/i/Felsefe

filozofiya'ya inananların kafalarını açtıkları uhrevi altincidir.
  1. 1.
    +250 -30
    bunu ben değil ernest rutherford isimli dahi bilimadamı söylemekte ve hatta kanıtlamaktadır.

    Bu başlık altında elimden geldiğince halka açık kanıtlar, deepweb dosyaları, kapalı shell ile erişim sağlanan closed library belgeleri ve kendime ait ingilizce->Türkçe çeviriler ile sizleri aydınlatmaya çalışacağım.

    Kısaca bahsetmek gerekirse, yaptığı atom altı deneyler ile, maddenin aslında var olmadığı, zihnin kendini 4 boyutlu bir uzayda var olduğuna nasıl inandırdığını kanıtlayan rutherford, evrenin matrix benzeri bir yapıya sahip sanal gerçeklik simülasyonu olduğunu kanıtlıyor.

    Kendisi dışında yetiştirdiği öğrencilerinin bile bilim dünyasında köklü değişimlere sebep olduğu bu bilim addıbının araştırmalarını okudukça, hayata bakış açınız kökten değişecek.

    Paylaşımlar arasında sizi biraz bekletebilirim. Elimdeki belgelerin tasnif ve sunumu çok zor. Zira en basit anlatımda dahi çok zor algılanan bu teoremi sizlere herkesin anlayacağı şekilde sunmaya çalışacağım.
    ···
  2. 2.
    +42 -3
    Ernest Rutherford 1937 yılında öldüğünde arkasında devrim yaratan bir atom modeli bıraktı. Mevcut şartlarsa devam eden II. Dünya Savaşı ve bilimin tüm kaynaklarının silahlanmaya ayrıldığı bu dönemde, Rutherfor modeli pek fazla ilgi görmedi.

    Günümüzde, bilim dünyasının %90'ı Rutherford'un çalışmalarının derinliğinin henüz farkında değil. Geri kalan %10 ise bu çalışmaların sadece küçük bir kısmını yorumlayabildi.

    Rutherford, yaptığı deneylerde maddenin aslında var olmadığının kanıtlarını ilk olarak ortaya çıkaran kişi olarak tarihe adını yazdırdı. Madde gerçek olmadığı için, kainat, evren ve yaşamında mutlak gerçeklik tanımına uymadığını, bu yüzden yaşadığımız ortamın bizim için oluşturulmuş sanal bir simülasyon olduğu kanısına vardı.
    ···
    1. 1.
      +22
      yaptıgı deneylerle atom altı parcacıklarının varlıgını kanıtlamıstır. yoklugunu degil. ayrıca atom modeli kusursuz degil bircok eksigi var ki elektronun davranışını acıklayamamıstır. elektronun varlıgını acıklayamazken evrenin bir simülasyon oldugu görüsüne katılmak ne kadar dogru?
      ···
    2. 2.
      0
      yararlı verdim şukunu
      ···
    3. 3.
      +4 -1
      Bu dünya gerçek değil zaten. Asıl gerçeklik ahirette...
      ···
    4. diğerleri 1
  3. 3.
    +82 -3
    okumayan gibtirsin gitsin amk. gibik sokuk yorumlar yazıp okuyanlara engel olmayın. anal gerçeklik esprisi hoşuma gitti ama. yapacaksanız yaratıcı espri yapın. şuarada yıllarımı verdiğim bi araştırmayı anlatmaya çalışıyorum. saygı duyun iki dakka
    ···
    1. 1.
      +2
      ben konuşmuyorum panpa, ben gözlemlerimi aktarıyorum. konuşanlar özellikle ruthenford olmak üzere, jozef, tesla ve ismi geçen kişiler.

      ben araştırmalarımı açıklıyorum. yorum size kalmış
      ···
    2. 2.
      0
      Anal gerçeklik ne a" kqbdnakaj
      ···
  4. 4.
    +52 -4
    Rutherford aslında ilk olarak atom altı parçacıklarını inceledi. Hatta bu çalışmaları ile Nobel ödülü kazandı.

    Ödülü aldıktan sonra, çalışmaları için gerekli finansmanı sağlayabildi, bu sayede çalışmalarının kapasitesini genişleterek, atom altı parçacıklarının davranışlarını daha derinlemesine incelemeye başladı.

    Alfa ve Beta ışınları ile atom altı parçacıklarını adeta bir bombardımana tuttu, asıl amacı parçacıkların ritmini değiştirerek atomda oluşacak bozulmalar ve sonuçlarını incelemekti. Atomu oluşturan parçaların ritmi, ahenki ve uyumu değiştiğinde atomun kendisinde de bir değişiklik bekliyordu.

