yalnız bugün biraz geç kaldım galiba, yetişmezse yarısı yarın akşama kalabilir, şimdiden söyleyeyim.
    ···
  2. 2.
    +7
    rez alan yoksa yarın yaparız , sorun değil, ama bi şekilde anlatılacak bu hikaye, söz verdim...

    neyse ben partları yazayım şimdi, yarın seri yapıştırırım
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      14 kişi rez almış zaten devam et
      ···
  3. 3.
    +12 -1
    Pnplar, işin en başından başlamak istemiyorum. O ayrı bir hikaye konusu olur. Kısacası, bir kızla tanıştık, onu ciddi ciddi sevdim, kendimi resmen ona adadım, niyetim ciddiydi, ama kız bir sürü dengesiz davranış sonunda beni terk etti.

    Barışmak için aradım ettim, çünkü bunun gelip geçici bir çocukluk olduğunu sanıyordum. Onu olduğu gibi kabul ediyordum. Savurgandı, kavgacıydı, para harcatmaya, alışverişe bayılırdı. Ama neşeli ve eğlenceli biriydi.
    ···
    1. 1.
      +1
      Rezervasyon
      ···
  4. 4.
    +8 -1
    Başka kızları görmek bile istemiyordum. Abayı yakmıştım, ismine Gülten diyelim.

    Telefonla görüşme işi olmayınca aklıma tuhaf tuhaf çözümler gelmeye başlamıştı.

    Acaba bu kıza büyü mü yapıldı? Durduk yere beni niye terk etti?

    Bu büyüyü bozdursak, kız düzelir mi...

    Ya da cinler mi musallat oldu? Kızı delirten bunlar mı diye düşünmeden edemiyordum.

    Yazın bir düğün vardı, Gülten ' le bizim en sevdiğimiz, bizim şarkımız dediğimiz bir şarkı 2. sırada çaldı. Kendimi tutamadım, gözlerim yaşarmıştı.
    ···
    1. 1.
      +2
      Kardesim ismini mumlami aradin tam bu islerin adı ...
      ···
  5. 5.
    +8 -1
    Sonunda, akıl almaz bir saflıkla bu işin düzeltilebilir, geçici bir şey olduğuna karar verdim.

    Kızda kesin bir büyü veya musallat vardı. Bu çözülürse, kız da düzelecekti.

    Yoksa beni bu kadar seven bir insanın bir anda 180 derece dönmesine imkan yoktu.

    Nereden bileyim ki kızda narsist kişilik bozukluğu, bende de bağımlı kişilik sendromu gelişmiş...

    Benim düzelme şansım olsa da kızın düzelme olasılığı internetteki hiçbir kaynağa göre yoktu.

    Narsistler hakkında konuşan bütün pgibologlar, narsistlerin asla düzelmeyeceğini, arkama bakmadan kaçmamı öğütlüyordu.
    ···
  6. 6.
    +2
    Neyse pnplar yarına kalsın uykum geldi lan
    ···
  7. 7.
    +3
    Telefondan yazıyorum yazım yanlışı olursa idare edin.

    3-4 ay boyunca kızla bir adım ileri, iki adım geri tripler, telefondan engellemeler, isim vermeden twitter dan laf sokmalar falan... iyice bunalmıştım...

    Aynı durumda olan, kızın birine saplanıp ne yanaşan ne ayrılabilen bir arkadaşım vardı... 10 numara kafa bir arkadaşımken bir kız yüzünden gitgide kişiliği, sağlığı kafası bozuluyordu..

    Hep ona takılırdım, kızı nasıl bırakamadığına hayret ederdim... Şimdi aynısı başıma gelmişti
    ···
  8. 8.
    +8 -1
    70 kmlik yola çıktım. ilçeler arası mininüsten yol bitene kadar yazayım.

    Oldum olası yenilgiyi kabul etmeyen bir insanım. Hayatta her şeyin çözümü vardır gibi gelir. Yapıcı olmayı severim. Olumsuz, imkansız, bırak bu işi diyenlere kulak asmadım.

    Bundan 6 ay önce doktorluk yapan çok efendi, akıllı bir insan olan Teyzemin oğlu Oğuz abi bizim eve ziyarete gelmişti. Bendeki bu durumları fark edince annem babam odada yokken sordu:

    Aegon, ne oldu bi durum mu var kardeşim?

