/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +12 -4
    http://imgim.com/zrBoY9.jpg

    Üst Edit: Panpalar, hikayenin bir kısmı yazıldı ve kaydedildi. aynı hızda da yazmaya devam ediyorum. her gün part atmaya gayret gösterecem zira her gün evdeyim, çalışmıyorum. metin yazmak zor değil bu yüzden. uzun soluklu sürükleyici bir hikaye olacak ve tahmin edilebilirliği de zor olacak. hiç beklenmedik yerlerden beklenmedik sonuçları çıkabilir. hepinize iyi okumalar diliyorum.

    Ben Alfred,
    Küçük bir kasabada yaşayan, kendi halimde çiftliğimi idare etme çabasında olan biriyim. Yaklaşık 30 tavuk, 6 inek ve 13 koyunum var şu anda. Ahşaptan yapılma 2 odalı evimde yaşıyorum ve yalnızım. Bana eşlik eden hayvanlarım ve 12 hane daha var kasabada.
    Sessizlik arayışı içindeyken buldum bu kasabayı. Şehir hayatından, gürültüden ve insanların hep bir yarış içerisinde olmasından sıkıldım. Belli ki bana göre değildi şehir hayatı. Araçların korna sesleri, insanların kendilerini üstün gösterme gayreti içinde ki boş yarışları, yükselmeye devam ederken aynı zamanda güneşi engelleyen devasa beton binalar. Her yer gri renk ile solmuştu. Yeşile hasreti mavinin huzurunu unutmuş bir haldeydim buraya geldiğimde. Aslında gayet iyi bir işim vardı şehirde iken. Bir finans danışmanı olarak hayatıma devam ediyordum. Şehrimin en yüksek binalarından birinde, siyah takım elbisem, gömleğimin kollarına taktığım manşetleri, büfelerde almaktansa dakikalarca özenle gümüş tabakama koyduğum sigaralarım ile gerçekten elit bir duruşum vardı.
    Elit durmak… Ne kadar da gösterişli bir kelime. insanlar kendilerini diğerlerinden yüksekte gördüğü zaman kendilerini anlatmak için kullandıkları kelimelerden sadece biri. Nefret ediyordum bu kelimeden çünkü ben böyle bir insan olamazdım. Olmak istemiyordum. Bende, diğer insanların aynıydım çünkü. Beni onlardan ayıran bir özelliğim yoktu. Olmamalıydı.
    Aslında beni diğerlerinden ayıran en belirgin özelliğim sigaralarımdı. Onları büfelerden hazır almak yerine, dakikalarca kendi emeğimle sarmak hoşuma gidiyordu. Her birinde aynı miktarda tütün olurdu her zaman ve her biri birbirinin aynı kalınlıkta olurdu. Düzensizlik bana göre değildi. Ve evet, sigara sarmak bana hayatımda ki en fazla zevk veren şeylerden biriydi. Aslında kendi isteğimle bedenimi zehirleme fikri rahatsız etse de, tütün kokusu beni mest ediyordu. Bir tabakam var sigaralarımı koymam için. Çok eski bir tabaka aslında, geçmişte ki bir müşterimden hediyeydi bana. Son nefesini verirken gözlerimin içine bakarken vermişti bana. Gümüş bir tabaka. Sadece sigaralarımı korumuyordu aynı zamanda bana müşterini hatırlatıyordu. Etkilemişti beni son nefesini verişi, hala aklımdan çıkmıyor. Kokusuyla beraber yanmış tütünün beynimi uyuşturması da hoşuma gidiyordu. Ne vardı sanki bu kadar zararlı olacak?
    Size biraz da işimden bahsedeyim. Zengin insanlar bana gelirler, paralarını nerede ve nasıl değerlendirmeleri gerektiğini sorarlar. Nasıl daha fazla para kazanmaları gerek, onu öğrenirler. Sistemin bir parçasıydım evet. Ahmakların sisteminin. insanlar düşünmezdi hiç. Bu adam paraları bu kadar değerlendirebiliyorsa, neden kendi parasına değer katmaz diye. Dediğim gibi, bu bir sistem. Ve başkaları bu yolda gidiyorsa, siz de gitmek zorundasınız. Farklı düşünemezsiniz. En başta kendi beyniniz müsaade etmez buna. Kısacası sürü pgibolojisi. Ama kimsenin bilmediği bir gerçek var ki bu işten nefret ediyordum. Aslında gizlenmek için bu işi yapıyordum. Bilinmeyenlerden biri de buydu belki de…
    ···
   tümünü göster