    Ama çok farklı birşey oldu...
    ···
    1. 1.
      +3
      Eyvah ne oldu?
      ···
  5. 5.
    +38 -2
    Atom altı parçacıkları Rutherford'un tahmin ettiğinin çok daha fazla tepki gösterse de atomda öngörülen değişimler gerçekleşmiyordu. Atom altı parçacıklarının bu ahenk bozan ritmini sting denilen sicim kurdıbına tabi parçacıklar bir şekilde geri düzenliyordu.

    Modern çağın yazılım uzmanları iyi bilir, yeni nesil yazılımlarda debuggin özelliği ile, yazılım içerisindeki zararlı kodlar, yeni bir kod bloğu tarafından müdahale edilerek düzeltilir.

    Aynı insan vücudundaki antikorların zararlı bakterilere savaş açması gibi.

    Atom altı için Bu hiçte mantıklı değildi.
    ···
  6. 6.
    +29 -1
    Matrix filminin senaryosunun yazarina baktiginizda The Wachowski kardesler imzasini gorursunuz. Ama senaryonun asil sahibi Sophia Stewarts dir. gectigimiz senelerde wachowski kardeslere karsi surdurdugu davasini kazanan Sophia’nin haberi medyada pek yanki bulmadi.

    Peki kim bu Sophia? Sophia Stewarts, Rutherford’un ogrencilerinden Douglas Inggie ile uzun sureli bir ask yasamis, her ne kadar bu ask evlilik ile bitmese De Sophia, Douglas’in teorilerinden derinlemesine etkilenmistir.

    Matrix Rutherford’un teorisi uzerine Sophia tarafindan yazilmistir. Bu senaryonun ham hali uzerine Wachowski kardesler neo be trinity karakterini ekleyerek, ham hali felsefik olan senaryoyu aksiyon filmine cevirmislerdir.

    Peki ham senaryoda neler yazmaktaydi? Neden ham senaryo tutulmadi? Iste tum soru isaretleri burada basliyor
    ···
  7. 7.
    +23 -2
    Sophia’nin amaci teorinin tarihe gomulmesini engellemekti.

    Senaryoda insanlarinbir simulasyon icerisinde yasadigi utopik bir dunya ve agir elestiriler ile bu dunyayi olusturan tanri kavrami ele aliniyordu.

    Matrix senaristleri bu senaryoyu aslinda oldugu gibi alip eklemeler ve populer kulture uygun objeler ekledi. Matrix filmini izleyenler Neo ile Tanri’nin konusmasini dinlerse ne dedigimi daha iyi anlayacaktir.

    Peki Rutherford a gore bu teori mattix ile birebir uyumlu mu?

    Hayir. Rutherford aslinda algimizin gerceklik olgusuna gore evrenin var olmasinin imkansiz oldugunu anlatiyor. Simdi size bu teodriyi basitlestirerek anlatmaya calisacagim
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Yanlış çevirmişsin yarram her şeyi yaratan deyince architect'i tanrı diye niye çeviriyorsun filmde mimar olarak geçiyor mk
      ···
  8. 8.
    +24 -2
    Yasam, ölüm, doğru, yanlış, zaman.

    Bu teoriyi irdelemek icin bu 5 olguyu ele alalim. Dogru ve yanlis yasanilan cevreden edinilen bilgiler dahilinde yasam surecinizde gelistirdiginiz olgulardir.

    Size insan oldurmek yanlistir denilmeseydi, oldurmek yanlis olmayacakti. Simdi bu metaforu cebimize koyalim.

    Olum ve yasam. 4 buyuk din tarafindan dunyanin bir sinav oldugu ve bu sinavin anlamlandirilabilmesi icin bir baslangic bir de bitisi olmali. Bu bilgiyi de cebimize koyalim.

    Zaman, insanin hayatini daha rahat yasamasi icin kendi olusturdugu bir olcu birimi midir? Yoksa evrenin 4. Boyutu mu? Bu soru da cebimizde dursun.

    Peki ya madde? Yukarida belirttigim her cumlenin kesin cevabi olmazken, hicbir sekilde net cizgileri cekilemezken, neden madde kesin bir olgunluk tasir? Birseyin mutlak var olup olmadigini algilamak istiyorsaniz, madde ile mi ilgilenirsiniz yoksa yukaridaki goreceli kavramlar ile mi?

