+6
-1
Böyle demesinin üzerine kekeledim.
-Ne... ne gördün?
-Mutfağın kapısında bir kadın ve bir kız.
-iyi misin?
-Korkuyorum...
-Gel anne salona geçelim.
Üvey annemle salona geldik. O oturdu. Allah'ım inanamıyorum; o da görmüştü. Sonunda kurtulacaktık bu kabus evinden. Koltukta duran battaniyeyi aldım ve annemin üzerine örttüm.
-Kızım sen neden korkmadın?
-Anne diyerek söze başladım ve yaşadığım her şeyi anlattım. iyi anlatmış olmalıyım ki bittiğinde gözleri fal taşı gibi açıktı. Ve şöyle dedi:
-Kızım sen bunları yaşadın ve bize anlatmadın. Neden?
-Çünkü bana asla inanmazdınız. Ama şimdi...
-inanıyorum.
Anneme odamda bir işim olduğunu ve hemen geleceğimi söyledim. Odaya çıkınca odanın tam ortasına geldim ve sesli bir şekilde konuşmaya başladım.
-Siz! Sakın bir daha benden başkalarına karışmayın! Yoksa her ne istiyorsanız yapmam!
Birden kulağım aşırı derecede çınlamaya başladı. Kulaklarımı kapattım ve çömeldim. Çınlama devam ederken sesler duymaya başladım.
-Sen bize karşı gelecek güçte değilsin. Ege idi değil mi? Bu yaptığının cezasını o çekecek!
-HAYIR! diye bağırmamla ses kesildi. Koşarak odadan çıktım. Ege'ye zarar gelmesine göz yumamazdım. Tam evden çıkacakken annem belirdi.
-Nereye?
-Ege'nin yardıma ihtiyacı var. Hemen gitmeliyim.
-Haber ver.
-Tamam
Evden çıktım. Koşarak Ege'ye gittim. Evin kapısı aralıktı.