/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 1.
    +19
    keşke başlığı satın alabilsek lan. millet okusun çükü şuku versin ama yazamasın ne güzel olurdu değil mi dıbına koyim?
    ···
    1. 1.
      +4
      Geldi Kanka o xd
      ···
    2. 2.
      +1
      Gel ulan gel
      ···
    3. 3.
      0
      ···
    4. 4.
      0
      ···
    5. diğerleri 2
  2. 2.
    +18 -3
    neyse buldum bi tane.

    bol bol yazı yazacam bu başlığa.
    ···
  3. 3.
    +14
    Son dakika gelişmesi aldım. Gözlerimin önünde kırmızı ışıklar yanıp sönüyor bir kaç saattir. içimde resmen sirenler çalıyor. Hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Elbette ihtimaller arasındaydı, her zaman göz önünde bulunduruyordum ama böyle birden olunca..

    Resmen içimdeki boşluğa düştüm. Zaman geçtikçe alışmıştım aslında ama unutmamıştım. Unutmak istemedim ya da unutamadım bilemiyorum. Ama bundan sonra unutmanın kendi yararıma olacağını anladım.

    En büyük problemim bu işte çok fazla takıyorum, çok fazla düşünüyorum. En sonunda kendi düşüncemde boğuluyorum.
    "Ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan" bu haldeyim duyduğumdan beri.

    Hala düşüncelerim derli toplu değil. Sadece ne bilim dıbına koyim işte yazmak istedim.

    Nişanlanmış, evlenecekmiş.
    ···
    1. 1.
      0
      Ağlattın
      ···
    2. 2.
      0
      Böyle iş olmaz bee
      ···
    3. 3.
      0
      Ansını sıkıyım ağladık yeter be hiç mi gülmeyeceğiz amk hayatında reyiz toplan de kaçıralım basalım nikahı düğünü toplan de yeter be
      ···
    4. diğerleri 1
  4. 4.
    +13
    ilk defa omzumda uyuduğunda saçının teli kalmıştı. aldım sakladım çok uzun zaman
    ···
    1. 1.
      -4
      Amk pisliği
      ···
    2. 2.
      0
      ···
  5. 5.
    +12
    en güzel kahvaltı; çay-simit-üçgen peynir.

    eskiden gelen bir alışkanlıktır benimki. tabi şimdilerde yalnız başıma yapıyorum kahvaltıyı.
    eskiyi çok düşünüyorum bu aralar. düşünmek beyin kıvrımlarımı acıtıyor zaten.

    keşke herkes ya da herkes değil hak edenler hayal ettiği hayatı yaşayabilse. Kendim hak ettiğimden değil de hak etmediği şeyleri yaşayan, hak etmediği acıları çekenler var. olmamalı.

    bugün içim buruk. ne bileyim lan işte canım sıkkın. konuşmaya ihtiyacım olduğu için yazıyorum zaten.
    ···
  6. 6.
    +11
    aşık olduğun insan sana aşık olduğu kişiden bahsediyor ya hani ...
    ···
  7. 7.
    +11
    ruh halimde çok değişken eheheheh

    bunlar hep içime attığım için oluyor belkide. Konuşacak kimse olmayınca bir yerden sonra dayanamayıp kusuyorum nefretimi. Eskiden böyle değildim. Belkide eskiden bu kadar mutsuz değildim. Hayatın ne getireceğini bilemiyoruz işte. Gerçi hep gibko gibko şeyler getiriyor bu aralar.

    Her şey düzelsin lan.
    ···
  8. 8.
    +11
    ortalığın dıbına koymak istiyorum.

    her geçen gün insanlara olan nefretim artıyor dıbına koyim. ufak bir şey ya da geçici bir düşünce değil ama. bildiğin büyük bir nefret. nefret ettiğim, kızdığım, beni bu nefretin içine çeken her insanı teker teker öldürmek istiyorum.

    ya da direkt olarak ben öleyim anasını satayım. her gün ağrı kesici içmekten hapçıya döndüm zaten.

    bu aralar uykusuzlukta başladı. 3-4 saat anca uyuyorum günde.

    sonum son olmayacak biliyorum.
    ···
  9. 9.
    +10
    bugünde sinir olduk çok şükür.