    Bana bir kadın doğum uzmanı doktor değil, bir aşk doktoru lazımdı aslında. Ama yine de anlattım.

    Oğuz abi herkes gibi beni teselli etmeye çalıştı. Kendisinin de yaşadığı zorlukları anlattı. Bendeki ısrarı ve ümidi görünce son çare olarak:

    " Aslında bizim orada bir amca var " dedi. Bir de ona git durumunu anlat, o sana yardımcı olabilir. iyi bir insan, ilimle tasavvufla uğraşıyor. Benim eşimle sorunlarımda gittim fayda etti, kimi gönderdiysem de sorunu çözüldü, dedi.

    O anda aradığım çözüm ayağıma gelmişti. Anında karar verdim. Böyle şeylere inanan, ama sahtekarları da fark eden birisiyim.

    Teyzemin oğlu, aklı başında doktor bir adamın böyle bir söylediği şeyi yabana atamazdım. Bu amcayla ne pahasına olursa olsun görüşecek deneyecektim.

    Hemen isteyip whatsapp tan elefonunu aldım ve eve gidince anneme babama duyurmamak için odama çıkıp balkondan numarayı çevirdim.
    ···
  9. 9.
    +6
    Telefonu bayağı yaşlı bir adam açtı. Alo, buyrun dedi. Selam verip kendimi tanıttım. Amcanın çok ağır bir şivesi vardı.

    Bu arada bir anti parantez: Maraş şivesi, Osmaniye şivesi ve bizim ilçenin şivesi normalde aynıdır. Adana da aslında aynıdır. Gediyürüm, geliyür falan diye dizilerde saçma sapan berbat aksanla taklit ederler.

    Aslında gediyöm, gediyö, gelicim, gediciñ, napıcıñ, gelmissim (gelmişim) vs. üstüne çöke çöke konuşulan bir oğuz şivesidir.

    Oğuz abim Maraşta çalışıyordu. Amca da Maraşta yaşıyordu. Asıl ismi bende kalsın, amcaya Tevfik amca diyelim.

    Hasılı kelam amcanın aksanı değişikti. Ben onu anlamadığım gibi o da beni anlamıyordu. Sonunda güç bela teyze oğlunun adını ve seldıbını söylemeyi başardım...

    Adam bir anda sanki dili çözüldü. Desene en baştan dedi. Benim evladım gibi sevdiğim doktor kardeşimin teyze oğluymuşsun. Sıkıntın nedir söyle dedi
    ···
    1. 1.
      -1
      insan haber eder bee
      ···
    2. 2.
      0
      Ne aksan ne aksan xd
      ···
  10. 10.
    +6
    Durumu anlattım. Acındırıcı bir dille bir saygıyla konuştum. Adam arada bir tekrarlattı söylediklerimi.

    Sonra, "gel" dedi sadece.

    Nasıl yani dedim. " Sen gel " dedi. Durdu.

    " Buraya gel " dedi.

    Adam o kadar güçlü bir şekilde söylemişti ki ve öyle çaresizdim ki, uzaya git dese gidecek haldeydim.

    Peki siz neredesiniz amca, dedim. Maraştan sonra 194 km daha gidilecek bir yer söyledi. Maraş bize zaten 200 km mesafede.

    Tamam amca yarın geliyorum hemen dedim. Bir saniye bile kaybedemezdim.

    O günlerde Mersindeki teyzem de bizde misafirdi. Kocasıyla boşanma durumu atlatmışlardı. Bir daha yaşamak istemiyordu.

    Oğuz abinin anlattıklarını ve yarın gideceğimi öğrenince,

    " Aegon, oğlum beni de zütürsene oraya dedi. Parası neyse masrafına ortak olurum. Bizim durumları da biliyorsun " dedi.

    Çocukları annene bırakırız bahçede oynarlar, biz hemen gider geliriz dedi.
    ···
  11. 11.
    +7
    Ertesi gün peder beyden arabayı istedim. Yolda benzin parası senden olsun ama dedi, seve seve kabul ettim. Zaten yük olmayı sevmem kendisine küçüklüğümden beri.

