açılın cevaplıyorum:

tenga.

benden öğrenip şukulamayanın avradının amı böyle olsun.

yorumlarınızı ekgib etmeyin beyler

gerçekten de kaliteli adamdır ben de biliyorum.

imam çağdaşın amk bu arada

güldürdün kap şukunu

Öncelikli not : bu başlıkta kimseye hakaret edilmemekte olup gerçekler yüce milletiminizin (eyyyyyy bacılarımmmm kardeşlerimmmmmm) bilgisine sunulacak, bilimden dem vurup medyada kaymağını yiyip bilim adamı diye geçinenlerin suratına bir tokat gibi inecektir.

Söz konusu yazıyı feysbukda, twitterde, x sözlükte, y sitesinde istediğiniz gibi alıntılayabilir kopyalayabilir paylaşabilirsiniz/paylaşınız.

Hiçbir şey yapmasanız da bunları kulaktan kulağa paylaşınız ki hak eden hak ettiğini alsın, hak eden hak ettiğini almazsa birileri bizleri hep kandırmaya devam edecek, sömürecek, sahte kahramanları gözümüze sokacak. halkın içinden gelen gerçek mucitleri, kahramanları, bilim insanlarını yok edeceklerdir...

Yazının sonunda da hepinizi şaşırtacak bonus "Türk" bilim adamlarını, gerçek Türk bilim adamlarını sizlerle paylaşacağım.

Başlıyorum :

Fotoğrafta görünen isimleri artık herkes biliyor, neymiş efendim... ışık hızının sesini bulmuş, amerikanın şifrelerini çözmüş, uzaya giden türk mucitmiş, kendini şarz eden pil yapmış..

Falanca üniversitede hocaymış, filanca üniversitede bla bla imiş...

Sırası ile yanıtlayalım :
(Beyler kendimi tutamadım yazının başında küfretmiycem demiştim ama azıcık ağzımı bozacağım)

Işık hızının gürültüsü :
ölçülmez denileni ölçtü diye anüsten çıkma hikayeler uyduruldu, efendim dehaymış falanmış filanmış diye.. ne yapmış biliyor musunuz ? hiç bir şey. girin literatüre bakın böyle palavra bişey yok, yaptığı şeyin zütü başı bir çalışma bu çalışma da ışığı bir dedektörle ölçüp ne kadar belirsizlik olduğuna bakmaktan başka bir halt değil.. ama bizim medyamıza sorsanız neler neler başardı diye... bla bla bla.. kim bilir kimin ekmeğine yağ sürüyordur ya da kimin adamıdır..

abd nin elektromanyetik şifrelerini çözdü:
bakın bu halk çocuğudur, yani hocadır falan filan ama tipten belli halk çocuğu olduğu. yaptığı şey rahmetli maxwell'den beri bilinen elektromanyetik itki dir. yeni değildir, şifre çözmemiştir, bir sonuca ulaştıramamıştır. haberlerde facebookta artistlik yapmıştır bol bol. gerçek bilim insanlarının tanınmasını engellemiş, hiç mütevazi olmamıştır, dememiştir ki ne diyonuz amk ne şifre çözmesi?

kalp plinde çığır açan bla bla:
bunun yaptığı da yine anüsünüzle gülebileceğiniz cinsten; piezo elektrik diye materyaller var (ismi artistik gelmesin 5 kuruşluk ürünler oyuncakların içinde bile var); bunlara baskı uygulayınca ufak elektrik sinyali üretiyor, amfendi de bunlardan birini gidip gariban bir hayvanın üzerine dikmek suretiyle bir hayvana eziyet etmiştir, ve bunu da sanki bir tak bulmuş gibi medyaya vermiştir. bomboş bir hikaye, balondan başka bişey değil, osuruktan teyyare ve bilimle hiçbir ilgisi yok. bir yerde hawkingin bulunduğu ortama gidip orada bir foto çektirip, hawking iftara bize geldi demekten de geri kalmamıştır. ülkem adına utanıyorum. (evet biraz esprili abarttım ama bunun da yaptığı bi gib yok)

ilk türk astornutuu:
ya en komiği bu amk, çocuk konferans veriyor bişeyler yapıyor, işte uzay fakültesinde bilmem ne yapıyormuş falan fistan... ama olayın iç yüzünü gerçeğini anlatan hiçbir haber bulamıyorsunuz; olay şu ki axe şampuan bir çekiliş yaptı vaktiyle her ülkeden birilerini uzay eğitimine yollayıp sponsor olacakmış, bu çocukta türkiyedeki çekilişte çıkan kişi olmuş hepsi bu. ama bizim medya hiç durur mu bir yandan pompalıyor bir yandan kıyafet giydirip türk astronotu bizim kıyafetlerimizi giyiyor, bizim kahvemizi içiyor falan diye halka marka yutturuyorlar.