    Goreceli kavramlara tekrar deginecegiz.

    Rutherford maddeyi incelemeye karar verdiginde onu olusturan en kucuk yapi tasina kadar inmeye karar verdi. Atomun maddenin temel tasi olmadiigini ve hatta icinde komplex bir ekosisteme sahip oldugunu biliyordu.

    Amaci en temel noktaya ulasmakti.
    ···
    1. 1.
      0
      4.büyük din hangisi amk?
      ···
      1. 1.
        +1 -2
        ateizm.
        ···
      2. 2.
        0
        Neye inanıyor amk dinmi o
        ···
      3. 3.
        0
        ironiiiiii. ne kadar malsın
        ···
      4. diğerleri 1
  9. 9.
    +25 -2
    Rutherford defalarca atom alti parcaciklarin yapisini degistirmeye calisti, henuz gercekligin var olmadigini kanitlayamasa da bunu hissediyordu.

    Evren muthis bir kaos icerisinde islemekte, dunya evrene gore oylesine onemsiz bir kucuklukteki, tum okyanustaki kum tanelerinden birtanesjni secip bin parcaya bolseniz, bu zerrenin gunese karsiligi nasilsa, dunya da kainatta oyledir. Suan yok olmasi kainattaki hicbir seyi etkilemeyecektir.

    O halde atom alti parcaciklarda bir kaos yaratilmasi mumkundu. Yani parcaciklarin duzeni degistirilip yeni bir duzensizlik elde edilebilirdi.

    Rutherford bu bilgi isiginda atom alti parcaciklara milyonlarca alfa ve beta isin kumesi yolladi.

    Evet parcaciklar bu isinlara tepki verip bozuluyorsu fakat birsey bunlari aninda eski duzenine sokuyordu.

    Atom alti parcaciklarda resmen bir hata duzeltme sistemi vardi.

    Bu derece onemsiz bir dunya da bu derece ufak bir parcacigin icinde birsey onun duzende kalmasini saglayacak komplike bir duzene sahipti.
    ···
  10. 10.
    +36
    Boston Dynamics firmasini bilmeyen yoktur heralde?

    Yapay zekaya sahip askeri alanda agirlikli olmak
    Uzere robotlar uretmekte.

    Boston dynamics 4 ayakli kopek robotundaki hata sistemini gelistirmek icin 13 sene harcamistir. Onlarca insan, 4 ayakli robot darbe aldiginda dusmesin diye algoritma yazmis ve buna 10 yildan uzun sure harcanmistir.

    Atom alti sicimleri bu hata giderme ozelliginin milyonlarca kat gelismisini basarmakta.

    Evet bunu nasil yapiyorlar? Bilim dunyasindan birkac cesur insan bu soruya cevap aramamkta ama sicimler oylesine ufak ki, atomlari gunes kadar buyutsek, bir sicim tanesi bir insan gozunden daha kucuk kalacaktir.

    Bu da onlarin gozlemlenmesini imkansiz kilmakta.
    ···
  11. 11.
    +53 -5
    Yorumlara bakiyorum da her gibi dine baglayip ateistleri suclayanlar var.

    Peki ateistlere ezik diyen arkadas, elinde bu sozluge yazmani saglayan cihazlarin atasini yapan, icat eden Alan Turing hem escinsel
    Hem ateistti.

    He ben bisey icat edin diye gidin ggotunuzu siltirin demiyorum. Inaniyorsaniz da inanin. Ama elestireceginize arastirin da islam artik bilim dunyasinda sozu gecen bir yere gelsin.

    Terorist konumundan cikip bilgi cagina girsin.

    Ama yok amk simdiye beyimiz 31e malzeme ariodur
    ···
    1. 1.
      +2
      Pampa çok haklısım şukuladım her entryni
      ···
    2. 2.
      +4
      aynen mk cok haklisin
      ben 31re gidiyorum
      ···
    3. 3.
      +1
      bosaldimda geldim rahatim devam et panpa
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +31 -4
    Tanrilarin arabalari kitabini okuyanlar sumer ve diger kadim medeniyetlerin dis dunyalilar tarafindan ziyaret edildigini kanitlarini gormustur.

    Simdi ne alaka diyeceksiniz.

    Yine matrix senaryosuna donup sophia ile uyumlu kisma gelelim. Rutherford her detayi yazamadigi ya da yazmadigi icin yakin kaynaklarindan bilgi edinebiliyoruz.

    Matrixte bir bozulma oldugunda nasil onarilirdi?