    Sabah 8de yola çıktık. 200 km yol gidip Maraşta bi simit alıp kahvaltı yapıp sonra devam ettik. Maraştaki diğer teyze çocuklarına geçerken haber bile vermedik.

    Teyzem yolda eşiyle sıkıntılarını anlattı. Ben de Gülteni anlattım durdum. Galiba kafasını bile şişirdim.

    Sonunda bazı tünellere girip çıktık. iklim değişmeye başladı. Gavurdağının sıcak kavurucu iklimi değişti. Her yerde çiçeklerin yeni açtığı, halı gibi dağları tepeleri kapladığı, ilk baharın daha yeni geldiği yayla gibi yüksek yerlere geldik.

    Teyzem, Aegon, yeğenim eğer oradan içimiz rahatlatacak şeyler öğrenirsek sana sözüm olsun dönüşte Maraşta güzel bir akşam yemeği ısmarlayacağım dedi. Kabul ettim.

    Sonunda varış noktamıza geldik. Tevfik amcayı aradım. Whatsaptan konum atmayı bilmediği için tarif etti ve birkaç yanılmayla sonunda mahallesine geldik. Amca, tekrar aradı, sizi aşağıda okulun yanında bekliyorum dedi.

    Tarif ettiği okula gelince beyaz saçlı, beyaz sakallı pamuk gibi temiz yüzlü, uzun boylu bir amcayla karşılaştık. Amca baya baya yaşlıydı. Bize park yeri göstermek için birkaç sokak yürümüştü.

    Arabaya binip bizi evin önüne getirdi ve park ettirip hadi buyrun diye evini işaret etti.
    ···
  12. 12.
    +4
    Pnplar yol bitti bi otelde bi görüşmem var.. Geri dönüş yolunda şarjım olursa devam ederim
    ···
  13. 13.
    +5 -1
    Pnplar işlerim uzadı müsait olunca yazarım
    ···
  14. 14.
    +5
    Neyse içeri girdik. Yazın sıcağında üşüyecek kadar serin bir yüksek dağlık yerde yaşıyorlardı.

    Amcayla kısa bir hal hatır sorduktan sonra, ilçelerinde gelirken görüğüm bir okulun adını sordum. Hani Türkiyede aynı kişiye ait farklı yerde türbeler olur ya . O cinsten bir isim. Amca bir heyecanlandı. Rengi attı. Üstüme yürüyecek sandım.

    Heyecan içinde koştu bir kitap getirdi. Anadolu Selçuklu tarihi. Başladı kitapta fosforla işaretlenmiş sayfalar göstermeye.

    Öyle heyecanlı ateşli anlatıyordu ki, oraya niye geldiğimizi unuttuk.

    Alaettin Keykubatlar, Gıyaseddin Keyhüsrevler, Kılıçarslanlar havada uçuşmaya başladı. işin iyi tarafı sevdiğim bir konudur. Yani tek kale maç değildi, ben de her anlattığını anlıyor veya yorumluyordum.

    Amca 1 saatlik bir konuşma sonucu ilçelerinin Anadolu Selçuklularına bağlı özerk bir yer olduğunu, burayı beylik merkezi seçilmesinin buradaki türbe olduğunu vs. anlattı.

    Sayısız örnek sebep daha gösterip oradaki türbenin asıl gerçek türbw olduğunu anlattı.

    Teyzemin uykusu gelmişti. Bir süre sonra koltukta uyuyakaldı. Sonra kendine geldi. Amcanın karısıyla laflamaya gitti. Konuyu hala kapatamamıştık.

    Yarım saatte bütün sıkıntılarımızı anlatıp çözüm bulmaya çalışıp ayrılacaktık. Ama bir saat olmasına rağmen daha Anadolu Selçuklularından çıkamamıştık.
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      insan mesajlar yazıyorum gel oku diye
      ···
      1. 1.
        +2
        Tamam pnp ilk anı anlatışım ne bileyim acemiyim : )
        ···
    2. 2.
      +1
      Hadi aq bekliyom
      ···
  15. 15.
    +6
    Amcayla inanılmaz bir bağ kurmuştuk. Konuşmasından baya keyif alıyordum. Ama ister istemez konuyu sorunlarımıza getirmem lazımdı.

    Teyzem beni dürttü, kulağıma fısıldadı. Aegon, konuya girsene oğlum, amcanın konu bitmeyecek galiba dedi.

