şimdi malum gezegenimizde yaşayan bazı homo sapiensler efendim tutturmuşlar ağaç da ağaç, doğa da doğa. soruyorum sizlere arkadaşlar bu ağaçlar buzul çağlarında yok olduğunda dünyada oksijen mi bitti? ağaç dediğin canlı gündüz oksijen saldığı gibi gece de karbondioksit salar (bknz. meb ilkokul 2 hayat bilgisi) dünyadaki tüm ormanlar (tüm ormanlar, tüm ormanlar, tüm) gezegendeki oksijenin yalnızca %20sini üretmektedir. geriye kalanını su yosunları yani algler üretir. ama ben görmedim ki birileri algleri korumak için eylem yapsın? peki öyleyse amacınız ne arkadaşlar? nereden geliyor bu ağaç fantezisi? yoksa sırf rengi yeşil olduğu için mi seviyorsunuz ağaçları? her türlü böceğin kol gezdiği bu faydasızların şehirlerimizde işi ne?

bir kısım primatlarda ise şöyle bir yanlış algı var. efendim doğa bizim dostumuz. doğa nereye senin dostun güzel kardeşim? senin babanı ayartan, genlerini devam ettirme içgüdüsüyle baskı altına alan ve seni acılar içinde ölüp çürüyeceğin bir dünyaya sırf babanın misyonunu devam ettirmek için getirten doğa değil midir? seni güçlü olmak için savaştıran, düştüğün en ufak bi gaflette acımasızca üstüne gelen doğa değil midir? onu kontrol altına alıp üstün gelmeye ve kendi kurallarınızı dayatmaya çalışacağınıza siz sefiller onu seviyor adeta tapıyorsunuz. siz cellatına aşık olan bir avuç memeli, gezegeniniz evrende sonsuza kadar böyle başıboş dolaşacak mı zannediyorsunuz? elbet bir gün bu koca top bir yerlere çarpacak ve un ufak olacak. o zaman anlayacaksınız ama çok geç olacak.