/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +102 -14
    Uzun süredir düşünüyorum aslında. Sevdiğim kızı kaybettim. Çok üzüldüm. Yıllarca dertli biri oldum. Ne içindi peki? insanı insana bağlayan görünmez ipler, neden hiç kopmazdı? Neden bir kızı sevip onun için ölmeye razı gelirdi insan? Derslerle dolu bir hikaye yazıyorum panpalar. Hep kaybeden bir adamın hikayesi. Rez alın falan da demeyeceğim. Ama dinlediğinizi belli edin. Duvara anlatmayım
    ···
  2. 2.
    +22
    Hayat hızla akıp gidiyordu ve yaşanmışlıklara bir de aşk eklenmişti. Daha önce kızlara 250 gram olarak bakan ben bu sefer bir kızın gözlerine, dudaklarına, saçlarına aşık olmuştum. Taha halden anlayan iyi bir arkadaştı. Gerçek bir dosttu. Bazıları gibi iyi gününde yanında olup, kötü gününde arayıp sormayanlardan değildi. Bu konuda şanslıydım çünkü benimle ölüme bile gidecek bir arkadaşım vardı. Okul çıkışı saatlerce konuştuk. Oturduk bir yerde bomonti, çerez ve sigara eşliğinde sohbet ettik. Öyle ki havanın karardığını bile fark etmemişiz. Taha kız meselelerinden anlayan biriydi. Daha önce bu konu hakkında konuştuğunda ‘’ bırak amk aşık olmak da neymiş’’ diyorum ama insan yaşayınca anlıyormuş meğer. Geç oldu Taha artık evlere dağılalım dedim.
    -Son bir sigara daha içelim gidersin ne acelen var Sungur? Dedi.
    Demez olaydı. Sohbete daldık ve saat 12 olmuştu. Bunu fark ettiğimizde hızlıca vedalaştık ve eve koşturmaya başladım. Hemen odaya girdim ve yatağa uzanıp Burcuyu düşünmeye başladım.
    ···
  3. 3.
    +20
    2. Dönemin sonlarına yaklaşıyorduk. Yine her sabah olduğu gibi evden çıktım. Okul eve yakın olduğu için yürüyerek gidip geliyordum. Yolda düşünerek yürümeye başladım. Öyle derin düşüncelere dalmışım ki derse geç kaldığımı fark ettim. Koşarak okula yetiştim ve kapıyı tıkladım. işte her şey o an başladı. Kapıyı açtığımda ön sırada hiç tanımadığım biri vardı. Sınıfa yeni gelmişti bu sabah. Sonradan öğrendim adı Burcuymuş. Hiç daha önce hissetmediğim duygulardı. Yeşil gözlerinin içinde kayboldum sanki o an. Öyle güzeldi ki. Bu zamana kadar böyle bir şey yaşamamıştım. Ders fizikti ve geç kalmaya tahammülü olmayan Serpil hocanın dersiydi. Ama sanki halimden anladı ve hiçbirşey demedi. Sadece ‘’yerine geç bir daha olmasın’’ dedi. Daha önce geç kaldığımda bana şiddet uygulayan bu kadın bu sefer hiç sesini çıkarmamıştı. Hızlı adımlara Taha’nın yanına geçtim ve her şeyi değiştiren o sözleri söyledim
    -Oğlum aşık oldum galiba dıbınakoyim..
    ···
    1. 1.
      0
      Bu Burcu izmir'de mi oturuyor amq tanıyorumdur belki
      ···
  4. 4.
    +15
    Bu kadar derde, strese alışkın biri değildim. Emin olun panpalar, başınıza böyle bir olay geldiği zaman eski günlerin değerini daha iyi anlıyorsun. Diğer odaya da baktım ama kimse yoktu. Bu çantanın neden burada olduğuna, Taha'nın bunu neden buraya bıraktığına anlam veremedim. Şimdi gideceğim yer Taha'nın bahsettiği dükkandı. ikinci bir çantayı taşımam zor olacağı için sadece içindekileri alıp kendi çantama doldurdum. Bunları yaparken aklıma Burcu vardı. Zaten dün geceden beri aklımda çıkmıyordu güzel gözleri.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa seriiiii
      ···
  5. 5.
    +16 -1
    Beraber kırılmaya yüz tutuşmuş merdivenden yukarı çıktık. Taha köşeye geçip oturdu.
    -Merak etme bende bir paket daha var. dedi

    -Sevim ablanın yanına gittin mi? Senin için çok telaşlanmıştı.

