1. 1.
    +8 -1
    /Part 1

    Hastane koridorları yine tiklım tıklımdı, akşamdan kalmaydım fena halde ama tavlamam gereken önemli bir doktor vardı ve bugün bu işi halledemezsem alternatif bir zaman ayırmam çok güçtü.
    Uygun bir köşeye çekildim, çantamın içinde bu tip ‘bekleme süreçleri’ için sakladığım Bukowski romanını çıkardım ve kaldığım yerden devam ettim. Eğlendiriciydi
    Chinaski , yaratıcı ve yalancıydı..Can Yücel’in şiiri ‘Ne kadar pis kokarsak o kadar iyi’ deki Sidikli Kontesin esas ‘Tokmakçısıydı’.
    Peşine uzaylı bir karı takmıştı , daha doğrusu uzaylı karı buna takmıştı ve olayları
    çözeceğinden çok emindi Henry. Tepeden tırnağa kötülük doluydu ipnator. iyiliğin ve kötülüğün asıl tanımı Bukowski’nin romanlarında ortaya çıkıyordu bence.
    Başından geçen veya tanık olduğun ya da duyduğun bir şeye ne kadar çok şaşırırsan o kadar iyisin demektir ; daha önce böyle bir tecrüben olmamıştır, temizsindir bu noktada, kişi ne zaman ki olaylara şaşırmamaya başlar, olağan karşılar; o zaman uzaklaşın huur çocuğundan, kirlidir çünkü, kötüdür ve bağışıklık kazanmıştır.
    Öyle eminim ki Bukowski’nin gerçekten bir uzaylı gördüğüne şaşırmayacağından…
    Saat 11:50 olmuştu, hasta sayısında belirgin bir azalma göze çarpıyordu ve poliklinik kapısına yaklaştım.
    ···
   tümünü göster