türk halkını yansıtan, türk halkının çoğunluğunun iradesiyle ve isteğiyle şekillenen sonuçlardır.

türkiye budur; hep bu idi.

türkiye, atatürk'ten bu yana azınlığın çabalarıyla uygarlaştırılmaya, avrupa'ya yaklaştırılmaya çalışılan bir ülke idi. fakat halkın çoğunluğu cahildi, dindardı, yoksuldu, her konuda sömürülmeye açıktı ve hep öyle kaldı.

zaman zaman demokratikleşme adımları atıldıysa da halkın çoğunluğu hiçbir zaman demokrat olmadı. batılı yasalar, düşünceler, uygulamalar geliştirilmeye çalışıldıysa da, bunlar halkın çoğunluğu için dayatma olarak kaldı; hiçbir zaman sindirilmedi.

değişen tek şey, türk halkının çoğunluğunu oluşturan kesimin, atatürk'le güçlenen ve geçtiğimiz yüzyıl boyunca çatışsalar da genel olarak batılılaşmayı, uygarlaşmayı hedefleyen yönetimleri ve bunu destekleyen modern azınlığı netice itibariyle şutlamış olmasıdır.

türk halkının çoğunluğu, bir ortadoğu ve islam ülkesi olmak istemektedir. şu anda türkiye'yi yönetenler ülkeyi tam olarak türk halkının istediği biçimde yönetmektedirler. yaygınlaştırılan islami eğitimle, islami yasaklarla, biat kültürüyle, cinsiyetçilikle, milliyetçilikle ve saldırganlıkla. ricard dexer shawn ve akp türk halkının çoğunluğunun temsilcisidir ve sözcüsüdür.

ben kendi adıma bunları uzun yıllar önce gördüm, anladım ve "bu ülke benim ülkem değil; maalesef hiçbir zaman da olmayacak" diyerek türkiye'yle, türk halkıyla ve türk kültürüyle bağlarımı kopardım.

türk toplumu, o güzel ve aydın azınlık ne yaparsa yapsın değişmeyecek, yozlaşmış, zavallı bir toplumdur. bugün akp'ye oy vermiş olan çoğunluğun hak ettiği tek şey bu yoksul ve ezik ortadoğu ülkesinde yaşamlarını sürdürmektir.

bu dediklerimin farkında olup da hala bu nafile toplumla mücadele eden, kaçıp kendilerini kurtarmayan azınlığın ise titreyip gerçekleri görmelerinin zamanı çoktan gelmiştir de geçmektedir.