    -Daha gitmedim. Önce seni bulmak istedim. Beni arayacağını biliyordum

    -Neden aramayım ki? Arkadaşım değil misin.
    Yaralı elimi gösterdim ve

    -Bir hafta daha çekemicem. dedim, gülmeye başladı. Yaralanmışsın. Konuşmaya çalışarak kendini yorma dedim.

    Ama anlatmaya kararlıydı. O yüzden dakikalarca başından geçenleri anlattı. Dükkan sahibinin sabah okula giderken nasıl dövdüklerini anlattı. Adam Tahanın 2 hafta önce ettiği küfür yüzünden evine kadar takip ettirmiş, 2 hafta sonra da intikdıbını almıştı.

    -Merak etme heriflerden birinin cinsel hayatı söndü, dedim ve olanları anlattım. O gün gece yarısına kadar sohbet ettik. Gece olunca Taha evine döndü

    Herşey açıklığa kavuştu gibi görünüyordu. Ama kabus için daha erkendi
    ···
    1. 1.
      0
      devammmm
      ···
  6. 6.
    +14
    Nereye gitmiş olabileceğini düşündüm. Hep gittiğimiz bir yer vardı. Kırık dökük terkedilmiş bir evdi. Hemen yola koyuldum. Söz konusu en yakın arkadaş olunca insan gerçekten telaşlanıyordu. Son birkaç gündür hayatın sadece eğlenmek için yaşanmadığını anlamıştım. Yıkık eve giden kestirme bir sokak vardı. Çantamın ön gözüne sakladığım son dal sigaramı yaktım ve kestirme sokağa girdim.
    ···
  7. 7.
    +14
    Elimi çantadaki beden dersi için yanıma aldığım atlete sardım. Bir köşeye oturdum ve sessizce bekledim. Dakikalarca bekledim ve bekledim. Dükkandakiler beni takip etmemişlerdi. En azından onlardan birine haddini bildirdim diye düşündüm. Bütün gücümle vurduğum için herifin cinsel hayatı bitmiştir herhalde dedim.

    Hava kararmaya başlamıştı. Ben de yıkık evde oturmuş bekliyordum. Tahanın evine uğrayıp hala geri dönmediğini öğrenince buraya gelip dinlenmek istedim. Kaç saattir burdayım acaba dedim. Paketteki son dalı da içmeye başladım. Zaten artık bir önemi de yoktu. Evin önüne çıktım. Terkedilmiş evin arka bahçesine gittim ve derin bir nefes aldım. Yerde bir taş vardı. Bir an durdum ve taşı alıp kafama vurmaya başladım. Öyle sert vuruyordum ki sanki ölmek istermiş gibi. Sonra biri elimdeki taşı alıp beni durdurdu. Yere yığıldım.

    Yanımdaki Tahaydı. Suratı kan içinde, dudağı patlamıştı. Onu gördüğüme sevinsem mi, bu halde gördüğüme üzülsem mi bilemedim.
    ···
  8. 8.
    +13
    Ertesi gün ilk iş olarak Burcu ile tanışmaya gittim. Taha o gün okula gelmemişti . Burcuyla sohbet ederken en yakın arkadaşımı da unutmadım. Okulun bitimine kadar hep aklımda kaldı. Acaba başına bir şey mi geldi diye. Çıkış da da ilk işim evine gitmek oldu. Teyzesiyle yaşıyordu Taha. Sevim abla iyi bir insandı .Kapıyı çaldım ve Tahanın okula neden gelmediğini sordum. Ancak Sevim abla Tahanın sabah okula gitmek için evden ayrıldığını söyledi.
    ···
  9. 9.
    +13
    Kestirme sokağa girdiğim de aklıma Taha'nın 2 hafta önce anlattığı bu olay geldi. Neden bilmiyorum ama Taha'nın ortadan kayboluşunun bu olayla ilgisi olduğunu düşünmeye başladım. Taha herkesle iyi geçinen, kavgayı hiç sevmeyen sevecen bir adamdı. Benim gibi hayatın eğlencesine bakardı. Ama söz konusu canından daha çok sevdiği teyzesi olunca işler değişiyordu. Hep anlatırdı, bir gün çok zengin olucam ve teyzemi rahat yaşatıcam derdi. Şimdi ilk iş yıkık eve uğramak ve ordan birşey çıkmazsa, Taha'nın bahsettiği dükkanı ziyaret etmek olacaktı.
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi ama bro
      ···
  10. 10.
    +14 -2
    Yıl 2005 lise sondaydım. Hayatı gibine takmayan, serseri gibi takılan ve kızlara düşkün bir adamdım. Tek derdim ders arasında sigara içmek, sınıftaki kızlara yazmaktı. Hayatın neler getireceğinden habersiz, tembel ve miskin bir adamdım. Yakın bir arkadaşım Taha vardı ve onunla sohbet eder, okuldan sonra sigara içerdim. Hayallerimiz vardı. Yapmak istediğimiz şeyler vardı. Onun dışında hiçbirşeyi gibine bile takmayan, hayatı eğlenceden ibaret sanan bir adamdım. Ta ki o güne kadar
    ···
  11. 11.
    +11
    -Burada olabileceğini düşündüm. dedi

    -Seni arıyorum sabahtan beri bin kurusu. dedim sinirli bir şekilde. Gerçekten sinirliydim ve ayağa kalktım. Suratına bir tokat geçirdim. Zaten ayakta zor duran Taha yere düştü.