    insanın kendini gibesi geliyor yemin ederim. sanki ne kadar şuursuz varsa etrafıma toplanmış gibi. kendimi üstün gördüğümden değil ama gerçekten şuursuz embesillerle dolu etrafım.

    iki günde toplam 5 saat uyudum. en sevdiğim fayt kılap repliği: Kendini geliştirmek mastürbasyondur. Kendini yok etmek ise asıl soruların cevabı...

    dün gece yağmurun altında son sürat koşarken aldığım zevki hiçbir şeyden almadım. normalde sürekli oyun falan oynarım geceleri ama kesmiyor artık. ardı ardına şimşekler çakarken şiddetli yağmur altında koşmak... uzun zamandır aradığım şeymiş aslında.

    şimdi içimde öyle bir koşma isteği var ki.. canımı sıkan bütün gibkoları çarpıp yıkmak istiyorum. egosunun, kibrinin esiri olmuş bütün insanların ensesini topuğumla ezmek istiyorum.
    ···
  10. 10.
    +10
    Hayatımda bir şeylerin yolunda gitme süresi max. 3 gün. Sonra tekrar aynı gibkoluklar başlıyor.
    Anlamıyorum dıbına koyim cidden anlamıyorum. Neden böyle oluyor bilmiyorum. Çok büyük bir günah işledim ve cezasını mı çekiyorum, biri beddua mı etti lanet mi okudu, büyü mü yaptılar noluyor dıbına koyim ya anlamıyorum.

    Bıkmış ve tükenmiş vaziyetteyim.
    ···
    1. 1.
      +4
      Galiba son entrysiydi...
      ···
    2. 2.
      0
      bişey mi oldu adama
      ···
    3. 3.
      0
      Reisss geri dön lütfen
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +9
    S.A

    "Giden gittiği yerde mutluysa kalanların dıbına koyim."

    diye bir söz var. Bunu yazmaya gelmiştim. Sonra dedim gelmişken biraz klavye eskitim.

    sonra vazgeçtim.

    Ali Koç'un başkanlığından başka iyi bir şey olmadı lan sanırım. Biraz düşüneyim aklıma gelirse yazarım. Zaten hava çok sıcak dıbına koyim.

    Ayrıca Ümit Sayın - ben tabii ki
    ···
  12. 12.
    +9
    sabahtan beri sıla dinliyorum.
    dışarıda yağmur yağıyor mis gibi, kahve içiyorum arada.
    bugün güzel olacak ya.
    bugün sinir olmak istemiyorum, baş ağrısı istemiyorum. eskisi gibi sözlükte takılıp kahve içip müzik dinleyip sakin sakin takılmak istiyorum.

    eskiden sözlükte sohbet ettiğim kişiler vardı, teker teker gittiler ya da eskisi kadar sık girmiyorlar sözlüğe.
    eskiden sözlükte takip ettiğim yazarlar vardı, yeni tasarım gelince kaybettim dıbına koyim hepsini. nickleri falan farklıydı aklımda tutamadım. e zaman takip sistemi yoktu, sol taşakta denk geldikçe görüyordum. ne bilim lan eski tasarım daha samimi geliyordu bana. sanal alemde en çok vakit geçirdiğim yer burasıydı eskiden. yeni tasarımla beraber seyrekleşti tabi. şimdi tekrar ısınmaya çalışıyorum.
    ···
  13. 13.
    +9
    ···
    1. 1.
      +5
      ···
    2. 2.
      +2
      ···
      1. 1.
        +1
        ···
      2. 2.
        +2
        ···
  14. 14.
    +9
    S.A anımı anlatmaya geldim.

    O.ç'un biri geldi oturdu yedi yemeğini hatta öyle bir yedi öyle bir yedi anlatamam. Tabağı yıkama kurula yerine koy öyle yedi yani. Sonra kasaya geldi ve aramıza şöyle bir konuşma geçti;

    O.ç: Yav yemek yannan gibiydi hiç beğenmedim.
    Ben: Yarak yemeyi seviyorsunuz sanırım, tabağınız tertemiz :)
    O.ç: ...

