17 yaşındayız. Ailevî durumumuz yoktu.

Zaten aşka küsmüştüm. Yıllar öncesi...

ÖmürCan ile oturuyoruz .

Saat 10.00

Yer : Trabzon/merkez

Uzun sokak diye tabir edilen , taksim , kızılay gibi trafiğe kapalı, yayalar için yapılmış olan cadde de yürüyoruz.

Bende tertemiz sicil var. Polislerle muhabbetim bile olmamıştı

Ömür can , biraz serseriydi. 45 5o dosyası vardı o aralar. En büyük suçu adam öldürmeye teşebbüstu.

Mahkeme çıkışı , onu öldürmeye gelen adamın silahını elinden alıp , adama ateş etmeye çalışıp ıskalayan biriydi.
(Bu adamın aracını çalıp perte çıkartmış .  Mahkeme o yüzden)

Mahkemeden beraat edeceği belliydi . Deliller bunun lehineydi ve kamera vs. Görüntüleyememisti.

Daha öncedende tecrübeli olduğu için , parmak izi bırakmamıştı gavat.

Uzun sokak da yürürken , lüks bir kafeye baktık . 

F: bak kardeşim bu işte yokum.  Kimseye bulaşamam gece gece .

Ö: ne bulaşması , aramızda takılacaz.

F: olum dövmek istemiyor musun , nasıl aramızda amk ne diyorsun ?

Ö: lan mal ne dövmesi , kafe elemanları içeri bile almaz seni beni. Bu binler sabaha kadar canlı müzik derken eglencek.

Biz de arabayla ufak bir tur atcaz. Bu kadar

F:olum salak misin sen hırsızlık mi yapcaz diyorsun ?

Ö: ben çalıp , parçalayalım demedim.  Geri koyxaz yerine anlaşılmaz bile kanka.

Daha önceden çok olayı vardı böyle , dosya açılıp delil yetersizliğinden beraat ediyordu full. Yanı tecrübesi vardı .  Güvenebilirim diye düşündüm.  Ama ya yakalanırsak diye de aklımdan geçiriyordum

Omurcan:ö.   flamelion1:f

Ö: Ulan şurada bir çay içsek , bir pasta yemeye kalksak . Masadan kalkmayız amina koyim.

F:boşverbe kardeşim biz böyle mutluyuz.hem paramız olsa ne olur ? Başımıza dert olur.

Ö:ulan bi çanta dolusu para bulsak , böyle der misin ? Fakirlikten kafanı çevirip kafeye bile bakmadın.

F:ne yapalım amina kodugum biz mi seçtik ? Biz mi seçtik ha? Ben de istemez miydim Babam doğum günüm de mercedes anahtarlarını cebinden çıkartsın, limitsiz kredi kartını gülerek elime versin . Bana kızdığından amerikaya üni ye göndersin.
Bende isterdim ama biz  bu hayata doğduk . Biz onlardan güçlüyüz.  Biz bu hayatta batmayıp , onlardan üste çıkacak adamlarınız be . Biz sırtsırta verirsek kurtuluruz bu garibanliktan.

Ö:böyle ufak tefek işlerle olacak işler değil bunlar kardeşim. Bizim iki kuruş alacagimiz para ne ota ne sigaraya yeter .

Korkununun ecele faydası yoktu ve artık arabanın içine oturmuştum. Bundan sonra adam gibi işi yürütmemiz gerekiyordu. Kendimi sakin tutmaya ve rahatlamaya çalışıyordum. Etrafda sıcak bir rüzgar esinti vardı , bir kaç tane araç yoldan geçiyordu. Ve tabiki ters bir durum yoktu , aracın içindeydik ve 1 dakika kadar olmuştu .

F: ömürcan hadisene lan çalışmıcaksa bırak gidelim.

ö: olum ben uçagı bile çalıştırırım sen sakin ol diyorum. acele etme sabaha kadar vakit var önemli olan kapıyı açmaktı

Bu şehir adamı affetmezdi. Iyice delikanlı olmuştum.  17 yaşımı Trabzonda yaşıyordum.

Lafda kolaydır ama şehir de zordur. Herkes delikanlıdır. Bir kıza laf atsanız, dönüp salak şey diyip gitmesi gerekir .

Ama burada , anasını giber  ...

Neyse , ömür can ellerini şaplatti ve bu gece eğlenceyi buldum dedi ...

Ulan yine mi dövüşecektik diye aklımdan geçirmeye başlamıştım .

Bu it yüzünden dolayı bir  mevzu olmuştu, onu dövmelerine razı olmadım . Sen git dediler , gitmedim beraber dayağı yedik.