    Bunun ccevabini filmi izleyerek gormenizi istiyorum.
    Sumerlilere olan da ayni buydu...
    ···
    1. 1.
      +5
      Filmi izleyemem şimdi
      ···
    2. 2.
      +3
      matrixi ve zionu, yani tüm programları yıkıp yeniden tasarlıyorlardı yanlış hatırlamıyorsam. yani zionnun, matrix'in, neo'nun vs verisyonları var. bu mantığa göre sümer'den önce eski simülasyona format atıldı ve içinde bulunduğumuz sistem kuruldu? doğru mu anladım?
      ···
    3. 3.
      0
      Ananı si*im eski hesabımlayken okumuşum bunu filmide halâ izlemedim a*k
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 13.
    +25 -2
    Gecen hafta deepweb te bi belgeye denk geldim.

    Coklu evren ve simulasyon teorisi ile ilgili.

    Rutherford teorisine gore, bir bilgisayar programi icinde degiliz. Olaya boyle bakmak onu cok sig seviyeye indirmekte.

    Insan beyni bilmedikleri hakkindaki bosluklari doldurmak uzere gelismistir. Birseyi bilmesekte onu yorumlamaya calisiriz. Ayni atalarimiz gok gurlediginde bir anlam veremedigi icin tanrilarin kizdigini sanmasi gibi.

    Bu yuzden simulasyon dendiginde, herkes bir yazilim uzmani sanki bir dilde ve super kompleks bir bilgisayarda evreni kodlamks gibi algiliyoruz.

    Fakat aslinda simulasyon disinda ne oldugunu bilen yok. Simulasyonun disi var mi onu bile
    Bilen yok.

    Fakat asil soru su. Ozellikle
    Simulasyon teorisine inanmayanlara sormak istiyorum.

    Evrenin disinda ne var?
    ···
    1. 1.
      +9
      Allah yoksa şu dağları kim yarattı
      ···
    2. 2.
      +3 -1
      Diğer evrenler. Bu da bizi çoklu evren teorisine getirir.
      ···
    3. 3.
      0
      Pampa sen evrenin varlığını sorguluyosun ama bize dışını soruyosun
      islamiyete göre
      Mahşer meydanı cennet cehennem ve araf var
      ···
    4. 4.
      +2
      bunu kanıtı nitelikte bişey daha var;Fizik kuralları..
      Fizik kurallarının aksine kimse ve hiçbir şey hareket edemez. eğer birileri bizi bu simülasyona kapatmışsa bize belli bir sınır koymalıydı tıpkı bir bilgisayar oyununda haritanın dışına çıkamaman gibi.
      ···
    5. 5.
      +2 -1
      Islamda 18000 alemden söz ediliyor. Disarida bunlardan olabilir. Ya da bu alemler gecmisiyle, bugünüyle ve gelecegiyle yine bu dünyayi mi kapsiyor?
      ···
    6. diğerleri 3
  14. 14.
    +28
    Rutherford atom alti parcaciklardan bir sonuc cikardi.

    Ne yapilirsa yapilsin, atomun icindeki duzen degismiyordu.

    Bigbang zamanina dogru bir calima yapan Dulder Gregor’un teorisine gore bigbang oncesinde de birseyler vardi.

    Olmasi gerekti. Genisleyip daralan evren teorisine zit olarak Gregor bir duzlende hareket eden simule evren sonucuna vardiginda rutherford un teorisinden haberi yoktu.

    Zaten bu iki teori Elizabet Nathan birlestirdi ve ortaya olaganustu bir sonuc cikti
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      yarram az yukarda yazdik giblesene bi 🎈
      ···
    2. 2.
      +1
      Ne yazdin pompa gormedim mobilden giriorum
      ···
    3. 3.
      -1
      Bu teoriyi birleştiren kadının biyografisi bile yok bin internette
      ···
    4. 4.
      +2
      Karı teoriyi 1941 de birleştirdiği ve tarihte kaybolup gittiği için olabilir mi? bende nikola tesla ile bağlantısını buldum. 50 yıl sonra adımı kim anacak? majestyk isimli üye tesla ve hitler bağlantısını ortaya çıkarmıştı, hanginiz aratıp bulabiliyor? deepweb te ara bak neler çıkacak
      ···
    5. diğerleri 2
  15. 15.
    +24
    Yazilan isimler deepweb ve closed library dokumanlarindandir. Cikmamasi gayet normal, ingilizceniz varsa deep webte arastirma yapabilirsiniz.