bu 4 isimin bir tarafları ekranda habire yalan dolan haberlerle göründüğünden bunları yazdım, bu gözler ne profesörler gördü; ne dekanlar bildi... cv sine baksan şurda okumuş burda bilmem ne yapmış, gerçeğine baksan bir halt bilmeyen karaktersizin teki... ama bahsetmeye değmez..

Bu arada gerçek halk çocuğu, gerçek milletin bilim adamı olan sayın Aziz Sancar'a saygılarımı iletiyorum, fark ettiyseniz nobel ürünü alan Aziz bey medyada yukarıdakiler kadar rağbet görmedi. Ama onun yeri kalbimizdedir.

• ** BONUSSS ***
Şimdi ise bonusa geldik : GERÇEK TÜRK ASTRONOTLAR !!!

Diyeceksiniz ki Türk astronot mu var? Ben size sırasıyla ekliyorum fotoğraflarıyla, yazdığıma inanmayan yüzlerine baksın.

1- Kırgızistanlı Salihhan Şerifov
http://i1.wp.com/muslimin...pov.jpg?resize=821%2C1024

2-Kazakistan'dan Talgat Musabayev
http://i0.wp.com/muslimin...gat.jpg?resize=693%2C1024

Kendisi Kazakistan'da Uzay Ajansı yöneticisidir artık.

3- Kazakistan'dan Doktor Ebubekirov
http://i2.wp.com/muslimin...tar.jpg?resize=657%2C1024

4- Azerbaycan'dan Musa Manarov
http://i1.wp.com/muslimin...0/manarov_musa.jpg?w=1134

5- Halepli muhafazid Faris
http://i0.wp.com/muslimin...aris_muhafazid.jpg?w=1197

Kendisi 15 Temmuz olaylarında protestolara katılmıştır.

Veeee en bombası geliyor ...
Rauf oğlu Aşurbəyli - Azerbaycan.
Asgardia isimli uzay ülkesi projesinin kurucusu (bir nevi Elon Musk'un Azeri versiyonu)
https://asgardia.space/

Not: Bu arada, Türk birliğine fakirler, barbarlar diye laf edenlerin gözlerine girsin bu isimler. Birlikte olununca ne kadar güçlü olunabileceğini hayal edin.

Türkiye'de de gizli birkaç isim ve firma var (yüzde %80 yabancılara ait olan sözde Türk uydularından ve şirketlerinden bahsetmiyorum.) ama onları paylaşmayacağım şimdilik.

Sonuç şu ki: Türkiye'de gerçek bilim adamlarına değil, medyanın şişirip halkı kandıracağı bilim ile alakalı elle tutulur hiçbir şey yapmayıp, osuruktan işler yapanlar ön plana çıkartılıyor. Ben bunun kasten Türkiyede bilimin ilerlemesinin istenmeyişinden ötürü yapıldığını düşünüyorum.

allahın belaları şerefsizler, namussuzlar !!! delirdim okuyunca delirdim !!!

swingerler gavatlar entestler kaynıyor artık bu ülkeye ne oldu böyle allah belanızı versin.

oğlum en son dört vardı bir de gurururunuz mu çıktı vay amk.

ya serkan olum sen nasıl bi insansın düzeltsene şu sözlüğü

Top secret inci yapılanmasının en karanlık bölümü.

Hakkında söylentiler dolaşan gizli sözlük yapılanması.

ya bi sittir muallakye bak, verdiğim şuku yerinde kalsın diyorum artistlik ediyor bana... bannaaaa, koca hele sukur efendiyeee !! şimdi eksini verip zütüne dolar sokuşturmaya geliyorum.

yahu başlıkla içerik arasındaki ilişki elazığla new jersey arasındaki ilişkiden daha az, hemen şuku vermiştim geri de alınmıyor, eksi de vermek istemiyorum ..neyse.

böyle yalakalık görmedim ömrümde

kenan evren darbe yapmasaydı türkiye de olan siyasi karışıklıklar ve sağ sol kavgasından ötürü türkiye tıpkı kore gibi kuzey-güney şeklinde bölünmesi kesindi ve bunu engelledi

bunu okuduktan sonra şukunu verdim gerisini okumaya gerek yok

@1 nasıl bişey kardeşim güzelce anlat bakayım, hangi renkte?

allah razı olsun kardeşim çok güzel şeyler yazmışsın

anlat bakim

okumayanın nenesi ölsün o kadar yazı yazdık

Sevgili yurttaşlar, vatandaşlar, arkadaşlar, panpişler, gençler, yaşlılar, dindaşlar, yoldaşlar, ülküdaşlar...