Tam kardeş olmustuk o gün . 3 ay öncesi kadardı .  Daha acısı, sızıları yeni geçmişti.

7 kişi okuyor amk neyini yazayım ? Sen yazar misin

Arabayı boşa aldı, o esnada yer değiştirdik.

Ö: nereye gidiyoruz patron?

F: sen seç kral.

Ö: maçkaya sür  o zaman .

Maçka bir ilçesi trabzonun ve 30 km den uzaktır merkeze. Güzergah şu

Merkez > değirmendere > esiroğlu yolu > maçka.

F: Bu gecenin saatinde oraya neden gidiyoruz? Git gel zaman dolcak zaten

Son gaz yola devam ediyorduk. Sahil yolundan çıkıp; şehir içine dönelim dedi.

Ben pek araba sürmemiştim . Sürmeyi biliyordum ama.

Saat gece 1 suları idi. Neredeyse 2 saat kadardır sorunsuz devam ediyorduk.

F: kanka bende sürsem olur mu ?

Ö: olur tabi . Seninde hakkın var ama direksiyonu al şununla tut.

Yakalanmamamız için  direksiyon üstüne atletini koymuştu .

Ve öyle sürüyordu .

Ne de olsa herşeyi düşünmek gerekiyordu.

Ömür can a güveniyordum ve tamam dedim.

Arabanın olduğu yola doğru yürüdük. 

Ö: birisi gelirse sakin ol. Bana seslice " nereye düşürdün anahtarları " de. 

Omurcan sakalliydi . Bu yüzden yaşından az büyük gösteriyordu. Birazda kilolu olduğu için o karanlıkta, adama benziyordu.

Kemerinin içine doğru komando bıçağı sokmustu . Önce onunla denedi, açamadı.  20 30 saniye geçmişti .

Ben terlemiştim artık, titriyor gibiydim.

Ö:şiiişşt lan etrafa bak

Yokmu devdıbını merak eden bir kaç kişi

Zaten bu zengin bininin yaptığı da zoruma gitmedi değildi .

F:bu kalabalıkta nasıl yapcaz o işi ?

Ö:1 dakika içinde ben kapıyı açarım , sen daha sola baksan yeterli. Dikkat çekme yeter , ters durum olursa koş mahalleye doğru..

F: kardeşim , başımıza bela gelmez dimi ?

Ö: ben bir sürü suç işledim bir defa bile nezarete girmedim bana güven.

Evet gerçekten de öyleydi. Onlarca suçu olmasına rağmen sadece mahkemelere çıkıp, ifade verip kurtardı. Zaten reşit olmadığı için de savcı hariç karakolda da ifade vermemişti

Bunları bana anlatmıştı ve harbiden gözü kara biriydi. Yaşı küçük olmasına rağmen rahatlıkla adam indirecek potansiyele sahipti.

Sıkıntı olmaz diye düşünmüştüm. Böylece .

F: tamam diyelim kapıyı açtın, tofaş gibi her anahtarla çalışmaz bu.

Ö: duzkontak yaparız bizde ? Çok yaptım olum rahat ol diyorum

beni iyice rahatlatmıştı ve artık alışmıştım bu duruma. arabanın camından bakıyordum etrafa , ömürcan az buraya gel dedi .

Ö:bak şimdi nasıl yapıyorum izle ve gör

Bende egildim ve onu izliyordum tepe lambasının ışıgı kesmemek için fazla sokulmamıştım. görebildigim kadarıyla 4 tane kablo vardı ve bunları her birisi su degirmeninin kanatları gibi , birbirini destekleyerek motoru çalıştırıyorlardı

Sonra yaz yaz diyorsunuz

Yaz yaz diyorsunuz . yazıyoruz okuyan yok. okumak isteyen olursa yazarız.

Ö: bi benzinlik var orda , gidip arabayı yıkarız.

F:Lan babamızın arabası mi amk delisi. Ne yıkaması ne diyorsun. Şakayı bırak .

Ö:ciddiyim , 1 lira atcaz köpüğe sen de suya 1 atıcaksın yikicaz işte ne var bunda ?

Aptal aptal gülüp , yüzüme bakıyordu .  Degirmenderedeydik , frene asıldım ve emniyeti çektim .

F:Ya adam gibi şöyle ya da iniyorum

Ö: tamam lan tamam kızma .  Orda yıkama makinaları varya , tak diye açılıyor 2 haftada bir öğün le almaya gidiyoruz . Bu sefer de sana nasipmiş

Tepe lambasını açtı ve ardından duzkontak için elleri sıvadı.

