elbette aileyle de ilgisi var. sonuçta sosyo-kültürel bir şey.

ama benim de aile dediğin gibi panpa. baba ilkokul mezunu anne ilkokul mezunu. evde hiç kitap okunmaz. ben de lise üçte başladım. o da edebiyat hocamın zoruyla. bir kitap ödevi vermişti tüm sınıfa. uzun beyaz bulut gelibolu (buket uzuner) adında. bunu bir aya okuyun. sözlü var dedi. ben de okuyayım lan şunu dedim. aşırı asosyal olduğumdan odamdan hiç çıkmazdım. sürekli oyun. dedim şu kitaba bakayım. aşırı sarmıştı. resmen kitap okumaktan zevk almıştım. en az mastürbasyon kadar panpa. gerçekten. kitabı bir aydan önce bitirdim. günde yüz sayfa okuyordum (hava atmak için demiyorum bunu ama şimdi bir günde 400-500 sayfa okuduğum da oluyor. yani o derece zevk vermeye başladı demek istiyorum).

sözlü günü geldi okulda. kimse okumamıştı. hoca herkesi kaldırdı. kimse cevap veremedi sorulara. beni kaldırdı. ben de haliyle tahtaya kendimden emin çıktım. ilk önce kitabı anlat, sonra sorular soracağım dedi. başladım en baştan hızlı hızlı, dönüm noktalarının üzerinden geçerek anlatmaya. kitap bitti on dk içinde. sorular sordu. karakterler vs kimdi diye. cevapladım hepsini. yüz aldım yerime oturdum.

o an gerçekten dönüm noktasıydı benim için panpa. kitap çanakkale savaşı'nı anlatıyordu. her ne kadar milliyetçi kişiliğim olmasa da veya savaş türü şeyler sevmesem de o kitap bile inanılmaz sarmıştı. dedim ben devam edeyim. okulda samimi olduğum arkadaştan kitap istedim. o da sıra arkadaşım. samimi olma sebebim de o. kimseyle pek aram yok zaten. ondan maksin gorki - ana kitabını aldım. okudum bir çırpıda. kitaptaki karakter pavel gibi bir zaman sonra eve her girişimde kitap getirir oldum. annem artık şikayet etmeye bile başladı. evden çık artık diyordu. tüm paranı kitaplara ve alkole veriyorsun diyordu. ben hiç takmadım tabi. devam ettim.

bu arada o hocamı da unutmadım. kendisinin kişisel inançları ve politik görüşüne oldukça zıt da olsam inanılmaz yeri vardır bende. 2012 yılında falan mı neydi, 24 kasım günü ben bu hocamın tayin olduğu okulu öğrendim. tam da üç gün önce. dedim ben bu kadına hediye alayım. sarılırım dedim. annem gibi kadındı. edebiyat ve dil ve anlatım derslerinde en iyi öğrencisi oldum o günden sonra zaten. her soruya ben kalkar her yazılıdan doksanları ve yüzleri kapardım. tüm okul kadından nefret ederdi. gestapo/hükğmet gibi kadındı aq. ama bana karşı hep sevecen ve güler yüzlüydü. ben de onsa saygısızlık etmedim hiç.

neyse ben buna klagib müzik dvd seti aldım. mozart, chopin, schubert, paganini falan. o arada çalışıyorum tabi. bir yandan da izin almam lazımdı iş yerimden. dvd'leri aldım eve bıraktım. ertesi gün bölüm şefimizden izin istedim, vermedi aq oç. resmen oturup ağlamaklı oldum. gittim kapıda bir sigara içtim. içime resmen ejderha oturdu o an. bana bu kitap dünyasını gösteren ve okulu sevmeme yardım eden bu kadına emekleri için teşekkür edemeyecektim öğretmenler gününde. eve gidince tüm dvd'leri kırıp attım. o günden sonra da o hocama ulaşmak için hiç çaba sarf etmedim.

şimdi yirmilerin ortasındayım. askerlik geçti bile ama hala gitmedim. e-kitap okuyucu aldım kinle. onunla takılıyorum. gidersem onu da zütüreceğim yanımda. içinde beş yüz küsür kitap var. şarjı da bir hafta gidiyor.

gece gece oturdum bunları yazdım. çünkü üç aydır işsizim. bulamıyor değilim. sadece aylaklık lüksümü kullanıyorum kullanabileceğim yere kadar. oturdum yazdım bunları. evet. çünkü gerçekten kitap okumak insana hem hayal dünyası sunar hem de gerçekçi yapıp güç verir panpamın dediği gibi.

son olarak herkese önerim joanne greenberg adlı yazardan sana gül bahçesi vadetmedim isimli kitaptır panpalarım. on altındaki bir kızın kendi iç dünyası ile dünya arasındaki çatışmaları anlatıyor. ömrümde okuyup tamamen benimseyebildiğim tek kitap odur. çünkü asosyalliğin dibindeyim. çıkmak istediğimi de hiç sanmam aq. boğulup gitmek güzel buralarda. çünkü panpamın dediği gibi, gerçekler güç veriyor. giblememezlik diz boyu oluyor. giblememezlik bende diz boyunu geçti orası çok ayrı tabi.

neyse aq, gece gece bana bunu yazdırıp kitap sevişkenliğimi mühürleyen panpama selam olsun. oku bol bol. kitapları ye. seviş. ben kitap olup onlarla sevişmek isterdim. sen de seviş. gib onları bol bol panpa. gib.