/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +9
    Ayaz: Kardeşim bize şu güvenlik kameralarını izletir misin?
    Güvenlik: Abicim sizin karakoldan izin almanız lazım. Yoksa aksi taktirde imkansız.
    Onur: Kardeşim ben buranın esnafımıyım lütfen.
    Ayaz: Birader Yıldız Matbaanın sahibi bu arkadaş bir yardımcı olsan.
    Güvenlik: Oranın sahibi Ahmet abi çok severim. Sen kimsin kardeşim.
    Onur: Ben onun oğluyum birader. Söyletme bana dün sağlam dayak atmışlar bir yardımcı ol be.
    Ayaz: Kardeşim ne olduğunu bilsek yeter biz zaten polise gidicez.

    Zaten gerçektende niyetimiz polise vermekti. Sadece ne olduğunu bilmek istemiştik. Tamam sağlam adamlardık. Onur zaten bir ay önce askerden gelmiş mavi bere komando. Bense 15 yaşımdan beri sporla uğraşan, profesyonel iki dövüş sporunu yapıyorum. Onur 1.80 var yok, ama geniş omuzlu, kilosu boyuna orantılı, sakalları sık ve askerden yeni geldiği için çok uzun olmasada ufaktan kabalaşmaya başlamış. Ben bazen 1.85 bazen 1.86 çıkarım. Kilom o zamanlar 82 boyuma göre az. Onur'dan ağırım ama boydan dolayı onun kadar kalıplı durmuyorum. Ancak yan yana geldiğimiz zaman daha iri olduğum anlaşılıyor. Saç sakal desen zaten bakımlıyım. Sakallar yaklaşık 9-10 cm uzamış. Yakışıklıyız yani az ekmeğini yemedik zamanında. Ama tabi şimdi Gül var. Annemin babamın kızım diye sevdiği kız. Onun için nefes alıyorum. ilerde ondan olacak çocuklarım için.
    ···
  2. 52.
    0
    Rezerved yaz değerlenicek.
    ···
  3. 53.
    0
    Yaz amk yaz
    ···
  4. 54.
    +23
    Ulan eliyle mi gibiylemi yazdıgı belli olmayan, her cümlede en az iki hata olan hikayeleri okursunuz. O kadar dikkatli yazıyorum okurken keyif alın diye kimse okumuyor heralde, okuyam 8-9 kardeşim adamsınız.
    ···
  5. 55.
    0
    reZZervasyon
    ···
  6. 56.
    0
    Rüyamda gördüm lan
    ···
  7. 57.
    +20
    Polis lafını duyunca güvenlik izletmeye karar verdi.

    Güvenlik: Tamam izletirim ama size kopya veremem.
    Onur: Kardeşim çok sağol.
    Ayaz: Allah razı olsun birader.

    Üçümüzde sanki sekize giden, yeni tüylenmiş bir ergenin ilk izlediği ferreyu izlediği gibi bir dikkatle monitöre bakıyorduk. Kavgadan sonra çırak çıkmış gelmemiş. Ahmet kavgadan iki saat sonra amca dükkanı kapayıp siteden çıkmış. Son kamerada site kapısının dışını gösteren kamerada, Ahmet amca arabaya binicekken, iki kişi tutup zorla başka bir arabaya bindirmişler. Plaka görünmüyor görüntüde araba yandan çekilmiş. Kameradan çıkarken plaka açıya girmemiş.

    Ayaz: Onur çırağı ara.
    Onur: Tamam kardeşim.

    Çırağın telefonu kapalıydı. Çırağa ulaşmak zorundaydık. O adamlar kimdi? En önemlisi kavga neden çıktı? Neden bu kadar büyüktüler. ikindi vakti koca adamı kaçırmaya nasıl cesaret ettiler.
    Hepsi o çırakta saklıydı. Çırak dediğime bakma, kocaman adam 25 yaşında, dükkanda bir Ahmet amca, bir çırak olduğu için adı çırak. Çırağın evini öğrenmek için, Ahmet amcanın yanına doğru yola çıktık.
    ···
  8. 58.
    +16
    Beyler okuyo musunuz belli edin kendinizi boşa yazıyor gibi hissediyorum.

    Onur'un eve gidene kadar hava kararmıştı. Eve girdiğimizde evde ölüm sessizliği vardı. Zaten kapıyı Onur'un annesi Saliha'a teyze açmış ve hiç konuşmamıştı. Kadının çok ağladığı gözlerinin şişinden, yere bakışından belliydi. Yatak odasına Ahmet abinin yanına geçtik. Onur'da bende Ahmet abiyi görünce delirdik. Dudakları dikişli, kaburgaları sarılı, neredeyse her yeri yara bere içinde. Kırk katır yabancı olsa etkilenir ve sinirlenir bu manzara karşısında.

