/i/Felsefe

filozofiya'ya inananların kafalarını açtıkları uhrevi altincidir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4
    ilgi çekici bir birliktelik. bu yazımda (bkz: the veil of maya), yani hinduizm temelli illüzyonlar dünyası üzerinde duracağım. başlığımda bahsetmiş olduğum dört önemli düşünür de bu maya'nın peçesi konusunda metinlerarasılığa vesile olmuşlardır, çünkü oryantal düşünceden fazlasıyla etkilenmişlerdir.

    ilk olarak immanuel kant'ın "maya" anlayışından bahsetmek gerekirse; aklıma kant'ın numen-fenomen kavrdıbını ve aralarındaki farkı getiriyor. fenomen'i "gözüken dünya" olarak adlandırır isek, numen bunun tam tersi, yani "iç ve öz dünya" olmalı. dolayısıyla fenomen anlayışını maya'nın peçesi kavrdıbına yakın bulmaktayım, çünkü platon'un da dediği gibi; görmekte olduğumuz her nesne idealar dünyasının bir taklitidir ve gerçek olandan uzaktır, yani bir nevî illüzyondur. fakat idealar dünyası, yani numen; özü ve gerçeği taşır.

    ikinci olarak, friedrich hegel maya'nın peçesi kavrdıbını ötesine geçilmesi gereken bir "perde" olarak görür. bu perde insanları hayatın gerçeklerinden uzak tutar ve "güzel"i göstermeyi amaçlar. fakat ne yazık ki hayat yalnızca güzellikten ve düzenden ibaret değildir.

    üçüncü olarak, arthur schopenhauer maya'nın peçesi'nden doğrudan bahseden düşünürlerden biridir. oryantal düşünceden ve inanç sistemlerinden bir hayli etkilenen schopenhauer, "istenç ve tasarım olarak dünya" isimli eserinde illüzyonlar dünyası üzerine de yoğunlaşmıştır. schopenhauer'a göre; maya, yani yanıltmanın peçesi, insanları dünya hayatının gerçekleri konusunda körleştirir. bir nevî, içinde hiçbir şey gözüktüğü gibi olmayan bir hayal dünyası yaratır.

    son olarak, friedrich nietzsche maya'nın peçesi kavrdıbına sanatsal açıdan yaklaşır. nietzsche'ye göre iki tür sanat vardır; biri apollonca ve diğeri de dionysosçadır. apollonca sanat anlayışı burada maya'nın peçesi görevini üstlenir, çünkü apollonca sanat dünyanın yaşamaya değer bir yermiş gibi göstermeyi amaçlarken, dionysosça sanat dünya hayatını içerdiği bütün istenmeyen kötülük ve iğrençlik ile ele alır. dolayısıyla; apollo insanların gözünü boyarken, dionysos insanları acı gerçeklik ile sarhoş eder.

    belki ileride devam ederim.
    ···
   tümünü göster