S... ’den kurtuluşum sonrası Mayıs aylarında, tekrar Alanyaya gittim ve avlanmaya başladım. O sene her ne olduysa, neredeyse hiç hatun düşüremedim. Yanaştığım her kadın, benden mıknatıs gibi uzaklaşıyordu. Kalite standartlarımı düşürüp, Türk hatunlara yöneldim ama kezbanlık masterlık düzeyinde olduğundan, daha fazla dayanamayarak Ankara’ya dönüş planları yapmaya başladım. Hiç beklemediğim bir telefon çağrısı ile egomun tavan yaptığı gibişli sokuşlu hayatım, yerlerde sürünmek için ilk adımını atmıştı. Arayan çocukken arkadaşlık teklif eden, ama o zamanlar kafamızın basmadığı, acaba arkadaşlık teklifi nedir diye uzun süre kafa yorduğum, istanbulda yaşayan uzak akrabamızın kızı Ö... ydi. En son ne zaman gördüğümü hatırlamadığım Ö... Alanya ya tatile gelmişti ve kuzenim F... ’dan numaramı alıp beni aramıştı. Bu arada cep telefonum da efsanelerin efsanesi Nokia 3310. Ö... ile bir kaç deneme ile buluşmaya çalıştık ama kendisinde cep telefonu olmadığı için söylediğim yerlere bir türlü gelememişti. Ö... ’nin bu satmalarına daha fazla dayanamayarak kendisine ufak bir gibtir çektikten sonra Ankaraya dönüş için eşyalarımı hazırlamaya başlamıştım. O gün akşama bilet bulamadığım için bir kaç gün daha bekleyip, sonra gitmem gerekiyordu. Çalıştığım yerde (dayılarımın mekanı) akşam saatlerinde takılırken, plajda sevişen çiftlere bakıp, geçen yıllarda yaptığım şeyler aklıma geliyordu ve gibtiğim hatunların tam listesini yapmaya çalışıyordum. Plajda nöbetçi olarak kalan C... abi büyük dayımın beni çağırdığını söylemesiyle, “hay gibeyim nerden çıktı şimdi kafamı gibecek akşam akşam” diye söylenerek dayımın yanına gittim. Dayımın masasında arkası dönük sarı saçlı beyaz tenli bir hatun vardı ve direk yanına eğilip “buyur dayı” dedikten sonra karşımdaki hatunun gözlerine baka kaldım. O kadar güzeldi ki, ağzımın açılmasıyla dayımın çenemin altından vurması ve ağzımı kapatmam bir oldu. Afrodit vücuda bürünmüş karşımda duruyordu ve içimden “yaşlı başlı adam bunu mu gibiyo?” diye geçirmem bir oldu. Dayımın dürtmesiyle iyice kendime geldim ve dayım “Bak arkadaşın gelmiş, C... kızı Ö... ” deyince, ananı avradını gibeyim diye içimden geçirmeye başladım. Dayım rakıyı çok sever ve her akşam 1 büyük devirirdi. O an da masaya rakısı gelince hemen kalktım ve Ö... ’yü de yanıma aldım. Ö... bana bakıp gülüyordu ve ondan etkilendiğimi fark etmişti. Ne kadar belli etmemeye çalışsam da her yerimden amatörlük akıyordu. Bu kız istanbul kızı, beni hava da kara da giber de haberim olmaz diye düşünemedim. Garibim ben metropol kızına fire vermiş ve bozkırın topraklarını harlattırıp duruyordum. Salak ben ne kadar da aptalım. Aşık olmuştum ve bu ilk kaybedişimdi.