/i/İnanç

İnanç
  1. 251.
    +1
    Ayrıca bu konuşmayı yaptığım kişi bir çok konuyu ve kişiyi henüz bilmeyen ve araştırma safhasında olduğunu söyleyen genç bir arkadaşımız..
    Şöyle ki bu ülkede derneklerin neden başkanları olduğu sorusunu bile basit bir araştırma yapmadan bana yönelten amatör biri..
    Ve burada ki ben de daha çok onun beni size yansıtması *
    Bu yansıma sonucunda burada bana "sıradan bir ateist" yaftasını yapıştıran arkadaşlara da teşekkür ederim..
    Doğrudur sıradan bir insan olmaya çalışıyorum..
    ···
    1. 1.
      +2
      Yansıtması derken, size bu metini burada yazmadan önce e-mail aracılığı ile yolladım.. Ekleyip veya çıkarmak istediğiniz hususlar var mı diye okuma şansınız oldu.. Hiç bir sorun olmadığını ve bu şekilde yayınlamamda bir beis olmadığını tekrar e-mail yolu ile ilettiniz.. Şuan kalkıp da burada yarım yamalak, ya da sanki benim sizi farklı yansıtıyor gibi görüş bildirmeniz hoş olmadı..

      Eğer metin uygun değil ise buna müdahale etme hakkını size sundum.. Siz de uygun gördünüz ve ben bu tasdikten sonra başlığı açtım..

      Evet dernekler ile alakalı soruyu sordum.. Turkiye'ye yeni yerlestiğimi size defalarca belirttim.. Dolayısı ile benden Türkiyedeki dernekler ve kanunları hakkında bilgi sahibi olmamı beklemeyin..

      20li yaşların üstündeyim.. Kim döry dörtlük bilgi açısından..? En azından ekgib yönlerimi biliyorum ve araştırıp bilgi sahibi olmaya çalışıyorum..
      ···
      1. 1.
        +1
        36 yaşındayım. türkiye de doğdum büyüdüm. ben bilmiyorum dernekler kanununu seninde bilmemen gayet normal sessiz dostum.
        ve sevgili ferial buraya sessize laf söylemeyemi yoksa bir ateist olarak (ki birikimli bir ateistsin) kendi fikirlerin doğrultusunda birşeyler yazmayamı geldin onu anlayamadım.
        ···
      2. 2.
        +1
        yarım yamalaktan kastım verilen cevapların buraya kısa yansıması idi ve bunu da belirttim ve yazan kişi siz olduğunuzdan dolayı da tabi ki sizin beni yansıtmanız oluyor..
        farkında iseniz beni yanlış yansıttınız ben bunu demedim gibi ifadem de yok..
        bana mail yolu olarak attınız ve evet ben okey verdim ve yazdıklarında da hiç bir sakınca yok zaten..
        yorumları okuyunca bazı noktaların yarım yamalak anlaşıldığını gördüm sadece o kadar..
        kesinlikle senin ile alakalı bir durum değil..
        telefonda da belirttiğim gibi tarafsız yaklaşımından dolayı zaten senin sorularına cevap verdim..
        ···
      3. 3.
        +1
        bizde onu diyorduk. ama söylediklerin çok yanlış anlaşıldı. yine de hoşgeldin.
        ···
      4. 4.
        +1
        Dernek kanunları üzerinde ki sözlerimi telefonda aynı birebir kullandım.. Hatta keşke bu soruyu sormasaydın şu ana kadar iyi gidiyordu bu soru basit kaldı dediğimde önceden hazırlanmış sorular olduğunun yanıtını aldım.. tabi ki insanların dernekler kanunu bilmesini beklemiyorum ama önceden hazırlanmış sorular için de basit bir araştırma yapılması taraftarıyım..
        ve bu cümlemi de bana soruyu soran kişi aracılığı ile soruyu veren kişiye iletiyorum..
        ···
      5. 5.
        +2
        Evet önceden belirlenmiş sorular vardı.. Görüşmeyi gerçekleştireceğimi önceden bildirmiştim.. Bu başlıkta dernekte çalışan biri olduğunuzu dile getirmek istemedim, çünkü görüşleriniz derneği bağlamıyordu.. Özel görüşleriniz idi..
        ···
      6. diğerleri 3
    2. 2.
      +1
      öncelikle o genç arkadaşımızın tarafsız ve tamamen iyi niyete dayalı çabasını ayakta alkışlıyorum. lütfen durumu kendi üzerine çekme. burada durum sen değil genel olarak ateizm ve ateistlerdir.
      ···
    3. 3.
      +1
      Ferial kardeşim yazacaklarımı sonuna kadar okumanı istiyorum. Lütfen.

      Sanırım Kur'an'ın bilimle uyuşmadığını söylemişsin. Ama bu doğru değil.

      Kardeşim bilim gerçekten çok gelişti. Neredeyse açıklayamadığı şey kalmadı. Bu yüzden bugün ateistlerin birçoğu bilime ve teknolojiye inandıkları için ateistler. Bu insanlar bilimin çok ilerlediğini ve herhangi bir kutsal kitaba ya da inanca vs ihtiyaçları olmadıklarını söylüyorlar.