Uzun süren düşüncelerim sonucun yeni bir ekonomi modeli geliştirdim.

Ne kapitalist ne de komünist olmayan milli ve gerçekleştirilebilir bir ekonomi modeli önerim var. Eğer bana katılıyorsanız lütfen bu yazıyı dikkatlice okuyun ve yorum + puan vererek daha fazla insana ulaşmasını sağlayın.

Çünkü güç ve kontrol toplumun temelinde başlar, destekleriniz yahut kıymet verdikleriniz kadar varsınız: yani para gibi.

Kısa bir fikir hülasası :

Para nedir :
Değer verilen bir nesneyi topluma referans olarak gösteren kağıt. Bu ilk zamanlarda altındı.

Kredi nedir :
Değerli bir nesneyi bankaya referans göstererek, bankadan alacağınız kağıt.

Yerel para :
Yerel para, yerel bölgelerde kullanılan paralardır. Bunu sadece Türk Lirası, Arap Riyadı, vb. vb.. düşünmeyin. Her şey aslında lokal paradır, un, ekmek, çelik ve hatta zaman.

Global para :
Tüm kredilerin kontrolünü yapan ana kontrol mekanizması, çoğu kimsenin Amerikan Parası zannettiği halbuki özel bir kuruluş olan büyük merkez bankasının bastığı kağıt. Bu merkez bankasına kimileri mason der, kimileri rockfeller der, kimisi illuminati der.. Konumuz bu değil. Ama merkez bankası kâr amacı güden, ve parayı altını referans gösteremeden (bu çok önemli!) üreten kuruluştur.

Parayı onlar basıyorsa neyin kâr amacını güdüyorlar?
Bunun cevabı üç harf: Güç. Yani toprak, hammadde, insan gücüdür. Kaos teorilerine göre dünyanın kontrolü.

Bir zamanlar altını referans alan para birimleri, merkez bankasının güçlü otoritesi ve her ülkeyi istediği kıvama getirme yetileri sayesinde dolara endeksli hale gelmiştir. Sterlin yahut euro dolardan kıymetli görünebilir fakat hepsi dolara endekslidir.

Bizim küçük şirin ülkemizdeki olaylar kargaşalar global ölçekteki akımların yanında çok küçük izler oluşturur, şu anki krizde globaldir. Fakat iç ekonomisi iyi olmayan bizleri zangır zıngır titretmektedir.

Çok uzattın kardeşim sadede gel :

Sadede geliyorum... Bu yapılacak işlemin devlet eliyle ve halk desteği ile yapılması gerekiyor, kısmi komünal kısmi serbest bir ekonomi..

Devlet öncelikle aşağıdaki alanları kontrolü altına tamamen almalı, bunu canı pahasına, doların 10 lira olma pahasına yapmalı :

Aşama - 1 :
1- Türkiye içi hammaddelerin Türk devleti tarafından (özel bir kuruluş değil, bizzat devlet) saf olarak çıkartılması.

2- Ülkede mevcut olmayan hammeddeler için hedef topraklar belirlenmesi ve oradaki hammadde kaynaklarının devletle işbirliği yapan özel şirketler tarafından satın alınması.

3- Devlet ve özel sektör işbirliği ile elde edilemeyen hammaddeler için, bahaneler üretilip "kalıcı" askeri harekat düzenlenmesi. Musul ve Halep bunlar için çok iyi bir fırsat.

Bu ilk üç adım sağlanana kadar Türk Parası çok büyük değer kaybedecek, varsın kaybetsin devam ediyorum.

Aşama-2 :
1 - Her vatandaşa Türk Lirası üzerinden sabit bir maaş. Şu şekilde: çalışsın, çalışmasın herkesin devletten alacağı 500 Bin TL'ye kadar bir para sınırı var, bu para aylık bölünerek verilecek.

