/i/Diziler

Sadece dizileri konuşacağınız altinci.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    Daddys home
    ···
  2. 27.
    +2 -1
    -Im not in danger skyler. I AM THE DANGER. A guy opens his door & gets shot & you think that of me? No. I am the one who knocks!”
    ···
  3. 28.
    +1
    say my name
    ···
  4. 29.
    +1
    En güzeli behzat ç. nin evlennme teklif ettiği replikti
    ···
  5. 30.
    +1
    babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. bazen öyle olur, her şey üstüste gelir.
    polis olmasaydım katil olurdum çünkü sahici bir sarstıntı sahte bir dengeden iyidir.
    binlerce ceset, binlerce katil, ve bir evlilik gördüm.
    seni, intihar ettiğin gün tanıdım kızım.
    seninle o gün barıştım.
    şimdi sadece geceleri yapayalnız ve yalınayak anlayabildiğim şeyler var.
    şimdi benim de yalanlara inanmaya ihtiyacım var.
    bütün çaresiz insanlar gibi... dağılan bir okul gibi...
    acılarımız da birbirine benziyor artık kızım.
    birbirine benzeyen parmaklar gibi ama her birinin eşsiz bir izi var.
    bazen gözlerim dalıyor karanlıkta ama fısır fısır konuşmaya başlıyorsun yine kulağımın dibinde.
    hiç susmuyorsun, ağlamama asla müsade etmiyorsun.
    her şey affedildi babacım diyorsun hiç ayrılmayacağız diyorsun.
    keşke hep yanımda olsaydın diyorum öyle konuştğunu duyunca.
    bu kış çok kar yağar belki beraber kayboluruz diyorsun sen bana
    ama kar taneleri birbirine benzemez ki kızım. cesetler de benzemez.
    ama bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır her zaman.
    koşan atlar düşen atları hatırlatır.
    yağmur yağar.. durur.. tekrar başlar...
    yanlış yolda yürümek doğru yolda beklemekten iyidir. beşikten mezara kadar...
    karanlıkta herkesle çarpışabilir insan.
    yalan mı söylüyorum sana? affet beni kızım, affet!
    bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı ki kızım!
    ···
    1. 1.
      +1
      Behzat ç.
      ···
  6. 31.
    +1
    bu diziyi izlemeyen gerçekten çok şey kaçırmıştır net
    kerpeten alinin hikayesinin anlatıldığı sahnede gözlerim dolmuştu ananı gibeyim yine triplere giriyorum
    ···
  7. 32.
    +1
    Racon kesmiyorum kafa kesiyorum kafaa
    ···
  8. 33.
    +1
    Ezberle biliyorum panpa şuku
    ···
  9. 34.
    +1
    AYIP DiiL Mi FERAT ABiNiZiN MEKTUBUNU OKUMAYA UTANMIYONUZ MU LAN EHEHEHEHEH
    ···
  10. 35.
    +2
    Seni sevdim dedi abi anasını gibeyim ben bu dünyanın seni sevdim dedi abi
    ···
  11. 36.
    +1
    bu adamın olduğu sahneler çok iyi lan
    ···
  12. 37.
    +1
    Ramiz dayı efsanedir hatta ultra efsanedir hatta ve hatta adamdır.
    ···
  13. 38.
    +1
    jilet ahmet sevdiğimiz bi abimizdi...
    ···
  14. 39.
    +1
    Çünkü herkes öldürür sevdiğini
    ···
  15. 40.
    +1
    ezel - behzat ç izlediğim en mükemmel türk dizileri
    ···
  16. 41.
    +1
    Herkes Öldürür Sevdiğini Ama Herkes Öldürdü Diye Ölmez
    ···
  17. 42.
    +1
    gibtiri taktan bisi
    ···
  18. 43.
    +1
    dünyanın en iyi dizisi net aksini eden muallakdir ayol
    ···
  19. 44.
    +1
    Ali Osman : Senin silahında mermi ters dönmüş evlat. Dikkat et kendini vurmayasın.
    Delikanlı adam yol yordam bilir. Raconda sığınanları teslim etmek gibi bir şey var mıdır ? Duydun mu hiç ?
    Bak Devran efendi. Sen beni tanımazsın. Ben arkamda çok ceset bıraktım. Çok aileyi ağlattım.
    Bir sürü bela herifin ciğerini gözümü bile kırpmadan söküp aldım. Cesetleri çoktan çürüdü.
    Bunların bir kısmı bilinir, bir kısmı bilinmez. Sonunda bir şeyler oldu ve ben silahı bıraktım. Tövbe ettim.
    Uzun zamandan beri beladan uzak, sakin bir hayat yaşıyorum.
    Yalnız, biliyor musun ? Ben hastayım, bu hastalık şey… Unutuyorsun. Herkesi, herşeyi unutuyorsun.
    Kafanda ne varsa silinip gidiyor, sıfır oluyorsun. Bu ne demek biliyor musun ?
    Devran : Anlatırsan, anlarım.
    Ali Osman : Şu demek. Seni şuracıkta gebertsem, zerre kadar vicdan azabı çekmeyeceğimi biliyorum.
    Çünkü yeminimi unutacağım. Seni unutacağım. Silahımı nasıl beynine dayadığımı, nasıl tetiği çektiğimi, o sefil beyninin nasıl dağıldığını asla hatırlayamayacağım.
    Yani benim açımdan artık tövbe diye bir sorun yok.
    ···
  20. 45.
