/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +3 -1
    Aslında ölmek bu durumda o kadar da kötü değildi. Nasıl olsa bu demir yığının üzerine çıkarsam kemiklerimin kırılması sonucunda ölecektim. Burada direnirsem kan kaybından.
    Timuçin benim düşünceli halime sinirlemiş olacak ki sırtıma küçük bir çizik attı.

    Acımıştı ama fazla hissetirmedim. Burada bu adamların insafına kalamazdım. Hazırlandım. Ve turunculara bürünmüş demir yığınına ilk adımımı attım. Her rüzgar esişinde ve benim her adımımda korkunç bir gürültüyle cızırdıyordu bin demir yığını. Korkuyordum her adım attığımda daha çok korkuyordum.

    Zamanla her aşağıya baktığımda Timuçin ve diğer eleman daha çok kayboluyordu. Acaba kaç metreydi bu dibına goyduğumun pas kütlesi. Her adım da baştan besmele her bakışta bir dua her cızırtıda bir sure okuyordum.

    Normalde de yüksekten korkan adama ne yaptırıyorlardı.
    ···
    1. 1.
      +1
      kardeşim tebrik ederim gerçekten kurguna hayran kaldım bu başlık uçar benden söylesi yalnız kesinlikle yanlış anlama bazı yerlerde mesela metor düşerken buraga efendim diye teldon açmak biraz mantıksız geldi bana umarım bu yazııyy anlayışla karşılarsın ama kurguna hayran kaldım tebrik ederim
      ···
      1. 1.
        +2
        Teşekkürler panpa eleştiri geliştirir.
        ···
    2. 2.
      0
      Rez...
      ···
  2. 52.
    -3
    siccin izlemiş gelmiş amk
    ···
  3. 53.
    +2 -1
    Ağaca bağlanmış etrafta ne yaptıklarını gözetliyordum. Düşüncelere dalmıştım tekrardan Meteor kaplı sokaklarla dolu düşüncelere.

    "insanlar yavaş yavaş evlerinden sokaklara doğru çıkıyordu. hala binalar yıkılıyor sokaklardan binalardan yıkıkların alltından çığlık sesleri yükseliyordu. Sokaklar kan kırmızısı ve meteorların gökten getirdiği fıstık yeşiliyle parlıyordu. Akşam saatlerinin karanlığı ve kimsesizliğimiz bizi dahada çaresizleştiriyordu. Kısa zaman sonra sokak başlarına askerler ve polisler durmaya başladı. Bir megafonla bize çağrı yapıldı meteorlardan uzak durmamız gerektiği söyleniyordu."

    "Burak ve ben hızla yerimizden fırlayarak askerlerin olduğu bölgeye doğru koşuyorduk ki meteorun biri çatlamaya başladı ardından diğerlerinde orada durmuş çatlayan meteorun içinden ne çıkacağını izliyorduk. Asker bağırıyor biz duruyorduk."
    ···
    1. 1.
      +3
      Seri yaz bin tam filmi çekilesi bi şekilde yazmışsın hikayeni calacaklar amk gibtirgit patent al
      ···
    2. 2.
      +1
      Aynn zihnimde birebir canlaniyor olaylar tam filmlik hikaye
      ···
  4. 54.
    +3
    Emin olmak için birkaç kişi cin cesetlerinin başına koştu Zeliha ve Zeynepte PAtronun tabi bende onlarla gittim. Ağlıyorlardı, hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı.

    Timuçin arkadaşlarının cesetlerinin başında durgun donnuk bir bakışla oturmuş. Ne olacağını bilemiyordu. Endişeli yüzü çekik gözlerini kırıştırmış, ince kaşları kalkmıştı.

    Zelihanın ve Zeynep'in gözleri Patronun göğsüne damlıyor, zavallı adam göğsüne giren oklardan ölmese bile kanına karıştırdığı zehirden ölecekti.

    Ağır kasınmalarla da olsa zor bela nefes alıyor ağzından boşalan kana rağmen birşeyler anlatmaya çalışıyordu.

    -Hhhııırsızzzz

    Bana seslenmişti, çok şaşırmıştı biir adam son nefesinde neden bir hırsızla konuşmak ister ki. Elindeki arbeleti yere bırakarak hemen başına koştum.

    -Hhhııııırsız
    -Efendim Patron
    -O-onlar-ı Konya---ya ulaştı-tır
    -Emredersin Patron

    Zeynep üvey babasının göğsüne başını yaslamış ağlıyordu. Ben bile ağlayacak gibi olmmuştum doğrusu halbuki bunca sene yalnız yaşamak beni bu duygularımı bu kadar törpülemesine rağmen.
    ···
  5. 55.
    +3
    Yürüdükçe yürüdük kampüsü tamamen taradık. Bir ağacın dalından 2 tane karga indirdik. Ve yerde sürünen oldukça uzun bir yılanı öldürdük elimiz boş değildi. Dönerken.