    Simdi genel yanilgi su;

    Herkes simulasyonu tanriya dine bagliyor.

    Olayin dinsel yonu tartisilir ama burada asil amac gercekligin mutlak anlamda var olmadigi, yasadigimiz bu kainatin algimizda gercek olmaidigi
    ···
    1. 1.
      -2
      napsinlar cüheyla kesim
      iste insanlsr düşunmeye korkar olmuşlar
      ···
      1. 1.
        +1 -2
        La daha cühela yazmasını bilmiyosun milletin aklına laf ediyosun . Ateis birinin elinden böyle bir bilgiye ulaşmamız illa onun gibi düşünmemizi gerektirmez zira bu dünyaya dair söylediği şeyler tamamen dinimizle uyuşuyor
        ···
      2. 2.
        0
        hahahha *
        ciddi olamazsın neyse tamam evet yanlış yazmışım ben.

        Kardeşim bizde müslümanız 5 vakit namazımda niyazımda biriyim
        düşünmek ne zamandan beri dinle çelişiyor. Adamın dedikleri harfiyyen doğru diyen kim ayrıca.
        ···
    2. 2.
      +3
      Son birkaç haftadır aklımda delicesine bu soru var. Ulan acaba bi oyunun içinde mi yaşıyoruz? Tanrı adı verilen aslında Player1 mi? Diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hepsinin üstüne de bu başlığı gördüm. Sorularıma cevap olabilir belki.

      Devam et panpa.

      Dinliyorum.
      ···
    3. 3.
      +2
      Meraba ben player1 gercegi kesfeden tek insan sen oldugun icin altin penis armagan ediyoruz. Tebrikler.
      ···
    4. diğerleri 1
  16. 16.
    +27
    Arkadaslar cokca mesaj geliyor ozelden mobilden girdigim icin tek tek yzamiyorum buradan cevaplayayim.

    Oncelikle bu teori tanri var y da yok demiyor. Bu teorinin dinler ile alakasi yok. Oncelikle islamin ilk geldigi cumleyi okuyun ulan bi “ikra! Yani OKU” diyor. Okumaktan acizsiniz hala Allah var teori yalan diyosunuz.

    Ulan okuyun, arastirin, ogrenin. Sonra anti tez uretin. Profesor karsisinda ayetler var ayetler diyen tek hucreli imam hatip ohrencisi gibi davranmayin.

    Adam diyor ki, ben bir deney yptim. Bu deneyden cikan sonuc su diyor. Anti tez koyabilen yok.

    Ikinci soru ise simulatorde ysadigimiz sacma degil mi sorusu.

    Bu soruyu soranlarin beynini affiniza soginarak gibmek istiyorum.

    Simulasyon senin bilgisayarinda oynadigin turkce mod ile patch edilmis euro truck oyununa denmiypr sadece.

    Simule etmek, yani yeterli degisken ve ortamin mutlak gerceklik disinda taklit edilmesi durumuna deniyor
    ···
  17. 17.
    +28
    evet aramızda, atom altı deneyi haricinde kanıt isteyenler var.

    bu arkadaşları görmek mutluluk verici, en azından adam gibi soru sormayı bilenlerin başlıkta olması beni mutlu ediyor.

    neyse öncelikle sanırım olayın temelini oturttuk. neyden bahsettiğimizi herkes anladığına göre yavaş yavaş topladığım kanıtları aktarmaya başlıyorum.

    Bu kanıtlar farklı kaynaklar tarafımdan derlenmiştir.

    Öncelikle 1944 yılı, Sonderkommando “ELBE” tipi uçakların gökyüzünde test uçusunu bitirmek üzere olduğu yıllar.

    Sonderkommando tipi uçaklar 7 nisan 1945'te köklü değişklik göstermeden önce uçağın havadan havaya muharebede mermi isabet oranı en yüksek alanları self-healing composit denilen bir maddeden üretilmişti. Hava muharebelerinde uçaklara yüzlerce mermi isabet etse de uçak hiçbir denge kaybı yaşamıyor, pilot zarar görmüyordu. Fakat test pilotlarına göre uçağın mermi isabet eden kısımlarından anlık ışık hüzmeleri çıkıp kayboluyordu.

    Özellikle deepwebte konu ile ilgili birkaç resim gördüm fakat inandırıcılıklarından emin olamadığım için kaydetmedim. Bu uçakların ilk prototipinde uçağın dış komposit kısmına iç alandan alfa ve beta ışınları uçuş boyunca veriliyordu. Mermi uçağa isabet edip dış zırhı deldiği an, ışın isabet edilen noktalar anında kendini onarabiliyordu.