    Ben de " amca aslında biz şey için gelmiştik " diyecek oldum. Tevfik amca, " yav tamam dur şimdi, boşver onları hallederiz, mesele değil " dedi.

    Konunun kapanmayacağını anladığım için çaresizlikle en azından konuyu değiştirmeye karar verdim.

    " Amca, sen bu türbeyi bildiğine göre hızır falan işlerine ne diyorsun " dedim. Amcanın gözleri gülümsedi.

    Hızır insanlarla görüşür dedi. Onun bazı özelliklerini anlatmaya başladı. O anlattıkça ben donuyordum.

    Dediğine göre, Allah kullarına rahmetinden dünyayı asla boş bırakmazmış. Her zaman tayyi mekan, yani anında yer değiştirebilen kullarıyla dünyada istediği tasarrufu yaparmış.

    Telefonda anlamadığım şivesi artık bayağı bayağı anlaşılır olmuştu. Ya da diline alışmıştım amcanın.

    Artık sorunumu anlatmayı iyice unutup hızır muhabbetine daldım.

    Hızırın yardımcıları varmış. Allahın istediği yöneticiyi devirmek, istediği savaşın çıkmasına engel olmak, istediğine karışmamak, verilen görevleri yapmak bunların işiymiş.

    Peki ortadoğu neden bu kadar karışık diye sorack oldum.

    Tevfik amca heyecanla, " hah işte" dedi. Hızırın yanına ilk katılınca herkes bir şeyler yapıp uçup kaçıp dünyayı düzeltmek, müslümanları kurtarmak ister dedi. " Ama zamanla anlar ki, bu şekilde müslümanlık için daha gerekli. Herkes hayatı ve zorluğuna göre sınav olacak"

    "Eğer sınav değil kolaylık olsa, anında rehavete kapılırlar. Bir düşman olması onlara maddi olarak biraz zarar verse de manevi olarak çoğunu diri tutuyor. "
    ···
  16. 16.
    +4
    Her gün toplandıkları yer değişir, dedi. Peki bugün nerede saat kaçta toplanıyorlar diye sordum. Birden saatini çıkar dedi. Şaşırdım, çıkardım.

    Saatinde kaç derece var sordu. 360 dedim. Sonra bir hesaplamaya girişti. Huruf-u mukattaları, yani Kuranda kelime anlamı olmayan harfleri burada kullandı sanırım. Nedense kafam almadı hesapları.

    Bugünkü buluşma yerleri Bağdatın 30 km güneyinde bir yer dedi. Tam ismi bana kalsın dedi.

    Amca hızırla konuştuğunu, kendisini gezdirdiğini anlatıyordu. Kulağıma inanmayarak dinliyordum.

    O sırada annem aradı. Ben amcayı dinlemekle meşgul olduğum için teyzem benim yerime telefonumu açtı. Sonra, bilmiyorum abla geliyor muyuz, dur bir Aegona sorayım dedi.

    Dedim ki teyze, anneme söyle, biz bir pınardan su içmeye gelmiştik, resmen göle düştük dedim. Teyzem gülerek bunu anneme telefonda tekrarladı.
    ···
    1. 1.
      0
      Ne zaman devam etcen pnp
      ···
    2. 2.
      0
      Amca kolpacı değilse gib beni
      ···
  17. 17.
    +2
    Neyse pnplar yarın devam edelim 70 kmlik yoldan eve dönemedim otele gidip yatıcam sabah dönücem yoruldum gün boyu
    ···
    1. 1.
      +1
      Rezzzzzz
      ···
    2. 2.
      +1
      Rezzzzz
      ···
  18. 18.
    +4
    Şimdi de Hızır konusundan çıkamıyorduk. Aslında 400 km gelmişken böyle ilgi alanıma göre muhabbeti de kaçırmak istemiyordum.

    Onu görmek için ne yapmamız lazım diye sordum. Tevfik amca yine gülümsedi, arkasına yaslandı.

    Başkalarının hor gördüğü insanlara yardım edersen, adamdan sayılmayan kişilerin dertlerine Allah rızası için yardımcı olursan, o seni bulur dedi.