      Bak kardeşim öyle bir aygıt düşün ki daha önce dünyada hicbir insanın görmediği bir şey. Bu aygıt senin karşında olsa onun nasıl çalıştığını sana ilk kim söyleyebilir? Daha önce kimse görmediğine göre aygıtı yapan kişi yani imalatçısı söyleyebilir değil mi? Bunu aklında tut. Evren nasıl oluştu? Şöyle diyeceksin sanırım" başlangıçta bir gaz bulutu vardı(nebula). Sonra big bang meydana geldi. ikincil olarak da galaksilerin oluşmasına sebep olan ayrılma oldu. Güneş, Ay ve üzerinde yaşadığımız Dünya. Buna da big bang teorisi denir." doğru mu? Peki ne zaman evrenin yaratılışı hakkında bilgi sahibi olduk? 30-40 yıl önce bilim adamları keşfettiğinde değil mi? Ama bu olaydan Kur'an'da Enbiya Suresi 30. ayette bahsedilmiş:" inkar edenler görmediler mi ki göklerle yer bitişikken biz onları ayırdık... ". Big bang hakkında söylenen şeylerden Kur'an'da 1400 yıl önce bahsedilmiş zaten. Bunu kim söylemiş olabilir? Belki de rastlantıdır!!! Her neyse devam edelim.

      Önceden Ay'ın ışığının kendinden kaynaklı olduğu düşünülüyordu fakat 100-200 yıl önce Ay'ın ışığının yansıyan bir ışık olduğunu bilim sayesinde öğrendik. Furkan Suresi 61. ayet:" Gökte burçları var eden, onların içinde kandil(Güneş) ve nurlu bir Ay barındıran Allah yüceler yücesidir." ('nur' Arapça'da yansıyan ışık demektir.). Yakın zamanda öğrendiğimiz, Ay'ın ışığının yansıyan ışık olduğunu Kur'an'da 1400 yıl önce kim bahsetmiş olabilir? Belki de Peygamberimiz Hz. muhafazid(s.a.v) zeki bir adamdı!!! Devam edelim.
      Üzerinde yaşadığımız Dünya'nın küre biçiminde olduğunu 1597'de Sir Francis Drake, Dünya çevresinde yelkeniyle dolaşarak ispatladı. Fakat Kur'an bize 1400 yıl önce Naziat Suresi 30. ayette diyor ki:" Ve yeri de yumurta biçimine soktu." Biliyoruz ki Dünya tam küresel değil. Elipsoid şekildedir ve devekuşu yumurtasını andırır.(Geoit deniyor bu şekle bildiğin üzere.) Surede geçen "deha ha" kelimesinin bir anlamı da Arapça'da devekuşu yumurtasıdır. Bundan 1400 yıl önce Dünya'nın şeklinin elipsoid olduğunu kim söylemiş?

      Kur'an Enbiya Suresi 33. ayette diyor ki:" Geceyi ve gündüzü yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yürür." Kur'an diyor ki Güneş, yörüngesinde dönmesinin dışında kendi ekseninde de dönüyor. Kur'an'da, bu olaydan, 1400 yıl önce kim bahsetmiş olabilir?
      Bugün bilim bize diyor ki evren genişliyor. Ama bunu Kur'an 1400 yıl önce Zariat Suresi 47. ayette söylemiştir.

      Kur'an, okullarda öğrendiğimiz su döngüsünden bahseder. Bernard Palissy 1580'de bunu ilk tanımlayan kişidir. Suyun okyanustan nasıl buharlaştığını, bulut haline geldiğini, içeriye doğru ilerlediğini ve yağmur olarak düştüğünü. Bu su döngüsünden detaylı bir şekilde birçok ayette bahsedilmiştir. Zümer Suresi 21. ayet, Rum Suresi 24. ayet, Hicr Suresi 22. ayet, Mu'minun Suresi 17. ayet, Nur Suresi 43. ayet, Rum Suresi 48. ayet, A'raf Suresi 17. ayet, Furkan Suresi 48-49. ayet, Fatır Suresi 9. ayet, Yaşın Suresi 34. ayet, Mülk Suresi 30. ayet, Tarık Suresi 11. ayet. Kur'an'da yüzlece ayet sadece su döngüsünden bahseder ki bilim bunu son dönemlerde keşfetmiştir.

      Bugün bitkilerin cinsiyeti olduğunu öğrenmeye başladık ki önceden bilmiyorduk. Kur'an Taha Suresi 53. ayette bundan bahsediyor:"... Böylece onunla çeşitli bitkilerden çift çift yarattık.".

      Bugün öğrendik ki iki tip su vardır. Ve aralarında bir bariyer vardır. Buna Kur'an'da Furkan Suresi 53. ayette değinilmiştir. Ve Rahman Suresi 19-20. ayette:" iki denizi birbiri ile karşılaşacak(birbirine kavuşacak) şekilde akıttı. ikisi arasında berzah(engel) vardır, ikisi birbirinin sınırını geçemez(düzenini, özelliğini bozamaz.).