    Onur: Baba kim yaptı bunu söyle artık.
    Ayaz: Ahmet abi söyle polise verelim.
    Onur: Baba neden saklıyosun ki söylesene
    Ayaz: Ahmet amca birşey yapmıcaz bari çırağın adresini ver bize onunla konuşalım.

    Ne dediysek, ne ettiysek konuşturamadık. Sigara içmek için balkona geçtik. Saliha teyze elinde ufak bir kargo kolisi elinde yanımıza geldi.

    Saliha teyze: iki gün önce Ahmet bunu eve getirdi. Bu çırağınmış, o gün erken çıkmış dükkandan, Ahmet'te eve getirmişti. Bunun üstünde adres var. Gidin.

    Onur ve ben bir birimize bir kez baktık ve yola çıktık.
    ···
  9. 59.
    0
    Akiyo okunur. Rezz
    ···
  10. 60.
    0
    neyse rezzz
    ···
  11. 61.
    0
    Anlat okuruz bi ara
    ···
  12. 62.
    +9
    Yine arabalardaydık. Ev çok uzak değildi. inşallah evdedir düşünceleriyle yol bitti. Üstünde Muzaffer Çelik yazan zile bir kaç dakika bastık ama açan olmadı. Er yada geç gelecek düşüncesiyle, apartman kapısının arada bir araba sığacak şekilde, sağına Onur, soluna ben park ettik ve gelmesini bekledik. Gece saat 22.00 gibi bu puşt geldi. Ben tanımıyordum Onur arabadan inince anladım.

    Onur: Muzo naber?

    Çırak Onur'u görünce koşmaya başladı. Ee tabi ki bende inmiştim ve beni tanımadığı için üstüme geliyordu. Ne dizine, ne kaval kemiğine tam ayak bileğine öyle bir tekme attım ki, koşmanın verdiği hızla 1-1.5 metre kadar ileride yüzünün üstüne yere çakıldı. Onur tuttu yakasından yerden otuz cm kadar kaldırarak.

    Onur: Niye kaçıyosun şerefsiz.

    Cevap veremedi. Elmacık kemiğinin başından, burnuna kadar soyulmuştu yüzü. Etinin sıyrıldığını anlamak için uzman olmaya gerek yoktu.

    Onur: Bin ulan arabaya yavşak.
    ···
    1. 1.
      0
      zamanında o tekmeyi bire birde bir çocuğa atmıştım çocuk kız gibi yerde ağlayıp ayağımı hissetmiyorum diye bağırıyordu
      ···
      1. 1.
        0
        Vay mk millete bak
        ···
  13. 63.
    0
    Ayraçç
    ···
  14. 64.
    0
    Ayraç mayraç yok devam rezzzz
    ···
  15. 65.
    0
    Seri kardesim
    ···
  16. 66.
    +14
    Herifi paketlemiştik. Benim eve zütürüyoduk. Bunu konuşmaya gerek yoktu. Çünkü Onur'la birbirimiz gerçekten iyi tanıyorduk ve %90 aynı şeyleri düşünürdük. Eve vardığımızda adamı salonda yere oturttuk.

    Onur: Herşeyi anlatıcaksın.
    Ayaz: Ölün çıkar bu evden.
    Onur: Gram düşünmeden yaparım.
    Ayaz: Önce ellerini ve ayaklarını bileklerinden keserim.
    Onur: Yazama çizeme diye.
    Ayaz: Dilini keser, kulaklarına kızgın demir sokar dağlarım.
    Onur: Konuşup anlatama diye, sorulana cevap vereme, etrafında hiç bir şey duyma diye.
    Ayaz: En son gözlerin.
    Onur: Bizi görüp tepki vereme diye, en son gözlerin çünkü sana yapıcaklarımızı gör diye.
    Ayaz: Unutmadan gibini çorba kaşığıyla koparırım, ezilerek kopsun diye. Her yaptığımdan sonra göğsüne iki kere işaret parmağımla vururum.
    Onur: Seni hapsettiğimiz, zifiri karanlık, hiç birşey duyamadığın, göremediğin, konuşup anlatamadığın. Yazamadığın, ayağınla bile karalayamadın. Çevrendekinin kim olduğunu asla bilemediğin. Belki annen belki baban, belkide biz. Bizim olduğumuzu anla diye her yaptığımızdan sonra göğsüne iki defa vururum.
    Ayaz sana bunu yapanların yanında olduğunu, asla söyleyemediğin bir dünyaya hapsederim.

    Ve Muzaffercik dökülmeye başladı.
    ···
  17. 67.
    0
    Rezerve
    ···
  18. 68.
    0
    Seri sariyo
    ···
  19. 69.
    0
    Sardı panpa rezz
    ···
  20. 70.
    0
    Rezzzzzzz
    ···