    Anım bitti iyi günler.
    ···
  15. 15.
    +9
    lan bir de suratına bakıyorsun ama ne kadar istesen hayal etsen de sarılamıyorsun ya, işte o zaman tüm insanlığın dıbına koyim diyesim geliyor.
    ···
  16. 16.
    +9
    ···
    1. 1.
      +3
      ···
    2. 2.
      +3
      ···
  17. 17.
    +8
    Ben yeterince yaralandım arkadaşlar, gereğinden fazla yıprandım. Söyleyecek yazacak bir kelimem dahi kalmadı sanırım.

    Güzel hayatlar yaşayıp iyi vakitler geçirin.
    ···
    1. 1.
      0
      Abi valla sana ne kadar canını sıkma desekte yine bir fayda etmeyecek biliyorum ama gercekten üzülüyoruz be abi
      ···
  18. 18.
    +7
    Gerçekten yoruldum.
    Öyle ufak bir şey değil, ya da bir anlık bir düşünce değil bu. Çok uzun zamandır hissediyorum bunu. Yorgunum, tükendim, ruhum terk etti belki de bilmiyorum.
    Bildiğim hiçbir şey düzelmiyor şu hayatta. Yaralar hiç kapanmıyor. Söylenen bir şey ifade etmiyor. Kendi hapishanemizden kaçış yok. Hayattan kurtuluş yok.

    Daha çok gencim aslında biliyorum bunu. Hatta bende olanın kat be kat derdi olanlar var, bunu da biliyorum. Ama herkes güçlü değil şu hayatta. Herkes dayanamıyor.

    Bir müddet sonra kelimeler birikiyor içinde. Asla taşmıyor ama. Ne kadar ağlasan, kendini yırtsan ya da nefret haline getirip vura kıra dışarı atmaya çalışsan olmuyor. Ruhuna yapışıyor hepsi. için bunalıyor. Yazıyorsun geçmiyor, okuyorsun geçmiyor, dinliyorsun konuşuyorsun geçmiyor. Bazı şeyler olmayınca olmuyor.

    Küçükken hep hayallerde yaşardım. Hala aynı. Hala hayallerde yaşıyorum. istediğim şeylere çok yakınım aslında. 1 bilemedin 2 adım uzaktayım belkide. işte en kötüsü de o; o adımlar hiçbir zaman atılamıyor, atılamayacak. Böyle olunca da insan kuruyor işte.

    Eskiden bir komşumuz vardı. Tahsin amca. Çok harbi adamdı. O zamanlar arada sırada çikolata verdiği için öyle diyordum ama şu an anlıyorum ki gerçekten harbi adammış. Bir keresinde onlara gitmiştim. Oğlu selimle oyun oynarken elektrik kesildi, korktuk haliyle. Sonra tahsin amca bi mum yakıp geldi yanımıza. Beraber oturduk elektrik gelene kadar. Bize dedi ki " Karanlıkta görmediğinden korkmak, ışıkta gördüğünden korkmaktan iyidir." Hala ne demek istedi onu düşünürüm ve her zaman çok muhteşem anlamlar çıkarırım. Hayat felsefem gibi bir şey.

    Babam pek öyle öğütler vermedi bana. Hep işle, eğitimle alakalı öğütler verdi. Küçük yaşta adam etmeye çalıştı. Bir kez bile vurmadı ama çoğu zaman hayal kırıklığına uğrattım onu. Ulan düşünüyorum da geçmişte değiştirmek istediğim ne kadar çok var be. Hiçbir zaman "çocuktum oğlum ondan yapmışımdır" demedim hatalarıma. Şu an bile 8-9 yaşımda yaptıklarımdan dolayı utanırım, kendime kızarım. Ne yapalım kaçış yok işte.

    ortaokuldayken insanlar beni ezik sanıyordu. Aslında sınıftaki en karakterli çocuk bendim dıbına koyim. Çok çalışkan değildim. ama en çok beni severdi hocalar. Birinde kolum kırılmıştı. 2-3 hoca ziyarete gelmişti. Okuldaki binler nasıl kıskanmıştı ehehehe. Onun dışında bir kazancım olmadı zaten.

    Hayat benim için boş geçti yani. Ve o şekilde devam ediyor. okuduğum kitaplar, dinlediğim müzikler, izlediğim filmler, ciks, yemek, uyku hiçbir şey zevk vermiyor artık.

    Hayatımda bir kez pgiboloğa gittim. 3. seansta o anlattı ben dinledim dıbına koyim. O seanstan sonra iki kez daha gittim. Bir daha da gitmedim. Kendimi bulabileceğim başka bir yöntem keşfetmiştim; yemek yapmak.