    Grubun hemen hemen hepsi uyanmıştı bizimde gelmemizle ekgibler tamamlanmış hatta beni büyük bir çoğunluğu fazlalık gibi bile görüyorlardı.

    Bilen bilir beyler Ankaranın soğuğunu bir eser adamı topuğundan saçlarının teline kadar titretir bir de aylardan martın sonu haliyle üşüdükleri için bir ateş yaktık.

    Kadınlardan biri çantasından bir tencere çıkardı ve dallarla onu ateşin üzerine astı. Birileri kargaları yoluyor birisi yılanı temizliyordu. Bende çantamdan patates konservesini çıkarıp onlara verdim yılan etiyle beraber kaynattılar. Sıvı yağları baharatları hatta ilk yardım malzemeleri bile vardı.

    Aslında oldukça teknik ve sistemli çalışıyorlardı. Bu zaman kadar kan emicilik yaparak yaşayan ben 4 yıldır kendimi ilk defa bir şeye yararken bulmuştum.

    Patron beni yanına çağırmasıyla dikkatimi tekrardan toparladım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Kardo snn malları almamışlarmıydı konserve ne ayak
      ···
      1. 1.
        +1
        Panpa bir kaç part önce çantamı geri aldığımı yazmıştım.
        ···
  6. 56.
    +3
    Yanıma 2 adam vermişlerdi. Yavaş adımlarla bana yapay gölden lunaparkın içine eşlik ettiler. Birbirleriyle konuşuyorlar sigaramı içiyorlardı. Şimdi anlamıştım bu kıt koşullarda birinin bir şeylerini çaldıktan sonra o adamların ne yaşadıklarını.

    Susuz ve bitkindim. Ve ense kökümde düden kalma bir ağrı ve şişlik vardı. Arkamdaysa 1metrelik palalarla bana eşlik eden iki adam vardı. Dahada kötüsü 4 buçuk yıldır kaderine terk edilmiş bir dönme dolabın tepesine çıkmamı istiyorlardı.

    Elemanlardan birinin ismi Timuçin olduğunu öğrendim. 180 boylarında 70 kiloluk normal bir insan hafif çekik gözler dudaklardan sarkan ince bıyıklar ve omuzlara kadar uzanan siyah saçları vardı Timuçinin. Hızlı konuşuyor ve sanki bana her baktığında benim kaçmamı istiyor sonra da beni yakalayıp hunharca öldürmek istiyormuş gibi bakıyordu. Kalbinde garip bir nefret vardı.

    6-7 dakika sonra dönme dolabın önüne gelmiştik. Hatırlıyorum. önceden kırmızı olan dönnme dolap artık tamamen pas turuncusu olmutu. Bir kaç kabin yere düşmüş. Ekseniyse kaymıştı. Sanki birkaç kiloluk basınç bütün dolabı yere yatıracak gibi duruyordu.

    Timuçin palasını kılından çekti ve arkamdan omurgama bastırarak
    -Hadisene hırsız seni buradan ya raporla ya da parça parça zütürürüz.
    ···
    1. 1.
      0
      ayraç atayım
      ···
  7. 57.
    +3
    irili ufaklı kuyulara dolmuş benzin. Tıslayarak hava kaçıran pompa kırak camlar yıkık duvarlar. Gazi üniversitesi iiBF kampüsünün dönüştüğü şantiye alanı yollara savrulan dev binaların iskeletleri. Aynı bir metal mezbahayı andırıyordu.

    Üstün teknoloji yıllar geçtikçe hayatta kalma reflesklerimizi derinden etkilemiş bizi bizim hayatta kalma becerilerimizi köreltmişti.

    Durum bu ki saldırılardan kurtulanlar hayat mücadelesinde fazla tutunamamıştı. Ya benim gibi bir hırsız ya da bu adamlar gibi sistemli ve atik olmalıydınız.

    Biraz önce tamamen yıkılmış metro hattının Beşevler durağını görmüştük. Bu metroda yaşadıklarım aklıma gel sevinçler üzüntüler. Aşklar karmakarışık duygular herşey gözümün önünden gelip geçti.