    -Dur her şeyi anlatıcam Sungur önce yukarı çıkalım. dedi.

    -Umarım haklı bir sebebin vardır. Yoksa gibini keser ağzına veririm senin dedim.

    Şaşırdı. Açıkcası ben de şaşırdım. Hiçbir zaman birbirimize saygısızlık etmemiştik. Üzgün bir ifadeyle ayağa kalktı, arkasını döndü ve sinirin geçtiği zaman yukarı gel. dedi

    -Tamam. Bu arada paketin bitti haberin olsun dedim gülerek.

    O da gülmeye başladı. Hava iyice kararmıştı
    ···
  12. 12.
    +11
    Yanındaki adam köşede duran sopayı aldı eline. ikiside sırıtmaya başladılar.

    - Arkadaşının birşeyi yok. Sadece birkaç hafta ayağa kalkamayacak o kadar. dedi

    Bunu duyunca yanındaki adamın elinde duran sopayı birdenbire kaptım ve gibine sertçe vurdum.

    -Ben de senin erkek olduğunu düşünmüyorum artık dedim.

    Arkadan gelen biri enseme sertçe vurmuş olacak ki yere düştüm.
    Ardından sopalarla vurmaya başladılar. Sokaktan geçen birkaç kişinin bana yardım etmeye çalıştığını gördüm. Nasıl olduğunu hatırlamasam da ayağa bir şekilde kalktım ve dükkandan çıkıp kaçmaya başladım. Dakikalarca koştum O gün bana yardım edenler olmasaydı belki şu anda bu entry giriyor olmayacaktım. Ayakta duracak halim yoktu ve elim kanıyordu. Neden olduğunu anlamadım başta. Elimden kanlar akıyordu resmen. Bu anlattığım olaylar yaklaşık 20 saniye içinde olup bitmişti. Koşmaktan yoruldum