    Peki savaşın gidişatını değiştirecek bu icat neden mi durdu? Çok mantıklı bir sebebi vardı...
    ···
  18. 18.
    +20 -1
    Jozef Deresinski, Rutherford ile çalışması için toplama kamplarından nazi askerleri tarafından kaçtı süsü verilerek serbest bırakılan 7 kişilik araştırma ekibinin lideri. Self-healing composit malzemesini üreterek Sonderkommando uçağına entegre ettiğinde Adolf Hitler tarafından yeniden toplama kampına zütürülmeyeceği garantisi verilerek, U977 Alman deniz altısının torpido ataklarına karşı savunma sistemi oluşturması görevi verilerek bugün ki polonya kıyılarında bulunan gizli Alman Denizaltı limanına zütürüldü.

    Jozef projeden ayrıldığı için komposit malzemelerin tüm uçaklara uygulanma işi yarım kalmıştı. Jozef Polonya'ya vardığında U977 deniz altı yerine kendisini bugün Polonya'nın Dgansk şehrinde kıyı alanına kurulan harabeye benzer bir bilim istasyonuna zütürdüler.

    Alman lider Hitler tüm savaş araçlarından vazgeçip çok daha farklı bir projenin peşindeydi
    ···
  19. 19.
    +16
    Sadece komposit malzemenin icadı 2 yıldan fazla sürmüştü. Ruslar Alman sınırını geçmiş Berlin'e varmak üzereydi.

    Hitlerin uçaklardan, deniz altılardan daha önemli birşeye ihtiyacı vardı.

    Hitler 1941 yılında Rutherford'un çalışmalarına ikna olmuştu. Simüle bir gerçeklik yaşadığımızı ve bunu kontrol edebileceğine inandı.

    2015'de sanıyorum sözlük adı majestyk olan bir yazar hitler ve nikola tesla bağlantısı hakkında yazılar yazmıştı.
    http://www.incisozluk.com.tr/e/142973931/

    Bu yazılar ile araştırlamalarım birebir örtüşmekte. Nikola Tesla, Rutherford ile direk mektuplaşmıştı. Rutherford, Tesla'nın molekül seviyede taşınım, yani kısaca ışınlanma deneylerinden haberdardı. Tesla'da evrenin bir simülasyon olabileceğini zaten keşfedip, bu gerçeklik içinde mümkün olabilecek tüm teknolojileri deniyordu.

    Yani iki bilim insanı da aynı kulvarda yürüyordu.

    Adolf Hitler ikisi ile de iletişim kurarak dünyaya hükmetmek istedi.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezerved
      ···
      1. 1.
        0
        o yazarın yazdığına göre Hitler yaptığı hiçbir şeyi kendi iradesi ile yapmıyor, Tesla tarafından kontrol ediliyor.
        ···
  20. 20.
    +17
    Nikola Tesla somut cevaplar ararken, Rutherford olayın derinine inip neden soruları sormaya başladı. Her iki bilim insanı da tek başına Hitler'in istediği bilgiyi veremezken, birlikte çalışmaları, Hitler'de istediğini verebilirdi.

    Berlin bombalanmaya başladığında Hitler, Berlin'e yakın bir konumda olan Reich Chancellery'de saklanıyor, Polonya'dan gelecek cevapları bekliyordu.

    Peki Hitler Rutherford'a neden ulaşamadı?

    Öncelikle Rutherford 1937'de öldü, o dönemde Hitler henüz ne Tesla ne de Rutherford deneylerinden tam anlamıyla bilgi alamamıştı.

    Herneyse, bu alanda çok boğulmadan polonya'ya dönelim.

    Jozef'e Tesla'nın çalışmaları sırasında birebir yanında bulunmuş, ismi hiçbir kaynakta geçmeyen gizemli bir sağ kol verdiler.

    Bu sağ koldan bahsetmemin amacı, konumuza dramatik bir yön verecek kişi olması.

    Jozef mutlak gerçekliğe aykırı evrenin simüle edilen sınır ve kuralları dışına çıkılabileceğine inanmaktaydı.

    Iron Sky filmini izleyenler bilir, Nazilerin ayın karanlık yüzünde koloni kurup saklandığı anlatılır. Aslında bu senaryo boş değil.

    Hitler'in amacı sınırları kaldırıp, Tesla'nın verdiği zaman-uzay yolculuğu ile dünyadan bağımsız hareket etmek istemişti
    ···