    Benim gibi basit, günahkar biri zaten onu nasıl görsün, dedim. Amca, bak işte, böyle düşünmen de iyi bie şey dedi.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam popi
      ···
    2. 2.
      0
      Sardı rez
      ···
  19. 19.
    +3
    Amcaya bir soru daha sordum. Sorduğum her bir sorunun cevabı bir saati buluyordu ama değiyordu bence.

    Peki insan senin bildiğin şeyleri nasıl öğrenir diye sordum.

    Asla öğrenilemez, dedi. Oğluma bile öğretmeme izin yok. Ben ölünce bunları benden alacaklar. Layık birisine teslim edecekler. Bunlar bir emanettir. Öğretsem oğluma öğretirdim, dedi.

    Bu arada yaşlı karısı söze karıştı. Bana öğret diyorum, öğretmiyor, dedi.

    Sonra başka bir sırrı anlatmaya başladı. insan vücudunda kaç kemik var? Unutmuştum lan ben çoktan. Kendisi cevapladı, 206.

    Kuranda kaç ayet var? Bildiğim rakamı söyledim. Hayır işte, herkes öyle bilmeden konuşuyorlar deyip gerçek rakamı söyledi.

    Hurufu mukattalar, kemik sayıları, ayetler ve insanın kulak, burun vs. çıkış noktalarından başka bir karmaşık hesaba girişti. insanın ruh bedeni, vücut bedeni ve evrenin birbiriyle ne kadar benzediğini anlattı. Belki bir daha gitsem bunları da sorarım. Anlatmayı planlamadığım için bunları da yazmamıştım. Zaten pek yazmamı da istemiyordu.

    Konu bitmeye yaklaşırken, peki Armageddon savaşı ne zaman çıkacak? Nerede yapılacak diye sordum.
    ···
    1. 1.
      +1
      Armageddon islamda yok diye biliyorum
      ···
    2. 2.
      0
      kıyamet savaşı diye sormuştum da burada anlaşılsın diye dedim
      ···
  20. 20.
    +2
    Bu soruyu çok merak ediyordum, çünkü Hataylılar hep bu savaşın Hatayda Amik ovasında olacağını söylerler. Bir sürü kitapta da öyle yazar.

    Amca beni yanıltmadı. " Hatay taraflarında olacak, hatta düşmanın o dağlara kadar hangi zeytin ağacına kadar ulaşacağını bile biliyorum. Silahlarını astıkları yeri görür gibiyim.

    Herkes hadislere göre bu savaşın hicri 1420 ' lerde çıkacağını sanar halbuki 4 halifenin hüküm sürdüğü dönemi hesaplamadıkları için yanılırlar, onlar da hesaba katılırsa 2020 ocak ayı ediyor. Savaşı iran çıkaracak, her tarafı işgal edecek, Türkiye onlarla savaşacak. Deccal irandan çıkacak. iranlılar camilere kadın kızları doldurup tecavüz edecekler, her türlü katliamı yapacaklar. Savaşı sonunda Türkiye kazanacak. Hatayın sınır kesiminde yaşayanlar hep dağlara kaçacaklar, savaşta uçak ve füze olmayacak, karada savaşılacak. Hatayın Amik ovasından Gaziantep Nurdağına kadar her yer kanla dolacak... \"

    Bu kadar yakın bi yerde ve bu kadar yakın tarihte olmasına acaip ürktüm...

    Kızı sormayı akıl edebildim sonunda.

    Adını ve anne adını sordu, sonra isminin ebced değerini vs. hesapladı ve şöyle dedi, aslında o kızın zerre kadar umrunda değilsin. O kızda cin de büyü de yok, o kız kendisi zaten şeytan, dedi. Koskoca amcanın böyle demesinden sonra artık aradığım cevabı almıştım.

    Amca birer de muska getirdi, başka konularda konuşup akşamı ettik. Dönüşte teyzem de ben de mutlu olduğumuz için akşam yemeğine Maraşa geçtik. Kafamdan bir dert gitmişti. Kızın şeytanlığı tescillenmişti. Bu da böyle bir anımdır pnplar.

    Bütün bu anlatılanlar aklıma, Kasım Süleymani öldürülüp iranlılar hareketlenince geldi. ilk kez bu başlığa yazıyorum, amatör yazışım için kusura bakmayın...
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu savaş olursa harbiden gülerim ama
      ···