/i/Devlet

  1. 1.
    +1
    BAŞARI MI? HEZiMET Mi?

    “Adı Mavi, rengi beyaz, kaderi kara!
    Ak Deniz’lerde Mavi Marmara…”

    Tarih 31 Mayıs 2010 idi...

    Mavi Marmara ve onun kara bahtlı yolcuları henüz israil karasularına dahi girmemişlerdi.

    Fakat, gecenin alaca karanlığında Akdeniz’de sıra dışı, kirli ve ve karanlık bir oyun çoktan sergilenmeye başlanmıştı!

    Önce uzaklardan bazı ışıklar göründü, sonra da belli belirsiz duyulmaya başlayan helikopter tıkırtıları gecenin sessizliğini bozmaya başladı!

    Derken israil askerleri hem denizden çıkmaya hem de havadan birer karabasan gibi inmeye başladılar, Akdeniz’deki Mavi Marmara’ya…

    Bu bir baskındı!

    Ve bir Türk atasözüne göre “Baskın Basanın”dı!

    Gemidekiler, cihat yapan birer mücahit edasıyla direndiler...

    Derken silahlar kullanıldı!

    Tam dokuz vatandaşımız, Akdeniz’in uluslararası sularında, israil Devleti tarafından baskınla ele geçirilen bir Comoros gemisinde kısacık bir zamanda katledildiler.

    Ortam gerildi!

    Ama Türk devleti bu alçakça olaya askeri bir karşılık verme cesaretini maalesef ki gösteremedi ve Türk donanması limanlarından dahi çıkarılmadı.

    O eski klagib tepkiler yine sahne aldı ve bizzat Cumhurbaşkanımız tarafından en üst perdeden dillendirildi.

    Hatırlayalım bakalım ne denilmişti?

    “Biz kimseyi titretmedik bugüne kadar, israil’den başka”(Twitter, 22 Eylül 2011)…

    “israil bir terör devletidir”(NTV, 19 Kasım 2012)…

    “israil, eninde sonunda kendi döktüğü kanda boğulacak”(Twitter, 18 Temmuz 2014)…

    “israil barbarlıkta Hitler’i bile geçti”(Yeni Akit, 20 Temmuz 2014)…

    “israil bir terör devleti olduğu için insana karşı en ağır zulmü yapıyor”(Twitter, 21 Temmuz 2014)…

    “Türkiye israil’in ve diğer zalimlerin nöbetçisi bir ülke olmayacak” (Twitter, 23 Temmuz 2014)…

    O masum çocukların ahı, o masum annelerin feryadı er ya da geç israil’den sorulacak”(Twitter, 2 Ağustos 2014)…

    “Ben görevde bulunduğum sürece israil ile hiçbir zaman olumlu bir şey olmaz”(Yeni Şafak, 19 Temmuz 2014)…

    Peki sonuçta ne oldu? Türkiye ne istiyordu? israil ne verdi?

    1. israil özür dileyecekti...
    Ne oldu?
    Devletlerarası hukuka aykırı olarak (israil Meclisinde alınan bir kararla değil) israil Başbakanı tarafından yarım ağızla sözde bir özür dilendi ve Türkiye buna sadece "Eyvallah" diyebildi.

    2. israil tazminat ödeyecekti...
    Ne oldu?
    Türkiye 1 Milyar Dolar istiyordu,
    israil ne verecek? Sadece 20 milyon dolar...
    Üstelik bu parayı, olayda ölenlerin yakınlarına doğrudan ödemeyecek. Peki ne yapacak? Türkiye'deki bir vakfa bağış yapacak...
    Türkiye buna da "Eyvallah" dedi!

    3. israil Gazze ablukasını kaldıracaktı...
    Ne oldu?
    Abluka aynen devam ediyor!
    Öyleyse gelişme ne?
    Gelişme şu: israil Türkiye'nin Gazze'ye sadece insani yardımları ulaştırabilmesi için sadece bir limanını, yani Aşdot Limanı'nı açıyor. Üstelik Türkiye'nin Aşdot Limanı üzerinden Gazzeye sokacağı bir çatal iğne dahi israil'in denetimi ve kontrolü olmadan giremeyecek!
    Türkiye yine "Eyvallah" dedi!

    4. Türkiye olayın müsebbiplerinin cezalandırılmasını istiyordu...
    Ne oldu?
    Türkiye 20 milyon dolar karşılığında bu talebinden vaz geçti.
    Yani eyvallah dedi!

    Sadece bu kadar da değil bir de Türkiyenin verdikleri var!

    En başta da askeri anlaşmalar... (Ne demek istediğimi arif olanlar çoktan anladılar)

    Ölenler ise, çoktan çürüdüler bile!

    Şimdi soruyorum Türkiye'nin Mavi Marmara politikası başarı mı, hezimet mi?

    Hala başarıdır diyorsanız, diyecek bir şeyim yok!

    Eyvallah...

    alıntıdır ...
    ···
   tümünü göster