tam bir sene önceydi. yaz tatili. internet vasıtasıyla, gitaristiyle tanışmıştım bu grubun. akşama doğru tanıştık ve sabah sularına kadar aralıksız muhabbet ettik. ilk defa açıp severek dinlediğim müzisyenlerle birebir tanışmaya başladığım dönemimdi. sevdiğiniz bir şarkıyı açıp dinliyorsunuz ve iki gün sonra o şarkıyı yapan insanla tanışıyorsunuz. çok değişik ve yabancısı olduğum bir duyguydu benim için o zamanlar.

neyse geri döneyim elemana,

grup dağılmış ve kendisi mühendislik mi okuyacaktı neydi öyle bir şeydi. silinmiş aklımdan hemen her şey. "ne tür müzikler yaratmak istiyorsun, mesela sözlerin teması ağırlıklı olarak neyden oluşacak?" diye sormuştu bana. klişe aşk şarkıları yapmak istemediğimden, kafamdaki fikirlerden bahsettim ona ve üzülerek tutma ihtimalinin düşüklüğünden yakındı. türkiye'de müzik sektöründe tutunmak istiyorsanız ve cıstak cıstak pop yapmıyorsanız, ağlak aşk şarkıları yapmanız gerekiyor, o da bunu çok iyi biliyordu. velhasılkelam, iş yok, para kazanamıyorum diye bırakmış adam.

az önce okuduğum şey eğer doğruysa, grup sahne almaya başlamış tekrar. ne zaman bilmiyorum. aradan geçen zamanda neler oldu, gruba şu an o da dahil mi, hiçbir şey bilmiyorum.
ben yine ağır bir depresyona girip kimsenin mesajlarına cevap vermemeye başladım ve o yazdan sonra bir daha hiç konuşmadık. umarım mutludur...