    Şu hayatta en zevk aldığım şey yemek yapmak. Farklı yemekler yapıp denemek. Sevdiklerime yemek yapmak. Hatta yemek çirkin olsa bile yerken mutlu oluyordum dıbına koyim. Ama hayat o duyguyu da hissettirmeden aldı elimden.

    Bir keresinde eskort çağırmaya karar verdim. "Elit beyler gelsin" diyenler var ya onlardan ama. Ne bilim işte değişik şeyler yaşayayım dedim. Buldum bi tane 2 saatliği 1800 TL. Ulan tamam dedim. Kadın geldi ama nasıl kadın. Kadınlığın ham maddesi nedir deseler gidin ona sorun derim. Geldi gelgit falan derken gitti. Tadı damağımda kaldı. Ertesi hafta bir daha aradım bir daha geldi. Bu şekilde aralıklarla devam ettik. Sohbet falan ediyorduk. Gayet zeki biriydi belli. Aradan birkaç ay geçti yine aradım şehir dışındayım gece gelirim sonra görüşelim dedi. beklerim gece gel dedim. 3 gibi gelirim sonra falan dedi ama ısrar ettim dıbına koyim. gibtiri basar dedim ama tamam dedi. Gece 3'te geldi. Yorgunluk falan dinlemedim aldım içeri. ilk defa yatak odama girmiş oldu. sevişme faslı bitince uyuyakalmışız. Sabah kalktım yatak yatıyor hala. Gittim kahvaltı hazırladım, iki çeşit omlet, salam falan bildiğin sofra kurdum kadına. ben mutfaktayken uyanmış giyinmiş apar topar. içeri geldi masayı gördü. Ağzını açmasına fırsat vermeden gel kahvaltı yapalım dedim. Şaşırdı amk haliyle. Kaç kişiyle yattı bilmem ama böyle bir şey görmediğini söyledi. Kahvaltı ederken sohbet ettik. Kaç yıldır bu işi yaptığını sordum. Sanki çok normalmiş gibi. 8 ay ama iki ay önce bıraktım bu işi dedi. Çay burnumdan çıktı anasını satim. Vay efendim ben çok iyi biriymişim, yatakta da iyimişim o yüzden bir şey dememiş falan. Ulan her gelmeye niye para aldın o zaman fuckbuddy olurduk diyemedim. Hiçbir şey diyemedim. Düzenli olarak takılmaya devam ettik tabi para vermedim xd. Sonra pufff ortadan kayboldu. italyaya gitti.

    Kafamda yazdıklarım gibi. Dolu, karmakarışık ve anlamsız.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +7
    Sabah matkap sesiyle uyanmak ♥

    E cinsini cibiliyetini gibtiğimin insanı sabahın köründe matkap çalıştırmak nedir?
    ···
  20. 20.
    +7
    "Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerede olduğumuzu bildirmek istiyorum.
    Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?"

    En sevdiğim Oğuz Atay cümlelerinden. Yok mudur herkesin okutmak istediği yazılar? Bizim yazdığımız ama sahibinin başkası olduğu yazılar. Kalemi kalbimize senkronize edip içimizdekileri kağıda döktüğümüz yazılar. Okuyucusunu bildiğimiz ama okutamadığımız yazılar. Bir yığın duyguyu bir kaç kelimede özetliyor işte bu cümle.

    Bazen bazı cümleler okuruz o cümlede kendimizi buluruz. Bazen romanlarda bazen şiirlerde bazense şarkılarda. O cümle çevresindeki binlerce kelimeyi anlamlandırabilir. Her bir dizeyi ezberlemenize neden olabilir. O şarkıyı tekrar tekrar dinlemenize neden olabilir. Ya da bir insanı kendinizden vazgeçercesine sevmenize neden olur. O insan giderse o cümle anldıbını kaybetmez ama. Önceden size anlam katan, kayıp bir eşyayı bulduğunuzda yaşanan sevinci veren kelimeler size acı verir o insan giderse.

    Hayat o kadar boş ve anlamsız geliyor ki artık. Ne dinlediğim müzikten ne okuduğum kitaptan zevk alabiliyorum.

    Kelimelerde tükeniyor artık.
    ···