/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    Yüzümü iyiden iyiye ısıtan güneş ışığı sabahın 6sında uyanmama sebep olmuştu. Oysaki mesainin başlamasına 2 saat vardı. Buğulu camdan içeri sızan güneşin gücü beni yatağımdan kaldırmaya yetti..
    Duş almalıydım. Kafamda yoğunlaşan düşüncelere aldırış etmeden kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Fakat bu keyif fazla uzun sürmedi malumunuz memur maaşı,su faturasını düşünmek lazımdı. Tekrar yatak odama geldim üzerime kırmızı lakos geçirdim, bacaklarıma kot pantolon .Çoraplarımı ve terliklerimıde ayagıma gecirdikten sonra mutfağa geçtim. Bekar evinin cilveleri işte
    Sizi hiçbir zaman hazır bir kahvaltı masası beklemez. Buzdolabı bana sırıtıyordu adete.Bu gülüşü geri ceviremezdim kapağı açtım. Soğuk hava yüzüme çarpınca üşüdüğümü hissettim. Beni kendime getirmişti buzdolabının stabil soğuğu.
    Her sabahki gibi yumurta. Evet omlet. Vazgeçilmez,vazgeçilmek istense aç kalınacak besin. Fazla secenegim yoktu zaten saat 7ye yaklaşıyordu. Karnımı doyurup çıkmam lazımdı. Yumurtayı bir kaba çıtlatıp, çırpmaya başlamak üzereyken telefonumun yükselen zil sesi bu mutlu anı bozmaya yetti. Arayan yardımcım Cenk'ti...
    ···
  1. 2.
    0
    Up up up
    ···
  2. 3.
    0
    Up up up
    ···
  3. 4.
    0
    -Efendim Cenk?
    +Günaydın başkomiserim kusura bakmayın erkenden rahatsız ediyorum.
    -Günaydın, rahatsızlık falan verdiğin yok. Hayırdır?
    +Pek hayır sayılmaz amirim.Bir cinayet var. Olay yerindeyiz. Savcı gelmeden gelip bir inceleseniz iyi olur.
    -Tamam Cenk geliyorum. Nerdesiniz?
    +Irgandı Köprüsü'nün altındayız başkomiserim.
    -Tamam geliyorum.
    Evet güne pek güzel başladığımız sayılmaz ama alışmıştım artık bu duruma mesleğimi seviyordum. Omlet yapıcak zaman yoktu. Yolda veya merkezde bir şeyler atıştırabilme umuduyla kendimi arabamda buldum. Evim Tophane'deydi eğer bu saate trafik yoksa 6-7dakikada oradaydım. Clio'nun kontagını çevirip motoru ateşlerken bunlar akıp gitmişti aklımdan. Ardından vitesi 1'e alıp bu günü iyiden iyiye yaşamaya başlamıştım.
    Düşündüğüm gibi oldu 5-6 dakika geçtiğinde kendimi Irgandı'da arabayı park edecek yer ararken buldum. Neyse ki bu işimde rast gitti ekip otolarının birisinin arkasına girebilmiştim. Cenaze aracı,3tane ekip otosu gözüme çarpmıştı ilk anda. Bizim emektar Clio'dan inip olay yerine girmek için ilerlerken üniformalı bir memur beni durdurdu:
    -Giremezsiniz beyefendi. Olay yeri burası.
    polis kimliğimi cüzdanımdan çıkarıp memura uzattım. Hemen hazır ola geçip selam verdi :
    -Kusura bakmayın Yekta başkomiserim, bilmiyordum.
    +Önemli değil aslanım, maktul nerde diye sorunca genç polis köprünün altındaki 4-5kisilik kalabalığı gösterip "şurada başkomiserim " dedi.
    Maktülün yanına yaklaştığımda Cenk yanıma geldi.
    ···
  4. 5.
    +1
    reserved bursalıyım okurum
    ···
  5. 6.
    +1
    yaz panpa sen ben okucam
    ···
  6. 7.
    0
    Selam verip:
    -Günaydın başkomiserim, dedi.