    Duygularım derinleştikçe derinleşti. Aşık olduğum şimdi neredeydi acaba. Öyle uzaktan izlediğim kızlar. ilk aşkım son aşkım neredelerdi acaba hayattalarmıydı ya da onlar da beni düşünüyorlarmıydı böyle sessiz sessiz?

    https://www.youtube.com/watch?v=6i2siwz1QM0

    Ankara dedim içimden tekrar serin bir yelin gri parkamı yalayan hışırtısıyla.
    ···
  8. 58.
    +3
    Kızıl saçlı kız karşımdaydı yeniden. Yüzünü ilk defa dikkatlice inceleyebilcektim. Eğilmiş beni daldığım yerden çıkarmaya çalışıyordu. Yüzünde hafifçe serpilmiş turuncu çillerden başla bir kusur ve leke yoktu. Hafif çekik, kahverengi gözleriyle benim gözlerime bakıyordu doğrudan.

    -Ahtapot
    -Ne?
    -Benim Adım Ahtapot. Yüzünü ekşiltti ve
    -Eeee bundan bana ne hırsız diyerek kendini geriye doğru çekti... Bunu yapınca salaklaşmıştım beyler kız resmen beni gibmişti.
    -Hmmm o zaman benden ne istiyorsun.
    -Patron seni yanında istiyor.
    -Ağacıda yanımda zütürmemi istiyor yoksa beni çözecek misin?
    -Benim sabrımı zorlama hırsız senin kanında boğulmanı izlerim.
    -Her neyse Zeynep çöz beni.
    -ismimi nereden biliyorsun hırsız
    -Sadece duydum
    -Eeee ne kadar sinir bozucu bir adamsın sen öyle.
    Benden hemen kurtulmak için hızla bağlarımı çözdü ardından beni patrona zütürdü.
    ···
    1. 1.
      0
      bütün entrylerini şukuladım hızlı yaz panpa
      ···
  9. 59.
    +2 -1
    iğrenç bir koku ve yüzümü yakan dehşet bir güneş ışığıyla uyanmıştım. Karşımda esmer sakalları uzamış bir adam yüzüme cebimden aldığı sigaramı üflüyordu.

    Adamın arkasından duran yüzünde gözünden çenesine kadar uzayan bir yara izi olan kadın
    -Prenses uyandı. dedi

    Arkalardan bir kadın sesi daha duydum.
    -Hırsız kedi. diye bağırdı.

    Yılardır onlarca grubun içine rahatlıkla sızmış ve erzaklarını rahatlıkla alıp çıkmıştım. ilk defa yakalanmıştım. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Kımıldayamıyor susuyor ama konuşamıyordum. Güneş yüzümü yakıyor, suratıma doğru üflenen sigara dumanı nefes alışverişimi daha da güçleştiriyordu.

    Esmer binin arkasından kumral ve minyon bir adam geldi karşıma. Uzamış saçlarımdan tutup başımı geriye doğru asıldı.

    -Söyle bakalım Hırsız yaşamak istiyor musun? Konuşamıyordum dudaklarım birbirine yapışmış ve tükürük bezlerim de dahi bir damla su kalmamıştı. Yalnızca başımı eve anlamında aşağı yukarı salladım.

    -iyi iyi. dedi kumral bin. Beni ayağa kaldırdı. Ve parmağıyla gençlik parkındaki en yüksek yeri gösterdi. Gösterdiği yapı bir dönme dolaptı.
    -Şimdi dostum oraya çıkacaksın ve Güneyde ne kadar cin var neler var yolların evlerin durumu ne. Yani dostum beni uğraştırma ne görüyorsan gelip bize rapor vereceksin.

    Ağzımı zorla açtım ve kurumuş dudaklarımdan birkaç kelime döktüm.
    -Su, birazcık su.

    Kumral bin hemen bastı kahkahayı
    -Su ha su. Raporu ve suyu al hırsız dedi.
    ···
  10. 60.
    +3
    Düşünceleri içerisindeyken uyuyakalmıştım. Ne kadar oldu bilmiyorum Emir'in koca ellerinin beni dürtüklediğini hissettim. Gözlerimi açıp ona doğru döndüm.

    -Kalk bakalım hırsız nöbet sırası sende bizimle yaşayacaksan bebek gibi uyumaktan dahha çok şey çok şey yapmalısın dedi.

    Gözüne girmek zorundaydım hemen ayağa kalktım ve nöbet yerimi tuttum Emir de benim yattığım yere uzanmı.ş uykuya dalmayı bekliyordu.

    Gece o kadar karanlıktı ki nöbet arkadaşlarımı bile göremiyordum. Gözlerimi bir noktaya kilitlemiş aklımla konuşuyordum. Nele olacağını nereye gideceğimizi herşeyin doğru olup olmadığını düşünüyordum.

