iç savaşım sürerken, gelen mesaj sesi engelledi düşüncelerimi. Baktım.. kimden geldiği belli..

"Seni çok seviyorum aşkım, tatlı rüyalar ^^"

" ... ", ne yazabilirim ki şu üç noktaya? ne doldurabilir ki orayı? sanırım yazılabilecek en iyi şey " kendime sayfalar dolusu küfür" olurdu..

Gözüküyor ki kırılmış bir şekilde geldiğim yerden, arkamdan kırılmış bir kalp bırakarak gideceğim.. hem de narin bir kalbi..

Evet.. karar verdim.. ayrılana kadar prenseslermiş gibi hissettireceğim Alara'ya. Bu yapacağım huur çocukluğunu aklar mı? asla.. ama bir ümit..

Hoşlanacağını umduğum bir mesaj attım,

"Ay'ın Dünya'ya olan aşkı gibi seviyorum seni.. her gece gücümün yettiği kadar aydınlatmak, senede bir de olsa seni korumak iç güdüsüyle Güneş'in önünü kesmek gibi..
iyi uykular prensesim.." (from Teleri)

Mesaj atmadı, aradı..

"o sözü nereden buldun bakıyım :p" dedi, sesi heyecanlı ve mutlu geliyordu.

"noldu çok mu kötü?"

"hayıır, çok hoşuma gitti (:"

"boşuna mı Edebiyat okuyoruz kızım, uydurdum işte.."

"hep isterim ama alıştırma beni böyle"

"dışarı çıkmak içinde diyordun onu? fikir mi değiştirdin (:"

"hayır o da geçerli hala"

"iyi o zaman desene işimiz var :p"

"aynen aşkım, sen alıştırdın"

"sevgilinin uykusu var, uyusun mu artık?"

"öp benim için onu, ayrıca çok sevdiğimi de ilet, iyi geceler bitanem ^^"

"iyi geceler.."

Hööh.. yat zıbar Teleri, mümkünse uyanma.. öl..