    Cenk fakir bir ailede yetişmiş. Ailenin en büyük çocuğu.26 yaşında mavi gözlü kumral. Yakigibli sayabilecegimiz tiplerden.185 boylarında. Mesleğini ve vatanını seven yeri geldiğinde kavgacı yeri geldiğinde yumuşak,iyi polis kotu polisi oynamayı çok iyi bilen, mesleğinde de gayet başarılı. benim yanıma tayin olduğunda fazla umutlu değildim bu çocuktan ama ön yargılarımı yıktı adete.
    +Günaydın Cenk, maktulden kimlik çıktı mı?
    -Çıktı başkomiserim, Erhan Adıgüzel 39 yaşında Ağrı doğumlu.5 yerinden bıçaklanmış kan kaybından ölmüş.Çevrede kan izleri yola doğru uzanıyor ilk darbeyi yolda almış buraya kadar sürüklenmiş sanırım. Fazlada kaçacak yeri yokmuş gibi zaten, dedi ve sustu.
    Adamın cansız bedenini incelediğimde vücudunda 4 tane bıçak yarası gördüm. Cenk'e dönüp:
    -Oğlum hani 5 yerinden bıçaklanmıştı.4 tane yara izi var burda.. Cenk:
    +Başkomiserim 5.bıçak yarası adamın cinsel organında.. diyerek maktülün pantolonunu aşağı doğru indirdi. Gerçekten kan dondurucuydu. Adamı cinsel organından bıçaklamışlardı. Peki neden? Cenk'e dönüp:
    -Cesedi kim bulmuş ?
    +Tinerci çocuklardan biri.Ben biraz üstüne gittim sen mi taktın bıçağı adama diye ama çocuk temiz gibi isterseniz getireyim birde siz konuşun?
    -Getir bakalım.
    ···
  7. 8.
    0
    Up up up
    ···
  8. 9.
    0
    Up up up
    ···
  9. 10.
    0
    Cesedi incelemeye dalmışken Cenk'in sesiyle irkildim:
    -Başkomiserim...
    +Tamam Cenk sen delilleri toplamaya yardım et,olay yeri inceleme yine mahvetmesin delilleri.
    -Basüstüne başkomiserim diyerek işine döndü Cenk.
    Karşımda titreyerek duran gence yöneldim gözleri kan çanağı gibi olmuş ve üzerinden buram buram tiner kokusu yayılıyordu:
    -Gel bakalım seninle biraz sohbet edelim. Adın ne?
    +Memo... Memo derler bana memur ağabey dedi.
    -Peki Memo kaç yaşındasın?
    +17
    -Adamı sen bulmuşsun.Ne işin vardı gecenin bir yarısı o yerde?
    +Benim evim orasıdır memur ağabey, köprünün altında kalırım ben.
    -Adamı bulduğunda yalnız mıydı? Yoksa adamın başında birileri var mıydı seni görünce kaçan falan?
    +yok başka kimseyi görmemişim, tekti zaten boylu boyunca yatıyodu.
    -Demek tek başına bıçakladın adamı? neden peki? tiner parası istedin adam onu vermedi diye mi?
    Memo ağlamaya başladı
    +Memur ağabey vallah billah ben bisey yapmamışım ben uyumak için geldim. adamı gördüm kostum karakola polis çağırdım vallah ben bisey yapmadım.
    Anlaşılan Cenk Memo'yu fazla hırpalamıştı.
    -Neyse ağlama şimdi seni ifadeni almaları için merkeze goturecekler neler gördün, neler yaptın herşeyi onlara da anlat.
    +Tamam memur ağabey Allah senden razi olsun...
    Cenk'in yanına gittim. Verdiğim işle meşgul olan Cenk'e:
    -Cenk, Serpil nerde?
    +Başkomiserim Serpil etraftan topladığımız kamera kayıtlarını incelemek için direk merkeze geçti.
    -Tamamdır hadi sende işini bitir. Gidip bir kahvaltı edelim yoksa aclıktan bayılıcam.
    +Emredersiniz başkomiserim burayı toparlayıp geliyorum 5dakikaya...