    Ama asıl hikaye şimdi başlıyordu
    ···
    1. 1.
      +15
      8 senelik kardeşim dediğim adam, 9 aylık ilişkimde bana " o kizdan hayir gelmez bıyıklari var" diyordu. Ben ilişkimi bitirince kendisi o kizla cikmaya basladi. Eskiden böyle picler yoktu be kardesim. O yuzden sanslisin. Benim kardesim diyebilecegim bi adam bile yok artik. Insanlar cok degisti, acimasiz oldu.
      ···
      1. 1.
        0
        Rezervasyon
        ···
  13. 13.
    +11
    Şimdi 2 hafta öncesine gidelim. Cumartesi günüydü. O gün yine Taha ile yıkık evde oturmuş çerez yiyip biraları yudumluyorduk. Taha heyecanlı bir şekilde yaşadığı olayı anlatıyordu. Dün akşam teyzesine kötü davranan adama sopayla saldırdığını söylüyordu. Onu ilk defa bu kadar heyecanlı görmüştüm. ilk başta inanmadım. Çünkü Taha öyle çok kavga edecek, ortalık yerde küfür edecek biri değildi. Anlattığına göre çırak olmak için gittiği bir dükkanda, bir büyüğün gelip onaylamadan burada çalışamazsın demiş yer sahibi. Taha da teyzesine haber vermiş ve beraber dükkana gitmişler. Dükkan sahibi ise teyzesini küçümseyerek konuşmuş, maddi durumları iyi olmadığı için Taha'yı aşağılamaya çalışmış, Taha da bunun üzerine kenarda duran bir sopayı eline alıp adama küfürler savurmuş bir anlık sinirle. Sonra teyzesiyle beraber dükkandan çıkıp gitmiş. Bunları dinlerken içimden yalanını gibeyim demedim değil ama yalan söylemediği gözlerinden belli oluyordu
    ···
    1. 1.
      0
      Flashback alırım bi dal
      ···
  14. 14.
    +10
    içeri girdim ve ilk olarak etrafta kendimi savunabileceğim bir şey aradım. Köşede sopa duruyordu. Tahanın kullandığı sopa olmalı diye düşündüm. Masada meyve bıçağı vardı. işlerin o kadar ileri gitmeyeceğini düşündüm. içerideki herif gıcık bir ses tonuyla
    -Ne bakıyosun lan etrafa
    -Dükkanın sahibi sen misin?
    -Evet ne var
    -Taha adında birini arıyorum Taha Sözmen
    Biraz etrafına sonra yanındaki saksocu arkadaşına baktı. Bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. Pis pis sırıtmaya başladı. Yumrukları sıktım. Burcu geldi yine aklıma. Dur dedim şimdi olmaz.
    ···
    1. 1.
      0
      hadi brooo
      ···
  15. 15.
    +10
    Sadece dinlediğinizi belli edin. Boşuna anlatmış gibi olmasın
    ···
  16. 16.
    +9
    Yıkık eve vardım ve üst katına emin adımlarla çıkmaya başladım. Merdivenler sanki her an çökecekmiş gibi gıcırdıyordu. Duvarlarda saçma sapan yazılar, küfürler ve kendini komik sanan gereksizlerin yazdığı zerre gülünmeyecek espriler vardı. Bu yeri hiç bir zaman sevmedim, ama kafa dinlemek için güzel bir yerdi. Okuldan sonra hergün gelmeye başlamıştık. Burada ne içtiğin sigaradan, ne içtiğin biradan sorumlu olmayacağın türden bir yerdi. içerisi her zamanki gibi leş kokuyordu. Bunca zaman bu rezil yere neden geldik ki diye geçirdim içimden. Yukarı katta 2 oda vardı ve ancak korku filmlerinde görebileceğiniz türden sessiz ve korkunç görünüyordu. Her zaman oturduğumz odaya girdim. içtiğimiz içkilerin şişeleri saymakla bitmez hale gelmişti. içeri ilk girdiğimde farkettiğim ilk şey Taha'ın sırt çantasıydı. Hemen içini açıp baktım. Okul kitapları, 1 paket sigara ve not defteri vardı.
    ···
  17. 17.
    +8
    Cebimde açık unuttuğum mp3 den müzik sesi geliyordu. Sessiz bir yerde olduğum için farketmiştim. Sagopa'nın şarkısı çalıyordu. Mp3ü de çantaya koyduktan sonra merdivenlerden yavaşça indin. Hızlıca inmeye çalışırsanız kendinizi kolunuzu bacağınızı kırmış olarak bulabileceğiniz bir merdivendi çünkü. Taha'nın hangi dükkandan bahsettiğini hatırlamaya çalıştım. Ama hatırlayamadım. Bu yüzden koşarak Taha'nın evine geri gittim. Hem belki geri dönmüştür diye düşündüm. Kapıyı Sevim abla açtı. Taha'nın geri dönmediğini çok meraklandığını söyledi. Ağlamaklı oldu. Onu o halde görünce ben de çok üzülmüştüm. Aklıma dükkan geldi, Taha ile beraber gittikleri dükkanın adresini alıp ordan ayrıldım. Şimdi insanları küçümseyen o bin kurusuna ders verme zamanı. dedim içimden
    ···
    1. 1.
      +4
      ow fuck yeah ders verme vakti adamım
      https://www.youtube.com/watch?v=fGx6K90TmCI
      ···
    2. 2.
      +2
      Sago var şuku
      ···
    3. 3.
      0
      Sago dedinmi bi orda duracan kardeş
      ···
    4. diğerleri 1
  18. 18.
    +8
    Sigara içip geliyorum okuduğunuzu belli edin yeter
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi kardeşim burdayım
      ···
    2. 2.
      0
      vay beee, anlat panpa anlat
      ···
    3. 3.
      0
      bu kadar sigara içip hala nasıl yaşıyo lan bu
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 19.
    +8
    Sanki şu son iki günde dertli bir adam olmuştum. Kendimden daha çok Burcuyu düşünmeye başladığımı hissettim. Adımlarımı hızlandırdım. Nerede olduğunu bile bilmediğim Tahanın paketinden bir dal aldım ve ‘’borcum olsun kardeşim’’ dedim içimden. Kalbimde bir sızı hissettim. Sanki bu yaşananlar çok ağır gelmişti. Burcuyu görmek istedim. Nerede oturduğunu öğrenmiştim okuldayken. Ama önce Tahayı bulmam lazım dedim. Yumruğumu sıktım ve sigaradan bir nefes aldım.
    Dükkanın önündeydim. içeride tek kaşlı bir bin vardı. Kesin dükkanın sahibi budur dedim.
    ···
  20. 20.
    +7
    Birkaç kişi dinlediğini belli etse yeter. Ben yine anlatırım
    ···