      Bugün bilim adamları diyor ki dağlar deprem olmasını engellemektedir. Bundan da 1400 yıl önce Kur'an'da Nebe Suresi 6-7. ayetlerde bahsedilmiştir.

      Kur'an biyoloji hakkında diyor ki:"... hayatı olan her şeyi sudan yarattık." Enbiya Suresi 30. ayette. Kur'an bize bunu 1400 yıl önce haber vermiştir.

      Kur'an zooloji hakkında bize haber veriyor. Örümceğin yaşam tarzından(Ankebut Suresi 41. ayette), karınca hakkında(Neml Suresi 18. ayette), arılar hakkında(Nahl Suresi 68-69. ayette) bilgi veriyor.

      Kur'an embriyoloji hakkında bize bildiriyor. Alak Suresi 2. ayet:" O, insanı pıhtılaşmış kandan(alaktan) yarattı." Alak'ın yapışkan madde olduğunu yeni öğreniyoruz. Kur'an Mu'minun Suresi 13-14. ayetlerde embriyolojik aşamalardan bahseder.
      Bunlar gibi Kur'an'da 1000den fazla ayet bilimden bahseder. Bilimin henüz yeni keşfettiği bilgiler 1400 yıl önce Kur'an yazılmış. Başta demiştim ya kimsenin bilmediği bir makinenin nasıl çalıştığını ancak onu yapan kişi söyleyebilir diye. işte 1400 yıl önce, daha ortada teknoloji ndıbına bir şey yokken, kimsenin bilmediği bu bilgileri bize ancak onu ilk yapan kişi söyleyebilir. işte biz ona Allah(c.c) diyoruz kardeşim.
      Tümünü Göster
      ···
      1. 1.
        +1
        Emeğine sağlık.. Sen mi yazdın bunları yoksa alıntı mı..?
        ···
      2. 2.
        +2
        Sağolasıan. Bir videoda bir adam anlatıyor. Ben sadece yazıya döktüm.
        ···
      3. 3.
        +1
        iyi yapmışsın..
        ···
      4. diğerleri 1
    4. 4.
      +1
      Tıp ve bioloji bilimi ile ilgili bir kaç çelişki ile cevap vereceğim..
      Anatominin o dönem içinde bilinmemesinden ötürü sadece tıp bilimde bile bir çok çelişkiye rastlarsınız..

      Tegabun-11. Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbine hidayet verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
      Beyin ve fonksiyonları bilinmediğinden kuranda hidayet verilecek organ kalp diye geçer.. Buna örnek bir çok ayet vardır..

      Zariyat-49. Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.
      Oysa her canlı çift değildir.. Bakteriler yeryüzünde ki tüm canlı sayısından fazla olup bir eşleri olmadan da bölünerek çoğalabilirler..

      arık/ 5-8. insan neyden yaratıldığına bir baksın. Bel kemiği ile kaburgalar arasından gelip atılan bir sudan yaratıldı. Şüphesiz (Allah), onu yeniden döndürmeye kudretlidir.
      Bilindiği gibi sperm testislerde oluşur..

      Rahman suresi 19-22 ayetleri ile Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-karıştırıldığı ama aralarında bir engel olduğunu yazan ayetlerde denizlerden birinin suyunun içilebilen tatlı su olduğu, diğerinin acı ve tuzlu su olduğu yazılıdır. Her ikisinde de inci ve mercan yetiştirildiğini yazar. Halbuki tatlı suda inci ve mercan yetişmez.

      Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür..
      O dönemde bilinen, gözlemlenen şeyleri bilim ile çelişmiyor diye sunmak ne kadar doğrudur bilemem..
      Çünkü kuran Ortadoğu dışında yetişenlerden bile hiç bahsetmez..
      ···
    5. 5.
      0
      Hulika min mâin dâfikın azicik bilgin olsa bunun kuvvetle atilan sivi manasina geldigini anlardin O sıvı), omurga ile göğüs kafesi arasından (orada bulunan iki sinir merkezinin organize çalışması sonucu) çıkar. Plexus solaris ve böbreküstü sinir merkezleri, omurga ile göğüs kafesi arasında bulunmaktadır. Bu sıvının kuvvetle atılma işi, bu iki sinir merkezinin beraber çalışması sonucu olmaktadır. diger ayetleride cevaplicam boyle kafadan ne manaya geldigine bakmadan uydurmak biraz kolay tabi *
      ···
    6. 6.
      0
      oha ciddimisin sen hic tefsir okumazmisin atlas okyanusundan ve akdenizden mercan ciktigindan bahsedio * orda ki hidayeti kalbe erdirmenin sebebide seninde bildigin uzre edebiyat gelismisti ozamanlar ve duygu vs gibi anlamlara kalbe yukleriz inancide ayni sekilde bu sebepten ole yazilmistir biraz arastiripda elestirin lutfen
      ···
    7. diğerleri 4
   tümünü göster