Bir an önce o da bu işi bitirip kaçmak istiyor gibiydi.   Ve sonunda motor çalışmıştı.  Yan koltuğa geçerek , beynim patladı. Sen sürersin dimi ?

Diyerek sordu ve bana bakti

F: sürerim sorun yok  . Dedim ve direksiyona geçtim.  Bi 700 -800 liraya kadar para almıştık sanırım .

Ceplerimiz dolu doluyaydı. Artık , herşey sona ermişti .  Tek sorun maçka , esiroğlu , değirmendere, meydan istikametine sorunsuzca gidip, motoru istop ettirip, kapı mandalina içerden bastirarak . Aracı terkekmetti .

Çaresizce yola devam ettik , esirogluna gelmiştik. Gerginliğimi azaltan tek şey muslum babaydı o an.

Böyle ayrılık olmaz ... böyle sensiz yaşanmaz . .. (bkz: en saf duygular 2005)

Diyerek içime serpiştiriyordu resmen.

Her ikimiz de de alkol sigara yoktu. Bu yüzden için biraz rahattı. Full ayık olucaz bari başımıza bir şey gelmez diyordum.

Ve benzinliği uzaktan görür mesafeye kadar yaklaştık.

F: bak geldik, dönelim geri ? gibt ir et . Çalıntı arabayla bu işe kalkmak ters değil mi ? Yakacaksın ikimizi de bak .

Ö: Lan kız gibi konuşma .  Ben sana diyorum ki sıkıntı yok gardaşım.  Bende iş . 

Hızlı adımlarla geldigimiz patika yola geri döndük.

"Daha hızlı, daha hızlı " diyerek arabaya doğru ilerliyorduk.

Bir sürü bozuk para vardı ceplerimde ve epey bir ağırlık yapıyorlardı .  işin kötü tarafı, çin çin ötüyorlardı. Ellerimizle ceplerimizi bastırıyor, eğilmek zorunda kalıp , öyle yola devam ediyorduk. Sonunda arabaya gelmiştik , ama hemen uzaklaşamayacaktık.

Çünkü ben arabayı istop ettirmiştim ve tekrardan düz kontak yapılması lazımdı.

Omürcan : atletin varmı ?

F: var

Ö:çıkart

Çıkartıp ona verdim , ellerimizdeki bütün bozuklukları alabildiğince üstüne attık. Düğüm yaptı ve arka koltuğa attı ama hala ceplerimiz de para vardı .

Ceplerinde diğer paraları da bana vermişti ve tamamen bu yükten kurtulmuştu. Duzkontak yaparken , rahatsız olmak istemiyordu belliki.

Ceplerim madeni para ile doluydu. 

Bu noktaya kadar gelmiştik ve artık yapacak bir şey yoktu beyler. Mecbur omur canı dinleyecektim .

Araya döndüm ve az ilerde

Ö:tamam böyle dur .daha fazla yaklaşamayız zaten, yol ayrılıyor ileriye doğru .

Dedi ve araçtan indik. motor çalışıyordu hala ,

F: arabaya çıkıp istop ettirdim. Ve yolumuza gittik , epey yürüdük .  Işık bir şey olmadığı için bayağı da zorlanmadık değil .

Yolları biliyordu ve gel gel bu taraftan diyordu .  Sürekli aynı yerlere bastıkları için, onlar eğilmişti ve insan yolu açılmıştı burda.

Gelmiştik, gerçekten de dediği gibi  pompacı ortalıklarda yoktu.

Zaten böyle yerlerde ya 1 ya 2 pompacı olur .

Markete de pompacilar bakıyordu geceleri. Pek yoğun iş olmuyordu diye sanırsam.

Iyice sokulduk ve artık parmak ucunda yürüyorduk

bir anda tııırrrt sesi geldi ve motor çalışmıştı .ömürcan ellerini degdirmiyor , t shirt ile kapatıyordu parmak uclarını .

bense o an farkettim ve onceden değdigim yerleri sildim artık da parmaklarımla bir yerlere dokunmamaya çalıştım.

Ö: HAYDi BAKALIM AKALIMMMM

Diye bağırdı , çıldırmış gibiydi. Suça meyillli bir adamdı dedigim gibi zevk veriyordu bu ona.

Ö: yakıtı sonuna kadar yiyelim , bırakırız yerine . anlamaz o salaklar rahat ol . güven bu kardeşine.

diye beni teskin ediyordu ve bende harbiden eglenmeye coşmaya başlamıştım artık