Dedim gel fatih bi rakı açalım anlat nedir ne değildir. Açtırdık en kralından bi 100lük keşanda bi meyhanede. Başladı anlatmaya işte bi kız varmış da boylu poslu, sarışın mavi gözlü, ecnebi bi kız ama babası istemiyomuş fatihi, diyomuş vermem ben türke kız. Kaçıralım dedim ona da fatih yanaşmadı zaten ben laf olsun diye demiştim, ee dedim madem napıcaz fatih, başladı bu ben onları şöyle gibicem böyle delicem görürsün. Ya dedim fatih gene çok içtin dıbınakoyim zaten şişe bitti bitecek gel dedim gidelim. Biraz açılalım dedik yürüyoruz öyle ayaküstü bi kokoreç gömdük ikişer de bira alıp benim fakirhaneye geçtik. Cila niyetine bu biraları içince fatihi sinir bastı yine adam laftan anlamıyo. O zaman yirmi yaşında fatih kanı hızlı akıyo, tutamıyorum adamı. Hırslandı çocuk kalktı gitti, bakakaldım öyle. Aradan bi zaman geçti görüşemedik o ara, toplamış bu orduyu tankı tüfeği kuşatmış konstantinopolisi, haberi bana sonradan geliyor. Çocuğu yanlız bırakmak da olmaz keşandan çıktım gidiyom yanına, eli boş gitmek de olmaz çorbacıdan malı da aldım takılırız diye fatih severdi bizim semtin sigarasını. Eşeğin üstünde taşaklarım patlaya patlaya gittim kuşatma üssüne baktım şaşalı bi çadır ortada, daldım hemen içeri fatih böyle havalı zırhlar kuşanmış oturuyo yanında bi kaç kişi şöyle yapam böyle yapam diyolar ama fatih yok fiyo olmaz, beni farkedince kalktı ooo kim gelmiş dıbınakoyim be dedi sarıldık ettik. Konuştuk falan top döktürmüş bu yıkacakmış surları, lan dedim oğlum kurşun döktürme değil miydi o nazarı falan alsın diye. Bozuldu bu surat falan düştü dedim heralde yanlış bi şey söyledik o kadar daşaklı adamın içinde yoksa yapmazdı bu güler geçerdi. Meğerse şahi diye bi topmuş baya kuvvetliymiş ne bileyim ben. Eyvallah dedim bana bi yer ayarladılar bolca şarap ve kadın getirdiler falan(capsini atarım bi ara). Keşandan aldığım maldan bi sigara yaptım çekiyom dumanı basıyom karıya falan gece öyle bitti. Ertesi gün okdu aynı zamanda fatihin doğumgünü