2- Tarım ve Toprak reformu yapılarak gıdanın kontrolü "halkın" ürettiği devlete ait bir yapılanmaya girecek. Bu sayede ülkede hangi çaplı bir kriz olursa olsun, gıda problemi olmayacak. Zaten sabit bir geliri olan halk, reforma destek olarak hem fazladan gelir elde edecek hem de toprak sahibi olacak. Bu sayede tarım ve hayvancılık ilerleyerek büyük oranda istihdam sağlanacak. Bu istihdamı işçi istihdamı olarak düşünmeyin, mühendis istihdamı, emekçi istihdamı, muhasebeci istihdamı olacak. Zira insan gücünü esas alan değil, çok insanı istihdam edip makina/teknoloji gücünü esas alan bir tarım&hayvancılık olacak.

3- Teknolojik girişimcilere devlet himayesi. Teknolojik bir ürün üretmeyi hedefleyen ve bunu projelendiren herkese %100 devlet tarafından masrafları karşılanacak insan gücü + hammadde desteği. Bu sayede girişimci ekonomik sorunları düşünmeden projesine odaklanacak. Projenin üretilmesi durumunda ihraca hazır ürünler çıkacak. ihracat artacak, ülkede teknoloji ucuzlayacak.

4- Uydu, haberleşme atağı: Tüm haberleşme ağlarına alternatif Türk haberleşme sistemleri yerleştirilecek. uydu teknolojileri sanıldığı kadar zor değil, ve bunu başaracak güce haiziz. GPS, GPRS ve diğer yabancı uydulardan kurtuluyoruz.

5- Nükleer Santraller: Yüksek güvenlikli nükleer santraller ile enerjide dışa bağımlılık 0'a indirilecek. Nükleer santral de sanıldığı kadar zor bir iş değil. Ermenistan'da 1945'de 2 sene yapılan santrali biz 2016'da 1 senede yapamazsak ayıp valla.a

6- Pis işlerin kontrolü bizde: tüm uyuşturucu, silah, sigara, alkol, kimyasal madde kaçakçılığı devletin gizli eliyle Türkiye üzerinden yapılacak. O kadar anlatıyoruz asyayı avrupayı bağlıyoruz diye bir işe yarasın amk.

Bu model ile 10 senede süper güç olup, rockfellere, kissingere, rotshilde etek giydirip dansöz gibi oynatmazsak suratıma tükürün. Ama halkın sabırlı olması, yöneticileri tam desteklemesi gerekiyor. Bizim yöneticilerimizin de artık yaptıkları mallıklara son vermesi, son vermiyorlarsa yerlerine adam gibi birilerini getirip bu işi yaptırmamız gerekli.

Fotoğrafı dikkat çeksin diye koydum.
Destek ve yorumları alayım.

edit: yazım hatası düzeltildi.

bak kardeşim düne kadar yanına müritlerini toplamış bi tarikat lideriydim... sabahlara kadar demli çay eşliğinde sohbet yapar
zikir çekerdik... bir gün islamı geniş alanlara yaymak ve tebliğ için evime bilgisayar alıp internete bağlandım çeşitli adolt
sitelerinde çok muhterem arkadaşlar edindim... çok değerli arkadaşlarla helal dairesi içinde ibretlik paylaşımlarda bulunduk...
o siteden bi kardeş burayı tavsiye etti. müspet bir yerdir dedi. gün aşırı girmeye başladım. tabi namazı niyazıda boşladık.
fakat yüce rabbim şefkat tokatını akşetmekte gecikmediki insanlığın deccali seninle karşılaştım insan demekten haya ediyorum
ama sen ne pis ne anası gibişmiş huur çocuğuymuşsun be ama sen hiç merak etme istişareye yattım. ve rüyamda aypi adresini gördüm
en yakın zamanda seni bu gaflet uykusundan uyandırmak için ceviz kıracağı ile daşşaklarını sıkmaya geliyorum son duanı et kardeş.

yani baksanıza ne kadar mal bir toplumuz amk, tüm dünya taşak geçiyor. iki elimizle bir gibi doğrultamıyoruz. toplum da beyin.dll bulunamıyor falan ve bir zamanlar dünyaya hükmediyorduk. yani ne bileyim ya dünyanın anasını gibtik harbiden bomtak ettik, ya da o osmanlı selçuklu falan şimdiki andavalların atası değil olamaz.

o kim bilmiyorum da evet gönderin gelsin bana

tüm hayvanları severim, en başta köpekleri severim sonra geriye kalan tüm hayvanları severim.

ama kediyi sevmem, kedi nankördür. kendi canlı yavrusunu bile yer, sevmem. tiksinirim.

hakikaten maldır gitsin bozdursun dövizi falan varsa.

sen istiyor iç savaş vermek 100 dolar