    +1
    ''bu kaltakla aynı mahallede büyüdük. mevlanakapı'da. babası zabıtaydı. alkolik hasta bi adamdı rahmetli, erkenden de gitti zaten. bu anasıyla yoksul, perişan... bizim tuzumuz kuruydu, hacı babam yapmış bi şeyler. bi de zagor vardı. bizim eski evin kiracısının oğlu. babası filimciydi yeşilçamda. cepçilik, arpacılık, her yol vardı itte. ama sevimli, yakışıklı oğlandı. bizimkine aşık etmiş kendini. ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar. öylece büyüdük gittik işte. ne tak varsa hep askerliği beklerdim. dört sene kaldı, üç sene kaldı... sonunda o da geldi gittik. bizde de herkes bunu bekliyormuş; gelir gelmez yapıştılar yakama. ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan... nikahlandık. iki taksi bi dükkan verdi peder... dükkanda koltuk moltuk satardım. bi gün bu huur çıkageldi. hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. böyle basma bi etek dizine kadar, çorap yok, üstünde açık bi bluz, saçlar maçlar... pırlanta anlıyacağın. şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. kanıma girdi o gün. tabii taktım ben bunu kafaya. ertesi gün bi soruşturma... dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede. ama asıl zagora kegibmiş. zagorda kaftiden içerde o sıra. bi gün, süslenmiş püslenmiş; zırt geçti dükkanın önünden. yazıldım peşine. tuhafiyeciye gitti, pastaneden çıktı; minibüs otobüs, geldik sağmalcılar'a benim içimde bi sıkıntı... işi anladım tabii: zagoru ziyarete gidiyo. bi tuhaf oldum, bini de kıskandım. uzatmayalım çaresiz evlendik ötekiyle. o ara zagor içerden çıktı. sonra bi duyduk; kaçmış bunlar. altı ay mı bi sene mi; kayıp. hep rüyalarıma girerdi huur. o gün dükkana gelişini hiç unutamadım. benimkine bile dokunamaz oldum. sonra bi daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş zagor: biri polis, ikisinin de gırtlağını kesmiş. karakolda beş gün beş gece işkence buna. arkadaşlarının öcünü alıyorlar. kaltağa da öyle... önce öldü dediler zagor'a, sonra komalık. ankara'da oluyor bunlar. bizimki bi gün çıkageldi mahalleye. zagor içerde, en iyisinden müebbet. bi sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyo. önce tanıyamadım. anlayınca içim cız etti. cız etti de ne? tornavida yemiş gibi oldu. çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bi surat... ama bu sefer başka güzel huur. orhanın şarkıları gibi. kalktı böyle, dimdik konuşmaya başladı. dedi para lazım, çok para. zagor'a avukat tutacakmış. ilerde öderim dedi. esnafız ya biz de, "nasıl?" diye sormuş bulunduk. huurluk yaparım dedi, istersen metresin olurum. içime bişey oturdu ağlamaya başladım, ama ne ağlamak! işte o gün bi inandım huuryla tam yirmi yıl geçti. uzatmayalım, zagor'a müebbet verdiler. ama rahat durmaz ki bin! ha birini şişledi, ha firara teşebbüs; o şehir senin bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyo. huur da peşinden. sonunda dayanamadım: ben de onun peşinden... önce dükkan gitti, ardından taksiler. karı terk etti, peder kapıları kapadı. yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. iş bilmem, zanaat yok. bu tınmıyo hiç. ilk yıllar ufak kahpeliklere başladı, sonra alıştı. gözünü yumup yatıyo milletin altına.gel dönelim diye çok yalvardım. evlenelim, pederi kandırırım, zagor'a bakarız: yok. kancık köpek gibi izini sürüyo itin. ne yaptı buna anlamadım. kaç defa dönüp gittim istanbul'a. yeminler ettim. doktorlar, hocalar kar etmedi. her seferinde yine peşinde buldum kendimi.bi keresinde döndüm, biriyle evlenmiş bu, hamile... beni abisiyim diye yutturduk herife. nedense rahatladım, oh dedim, kurtuluyorum. bu da akıllanmış görünüyo. yüzü gözü düzelmiş, çocuk diyo başka bişey demiyo. sinop'ta oluyo bunlar. ben de döndüm istanbul'a. doğumuna yakın, zagor bi isyana karışıyor gene. hemen paketleyip diyarbakır cezaevine postalıyorlar. çok geçmeden bizimki depreşiyo gene; o halinle kalk git sen diyarbakır'a, üç gün ortadan kaybol... herif kafayı yiyo tabii. dönünce bi dayak buna: eşşek sudan gelinceye kadar. kızın sakatlığı bu yüzden. sonra çocuğu doğuruyo. durum hemen anlaşılmamış. ortaya çıkınca bi gece esrarı çekip takıyo herife bıçağı. çocuğu da alıp vın diyarbakır'a, zagor'un peşine. allahtan herif delikanlı çıkıyo da şikayet etmiyo. ben o ara istanbul'da taksiden yolumu buluyorum. epey bi zaman böyle geçti. yine her gece rüyalarımda bu. zagor'un diyarbakır cezaevinde olduğunu duymuştum o sıralar. bi gece bi büyükle eve geldim. hepsini içtim. zurnayım tabi. bi ara gözümü açıp baktım: karlı dağlar geçiyo. bi daa açtım, başımda bi çocuk, kalk abi, diyarbakır'a geldik diyo. baktım, sahiden diyarbakır'dayım. bi soruşturma... kale mahallesi vardır oranın, bi gecekonduda buldum, malımı bilmez miyim? görünce hiç şaşırmadı. hiç bişey demedik.

    o gece oturup düşündüm. oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. o gün bugün usul usul yürüyorum işte. ''
    Tümünü Göster
    ···