    Bursa'nın ayazı ayrı bir üşütüyor adamı. Arabanın içinde dislerim birbirine vuruyordu. Ellerimin mor renge çalmaya başlamış olduğunu fark ettiğim sırada arabanın camı tıklatıldı.
    ···
  10. 11.
    0
    Up up up
    ···
  11. 12.
    0
    Up up up
    ···
  12. 13.
    0
    Camlardaki buhardan yüzünü seçemeyince istemeye istemeye camı aşığaya doğru indirdim ve buz gibi hava kendi nefesimle ısıttığım arabanın içine hücum etti. Karşımdaki Cenk'ti.
    -Cenk geç sen kullan aç aç hiç çekemicem trafik falan.
    +Tamam başkomiserim, diyerek arabanın önünden dolanarak şoför koltuğuna yerlesti. Aynaları ve koltuğu kendine göre ayarladıktan sonra bizim emektarı usulce hareket ettirdi.
    -Nereye gidiyoruz başkomiserim.
    +Abdal fırınına gidelim simit falan yeriz oranda da merkeze geçeriz.
    -Tamam başkomiserim bende acıkmıştım zaten.
    +Sen kaçtan beri ayaktasın ?
    -Nöbetim vardı bugün benim başkomiserim daha uyuyamadım.
    +Oğlum söylesene uykulu uykulu araba kullandırmazdım.
    -Bisey olmaz başkomiserim bilirsiniz uykusuzluğa dayanırım, diyerek pişkin pişkin sırıttı.
    Gerçektende öyleydi hergele, uyku uyumadan 2gün çalıştığını bilirim.
    ···
  13. 14.
    0
    Up up up
    ···
  14. 15.
    0
    Up up up
    ···
  15. 16.
    0
    Up up up
    ···
  16. 17.
    0
    Up up up
    ···
  17. 18.
    0
    Simit fırının önüne park edip merdivenlerden yukarı çıktık. Simit sırası vardı. Yaklaşık 10kişi. Cenk'in "siz oturun bir çay için ben hemen alıp gelirim " teklifini geri çevirmedim. Kendime bir tabure çektim, Cenk içinde karsıma bir tane.Çayımı yudumlarken hafiften gökyüzünden düşmeye başlayan kar tanelerini fark ettim. Havada iyice soğmuştu fakat Cenk'in elindeki simit ve poğacalarla soğuyan havaya rağmen içimin sıcacık olduğunu söylemem gerek.Çaycı gence 2 çay daha söyleyip geçte olsa kahvaltımı yapmaya başlamıştım.
    -Ee Cenk sende iyice alıştın Bursa'ya
    Cenk güldü.
    +Artık kendimi Bursa'lı görüyorum ben başkomiserim.
    -Güzeldir Bursa güzel. yaşadıkça anlarsın Bursa'nın değerini.
    +alışmak zor olmadı buradaki arkadaşlar ve sizin sayenizde başkomiserim.
    simitlerin son lokmasıyla çayların son yudumunu ikimizde denk getirip kalktık masadan. Tekrardan arabamıza binip Emniyet Müdürlüğüne doğru yola çıktık.10 dakika sonra arabam emniyetin otoparkındaydı.Ben ve Cenk odada, Serpil ise bilgisayar başında kamera kayıtlarını inceliyordu. Cenk'e dönüp:
    -Cinayet Burosunun en zor görevine geldik Cenk. Maktulün yakınlarının telefonlarını buldun mu?
    +Buldum başkomiserim. Karısını mı arıyalım annesini mi?
    -Karısını ara. Sonra annesini alıp merkezde anlatırız. Telefonda inme iner kadıncağıza.
    +Emredersiniz baskomiserim diyerek dosyadan telefon numaralarını bulup tuşladı. Adamın karısına kötü haberi verirken yüzündeki çaresizlik kendini çok belli ediyordu.Ama yapicak bisey yok. Erhan Adıgüzel öldürülmüştü..
    ···
  18. 19.
    0
    up up up
    ···
  19. 20.
    0
    up up up
    ···