    Bir el aniden omzuma dokunmuştu. Refleksif olarak arbeletimi bana dokunanın yüzünün ortasına nişanladım. Karşımda Zeynep vardı. Bu hareketim onun hoşuna gitmiş olacak ki alaycı bir gülümsemeyler ince sesini dudaklarının arasından serbest bıraktı

    -Ne oldu hırsız oturduğun yerde uyuya kaldın sanırım buna nöbet mi diyorsun. yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu ama bu öyle şirin bir tebessüm değildi dev bir alaylamaydı.

    Hem heyecanlanmış hem de aşağılanmıştım dişlerim bir türlü ayrılmıyor kelimelerime özgürlük vermiyordu.

    -Aslında konuşmayınca biraz daha çekilir bir insan oluyorsun hırsız. Önceden yanmış bir sigara ve yarım bardak su verdi.

    -Kusura bakma ne olur yemeğinizi gün doğunca gerireceğim ama açlığınızı bu bastırır sanırım. dedi alaycı sesiyle.

    Bu kızın bedeninin mesleğini bilemem ama ruha tam bir köle tüccarıydı.
    ···
    1. 1.
      +3
      huur zeynep
      ···
  11. 61.
    +2 -1
    ne istiyorsunuz siz dedim? ikiside yüzüme baktı ve Önce dünyanızı, hayır hayır önce şu pavyonları, olan bitmek bilmeyen oyun havaları ile ankarayı yok etmek istiyoruz dedi nasıl tepem attı bir niğdeli olarak. dedim ananı gibtim senin kılıcımı kaldırdım kellesini alacakken 3. cin geldi elini gibime attı şok oldum... savaşı unutmuş silahını yere bırakmış ve gibimle oynuyordu. nasıl miğdem bulandı ayakları ters, boynuzları var. ıyhh neyse
    ···
  12. 62.
    +3
    47 şuku var amık 49 çugu var vay anasına.
    ···
  13. 63.
    +3
    kardeş bugün trt'de dünyalar savaşını mı izledin
    ···
  14. 64.
    +3
    tokatı bi koydum yere düştü türkan şoray gibi... buna vurduğumu gören cin lideri yardımcısı var. sen kime totak atıyon lan yavşak o benim manitam dedi. bende, manitana hakim olan gibimi yalıyordu az kalsın dedim. doğru mu bunlar? dedi 3. cine bakarak hayır aşkım sadece arkadaşız tamam mı dedi. eyvallah dedim sonuçta general yardımcısı amk giber falan neyse
    ···
  15. 65.
    +2
    cinlier ateşten yapılmıştır son model su tabancalarıyla üstesinden geliriz konu çop + kilit

    not: cin diye bir şey yok
    ···
    1. 1.
      +1
      Su tabancası ehuehuehu
      ···
    2. 2.
      0
      Itfaiye birliği
      ···
  16. 66.
    +1 -1
    beyle şu birinci entryi bi şukulayın bu ne ya onca okuyan var cugu daha fazla.
    ···
  17. 67.
    +2
    Hikaye hakkındaki yorumlarınızı bildirin beyler mesaj olur entry olur.
    ···
    1. 1.
      0
      niye bıraktın lan devam etsene
      ···
  18. 68.
    +2
    beyler bu günlük bu kadar yeter yarın dörtte görüşmek üzere.
    ···
  19. 69.
    +2
    Söz verdiğim gibi saat 12 ve ben buradayım.

    Neyse beyler Timuçin omzumu tuttu ve Patrona döndü.

    -Patron bu hırsıza güvenecek miyiz?
    -Timuçin bu adam bana çok özel bilgiler verdi.
    -Ne diyorsun Patron

    Bu sırada arkamızda hala cinlerle çarpışanlar vardı. Tek tük te olsa hala saldırıyorlardı.

    -Timuçin bunu burada konuşamayız şimdi onu izleyelim olmazsa boğazına bir ok saplarız.
    Bu tehdit beni korkutmuştu ama yine de tek çarem onlara güvenimi kazandırmak ve sömürebildiğim kadar kaynaklarını sömürmeliydim.
    ···
    1. 1.
      0
      devam pampa
      ···
  20. 70.
    +2
    Beyler kusura bakmayın elimde olmayan nedenlerden dolayı Haftasonları biraz az gireceğim sözlüğe. Şu an bir kitap yazıyorum, bir yayın eviyle anlaştım aynı zamanda üniversite okuyan fakir bir bin olduğum için çalışıyorum. Bir yandan da her zaman yanımda olan inci sözlük ailesine bir şeyler yazıyorum. Saat 1 de burada olacağım çok uzun bir part atacağım.
    ···
    1. 1.
      0
      bekliyoruz hikayeyi yarım bırakma da
      ···